*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 742 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 12. Mayıs 2024 - 18:56

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » NEDEN ??HUZURSUZ EVLER

önceki konu diğer konu

3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Su_DamlasI

NEDEN ??HUZURSUZ EVLER

1420 Mesaj -

HUZURSUZ EVLER

DNA da bir bozukluk olursa, insanýn yapýsý da bozuluyor. Devlet, millet, insanlýk dediðimiz büyük toplumlarýn da DNA'sý ise ailedir. Aile bozulduðunda ya da ailede çözümsüz sorunlar yaþandýðýnda, bu içinde bulunduklarý toplumu da etkiler. Aile yapýsý bozulmuþsa bir memlekette o toplum da ifsada olmuþ demektir. Küçükken anne baba evladý, yaþlandýklarýnda da evlat anne babayý himaye etmeli, omlara bakmalý ve hürmette kusur etmemelidir. Son yýllara kadar bu güzellikler hep yaþandý ülkemizde.

Büyük bir aile yapýmýz vardý bizim. Dede, nine, anne, baba ve torunlar hep bir arada yaþardý. Baba ev dýþýnda geçim derdiyle meþgulken ve annede ev iþlerine bakarken, evdeki çocuklar baþýboþ kalmaz evin büyükleri onlarla ilgilenirdi. Onlar anlatýrdý çoðu zaman dinimizi, tarihimizi, örflerimi ananelerimizi çocuklarýmýza ve bu yönüyle her daim saðlam ve sarsýlmaz bir aile yapýmýz vardý bizim. Bilinirdi ki; Saðlam temellere dayanmayan aileler ve topluluklar, en küçük bir zorlama karþýsýnda daðýlýrlardý. (Türk milletinin tarihi boyunca her sahada kazandýðý zafer ve baþarýlarda, Türk aile yapýsýnýn çok büyük payý olduðunu unutmayalým!) Dün ile bugün arasýnda köprü kuran, kültürümüzü, dini-milli deðerlerimizi yarýnlara aktaran hep yaþlýlarýmýzdý. Bunlarý yazarken di-lif geçmiþ zaman kullanýyorum çünkü modern (!) asrýn, söz de çaðdaþ aileleri çalýþma hayatýna sýmsýký sarýlýrken çocuklarýný kreþlere ya da bakýcýlara, yaþlý anne babalarýný da huzur(süz) evlerine býrakýverdiler. Sonuçta; sevgi, ilgi ve alaka bekleyen çocuklarla, sevgi, ilgi, alaka, saygý ve hürmet ve dahi vefa bekleyen yaþlýlar kendi kaderlerine terk ediliverdiler. Çocuklar, dini-milli hikâyeler, kýssadan hisseler yerine batý özentisi masallarla büyüdüler. Evlatlarýyla, torunlarýyla muhabbete hasret kalan yaþlýlar ise huzur(süz) evlerinde, kendileriyle ayný kaderi paylaþanlarla hep geçmiþi yâd ettiler ve halen de ediyorlar.

Kim bilir kaç kez piþman oldular “çocuklarýmýz ne zaman büyüyecekler” hayalini kurduklarýna… Hep çocuklarýnýn küçüklük hallerini hayal edip geçirdiler ömürlerinin son demlerini sahipsice… Sözde huzur denen evlerde geçerken ömürleri, her hafta sonu gözleri yollarda kaldý ziyaretimize gelen birileri olur mu diye, þüphesiz en çok bekledikleri de evlatlarýydý. Gelmeyince beklenen,”iþi çýkmýþtýr, haftaya gelir” tesellisiyle avundular kim bilir kaç kez… Adý huzur, tabelasý huzur olan ama içi huzursuz olan mekânlarda yaþlýlarýmýz kim bilir ne kadar gözyaþý döktüler, ne kadar hayýflandýlar evlatlarýnýn vefasýzlýklarýna…

Dinimiz bize ana-babaya itaati, þefkati, yaþlýlara hürmeti emrediyor, onlara “öf” bile demeyin diyor. Durum böyleyken biz onlarýn kýymetini bilemiyoruz maalesef. Onlarý kendi kaderlerine terk etmenin ve onlarý böylesine acýlara gark etmenin hesabý müsebbiplerinden elbette sorulacaktýr. Efendiler Efendisi (SAV) Hadis-i Þeriflerinde:“Beli bükülmüþ ihtiyarlarýnýz olmasaydý, belalar baþýnýza yaðmur gibi yaðardý” , “Yaþýndan dolayý onlara hizmet edene, ihtiyarlayýnca Allah ona hizmet edecek birini yaratýr” buyuruyor. Sadece her yýl 18 24 Mart arasý kutlanan Yaþlýlar Haftasýnda deðil, her daim ve her an onlara hürmet etmeli, sahip çýkmalý, belli yaþa gelmiþ ihtiyarlarýmýzýn artýk iyice hassaslaþan duygularýný incitmemeli, onlarý hoþgörüyle karþýlamalý ve hayýr dualarýný almalýyýz.

Ýhtiyarlarýmýzýn deðerlerini bildiðimiz, hizmet ve hürmette kusur etmememiz hâlinde; onlarýn varlýðý: Rýzkýmýzýn bereketlenmesine, belâ ve musibetlerden kurtulmamýza, yaþadýðýmýz ortamlarda hayatýmýzýn hayýrlarla süslenmesine, huzurlu bir hayat yaþamamýza, hürmet ve hizmet görmemize, çocuklarýmýzýn muti/itaatkâr olmasýna sebep olacaktýr. Ýhtiyarlarýmýz bizim düþkünlerimizdir. Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.) bu husus ile ilgili bir hadislerinde buyurur ki: "Düþkünleri görüp gözetiniz... Zira siz, ancak düþkünleriniz sayesinde yardým görür ve mýzýklanýrsýnýz."*

Evlatlarýyla birlikte mutlu bir hayat süren yaþlýlara ve onlara hürmette kusur etmeyenle selam olsun.

Hilal ZEYBEKOÐLU

Gönderen: 22.07.2007 - 21:11

**Su_DamlasI** üyenin diger mesajlarini ara

**Su_DamlasI** üyeyi arkadas listeme ekle

	melek saçkesen

5 Mesaj

hayýrlý akþamlar.çok güzel bir konuya deðinmiþsiniz.eþlerin birbirine saygýsý kalmadýðý için huzursuzluklarda çoðaldý .insanlar büyüklerini akýllarýna gelince arýyorlar belkide hiç,çok üzücü bir durum.ama bir þeyi unutuyorlar ,bir gün onlarda yaþlanacak.
allaha emanet olun.

Gönderen: 22.07.2007 - 21:32

melek saçkesen üyenin diger mesajlarini ara

melek saçkesen üyeyi arkadas listeme ekle

	dilaver

13 Mesaj -

guzel bir konuyu degismissiniz.

Biz insanlar once birbirimize saygiyi unutmusuz. Saygiyi unutunca sevgide basini aldi gitti.

ailelerde yasam sekli paraya endeksli oldu. Zengin daha cok para ister ca gece gunduz calisir, fakir karnim doydun der, karni doyuncada biraz birikim yapayim der gece gunduz calisir. Hirsizin gozu doymaz haram mal tatlidir gece gunduz calisir.

cocuklar kendi basina buyur okuldan aldigi egitimle.
terbiye ahlak anne karninda baslarmis. aile sorunlari cocuk var yok dikakte alinmadan tartisilir.
anne cocuk yaninda babadan dayak yer asagilanir.
baba cocuk yaninda anneden ters tepki alir. baska islerle ugrasmaktan cocuk unutulur herzaman.
nasil osla buyuyecek. karni doysa yeter. hangi psikolojiyle buyudugu kimin umrunda ki

sonrasida gordugunuz gibi husran bir nesil
o nesli takip eden baska bir nesil

Gönderen: 03.08.2007 - 09:16

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 742 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
dayi054 (64), ÝsmailEn.. (56), kibris (56), merickizmaz (51), RUYAM (36), yükselelektrik (54), selcukosman (48), Aycan (57), HuZuR_38 (45), babakadir (45), Cihan Ersoy (46), servet ekici (51), ayhan3867 (47), erhankaya351 (40), Kizmaz (51), EBRARALEYNA (47), erkan34 (51), efira (37), Sirac Barman (53), bedevi5 (65), Sadettin Dursun (41), cartime (55), S.Ekici (51), ALTUN (45), vus_lat (45), ayaza (38), drkdn (45), fetih60 (34), beko03 (76), talha türk&cced.. (33), dilara1 (26), asudetuba (43), struggle (42), Ayhan_Esad (41), nnur (47), YSBY (53), COLONEL (37), nazmi (47), umit535 (52), hsalma (42), ByAfatsum (36), nuretin (61), malkomxaa (42), salma (42)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.57429 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.