ivermectin ivermektine generique colchicine ivermectine generique plaquenil imdur imigran imitrex imodium imuran imurek inderal la inderal index indocin sr indocin inegy intagra iscover isoptin isordil sublingual isordil itraderm itrop jumexal kamagra effervescent kamagra gold kamagra oral jelly kamagra soft kamagra keflex kemadrin kenacort a solubile kenacort a kenacort kenergon kessar keto med ketozol kinzal kinzalplus klacid lamictal dispersible lamictal lamisil cream lamisil
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Molla Gürani

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Molla Gürani
Moderator


4254 Mesaj -
Osmanlý alimlerinden ve büyük velî. Dördüncü Osmanlý þeyhulislamý. Ýsmi, Ahmed bin Ýsmail bin Osman Güranî, lakabý Þerefüddîn, Þihabüddîn ve Molla Güranîdir. Daha çok Molla Güranî lakabýyla tanýnýp, meþhûr oldu. 1410 (H.813) senesinde, Sûriyenin Güran kasabasýna baðlý bir köyde doðdu. Doðduðu yere nisbetle "Güranî" denilmiþtir.

Molla Güranî, küçük yaþta Kuran-ý kerîmi ezberledi. Sarf, nahiv, beyan, meanî gibi alet ve kýraat ilmini öðrendi. Sonra ilim öðrenmek için Baðdat, Diyarbakýr, Hýns ve Hayfa þehirlerine gitti. On yedi yaþýnda iken de Þama gidip, bir müddet oradaki alimlerden ders alýp, ilim tahsîl etti. Þamdan Kahireye gitti.Kahirede zamanýn alimlerinden ders alarak; kýraat, tefsîr, hadîs ve fýkýh ilimlerini öðrendi ve bu ilimlerde icazet aldý. O devrin en meþhûr alimi Ýbn-i Hacer Askalanîden hadîs ve fýkýh ilmine dair eserler okudu. Bu hocasýndan okuduðu eserler arasýnda, Sahîh-i Buharî ve fýkýh ilminde meþhûr eserler vardý.Hadîs ilminde Ýbn-i Hacer Askalanîden icazet aldý. Molla Güranî bu þekilde çalýþarak tahsîlini tamamladýktan sonra; tefsîr, kýraat, hadîs ve fýkýh ilimlerinde deðerli bir alim olarak yetiþti.Yavaþ yavaþ tanýnmaya ve Kahiredeki medreselerde ders vermeye baþladý. Memlûk Devleti hükümdarlarý ile devletin ileri gelenlerinin kurduklarý ilim meclislerine katýlýp, münazaralara girdi. Ýlmi ve fesahati, güzel konuþmasýyla kýsa zamanda tanýndý. Hatta Kahirede herkese açýk bir ders verdi. Dersini dinleyen alimler, onun ilimdeki üstünlüðünü takdîr ettiler. Hocasý Ýbn-i Hacer Askalanî ona icazet verdikten sonra, Sahîh-i Buharîyi gayet güzel bir maharetle okuttuðunu bizzat görüp, þahid oldu. Bundan sonra hayatýnýn bir bölümünü Kahire ve Þam taraflarýnda geçirip Ýstanbula geldi. Ýstanbula geliþi, hayatýnda deðiþikliðe yol açtý. Önce Þafiî mezhebindeydi. Sonradan Hanefî mezhebine geçti.

Molla Güranînin Ýstanbula geliþi þöyle vukû bulmuþtur: O devrin meþhûr Osmanlý alimlerindenMolla Yegan hacca gittiðinde, Kahireye uðradý. Orada Molla Güranîyi tanýyýp, onun dîne baðlýlýðýný ve ilimdeki yüksek derecesini görünce, Ýstanbula getirmek istedi. Lütuf ve iltifat göstererek istanbula gelmesini söyledi. O da bu teklifi kabûl edip, Molla Yegan ile birlikte Ýstanbula geldi. Meþhûr alim MollaYegan, hacdan dönüp Ýstanbula gelince, Sultan Ýkinci Murad Hanýn otaðýna gidip, bir sohbet yaptý. Sohbet sýrasýnda Padiþah; "Gezip gördüðün yerlerden bize ne armaðan getirdin?" diye sordu. Bunun üzerine Molla Yegan; "Tefsîr, hadîs ve fýkýh ilminde iyi yetiþmiþ bir alim getirdim" dedi. "Þimdi nerededir?" deyince; "Bab-üs-seadede beklemektedir" dedi. Bunun üzerine Padiþah, onu içeri getirmelerini söyledi. Molla Güranî içeri girip, selam verdi, el öptü. Sohbet sýrasýnda Molla Güranînin konuþmasý ve hali, padiþahýn hoþuna gitti. Onu önce, dedesi Murad-ý Hüdavendigar Gazînin eski kaplýcadaki medresesine sonra da Yýldýrým Medresesine müderris tayin etti. Böylece bir müddet bu vazifede bulundu.Bundan sonra da Sultan Ýkinci Murad Han, Molla Güranîyi oðlu Þehzade Mehmedin yani Fatihin yetiþtirilmesi ile görevlendirdi.

Þehzade Mehmed (Fatih), bu sýrada Manisada emîrdi. Babasý Ýkinci Murad Han, oðlunun (Fatihin) yetiþmesi ve eðitilmesi için pekçok alimi ona hoca olarak göndermiþti. Fakat Þehzade Mehmed, zekî ve celalli olduðundan, giden hocalar onu bir türlü derse yanaþtýramamýþtý. Bu sebeple padiþah Ýkinci Murad Han, oðlunu yetiþtirecek heybetli bir muallim arýyordu. Molla Güranînin heybetli ve vakûr bir alim olduðunu görerek, sert tutumunu duyup, bu iþ için onu tayin etti. Onun iyi bir eðitimden geçmesini istediðini söyleyip, gerekirse dövebileceðini de iþaret etti. Bunun üzerine Molla Güranî, Manisaya gönderildi. Molla Güranî, Þehzade Mehmedin (Fatihin) yetiþmesi için ona ders vermeye baþladý. Gördüðü gevþeklik karþýsýnda, vakûr ve sert tutumuyla, Þehzade Mehmedin hýrçýnlýðýný yatýþtýrdý. Hatta ders sýrasýnda; "Darabtühû tedîben" Terbiye etmek, eðitmek için onu dövdüm manasýndaki Arabca cümleyi dil bakýmýndan incelettirdi, tahlîl ve tercüme ettirdi. Bu tutum karþýsýnda Þehzade Mehmed derslere devam edip, kýsa zamandaKuran-ý kerîmi hatmetti ve ilim öðrendi. Padiþah Ýkinci Murad Han, oðlu Þehzade Mehmedin Kuran-ý kerîmi hatmettiðini öðrenince, çok sevinip, hocasý Molla Güranîye fazla mikdarda mal ve parayý hediye gönderdi.

Fatih Sultan Mehmed Hanýn yetiþmesinde, Molla Güranînin büyük emeði geçti. Bu bakýmdan Fatih, þehzadeliðinden beri hocasýný çok sever, saygý ve hürmette kusûr etmezdi.

Babasý ÝkinciMuraddan sonra tahta geçen Fatih Sultan Mehmed Han, Molla Güranîyi vezîr yapmak istedi. Molla Güranî bu teklifi kabûl etmeyip; "Huzûrunuzda, size devlet iþlerinde çok hizmet edenler vardýr. Onlarýn ciddî çalýþmalarý, sonunda vezîrliðe, sadr-ý azamlýða kavuþmak ideallerine baðlýdýr. Vezîriniz onlardan baþkasý olursa, kalbleri kýrýlýr ve sultanýmýza zarar gelir" dedi. Sultan bu sözü beðendi ve onu kadýsker yapmak istediðini bildirince, bunu kabûl etti. Kadýlýða baþlayýnca, ayrýca müderrislik görevini de yürüttü. Daha sonra Bursa evkaf idaresi vazifesi ve kadýlýk vazifesi ile Bursaya gönderildi. Bursada bir müddet bu vazifeleri yaptý. Sonra bazý sebeplerle Anadoludan ayrýlýp, Mýsýra gitti

Molla Güranî Mýsýra vardýðýnda, Mýsýr Sultaný Kayýtbaydan tam bir kabûl ve çok ikram, hürmet gördü. Bir müddet sonra Fatih Sultan Mehmed Han, Mýsýr Sultaný Kayýtbaya, Molla Güranîyi göndermesini rica etti. Kayýtbay, Fatih Sultan Mehmed Hanýn bu ricasýný Molla Güranîye bildirerek; "Gitme, ben sana onunkinden daha çok ikram ve ihtiram ederim" dedi. Molla Güranî; "Evet inanýyorum, sizden çok fazla ikram gördüm. Ancak, benimle onun arasýnda baba ile oðul arasýndaki gibi büyük bir sevgi vardýr. Aramýzdaki bu hadise ise, bir baþka þeydir. Bu sebepten o, tabiî olarak kendisine meyledeceðimi bilir. Eðer ona gitmezsem, sizin tarafýnýzdan gönderilmediðimi zanneder ve aranýza bir düþmanlýk girebilir." cevabýný verdi. Sultan Kayýtbay bu cevabý beðendi ve kendisine çok para ve yolda lazým olabilecek eþyalarý verip, büyük hediyelerle Fatih Sultan Mehmed Hana gönderdi.

Molla Güranî Ýstanbula gelince, Sultan ona çok hürmet gösterip, ikinci defa Bursa kadýlýðýna tayin etti. Sonra yeniden Kadýaskerliðe getirildi. Bu arada müderrislik ve eser yazmakla da meþgûl iken, 1480 (H.885) senesinde Þeyhülislamlýk makamýna getirildi. Fatih Sultan Mehmed Han ona; maaþ, hizmetçi ve diðer yardýmlarý yanýnda, çok hediyeler vererek, ikram ve hürmet gösterdi. Sekiz sene Þeyhülislamlýk yaptý ve hakka, adalete uymakta, titizlik göstererek, gayet güzel bir þekilde vazifesini yerine getirdi.

Fatih Sultan Mehmed Hana çok nasîhat eder, iþlerinde yardýmcý olurdu. Ona karþý duyduðu samîmi sevgi ve alaka sebebiyle, yeri geldikçe tenkid etmekten, uyarmaktan çekinmezdi. Hatta giydiði ve yediði þeylere dikkat etmesini, daima dînin emirlerine uygun olmasýný isterdi. Nasîhatlerini sert sözlerle söylemekten çekinmezdi.

Molla Güranî; heybetli, vakûr, sarsýlmaz bir ilim haysiyetine ve ahlakýna sahipti. Uzun boylu, gür sakallý, doðru ve açýk sözlüydü. Vezîrleri adlarýyla çaðýrýr, Sultanýn huzûruna girince, yüksek sesle selam verip, müsafeha yapardý.Davet edilmedikçe ve bayram günlerinden baþka zamanlarda saraya gitmezdi. Bir defasýnda bir Arafe günü, Sultan, Molla Güranîye bir haberci göndererek; "Yarýn bayramý kutlamak üzere teþrif etsin, geç kalmasýn." diye haber yollamýþtý. Molla Güranî, gelen haberciye; "Yaðýþlý günlerdir, her yer çamur. Gelirsek, kýlýk kýyafet deðiþtirmek îcab eder. Yarýn bizi baðýþlasýnlar. Biz uzaktan dua ederiz. Bayramý uzaktan kutlayalým." dedi. Haberci dönüp bu sözleri padiþaha iletince, Padiþah; "Biz onlarýn gelmesi ile bayram yaparýz. Her þeye raðmen gelmelerini bekliyoruz." dedi.Üzerlerinin çamur olmamasý için de, sarayýn selamlýðýna kadar at ile girmesine izin verildi. Bunun üzerine daveti kabûl etti. Molla Güranî, devrin alimlerine mütevazî davranýr ve onlara karþý kýskançlýk göstermezdi. Hatta resmî vazifelerde kendinden daha üst makamlara çýkan alimleri takdîr ederdi. Müderrislikden resmen ayrýldýktan sonra da ilim öðretmeye devam etti. Pekçok alim yetiþtirdi. Osmanlý alimleri arasýnda ahlakýnýn üstünlüðü, ilmî hususlarda tavizsiz olan ve ilme çok önem veren bir alim bilinip öyle tanýndý. Günlerini hep ders vermekle, kitap yazmakla ve ibadetle geçirirdi. Bir defasýnda talebelerinden biri, bir gece onun konaðýnda kalmýþtý. Hocasý Molla Güranî, yatsý namazýndan sonra Kuran-ý kerîm okumaya baþladý. Baþýndan baþlayýp devamlý okurken talebesi bir müddet sonra uyuyakaldý. Sabaha doðru uyanýnca hocasý Molla Güranînin Kuran-ý kerîm okumaya devam ettiðini gördü. Sabahleyin o talebe bu durumu hizmetçilere anlatýnca, hizmetçileri; "O, her gece böyle Kuran-ý kerîm okur ve bunu hiçbir sebeple terk etmez." demiþtir. MollaGüranî, ayrýca çok hayýr ve hasenat yapmýþtýr. Dört cami, bir Dar-ül-hadîs medresesi, bir hamam ve binalar yaptýrmýþtýr.

Molla Güranî, vefat ettiði 1488 (H.893) senesinin bahar mevsiminde bir bahçe satýn aldý. Kýþa kadar o bahçede kaldý. Vezîrler haftada bir bu bahçede ziyaretine gelirlerdi. Kýþ geldiðinde iyice halsizleþti. Ýstanbuldaki konaðýna göçtü. O günlerde bir sabah namazýný kýldýktan sonra, kendisine bir yatak hazýrlanmasýný istedi. Yatak hazýrlandý. Kuþluk namazýný kýldýktan sonrakýbleye dönerek, sað yaný üzerine yattý. O gün, kendisinden Kuran-ý kerîmi, kýraat ilmini öðrenen hafýzlarýn yanýnda toplanmasýný istedi. Bu arzusu üzerine, talebelerine haber gönderildi.Onlar da yanýna toplandýlar. Talebelerine; "Üstünüzde olan hakkýmý ödeme zamaný bu gündür. Ýkindi vaktine kadar benim üzerime Kuran-ý kerîm okumaya devam ediniz, ikindiden fazla uzamaz." dedi. Hafýz talebeleri, Kuran-ý kerîm okumaya baþladýlar. Vezîrler durumu öðrenince, yanýna geldiler. Vezîrler arasýndaki Davûd Paþa, Molla Güranî hazretlerini çok sevdiði için, halini görünce dayanamayýp, aðlamaya baþladý. MollaGüranî onun aðladýðýný görüp; "Niye aðlar durursun ey Davûd!" dedi. Davûd Paþa; "Sizi böyle zayýf görünce kendimi tutamadým." dedi. Bunun üzerine; "Ey Davûd, kendi haline aðla! Ben dünyada rahat ve huzûr içinde yaþadým. Allahü tealadan ümîdim odur ki, ömrümün sonunda da, son nefeste de selamet üzere olurum." dedi.Sonra vezîrlere dönüp; "Benden Bayezîde (Ýkinci Bayezîd Hana) selam söyleyin ve deyin ki, Adalet üzere olsun, kullarý himaye, beldeleri muhafaza etsin. Namazýmý bizzat kendisi kýldýrsýn ve borçlarýmý, defnimden önce ödesin" dedi. Sonra; "Size vasiyetim olsun! Beni kabrin yanýna koyunca, ayaðýmý tutun ve beni kabrin baþýna çekin, sonra kabre koyun." dedi. Öðle namazýný îma ile kýldý. Sonra; "Ýkindi ezaný ne zaman okunacak?" dedi. Ýkindi vakti gelince, müezzinin ezan okumasýný bekledi. Müezzin, Allahüekber diye ezan okumaya baþlayýnca, Molla Güranî hazretleri; "Lailahe illallah" diyerek vefat etti.

Sultan Ýkinci Bayezîd Han, namazýnda bulundu ve borçlarýný ödedi. Cenaze namazý çok kalabalýk olup, Ýstanbul ahalisi onun vefatýndan dolayý gözyaþý döktü. Cenazesi kabrin baþýna getirilince, vasiyetine raðmen kimse ayaðýndan tutup çekmeye cesaret edemedi. Cenazesini bir hasýr ile kabrin yanýna çektiler ve kabre indirip defnettiler. Kabri,Aksaray-Topkapý arasýndaki eski tramvay yolunun sol tarafýnda bulunan kendi yaptýrdýðý caminin önündedir.

Arabca kaynaklarda "Diyar-ý Rûmun, Anadolunun alimi" olarak zikredilen Molla Güranî, kýymetli eserler yazmýþ olup, eserleri þunlardýr:

1) Gayet-ül-Emanî fî Tefsîr-i Sebil-Mesanî,
2) El-Kevser-ül-Carî ala Riyad-il-Buharî; Hadîs-i þerîf kitaplarýnýn en kýymetlisi olanSahîh-i Buharîye yazdýðý þerhdir.
3) Þatýbiyye Kasîdesinin Caberî þerhine güzel bir haþiye yazmýþtýr.
4) Keþf-ül-Esrar an Kýraat-il-Eimmet-il-Ahyar,
5) Þerh-i Cemul-Cevami: Usûl-i fýkha dairdir.
6) Arûz ilmiyle ilgili bir kasîde.
.
1) Mucem-ül-Müellifîn; c1. ,s.166

2) El-Alam; c.1, s.97

3) Tam Ýlmihal Seadet-iEbediyye; (49. Baskýgöz kırpma s.1112

4) Ed-Dav-ül-Lami; c.1, s.241

5) Þakayýk-ý Numaniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.102

6) Tabakat-üs-Seniyye fî Teracim-il-Hanefiyye; c.1, s.280

7) Esma-ül-Müellifîn; c.1, s.135

8) Keþf-üz-Zünûn; c.1, s.553, 646, 899; c.2, s.1190, 1486

9) Tac-üt-Tevarih (Ulema kýsmýgöz kırpma

10) Osmanlý Müellifleri; c.2, s.1

11) Ýzah-ul-Meknûn; c.2, s.92

12) Brockelmann; Sup-2, s.319

13) Devhat-ül-Meþayýh; s.10

14) Rehber Ansiklopedisi; c.12, s.184

15) Ýslam Âlimleri Ansiklopedisi; c.12, s.298
Anahtar Kelimeler:Molla Gürani biyografisi,Molla Gürani hayatý,Molla Gürani özgeçmiþi, Molla Gürani geçmiþi




Dogruluk musanin asasi gibidir. Meydana çikinca bütün egrileri yutar..
Gönderen: 06.12.2007 - 01:31
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar gizle
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 Molla Gürani
Muhtazaf 06.12.2007 - 01:31
 Molla Gürani
Ukab 06.12.2007 - 11:21

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 793 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
fetih (52), MaHsER (47), y.arinimsin (36), ÇÝÇEKGÜL (44), halitocakoglu (43), Huri19 (36), Huri18 (36), isa (36), seyyah43 (48), yoldaþ (43), semayolu1 (42), huris (36), hafýz seda.. (36), GULI (52), karani (44), Erhankumru (41), Süheda89 (35), sinemsin (41), slm (33), turkischbaby (34), hoca1 (43), marmara (42), speedy (46), i s a (36), mucahidek (44), Cennetul_Firdev.. (40), hulyagol (40), conqueror32 (36), zaferandac (63), doktor66 (48), ilhanuzun (53), sercan61 (37), ipek (41), firak (42), geniushack (44), farukdemir (46), mustafayaylagul (40), berhanakman (51), aglar baba (35), ismail_canpolat (42), Oðuzhan (49), Ayseoe (42), djbozkurt (37), meded (43), enes38 (50)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55019 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.