generique luvox dexamethasone budesonide generique rhinocortgenerique colchicine apranax aprovel aralen arava arcocillin arcoxia aricept arilin arimidex aristocort artane arthrotec artofen asacol asasantine asmaxen at 10 atarax atenil ateno basan comp ateno basan atesifar athrofen atridox atrovent augmentin avalide avana avapro avelox aventyl aviral avodart aygestin azaimun azarek azelex aziclav azulfidine bactrim basiron
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » Değişen Kültür ve Aile İçi Sesleniş

önceki konu   diğer konu
4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Değişen Kültür ve Aile İçi Sesleniş
1686 Mesaj -
Toplum ve kullandýðý dil arasýnda da karþýlýklý bir etkileþim vardýr. Yani toplumda bir deðiþiklik meydana geldiði zaman dilde de bir deðiþim yaþanýr. Bunun gibi dilde meydana gelen bir deðiþiklik de toplumu etkiler ve onu deðiþtirir. Bu deðiþimden ev hayatýmýz da ciddi þekilde etkilenir.

Dil, bir medeniyetin meydana gelmesinde çok önemli bir unsur ve toplumlarýn kültürü, yaþayýþý, inanç ve ahlâkýyla son derece irtibatlý. Yani bir toplumun konuþurken, kendini ifade ederken kullandýðý dil o toplumun nelere sahip olduðu ya da olmadýðý hakkýnda oldukça bilgi vericidir. Bu durum bireyler için de geçerli.

Teknolojinin Evimize Taþýdýklarý

Bilhassa son dönemde teknolojide ulaþýlan düzey, kitle iletiþim araçlarýnýn, televizyon ve internetin neredeyse her eve girmesiyle dilimiz yoðun bir etki altýnda kaldý. Konuþtuðumuz dil, ifade tarzýmýz deðiþmeye baþladý. Bu durum yalnýzca toplumun bir kesiminde deðil en ücra köþelerinde dahi görülebiliyor artýk.

Biz bu deðiþimin olumlu olmadýðý kanaatindeyiz. Çünkü deðiþen þey, her devirde görülebilen dede ile torun arasýndaki lisan farkýndan ibaret deðil. Bir geliþmeye yol açmýyor. Aksine, bir bozulma yaþýyoruz ve artýk elimizde ne kaldýysa sahip olduðumuz deðerleri de kaybettirme riskine sahip. Bu nedenle dilin yozlaþmamasý için, kullandýðýmýz kelimelere, hitap tarzlarýmýza dikkat etmek hepimizin sorumluluðu.

Bu noktada en azýndan bize düþen görev aile içinde, yakýn çevremizde doðru bir dille iletiþim kurmak. Bunu basit görmemek gerekiyor. Göl damlalardan oluþur. Artýk gölün temiz, güzel bir göl olup olmayacaðý bizim býrakacaðýmýz damlalara baðlý olacak.

Uzun zamandýr izini kaybettiðim bir arkadaþýmýn telefon numarasý geçenlerde tesadüfen elime geçti. Yýllarýn özlemiyle ona sürpriz yapayým istedim. Heyecanla telefonun numaralarýný tuþladým. Az sonra arkadaþýmýn telefonu “Seni çok çok özledim arkadaþým eþek” melodisi eþliðinde çalmaya baþladý.

Ne hissetmiþ olabilirim? Aslýnda o ezgi benim de hoþuma giderdi. Ama bir konuþmaya baþlarken kullanýlacaðý aklýma gelmemiþti. Doðrusu telefonumun diðer ucundaki gerçekten bir eþek bile olsa ben yine onu böyle karþýlamak istemezdim.

Aslýnda çok iyi niyetli biridir, bundan eminim. Sadece muziplik yaptýðýný zannediyordur. Fakat insanlara nasýl hitap ediyorsanýz onlardan size dönecek olan da ayný türden bir þeydir. Gariptir ki baþlatýlan eðer iþe yaramaz, kötü bir þey ise kýsa sürede salgýna dönüþüyor.

Çocuða Seslenirken

Annelerin hitap daðarcýðýnda sýklýkla rastlanýr oldu, çocuklarýna “erkeðim, sevgilim, aþkým” gibi sözlerle hitap ediyorlar. Babalar da güzel kýzým demek yerine kýsaca “güzelim” diyorlar.

Ve ben merak ediyorum: Dede Korkut Masallarý’nda yer alan ak pürçekli hatun kiþi, evladýný az mý seviyordu ki ona “Oðul! Oðul! Can oðul!” diye sesleniyordu. Bu hatun kiþilerin yetiþtirdiði nesiller eðlence olsun diye mi türkü yakarken bile “Ýki büyük nimetim var / Biri anam biri yarim / Ýkisine de hürmetim var / Biri anam biri yarim” diyerek saza-söze düzen vermiþler.

Eþlerin Arasýna Giren Kelimeler

Topluca bir özeleþtiri yapmamýz gerekse, bugün eþler arasýndaki hitap þekilleri de muhabbet ve saygýdan yana körelmiþ bir intiba uyandýrýyor. Bunun için köylü-kentli, okumuþ-okumamýþ ayýrýmý yapmak yersiz olur. Ziyadesiyle manevi eðitimle, dinî terbiyeyle ilgili bir mevzudur bu. Görünen manzaramýz, ruhsuzlaþtýðýmýzý, bir takým erdem ve incelikleri bozuk para gibi harcadýðýmýzý, hassasiyetlerimizi yitirdiðimizi veya önemsemediðimizi ele veriyor.

Mesela aile reisinin, babanýn, eve getirdiði kazancýna göre “bizim herif” veya “filan bey” muamelesi görmesi müslüman aileye hiç yakýþmýyor. Yine erkeklerin kazançlarý arttýkça burunlarýný havaya dikip, evdeki vefakâr eþine küçültücü davranmak ve aþaðýlayýcý hitaplar kullanmak hiç yakýþýk almýyor. Bilhassa öfke anlarda kullanýlan sözlere deðinmek bile istemem. “El yaresi geçer, dil yaresi geçmez” demiþler. Peki, çocuklarýmýza kýzdýðýmýzda dilimize geliveren sözlere ne demeli.

Öfke ile o iflah olmaz intizar sözlerini, beddualarý hanýmlar hemencecik su gibi dillerinden döktürüveriyorlar. Ýyi ki tevbe var, yoksa çocuklar da analarý da iflah olamazdý.

Kýzarken bile edeplice sözlerle kendimizi ifade etmeye özen göstersek daha iyi olmaz mý? “Hayâ imandandýr.” hadis-i þerifini hep hatýrda tutmaya gayret edelim. “Hayâ”. Bu kýsacýk kelime öylesine bir derinliðe ve kapsama sahip ki, imanýn bir göstergesi olduðu bize bizzat Rasulullah Efendimiz tarafýndan bildiriliyor.

Kendine saygýsý olan baþkalarýna da saygý gösterir. Baþkalarýndan saygý bekleyen önce kendisi saygýlý olabilmeyi baþarmalýdýr. Karþýdaki kiþi takdir etsin veya etmesin, layýk olsun veya olmasýn, “eþref-i mahlukat” oluþuna binaen saygýda kusur etmemek, kendi özsaygýmýzýn yansýmasýdýr. Hayâ ve edep müslüman kimliðinin temel vasýflarýndandýr.

Büyükleri Hitapla Küçültmek

Parkta oynayan çocuklarý seyrediyordum. 5-6 yaþlarýndaki erkek çocuk, annesine “Hey anne, dostum!” diye seslenerek su istedi. Belli ki çizgi film karakterlerinden etkileniyorlar. Abla ve aðabey sýfatlarýný hiç kullanmayan çocuklar, büyüðe saygýyý küçüðe þefkati güç öðrenir.

Bizim kültürümüzle geleneðimizle hiçbir münasebeti bulunmamasýna raðmen, küçük çocuklarýn aile büyüklerine adlarýyla hitap etmesi hoþa gidiyor ve göz yumuluyor.

Ýþyerinde statüsü ne olursa olsun isimlere ilave edilen saygý ifadeleri vardýr, “bey” “haným” “efendi” gibi.. Ancak evden içeri girince, hanýmlar kocalarýna göbek adýný kendisi koymuþ gibi hitap ediyor. Dahasý, misafirlerinin yanýnda bile ona sadece adýyla hitap ederek sanki onu eleman konumuna düþürüyor ve aslýnda samimiyetini deðil, seviyesizliðini ortaya döküyor.

Osmanlý kadýnýnýn torunlarýyýz ama týrnaðý kadar olabiliyor muyuz? Onlar kocalarýna adý ile seslendiðinde cennetten bir aðaç kuruduðuna inanýrmýþ. Neden? Tabii ki dilini saygýlý sevgili ifadelere alýþtýrabilmek için. Ayný hassasiyeti eþlerimizden beklemek elbette bizim de hakkýmýz. Tek taraflý yaklaþýmdan yana olamayýz. Ýnsan kendini hanesinde deðerli hissedebilmeli. Aksi takdirde evine gelirken ya ayaklarý geri geri gider ya da evden kaçmak ister.

Kýsaltma Ýsimde mi Saygýda mý?

Bir de beyinin adýný tam olarak söyleme zahmetinde bulunmayanlara bile rastlanýyor. Güzel isimlerle dalga geçercesine kýsaltmalar yapýlýyor veya hoþ olmayan lakaplar takýlýyor. Fatýma’yý Fatoþ’a, Eda’yý Edoþ’a, Abdullah’ý Aptuþ’a, Mustafa’yý Musti’ye çevirmek art düþünce ile yapýlmýyor olsa da nihayetinde seviye ve saygý sorununa iþaret ediyor.

Çocuklara de iki üç isim birden verip sonra kýsaltma hastalýðý var. Genç kýz kendini þöyle tanýtýyor: Benim adým Rukiye, kýsaca bana Rukiþ diyebilirsiniz. Tam bir taklittir bu. Bazý dizilerde, filmlerde kötülenen veya aþaðýlanan karakterler en yakýn aile bireylerine lakap olarak reva görülebiliyor. Mesela Þaban, isim midir, lakap mýdýr?

Sözün özü, dilimize ve aile mahremiyetimize gösterdiðimiz itina, aslýnda dinî hassasiyetimizin bir yansýmasýdýr. Sohbetlerimizde birbirimize güzel örnekler sunalým. Hanelerimizi þöyle bir gözden geçirerek hata ve eksiklerimiz var ise telafi etmeye çalýþalým. Ýmkanlarýmýz sýnýrlý, kültürel alt yapýmýz farklý olabilir. Gerçekte bunlarýn hiç biri aile içi muhabbetin kurulmasýnda ve güzel bir seviye tutturulmasýnda aþýlmaz engeller deðildir.

Çok güzel örneklerimiz de var. Onlara sadece imrenmek yerine onlar gibi olmaya çabalayalým.

Karþýdaki kiþi takdir etsin veya etmesin, layýk olsun veya olmasýn, “eþref-i mahlukat” oluþuna binaen saygýda kusur etmemek, kendi özsaygýmýzýn yansýmasýdýr.


Ayþe ÝZCÝ
Semerkand Dergisi

Gönderen: 31.08.2008 - 12:21
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 Değişen Kültür ve Aile İçi Sesleniş
KaLBeNuR 31.08.2008 - 12:21
 Değişen Kültür ve Aile İçi Sesleniş
RuZGaR 10.09.2008 - 18:48
 Edeb Ya Hû!
SendenKalan 11.09.2008 - 10:30
 Değişen Kültür ve Aile İçi Sesleniş
calikususen 22.12.2009 - 03:49

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1065 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Maksat kelam ol.. (54), betl_22 (37), erdogan955 (69), adaletli (55), erdoganisik (53), osman.d. (51), mehmetyz (44), yucelirfan (43), yazioba (53), °*°SiBeL°*° (32), haydem (45), ORGENERAL (43), yolcu_38 (44), karadað (51), cumali ak (43), adnanmuzaffer (70), MEMOLÝ2 (64), saara (31), plumbi (44), zeynebiye29 (43), mdemirbasci (50), muhammed_fatih (571), meslus (50), adnan65 (59), kýr&yacu.. (51), elisranur (40), ben_ölecem (44), asayan (49), yakamoz_38 (40)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.60363 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.