*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 942 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 23. Mayıs 2024 - 13:33

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Kabir Azabından Sana Sığınırız Allahım

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	aziz1993

Kabir Azabından Sana Sığınırız Allahım

28 Mesaj -

Kabir azabýndan sana sýðýnýrýz Allah'ým

Resûl-i Ekrem Efendimiz (aleyhi ekmelü't-tehâyâ göz kırpma

insana sýkýntý ve keder verecek, onu dünya ve ahirette zillete düþürecek mevzularda Cenâb-ý Hakk'a sýðýnmýþ, ümmetine de her türlü musibete karþý Allah Teâlâ'nýn hýfz ve inâyetine sýðýnmalarýný tavsiye etmiþtir.

Bu þekilde, ilahî emir ve yasaklara uymanýn yaný sýra, hem söz hem de amelle Allah'ýn koruyup kollamasýný ve bütün þerlerden muhafaza etmesini istemeye "istiâze" denmektedir.

Peygamber Efendimiz'in deðiþik hadis-i þeriflerine bakýlýrsa görülecektir ki, O, küfürden, fâsýklýktan, nifaktan, riyakârlýktan, kalbin kasvet ve gafletinden, acizlikten, tembellikten, yoksulluk ve borcun galebe çalmasýndan, zillet ve meskenetten, insî ve cinnî þeytanlarýn þerlerinden, delilik ve cüzzam gibi hastalýklardan, bunamaktan ve çok yaþlanýp baþkalarýnýn eline düþmekten, yangýn ve sel gibi felâketlerden, kabir azabýndan ve Cehennem'den... Cenâb-ý Allah'ýn rahmetine, ilâhi riâyet ve inâyete iltica etmiþ; ayný zamanda bize de, bu musibetlere karþý teyakkuzda olmamýzý irþad buyurarak, yönelmemiz lazým gelen sýðýnaðý göstermiþtir.

Ýnsan için çeþitli hayat mertebeleri söz konusudur. Ehl-i þuhud ve keþif, bu mertebelerin çoðuna muttalidirler. Mesela, hayalin kendine mahsus bir âlemi vardýr; hayali geniþ olan kimseler, bizim göremediðimiz pek çok þeyi adeta görür gibi olurlar. Onlar için safha safha geçmiþ ve satýr satýr gelecek birden duyulur ve yaþanýr. Hayalin hemen bir adým gerisinde rüyalar âlemi; rüyalar âleminin az ötesinde berzah buudu; berzahýn daha ötesinde ise, cennetiyle-cehennemiyle en hakiki ve râsýh âlem olan ukba vardýr. Oradan bu tarafa gelirken berzah âlemi, cennet âleminden biraz uzak, bizden de biraz ötede bulunmaktadýr. Bu âlem, ruhanilerin cevelangahý gibi bir yerdir. Burasý rüyalar âleminden biraz daha râsýh ve köklü bir âlem mahiyetindedir. Berzah âlemiyle, içli-dýþlý yaþayanlar orayý-burayý bir arada görürler. Tabi bu tür halleri, tatmayan da bilmez.

Bir insan imansýz olarak ölürse kabirde azap görecektir. Hadisin ifadesiyle kabrin sýkýþtýrmasý haktýr. Fakat orada hesap yoktur; zira hesap, mahkeme-i kübrada görülecek ve imansýz ölen bir insan cehenneme gidecektir.

Bununla beraber, müminin dünyada çektiði sýkýntýlar, onun günahlarýna kefaret olduðu gibi, ölüm esnasýndaki ýzdýraplarý, kabirde maruz kaldýðý/kalacaðý tecziye türü hususlar da ahiret azabýný hafifletme adýna arýndýran birer ameliyedir.

Çok sýhhatli olmasa da siyerde þöyle bir vak'a nakledilir: Hz. Abbas, Hz. Ömer'i çok sevmektedir. O, Hz. Ömer'in vefatýndan sonra onu rüyasýnda görmek ister. Ancak aradan altý ay geçtikten sonra ona rüyasýnda görür ve sorar: "Ya Ömer! Altý aydýr neredeydin, seni bir türlü göremedim." Hz. Ömer, "Ancak hesaptan kurtuldum" der. Hz. Ömer, âbide-i Ýslamiye ve insaniyedir.. ve nebilerden sonra kâ'býna ulaþýlamazlardandýr. Ancak, ihtimal onun da mukarrebin ölçüsünde bazý lememleri vardý. Mahkeme-i kübrâda o lememden en ufak bir iz kalmayacak þekilde –muhtemel- bir arýnma faslý yaþamýþtý.

Evet, binlerce ehl-i keþf ve müþahedenin açýktan açýða müþahedesiyle bir kýsým küçük günahlarý irtikâp etmiþ müminler, hesaptan evvel kabrin sýkýþtýrmasýyla her halde bu günahlarýndan arýndýrýlýyor ve huzuru kibriyaya öyle alýnýyorlar.

Kabir sýkmasýna Sa'd b. Muaz gibi seviye insaný bir sahabinin durumu açýk bir örnektir. O Sa'd ki vefâtýnda Cibril (aleyhisselâm), Allah Resûlü'ne gelip þöyle demiþti: "Sa'd'ýn ölümüyle arþ ihtizaza geldi Ya Resûlallah!" Ayrýca cenazesine iþtirak eden Allah Resûlü, ayaklarýnýn ucuna basarak yürüyünce bunun sebebi soruldu. Efendimiz de þöyle cevap verdi: "Cenazesini teþyî' için o kadar melâike indi ki, onlarý rahatsýz etmemek için böyle davrandým"

Ýþte böylesine yüce bir kamet olan Hz. Sa'd kabre konunca, Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), "Fe sübhânallah, kabir Sa'd b. Muaz'ý da sýkarsa!" deyip taaccüplerini ifade etmiþlerdi. Evet, muhacirlerin efendisi Hz. Ebu Bekir olduðu gibi, Sa'd b. Muaz da Ensar'ýn Ebu Bekir'idir. O, Hendek'te þehit olmuþtur. Ne hikmete binaen söylediðini bilmesem de o, yaralý bir vaziyette ve üzerinden kanlar akarken þöyle diyordu: "Allah'ým! Habibin uðrunda onun düþmanlarýna karþý yine savaþtýracaksan beni yaþat. Eðer bir daha savaþamayacaksak benim yaþamamýn da manasý yoktur ve sen, beni vefat ettir." Evet, onun bütün hayatýnýn gayesi hep Allah yolunda mücadele ve mücahede olmuþtur. Bu itibarla, nazarýmda Sa'd o kadar büyük ve âlidir ki Everest tepesi onun yanýnda derin bir çukura dönüþür.

Ýnsan yaþadýðý gibi ölür

Kabir azabý ile alakalý bu hususlar kat'i olduðu gibi, burada muhakkak zikredilmesi gereken bir husus da þudur: Ýyi bir mümin kabirde sual meleklerine cevabýný tam verir. Onlarýn, 'Rabbin kim? Peygamberin kim? Dinin hangi din?' gibi sorularýna mü'minin cevap vermesi çok kolay olur. Zira, 'Allah, inananlarý, dünya hayatýnda da ahirette de saðlam sözle tespit eder' (Ýbrahim, 14/27) ayetinin de iþaret ettiði gibi o, dünyada iken bir 'Kavl-i sâbit-deðiþmeyen söz' olan tevhidi tekrar etmiþ durmuþ ve bu ifadeler onun gönlüne ve þuuraltýna iyice yerleþmiþtir. Orada aklý baþýna gelir gelmez de ayný þeyleri söyleyecektir. Çünkü o, dünyada iken kelime-i tevhidle bu derecede bütünleþmiþtir.

Ýmam Kurtubî diyor ki: 'Ben birçok insan gördüm. Bunlardan kimisi ölüm anýnda, 'Sepeti getir, otu götür, samaný ver, atý baðla' diyordu.. kimisi de cihad aþký ve iþtiyakýyla tutuþtuðundan, 'Atýmý getirin, kýlýcýmý bana verin, beni atýma bindirin, cihada gitmek, Allah'ýn yüce ve yüksek adýný yüceltmek istiyorum' diyordu. Herkesin ömrü, amelinin cinsine göre mühürlenip noktalanýyor ve herkes de bu son anýnda ameline yakýþýr bir meleðin temessülüyle karþýlaþýyordu...

ÖZETLE

1- Resûl-i Ekrem Efendimiz insana sýkýntý ve keder verecek mevzularda Cenâb-ý Hakk'a sýðýnmýþ, ümmetine de her türlü musibete karþý Allah'ýn hýfzýna sýðýnmalarýný tavsiye etmiþtir.

2- Bir insan imansýz olarak ölürse kabirde azap görecektir. Kabrin sýkýþtýrmasý haktýr. Fakat orada hesap yoktur; zira esas hesap, mahkeme-i kübrada görülecektir.

3- Ýyi bir mümin sual meleklerinin bütün sorularýna çok kolay cevap verebilir. Çünkü o, dünyada iken kelime-i tevhidi bütün kalbinde duyarak yaþamýþtýr.

Fethullah GÜLEN
Zaman - Kürsü
08 Haziran 2007, Cuma

Arkadaþlar hoca efendinin yazýsýný sizinle paylaþmak istedim inþallah beyenirsiniz...

Gönderen: 01.07.2007 - 20:35

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 942 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
gülbeysah (40), emrebican (30), ali deutsch 22 (40), sueda05 (46), mevo (56), bulent661 (51), yasar1126 (51), nur20 (39), cedanza (47), Gülsah (46), abdullah_66 (38), Mehmet Ali AKKA.. (56), esmercadi (38), aiShwaRya (46), hkaba4601 (42), aribali67 (49), ibrahim20 (36), mikail yesiloz (47), ali esen (49), sEm@ (37), lazya (47), Hira (44), rahmetgulu (50), yozgat66nl (50), muzo69 (55), emrebeyzade (43), hikmet_69d (41), mesekkatli (43), memolituncay800 (39), kewinmars (37), selmani (52), lomiksa_x (61), puzzle (45)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.54918 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.