kaletra generique colchicine kaletra colchicine kaletra imdur imigran imitrex imodium imuran imurek inderal la inderal index indocin sr indocin inegy intagra iscover isoptin isordil sublingual isordil itraderm itrop jumexal kamagra effervescent kamagra gold kamagra oral jelly kamagra soft kamagra keflex kemadrin kenacort a solubile kenacort a kenacort kenergon kessar keto med ketozol kinzal kinzalplus klacid lamictal dispersible lamictal lamisil cream lamisil
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » AK Parti hakkındaki iddianamenin tam metni

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
AK Parti hakkındaki iddianamenin tam metni
Moderator


4254 Mesaj -
AK Parti hakkýndaki iddianamenin tam metni


Yargýtay Baþsavcýsý Yalçýnkaya'nýn hazýrladýðý raporun tam metni

T.C. YARGITAY CUMHURÝYET BAÞSAVCILIÐI

SP. Hz.2008/01 14/03/2008

Ý D D Ý A N A M E

ANAYASA MAHKEMESÝ BAÞKANLIÐINA

DAVACI…………………: Kamu adýna Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðý
DAVALI…………………: Adalet ve Kalkýnma Partisi Söðütözü Caddesi, No:6 Çankaya/ANKARA
DAVANIN KONUSU…: Adalet ve Kalkýnma Partisinin laiklik ilkesine aykýrý eylemlerin odaðý haline geldiði anlaþýldýðýndan Anayasanýn 68/4, 69/6, Siyasi Partiler Kanunun 101/1-b ve 103/2’ nci maddeleri uyarýnca TEMELLÝ KAPATILMASINA KARAR VERÝLMESÝ ÝSTEMÝ
KANITLAR …………: Davalý Partinin Genel Baþkaný, kurucularý, milletvekilleri, yerel örgüt temsilcileri, partili belediye baþkanlarý ve üyelerinin Anayasanýn laiklik ilkesine aykýrý eylem ve beyanlarý.
DAVA TARÝHÝ …………: 14/03/2008

A- GÝRÝÞ

Toplumlarýn yerleþik bir yaþama geçmeleri giderek örgütlenmelerini gerektirmiþ; örgütlü toplumlarda ise yönetime katýlma istekleri, ortak paydalar çerçevesinde bir araya gelen siyasal yapýlanmalarý doðurmuþtur
Ortak düþünce sahibi bireylerden oluþan yapýlanmalarýn yönetimde yer alma ve siyasi iradeyi kullanma istekleri, bu amaca ulaþabilmek için siyasi parti denilen örgütlenmeleri ortaya çýkarmýþtýr. Hatta giderek düþüncelerin farklýlaþmasý karþýsýnda, çoðulculuk içerisinde bu parçalar, farklý siyasi partilerin oluþmasýný saðlamýþtýr. Demokratik siyasi hayatýn vazgeçilmez ögeleri olmalarýna karþýlýk modern siyasi partiler toplumsal yaþamdaki yerlerini 19 ncu Yüzyýlda almýþlardýr. Tarihsel evrimleri sonucunda günümüzdeki siyasal partiler belirli siyasal düþünce ve amaçlar çerçevesinde birleþen yurttaþlarýn, özgürce kurduklarý ve özgürce katýlýp ayrýlabildikleri kuruluþlardýr. Kamuoyunun oluþmasýnda diðer kurumlardan daha güçlü etkisi bulunan siyasal partiler, yurttaþlarýn ülke yönetimine iliþkin istem ve özlemlerinin gerçekleþmesine çalýþan ve siyasal katýlýmý somutlaþtýran hukuksal yapýlardýr.
Demokrasinin vazgeçilmezleri, olmazsa olmaz kurumlarý olarak nitelenen, özgürlük, siyasal katýlým ve hukuksallýðýn ulusal araçlarý durumunda bulunan siyasi partilerin, devlet yönetimindeki etkinlikleri ve ulusal istencin gerçekleþmesindeki rolleri nedeni ile, anayasakoyucu, partileri öteki tüzel kiþilerden farklý deðerlendirerek, kurulmalarýndan baþlayýp çalýþmalarýnda uyacaklarý esaslarý ve kapatýlmalarýnda izlenecek yöntem ve kurallarý özel olarak belirlemiþtir. Temel hak ve özgürlüklerin ve özellikle örgütlenme özgürlüðünün kullanýlmasýndaki kurumsal önem ve iþlevleri çerçevesinde uluslararasý sözleþmelerde de siyasi partiler hakkýnda düzenlemelere yer verilmiþtir.
Siyasal partilerin, uyacaklarý esaslarýn Anayasa’da yer almasý, çalýþmalarýnýn anayasa ve yasalara uygunluðunun özel biçimde denetlenmesi, onlarýn olaðan bir dernek sayýlmadýklarýný, demokratik yaþamýn vazgeçilmez öðesi olduklarýný doðrulamaktadýr.
Ancak siyasi partilerin demokratik siyasi yaþamýn vazgeçilmez öðeleri olmalarý, devlet örgütü ve kamu hizmetleriyle yoðun iliþki içinde bulunmalarý, onlara sýnýrsýz bir faaliyet alaný ve özgürlük olanaðý sunmaz. Siyasal partilerin baský ve engellerden uzak kalmasýný saðlamaya yönelik “kurulma ve çalýþma özgürlüðü”, Anayasa ve bu alaný düzenleyen yasalarla sýnýrlýdýr. Uluslararasý sözleþmelere uygun yorumlanan bu düzenlemeler çerçevesinde, varlýk nedeni demokrasi olan siyasi partilerin demokrasi düþüncesinden uzaklaþmalarý ve demokrasiyi yok etmeye çalýþmalarý durumunda, yaptýrýmlarla karþýlaþmalarý söz konusudur. Eylemlerinin yoðunluðu ve sosyal gereksinim yönünden baþvurulacak son yöntem ise demokrasi düþüncesiyle baðdaþmayan eylemlerin odaðý olan bir siyasi partinin kapatýlmasýdýr.

B- SÝYASÝ PARTÝ KAPATMA NEDENLERÝ
1- Uluslararasý hukuk yönünden

Korporatif hukuk baðlamýnda örgütlenme özgürlüðü içerisinde deðerlendirilen siyasi partiler, kural olarak BM Kiþisel ve Siyasal Haklar Sözleþmesi ve Ýnsan Haklarý Avrupa Sözleþmesi (ÝHAS) tarafýndan korunmaktadýr. Her iki sözleþmedeki düzenlemeler ana hatlarýyla ayný paralel de olup, siyasi partiler konusunda ÝHAS’ýn öngördüðü koruma, ana hatlarýyla þöyledir:
ÝHAS’ýn 11 nci maddesinde konu düzenlenmiþtir. Ancak, madde de açýkça siyasi partilerden kurum olarak söz edilmemiþtir. Siyasi Partiler Ýnsan Haklarý Avrupa Mahkemesi (ÝHAM) tarafýndan dernekler kapsamýnda deðerlendirilmektedir.
ÝHAM’a göre, 11 nci madde ile bir siyasi partinin kurulmasýndan baþka ve faaliyetlerini özgürce sürdürmesi de korunmaktadýr (TBKP/Türkiye Kararýgöz kırpma. Çünkü ÝHAS, sözleþmede yer alan haklarý teorik ve hayali olarak deðil, pratikte ve etkin olarak koruma amacýna dayalýdýr (Artico/Ýtalya Kararýgöz kırpma. Bu nedenle sözleþme sadece siyasi partilerin kurulmalarýný deðil, özgürce faaliyette bulunabilmelerini de koruma altýna almýþtýr. Ancak bu özgürlük, sýnýrsýz olmayýp nispi niteliktedir.
Yukarýda deðinildiði üzere siyasi partilere tanýnan bu özgürlük kuþkusuz sýnýrlandýrýlamayan bir özgürlük deðildir. Avrupa kamu düzenini oluþturan ve koruyan sözleþme uyarýnca, bir siyasi partinin eylemlerinin, Avrupa kamu düzeniyle çatýþmasý ve sözleþmeyle korunan alanýn dýþýna taþmasý durumunda, yine sözleþmede öngörülen nedenlere dayalý olarak yasaklama ve sýnýrlandýrmalar öngörülebilecektir.
ÝHAS’ýn “temel haklar” kapsamýnda görerek, 11 nci maddesinin birinci fýkrasýyla koruduðu siyasi partiler konusunda, ayný maddenin ikinci fýkrasýndaki “Bu haklarýn kullanýlmasý, demokratik bir toplumda zorunlu tedbirler niteliðinde olarak, ulusal güvenliðin, kamu emniyetinin korunmasý, kamu düzeninin saðlanmasý ve suç iþlenmesinin önlenmesi, saðlýðýn veya ahlakýn veya baþkalarýnýn hak ve özgürlüklerinin korunmasý amaçlarýyla ve ancak yasayla sýnýrlanabilir. Bu madde, bu haklarýn kullanýlmasýnda silahlý kuvvetler, kolluk mensuplarý veya devletin idare mekanizmasýnda görevli olanlar hakkýnda meþru sýnýrlamalar konmasýna engel deðildir” biçimindeki düzenlemeden hareketle, siyasi partiler hakkýnda yaptýrýmlar ve bu baðlamda kapatma yaptýrýmý uygulanmasý olasýdýr.
Bu düzenleme gözetildiðinde, ülkedeki demokratik rejimi tehlikeye sokacak siyasi projesi bulunan ve/veya siyasi amaçlar için gerektiðinde þiddete baþvurmayý amaçlayan siyasi parti için kapatma yaptýrýmý öngörülmesi ÝHAS’a aykýrý deðildir (Emek Partisi/Türkiye kararýgöz kırpma.
ÝHAS’ýn 11 nci maddesinin ikinci fýkrasýnda yer alan nedenlere dayanarak bir siyasi partinin kapatýlmasý konusu, Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu tarafýndan incelenerek “Venedik Ýlkeleri” adýyla da raporlaþtýrýlmýþtýr. Buna göre, ifade özgürlüðünü düzenleyen ÝHAS’ýn 10 ncu maddesiyle çok yakýn iliþkisi olan 11 nci madde uyarýnca bir siyasi partinin, “ýrkçýlýðý, terörü, yabancý düþmanlýðýný, þiddeti, þiddet çaðrýsýný teþvik etmesi veya hoþgörüsüzlüðe dayanmasý” halinde, ÝHAS’ýn 11 nci maddesinin bir ve ikinci fýkrasýndaki düzenlemelerden hareket ile kapatýlmasý gündeme gelebilecektir.
Siyasi partilere uygulanacak yaptýrýmlar arasýnda kuþkusuz en aðýrý, bir siyasi partinin kapatýlmasýdýr. Ancak kapatma yaptýrýmýnýn, bir siyasi partiye uygulanabilecek en radikal yaptýrým olmasý karþýsýnda, bu yaptýrýmýn uygulanabilmesi, eylemlerin belirli bir aðýrlýða ulaþmasý koþulunu da beraberinde getirmektedir.
Bir siyasi partinin kapatýlmasý, örgütlenme özgürlüðüne müdahale niteliðindedir. Bu nedenle bir siyasi parti hakkýnda uygulanacak kapatma yaptýrýmýnýn ÝHAS’ a uygun olarak deðerlendirilebilmesi, yani bu müdahalenin haklý sayýlabilmesi için ÝHAM kararlarý ýþýðýnda konuya yaklaþýlmalýdýr.

Bu baðlamda;

· Müdahalenin haklýlýðý, kapatma yaptýrýmýný içeren yasanýn, herkesçe eriþilebilir, bilinebilir, anlaþýlabilir, öngörülebilir, açýk ve kesin ifadeler içeren ve ilan edilen bir yasa olmasýný gerektirmektedir (Refah Partisi/Türkiye Kararýgöz kırpma.
· Kapatma yaptýrýmý, amaca uygun olmalý; yani ÝHAS’ýn 11 nci maddesinin ikinci fýkrasýnda sayýlan neden veya nedenlere dayanmalýdýr. Kapatma yaptýrýmýnýn, bir siyasi partiye uygulanabilecek en radikal yaptýrým olmasý, bu yaptýrýmýn inandýrýcý ve zorlayýcý koþullarýn varlýðý durumunda uygulanmasýný gerektirmektedir. ÝHAS’ýn 11 nci maddesinin ikinci fýkrasýndaki nedenlerin, kapatma yaptýrýmý söz konusu olduðunda, dar ve katý bir biçimde yorumlanmasý zorunludur (TBKP/Türkiye, ÖZDEP/Türkiye, HEP/Türkiye, RP/Türkiye Kararlarýgöz kırpma.
· Kapatma yaptýrýmý ile birlikte siyasi yasaklamalar öngörülmesi için de, bu yasaklamalarýn, “ilgili ve yeterli” olmasý gerekmektedir (RP/Türkiye kararýgöz kırpma.
· Müdahalenin haklýlýðý için, uygulanan kapatma yaptýrýmý “demokratik toplum gereklerine uygun olmalýdýr”. Burada kastedilen çoðulcu demokrasidir. Siyasi partiler hedeflerine þiddeti teþvik ederek deðil, mevcut yasal sistem içerisinde ulaþmayý amaç edinmelidir (TBKP/Türkiye, ÖZDEP/Türkiye, HEP/Türkiye Kararlarýgöz kırpma. Siyasi partiler devletin hukuksal, anayasal ve yasal yapýsýný deðiþtirmek için mücadele edebilmelidirler. Ancak bu mücadele için kullanýlan araçlar herhalde hukuka uygun olmalý, demokratik araçlara dayanmalý, önerilen deðiþim temel demokratik ilkelere uyumlu olmalýdýr (TBKP/Türkiye Kararýgöz kırpma. Bu çerçevede olaylar, ulusal mercilerce kabul edilebilir þekilde deðerlendirilmiþ olmalýdýr (ÖZDEP/Türkiye Kararýgöz kırpma.
iHAM’a göre bir siyasi parti, mevzuatýn veya yasal ve anayasal yapýnýn deðiþtirilmesi konusunda iki koþulda kampanya yürütebilir: Bunlardan birincisi, kullanýlan bütün yollar her bakýmdan yasal ve demokratik olmalýdýr. Ýkincisi ise, önerilen deðiþikliðin kendisi temel demokratik prensiplerle baðdaþmalýdýr. Bu kuraldan hareketle, sorumlularý þiddete baþvurmayý teþvik eden veya demokrasinin bir veya birçok kuralýna uymayan veya demokrasiyi yýkmayý amaçlayan ve de demokrasinin tanýdýðý hak ve özgürlükleri tanýmayan “siyasi bir projeyi öneren” partinin, bu nitelikteki eylemleri, kapatma yaptýrýmýna konu olabileceði gibi, bu nedenle uygulanacak yaptýrýma karþý da ilgili siyasi parti ÝHAS korumasýndan yararlanamaz (RP/Türkiye, Emek Partisi/Türkiye Kararlarýgöz kırpma.
Kapatma yaptýrýmý boyutundaki müdahale, takip edilen meþru amaçla orantýlý, uygun ve yeterli olmalý, sosyal bir ihtiyaca cevap vermelidir, yani demokratik bir toplumda gerekli olmalýdýr (TBKP/Türkiye, Sosyalist parti/Türkiye, ÖZDEP/Türkiye, HEP/Türkiye, RP/Türkiye Kararlarýgöz kırpma.
Müdahalenin orantýlýlýðý için, müdahalenin özü ve aðýrlýðýna bakýlmalý, kapatma yaptýrýmý en ciddi durumlarda uygulanmalý, radikal bir önlem niteliðinde olmamalýdýr. Bu konuda tarihsel þartlardan kaynaklanan ihtiyaçlar dikkate alýnmalýdýr (RP/Türkiye, ÖZDEP/Türkiye, TBKP/Türkiye Kararlarýgöz kırpma.
Zorlayýcý sosyal gereksinim yönünden aranýlacak hususlar ise þunlardýr; demokrasiye yönelen tehdidin varlýðýna ve yeterince yakýn olduðuna iliþkin kanýtlar inandýrýcý olmalý; siyasi parti lider ve üyelerinin konuþma ve eylemleri, partiye isnat edilebilmeli; isnat edilebilen eylem ve konuþmalar, “demokratik toplum “ kavramýyla çeliþen parti tarafýndan algýlanan ve savunulan toplum modelinin, sarih bir resmini çizen bir bütün oluþturmalýdýr (RP/Türkiye Kararýgöz kırpma. Zorlayýcý sosyal gereksinim yönünden, ülkelerin takdir hakký da bulunmaktadýr. Takdir hakký, ÝHAM tarafýndan somut olay bazýnda ve ilgili ülkedeki koþullar da gözetilerek deðerlendirilmektedir (RP/Türkiye, Lingens/Avusturya Kararlarýgöz kırpma.
Kuþkusuz hiç kimse, demokratik bir toplumun ideallerini ve deðerlerini zayýflatmak ya da yok etmek amacýyla sözleþme hükümlerine dayanamaz. Modern Avrupa tarihinde de görüldüðü üzere, siyasi partiler þeklinde örgütlenen totaliter hareketlerin, demokratik rejim içerisinde güçlendikten sonra demokrasiden kurtulmak isteyeceklerinin olasýlýk dâhilinde olduðu düþünülmelidir. Böyle bir durum ulusal makamlarca titizlikle tespit edildiðinde, kuþkusuz sözleþme ve demokrasinin standartlarýyla çeliþen somut adýmlar henüz atýlmadan, ulusal makamlar bunlarý engelleme hakkýna sahiptir. Bir devlet, medeni barýþa, ülkenin demokratik rejimine zarar verebilecek somut adýmlar atýlmadan önce, sözleþme hükümleriyle çeliþen böyle bir uygulamayý makul biçimde engellemekle yetkilidir. Örneðin iktidardaki bir siyasi partinin, planlarýný gerçekleþtirmek için yasama organýndan yasalarý geçirmesini beklemek gerekmemektedir. Bu noktada uygun bir zamanlama seçilmelidir (RP/Türkiye Kararýgöz kırpma.
Bir siyasi parti eylemlerinin kapatma yaptýrýmýna konu olabilmesi, her þeyden önce bu eylemlerin niteliði ve siyasi partiye isnat edilebilirliði sorununu gündeme getirmektedir. Konu ÝHAS yönünden ÝHAM kararlarýyla açýklýða kavuþturulmuþtur. ÝHAM kararlarýna göre;
Kapatma yönünden tüzük ve programdaki aykýrýlýk tek baþýna yeterli olmayýp, eylem de olmalýdýr (RP/Türkiye Kararýgöz kırpma. Bir siyasi partinin tüzük ve programýndaki aleni hedeflerinden farklý hedef ve niyetlerinin varlýðý olasýdýr. Bu nedenle programýn içeriði ile sahibinin eylem ve tutumlarýný karþýlaþtýrmak gerekmektedir (TBKP/Türkiye Kararýgöz kırpma. Türk toplumu ve devleti için gerçek bir tehlike oluþturduðuna iliþkin somut kanýtlar ortaya konulmalýdýr (TBKP/Türkiye Kararýgöz kırpma Eylemler aþýrý uç ve terörist gruplarý teþvik etmeye yönelik olmalýdýr (Sosyalist Parti/Türkiye Kararýgöz kırpma. Yine Avrupa kamu düzeniyle baðdaþmayan þeriatý yerleþtirme amacýyla çoðulcu demokrasinin argümanlarýndan yararlanarak iþlenen eylemler de kapatma yaptýrýmýna dayanak olarak kullanýlabilir (RP/Türkiye Kararýgöz kırpma.
Siyasi parti, çoðulcu demokrasiyle çatýþmayan hedeflerini, sadece yasal araçlarla elde etmeye çalýþmalýdýr. Demokratik ve çoksesli sistemin ortadan kaldýrýlmasý amaçlanmamalý, temel insan haklarý ihlali teþvik edilmemelidir (ÖZDEP/Türkiye Kararýgöz kırpma.
Bir genel baþkanýn açýklama ve eylemleri partiyi tartýþmasýz olarak baðlayýcýdýr. Çünkü genel baþkan partinin simgesel figürüdür. Genel baþkanýn siyasi veya hassas konularda açýkladýðý düþüncelerin, kiþisel görüþü olduðu vurgulanmadýðý sürece, kurumlar ve kamuoyu tarafýndan partinin görüþünü yansýttýðý þekilde yorumlanýr ve partiye isnat edilebilir. Genel baþkan için söylenenler, genel baþkan yardýmcýlarý içinde geçerlidir. Milletvekilleri veya yerel yönetimlerde görev üstlenen üyeler de, partinin amaç ve eðilimlerini sergileyen ve yaratmak istedikleri toplum modeline iliþkin bir imajý yansýtan bütünü oluþturan eylemleri sergilemeleri durumunda, bunlar da partiye isnat edilebilir. Bu tür eylemler soyut programlara göre potansiyel seçmenler üzerinde daha etkilidirler. Bu tür eylem ve konuþmalardan parti kendini uzaklaþtýrmadýðý sürece, bunlar da partiye isnat edilebilir (Refah Partisi/Türkiye Kararýgöz kırpma.
Yukarýda belirtilen nitelikteki eylemlerden parti kaçýnmamýþ, bu fiilleri iþleyenler için disiplin iþlemi yapmamýþ ve eleþtirmemiþ, göstermelik olarak disiplin soruþturmasý yapmýþ veya öngörülenden daha az bir disiplin yaptýrýmý uygulamýþ ise bu eylemler de partiye isnat edilebilir (RP/Türkiye Kararýgöz kırpma.

2- Ýç hukuk yönünden
Bir siyasi parti hakkýnda uygulanacak en radikal yaptýrým kuþkusuz kapatma yaptýrýmýdýr. Ýç hukukta siyasi partilere uygulanacak yaptýrýmlar düzenlenirken, bu yaptýrýmlar arasýnda siyasi partinin kapatýlmasýna da yer verilmiþtir.
a- Anayasal düzenleme
Siyasi parti kapatma yaptýrýmý ve bu yaptýrýmýn hangi hallerde söz konusu olabileceði Anayasa’nýn 69 ncu maddesinde düzenlenmiþtir. Böylece anayasakoyucu kapatma yaptýrýmý nedenlerinin yasa ile artýrýlmasýný engellemiþtir.
Anayasa’nýn 69 ncu maddesinin dördüncü fýkrasýna göre, siyasi partilerin kapatýlmasý, Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý’nýn açacaðý dava üzerine Anayasa Mahkemesi’nce kesin olarak karara baðlanýr.
Anayasa’nýn 69 ncu maddesine göre siyasi partilerin kapatýlmasý ancak üç nedenle söz konusu olabilmektedir. Buna göre:
· Bir siyasi partinin tüzük ve programýnýn Anayasa’nýn 68 nci maddesinin dördüncü fýkrasý hükümlerine aykýrý olmasý (Anayasa md 69/5),
· Bir siyasi partinin Anayasa’nýn 68 nci maddesinin dördüncü fýkrasýna aykýrý eylemlerin odaðý durumuna gelmesi (Anayasa md 69/6)
· Bir siyasi partinin, yabancý devletlerden, uluslararasý kuruluþlardan ve Türk uyrukluðunda olmayan gerçek ve tüzel kiþilerden maddi yardým almasý (Anayasa md 69/10)
halinde siyasi partinin kapatýlmasýna hükmedilmesi gerekmektedir.
Anayasa’nýn 68 nci maddesinin dördüncü fýkrasýnda, “siyasi partilerin tüzük ve programlarý ile eylemleri, Devletin baðýmsýzlýðýna, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüðüne, insan haklarýna, eþitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliðine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykýrý olamaz; sýnýf veya zümre diktatörlüðünü veya herhangi bir tür diktatörlüðü savunmayý ve yerleþtirmeyi amaçlayamaz; suç iþlenmesini teþvik edemez.” denilmektedir.
Bir siyasi partinin Anayasa’nýn 68 nci maddesinin dördüncü fýkrasýna aykýrý eylemlerin odaðý haline gelmesi ise, 69 ncu maddenin altýncý fýkrasýndaki düzenleme uyarýnca “68 nci maddenin dördüncü fýkrasýna aykýrý fiillerin, o partinin üyelerince yoðun bir þekilde iþlenmesi ve bu durumun, o partinin büyük kongre veya genel baþkan veya merkez karar veya yönetim organlarý veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zýmnen veya açýkça benimsenmesi yahut bu fiillerin doðrudan doðruya anýlan parti organlarýnca kararlýlýk içinde iþlenmesi durumunda” söz konusudur.
b- Yasal düzenleme
SPY’ndaki hükümler, Anayasa’nýn 69 ncu maddesinin son fýkrasýndan hareketle, Anayasa’daki esaslar çerçevesinde düzenlenmiþ, bu baðlamda siyasi partilerin kapatýlmasýna iliþkin düzenlemeler de, Anayasa’nýn 68 nci ve 69 ncu maddesindeki esaslar gözetilerek 2820 sayýlý Siyasi Partiler Yasasý’nda da (SPY) yer almýþtýr.
SPY’nda, siyasi partiler hakkýnda uygulanacak yaptýrýmlar;
· Devlet yardýmýndan kýsmen veya tamamen yoksun býrakýlmasý
· Ve siyasi partinin kapatýlmasý olarak düzenlenmiþtir.
SPY’nda Anayasaya paralel olarak yapýlan düzenlemelere göre, bir siyasi partinin kapatýlmasý, ancak Anayasa’daki yasaklara aykýrýlýk durumunda ve üç nedenle olasýdýr. SPY’nýn 101 nci maddesindeki düzenlemelere göre;
· Bir siyasi partinin tüzük ve programýnýn Devletin baðýmsýzlýðýna, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüðüne, insan haklarýna, eþitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliðine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykýrý olmasý, sýnýf veya zümre diktatörlüðünü veya herhangi bir tür diktatörlüðü savunmayý ve yerleþtirmeyi amaçlamasý, suç iþlenmesini teþvik etmesi,
· Bir siyasi partinin, Anayasanýn 68 inci maddesinin dördüncü fýkrasýna aykýrý eylemlerin iþlendiði odak haline geldiðinin Anayasa Mahkemesince tespiti,
· Bir siyasi partinin, yabancý devletlerden, uluslararasý kuruluþlardan ve Türk uyrukluðunda olmayan gerçek ve tüzel kiþilerden maddi yardým almasý,
durumlarýnda, siyasi parti hakkýnda kapatma kararý verilmesi gerekmektedir. Ancak belirtilen ilk iki durumda, kapatma yaptýrýmý yerine dava konusu eylemlerin aðýrlýðýna göre, siyasi partinin almakta olduðu son yýllýk devlet yardýmý miktarýnýn kýsmen veya tamamen yoksun býrakýlmasýna karar verilebilmektedir.
Yukarýda belirtilen ikinci nedene dayanarak bir siyasi partinin kapatýlmasý, ancak Anayasa’nýn 68 nci maddesinin dördüncü fýkrasýna aykýrý eylemlerin odaðý durumuna gelmesi koþuluna baðlýdýr. Odak haline gelmiþ sayýlmak ise, Anayasa’nýn 68 ve 69 ncu maddelerindeki düzenlemelerle ayný paralelde, SPY’nýn 103 ncü maddesinde düzenlenmiþtir.
SPY’nýn “siyasi partilerle ilgili yasaklar” baþlýklý dördüncü kýsmýnýn;
· Birinci bölümü, “amaçlar ve faaliyetlerle ilgili yasaklar” baþlýðýný taþýmaktadýr. Bu bölüm tek maddeden oluþmakta olup, 78 nci maddede “demokratik devlet düzeninin korunmasý yönünden” öngörülen yasaklamalara yer verilmiþtir.
· Ýkinci bölümü, “milli devlet niteliðinin korunmasý” baþlýðýný taþýmaktadýr. Bu bölümde, baðýmsýzlýðýn korunmasýna (md 79), devletin tekliðinin korunmasýna (md 80), azýnlýk yaratýlmasýnýn önlenmesine (md 81), bölgecilik ve ýrkçýlýk yasaðýna (md 82) ve eþitlik ilkesinin korunmasýna (md 83) yönelik yasaklamalar gösterilmiþtir.
· Üçüncü bölümü ise, “Atatürk ilke ve inkýlâplarýnýn ve laik devlet niteliðinin korunmasý” baþlýðýný taþýmaktadýr. Bu bölümde ise, Atatürk ilke ve inkýlâplarýnýn korunmasý (md 84), Atatürk’e saygý (md 85), laiklik ilkesinin korunmasý ve halifeliðin istenemeyeceði (md 86), din ve dince kutsal sayýlan þeyleri istismar yasaðý (md 87), dini gösteri yasaðý (md 88) ve Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’ný yerinin korunmasý (md 89) konusunda yasaklamalar açýklanmýþtýr.
3- Anayasa’nýn 90/son maddesi çerçevesinde siyasi partiler hakkýndaki kapatma yaptýrýmýnda uluslararasý sözleþmelerin gözetilmesi
Anayasa’nýn 90 ncý maddesinin son fýkrasýnda, “yöntemince yürürlüðe konulmuþ temel hak ve özgürlüklere iliþkin uluslararasý antlaþmalarla yasalarýn ayný konuda farklý hükümler içermesi nedeniyle çýkabilecek uyuþmazlýklarda, uluslararasý antlaþma hükümleri esas alýnýr” denilmektedir.
1982 Anayasasý’nýn nitelemesine göre, Anayasa’nýn 12 nci ila 74 ncü maddeleri arasýnda yer alan haklarýn hepsi “temel hak ve özgürlüklerden” olup, Anayasa’nýn 68 nci ve 69 ncu maddelerinde siyasi haklar kapsamýnda düzenlenen siyasi partiler de, temel hak ve özgürlükler kapsamýndadýr. Ayný þekilde temel hak ve özgürlüklerin bir bölümünü konu alan ÝHAS’a göre, siyasi partiler ÝHAM’ýn yorumlarýyla bu sözleþmenin 11 nci maddesi kapsamýnda temel hak ve özgürlükler içerisinde kabul edilmiþtir.
Bu baðlamda SPY’nýn öncelikle ÝHAS gözetilerek ve Anayasa hükümleri de ÝHAS’a göre yorumlanarak, siyasi partiler hakkýndaki kapatma yaptýrýmýn irdelenmesi gerekmektedir.
4- Siyasi parti kapatma davalarýnýn ve kapatma yaptýrýmýnýn hukuksal niteliði
Anayasa’nýn 69 ncu maddesinin dördüncü fýkrasý ile SPY’nýn 98 nci maddesine göre, siyasi partilerin kapatýlmasý Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý’nýn açacaðý dava üzerine Anayasa Mahkemesi’nce kesin olarak karara baðlanmaktadýr.
Anayasa Mahkemesinin Kuruluþu ve Yargýlama Usulleri Hakkýndaki Yasa’nýn 33 ncü maddesi gereðince, açýlan bu davalar Ceza Muhakemesi Yasasý hükümleri uygulanmak suretiyle, dosya üzerinde incelenerek kesin olarak karara baðlanmaktadýr.
Kapatma davalarýnda Ceza Muhakemesi Yasasý hükümlerinin uygulanmasý demek, bu davalarýn bir ceza davasý ve yaptýrýmýn da ceza hukuku kapsamýnda bir ceza olduðu anlamýnda deðildir. Aksine, siyasi parti kapatma davalarý, ceza davasý olmayýp, kendine özgü nitelikte bir dava türü olduðundan, bu davalarda uygulanacak usul kurallarýnýn açýklanmasý gereði duyulmuþ ve maddi gerçeði araþtýrmak yönünden, siyasi partilerin lehine olarak bu davalarda Ceza Muhakemesi Yasasý kurallarýnýn uygulanacaðý belirtilmiþtir (Anayasa Mahkemesi’nin 22.6.2001 tarih ve 2/2 sayýlý kararýgöz kırpma. Bu düþünceden hareketle, siyasi parti kapatma davasýna yönelik iddianame düzenlenmesinden önce, Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’nýn hangi yetkileri kullanarak dava açabileceði de özel olarak SPY’nýn 98 nci maddesinde gösterilmiþtir.
Siyasi parti kapatma davalarýnýn, ceza muhakemesi hukuku anlamýnda ceza davasý olmamasý, kapatmaya konu eylemlerin de ceza hukuku kapsamýnda suç olma zorunluluðunu gerektirmemektedir. Anayasa’nýn 69 ncu maddesinin altýncý fýkrasý ile SPY’nýn 101 ve 103 ncü maddesindeki düzenlemelere göre, kapatmaya konu eylemlerin “sadece iþlenmiþ” olmasý yeterli olup, bu eylemlerin hükmen sabit olmasý koþulu da aranmamaktadýr. Bu nedenle kapatmaya konu eylemler hakkýnda açýlmýþ ve mahkümiyetle sonuçlanmýþ davalarýn bulunmamasý sonuca etkili deðildir.

C- LAÝKLÝÐE AYKIRI EYLEMLERÝN ODAÐI OLMAK DURUMUNDA SÝYASÝ PARTÝ KAPATMA NEDENLERÝNÝN ÝRDELENMESÝ

1- Kapatma nedeninin hukuksal yönden irdelenmesi
Kýsaca “laikliðe aykýrý eylemlerin odaðý durumuna gelmek” olarak isimlendiren kapatma nedeni, Anayasa’nýn 69 ncu maddesinin altýncý fýkrasý yoluyla, 68 nci maddesinin dördüncü fýkrasýnda düzenlenmiþ bulunmaktadýr.
Ancak siyasi parti kapatma nedenlerinden birisi olan “laikliðe aykýrý eylemlerin odaðý olmak” olgusunun Anayasal ve yasal düzenlemelerden hareketle deðerlendirilmesine geçmeden önce laiklikten ne anlaþýlmasý gerektiði, bu ilkenin Anayasa’da ve Anayasa Mahkemesi kararlarýnda ne þekilde yer aldýðý hususlarýnda açýklama yapýlmasýnda fayda bulunmaktadýr.
Lâiklik, ortaçað dogmatizmini yýkarak aklýn öncülüðü, bilimin aydýnlýðý ile geliþen özgürlük ve demokrasi anlayýþýnýn, uluslaþmanýn, baðýmsýzlýðýn, ulusal egemenliðin ve insanlýk idealinin temeli olan bir uygar yaþam biçimidir. Çaðdaþ bilim, skolâstik düþünce tarzýnýn yýkýlmasýyla doðmuþ ve geliþmiþtir. Lâiklik, toplumlarýn düþünsel ve örgütsel evrimlerinin son aþamasý; ulusal egemenliðe, demokrasiye, özgürlüðe ve bilime dayanan siyasal, sosyal ve kültürel yaþamýn çaðdaþ düzenleyicisidir. Ýnsaný kul olmaktan çýkarýp birey yapan, bireye kiþiliðini geliþtirmesi için özgür düþünce olanaklarýný veren, bu yolla siyaset-din ve inanç ayrýmýný gerekli kýlarak din ve vicdan özgürlüðünü saðlayan ilkedir. Dinsel düþünce ve deðerlendirmelerin geçerli olduðu dine dayalý toplumlarda, siyasal örgütlenme ve düzenlemeler de dinsel niteliklidir. Lâik düzende ise din, siyasallaþmadan kurtarýlýr, yönetim aracý olmaktan çýkarýlýr, gerçek ve saygýn yerinde tutularak kiþilerin vicdanlarýna býrakýlýr. Dünya iþlerinin lâik hukukla, din iþlerinin de (inanç ve ibadet çerçevesinde) kendi kurallarýyla yürütülmesi, çaðdaþ demokrasilerin dayandýðý temellerden biridir. Bu baðlamda; laik devlet düzeninde kamusal düzenlemelerin kaynaðý dinî kurallar olamaz ve bu düzenlemelerin dinî kurallara göre yapýlmasý düþünülemez.
Demokratik ve lâik devlet, bireyler arasýnda inançlarýna göre ayýrým gözetemez. Herkes, dinini seçmekte, inançlarýný açýklamakta, din ve vicdan özgürlüðü sýnýrlarý içerisinde serbesttir. Lâik bir toplumda, Devletin dinlerden birini tercih fikri, ayrý dinlere baðlý yurttaþlarýn yasa önünde eþitliðine de aykýrý düþer. Lâik ülkelerde, gerçek vicdan özgürlüðünden söz edilebilmesi, lâikliðin bu özgürlüðün de güvencesi olduðunu göstermektedir. Ayrýca devletin, her dinin mensuplarýnýn kendi dinsel kurallarýna tabi olarak yönetilmesini benimsemesi, çok hukukluðunun geçerlilik kazanmasý anlamýndadýr. Bu durum ise, devleti dýþlayýcýdýr ve dinler yönünden de ayrýmcýlýk yaratmaktadýr.
Laik düzende, devlet dinlere karþý tarafsýz olup, devletin tarafsýzlýðý dinsel özgürlüklerin sýnýrsýzlýðý anlamýnda deðildir. Devlet, hak ve özgürlüklerin korunmasý yönünden bu alanda düzenlemeler yapabilir ve sýnýrlamalar öngörebilir. Ancak bu sýnýrlamalar yapýlýrken kuþkusuz, bir dinin korunmasý ya da baskýlanmasý amaçlanmaz; demokratik toplum gereklerine göre hareket edilir.
Türkiye’de lâiklik ilkesinin uygulanmasý, kimi batýlý ülkelerdeki lâiklik uygulamalarýndan farklýdýr. Lâiklik ilkesinin, her ülkenin içinde bulunduðu koþullarla her dinin özelliklerinden esinlenmesi ve buna göre deðiþik nitelikleri ve uygulamalarý ortaya çýkarmasý doðaldýr. Ýslâm ve Hýristiyan dinlerinin farklý özellikleri gereði, ülkemizde ve batý ülkelerindeki uygulamalar farklý olmuþtur. Kaldý ki, ayný dinî benimseyen batý ülkelerinde de lâiklik anlayýþý ayrýlýklar göstermiþ, deðiþik ülkelerde ayrý ayrý yorumlandýðý gibi ayný ülkede farklý dönemlerde, kimi kesimlerce kendi anlayýþlarý ve siyasal tercihleri doðrultusunda deðiþik biçimde yorumlanabilmiþtir. Yalnýzca felsefi bir kavram olmayýp yasalarla yaþama geçirilerek hukuksal bir deðer kazanan lâiklik, uygulandýðý ülkelerin, dinsel, sosyal ve siyasal koþullarýndan etkilenmektedir. Tarihsel geliþiminin farklýlýðý nedeniyle Türkiye için ayrý bir özellik taþýyan lâiklik, Anayasa ile benimsenen ve korunan bir ilkedir.
Bu baðlamda Türkiye’deki siyasal Ýslamý esas alan partiler ile Avrupa’daki Hýristiyan Demokrat Partiler arasýnda hiçbir benzerlik bulunmamaktadýr. Türkiye’de siyasal Ýslam, yalnýzca kiþi ile Tanrý arasýndaki alanla sýnýrlý kalmayarak, devlet ve toplum kurallarýný da düzenleme iddiasýndadýr. Siyasal Ýslam7ýn temel düsturu þeriattýr. Ýslam þeriatý kiþinin inanç dünyasýna iliþkin kurallar kadar dünyevi yaþamýný ve bunun ötesinde devlet ve toplum yaþamýný da düzenleyen, bu kurallarý Tanrý buyruðu olarak kabul edip deðiþtirilmesi bir yana tartýþýlmasýný bile yasaklayan kurallar bütünüdür. Bu nedenle siyasal Ýslam ve onun anayasasý niteliðindeki þeriat demokratik deðil, totaliterdir. Siyasal Ýslam demokrasiyi bir araç, þeriatý da bir amaç edindiði için demokrasinin kendisini korumaya iliþkin kural ve kurumlarýnýn takibinden kurtulmak için kaynaðýný da yine þeriat düzeninden alan takiyye yöntemini kullanmaktadýr.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ve çaðdaþ demokrasilerin en önemli yapý taþlarýndan olan lâiklik ilkesi ile devletin akla ve bilim kurallarýna göre kurumsallaþmasý amaçlanmýþtýr. Laik devlet, ilkelerine, hükümet icraat ve prensiplerini, kanun ve nizamlarýný dini kayýt ve düþüncelerle baðlý olmayarak doðrudan doðruya bilimin verilerinden yararlanarak, kiþi ve toplum gereksinmelerini göz önünde bulundurarak oluþturur. Dini kurallar Devlet yönetim ve prensiplerinden tamamen ayrýlýr ve kiþilerin vicdanlarýnda yerini bulur. Karþýlýklý saygý, hoþgörü ve anlayýþa katkýda bulunan lâiklik, ulusal birliðin de temelini oluþturmuþtur. Batý aydýnlamasýnýn da temeli olan lâikliðin, insana, dine saygýsý, dinî kendi yerinde tutan anlayýþý, aklýn ve bilimin öncülüðünde çaðdaþlaþmayý gerçekleþtirmiþtir. Oysa tarih, dini kural ve prensiplerle yönetilen hiçbir ülkede demokrasinin ve tüm insanlýðýn ortak kazanýmlarý olan temel hak ve özgürlüklerin yaþama geçirildiðine tanýklýk etmemiþtir. Demokrasinin ve çaðdaþlýðýn temeli olan demokratik ve laik Cumhuriyet sayesinde Türk insaný ümmetten ulusa, kulluktan yurttaþlýða, geçebilmiþtir.
Lâiklik ilkesinin kabulüyle, dogmatizmin katý ve deðiþmez kalýplarý yerine akla ve bilime dayanan deðerler geçmiþ, dinsel duygular sahibinin vicdanýnda dokunulmaz yerini almýþtýr. Deðiþik inançlara sahip olanlar, inançlarýna saðlanan güvence sayesinde birlikte yaþama gereðini benimseyerek devletin kendilerine karþý eþit yaklaþýmýndan güven duymuþlardýr. Böylece, iç barýþ saðlanarak vatandaþlar, ulus bilinciyle, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk Ulusu’nun bireyleri olmuþlardýr. Hukuk devleti ve hukukun üstünlüðü ilkesi, gücünü lâiklikten almýþ, milliyetçilik ilkesi lâiklikle tamamlanmýþ, Türk Devrimi lâiklikle anlam kazanmýþtýr. Anayasa’da da bu ilkenin deðiþtirilemeyeceði öngörülmüþtür. Lâiklik, devlet etkinliklerinde dinin, bilimin yerine geçmesini önleyerek çaðdaþlaþmayý hýzlandýrmýþtýr.
Devlete, dinsel konularda denetim ve gözetim hakký tanýnmasý, din ve vicdan özgürlüðünün, demokratik toplum düzeninin gereklerine aykýrý bir sýnýrlama sayýlamaz. Devlet-din özdeþliðinin yol açtýðý zararlar lâiklikle önlenmiþ, çaðdaþ uygarlýk yolu lâiklik ilkesiyle açýlmýþ, baðýmsýz bir hukuk kurumu olarak yeni yapýsýna kavuþmuþtur. Demokrasiye geçiþin de aracý olan lâiklik, Türkiye’nin yaþam felsefesidir. Lâik devlette, kutsal din duygularý politikaya, dünya iþlerine, hukuksal düzenlemelere kesinlikle karýþtýrýlamaz. Bu tür düzenlemeler, dinsel gerekler ve düþüncelerle deðil, bilimsel verilerden yararlanýlarak kiþi ve toplum gereksinimlerine göre yapýlýr[1].
Laiklik ilkesi; 5 Þubat 1937 tarih ve 2115 sayýlý Yasa ile Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri arasýnda yer almýþtýr. Laik devlet ilkesinin cumhuriyetin temel nitelikleri arasýnda yer verilmesine 1961 ve 1982 Anayasalarýnda devam edilmiþ ve her iki Anayasa laiklik ilkesini sýký bir korumaya almýþtýr.
Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel özelliðidir. Devlet düzenini yansýtan anayasa ve dolayýsýyla hukuk düzeni, laiklik ilkesine göre biçimlenmiþtir. Bu durum, Anayasa’nýn baþlangýç bölümünde ve birçok maddesinde ifade edilmiþtir.
1982 Anayasa’sýnýn, Baþlangýç kýsmýnýn 7. paragrafýnda: “Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlýðýnýn, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliði esasýnýn, Türklüðün tarihi ve manevi deðerlerinin, Atatürk milliyetçiliði, ilke ve inkýlâplarý ve medeniyetçiliðinin karþýsýnda korunma göremeyeceði ve lâiklik ilkesinin gereði olarak kutsal din duygularýnýn, Devlet iþlerine ve politikaya kesinlikle karýþtýrýlamayacaðý” ifadesine yer verilerek, laiklik ilkesinin, anayasanýn dayandýðý temel deðer ve prensiplerden biri olduðu ilan edilmiþ, kutsal din duygularýnýn devlet iþlerine ve politikaya karýþtýrýlamayacaðý belirtilmiþtir.
Anayasanýn 176. maddesi göre, Anayasa metnine dâhil olan ve uygulanabilirlik açýsýndan diðer maddelerden bir farký bulunmayan Baþlangýç bölümü Anayasa Mahkemesinin ifadesiyle “Anayasanýn dayandýðý temel görüþ ve ilkeleri içermekle Anayasa maddelerinin amacýný ve yönünü belirleyen bir kaynak”týr.[2]
Laiklik ilkesi, Anayasa’nýn 4. maddesine göre “deðiþtirilemez ve deðiþtirilmesi teklif edilemez” vasfa sahip 2. maddede Cumhuriyetin nitelikleri arasýnda da sayýlmýþtýr.
Anayasanýn 2. maddesinde, “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanýþma ve adalet anlayýþý içinde, insan haklarýna saygýlý, Atatürk milliyetçiliðine baðlý, baþlangýçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” hükmüne yer verilmiþtir.
Ancak Baþlangýç Kýsým 7. paragraf dikkate alýndýðýnda laikliðin sadece cumhuriyetin niteliklerinden biri olmanýn ötesinde cumhuriyetin temeli olduðu anlaþýlýr.
Laiklik 2. maddenin gerekçesinde þöyle açýklanmaktadýr “Hiçbir zaman dinsizlik anlamýna gelmeyen laiklik, her ferdin istediði inanca, mezhebe sahip olabilmesi, ibadetini yapabilmesi ve dini inançlarýndan dolayý diðer vatandaþlardan farklý bir muameleye tabi kýlýnmamasý anlamýna gelir.” Görülüyor ki gerekçede vurgu yapýlan laikliðin “dinsizlik” olarak yorumlanamayacaðý, baþka bir ifadeyle laikliðin toplumsal iliþkilerin manevi deðerlerden soyutlanmasýný gerektirmediðidir.
Anayasanýn 6. maddesinde yer alan “Egemenlik, kayýtsýz þartsýz Milletindir.”,”Egemenliðin kullanýlmasý, hiçbir surette hiçbir kiþiye, zümreye veya sýnýfa býrakýlamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynaðýný Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.” hükümleriyle egemenliðin ilahi deðil beþeri bir iradeden kaynaklandýðýný ifade edilerek laikliðe vurgu yapýlmaktadýr. Yasama yetkisi, Ulus adýna TBMM’nin olup; yürütme yetki ve görevi ise Anayasa ve yasalara uygun olarak kullanýlarak yerine getirilir. Bu anlamda, Ulus devlette, kaynaðýný bizatihi dinden alan bir yetki kullanýlamaz ve böyle bir görev yerine getirilemez.
Laikliðin bir baþka gerekliliði olan eþitlik ilkesi Anayasa 10. maddede þöyle ifade edilmiþtir: “ Herkes, dil, ýrk, renk, cinsiyet, siyasî düþünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayýrým gözetilmeksizin kanun önünde eþittir… Hiçbir kiþiye, aileye, zümreye veya sýnýfa imtiyaz tanýnamaz.”
11 nci maddede Anayasa hükümlerinin herkesi baðladýðý, 12. maddede ise temel hak ve özgürlüklerin kiþinin topluma, ailesine ve diðer kiþilere karþý ödev ve sorumluluklarýný da içerdiði hükme baðlanmýþtýr.
Anayasa’nýn 13 ncü maddesine göre, temel haklar da sýnýrlama yapýlýrken, bu sýnýrlamalar demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve de ölçülülük ilkesine aykýrý olamaz.
Anayasa 14. madde 1. fýkrasýnda yer alan “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüðünü bozmayý ve insan haklarýna dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldýrmayý amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanýlamaz.” hükmü ile temel hak ve özgürlüklerin kötüye kullanýlmasýnýn hiçbir koþulda koruma göremeyeceði, bu yolla laik Cumhuriyeti ortadan kaldýrmayý amaçlayan faaliyetlere giriþilemeyeceði öngörülmüþtür.
Anayasanýn “Din ve vicdan hürriyeti” baþlýklý 24. maddesi 1. fýkrasýnda “Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.” cümlesiyle din ve vicdan özgürlüðü tanýnmýþ, ikinci fýkrada “14 üncü madde hükümlerine aykýrý olmamak þartýyla ibadet, dini âyin ve törenler serbesttir” ifadesiyle dinin uygulama kýsmýna bir sýnýrlama getirilmiþtir. Maddenin 3. fýkrasýnda “Kimse, ibadete, dini âyin ve törenlere katýlmaya, dini inanç ve kanaatlerini açýklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayý kýnanamaz ve suçlanamaz.” denilerek dini inanç ve kanaat özgürlüðü düzenlenmiþtir. Maddenin 5. fýkrasýnda ise “Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kýsmen de olsa, din kurallarýna dayandýrma veya siyasi veya kiþisel çýkar yahut nüfuz saðlama amacýyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularýný yahut dince kutsal sayýlan þeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz” hükmü öngörülerek dinin ve dini duygularýn siyasi amaçlara alet edilmesi yasaklanmýþtýr. Bu yasakla amaçlanan; dinin ve din duygularýnýn þahsi veya siyasi nüfuz elde etmek amacýyla dinin aldatma aracý haline getirilmesinin önlenmesidir.
Anayasa’nýn 26 ncý maddesinde düzenlenen düþünce özgürlüðü ile 34 ncü maddesinde düzenlenen toplantý ve gösteri yürüyüþü düzenleme hakký da, baþkalarýnýn hak ve özgürlüklerini korumak amacýyla yasayla sýnýrlanabilmektedir. Bu baðlamda laik düzenin ortadan kaldýrýlmasýna dayalý olarak baþkalarýnýn hak ve özgürlüklerini korumaya dayanarak, yasayla bu özgürlükle sýnýrlanabilecektir.
(AA)
Gönderen: 16.03.2008 - 04:16
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
seferaytekin su an offline seferaytekin  
Kamu kim yaa, Hangi kamu. Baştan yanlış yapmış yazık yaa, Kendi adıma deseydi bari
5 Mesaj
Ya benim adýma niye dava actý bu adam?
Kamu kim yaa? Ben sen o biz siz onlar deðlimi.
Bu ........ kendini kamu mu sanýyor yoksa?
Nerden alýyo bu yetkiyi, yada kendinde benim yetkimi kullanma hakkýný nerden buluyor?

Bende bu adamý dava ediyorum arkadaþlar.

Baþlýk nasýldý?

Kamu adýna Oy verdiðim partinin iki defa kapatýlmasý, üçüncü defa kapatýlmasý isteminden dolayý kapatanlarý ve kapatmak isteyenlerin kapatýlmasýný saygýlarýmla arz ederim.

Ýmza
Ben Annem Babam 6 Kardeþim onlarlýn eþleri ve Çocuklarý Beni sevenler yani biz Sessiz Çoðunluk.

Vallahi ileri giderseniz Anayasayýda kapatýrýz ha ona göre


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son seferaytekin tarafından, 24.03.2008 - 20:55 tarihinde.
Gönderen: 24.03.2008 - 20:54
Bu Mesaji Bildir   seferaytekin üyenin diger mesajlarini ara seferaytekin üyenin Profiline bak seferaytekin üyeye özel mesaj gönder seferaytekin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 857 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
tektabanca (45), recebcorduk (42), hacibaba (86), deryadeniz8585 (39), mhuisltalfa (36), salihabaþf.. (54), boss58 (54), mahmut1988 (36), feti (47), özel dedektif (43), Mutlu79 (45), muhammednesim (53), esranur_ (41), bahar_ (40), hasan37 (), mehmet_bilxx (28), Rahmankazi (41), akadir62 (62), fbozan26 (57), d_elif (49), GsLi_SeDa (34), koc (35), feti29 (47), nihat bekta&tho.. (54), nazt (42), Günahkar20 (35), sarica68 (52), eneserdinc (42), necmetdin (47), abi (35), hier (56), AyGeN (38), sea_stars (52), ben_onun_hayran.. (51)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65689 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.