fluvoxamine kaletra generique colchicine chloroquine generique stromectol fludapamide fludex forzest fosamax frumil fulcin furacin furadantin furo basan furodrix gabantine gastroprazol geodon glaupax gli basan glibenese glibenorme glimerax glimeryle glucobay gluconormine glucophage xr glucophage glucotrol xl glucotrol glucovance gracial grifulvin gris peg grisol grisovin gyne lotrimin hard on oral jelly hard on helvecin helvevir hypnorex hytrin bph hytrin hyzaar ilosone
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..

önceki konu   diğer konu
34 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
vehbi70 su an offline vehbi70  
BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
919 Mesaj -
Geçmiþten Günümüze Büyük Orta Doðu Projesi..

Büyük Ortadoðu Projesini nam-ý diðer Büyük Ýsrail Projesini anlayabilmek ve anlatabilmek için önce tarihi þark meselesine kýsa da olsa temasta faydalar vardýr.

Geri kalmýþ ülkelerin sömürenlerin sömürüsüne karþý direnmeleri halinde, güçlü devletler tarafýndan bir bahane icat edilerek vurulmaktadýr. Son dönemlerde en çok vurulan devletlerin baþýnda Ýslâm coðrafyasýndaki devletlerin olmasý tesadüfi deðildir. Irak’ýn, Afganistan’ýn, Filistin’in, þimdi de Lübnan’ýn vurulmasý bahis konusu projenin hedefleri arasýndadýr.

Büyük Ortadoðu Projesi, nam-ý diðer Büyük Ýsrail Projesi Ýsevi ve Musevi ittifakýndan ibarettir. Bu proje ile hem haçlýlýk ruhu dünyaya üflenmekte, hem de büyük Ýsrail Devletinin kurulmasý hedeflenmektedir.

Projenin görüntüsünde demokrasi, insan haklarý, hukuk devleti gibi bir takým deðerler bu projede ön plana taþýnmakta ise de, aslolan hilalin yer yüzünden silinmesidir. Batýlýlarýn Türkiye’deki þark politikalarý günümüzde Büyük Ortadoðu, diðer adýyla Büyük Ýsrail Projesi ile gündeme taþýnmaktadýr. Tarihteki kinlerini böylece bugüne taþýmaktadýrlar. Yani, bu proje, Hýristiyan dünyasýnýn maðlubiyetlerinin öcünü almak ve Müslüman Türk’ü, diðer Ýslâm devletlerini ortadan silmek için meydana getirdikleri bir projedir. Büyük Ortadoðu Projesini nam-ý diðer Büyük Ýsrail Projesini anlayabilmek ve anlatabilmek için önce tarihi þark meselesine kýsa da olsa temasta faydalar vardýr.

Þark meselesi, çok eskiye dayanmakla birlikte günümüzde de elan devam etmektedir. Bu mesele ecdadýmýzý geçmiþte meþgul ettiði gibi, bugün de millet olarak bizi yakinen ilgilendirmektedir. Zira, Osmanlýnýn yayýlmýþ olduðu coðrafyada ve bugün de ülkemiz topraklarý üzerinde çok sayýda medeniyetlerin yaþadýðý bilinmektedir. Tarihi çaðlar boyunca çeþitli medeniyetlere beþiklik yapmýþ bu coðrafyanýn dostu olabileceði gibi, düþmanýnýn da olmasý son derece doðaldýr.

Batýlýlara göre Þark, bir baþka ifade ile Ortadoðu, asrýn medeniyetinin gerisinde kalmýþ bir alan olarak tarif edilmektedir. Bu alan içinde bulunan tüm ülkeler için batýlýlar mutlaka medenileþtirilmelidir düþüncesindedirler. Ancak, batý alemi zikredilen ifadelerinde samimi deðillerdir. Çünkü onlarýn yardým etme anlayýþý tesanüt deðil, sömürüdür. Haksýz kazanç elde etmek için onlara göre geri kalmýþ ülkeleri sömürmek, hayatlarýný devam ettirebilmenin tek çýkar yoludur. Yani, batý aleminin yegane düþüncesi geniþletilmiþ Ortadoðu Bölgesinde bulunan her türlü zenginliði sömürmek, halklarýný istismar etmek, yoksa o bölgeleri kendi medeniyetlerinin seviyesine çekmek deðildir. Zira, þark ülkelerini daima kendilerine muhtaç halde tutmak ezeli siyasetlerinin gereðidir.

Geri kalmýþ ülkelerin sömürenlerin sömürüsüne karþý direnmeleri halinde, güçlü devletler tarafýndan bir bahane icat edilerek vurulmaktadýr. Son dönemlerde en çok vurulan devletlerin baþýnda Ýslâm coðrafyasýndaki devletlerin olmasý tesadüfi deðildir. Irak’ýn, Afganistan’ýn, Filistin’in, þimdi de Lübnan’ýn vurulmasý bahis konusu projenin hedefleri arasýndadýr.

Enerji kaynaklarýna sahip veya üs olmaya müsait ülkeler müdahale için sýraya alýnmýþtýr. Suriye, Libya, Somali, Sudan, Yemen, Endonezya, Malezya, en sonra da Türkiye hedefte bulunmaktadýr.

Batý medeniyetinin anlayýþýna ve kafa yapýsýna göre, bir Müslüman, hangi ülkede yaþarsa yaþasýn bir Avrupalý ile asla bir tutulamaz. Çünkü, batýlýlar elde etmiþ olduklarý medeniyetleri ile üstün görünme hastalýðýna tutulmuþlardýr. Bu tutumlarý dinlerine de yansýtýlmýþ ve kendi inançlarý dýþýnda bulunan her ülkeyi ve dini düþman bellemiþlerdir.

Ýslâm’a olan düþmanlýklarý ise adeta taassup haline gelmiþtir. Çünkü, batý medeniyetini tehdit edebilecek tek medeniyetin, Ýslâm medeniyeti olduðunu bilmektedirler. Hilâl dünyada kaldýkça, batý aleminin huzura gelmesi mümkün deðildir. Zira, hilâl, onlarýn korkulu rüyasýdýr.

Ýþte eski çaðlardan beri Avrupalýlar bu düþünce ile bir araya gelip, Haçlý Seferleri düzenleyerek Ýslâm’ýn kabul edildiði ülkelere amansýzca saldýrmýþlardýr. Son asýrda da, Balkanlardan baþlamak üzere Müslüman Osmanlýlarý Avrupa topraklarýndan atmak ve onlarý Anadolu’da hapsetmek hayali içindedirler. Onun için 1900’lü yýllarýn baþýnda kurduklarý Avrupa Federal Cumhuriyeti ile Osmanlýyý Avrupa topraklarýndan atmayý denemiþlerse de, o tarihlerde sonuç alamamýþlardýr.

2

Osmanlý’ya hasta diyenler bugün AB þemsiyesi altýnda

Eskiden Osmanlý için “hasta adam” diyenler ve ortadan kaldýrýlmasýný isteyenler, bugün Avrupa Birliði þemsiyesi altýnda toplanmýþ bulunmaktadýrlar. Ülkemizi de istedikleri gibi itip, durmaktadýrlar. Sevr’de elde edemediklerini, þimdi Avrupa Birliði ve geniþletilmiþ Ortadoðu Projesi ile elde etmeye çalýþmaktadýrlar.

Eskiden Osmanlý için “hasta adam” diyenler ve ortadan kaldýrýlmasýný isteyenler, bugün Avrupa Birliði þemsiyesi altýnda toplanmýþ bulunmaktadýrlar. Ülkemizi de istedikleri gibi itip, durmaktadýrlar.

Sevr’de elde edemediklerini, þimdi Avrupa Birliði ve geniþletilmiþ Ortadoðu Projesi ile elde etmeye çalýþmaktadýrlar. Tarihte Osmanlýnýn yok oluþunu isteyen devletlerin baþýnda Ýngiltere, Avusturya ve Rusya, daha sonra da Fransa gelmektedir. Ne var ki, bu devletler o dönemde menfaat çatýþmasý münasebetiyle bir araya gelememiþlerdir. Ama, Almanya, Rusya, Ýngiltere ve Fransa, Osmanlý hakimiyetinde bulunan Ortadoðu’daki petrol için bir araya gelmeyi baþarmýþ, hem Osmanlýyý, hem de bir milleti yok etme pazarlýðý içine girmiþlerdir. Gerek Almanya’nýn Baðdat Demiryolu imtiyazý, gerekse Ýngiltere’nin Adana – Mersin Demiryolu imtiyazý, Ortadoðu zenginliklerini elde etme projeleridir.

Ýngiltere, Amiral Nelson’un Trafalgar zaferi sonrasý Akdeniz’i bir Ýngiliz iç denizi haline getirmeye çalýþýrken, tüccar zihniyeti ile de Ortadoðu Bölgesinin yeraltý ve yerüstü zenginlikleri ile alakadar olmaya baþlamýþlardýr. 19. yüzyýldan beri Ýngiltere’nin geleneksel stratejisi, Hint sömürgesine ulaþým yollarýný denetim altýnda tutmaktýr. Mezopotamya, Hindistan’a giden karayolunun üzerinde bulunduðu için, Londra, baþta Rusya olmak üzere bu bölgeye, herhangi baþka bir devletin sarkmasýný istememiþ ve bu önemli stratejik nedenlerden dolayýdýr ki, senelerce Osmanlý devletini Rusya’nýn saldýrýsýna karþý korumaya çalýþmýþtýr. (1)

Buna raðmen Ortadoðu zenginlikleri sebebiyle Ýngiliz, Alman, Rus ve Fransýz rekabeti bu bölgeler için hiç eksik olmamýþtýr. Bu rekabetler sonucu, koskoca Osmanlý gözden çýkarýlmýþ, milliyetçilik cereyanlarý körüklenerek, Ortadoðu’da ve Osmanlý topraklarý üzerinde küçücük devletçikler oluþturulmuþtur. Sonra da, bu devletçiklerin ümüðü sýkýlmaya baþlanmýþ ve tüm zenginlikleri ellerinden alýnmýþtýr. Bugün de Büyük Ortadoðu Projesi, bu hususun realize ediliþini hedeflemektedir. Batý, petrolü elde edebilmek için var olduðu günden beri açýk ve gizli bir çok planlar ve projeler hazýrlamýþtýr. Zira, Çhurchill’in 1936 yýlýnda Avam Kamarasý konuþmasý “efendiler, þunu iyi biliniz ki, bir damla petrol, bir damla kandan daha kýymetlidir” (2) bunu göstermektedir.

Tarihte Ýngiltere, Rusya’nýn sýcak denize inme politikasýna daima karþý olmuþtur. Zira, boðazlar Ýngiltere için zümrüt-ü ankadýr. Ýstanbul ve Çanakkale boðazlarýna sahip olmakla ancak Rusya’nýn taþkýnlýklarý önlenebilirdi. Rusya’nýn sýcak denize inebilmesi de, ancak boðazlara sahip olmasýyla mümkün olabilirdi. O zaman da cihan devleti olma imkânýna kavuþabilirdi. Rusya’nýn bu politikalarýný çok iyi bilen Ýngiltere, Rusya’nýn Osmanlý topraklarý üzerinde söz sahibi olmasýný istemezdi. Bunu temin için Ýngiltere iki türlü politika ile hareket etmeye baþlamýþtý.

Ýngiliz siyasetçilerinin bazýlarý, ki baþýný Gladiston’un çektiði ekip, Osmanlý devletinin ortadan kaldýrýlmasýný isterken, diðer bir ekip, ki baþýný David Urguhard’ýn çektiði bu siyasetçiler Gladiston’un aksine Osmanlýyý yaþatmak istemekte, fakat yeniden devleþmesini istememektedirler. Çünkü, Urguhard çok iyi biliyordu ki, Osmanlý, Ýslâmiyet’in mukavemetinin unsurudur. Elde etmiþ olduðu topraklardan atýlmasý kolay olamazdý. Bilinen odur ki, Ýngiltere, Rusya ve diðerlerinin nihai hedefi, altý asýrdan beri Osmanlýnýn yurt edindiði topraklardan atmak, Balkanlarý Osmanlý Türklerinden arýndýrmaktýr. Bu amaçlarýna 1683 Viyana bozgunu ile ulaþmaya çalýþmýþlarsa da, baþarýlý olamamýþlar, 1. Cihan Harbi sonrasý akdolunan Sevr ile, maksatlarýna daha çok yanaþmýþlardýr. Ne var ki, 1071 tarihinde Müslüman Türkün açtýðý parantezi kapatamamýþlardýr. Viyana kuþatmasýna kadar Osmanlýnýn kýlýcýný hep tepelerinde hissetmiþ, Viyana maðlubiyetimizle de ilk defa soluklanabilmiþlerdir. Viyana bozgunundan sonra batý alemi, Osmanlýya karþý taarruza geçmiþ ve Osmanlýnýn tarihten silinmesi için kollarýný sývamýþlardýr. Diðer yandan Osmanlý da 1683 tarihinden itibaren Avrupa topraklarýndan geri çekilmeye baþlamýþ, Osmanlýdan boþalan topraklara yerleþmeye baþlayan Rusya, büyük Rusya hayali için Osmanlýya devamlý gaileler açmýþ ve devamlý Osmanlý ile savaþmýþtýr. Osmanlý topraklarý üzerinde entrika çevirmek Rusya’nýn iþine geliyordu.

Nitekim; “hükmetmek için tefrikaya düþürmek ve karýþtýrmak, ayný kiliseye mensubiyet vesilesiyle Þark Ortodoks Hýristiyanlarýný himayeye kalkýþarak, bunu bir hak olarak tanýttýrmak, ýrktaþlýk iddiasýyla himayeyi ve nüfuzunu kuvvetlendirmek, çarlýk Rusya’nýn hedefine varmak için takip ettiði muhtelif yollar ve çareler” peþinde idi.

Rusya’ya göre hasta adam ölecek, mirastan en büyük payý kendisi alacaktý. Bu hal ve keyfiyet Ýngiltere’nin iþine gelmezdi. Onun içindir ki, Urguhard’ýn düþüncesi istikametinde siyasete yönelmiþ ve Osmanlýnýn milletlerarasý manzumede yerinde kalarak, hayatýný sürdürmesini istemiþtir.

Ne var ki, 1683 Viyana maðlubiyeti ardýndan, 1699’da imzalanan Karlofça Anlaþmasý, Osmanlýnýn orta Avrupa üzerindeki hakimiyetine son vermiþ, 1774 Kaynarca Anlaþmasý ile de Osmanlý mülkünde her türlü nifak tohumlarý ekilmiþtir.

Þark meselesinin çeþitli tarifleri yapýlabilir. Ancak, yapýlacak tüm tariflerde bariz benzerlikler göze çarpar. Bazýlarýna göre, Þark meselesi Hýristiyan Avrupa milletlerinin, Müslüman Þark milletlerini iktisadi ve siyasi nüfuz ve hükmü altýna almak maksadýndan meydana gelen tarihi meselelerin hepsine verilen addýr.

Diðer bazýlarýna göre, Þark meselesi Avrupa devletlerinin Osmanlý imparatorluðunu sebepler ihdas ederek parçalamak ve zapt etmek arzusundan ve Osmanlý idaresi altýnda bulunan muhtelif milletlerden bazýlarýnýn istiklalini temin etmek istemelerinden meydana gelen, tarihi meselelerin heyeti mecmuasýdýr. Þark meselesi anladýðýmýz kadarýyla Osmanlýyý çökerterek, topraklarýna konmaktýr. Bugün de, ayný zihniyetle iktisadi ve teknolojik güçlerini kullanarak hem Türkiye’yi, hem de Ortadoðu ülkelerini sömürmek istemektedirler.

Batýlý devletlerin þark politikalarýnýn temelinde yatan gerçekler

Batý devletlerinin Þark politikalarýnýn temelinde:

1- 1071 Malazgirt maðlubiyetleri ile baþlayan gerilemelerinin intikamýný almak ve Müslüman Türkü Avrupa topraklarýndan atmak için çeþitli milletlerarasý kuruluþlarla bu amaçlarýna ulaþmak.

2- Osmanlý mülkünde bulunan tüm zenginlikleri ele geçirmek, o ülkelerden hammaddeyi ucuz almak, kendi ülkelerinde imal ederek, hammaddeyi aldýklarý ülkelere çok daha pahalýya satmak, yani sömürmek.

3- Etnik ve mezhebi çatýþmalarý körükleyerek, siyasi menfaat saðlamak, milliyetçiliði körükleyerek, ulus devletlerin kurulmasýný saðlamak, yani bütünü önce parçalara ayýrmak, ondan sonra onlarý yutmak.

Batýlýlarýn Þark politikasý ile hedef aldýklarý ülkelerin baþýnda ise Osmanlý gelmektedir. Osmanlýyý tarihten silmek onlarýn vazgeçilmez kinidir. Bunun idraki içinde olan Osmanlý da kendini müdafaa etmek için, kendine has siyasetler üretmiþtir. Ne var ki bu siyasetler uzun ömürlü olamamýþtýr. Zira, bir tarafta devlet ricali içinde histerik ölçüde batý hayranlýðý duyanlar, devletin can damarlarýnýn kesilme plânlarýna karþý sessiz durmayý, diðer taraftan, gidiþatýn vehametine müdrik olanlar, Osmanlý topraklarýnýn parçalanmasýna karþý tavýr koyarak, Osmanlý mülkündeki tüm kaynaklarýn kontrol altýnda tutulmasý için gayret göstermiþlerdir. Mesela, Sultan Abdülaziz’in dirayetli tavýrlarý sayesinde Avrupalý geriye dönüþe mecbur býrakýlmýþsa da, içerideki hainlerin tuzaklarý sonucu önce hal edilmiþ ve bilahare de öldürülmüþtür.

Sultan 2. Abdülhamid’in dýþ siyasetteki dehasý da Osmanlýnýn kurtuluþu için yetmedi. Ýçten satýn alýnan bir cunta ile hal edilmiþ, ondan sonra da Osmanlý mülkü daðýtýlmaya baþlanmýþtýr.

3

Tarihimiz açýsýndan þark meselesi

Malazgirt muharebesinin maðlubiyetinin intikamýný almak için, batý alemi 1071 tarihinden günümüze kadar devamlý projeler üreterek, Osmanlý mülkünde gaileler açmaya çalýþmýþ, mutlak sonuç almak için çeþitli organizasyonlara tevessül etmiþtir.

Þark kelimesi ile anlatýlmak istenen husus nedir?

Yukarýda da ifade ettiðimiz gibi, bu kelime ile anlatýlmak istenilen batý medeniyeti ile Türk-Ýslâm alemi arasýnda cereyan eden münasebetlerin tümünü ifade eder. Bir baþka açýdan þark meselesi ise batýnýn Osmanlý topraklarý üzerinde yaþayan ve gayrýmüslim ekalliyetleri ilgilendiren tüm hadiseleri ihtiva eder. Þark meselesini Hz. Peygamberimizin doðuþuna kadar uzatanlar da vardýr. Zira, Hz. Muhammet’in doðuþu ile Hýristiyan dünyasýnda dalgalanmalar baþlamýþ, hilalin sonuçsuz býrakýlmasý için ehl-i salib hareketlenmiþ, tek düþman olarak da Ýslâm gösterilmiþtir. Biz, hadiseyi o kadar gerilere götürmek düþüncesinde deðiliz. Her ne kadar Ýslâm’ýn zuhuru ile hak – batýl mücadelesi baþlamýþsa da, batýnýn asýl hedeflediði, baðrýna kadar sokulmayý baþaran Müslüman Türklerin varlýðýný hissettiði günlere dayanýr.

Yani, 1071 Malazgirt zaferi Þark meselesini gündeme taþýmýþtýr. Malazgirt muharebesinde batýnýn temsilcisi olan Bizans maðlup olmuþ, imparatoru esir almýþtýr. Savaþ sonrasý Bizans topraklarý içinde bulunan Anadolu topraklarý ardýna kadar Selçuklu Türklerine açýlmýþtýr. Bir nevi Anadolu’nun tapusu Malazgirt zaferi ile alýnmýþtýr. Merhum Erol Güngör’ün ifade ettiði gibi “eðer Türk ve Ýslâm tarihinin son dokuz yüz yýllýk kaderini çizen tek bir insan göstermek mümkün olsaydý, bu hiç þüphesiz Alpaslan olurdu.” Alpaslan 1029 yýlýnda doðmuþ, babasý Çaðrý beydir. Alpaslan Bizans imparatoru Romanos Diogenes’i 1071 tarihinde Malazgirt’te maðlup ederek, Anadolu’nun yolunu açandýr.

Malazgirt zaferinden sonra Abbasi halifesi Kaaim Biemrillah, Sultan Alpaslan’a bir mektup göndermiþ ve ona “Allah’ýn yardýmýna mazhar, galip ve muzaffer evlat, en büyük sultan, Arap ve Acem hükümdarý, dünya hükümdarlarýnýn efendisi, Müslümanlarýn yardýmcýsý, insanlarýn sýðýnaðý, devletin kahredici bileði, dinin parlak tacý ve Ýslâm ülkelerinin sultaný” gibi ünvanlarla hitap etmiþtir. (3)

Gerçekten de, “Türk tarihinin 1071’de baþlayýp, 1923’e kadar devam eden 850 yýllýk iftihara deðer devresine hakiki kaynak vazifesini gören Malazgirt muharebesi, geniþ tesir ve þümulü ile Türk tarihinde yeni bir devrin baþlangýcý ve bir dönüm noktasý” olduðundan batý için son derece yýkýcý olmuþtur. Batý intikamýný almak için yýllarca beklemiþ ve Avrupa Birliði ile hedefine ulaþmaya baþlamýþtýr. Malazgirt muharebesini kazanan Müslüman Türkler hem varlýklarýný ispatlamýþ, hem de hakimiyet alanlarýný geniþletmiþlerdir. Anadolu’nun kapýlarýný açarak batýya var olduklarýný göstermiþlerdir.

Malazgirt zaferi, ayný zamanda Ýstanbul’un fethine dayanak olmuþ ve Doðu Roma’nýn tarihe gömülmesine, Yeni Çaðýn açýlmasýna da vesile olmuþtur. Malazgirt meydan muharebesi Müslüman Türklere Anadolu’nun kapýlarýný açmasý yanýnda, dünya tarihi açýsýndan da önemli geliþmelere vesile olmuþtur. Zira, bu savaþla Hýristiyanlarýn savleti kýrýlmýþtýr. (4)

Malazgirt maðlubiyeti batý için son derece acý oldu. Bu maðlubiyet adeta Bizans’ý dondurmuþ, hareketsiz býrakmýþtý. Esip gürleyen, kendilerinden gayrý taht ve taç kabul etmeyen Bizans, sükut-u hayale uðramýþ, bu acýyý unutmamak üzere sinesine çekmiþti. Malazgirt muharebesinin maðlubiyetinin intikamýný almak için, batý alemi 1071 tarihinden günümüze kadar devamlý projeler üreterek, Osmanlý mülkünde gaileler açmaya çalýþmýþ, mutlak sonuç almak için çeþitli organizasyonlara tevessül etmiþti.

Kendi tarihimiz açýsýndan Þark meselesi

Tarihimiz açýsýndan Þark meselesini inceleyecek olursak, iki önemli safha ile karþýlaþýrýz: Birinci safha; Selçuklu Türklerinin Bizans’ý maðlup ettiði tarih olan 1071 ile baþlar. Osmanlýnýn Viyana önündeki maðlubiyeti sayýlan 1683 tarihine kadar devam eder. 1071 Malazgirt muharebesi ile batý ilk defa Müslüman Türk’ün tokadýný yemiþ, Anadolu bu tarih itibarý ile Müslüman Türklere açýlmýþtý. Daha sonra, Osmanlýlar döneminde Gazi Süleyman Paþa komutasýnda Avrupa yakasýna geçilmiþ, yapýlan tüm savaþlar batýnýn aleyhine, Osmanlýnýn lehine tecelli etmiþtir. Sýrpsýndýðý, 1. Kosova, 2. Kosova, Niðbolu, Varna, Mohaç, Ýstanbul’un fethi batýnýn can damarlarýnýn kesilmesine vesile olmuþtur.

1453 Ýstanbul’un fethi batýya öldürücü tokat olmuþ, devamlý Avrupa içlerine doðru ilerleyiþ batýnýn moral deðerlerini alt-üst etmiþ, Osmanlý batýya atýnýn üzengisini öptürmüþtür.

Bu dehþetengiz hal, 1683 Viyana kuþatmasýna kadar devam etmiþ, Viyana kuþatmasýndaki baþarýsýzlýk batýnýn soluklanmasýna vesile olurken, Osmanlýnýn da kaderini deðiþtirmiþtir. Viyana baþarýsýzlýðýndan sonra, Osmanlý savunmaya geçerken, kin ve hýnç içinde olan batý alemi ise taarruza geçmiþtir. Þark meselesinin birinci ayaðý Karlofça Anlaþmasý ile noktalanmýþtýr.

Þark meselesinin birinci dönemi içinde Osmanlý batý topraklarýnda yayýlmýþ, Avrupa’yý bir nevi anavatan haline getirmiþtir. Osmanlý, Avrupa’ya, yani Rumeli’ye geçiþi ile bir nevi Müslümanlarýn hamiliðine ve Ýslâm dünyasýnýn da önderliðine soyunmuþ, 1517 Mýsýr seferi sonunda halifeliði de deruhte ederek, Müslümanlarýn tüm sorumluluklarýný üstlenmiþtir. Ýslâm ülkelerinden birine vaki saldýrý Osmanlýya yapýlmýþ addedilerek, mutlaka hesabý sorulmuþtur. Afrika’da, Ortadoðu’da, Avrupa’da Ýslâm koruma altýna alýnmýþ, tüm Türk ve Ýslâm ülkeleri Osmanlýyý hami olarak kabul etmiþlerdir. Osmanlýnýn Ýslâm hamiliðini hazmedemeyen batý Haçlýlýk ruhu altýnda birlikler oluþturmaya baþlamýþ, bugün dahi ayný anlayýþ ile Avrupa Birliði adý altýnda toplanmýþtýr. Avrupa Birliðinin göze çarpan özelliði tarihte meydanlarda halledemediklerini þimdi yeþil çuhalý masalarda halle çalýþmalarýdýr.

Birinci safhada Hýristiyan dünyasýnýn Þark meselesi, Osmanlý hakimiyeti altýnda bulunan topraklar üzerinde yaþayan Hýristiyanlarý korumak ve Osmanlýnýn fetih hareketini durdurmak, Osmanlýyý geri atmaktan ibarettir. Uzun zaman baþaramadýklarý bahis konusu hedeflerine, Viyana bozgunu ile kýsmen ulaþmýþ ve Osmanlýnýn Avrupa’da ilerleyiþini durdurmuþlardýr. Viyana maðlubiyeti ile ilgili farklý görüþler ileri sürülmüþ, üzerinde tarihçiler durmuþ ve durmaya da devam edeceklerdir. Bize göre, kader hükmünü icra etmiþtir. Ýlânihaye yaþayan olmadýðýna göre, tarih boyunca bir imparatorluðun yaþadýðý da görülmemiþtir.

Ýkinci safha; Bu safha 1683 Viyana bozgunu ile baþlar. Batý haçlýlýk zihniyetine bu safhada bir de emperyalist tavrýný ilave etmiþtir. Batý, haçlýlýk zihniyetini emperyalist tavrý ile kuvvetlendirmiþ ve Osmanlýya karþý taarruza baþlamýþ, insanlýk dýþý hareketlerini kamufle etmek için de hümanist bir görüntü sergileyerek, tüm taþkýnlýklarýný kamufle etmeye yönelmiþtir.

Þark meselesinin ikinci safhasý hep Osmanlýnýn aleyhine olmuþ, cereyan eden savaþlar hep Osmanlýnýn maðlubiyetiyle sonuçlanmýþ, bu hal Lozan’a kadar devam etmiþtir. Sonuçta Osmanlý imparatorluðu yýkýlmýþ, Osmanlý hakimiyeti altýnda bulunan topraklarýn üzerinde çok sayýda etnik esasa dayalý devletler kurulmuþtur.
Gönderen: 21.07.2007 - 12:25
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vehbi70 21.07.2007 - 12:25
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vehbi70 21.07.2007 - 12:26
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vehbi70 21.07.2007 - 12:27
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vehbi70 21.07.2007 - 12:28
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vehbi70 21.07.2007 - 12:28
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vehbi70 21.07.2007 - 12:29
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vehbi70 21.07.2007 - 12:30
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vehbi70 21.07.2007 - 12:31
 GARİP TESADÜF......
Berraksu1 25.03.2008 - 12:29
 birilerinin es baskani
YENISAFAK 04.04.2008 - 22:24
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
kolye7 01.07.2010 - 14:20
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vaha1972 01.07.2010 - 17:33
 Atatürke Mason diyen müfterilere......
kolye7 01.07.2010 - 19:26
 Kemal Atatürk Mason Değildi…
kolye7 01.07.2010 - 19:36
 GERÇEK MÜSLÜMAN ATATÜRK...
kolye7 01.07.2010 - 19:48
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
kolye7 01.07.2010 - 21:19
 RE:
vaha1972 01.07.2010 - 23:45
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
kolye7 02.07.2010 - 12:16
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vaha1972 02.07.2010 - 21:52
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
kolye7 03.07.2010 - 11:59
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vaha1972 03.07.2010 - 20:39
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
kolye7 03.07.2010 - 23:42
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vaha1972 04.07.2010 - 16:38
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
kolye7 04.07.2010 - 21:44
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
keskinmetal 05.07.2010 - 22:32
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
kolye7 06.07.2010 - 12:06
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
keskinmetal 06.07.2010 - 21:42
 RE:
Dai 07.07.2010 - 03:43
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
kolye7 07.07.2010 - 11:17
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vehbi70 08.07.2010 - 21:27
 RE:
vaha1972 09.07.2010 - 15:53
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
kolye7 10.07.2010 - 13:11
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
vaha1972 10.07.2010 - 15:19
 BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
kolye7 10.07.2010 - 19:51

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 568 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
marullar (63), aozcifci (45), gunel303 (60), saniye25 (43), ayse (52), didedar (42), amb2616 (55), SevYa (39), adilyagsagan (52), BenCesur (48), tiryakinim_ (44), filem (42), arius (44), optimistic (39), ramazanakcay (38), mehter02 (40), kemal2358 (36), laparako (68), maksut5994 (31), ozlemkaya25 (39), mustafa öz (45), ErdemOgrtm (44), erolgunel (61), TERAZÝ (51), tongac27 (46), Gunahkar (56), özvatan (59), asým (49), Miray_2006 (48), guelbahcesi (45), abdulkerim öztü.. (49), gült@ze (46), cemilcihan (48), SeveNCLoveS (40), Ben (37), aklin_gozyaslar.. (38), furkanburak (47), myorulmaz (46), koney2001 (55), ncinici (54), barman35 (44), webduskunu (49), ahakan (48), funda78 (36), erhanim15 (36), mehmet66 (60), nurfeyza (), zeyneb-ikübra (42), esma.s (35), mertoglan1 (47), empati74 (50), yusufcihan (47), MUSLIME KUBRA (41), nurcu80 (44), kztpkp (57), osman72 (52), OlcayS (46), menzilsevdalisi (43), salomo (42), buses_ (43), Halilcan (43), iremnur (48), çilek (53), Abdulkadir Abu .. (44), asgold35 (64), eyyüp (38), gokdeniz (59), siyabe (45), hayrettin (44)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65363 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.