*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 842 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Çarşamba, 15. Mayıs 2024 - 23:22

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » DENEME TAHTASI » Yalnızlığın Kollarında

önceki konu diğer konu

2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	KaLBeNuR

Yalnızlığın Kollarında

1686 Mesaj -

Zihninin dalgýnlýðý adýmlarýna aksediyor. Kül rengi bulutlarýn perdelediði güneþin ýþýklarý vurmuyor kaldýrýmlara. Kimsesizliðini ve çâresizliðini yüzüne fýsýldýyor soðuk kaldýrýmlar.
Mevsim sonbahar. Geceden kalma yorgunlukla, kaldýrýmlara serilmiþ yapraklara acýyarak baktý. Týpký kendi gibiler... Saða sola savrulmuþ, periþan, anlaþýlmaz... Sararmýþ yapraklarýn hüznünden daha çok hüzün var yüreðinde.

Eðri eðri düþen yaðmur damlalarýnda teselli arýyor. Ruhunu ýslatan bu þehirde belki de korkmadýðý tek þey, yaðmur. Çocukluk günlerinin ebemkuþaklarýný hayal ediyor. Annesinin þefkat dolu bakýþlarý, gökteki rengârenk parýltýlardan daha sevecen geliyor kendisine. Þimdi ne kadar da çok ihtiyacý var ilgiye, þefkate ve yürekten sevgiye.

Elinde açýlmamýþ bir þemsiye... Yaðmurlarýn incitmeyen ýslaklýðýna koþuyor. Güven veren çehresiyle istikbalini aydýnlatan babasýnýn hayaline yürüyor. Bu þehrin kaldýrýmlarý ve gecesi kadar insanlarý da soðuk. Ruhunu üþütüyor bu þehrin insanlarý. Ýçinde filizlenen taptaze duygular, vurgun yemiþ gibi...

Haykýrmak geçiyor içinden, gökler dolusu haykýrmak istiyor. Göðün mavisine boyanmýþ gözlerinden, yalnýzlýðýný çaðýldayan yaþlar akýtmak istiyor, sevmediði bu þehrin kaldýrýmlarýna.

Amaçsýzca atýlan adýmlar nihayet, kalmakta olduðu yurda götürdü kendisini. Haykýramadý, þehrin soðuk kaldýrýmlarýný gözyaþlarýnýn sýcaklýðýyla ýsýtamadý. Kim bilir belki de kar beyazý sayfalarý kelimelerin sýcaklýðýyla ýsýtabilirdi. Karar verdi, mektup yazacaktý babasýna. Ýçini dökecek, bir çare yoksa okunmaz ve yaþanmaz bu þehirde diyecekti.

Yalnýzlýk nöbetlerinden fýrsat buldukça ders çalýþtýðý kütüphaneye gitti. Yaralý gönlünün ýzdýrabýyla mektubunu yazmaya baþladý. Yüreðini döktü sayfalara. Gözyaþlarýna yaslanarak yazdý yaslý mektubunu. Vicdanýnýn derinliklerinden gelen en saf duygularý akýttý sayfalara:

Sevgili Babacýðým,
Sizlerden ayrýlalý iki ay oldu; fakat senelerin hasreti ve yalnýzlýðý var yüreðimde. Sizlerden ayrýlýða alýþýrým düþüncesiyle gelmiþtim buralara. Üniversiteyi okumamý benden daha fazla siz istiyordunuz, biliyorum. Ama ben buralarda okuyamayacaðým baba.

Sizlerin binbir hassasiyetle bana verdiði terbiyeyle hareket etmeye çalýþýyorum. Çevreme bakýyorum, garip garip insanlar... Hareketleri garip, konuþmalarý garip, dahasý konuþtuklarý her þey garip. Sanki ayrý dünyalarýn insanlarýyýz. Onlarýn yanýnda ben de bir garip oluyorum. Çocukluðumdan beri hiç aksatmadan zevkle kýldýðým namazlardan zevk alamaz oldum buralarda. Ege'nin sýcak ikliminden kutuplara gelmiþ gibiyim.

Ýnan ki babacýðým, ben bu insanlarýn yanýnda üniversite okuyamamam. Ya gelip bana kalacak yeni bir yer bulun, ya da müsaade edin, ben okulu býrakayým. Yüreðim yaralý, yalnýzým. Derdime derman olacak bir dost kapýsý yok. Burada her þey, ama her þey beni günaha çaðýrýyor. Kulaklarýmda günahýn çaðrýsý çýnlýyor. Gözlerimde günahýn yalancý ýþýltýsý dolaþýyor. Ýnancýn olmadýðý karanlýk bir dünyanýn eþiðindeyim. Kendimi koruyabilmem çok zor... Babacýðým, ne olur müsaade edin, geri döneyim. Okuyamayacaðým. Varsýn hayallerim tükensin, daha baþlamadan yarýda bitsin umutlarým. Ben sizin þefkatinizle yarýnlarýmý süslerim. Anneciðimin dualarýnýn tâzeliðine uyanýrým her sabah.

Bu þehir, bu okul, kaldýðým bu yurt bana göre deðil. Ne yapmam gerektiðini ne olur en kýsa zamanda bana bildirin.

Annemin o ipekten elini bütün hasretimle öpüyorum..

Gurbet elde dualarýnýza çok muhtacým.

Oðlunuz Yusuf

Mektup bir hafta sonra ailesine ulaþtý. Babasý Hacý Arif bey, oðlunun mektupta deðindiði sýkýntýlarý pek önemsemedi. Evden ilk defa ayrýlmýþ olmasýna verdi. Bir gün olsun çocuklarýna kötü söz söylememiþler, gönlünü kýrmamýþlardý. Annelerinin her zaman hissedilen þefkatinin gölgesinde kayboluyordu sýkýntýlarý. Kendi evindeki rahatý elbette herhangi bir yurtta bulamayacaktý. Hem oraya üniversite okumaya gitmiþti; biraz sýkýntýlara katlanmalý, hayatý daha iyi öðrenmeliydi. Çok farklý duygu ve düþünceye sahip insanlarla birarada yaþamaya da alýþmalýydý.

Hanýmý, "Hacý bey bir gitsen görsen, bu çocuðun derdi nedir?" dediðinde ise geçiþtirici laflar söyledi.

Ana yüreði, açýklamalardan tatmin olmadý. Bir kurt düþtü içine. Kaygýlarýný anlatamadý onca yýllýk hayat arkadaþýna. Onu ikna edemedi. Çaresizlik çöreklenmiþti böðrüne. Mektup geldiði günden beri uykularý kaçmýþtý. Uyuyamaz olmuþtu geceleri. Kaygýlarý kâbuslu gecelerde daha da artmýþtý.

Büyük bir özlemle beklenen tatil de sonunda gelmiþti. Oðullarý yine ayný dertleri seslendirdi. "Ya benim yerimi deðiþtirirsiniz ya da ben oralarda okumam" dedi. Ama kâr etmedi, kabul görmedi merhamet dilenen bu sözler. Derdini anlatamadý, içine gömdü derdini en son. Daha fazla merhamet dilenmeyecekti. Böylesine yalnýz býrakýlýþýný kolay kolay affedecek deðildi. Kabullenemiyordu böylesine yalnýz býrakýlýþýný.

Ruhunda yaþadýðý gelgitlerle geçmiþti koca bir yýl. Sönük, bereketsiz, sýkýntý dolu, yalnýzlýklarýn ve dermansýzlýklarýn kucaðýnda...

Ýsteksiz de olsa ikinci sýnýfa devam etti. Gün geçtikçe mecburen alýþmaya baþlamýþtý. Þehrin ve de insanlarýn soðukluðu artýk üþütmüyordu kendisini. Üþüdüðünü hissetmez oldu bu þehirde. Nihayetinde insandý, tek baþýna bir köþeye çekilemezdi. Onun da arkadaþlarý oldu. Onlarla oturup kalktý. Yemek yedi, çay içti. Ve baþka þeyler...

Yeni kurduðu dostluklar, yavaþ yavaþ öldüren zehir gibiydi. Farkýnda deðildi kalbine çöreklenen günahlarýn. Ýçine çekiyordu, günah dolu odalarýn zehirli kokusunu. Zehirli bir baldý yaþadýklarý. Hissedilen, sadece lezzetlerdi. Farkýnda olunmayan, lezzetlerin geçiciliði ve zehriydi.

Ýlkin sabah namazlarýna kalkamaz oldu. Geç yatýyordu. Sabahýn erken vaktinde, uykuya doymayan bünye kendine gelemiyordu. Sonralarý yatsý namazlarý da "kýldým kýlacaðým" diyerek kazaya kalýr oldu. Gün geldi birkaç vakit namazý kazaya kalmaya baþladý. Ve sonra kaza namazlarý kýlýnmaz oldu. Kala kala haftada bir gün Cuma namazý kaldý.

Artýk düþünmek istemiyordu. Sadece yaþamayý, hayatý sevmeyi arzu eder bir hâle gelmiþti. Haftalar su gibi gelip geçti. Tertemiz duygularýyla, kalbinde filizlenen iman tohumuyla istikbaline yönelen delikanlý yoktu artýk. "Kýldýðým namazlardan eskiden aldýðým zevki alamýyorum." deyip dert yanan, inleyen delikanlý yoktu. Alnýndan öpmüyordu artýk seccadeler. Dualar, gözyaþlarýnýn sýcaklýðýyla yollanmýyordu gökler ötesine.

Düþünmek istemeyen bir ruh vardý.. kendini sorgulamayan bir vicdan vardý.. yüreklerde küllenmiþ duygular vardý.. kutsal sancýlar, yalnýzlýðýn kollarýna býrakýlmýþtý... Memleketini eskisi kadar aramaz olmuþtu. Annesinin güzelim yemekleri burnunda tütse de alýþmýþtý ilk geldiðinde kendini korkutan bu þehre. Kaldýrýmlarýnýn eteklerinden yalnýzlýklar topladýðý bu þehir, gözünde deðiþmiþti artýk. Her þeyi ýþýl ýþýl, her yan çiçek çiçek geliyordu.

Uzun bir zamandan beri mektup yazmamýþtý ailesine. Kaygýlý bir bekleyiþ vardý herkeste. Çoðu zaman sofra baþýnda lokmalar boðazda týkanýr, gözyaþlarý boþanýrdý hasret dolu gözlerden. Kaç aydýr bir haber yoktu oðullarýndan. Bunca zamandýr niye aramamýþtý kendilerini? Biraz ilgisiz kaldýðý için de Hacý Arif bey'i azarlamaya baþlamýþtý eþi.

Aylar sonra haber geldi oðullarýndan. Beyaz umutlarla gurbete okumak için gönderdikleri oðullarýnýn kara haberi geldi. Ölmüþtü oðullarý. Ölümden çok, oðullarýnýn ölüm þekliydi onlar için üzücü olan. Evin odalarýndan tahammül sýnýrlarýnýn ötesinde feryatlar yükseldi. Yüreði yanmýþtý annenin. Nefes yerine iniltiler duyulur oldu. Söz yerine hýçkýrýklar döküldü dudaklarýndan. Ve Hacý Arif, o da yaralý. Ýçine akýttý gözyaþlarýný, göstermedi hanýmýna. Yalnýzlýk dakikalarýný kolladý doya doya aðlamak, piþmanlýk yangýnlarýnda kavrulmak için.

Oðlu öldürülmüþtü. Bir banka soygununda ölü olarak bulunmuþtu, ciðerpâresi. Alnýnda kara bir yazýyla gitti ölümün kucaðýna. Ardýndan karalara bürünen yaslý vicdanlar býrakýp gitti.

"Keþke"lerle baþlayan cümleler döküldü Hacý Arif bey'in dudaklarýnda "Keþke kaldýðý yeri deðiþtirseydim. Keþke emin ellere teslim etseydim. Keþke... Keþke..." Hýçkýrýklarla beslenen keþkeler fayda vermeyecekti.

Seccadede parýldayan alýn, günahýn kirine bulaþmýþtý. O soðuk þehir; havasý, insaný ve kaldýrýmlarý buz gibi olan þehir, yüreði iman nuruyla yanan delikanlýyý gömmüþtü karanlýða.

Osman ALAGÖZ

Gönderen: 29.01.2008 - 00:26

	VuSlaT_ZaMbaK

455 Mesaj -

sonunu o kadar çok merak ettim ki ve hepsini okudum heyecanla...
ders çýkarýlmasý gereken o kadar çok þey var ki ama anlayabilene...tek kelimeyle harikaydý.

cannn kardeþim benim...sana doyasýya sarýlacaðým günü hasretle bekliyorum...seni çok seviyorum gül

Gönderen: 29.01.2008 - 15:30

VuSlaT_ZaMbaK üyenin diger mesajlarini ara

VuSlaT_ZaMbaK üyeyi arkadas listeme ekle

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 842 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hümeyra24 (43), güllüm (41), alitufan (48), semsuddin (39), f_erturk (39), zafercezlan (54), benbuamellerimi.. (53), seyma_05 (39), yenilmezburuk (46), mhmmdky (37), sivaslihakan (46), sunam6 (41), konya28 (37), mardinlimemo (44), @hasan@ (39), _huzurislamda_ (39), Seda_ (35), BOPPON (43), faziltopal (55), ahmetserkankaya (43), eLsina (38), AZRA66 (37), sulukapo (34), HAKANCETIN (46), mentese (48), palanxdöken (53), ADEM BAKIRHAN (60), ceyhan (71), ReSuLe_HaSrEtt (38), Forever_Love (40), mutlu69 (55), islam yusuf (54), sofi32 (49), yesil_bahar19 (37), makhorsa (48), erihna (41), veysi irdam (88), abdullah özkul (27), nur58 (60), fedayi (55), RAMAZAN69 (37), seyyidali47 (50), gocer (55), suleyman yildiz (57), vuslat_wien (41), KASIM EROL (50), isanurun (39), koeroglu (48), ardaci (49), ardaburda (50), gunesgunes (42), Burcu89 (35), BMW (43), ZLH (), hafiz_34 (68), bestebuse (51), Aysegül (36), seroar (55), hacirizeli (53), sonmezNL (53), zeko (), CILGIN KURT (51), BERGE00 (42), sevki (51), fth (41), muhammetmustafa (44), bsapmaz (59), siyah_gül (36), ekrem144 (), Cicekci (37), rooster79 (45), mehmetx (44), furkan42 (42), yunus ata (61), GangstAdem (39), orhan06 (44), kamuran (51), dinimiseviyorum (39), esm (40), buzmavisi61 (58)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.57836 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.