generique kaletra chloroquine stromectol generique colchicine lopinavir ritonavir seretide inhaler seretide rotacaps seretide serevent serocryptin seromycin serophene seropram seroquel servambutol servanolol servicillin serviclofen servispor servitet silagra sildalis sildenafil silvitra simcora simvasine simvast sinemet cr sinemet sinequan singulair sirdalud skinoren smap sortis spersanicol spiroctan sporanox starlix stocrin strattera stromectol suhagra force suhagra sumycin super avana
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » Bir Annenin Teslimiyeti...

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Bir Annenin Teslimiyeti...
1686 Mesaj -
Ýlk eþi Hz. Sâre’den çocuðu olmayan Hz. Ýbrahim, daha sonra Hz. Hacer’le evlenir. Hz. Hacer validemizden Hz. Ýsmail dünyaya gelir. Hz. Sare validemiz bu doðuma çok sevinir, ancak zamanla kadýnlýk hislerine hakim olamaz ve kýskançlýk göstermeye baþlar. Aklý bu yersiz kýskançlýða hayýr diyorsa da hisleri buna isyan ediyordu. Bu sebeple Hz. Ýbrahim’in evinde her geçen gün huzursuzluk daha da artmaya baþlamýþtý.

Hz. Ýbrahim (aleyhisselam) ilahi emir üzerine Hacer validemizi ve henüz emzikten kesilmemiþ olan oðlu Hz. Ýsmail’i yanýna alarak yola çýkar. Bu göçün zâhirî sebebi Hz. Ýbrahim’in iki eþi arasýndaki kýskançlýk olsa da, aslýnda, o mahzun anne ve masum bebek kaderin hükmüne boyun eðmeli; asýrlar sonra gelecek “insanlýk aðacýnýn en kýymetli meyvesi”ne zemin hazýrlamak için hicret etmeliydi. Uzun bir yolculuktan sonra nihâyet Mekke’ye varýrlar. O günün Mekke’si, etrafý yanýk daðlar ve kara çehreli kayalýklarla çevrili, kalblere ürperti veren, ekin bitmez, kervan geçmez bir vadiydi. Orada ne içecek bir su, ne de kendisinden su istenecek bir canlý vardý.

Hakk’ýn Halîl’i, sadece bir kýrba ve birkaç hurma vererek, bu iki muhaciri bomboþ vadinin ortasýna býrakmýþ, gönlünü kavuran bir hicran ve yanaklarýndan süzülen gözyaþlarýyla Þam’a gitmek üzere oradan ayrýlmýþtý. Geri dönüp ardýna bakmaktan bile kaçýnýyor, hýzlý adýmlarla bir an önce gözden kaybolmak istiyordu. Hazreti Hacer, birkaç defa “Ýbrahim!..” diye seslense de, o cevap verememiþ; merhamet ve þefkatinden dolayý emre muhalif davranmaktan, hayatýnýn neþesi bu iki insaný böyle býrakýp gidememekten korkmuþtu. Ciðeri yanan mahzun kadýn, iç çekiþlerine mani olabildiði bir an, son bir kez daha,

- Ey Ýbrahim, bizi kime býrakýyorsun!.. Yoksa bu, Allah’ýn emri mi? deyince, o Yüce Nebî yine arkasýna dönmeden,

- Evet, bu Rabbimizin emri, diyebilmiþti. Ve o andan sonra artýk Hacer gözyaþlarýna “dur” emrini vermiþ,

- Git ey Ýbrahim! Bu madem Allah’ýn emri, O bizi zayi etmeyecek, yalnýz býrakmayacaktýr, diye seslenmiþti.

Bu kavruk, kupkuru, haþin daðlarýn, katýlaþmýþ lavlarýn ortasýnda, uzak vadinin derinliklerinde yalnýz bir çocuk ve çaresiz bir kadýn. Susuz, kimsesiz, barýnaksýz nasýl olacak?!. Yaþamak için su gerekir; bebek süt, insan yârân, kadýn kollayýcý, anne hâmî, yalnýz dost, güçsüz yardýmcý ister!.. Fakat emir, O’nun emri deðil mi? O istemedi mi hicreti; O’nun muradý deðil mi ayrýlýklar, geçici yalnýzlýklar? Öyleyse, tevekkül, mutlak tevekkül gerekirdi.

Cenab-ý Hakk’ýn çaðrýsýna cevâben göçe katlanan Hz. Hacer, kendini O’na teslim eder. Þehirden, hayatýn içinden ayrýlarak bu susuz, ýssýz, çorak vadiye yerleþmeye de O’nun emri olduðu için katlanacaktýr. O katýksýz bir tevekkül ve iman gücüyle bütün ince hesaplarý, kuru mantýðý bir tarafa býrakmýþ ve yalnýzca Yaratan’ýna sarýlmýþtýr. O’nu sevmiþ, gönlünü bütünüyle O’na vermiþ ve sadece O’na dayanmýþtýr.

Fakat Hz. Hacer, açlýktan aðlayan bebeðinin yanýnda mucize bekleye bekleye oturup durmaz. Tevekkülü, boþ ve gayretsiz bekleme olarak anlamaz. Yavrusunu Allah’a emanet eder; kendisi de Allah’a derin itimad duygusuyla doðrulur; Safâ-Merve arasýnda koþmaya, çýrpýnmaya durur. Ve Hz. Hacer’in hiç ummadýðý bir anda, hiç beklemediði bir yerden niyazýn gücü ve Allah’ýn rahmetiyle ilâhî lütuf gelir. Ýsmail’in ayaklarýnýn önünde melek kanadýyla açýlan öteler kaynaklý arktan su fýþkýrmaktadýr. Taþtan doðan hayat kaynaðý tatlý pýnar öyle gür akmaktadýr ki; sevinç ve þükür çýðlýðý koparan bahtiyar anne “zem zem!” diye baðýrmak zorunda kalýr. Rivayetlere göre, “zem zem” o günkü dilde “dur dur” demektir.

Hz. Hacer validemiz, zemzem sayesinde hem susuzluðunu hem de açlýðýný gidermiþ; bebeðine de süt emzirip onu büyütmeye baþlamýþtýr. Çok geçmeden, Allah Teâlâ, Yemenli Cürhüm kabilesinden bir yolcu kafilesini Kâbe’nin bulunduðu yöne sevk etmiþtir. Zemzem’i gören yolcular, burayý yurt edinmeye karar vermiþ; böylece Hacer validemizin ve Hazreti Ýsmail’in yalnýzlýklarý da sona ermiþtir. (Buhari, 3184; Beyhaki, 9153)

Hikayeden çýkarýlacak bazý dersler

1. Ýnsan, Allah’ýn emirlerini her þeye raðmen O’nun emri olduðu için katlanmalý ve teslim olmalýdýr. O’nu sevmeli, gönlünü bütünüyle O’na vermeli ve sadece O’na dayanmalýdýr.

2. Tevekkül boþ ve gayretsiz bir bekleme demek deðildir. Bir insan hangi þartlarda olursa olsun sebepler planýnda gereken ne ise onu yaptýktan sonra tevekküle sýðýnmalýdýr. Bu, Allah’ýn bir kanunudur.

ailem.zaman
Gönderen: 18.10.2007 - 22:10
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
der_ya su an offline der_ya  
875 Mesaj -
Ey Ýbrahim, bizi kime býrakýyorsun!.. Yoksa bu, Allah’ýn emri mi? deyince, o Yüce Nebî yine arkasýna dönmeden,

- Evet, bu Rabbimizin emri, diyebilmiþti. Ve o andan sonra artýk Hacer gözyaþlarýna “dur” emrini vermiþ,

- Git ey Ýbrahim! Bu madem Allah’ýn emri, O bizi zayi etmeyecek, yalnýz býrakmayacaktýr, diye seslenmiþti

ya cananým zaten bu yasananlarda bený en çok etkýleyen bu yazýyý her okudugumda hacer annemýzýn rabbýne karsý muthýþ teslýmýyetýný gormekteyým.... in yok, cýn yok...ýssýz býr yer o zaman mekke...dusunuyorumda býz olsak eslerýmýz býzý býrakýp sený gýdecem dedýgýnde kýyamet kopardý heraldesevinçli iþin sakasý býr yana hacer olmak kolaymý...öyle olmasaydý hacer annemýz olurmuydu...
_gýt ey ibrahým þüphesýzký bený sabredenlerden bulacaksýn......... ALLAHUEKBER KEBIRA.... RABBIM HEPIMIZE HER ZORLUGA KARSI BU YANITI VERMEMIZI NASIP ETSIN.....YUREGÝNE SAGLIK KARDEÞÝM....Allah Razı Olsun


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son der_ya tarafından, 18.10.2007 - 22:50 tarihinde.
Gönderen: 18.10.2007 - 22:49
Bu Mesaji Bildir   der_ya üyenin diger mesajlarini ara der_ya üyenin Profiline bak der_ya üyeye özel mesaj gönder der_ya üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 877 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Suayb (46), cuneytarkin82 (49), emira (40), ibrahim13 (50), geylani2 (42), ilknur1977 (47), mhmtyel (43), Müslüman kiz (30), hitoprak (51), solmayan-gül (39), pancoloji (39), gül_güzeli (39), güle güle (37), Sueda (38), suvari (41), teacherone (45), kudüs (48), sensinnn (38), Isik Hafize (39), masumca (51), muradmurad (45), burku (36), hatice.d (47), ismail arabaci (37), ariiff (43), nur44_55 (42), deepsilver (36), _SON_NEFES_ (32), onur5844 (52), sailor2005 (67), canfeza (37), saltanat (45), saltiks (50), van65 (), Taha1 (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.56876 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.