Ahirette kiminle beraber olmak istiyorsanýz, dünyada da onunla beraber olun"
En büyük günah, ALLAHü tealayý unutarak iþ yapmaktýr.

Büyükler buyuruyorlar ki; "Ahirette kiminle beraber olmak istiyorsanýz, dünyada da onunla beraber olun".

Dua, yemekteki tuz gibi olmalýdýr, ayarýnda kullanmalýdýr. Abdülhakim efendi hazretleri buyurmuþlar ki; Dua ederken ne çok kýsa, ne çok uzun. Yemeðin tuzu kadar olmalýdýr.

Hayat hayaldir... Eðer namaz kýlmasaydýk, yaþamamýz neye yarardý?... Mü’min namaz kýlmak için yaþar. Mübarek bir zât talebelerini toplamýþ, sohbet ederken, ezan okunmaða baþlayýnca susmuþ. Hayye ales-salâh, hayye ales-salâh, hayye alel-felâh, hayye alel-felâh derken mübarek zât buyurmuþ ki; ALLAHü teala kullarýný cennete davet ediyor... ne anlýyorsunuz?.. Cenab-ý Hak diyor ki; Kendinize gelin! .. Mü’min ölür cennete gider, hem bu dünyada hem ahirette rahata erer.
Bir delikanlý bir kýza âþýk olmuþ. Kýz da hiç yüz vermiyormuþ. Þurada bir yahudi var, müthiþ büyü yapýyor demiþler. Delikanlý büyücüye gitmiþ... Büyücü, büyünün tutmasý için sözümü dinlemen lazým demiþ. Kýrk gün namaz yok ve kýrk gün hiçbir iyilik yapmayacaksýn, bir tane iyilik yaparsan büyü tutmaz, demiþ. O da, kabul demiþ. ALLAH muhafaza... Kýrk gün geçmiþ, büyü tutmamýþ. Büyücü, bir iyilik mi yaptýn, demiþ. Delikanlý, hayýr demiþ. Büyücü, eðer bir iyilik yaptýysan tutmaz deyince, delikanlý tamam hatýrladým, yolun ortasýnda büyük bir taþ vardý, kimsenin ayaðýna takýlmasýn diye aldým, o taþý kenara koydum, demiþ. Büyücü, tamam, iþte bundan, demiþ. Çocuk, aklýma bir þey geldi diyor; Ben kýrk gün rabbimi terk ettim, o beni terk etmedi. Ben böyle Allaha kurban olayým. Ben rabbime döndüm demiþ, tövbe etmiþ. Bunun üzerine o yahudi de böyle bir Allaha ben de iman ederim demiþ... Rabbim beni terk etmedi diyor, tövbe ediyor ve bir mürþid-i kâmile gidiyor. Asrýn en büyük evliyasýndan oluyor.

Mübarek bir zât gece yarýlarýna kadar tasavvuf sohbetleri yaparmýþ. Küçük çocuklarý da sohbetine davet edermiþ. Çocuklar ise hem anlatýlanlarý anlamýyor hem de biraz sonra uyuyup kalýyorlarmýþ. Bir gün bu mübarek zâtýn hanýmý, neden bu çocuklarý topluyorsun zaten anlamýyorlar birde üstelik uyuyorlar. Bu çocuklarý toplamanýn maksadý nedir, demiþ. Mübarek zât buyurmuþ ki; "O çocuklar günahsýz. Onlar uyuduklarý halde bulunduklarý yere öyle bir nur yaðýyor ki, ben o nura hayraným. O çocuklar olmasa, nur yaðmýyor. Yaðan bu nurlara, feyzlere kavuþabilmek için çocuklarý bulunduruyorum".

En büyük günah, ALLAHü tealayý unutarak iþ yapmaktýr. Kaldý ki biz namazda bile unutuyoruz. Fakat büyükler bunun çaresini bulmuþlar. Büyükler buyuruyorlar ki; Beþ vakit namazý kýlan, hükmen yirmidört saat hatýrlamýþ kabul edilir. Bir de imanýmýzý, hidayetimizi, her þeyimizi borçlu olduðumuz büyükleri hiç unutmamak, her saniye hatýrlayabilmek lazým. Ýmanýn sebebi bu sevgidir. Bunun için iki yol vardýr. Birincisi, her an, her yaptýðý iþte, her attýðý adýmda, o büyük zâtý hatýrlamaktýr. O bunu nasýl yapardý diye düþünüp, ona göre yapmaktýr. Yani O zatý kendi kalbine koymaktýr. Bu kiþi her saniye düþünmeðe mecburdur. Ýkinci yol, öyle kýymetli iþ yaparak kendini sevdirmeliki,.. hocasýnýn kalbine girmelidir. Eðer bunu yapabilirse, talebenin her an kendisinin düþünmesine lüzum kalmaz. O, artýk büyüklerin kalbindedir. Büyüklerin kalbine gelen feyizlerden istifade eder. Demek ki, ya kendi kalbine koymak ya da onun kalbine girmek lazýmdýr.

Ýslaminur