*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 710 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 18. Mayıs 2024 - 07:07

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Filistin'de Müslüman Varlığı Sürmeli

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

Filistin'de Müslüman Varlığı Sürmeli

Moderator

4254 Mesaj -

Filistin'de Müslüman Varlýðý Sürmeli

Çeþitli oyunlar sonucunda kurdurulan Ýsrail iþgal rejiminin zor durumda kalmasý üzerine çeþitli dünya ülkeleri Mýsýr'ýn Þarmu'þ-Þeyh þehrinde bir araya gelerek güya "Terörle Mücadele Zirvesi" gerçekleþtirdiler. Aslýnda yapýlmak istenen Ýsrail iþgal rejimini endiþeye sokan geliþmelerin önüne geçmekti. Þimdilik kýsa vadede Filistin'deki baðýmsýzlýk mücadelesinin "terör" olarak dünya kamuoyuna kabul ettirilmesi ve böylece zulmün her çeþidine baþvurmak suretiyle bu mücadelenin tamamen susturulmasý amaçlanýyor. Uzun vadede yapýlmak istenen ise Filistin topraklarýndaki Ýslâmi varlýða tamamen son vermektir. Bu yolla hem siyonist iþgal yönetiminin o topraklara iyice demir atmasýnýn ve böylece kendi geleceði açýsýndan endiþe verebilecek unsurlarýn tamamen ortadan kaldýrýlmasýnýn saðlanmasý hem de bölgedeki yahudi nüfusun artýrýlmasý için ortamýn hazýrlanmasý amaçlanmaktadýr.

Bakýn, Ýsrail iþgal yönetimi Filistin topraklarýndaki, hâlen 3,5 milyon olan yahudi nüfusu 2.000 yýlýnda 8 milyona çýkarmayý hedefliyor. Bu amaçla dünyanýn deðiþik yörelerine daðýlmýþ yahudileri Filistin topraklarýna göç etmeye teþvik ediyor. Hatta hatýrlarsanýz Ýsrail cumhurbaþkaný Ezer Waizman, Almanya'yý ziyaret ettiðinde: "Bu neo-nazilerle birlikte niye yaþýyorsunuz, gelin Ýsrail'e. Orada size her türlü imkân saðlanacaktýr" diyerek bugünkü Almanyalýlarý "neo-nazi" diye nitelemiþti. Onun bu sözü o zaman Almanya'da küçük de olsa bir siyâsi krize yol açmýþtý. Evet, Ýsrail yönetimi yahudileri Filistin topraklarýna toplanmalarý için sürekli teþvik ediyor ama kimse gelmek istemiyor. Çünkü Filistin halkýnýn toplu direniþ hareketi olan intifadanýn baþlamasýndan sonra yahudilerin rahatý kaçmýþ, dýþarýdan Filistin topraklarýna göç bir yana daha önce göç etmiþ olanlar bile oralarý terk ederek Avrupa ülkelerine ve Amerika'ya geri dönmeye baþlamýþlardý. Ýsrail de o zaman bundan dolayý yahudi nüfusundaki düþüþü telafi edebilmek için Etyopya'daki Falaþa yahudilerini ve eski Sovyet cumhuriyetlerindeki yahudilerin önemli bir kýsmýný Filistin topraklarýna nakletmiþti. Ýþgal rejimi bugün yeni bir yahudi göçü hamlesi baþlatmak istiyor. Bu hamlenin hedefi ise önümüzdeki dört yýl içinde Filistin topraklarýndaki yahudi sayýsýný 8 milyona çýkarmak. Fakat bu hedefin önünde iki önemli engel var: Birincisi oradaki Müslüman halkýn gasp edilmiþ haklarýný geri alma mücadelesi, diðeri de nüfus sorunu. Müslüman halkýn mücadelesi yahudilerin rahatýný kaçýrdýðýndan dýþarýdakiler buraya göç etmek istemiyor. Hatta diyebiliriz ki, bundan dolayý, içerden dýþarýya göç bir yandan devam ediyor. Ýþte bundan dolayý Ýsrail iþgal yönetimi ve onun arkasýndaki sömürgeci güçler uzun vadede Filistin topraklarýndaki Ýslâmi varlýða son vermek istiyorlar. Çünkü Ýslâmi varlýk devam ettikçe baðýmsýzlýk ateþinin sönmeyeceðini biliyorlar. Ayrýca Ýslâmi varlýða son vermeleri durumunda söz konusu hedeflerinin önünde duran her iki engelin de kalkacaðýný düþünüyorlar. Çünkü Ýslâmi varlýða son verdikleri takdirde oradaki baðýmsýzlýk mücadelesini sürdürecek bir potansiyelin kalmayacaðýný dolayýsýyla yahudilerin artýk herhangi bir endiþeye kapýlmadan akýn akýn geleceklerini, öte yandan hâlen Filistin topraklarýnda varlýðýný sürdüren üç milyon üç yüz bin Filistinlinin göçe zorlanmasý durumunda onlardan boþalan yerlerin yahudilere açýlmasý suretiyle nüfus sorunun önemli oranda çözülebileceðini hesap ediyorlar.

Ýþte Filistin halkýný her yönden maðdur etmenin, fakir ve iþsiz býrakmanýn uzun vadedeki hedefi budur. Bugün iþgal yönetimiyle sözde özerk yönetimin kasýtlý uygulamalarý sonucu Filistinlilerin yaþadýðý bölgelerde iþsizlik oraný % 70'i, dünya standartlarýna göre fakirlik oraný ise % 95'i geçmiþtir. Ýþgal rejimi ve onun güdümündeki özerk yönetim uyguladýklarý fakirleþtirme politikasýnýn etkili olabilmesi için maðdur Filistinlilere dünya Müslümanlarýnýn yardým etmemesini istiyor. Çünkü Filistin'deki Müslüman halk orayý terk etmek istemiyor. Onlar o topraklarýn kendilerine emanet edildiðini, oranýn Ýslâmi kimliðinin korunmasý gerektiðini düþünüyor ve bu yüzden her türlü zorluða katlanarak oradaki varlýklarýný sürdürmek istiyorlar. Yüce Allah'ýn: "Ey iman edenler! Allah'a ve Peygamberine hýyanet etmeyin ve bile bile size emanet edilen þeylere hýyanet etmeyin." (Enfal, 8/27) hitabýna kulak vererek kendilerine emanet edilen o topraklara sahip çýkmak için hiçbir fedakârlýktan kaçýnmak istemiyorlar. 1992 sonunda, gece yarýsý evlerinden ve iþyerlerinden alýnarak gözleri baðlý bir þekilde Güney Lübnan'ýn Mercu'z-Zuhr bölgesine býrakýlan 415 Filistinlinin yeniden vatanlarýna dönebilmek için bir yýl mücadele etmeleri, kendilerine yöneltilen bütün sýðýnma tekliflerini reddetmeleri bu yüzdendi. Ancak maðdur durumdaki Filistinlilerin o topraklarda varlýklarýný sürdürmeleri Müslüman kardeþlerinin vereceði maddi ve manevi desteðe baðlýdýr.

Bugün iþgal altýndaki Filistin topraklarýnda hizmet veren Ýslâmi hayýr kurumlarý maðdur durumdaki o insanlara yardýmcý olmaya, o topraklarýn Ýslâmi kimliðinin korunmasý uðrunda hayatýný fedâ edenlerin geri býraktýðý emanetleri olan yetim çocuklara ve dul kadýnlara sahip çýkmaya, Müslüman halkýn haklarýný savunduklarýndan dolayý zindanlara atýlanlarýn ailelerinin sýkýntýlarýna ortak olmaya çalýþýyorlar. Ancak iþgal yönetimi ve onun güdümündeki özerk yönetim bu hayýr kurumlarýnýn çalýþmalarýný kendilerinin Filistinlileri göçe zorlamayý amaçlayan fakirleþtirme politikalarýnýn etkisini azalttýðýný düþünüyorlar. Bu yüzden söz konusu hayýr kurumlarýnýn çalýþmalarýný engellemek, bu kurumlara dünya Müslümanlarýnýn yardým göndermelerine engel olmak istiyorlar. Bu yöndeki uygulamalarýný haklý göstermek amacýyla da söz konusu hayýr kurumlarýna yardým gönderenlerin "teröre finans saðladýklarýný" ileri sürüyorlar. Onlara göre binlerce yetim çocuðun geçimini üstlenmek, okula devam edemeyecek durumdaki çocuklarýn okul ihtiyaçlarýný temin etmek, kocasý zindanda olduðu için evinde sýcak aþ piþiremeyen zavallý kadýna yemeklik bir þeyler göndermek, dul kadýnlarýn sýkýntýlarýna ortak olmak "teröre finans saðlamak" olarak deðerlendiriliyor. Ne yazýk ki, kamuoyuna yön veren medya uluslararasý siyonizm tarafýndan beslendiðinden bu medyanýn yürüttüðü yoðun propaganda çalýþmalarý sayesinde insanlýk yanýltýlýyor. Maðdur ve mazlum durumdaki insanlara sahip çýkýlmasý "teröre finans saðlamak" olarak deðerlendiriliyor.

Ama her þeye raðmen dünya Müslümanlarýnýn Filistin'deki kardeþlerine sahip çýkmalarý gerekiyor. Onlara sahip çýkmalýlar ki, oradaki Ýslâmi varlýk devam etsin. Bilmek gerekir ki kutsal Filistin topraklarý sadece Filistinlilere deðil bütün Müslümanlara emanet edilmiþtir. Yüce Allah'ýn: "Ey iman edenler! Allah'a ve Peygamberine hýyanet etmeyin ve bile bile size emanet edilen þeylere hýyanet etmeyin" hitabý da hepimize yöneliktir. Bir Müslüman olarak oradaki bir yetimin geçimini üzerimize almamýz Filistin topraklarýnýn Ýslâmi kimliðinin korunmasýnda bir rol üstlenmemiz demektir. O yetim çocuk Filistin topraklarýndan çýkarýlsa da Müslümanlarýn ona sahip çýkmalarý gerekir. Çünkü bir yerde bir Müslüman maðduriyetinden dolayý açlýktan ölürse onun durumundan haberdar olup da kendisine yardýmcý olmayan bütün Müslümanlar suçlu olurlar. O yetim çocuða Filistin topraklarýnýn dýþýna atýlmadan önce sahip çýkarsak büyüdüðünde o topraklarýn Ýslâmi kimliðinin korunmasýnda bir rol üstlenecek ve siyonist iþgalcilerin o topraklara demir atma planý gerçekleþmeyecektir. Evet, Müslümanlar olarak Filistin'deki kardeþlerimize bugün sahip çýkalým. Yarýn geç olabilir.

Gönderen: 08.03.2008 - 00:28

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 710 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Atak74 (50), bkaan50 (28), hballi44 (43), emrah3946 (41), safari (55), 1 yolcu (48), hballi (43), adamisali (34), YaSinYuSuf (57), sayha (54), nigdeliemre (35), ocaku08 (49), furkan_safa (28), ilbeyizmir (46), manarin (49), mekizgin (56), cihangir (52), KADRI (53), gluck (47), hha19 (42), firat7 (40), ZEYNEPRABIA (46), vivaa (37), konhair (47), ERTASCH (50), byy (42), sibbelll (38), yolcu-01 (43), KANADALI (46), engina (41), ubeydullahoztur.. (44), MeMo-X (37), fatih1980 (44), darknessman (41), My_hos (36), hkanca (56), cetintas (35), Berra&Sare (48)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.62284 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.