ivermectin ivermektine lopinavir ritonavir generique luvox budesonide oxytrol pamelor pantozol parafon parexat pariet parlodel paronex paxil cr paxil penegra pentoxi pepcid pepcidine periactin persantine pharmaquine phenhydan phoslo pirocam pirosol pk merz plavix plendil pletal podomexef ponstel pradif prandin precose premarin prevacid priligy prilosec primacton primolut n primolut nor principen prinil probalan prodafem
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » *** NAMAZ PLATFORMU *** » Hz. Peygamber'in (s.a.s.) Beden ve Ahlak Güzelliği

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
**safir*** su an offline **safir***  
Konu icon    Hz. Peygamber'in (s.a.s.) Beden ve Ahlak Güzelliği
16 Mesaj -
Hz. Peygamber'in (s.a.s.) Beden ve Ahlak Güzelliði


Konumuzla ilgili kavramlardan en önemlisi sîret kelimesidir. Sîret lügatte, gidiþ, hâl ve yürüyüþ gibi manâlara gelir. Istýlahta, Hz. Peygamber Efendimizin beden ve ahlâk güzelliði dahil, bütün söz ve davranýþlarýný, kýsaca tüm yaþayýþýný ifade eder. Sîretin içinde, Hz. Peygamber Efendimizin Megazi, Delâil, Hasais ve Þemaili yer alýr. Þemail, O'nun bedenî ve ahlâkî güzelliklerine denir ve O'nu tanýma ve tanýtma bakýmýndan önemlidir.

Bir beþer olarak yaratýlan ve her insan gibi yiyip içen, yatan, geçimi için çalýþan Hz. Peygamber (s.a.s.), ama bütün bu hususlarda ve insanlarla iliþkilerinden Allah'a kulluðuna kadar hayatýnýn her yönünde mükemmel bir örnek, bir nümûne-i imtisal ortaya koymuþtur. Þemâil kitaplarýnda görüldüðü gibi, O, en güzel ve en mükemmel bir þekilde yaratýlmýþtýr. Bu güzelliði ve kemâlâtý sebebiyle, bedeninin tavsifine süs, zinet manasýna gelen Hilye ismi verilmiþtir (Bayraktar 1990, 303). Bununla beraber O'nun bedeni ve uzuvlarý açlýk, susuzluk ve darbelere maruz kalmak bakýmýndan diðer insanlardan farksýzdýr. Peygamberimizin (s.a.s.) bedenî ve ahlâkî güzelliklerini çok kýsa olarak yazdýktan sonra, bu hususta derli toplu olan Cevdet Paþa'nýn tavsifini kaydedeceðiz.

Hz. Peygamber Efendimizin Beden Güzelliði
Peygamber Efendimiz (sallâllahu aleyhi ve selem), hulûkuyla olduðu gibi hilkatiyle de en mükemmel insandýr. O'nun kemâlâtýnýn bütününü bir baþka insanda görmek mümkün olmadýðýndan, fizyonomisinin mükemmelliði de peygamber olduðuna dair bir delil sayýlmýþ ve diðer nübüvvet delilleriyle birlikte yazýlmýþtýr. Mesela, Kâdî Ýyâz'ýn eþ-Þifâ bi Ta'rîfî Hukûki'l-Mustafâ adlý eserinde Hz. Peygamber'in bütün vasýflarý ve halleri bir araya toplanmýþ ve bunlar bir anlamda O'nun peygamberliðinin delillerinden kabûl edilmiþtir. Ayný þekilde Beyhakî de Delâilü'n-Nübüvve adlý eserinde benzer yaklaþýmý sergilemektedir. Gerçi beden güzelliði, Hz. Peygamber'e has deðildir. Meselâ, Yusuf (a.s.)'a güzelliðin tamamý verilmiþti. Ashabdan Cerîr b. Abdillah'ýn ayný bir yakýþýklýlýða sahip olduðu nakledilmektedir. Hz. Peygamber'e gelince: O, bu hususta da Hz. Yusuf (a.s.) dahil herkesin önünde idi ve bunun yanýsýra ahlâk güzelliði ile de emsalsizdi. O'nun peygamberliðine delil olan, sadece bedenen deðil, hem bedenen hem de ahlâken mükemmel olmasýdýr.

Hz. Peygamber'in Ahlâk Güzelliði
Hz. Peygamber'in þemailinin ikinci unsuru, ahlâkýdýr. Ahlâk, nefsin kuvvet ve vasýflarýndaki normal bir özelliðe sahip olmasý anlamýna gelen hulûk kelimesinin çoðuludur. Güzel ahlâk ise, ifrat ve tefritten uzak fazilet sayýlan bir mertebedir. Gazap kuvvetinin fazileti þecaattir. Bu da, öfkelenip tavýr alýnmasý gereken yerde gerektiði þekil ve ölçüde tavýr alma, yersiz öfkeden kaçýnma, hakký kabûl, anlatma ve savunma konusunda korku taþýmama demektir. Þehevî kuvvetin fazileti iffettir. Aklî kuvvetin fazileti hikmettir. Bütün bu faziletler, Hz. Peygamber'de en mükemmel derecede bulunuyordu. Onlarý, bütün boyutlarýyla Þemâil telifatýnda görmekteyiz.

Kur’ân-ý Kerim'de Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.s.) ahlâkýnýn çok büyük, çok yüce ve hayranlýk verici olduðu bildirilmiþtir (Kalem, 68/4). Peygamber Efendimiz de (s.a.s.) bir hadislerinde, “Ben güzel ahlâký tamamlamak için gönderildim” (Muvatta', “Hüsnü'l-Hulûk,” 8) buyurmuþtur.

Peygamberimizin (s.a.s.) ahlâký, Hz. Aiþe'nin de bildirdiði gibi Kur’ân'dý (Müslim, “Salâtü'l-Müsafirin,” 139). O, bütün hayatýný Kur’ân'a göre tanzim etmiþti, yani yaþayan Kur’ân'dý. Peygamberimiz (s.a.s.), beþeri yönüyle de insanlýða örnekti. O, günah olmadýðý takdirde, kolay olan iþe öncelik verirdi. Meselâ, Peygamberimiz tek baþýna namaz kýlýyorsa istediði kadar uzatýr; cemaate imamlýk yaptýðýnda ise, kýsa kýldýrýrdý ve böyle kýldýrýlmasýný da tavsiye ederdi. Bunlar, O'nun ahlâkýndan sadece çok küçük bir kesit.
***********************************
Cevdet Paþa'nýn Veciz Yazýsý
**********************************
Peygamberimizin beden ve ahlâk güzelliðini anlatan en güzel eserlerden birisi Ahmet Cevdet Paþa’nýn Kýsâs-ý Enbiyâ adlý eserindeki Bazý Evsâf-ý Seniyye-i Muhammediyye baþlýklý yazýsýdýr. Burada bu yazýyý kýsmen sadeleþtirerek vermeyi münasip gördük.

“Resûl-i Ekrem ve Fahr-i Âlem Muhammed Mustafa (s.a.s.) hazretleri hilkatçe ve ahlâkça Âdem oðlunun en ekmeli idi. Hep enbiyâ-i izâm (aleyhimusselâm) hazerâtýnýn uzuvlarý kusursuz ve yüzleri güzel yüzlü olup, Habîb-i Hüdâ onlarýn en güzeli idi.

“Mübarek cismi güzel, bütün azasý birbirine uygun, endamý gayet münasip, alný ve göksü ve iki omuzlarýnýn arasý ve avuçlarý geniþ, boynu uzun ve ölçülü ve gümüþ gibi saf, omuzlarý, pazularý ve baldýrlarý kalýn, bilekleri ve parmaklarý uzun, elleri ve parmaklarý dolgunca idi. Mübarek cildi ise ipekten yumuþak idi. Kemâl-i itidal üzere büyük baþlý, hilâl kaþlý, çekme burunlu idi. Çehresi azýcýk deðirmi ve uzunca olup, þiþman yüzlü ve yumru yanaklý deðildi.

“Kirpikleri uzun, gözleri kara ve güzel, büyücek ve iki kaþýnýn arasý açýk olup çatýk kaþlý deðildi ve iki kaþýnýn arasýnda bir damar vardý ki, kýzdýðý vakitte kabarýp görünür idi.

“O Nebiy-yi Mücteba ezheru'l-levn idi. Yani, ne kireç gibi ak ne de kara yaðýz. Belki ikisi ortasý gül gibi kýrmýzýya mail, beyaz, nurani ve berrak olup mübarek yüzünde nur parlardý. Gözlerinin akýnda dahi az kýrmýzýlýk vardý. Diþleri inci gibi parlak olup, söylerken ön diþlerinden nur saçýlýr, gülerken fem-i saadeti bir latif þimþek gibi ziyalar salarak açýlýrdý. Saçlarý ne pek kývýrcýk ne de pek düz idi. Saçlarýný uzattýðý vakit kulaklarýnýn memelerini geçerdi. Sakalý sýk ve tam idi. Uzun deðildi ve bir tutamdan ziyadesini alýrdý.

“Âlem-i bekâya rýhlet buyurduklarýnda saçý, sakalý henüz aðarmaða baþlamamýþ, baþýnda biraz, sakalýnda yirmi kadar beyaz kýl vardý.

“Cismi nazîf, kokusu latîf idi. Koku sürünsün sürünmesin, teni ve teri en güzel kokulardan âlâ kokardý. Bir kimse O'nunla musâfaha etse, bütün gün O'nun rayiha-i tayyibesini duyardý ve mübarek eliyle bir çocuðun baþýný mesh etse, râyihâ-yý tayyibesiyle o çocuk, sair çocuklar arasýnda malûm olur idi.

“Doðduðu vakit dahi nazîf ve pak idi. Duyularý fevkalâde kavi idi. Pek uzaktan iþitir ve kimsenin göremeyeceði mesafeden görür idi.

“Hep harekâtý mutedil idi. Bir yere azimetinde acele ve sað ve sola meyletmeyip kemal-i vakar ile doðru yoluna gider; fakat sürat ve sühûlet ile yürür idi. Þöyle ki: âdeta yürür gibi görünür, lâkin yanýnda gidenler süratle yürüdükleri halde geri kalýrlardý. Elhâsýl, en mükemmel ve müstesna surette yaratýlmýþ bir vücûd-ý mesûd ve mübarek idi.”

Cevdet Paþa, devamla Peygamber Efendimizin þemailine dair þu özet bilgileri de vermektedir:

“Güler yüzlü, tatlý sözlü idi. Kimseye fena söz söylemez ve kimseye bed muamele eylemez ve kimsenin sözünü kesmez, mülayim ve mütevazý idi. Haþin ve kaba deðildi. Fakat heybetli ve vakur idi. Beyhude söz söylemezdi. Gülmesi dahi tebessüm idi.

“O'nu ansýzýn gören kimse heybetinin tesirinde kalýrdý. O'nunla ülfet ve müsahabet eyleyen kimse, O'nu can u gönülden seven bir kiþi olurdu. Ehl-i fazla derecelerine göre ihtiram ederdi. Akrabasýna dahi pek ziyade ikram eylerdi. Lâkin onlarý kendilerinden efdal olanlar üzerine takdim etmezdi.

“Hizmetkârlarýný pek hoþ tutardý. Kendisi ne yer ne giyerse, onlara dahi onu yedirir ve onu giydirirdi.

“Sahî (cömert) ve kerîm, þefik ve rahim, þeci ve halim idi. Ahd u va'dinde sabit, kavlinde sadýk idi. Elhasýl, hüsn-i ahlâkça ve akl u zekavetçe cümle nâsa faik ve her türlü medh u senâya layýk idi.

“Kitap okumamýþ, yazý yazmamýþ olduðu halde, avam ve havassýn zahirî ve batýnî umûrunda vaki olan hüsn-i tedbir ve tasarrufunu bir adam düþünse, O hazretin ne mertebe akl u fehm u zekâsý olduðunu derhal anlar. Zülümat-ý cehl içinde kalmýþ kabâil-i Arab arasýnda büyüyüp Cezîretü'l-Arab gibi bir ücra mahalde zühur eylemiþti. Ümmî olduðu halde enfüs ü âfâký envâr-ý ulûm u maarif ile münevver etmiþti. Bir akl-ý selîm sahibi bütün bunlarý teemmül etse, bilâ tereddüt, O'nun dâvâ-yý nübüvvetini cezmen tasdik eyler.

“Yemede, giymede mikdar-ý zarûret ile iktifa eder ve ziyâdesinden kaçýnýrdý. Bulduðunu yerdi, bulduðunu giyerdi, doyuncaya kadar yemezdi. Üzerinde yatýp uyuduðu döþek, deriden mamul olup içi dahî hurma lifi idi.

“Az vakit içinde bunca fütûhâta mahzar olmuþ ve vâridât-ý Ýslâmiye çoðalmýþ iken, dünya malýna asla iltifat eylemezdi. Ganâimden kendisine ait olan emvalin ekseriyetini müstahaklarýna sadaka edip, kendi taayyüþü için pek az bir þey alýyordu. Bu cihetle, bazen borçlanmaya mecbur oluyordu.

Ehl-i Beytinin ekseriyâ yedikleri, arpa ekmeði yâhut hurma idi. Dâr-ý Ukbâ'ya azîmetinde, en sevgili zevcesi olan Âiþe (radýyallâhü anhâgöz kırpma hazretlerinin hücresinde, biraz arpadan baþka yiyecek yok idi ve zýrhý bir Yahûdînin yanýnda merhûn idi ki, iyâlinin nafakasý için otuz sâ' arpa ödünç alýp, zýrhýný rehin etmiþti.”

Prof.Dr. Ýbrahim BAYRAKTAR
Gönderen: 17.04.2007 - 23:48
Bu Mesaji Bildir   **safir*** üyenin diger mesajlarini ara **safir*** üyenin Profiline bak **safir*** üyeye özel mesaj gönder **safir*** üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 538 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
yalnizkurt55 (62), siyahnur (56), SULEYMAN ONCU (48), corluca (54), batalli (61), Fethi62K (62), emin2325 (66), yasin ibrahim e.. (53), h_hayrettin (43), turhanozturk (61), hazanrengi (43), Zilkade (42), akif1980 (44), mekselina (34), neverness (51), rufeyde (48), rabia| (50), Selvaa (49), antaly59 (66), BÜYÜK BALIKÇI (53), cemiluygun (70), Mikai66 (46), polat_23 (44), adar72 (35), nzl44 (47), m_ugurluoglu (37), emperor (50), osmanorhan (55), muhacir (53), salepli (51), musdem (54), ilyas_bozkurt (50), Jeday (35), ebuzerbasak (35), RaHMeT_YaGMuRu (40), eL_SaLvAdoR (42), faruk38 (62), ibrahimkindan (64), Karizmatik_63 (41), halimeuzunlar (41), hakan__ (43), citakhalil (70), serin (48), ZorDünya (54), cüneyd75 (49)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54511 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.