*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 573 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Salı, 7. Mayıs 2024 - 08:18

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » HZ OSMAN: Sevgilinin Yanındaki Şehit

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	KaLBeNuR

HZ OSMAN: Sevgilinin Yanındaki Şehit

1686 Mesaj -

Gideceði yollarý seçebilen insanýn elinden bir gün bu hakký alýnýr ve üzerinde "TERCÝHLÝ YOL" yazan tabela yerini bir baþka tabelaya býrakýr: "MECBURÝ ÝSTÝKAMET" Altýndan külçelerin mum gibi eriyip aktýðý o an, bütün yoksulluðuyla sarsýlýr yolcu.

Þairin "Yol ikiye ayrýlmýþtý ormanda ve ben/ Daha az katedilmiþ olaný seçtim" mýsralarý har vurup harman savrulan bir mirasýn külleri gibi havaya saçýlýr. Ayaklarý olduðu halde durmanýn, dudaklarý olduðu halde susmanýn basýncýyla kaskatý kesilir insan ve kýpýrdayabilmek için mecburi istikameti bildirecek sesi bekler. Binlerce yolun elenip, iki yolun kaldýðý bu finalden kaçabilmek için bir taþ ya da bir bitki olmaya razý olur, yeter ki bu âný yaþamasýn.

Geniþ omzundan dirseklerine kadar uzanan gür saçlarý, yüzünün nurunu çerçeveleyen heybetli sakallarýyla yürüyordu Osman b. Affan (ra) hayalinde o vakti canlandýrarak. Bu dünyaya yolu düþen her insan gibi bir gün tercihleri elinden alýnýyor, ayaklarýnýn ve dudaklarýnýn kaskatý kesildiði bu müthiþ anda muhayyilesi her iki yolun vardýðý menzili bütün saltanatýyla gözlerinin önüne seriyordu: CENNET ve CEHENNEM! Ve ruhunu tepeden týrnaða ürperten bu hayal karþýsýnda þu sözler dökülüyordu Zinnûreyn'in dudaklarýndan: "Cennetle cehennem arasýnda, hangisine girmekle emrolunacaðýmý bilmeksizin duracak olsam, sonucu öðrenmeden evvel bir kül yýðýný olmayý tercih ederdim."

Zinnûreyn, yani ‘iki nurlu'. Çünkü Hz. Peygamber (sav), kýzlarýndan, önce Hz. Rukiye'yi, onun vefatýnýn ardýndan da diðer can parçasý Hz. Ümmü Gülsüm'ü ona hayat arkadaþý olarak vermiþ, Hz. Osman, bu nebevî rütbenin onuru ve aðýrlýðýný bir ömür taþýmýþtý omzunda. Zira daha o Zinnûreyn deðilken tercihini ilk inananlar arasýnda yerini alarak yapmýþ, dinini terk etmesi için amcasý tarafýndan baðlanarak hapsedildiðinde tercihini hapisten yana kullanýrken, önce Habeþistan'a, sonra Medine'ye hicret ederek bu geçici yurtlarý vataný Mekke'ye tercih etmiþti. Hz. Osman'ýn tercihleri bununla kalmamýþ, hicret esnasýnda muhacirlerin su sýkýntýsý çektiðini görüp, bir Yahudiye ait olan Rûne kuyusunu satýn alarak Müslümanlara vakfetmiþ, Mescid-i Nebevi'nin geniþletilebilmesi için çevresindeki arsalarý satýn almýþ, Tebük Seferi'ne gidecek Ceyþu'l-Usra'ya (Zorluk Ordusu) neredeyse malýnýn tamamýný baðýþlayarak tercihini servetten deðil cennetten yana kullanmýþtý. Hz. Peygamber (sav) vahiy kâtibinin cömertliðini heyecanla karþýlamýþ, "Allah'ým! Ben Osman'dan razýyým. Sen de razý ol!" ve, "Bundan sonra Osman'a iþledikleri için bir sorumluluk yoktur!" müjdeleriyle yüzünü aydýnlatmýþtýr onun. Yalnýz Peygamber (sav) mi, yüce Allah da, "Yoksa o, gece saatlerinde secde ederek, kýyamda durarak ibadet eden, âhiretten korkan ve Rabbinin rahmetini uman gibi midir?" (Zümer, 9) âyetiyle Hz. Osman (ra)'ý iþaret etmemiþ midir?

Her gece Kur'ân'ý hatmederek sabahlayan, her yeni güne oruçla baþlayan, "En çok neyi seversin?" sorusunu, "Ýnsanlar uyurken namaz kýlmayý!" diyerek cevaplayan Hz. Osman'a göre namazý vaktinde kýlana dokuz ödül vardýr: "Allah'ýn sevgisi, saðlýklý bir beden, meleklerin korumasý, bereketli bir ev, dindar insan simasý, yumuþak bir kalp, sýrat köprüsünden þimþek hýzýyla geçiþ, âhiret korkusu ve üzüntüsünden uzak olma, cehennemden kurtuluþ." Ticaret erbabýnýn gözüyle hayata kâr zarar hesabýyla bakan Zinnûreyn, bu dokuz kârdan sonra on zarardan bahsetmektedir: "On þey ziyan olup gitmiþtir: Soru sorulmayan âlim, amel edilmeyen ilim, kabul edilmeyen doðru görüþ, kullanýlmayan silah, içinde namaz kýlýnmayan mescit, okunmayan Mushaf, sarf edilmesi gereken yerlere harcanmayan para, binilmeyen vasýta, dünya heveslisinin içindeki zühd bilgisi, âhiret azýðý temin edilmeden geçirilen ömür."

Bir de þaþtýklarý vardýr Hz. Osman'ýn, akýl erdiremedikleri. Mesela ölümü bilip gülenlere þaþýrmaktadýr, dünyanýn fani olduðunu bilip peþinden koþanlara. Ýþlerin takdirle olduðunu bilip istedikleri olmayýnca üzülenleri, hesaba inanýp mal toplayanlarý da bir türlü anlayamamaktadýr. Cehenneme inanýp günah iþleyenler ve Allah'a inanýp dünyayla rahatlayanlar þaþýrtmaktadýr onu. Hele bir topluluk vardýr ki onlara akýl sýr erdiremez: Þeytaný düþman bilip itaat edenler...

Doðrusu Hz. Osman'ýn (ra) biricik örneði, her iþinde yolunu izlediði Muhammed Mustafa (sav)'dýr. Nitekim Efendimiz de kýzý Rukiye'ye þöyle bir baba öðüdü vermekten geri durmamýþtýr: "Caným kýzým! Osman'a çok saygý göster. Çünkü ashabým arasýnda ahlâký bana en çok benzeyen odur." Bir öðüt de Hz. Osman'a vermiþtir Hz. Peygamber: "Belki Allah sana bir gömlek giydirir. Münafýklar senden onu çýkarmaný istediklerinde onu bana kavuþuncaya kadar sakýn çýkarma!" Hz. Rukiye de Hz. Osman da kendilerine verilen öðüdü tutmuþlardýr. Hz. Rukiye eþine saygýda kusur etmemiþ, Hz. Osman giydiði hilafet gömleðini çýkarmamýþtýr. Ta ki sevgilinin yanýnda ölene kadar.

***
Hz. Ömer öfkesinin mührünü son kez bir tokat atarak vurdu ölüm döþeðinde. Oðlu Abdullah b. Ömer'in halife seçilmesini teklif edenlere savurdu elini ve: " Siz benim cehenneme gitmemi mi istiyorsunuz!"diye kükredi. Ömer'in(ra) öfkesi Abdullah b. Ömer'in bu göreve lâyýk olmayýþýndan kaynaklanmýyordu. Zira Abdullah b. Ömer, ilmi ve ahlâkýyla bu makamý üstlenebilecek biriydi. Aslýnda atýlan tokat, babadan oðula geçecek makamlaraydý. Hz. Ömer ruhunu teslim etmeden önce teklifini yaptý: Aþere-i Mübeþþere'den seçilmeliydi halife. Cennetle müjdelenen on kiþi içinden. Bu kiþilerden ikisi vefat etmiþ, üçüncüsü olan kendisi ise vefat etmek üzereydi. Bir kiþi de seyahatte olunca, Ömer(ra) geriye kalan altý kiþinin bir araya gelerek halife seçmesini istedi. Oylarýn eþit olmasý halinde Abdurrahman b. Avf hangi tarafta ise o taraf lehine oy kullanmasý için Abdullah b. Ömer'i(ra) vazifelendirdi. Sonuçta hilafet gömleði Hz. Osman'a giydirildi ve önce þûra baþkaný Abdurrahman b. Avf, peþinden de Hz.Ali(ra), Hz. Osman'a(ra) biat ettiler.

Hz. Osman'ýn(ra), "Konuþan baþkandan çok çalýþan baþkana ihtiyacýnýz var."diyerek çýktýðý yol onu ya da onun temsil ettiði hükmü bir bayrak gibi yeni beldelere taþýdý. Bizans Ýmparatoru Heraklious'un komutaný Manuel'in karþýsýna kendi komutaný Amr b. As'ý çýkararak Ýskenderiye'yi Bizans iþgalinden kurtardý. Sa'd b. Vakkas'la Rey ve Deylem'e, Abdullah b. Amr'la Kabil'e, Velid'le Azerbeycan ve Ermenistan'a, iki Abdullah b. Nafi ve Abdullah b. Zubeyr'le Kuzey Afrika'ya yürüdü. Zafer haberleri Medine'ye meþaleler gibi ulaþýyor, her haber yeni bir fethi ateþliyordu. Bir kez hayaller tutuþmaya görsün olmayacak olaný ister. Bir Arap atasözüyle söylenecek olursa "Bir þeyin tamamý elde edilemezse bile bir kýsmýndan vazgeçilmez." Cebeli Tarýk geçilerek Ýspanya'ya neden girilmesin! Endülüs'ün fethi Ýstanbul'un fethini neden ateþlemesin! Bu düþüncelerle þöyle diyordu Hz. Osman(ra) komutanlarýna: "Ýstanbul ancak Endülüs tarafýndan fethedilebilir. Orayý fethederseniz Ýstanbul'u fethedenlerin ecrine ortak olursunuz."

Endülüs'ün fethi bir baþka bahara kalmýþsa da kader çölllerin rüzgârýný denizlere taþýmýþ, binek olarak atý ve deveyi bilen sahabiler halifelerinin emriyle bir donanma inþa etmiþlerdi. Bir gün hakikatin donanmasý Suriye sahillerinden Akdeniz'e açýlmýþ, katettiði her mesafede birlik dalgalarý yayarak Kýbrýs'a ulaþmýþtý. Muaviye'nin (ra) komutasýnda Kýbrýs'a giren Müslümanlar, Abdullah b. Sa'd'ýn baþýnda olduðu Mýsýr'dan gelen takviye kuvvetlerle birlikte Kýbrýs'ý fethetmiþler, bu fetih bir zaman sonra onlarý yeni bir düþle, Ýskenderiye açýklarýnda Bizans Ýmparatoru Konstantin komutasýndaki beþ yüz gemilik bir donanmayla karþý karþýya getirmiþti. Ýþte o gün iki yüz gemi beþ yüz gemiyi bozguna uðratmýþ, Lâtu's-Sevâri adýyla bilinen bu deniz savaþýnýn sonunda Konstantin Sicilya'ya sýðýnmak zorunda kalmýþtý.

Bütün bu altýn zincirin baþýnda, yatarken sýrtýnda küçük taþlarýn iz býraktýðý, minbere Kûfe iþi yýrtýk bir elbiseyle çýkan, misafirlerine halifelik bütçesinden ikramda bulunurken, kendisi sirke ve zeytinyaðý yiyen, bir mezar gördüðünde sakalý ýslanýncaya kadar aðlayan, hizmetçisi Nâil'le ayný katýr üzerinde yolculuk eden Hz. Osman (ra) vardý. Ýþte o Osman'ýn evini kuþattý isyancýlar. Onun sýrtýndan halifelik gömleðini çýkarmak istediler. Onu susuz býraktýlar. Evinin damýna çýkýp isyancýlara, vakfettiði Rûme kuyusundan bir bardak su içemeyiþini, geniþlettiði Mescidi Nebevî'de iki rekat namaz kýlamayýþýný nasýl karþýladýklarýný soran Hz. Osman, onlara, Hz. Peygamber, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'le birlikte Sebir Daðý'nda yaþadýklarý olayý hatýrlattý; dað sarsýlýnca Hz. Peygamber(sav) topuðuyla yere vurarak: "Ey Sebir dur! Çünkü üzerinde bir peygamber, bir Sýddýk ve iki de þehit vardýr!"buyurmuþtu. " Ýþte o þehitlerden biri benim!"dedi, Hz. Osman.

Yemen Yahudilerinden Ýbn Sebe'nin kýþkýrtmasýyla Mýsýr'dan gelen Kýbtî isyancýlarýn kuþatmasý kýrk gün sürdü. Hz. Peygamber'e(sav) verdiði sözü tutan Hz. Osman(ra) hilafet gömleðini çýkarmadý. O peygamber ki þehâdetinden bir gece önce Hz. Osman'a rüyasýnda: "Osman! Seni muhasara ettiler öyle mi!"diye sormuþ, Hz. Osman'ýn "Evet!" demesi üzerine, "Seni susuz býraktýlar öyle mi!" demiþ, yine "Evet!" cevabýný alan Hz. Peygamber(sav) Osman'a(ra) bir bardak su vermiþ ve: "Ýstersen seni onlara galip getirelim, istersen iftarý bizim yanýmýzda yap!"buyurmuþtu. Hz. Osman iftarý Hz.Peygamber'le(sav) yapmayý tercih etti. Ertesi gün isyancýlar evinin duvarýný yýkýp Zinnûreyn'i Attar'ýn Ýlâhinâme'deki ifadesiyle ‘sevgilisinin yanýnda' þehit ettiler.

Ve sevgilisinin yani okuduðu Kur'an-ý Kerim'in üzerine sýçrayan kaný þu âyete isabet etti Hz. Osman'ýn: " Onlara karþý Allah sana yeter." (Bakara,137)

A.Ali Ural
Sonpeygamber.info

Gönderen: 06.08.2008 - 23:19

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 573 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
mukaddes (42), kayzersoze (40), kardelen_99 (), Cihad-i_Ekber (37), 86Feyza (38), sahmal (47), 99Feyza (38), ismail dogan (45), ber (45), numanözen (37), sonsuzdiyar (36), 999Feyza (38), abd04 (39), k.aslan1000 (52), yunus76 (48), shadowsz (39), sevcan (39), s.f. (59), hatce (55), CengizC (54), cicek.ayhan06 (52), Habesi (48), _osmanli_ (42), cesuryurek (40), basri_ciftci (39), selamyolcu (37), kara gözlüm03 (37), iyi (27), Melike88 (36), enkin (44), oglum_burak (46), reco (42), muslima06 (35), DJ_NEZO (33), urartul (47), dinsizliginkabu.. (39), squid (48), süphan (47)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.57059 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.