*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 862 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 5. Mayıs 2024 - 20:49

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » HADİS / SÜNNET » 40 HADİS

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	erdoganaltindal

40 HADİS

17 Mesaj -

Hadis-i þerifte: "Kim ümmetime dini iþlerine dair kýrk hadis hýfzediverirse, Allah Teâlâ onu alimler zümresinde haþreder.... Ben de kýyamet gününde ona þahid ve þefaatçi olurum" buyurulmuþtur.

Ýslâm âlimleri bu müjdeye erebilmek için eþitli konularda Kýrk Hadisler derlemiþler.

Tarihte ilkönce kýrk hadis derleyenin Kûfe'de oturan Merv'li Bilgin Abdullah Ýbn-i Mübarek olduðu bilinmektedir.

Ýmâm Nevevi'nin bu geleneði devam ettiren elinizdeki eseri, en fazla yayýnlanan ve üzerine þerhler yapýlan bir eserdir. Ayrýca, merhum Ahmed Naîm'in tercüme ve üslûbuyla sunduðumuz bu eser, tercüme edildiði devrin dilini de vermesi bakýmýndan bir önem arzetmektedir.

1. Emirü'l-Mü'minin Ebû Hafs Ömer b. El-Hattâb (ra)'den:

Demiþtir ki, kendim iþittim, Resûlullâh (sav) þöyle buyuruyordu:

Ameller (in kýymeti) niyetlere baðlýdýr. Herkesin niyet ettiði ne ise eline geçecek olan odur. Hicreti Allah'a ve Resülü'ne müteveccih olanýn hicreti Allah'a ve Resûlullah'adýr. Hicreti, eline geçireceði bir dünyaya veya nikah edeceði bir kadýna müteveccih ise hicreti de gaye-i hicreti ne ise (dünya veya kadýn) ona müntehidir.

(Bu hadis-i þerifi, her biri Ýmâmü'l-muhaddisin olan Ebû Abdillâh Muhammed b. Ýsmâil b. Ýbrahim b. el-Mugire b. Berdizbe el-Buhari el-Cu'fi ile Ebü'l-hüseyn Müslim b. el-Haccac el-Kuþeyri En-Nisabiri kütüb-i musannifenin esahhý olup sahihayý denilen kibatlarýnda rivâyet emiþlerdir.)

2. Yine Ömer b. El-Hattâb (ra)'den:

Demiþtir ki, günün birinde Resûlullah (sav) Efendimiz'in huzûrunda bulunduðumuz sýrada bir de baktýk ki elbisesi bembeyaz, saçlarý simsiyah, üzerinde yolculuða delalet eder hiç bir alâmet olmayan ve böyle iken yine hiç birimizce tanýnmayan bir kimse karþýmýza çýka geldi. (sokula sokula) nihâyet Nebiyy-i Ekrem (sav) Hazretleri'nin yanýna (varýp) oturdu. Ve dizlerini dizlerine dayayýp ve her iki avucunu iki uyluðu üzerine koyup: "Ya Muhammed, Ýslam nedir? Bana söyle" dedi. Resûlullah (sav): "Ýslâm Allah'dan baþka hiç bir ilâh ve Ma'bûd-ý bi'l-hak olmadýðýna ve Muhammed'in Resûlullah olduðuna þehâdet etmen, namazý ikâme etmen, zekâtý vermen, Ramazan'da oruç tutman ve yoluna gücün yeterse Beytu'llâh'a hac etmendir." buyurdu. O (yabancý kimse): "Doðru söylüyorsun." dedi. Biz onun hâline hem Cenâb-ý Resûl'e soruyor, hem de onu tasdik ediyor diye teaccüb ettik. Ondan sonra: "Bir de imân nedir?" söyle." diye sordu. Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz: "Ýmân Allah'a, meleklerine, kitablarýna, peygamberlerine, âhiret gününe imân etmendir. Bir de hayýr ve þer (tatlý, acý hangi türlüsü olursa olsun) kadere imân etmendir." buyurunca yine: "Doðru söylüyorsun." dedi. Ve: "ihsan nedir? söyle" diye bir daha sordu. Cenâb-ý Risâlet-meâb Efendimiz de: "Ýhsan, Allah'a sanki görüyormuþ gibi ibâdet etmendir. Zirâ sen O'nu görmüyorsan, O seni görüyor." buyurdu. O, yine: "Doðru söylüyorsun." dedikten sonra: "Kýyâmet (in ne zaman kopacaðýn)ý bana haber ver." dedi. Cevâben: "Bunda sorulanýn ilmi sorandan ziyâde deðildir." buyurdu. "Öyle ise emârelerin (yani daha evvelki alâmetlerini) bildir" dedi. Cevâbýnda: "Câriye-i memlûkenin kendi sâhibini doðurmasý ve yalýn ayak, sýrtý çýplak, fakir davar çobanlarýnýn hangimizin kurduðu binâ daha yüksektir diye (servet ve sâmânca) yarýþa çýktýklarýný görmendir." buyurdu. Bundan sonra o (yabancý kimse gitti. Nebiyy-i Ekrem (sav) Hazretleri de durdu durdu da neden sonra: "Yâ Ömer, bilir misin o soran kim idi?" diye sual buyurdu. "Allah ve Resûlü a'lemdir". dedim. Buyurdular ki: "O, Cibril idi. Size dininizi öðretmek için geldi."

(Bu hadis-i þerifi, Müslim rivayet etmiþtir.)

3. Ebû-Abdü'r-Rahmân Abdullah b. Ömer b. El-Hattâb (ra)'dan:

Demiþtir ki, kendim iþittim, Resûlullâh (sav) þöyle buyurdu: (Binâ-yý Ýslâm beþ þey üzerine kurulmuþtur: Allah'dan baþka hiç bir ilâh ve Ma'bûd-ý bi'l-hak olmadýðýna ve Muhammed'in O'nun kulu ve Resûlü olduðuna þehâdet, namazð ikâme, zekâtý vermek, hacc-ý Beytu'llâh, savm-ý Ramazan.

(Bu hadis-i Þerifi, Buhâri ile Müslim tahric etmiþlerdir.)

4. Ebû-Abdi'r-Rahman Abdullah b. Mes'ud (ra)'den:

Demiþtir ki; Resûlullâh (sav) "ki sadýk ve masdûk O'dur" bize þöyle buyurdu: "Her birinizin (mâye-i) hilkati ana rahminde nutfe olarak kýrk gün derlenir toplanýr. Sonra týpký öyle alâka (kan pýhtýsý olur. Sonra yine týpký öyle mudða (et parçasý olur. Ondan sonra da melek gönderilir, ona nefh-ý rûh eder. Ve dört kelimeyi yani rýzkýný, ecelini, amelini ve þâki mi yoksa saîd mi olacaðýný (hükm-i kazâ ve kader olarak) yazmasý (o meleðe) emrolunur. Kendisinden baþka hak ilâh olmayan Allah'a kasem ederim ki, içinizde öyle adam bulunur ki, ehl-i Cennet amelleriyle âmil ola ola kendisi ile Cennet arasýnda bir arþýndan ziyâde mesâfe kalmaz. Derken (hükm-i) kitab (yâni o yazýnýn hükmü ona galebe eder, ehl-i nâr ameli ile âmil olur da Cehennem'e girer. Kezâlik içinizde öyle adam bulunur ki, ehl-i nâr ameli ile amil ola ola kendisi ile Cehennem arasýnda bir arþýndan ziyâde mesâfe kalmaz. Derken (hükmü-i kitab ona galebe eder, ehl-i Cennet ameli ile âmil olur da Cennet'e girer.

(Bu hadis-i þerifi, Bihari ile Müslim rivâyet etmiþlerdir.)

5. šmmü'l-Mü'minin šmm-i Abdu'llah Aiþe-i Sýddika (ra)'dan:

Demiþtir ki, Resûlullâh (sav) Efendimiz Hazretleri þöyle buyurdu: "Her kim bizim bu iþimizin (yâni dinimizin) içine ondan olmayan bir þeyi yeniden sokarsa (o yaptýðý iþ merdûddur, baþýna çalýnýr."

(Bu hadis-i þerifi, Buhari ve Müslim rivâyet etmiþlerdir.)

Müslim'den gelen diðer bir rivyaette de þöyle denilmiþtir.

Her kim emrimize (ahkâm-ý dinimize) uygun olmayan bir amel iþlerse o ameli merdûddur, baþýna çalýnýr.

6. Ebu Abdi'llâh Nu'mân b. Beþir (ra)'dan:

Demiþtir ki, Resûlullâh (sav) Hazretlerinden kendim iþittim; þöyle buyuruyordu: Halâl belli, haram da bellidir. Ýkisi arasýnda da (halâl mi, haram mý belli olmayan birtakým) þüpheli þeyler vardýr ki, çok kimseler onlarý bilmezler. Þüpheli þeylerden her kim sakýnýrsa, dinini ve ýrzýný kurtarmýþ olur. Her kim þüpheli þeylerin içine dalarsa harâmýn da içine dalmýþ olur. (böylesi) týpký (içine girmek yasak edilen) koru etrâfýnda davar otlatan çoban gibidir ki, sürüsünü o koruya (düþünüp) otlatmak tehlikesi karþýsýnda bulunur. Haberiniz olsun, her padiþahýn bir korusu olur. Biliniz ki, Allah'ýn korusu da harâm ettiði þeylerdir. Aðah olunuz, cesedin içinde bir et parçasý vardýr ki, iyi olur olursa bütün cesed iyi olur. Bozuk olursa bütün cesed bozuk olur. Ýþte o (et parçasý kalbdir.

(Bu hadis-i þerifi, Buhâri ile Müslim rivâyet etmiþlerdir.)

7. Ebu Rukayye Temin b. Evs ed-Dâri (ra)'den:

Demiþtir ki, Nebiyy-i Ekrem (sav) Efendimiz þöyle buyurdu: "Din hemen nasihattýr. Din hemen nasihattir. Din hemen nasihattir." "Yâ Resûla'llâh, kimin için nasihat?" diye sorduk. "Allah için, kitâbý için, Resûlü için, Eimme-i müslimin ve âmme-i müslimin için." buyurdular.

(Bu hadis-i þerifi, Müslim rivâyet etmiþtir.)

8. Abdullah b. Ömer (rha)'dan:

Demiþtir ki, Resûlullâh (sav) Efendimiz Hazretleri þöyle buyurdu: "Allâh'tan baþka Hak Ýlâh olmadýðýna ve Muhammed'in Resûlu'llâh olduðuna (zahirde) þehadet, namazý ikâme, zekâtý edâ edinceye kadar nâs ile muhârebe etmek bana emrolundu. Onlar bunlarý yapýnca "Müslümanlýk hakkýn muktezâsý (olan hudûd) müstesnâ olmak üzere" canlarýn ve mallarýný benim elimden kurtarýrlar. (Batýnlarýndan dolayý olan) hesaplarýna gelince, o (hesâbý görmek) Allâh'a kalmýþtýr."

(Bu hadis-i þerifi, Müslim rivâyet etmiþtir.)

9. Ebû Hureyre Abdu'r-Rahmân b. Sahr-ý Devsi (ra)'den:

Demiþtir ki, kendim iþittim, Resûlullâh (sav) Efendimiz þöyle buyurdu: "Sizi her neden nehyedersem ondan ictinâb ediniz. Size her neyi emredersem kudretiniz yettiði kadar yapýnýz (da nasýl yapacaðýnýzý sormayýnýz.) Zirâ sizden evvelki (ümmet)leri helâk eden, ancak onlarýn çok çok sormalarý ve peygamberlerine muhâlefet etmeleri olmuþtur.

(Bu hadis-i þerifi, Buhari ile Müslim rivâyet etmiþlerdir.)

10. Ebû Hüreyre (ra)'den:

Demiþtir ki, Resûlullâh (sav) þöyle buyurdu: "Allahû Teâla pâkdýr. Pâk olandan baþkasýný kabûl etmez. Allahu Teâla mürsel olan Peygamberlerine neyi emrettiyse mü'minlere de onu emretmiþtir. (Peygamberler): "Ey peygamberler, pâk ve halâl taâmlardan yiyiniz ve sâlih amel iþleyiniz" (Mü'minlere de) "Ey iman edenler, rýzk olarak size verdiðimiz pâk ve halâl þeylerden yiyiniz" buyurdu. Ondan sonra Resûl-i Ekrem (sav) Hazretleri (sözü döndüre dolaþtýra) buyurdu ki, insan (Allah yolunda uzun seferlere katlanýr, saçlarý birbirine karýþmýþ, yüzü gözü toza bulanmýþ, "Yâ Râb! Yâ Rab!" diyerek ellerini gök yüzüne açar. Halbuki, yediði haram, içdiði haram, giydiði haram. Haram ile beslenmiþ. Böylesinin duâsý nereden müstecâb olacak?"

(Bu hadis-i þerifi, Müslim rivâyet etmiþtir.

11. Resulullah (sav)'in torunu ve sevgili yavrusu Ebû Muhammed Hasan b. Ali b. Ebi Talîb (rha)'dan:

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) Hazretleri'nin "Hill ve hürmeti, fâide ve zararý seni þüpheye düþüren þey'i býrak da düþürmeyene bak." buyurduklarýný kendilerinden iþitip belledim.

(Bu hadis-i þerifi Ahmed b. Þuayb-ý Nesei ile Ebu Ýsâ muhammed b. Ýsâ-yý Tirmizi rivâyet etmiþlerdir. Tirmizi: "Bu hadis hasen'dir, þahiddir." diyor.)

12. Ebû Hüreyre (ra)'den:

Demiþtir ki, Resûlullâh (sav) Hazretleri: "Kiþinin mâlâya'niyi terketmesi, iyi müslüman olduðu(nun alâmetleri)ndendir." buyurdu.

(Bu hadis-i þerif hasen olup onu Tirmizi gibi baþkan da böylece (mevsülen) rivayet etmiþlerdir.)

13. Resûlullâh (sav)'in hadimi Ebû Hamza Enes b. Malik (ra)'den:

Demiþtir ki: Resûlullâh (sav) Efendimiz: "Her biriniz kendi nefsi için neyi severse (yani arzu ederse Müslüman) kardeþi için de onu arzu etmedikçe mü'min olmuþ olmaz." buyurdu.

(Bu hadis-i þerifi, Bûhari ile Müslim rivâyet etmiþlerdir.)

14. Ýbn-i Mes'ud (rha)'den)

Demiþtir ki: Resûlullâh (sav) þöyle buyurdu: (Þu) üç sebebden biri olmadýkça hiç bir Müslümanýn kaný halâl olmaz: Biri, seyyib zâninin (yani baþýndan nikâh geçmiþ zaninin ki, recm olunur), diðeri kat-i nefs edenin (ki maktûle bedel kýsas olunur), biri de dinin terk eden ve cemâatten ayrýlanýn (ki, katl olunur).

(Bu hadis-i þerifi, Buhari ve Müslim rivâyet etmiþlerdir.)

15. Ebu Hüreyre (rha)'den:

Demiþtirki: Resûlullâh (sav) Hazretleri þöyle buyurdu: "Allah'a ve âhiret gününe imâný olan, ya hayýr söylesin, ya aðzýný mühürlesin. Allah'a ve âhiret gününe imâný olan, komþusuna ikrâm etsin. Allah'a ve âhiret gününe imâný olan, misafirine ikrâm etsin."

(Bu hadis-i þerifi, Buhâri ile Müslim rivayet etmiþlerdir.)

16. Ebû Hüreyre (ra)'den:

Demiþtir ki: biri Nebiyy-i Ekrem (sav) Hazretlerine "Yâ (Resûla'llah), bana vasiyyet yâni nasihat et" dedi. (Cevâben) gazab etme, buyurdu. O kimse talebini birkaç defa tekrâr etti. (Hepsinde) gazab etme cevâbýný verdi.

(Bu hadis-i þerifi, Buhari rivâyet etmiþtir.)

17. Ebû Ya'lâ Þeddâd b. Evs (ra)den:

Demiþtir ki, Resûl-i Ekrem (sav) efendimiz þöyle buyurdu: Allahû Teâla (cc) ve Tekaddes Hazretleri her þeye güzel muâmele edilmesini (iyilikle davranýlmasýný emretmiþtir. Öyle ise (canlý bir mahlûku haklý olarak) öldüreceðiniz vakitte (maktûlü ta'zîb etmiyecek) güzel bir sûret-i katli ihtiyâr ediniz. Kezâlik bir hayvaný boðazladýðýnýz vakitte (hayvana ezâ vermiyecek) güzel bir sûrette boðazlayýnýz. Her hanginiz böyle bir iþe giriþecek olursa, býçaðýný (iyice) bilesin ve zebîhasýný (yâni keseceði hayvaný rahatlandýrsýn.

(Bu hadîs þerîfi, Müslim rivâyet etmiþtir.)

18. Ebû Zer Cündüb b. Cünâdete'l-Gýfârî ile Ebû Abdi'r-Rahmân Muâz b. Cebel (rha)dan:

Demiþlerdir ki, Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz þöyle buyurdu: Her nerede olursan ol, Allah'tan ittikâ üzere bulun (yâni hakkýný gözet ve gözetmemekten sakýn). Seyyienin ardýnca hemen haseneyi yetiþtir ki, o seyyieyi mahvedesin. Halka da güzel huy ile muâmele et.

(Bu hadîs-i Tirmizî rivâyet etmiþ olup (Hadis-i Hasen) olduðunu da tasrif eylemiþtir. Bâzý nüshalara göre, (Hasen, Sahîh) diye kayýdlamýþtýr.

19. Ebu'l-Abbâs Abdullâh b. Abbâs (ra)'dan:

Demiþtir ki, birgün Resûl-i Ekrem (sav)'in terkisinde idim. Buyurdu ki: Evlâd, sana bir kaç söz belleteyim: Allah'ý (yâni emir ve nehyini) gözet ki, Allah'da seni gözetsin. Allah'ý gözet ki, O'nu karþýnda bulasýn. (Bir þey) istediðin vakit Allah'tan iste. Yardým dilediðin vakit Allah'tan dile. Þunu bil ki, cemi mahlûkat el birliðiyle sana bir fâide ve menfaat bahþ etmek isteseler, Allah'ýn sana yazdýðýndan fazla bir þey bahþedemezler. Kezâlik cemi mahlûkat el birliðiyle sana bir zarar vermek isteseler, Allah'ýn sana takdir ettiði zarardan ziyadesini yapamazlar. Kalemler (iþleri hitâma erip) kaldýrýlmýþ, sahifeler de (üzerlerindeki yazýlar tamam olup) kurumuþtur.

(Bu hadis-i Þerifi, Termizi rivâyet edip, (Hasen, Sahih) olduðunu söylemiþtir. Tirmizi'den baþkasýný rivâyetine göre ise þöyle buyrulmuþtur.)

Allah'ý gözet ki, O'nu önünde bulasýn. Geniþ zamanýnda Allah'a kendini sevdir ki, O da seni sýkýntý zamanýnda tanýsýn (sevsin). Bilmiþ ol ki, (takdir-i Ýlâhi'ye göre) baþýna gelmiyecek olan þeyin sana isabet edeceði yok. Ve sana isabet edecek olan þeyden de senin kurtulacaðýn yok. Bilmiþ ol ki, nusrat (-ý Ýlâhiyye) sabýr ile, küþâyiþ-i kalb de gam ve gussa ile beraberdir. Her güçlükle berâber bir kolaylýk vardýr.

20. Ebû Mes'ûd Ukbe b. Amr el-Ensâri el-Bedri (ra)'den:

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) Hazretleri þöyle buyurdu: "Utanmadýktan sonra dilediðini yap" sözü, ilk nübüvvet zamanlarýndan nâsýn hatýrýnda kalan sözlerdendir.

(Bu hadis-i þerifi, Buhari rivâyet etmiþtir.)

21. Ebû Amr (yahud ebû Amre) Süfyan b. Abdullâh Sakafi (ra)'den:

Demiþtir ki: "Yâ Resûla'llah! Ýslâm'a dâir bana bir söz söyle ki, Senden baþka birinden daha sormaya muhtaç olmayayým." dedim. "Âmentü bi'llâh.... de ondan sonra da dosdoðru ol (yâni Allah'ýn emrine imtisâl ve nehyinden içtinâbda sâbit ol)." buyurdu.

(Bu hadis-i þerifi, Müslim rivâyet etmiþtir.)

22. Ebû Abdillah Câbir b. Abdillhah Ensari (ra)'dan:

Demiþtir ki, biri Resûlullah (sav) Hazretleri'nden þu suâli sordu: "Ne buyurursunuz? Eðer ben (beþ vakit) farz namazlarý kýlar, Ramazan'ý tutar, halâli helal ve harâmý haram kýlar da bundan ziyâde hiç bir þey yapmasam Cenne'te girer miyim? Resûl-i Ekrem (sav), "Evet" buyurdular.

(Bu hadis-i þerifi, Müslim rivâyet etmiþtir. Harâm haram kýlmaktan murad haramdan içtinâbdýr. Halâli halâl etmek de onu halâl i'tikâd ederek yapmak demektir.)

23. Ebû Mâlik Hâris b. Âsým Eþ'ari (rha)'den:

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) Hazretleri þöyle buyurdu: (Abdest veya sâir) temizlik, imânýn yarýsýdýr. "El-Hamdü li'llah" (sözü mizâný doldurur. "Subhâna'llâh ve'l-hamdü li'llâh" (sözleri) de gözlerle yerin arasýný doldurur. Namaz nûrdur. Sadaka (imâna) bürhandýr. Sabýr (zulumât-ý gam ve gussayý gideren) zýyâdýr. Kur'ân da (haline göre) ya lehine ya aleyhine hüccettir. Herkes sabah olunca iþine gücüne gider. ve nefsini (ya Allah'a, ya mâsiva'llâh'a) satar da (neticede) ya âzâd, ya helâk eder.

(Bu hadisi-i Þerifi, Müslim rivâyet etmiþtir.)

24. Ebû Zerr-i Gýfâri (ra)'den:

Nebiyy-i Ekrem (sav) Efendimiz Rabb-ý Celil-i Teâla ve Tekaddes Hazretlerinden rivâyet ettiklerinden olmak üzere âdideki Hadis-i Kudsi'yi nakil buyurdu:

"Ey kullarým, muhakkak biliniz ki, ben zulmü kendime harâm ettim. (Zulümden müteâli ve münezzehim.) Sizin aranýzda da zulmü harâm ettim. Öyle ise, birbirinize zulmetmeyiniz. Ey kullarým, benim hidâyet ettiklerimden baþka hepiniz dalâlettesiniz. Öyle ise benden hidâyet dileyiniz de size hidâyet vereyim. Ey kullarým, benim beslediklerimden baþka hepiniz açsýnýz. Öyle ise benden taâm dileyiniz ki, sizi besliyeyim. Ey kullarým, benim giydirdiklerimden baþka hepiniz çýplaksýnýz. Öyle ise benden giyecek isteyiniz ki, sizi giydireyim. Kullarým, siz gece gündüz hep hatâ iþlerseniz. Ben de baþtan baþa bütün günahlarý maðfiret ederim. Öyle ise bana istiðfar ediniz ki, size maðfiret edeyim. Ey kullarým, sizin bana zarar vermek elinizden gelmez ki, bana zarar verebilesiniz. Bana menfaat vermek elinizden gelmez ki, bana nef'iniz dokunabilsin. Ey kullarým, eðer evveliniz, âhiriniz, insiniz, cinniniz içinizde en takýy olan kim ise onun kalbi gibi (hep mut' kalbli) olsanýz yine mülküme ziyâde hiç bir þey katýlmýþ olmaz. Ey kullarým, eðer evveliniz, âhiriniz, insiniz, cinniniz içinde en fâcir olan kim ise onun kalbi gibi (hep âsi, kalbi) olsanýz yine mülkümden bir þey eksilmez. Ey kullarým, eðer evveliniz, âhiriniz, insiniz, cinniniz hep bir yerde durup benden matlublarýnýz dilesiniz de hep birinize (ayrý ayrý dileðini versem bu bahþayýþ nezdimdeki hazine-i atâdan iðne denize girdiðinde denizden ne eksiltirse ondan ziyâde bir þey eksiltmez. Ey kullarým, ameller hep sizin amellerinizdir. Ben onlarý sizin hesâbýnýza noksansýz olarak zabtederim. Sonra karþýlýðýný size tastamam gösteririm. Artýk her kim (karþýlýk olarak) hayýr bulursa, Allah'a hamd etsin. Her kim de baþka þey bulursa, kendisinden baþkasýna levm etmesin.

(Bu hadis-i þerifi, Müslim rivâyet etmiþtir.)

25. Ebû Zerr-i Gýfâri (ra)'den:

Ashâb-ý Resûlullah (sav)'den (ve fukarâ-yý Muhacirinden) bazý kimseler Nebiyy-i Ekrem (sav)'e dediler ki:

Ya Resûla'llah, ehl-i servet olanlar (büyük büyük) ecirleri alýp gidiyorlar. Hem bizim gibi namaz kýlýyor, bizim gibi oruç tutuyarlar, hem de artan mallarýyla sadaka veriyorlar. Hazret-i Resûl (sav) buyurdu ki:

"Allahû Teâla ve Tekaddes Hazretleri size tasadduk edecek þey vermemiþ mi (ki, böyle söylüyorsunuz)? her tesbihinize mukâbil sadaka (ecri) vardýr. Her tekbirinize mukâbil sadaka (ecri) vardýr. Her tahmidinize mukâbil sadaka (ecri) vardýr. Her tehlilinize mukabil sadaka (ecri) vardýr. Emr-i bi'l-ma'rufda da sadaka ecri var. Nehy-i ani'l-münkerde de sadaka ecri var. Hattâ birinizin (ehline) mukârenet etmesinde de sadaka ecri var." dediler ki:

Ya Resûla'llâh, birimiz þehvetini kazâ ederse, yine nâil-i ecir mi olur? (Cevâben) buyurdu ki:

Söyleyin! O kimse þehvetini harâm ile kazâ edeydi ona vizr (yâni günah) olmayacak mýydý? Ýþte bunun gibi halâl ile de kazâ-ý þehvet ederse ecre nâil olur.

(Bu hadis-i Þerifi, Müslim rivayet etmiþtir.)

26. Ebû Hüreyre (ra)'den:

Demiþtir ki, Resûlullâh (sav) Efendimiz þöyle buyurdu: "insanýn mefâsýlýndan her biri için güneþ doðar her günde (þükrâne-i afiyet olarak) bir sadaka lâzýmdýr. Ýki kimsenin arasýný bulup ýslâh etmen sadakadýr. Bir kimseye, hayvanýna binerken yardým edip bindirmen yâhud yükünü hayvanýna yüklemekte ona muavenette bulunman sadakadýr. Kelime-i Tayyibe sadakadýr. Namaza gitmek için attýðýn her adýma bedel bir sadaka (ecri) vardýr. Ezâ verecek þeyi geçecek yoldan uzaklaþtýrman (bile) sadakadýr.

(Bu Hadis-i þerifi, Bûhari ile Müslim rivâyet etmiþlerdir.)

27. Nevvâs b. Sem'ân (ra)'den:

Demiþtir ki, Nebiyy-i Ekrem (sav) Hazretleri þöyle buyurdu:

Birr (yani iyi iþ, iyilik) ahlak güzelliðidir. Ýsm (yani günâh) da nefsinde iz býrakýp da baþkalarýnca ma'lûm olmasýný istemediðin þeydir.

(Bu hadis-i þerifi, Müslim rivayet etmiþtir.)

Vâbisete'bn-i Ma'bed (ra) de rivâyete göre þöyle demiþtir:

Resûlullah (sav)'in huzûruna vardým.Birr'in ne olduðunu sormaða mý geldin? diye ben suâl etmeden) sordu. Evet, dedim. Buyurdu ki:

"Kalbine danýþ (kalbinden fetvâ iste). Ýyilik nefsi te'min, kalbi tatmin eden; günah da nefiste iz býrakan ve baþkalarý fetva verseler, fetvalar verseler bile sînede yine tereddüdden kurtulmayan (vicdâný teskin etmeyen) þeydir."

(Bu, Ahmed b. Hanbel ile Dârimi'nin müsnedlerinde isnâd-ý ceyyid ile bize rivâyet olunan bir hadis-i sahihdir.)

28. Ebû Nech Irbâd b. Sâriye (ra)'den:

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) (bir gün) bize öyle bir va'zda bulundu ki, (dinleyenlerin) gönülleri titredi. Gözleri yaþardý. Dedik ki:

"Ya Resûla'llâh, bu, vedâ' edip gidecek kimsenin va'zýna benziyor. (Bâri) bize bâzý vesâyâda bulun." Cevâben buyurdu ki:

"Size Allâh'a karþý ittikâyý ve üzerinize emir olan bir kimse abd(-i Habeþi) de olsa, sözünü dinleyip ona itâat etmegi vasiyet ederim. Bir de içinizden yaþayan olursa, bir çok ihtilâflar görecektir. Ýþte böyle zamanlarda benim sünnetime ve hidâyet üzere olan Hulefâ-yý Râþidin'in sünnetine yapýþýnýz. Sünnete dört el ile sarýlýnýz. Ve muhaddesât-ý umûrdan sakýnýnýz. Zirâ her bid'at dalâletdir.

(Bu hadis-i þerifi, Ebû Davut ile Tirmizi rivâyet etmiþlerdir. Tirmizi hadisi "hasen, sahih" kaydý ile tansif eylemiþtir.)

29. Muâz b. Cebel (ra)'den:

Demiþtir ki: (Resûlullah (sav) ile Tebük gazâsýna çýkmýþtýk. Sýcak bastý. Herkes birer tarafa daðýldý. Bir de baktým ki, Resûlullâh (sav) yaný baþýmdadýr. Hemen ona yaklaþýp: "Ya Resûla'llah, beni Cenne'te sokacak ve Cehennem'den uzaklaþtýracak bir ameli bana haber ver" dedim. Buyurdu ki: "Sen çok büyük bir þey sordun. Maahâzâ Allahû Teâla'nýn müyesser kýldýðý kimseye göre herhalde âsândýr. Allah'a "hiç bir þeyi þerik etmemek üzere" ibâdet edersin. Namazý kýlar, zekâtý verir, Ramazan'ý tutar, Beytu'llâh'ý Hacc edersin." Ondan sonra buyurdu ki: "Sana hayýr kapýlarýna delalet edeyim mi? Oruç siper ve kalkandýr. Sadaka günâhý, "su ateþi söndürür gibi" söndürür. Gece ortasýnda adamýn namaz kýlmasý da böyledir." Sonra: "Onlar (mü'minler) öyle kimselerdir ki, yanlarý yataklarýndan uzak durup ibâdete kýyâm ederler. Rab'larýna kâh korkarak, kâh umarak duâ ederler. Ve rýzýk olarak kendilerini verdiðimizden de infak ederler. Ýþte bunlar için" yapmýþ olduklarý amellerin mükâfatý olar" ne sevinçler sakladýðýmýzý hiç bir kimse bilemez" âyet-i kerimelerini (Secde Sûresi:16-17) tilâvet buyurdu. Ondan sonra: "Ýþin (dinin) baþý, direði, en yüce tarafý nedir sana haber vereyim mi?" dedi. Evet ya Resûla'llâh, dedim. Dedi ki: "Ýþin baþý Ýslâm'dýr. Direði namazdýr. En yüce tarafý cihâddýr." Ondan sonra: "Bu dediklerimin hepsini tutan, sebeb-i bakâ ve kemâli olan nedir sana söyliyeyim mi?" diye sordu. Evet yâ Resûlallah deyince mübâret dilini (eliyle) tutup, "Ýþte þunu tut" buyurdu. Dedim ki: Ya Nebiyya'llâh, biz söylediðimiz sözlerle de mi muâhaze olunacaðýz?" Buyurdu ki: "Herkesi Cehennem'de yüzükoyun düþüren, dillerinin biçtiklerinden (yâni kazandýklarýndan) baþkasý mý zannedersin."

(Bu hadis-i þerifi, Termizi rivâyet edip "Hasen, Sahih" demiþtir.)

30. Ebû Sa'lebete'l-Huþeni Cürsûmi'bn-i Nâþir (ra)'den:

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) Hazretleri þöyle buyurdu: Allahû Teâla bir takým þeyleri farz kýlmýþtýr. Onlarý zâyi' etmeyiniz. (Bâzý meâsi için) birtakým hadler (yâni cezâlar) göstermiþtir. Onlara da tecâvüz etmeyiniz. Bir takým þeyleri harâm etmiþtir. Onlara el uzatmayýnýz. Bir takým þeylerden de unutkanlýk (eseri) olmayarak size (mahzâ merhamet olsun için sükût etmiþtir. Onlarý soruþturmayýnýz.

(Bu hadis-i þerif, Dârekutni ile diðerlerinin tahric ettiði bir Hadis-i Hasen'dir.)

31. Ebû'l-Abbâs Sehli'bn-i Sa'di's-Sâidi (ra)'den

Demiþtir ki, Bir zât Nebiyy-i Mükerrem (sav)'in huzûruna gelerek: "Yâ Resûla'llah, bana öyle bir amel göster ki, onu yaptýðým zaman beni hem Allah sevsin, hem de halk sevsin" dedi. (Resûlullah (sav) buyurdu ki: "Dünyâdan raðbetini kes ki, Allah seni sevsin. Herkesin elinde olandan da raðbetini kes ki, halk seni sevsin."

(Bu hadis-i þerif, Ýbn-i Mâce ile diðerlerinin esânid-i hasena ile rivâyet ettikleri bir Hadis-i Hasen'dir.)

32. Ebû Said Sa'di'bn-i Mâliki'bn-i Sinân-ý Hudri (ra), Resûlullah (sav)'in:

"Zarar vermek de, zarar ile karþýlamak da yok" buyurduðunu rivâyet ediyor.

(Bu hadis-i þerif, Ýbn-i Mâce ve Dârekutni ile baþkalarýnýn müsned (yani mevsûl) olarak rivâyet ettiði bir Hadis-i Hasen'dir. Ýmam-ý Malik de "Muvatta'"nda bu hadis-i þerifi Amr b. Yahyâ'dan, o da babasýndan olmak üzere Nebiyy-i Ekrem (sav)'den mürsel olarak rivâyet etmiþ ve Ebû Said-i Hudri-yi iskat eylemiþtir. Bunun yekdiðeri takviye eden baþka tarikleri de vardýr.)

33. Ýbn-i Abbâs (rha)'dan:

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) Hazretleri þöyle buyurdu: Herkese (mücerred) da'vâlarý üzerine diledikleri verilmiþ olsa bir çok adamlar bir çok kimselerin mallarýný, canlarýný iddiâ eder dururlar. Lâkin beyyine müddeiye, yemin de inkâr edene düþer.

(Bu hadis-i þerif, hasen olup Beyhaki ile baþkalarý bunu bu lâfz ile rivâyet etmiþlerdir. Bir parçasý Sahihayn'da da vardýr.)

34. Ebû Sâid-i Hudri (rha)'den:

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) Hazretleri þöyle buyurdu: Ýçinizden her kim bir münker görürse onu eliyle, buna kudreti yetmezse, dili ile taðyir etsin. Ona da kudreti yetmezse kalbi ile inkâr etsin (yâni beðenmesin). Bu sonuncusu imânýn en zaifidir.

(Bu hadis-i þerifi, Müslim rivâyet etmiþtir.)

35. Ebû Hüreyre (ra)'den:

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) Hazretleri þöyle buyurdu: Birbirinize hased etmeyiniz. Alýþ veriþte birbirinizi aldatmayýnýz. Birbirinize buðzetmeyiniz. Birbirinize dargýn durmayýnýz. Birbirinizinin pazarlýðý bitmiþ alýþ veriþini bozmayýnýz. Ey Allah'ýn kullarý, kardeþ olunuz. Müslüman müslümanýn kardeþidir. Ona zulmetmez. (Ýmdad ve nusret deminde) onu kendi hâline býrakmaz. Ona yalan söyleyip aldatmaz. Ona hor bakmaz. (šç kere sadr-ý þerifine iþaret buyurarak Takvâ iþte buradadýr. Bir kimse müslüman kardeþine hor bakdýmý, iþte þerrin bu kadarý ona yeter (artar bile). Müslümanýn her þeyi; caný, malý, ýrzý müslümana haramdýr.

(Bu hadis-i þerifi, Müslim rivâyet etmiþtir.)

36. Ebû Hüreyre (ra)'den:

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) Hazretleri þöyle buyurdu: Her kim bir mü'minin dünya derdlerinden bir derdini def' ederse, Allah da onun kýyâmet günündeki dertlerinden bir (büyük) derdi def' eder. Her kim muzâyakada bulunan (bir boçlu veya diðer bir) fakîre kolaylýk gösterirse, Allah da dünya ve âhirette ona kolaylýk gösterir. Her kim bir Müslüman(ýn ayýbýný ve çýplak ise bedeni)ni setr ederse, Allah da onu dünya ve âhirette setreder. Bir kul, kardeþinin yardýmýnda oldukça Allah da o kula hep yardým eder durur. Her kim ilm(-i nâfi') aramak için bir târika sülûk ederse, bu sâyede Allah da ona Cennet'e doðru kolay bir tarik açar. Allah evlerinden bir evde Kitâbu'llâh'ý tilâvet ve aralarýnda O'nu tedris ve tederrüs halinde bulunan hiç bir kavim yoktur ki, üzerlerine sekinet nazil olmuþ, rahmet-i Ýlâhiyye kendilerini bürümüþ, her yanlarýný sarmýþ ve Allahu zü'l-Celâl kendilerini (mel-i A'lâ'da) nezdinde olanlara anmýþ olmasýn. her kim ameli geri býrakýrsa sebebi ile götüremez.

(Bu hadis-i þerifi, Müslim bu lâfz ile rivâyet etmiþtir.)

37. Ýbn-i Abbâs (rha)'den:

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) Rabb-ý Celili Tebârek ve Teala Hazretlerinden rivâyet ettiklerinden olmak üzere âtideki Hadis-i Kudsi'yi nakl buyurdu:

Allâhu Teâla ve Tekaddes Hazretleri hasenât ile seyyiâtý yazmýþ (ezelden takdir etmiþ ve Levh-i Mahfûz ile defâtir-i a'mâle geçirmiþdir. Ondan sonra (bu icmâli tefsil ve) beyân buyurarak dedi ki:

Her kim bir haseneye kasd ve niyet eder de onu iþlemezse, onu Cenâb-ý Hak nezd-i Ýlâhisinde bir hasene-i kâmile olarak yazar. Eðer kasd eder ve iþlerse, onu nezd-i Ýlâhisinde on haseneden yediyüz kata kadar, belki ed'âf-ý kesiresi ile yazar. Her kim de bir seyyieye kasd edip iþlemezse, onu nezd-i Ýlâhisinde bir hasene-i kâmile olarak yazar. Eðer kasd edip iþlerse, onu yalnýz bir seyyie olarak yazar.

(Bu hadis-i þerifi, Buhari ile Müslim rivâyet etmiþtir.)

38. Resûlullâh (sav)'in þöyle buyurduðu Ebû Hüreyre (ra)'den rivâyet olunuyor:

Allahu Teâla buyurdu ki:

Her kim benim velilerimden bir veliye düþmanlýk ederse, þüphesiz ben ona i'lân-ý harb ederim. Benim kulum, üzerine farz ettiðim þeyden daha sevgili hiç bir þey ile bana tekarrüb edemez. Bir de kulum nevâfil ile bana peyderpey tekarrüb ede ede nihâyet öyle bir hâle gelir ki, ben onu severim. Onu sevdiðim vakitte de onun iþitmesine vâsýta olan kulaðý, görmesine vâsýta olan gözü, tutup yakalamasýna vâsýta olan eli, yürümesine vâsýta olan ayaðý, (anlamasýna vâsýta olan kalbi, söylemesine vâsýta olan dili) olurum. Öylesi benden (bir þey) isterse muhakkak veririm. Bana sýðýnýrsa, onu hýfz ve siyânet ederim.

(Bu hadis-i þerifi, Buhâri rivâyet etmiþtir.)

Lâkin Onun metninde:

"Ölmeyi istemeyen, kendisine sû-i muâmelede bana hoþ gelmeyen, halbuki (Hasbe'l-takdir) ölmemesine de çâre olmayan mü'min kulumun rûhunu kabzetmekteki tereddüdüm kadar fâili olduðum hiç bir þeye tereddüt göstermedim."

ziyâdesi vardýr.

39. Ýbn-i Abbâs (rha)'dan:

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) Hazretleri þöyle buyurdu: Þüphesiz Allahû Teâla ümmetimden hatayý, nisyâný, ikrâh olunduklarý þeyler (den hâsýl olacak günahlar)ý bana baðýþladý.

(Bu hadis-i þerif, bir Hadis-i Hasen olup, Ýbn-i Mâce ile Beyhaki ve mâadâlarý rivâyet etmiþlerdir.)

40. Ýbn-i Ömer (rha)'dan:

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) (birgün) omuzumdan tutup buyurdu ki: Dünyâda bir garib (yabancý yâhud bir yolcu imiþsin gibi ol. (Ve kendini ehl-i kuburdan say.)

Ýbn-i Ömer (rha): "Akþamladýðýn vakit sabaha (çýkmaða) muntazýr olma. Sabahladýðýn vakit de akþama (varmaða) muntazýr olma. Sýhhatinden istifâde edip marazýna, hayâtýndan istifâde edip mevtine hazýrlýk yap." der idi.

(Bu hadis-i þerifi, Buhari rivâyet etmiþtir.)

41. Ebû Muhammed Abdullâh b. Amr b. El-Âs (rha)'dan

Demiþtir ki, Resûlullah (sav) Hazretleri þöyle buyurdu: "Hiç birinizin iradesi (arzuzu) benim teblið ettiðim þeylere tâbi' olmadýkça mü'min olmuþ olmazsýnýz."

(Bu hadis-i þerifi, "Kitâbü'l-Hücce"de isnâd-ý sahih ile bize rivâyet olunan bir hadis-i sahihdir.)

42. Rasûlullah (sav)'in þöyle buyurduðu Enes (ra)'den rivâyet olunuyor:

Allahû Teâlâ buyurdu ki:

"Ey Âdem-oðlu, sen bana yalvarýp benden ümmid-vâr oldukça senden sâdýr olan (günahlar) her ne olursa olsun sana maðfiret ederim ve aldýrmam. Ey Âdem-oðlu, senin günahlarýn gökyüzünü kaplayacak dereceyi bulsa da benden maðfiret dilesen sana maðfiret ederim. Ey Âdem-oðlu, bütün yer dolusu günahlar getirirsen de sana bana hiç bir þeyi þerik tutmayarak huzûruma çýksan herhalde ben sana bütün yer dolusu maðfiret veririm.

(Bu hadis-i þerifi, Tirmizi rivâyet etmiþ olup, "Hadis, Hasendir, Sahihdir" demiþtir.)

"Kavâid-i Ýslâm'ý cem' edip usül ve furû' ve edâb ile sâir vücûh-ý ahkâma dâir sayýya gelmez envâ-ý ulûmu mutazammýn olan Ahâdis-i þerife'den beyânýna niyet ettiklerim iþte burada bitiyor." (Mütercim:Ahmed Naîm)

Gönderen: 19.06.2007 - 16:27

erdoganaltindal üyenin diger mesajlarini ara

erdoganaltindal üyeyi arkadas listeme ekle

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 862 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
gocmenkuslar (56), fatihalperen (40), cumababa (64), osman karaca (59), selim444 (33), furkan2005 (44), sena_66 (56), sebo1963 (61), manolya (59), sertkaya (54), sofigardas (44), MEHMET_1960 (64), dursun ali (68), cepkamil (51), romen (42), selim_wien (42), awsaroglu (49), tekin58 (59), sahabegulu (47), hintavi (47), sivassporlu (38), hakký özka.. (59), Hayriye Esra (38), eylem (49), nurdane_unlu (58), tüncay (46), uzaktaki (48), Goblin (37), aliyasar (60), ozturk yasin (61), iborrr (59), Elbistan (44), s_a_r_a_ (36), HABÝBE (39), sefaiscan20 (35), YAKAMOZ42 (44), p_rens (69), metin007 (47), P_kardes (51), mehmetturkmen (46), Bayramalptekin (60), sitemkar (44), ATEKER (51), muco_15 (39), hicran (37), beyondvision (38), Konyali_Yakup (38), Hayat-i (55), Ece (38), Meviza29 (51), meaksa (39), Pfantom (63), INCE (52), musab27 (46), vuslaterimi (39), nisa06 (53), nisan3aknur (49), KabirYolcusu (40), ates_2001 (40), Gundepster (44), BiLMARUF (51), haroun66 (38), benmuzo27 (46), ahmet349 (39), O NA KAVUÞMAK (37), kadir_1818 (49), kadir_kadir (49), siblako (51), kökan (51), ünsal (46), hasanözen (54), y-o-l-c-u (45), EFSANE35 (50), nbalâ has.. (32), yusufla (45), tomi56 (34), yavuzselim (48), huseyin22 (50), insanlýk.. (36), code10 (49), Barbaros tas (65), mahinur40 (49), kerbela_ (38), furkan71 (53), macfurkan (48), Atomcan (49), bukey musab (39), benlikolmas&yac.. (37), serdaroglu1 (79), comert_harun (39), Musabbukey (39), rduman07 (39), erolxyz (46), prenses82 (42), mErVe.. (38), sakinliman (57), sofi180 (38), msene (50), yavuz1d (42), Muhammed74 (50), travaci (51)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.64413 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.