*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1029 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Salı, 14. Mayıs 2024 - 02:26

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » İslami mezheplerin yakınlaşması...!

önceki konu diğer konu

3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	.~Sniper~.

İslami mezheplerin yakınlaşması...!

1230 Mesaj -

Vahdet Olmazsa Vahþet Olur!

Günümüz Ýslam Dünyasýndaki geliþmeleri ve Müslümanlar arasýndaki sorunlarý anlama gayretinin doðal bir tezahürü olarak "Vahdet" eksenli yapýlan çaðrýlarýn, yorumlarýn gitgide geniþ çaplý bir hal aldýðýna yakýndan tanýk olmaktayýz.

Esas itibariyle Ýslami kimliðe sahip hemen hemen herkes "ümmet birliði"nin tek yol olduðunu belirtip, kendisini "Vahdet" yanlýsý olarak tanýmlýyor. En azýndan dil (söz) ile, Müslümanlarýn kardeþliðinden, birbirleriyle birlik içinde olmalarý gerektiðinden söz edilip, Müslümanlarýn birbirlerine silah doðrultmasýna açýkça karþý çýkýlýyor. Ancak görünen o ki "Vahdet" taraftarlýðý pratik ve makul çözümler üretemeyen basit bir gayretkeþlikten öteye geçemezken, Vahdet idealine binaen kalplerinin birbirine yakýnlaþmasý arzu edilen topluluklarýn arasýndaki kýsýr tartýþmalar, anlamsýz kavgalar öyle ya da böyle bir þekilde taraf olunmak ve birilerini temize çýkarmak suretiyle kasýtlý ya da kasýtsýz hararetle körükleniyor.

Ýslam Ümmetinin tamamýnýn hayrýný gözetme noktasýnda samimiyetinden þüphe duymadýðýmýz ve duyamayacaðýmýz bir takým saygýn ve etkin kanaat önderlerinin, "Ýttihad" temelinde "Ümmet" kavramýnýn ihyasýna dayalý fiili giriþimler söz konusu olunca her nedense suskunlaþmalarý veya konuþanlarýn da vahdetin tesis edilmesi yolunda hizmet yerine bire bir zýt söylemler içine düþmeleri de baþlý baþýna bir hayal kýrýklýðýna yol açýyor.

Bu düzlemde, konumuza iliþkin birkaç örnek verip Ýslami Vahdeti saðlama yönündeki çabalarýn anlam ve önemine deðinmeye çalýþacaðýz.

Katar’ýn Baþkenti Doha’da 40’a yakýn Ýslam ülkesinden çok sayýda ilmi þahsiyetin katýlýmýyla gerçekleþen Ýslami mezheplerin yakýnlaþmasýný konu alan uluslar arasý toplantýda Üstad Yusuf el Karadavi’nin yaptýðý konuþma ve vurgulamalarý günümüz vahdet tartýþmalarýna damgasýný vurdu.

Üstad Karadavî konferansýn açýlýþ oturumunda yaptýðý konuþmasýnda mezhepler arasýnda yakýnlaþtýrma ve diyalogun gerekli olduðunu ancak bunun için açýk sözlü olmak gerektiðini vurguladý. Üstad Karadavi’nin burada vurguladýðý “açýk sözlülük” ifadesini elbette önemsiyoruz. Ancak içimiz burkularak þu soruyu kendimize sormaktan da geri duramýyoruz: “Acaba biz ne kadar açýk sözlüyüz?”

Üstad Karadavî söz konusu toplantýda ayrýca , mezhepler arasýnda diyalogun zorunlu olduðunu ama Þiî yayýlmacýlýðý ve sahabeye hakaretin devam etmesi durumunda bunun mümkün olamayacaðýný ifade etti. Üstad Karadavi’nin bu hassasiyetine elbette katýlýyoruz; Müslümanlar birbirlerinin inançlarýna ve tercihlerine hürmet göstermelidirler.

Þiilerle Sünniler arasýnda tarih boyu süre gelen mezhebi ihtilaf konularýný az çok biliyoruz. Üstad Muhammed Ebu Zehra’nýn “Ýslam Mezhepleri Tarihi” kitabý bunun en güzel yazýlý kaynaðýný oluþturuyor. Burada bu ihtilaflý konularý ele alýp tartýþacak da deðiliz.

Ancak, Müslümanlarýn birbirlerine karþý hürmetkar olmasýný ýsrarla vurgularken, baþ tacý ettiðimiz Irak direniþi gündemi ne yazýk ki uzun zamandýr bölge ve dünya Müslümanlarýnýn gündemine hiç de hoþ olmayan konularý, nitelemeleri, suçlama ve iftiralarý da getirmektedir.

Yine, bugün Irak’ta kendilerini “Direniþçi” olarak tanýdýðýmýz çevrelerden, altýnda belli isimlerin ve malum sözde
direniþ gruplarýnýn imzalarýný taþýyan, bizzat sahiplenilen ve
eyleme dökülmesinde de geri durulmayan “Caferilerin canlarý, mallarý helaldir.” fetvalarý tekrar tekrar yayýnlanýp duruyor.
Bundan daha da beteri, þimdiye kadar duyacaðýmýzý hayal bile edemediðimiz “Caferilerin kadýnlarý helaldir, mallarý ganimettir.”
gibi hiç bir müslümanýn asla kabul edemeyeceði çirkinlikteki
nice fetva da ayný kaynaklardan çýkýyor..!
Daha da beteri var ki bu fetvalarýn Müftisi olan isim,
altýna imza atan malum þahýslar ve gruplar, usta
kalemlerimizce halkýmýza ‘kahraman’ , ’direniþçi’,
‘mücahid’ olarak sunuluyor.
Gelecek yahut çoktan kapýmýzý çalmýþ büyük felaketi görmeksizin… Kaldýramayacaklarý büyük bir vebalin farkýna varmaksýzýn…

Ýþgale ve iþbirlikçilere karþý her yolla direniþi meþru bir hak olarak deðil, mukaddes bir vecibe olarak görüyoruz ancak bu bize “Direniþ” adý altýnda iþlenen cinayetleri ve katliamlarý, binlerce masumun sebepsiz yere dökülen kanlarýný görmezden gelmemizi ve bunlarý meþru kabul etmemizi, faillerini sýrf ellerinde Ýþgacilere de yönelen bir silah var diye 'kahraman direniþçi' , 'önder þehid' diye halka sunmamýzý gerektirmiyor. Bunu yapmýþsanýz, kasýtlý ya da kasýtsýz yukardaki fetvalara siz de imza atmýþ ve onlarýn teblið sorumluluðunu üstlenmiþ oluyorsunuz demektir.

Yine ayný þekilde çoðunluðu Suudi Arabistan kaynaklý olmak üzere, vehhabilerin önde gelen alimlerinin, “Þiilerin müþrik, mürted, kafir” olduðunu ileri süren, ABD ve Ýsrail’in minnettar olduðu fetvalarý gündemimize düþüyor.

Ýstanbul’un göbeðinde “Sünnilik” adýna toplantý yapan-yaptýrýlan bazý dini-siyasi þahsiyetler, safevi þahlýk düzenini yýkan eþsiz bir Ýslam Ýnkýlabýnýn mirasýný “Safevi” olarak tanýmlamaktan geri durmuyor; dünya Müslümanlarýný Ýran’a karþý mücadele etmeye çaðýrýyor. Hiç de hak etmediði halde Ýran “Sünnilik” adýna hedef tahtasýna oturtulmak isteniyor.

Þimdi burada, Müslümanlarýn birbirlerine karþýlýklý saygý, ölçü ve sorumluluðunu gözetme durumunda olan bizlerin, açýk sözlülük yapýp da yukarýda aktardýðýmýz düþmanlýklar karþýsýnda da açýk bir tavýr alýnmasýný beklememiz yerinde deðil mi? Bunu yapma noktasýnda elimizde tutulur örnekler yokken, Ýranlýlardan açýk olmalarýný istemek,
*Saddam’ý tövbekar bir kahraman ilan ederek cennet yolcusu etmek vicdanlarý burkan ifadeler olmaktan öte ne anlam taþýyacaktýr?

Irak’ta iç savaþ ya da mezhepler savaþý adý altýnda öldürülen binlerce masum var. Katledilenler Iraklý Müslümanlar, hem Þii hem de Sünni. Burada Müslümanlarýn birliðini savunma konumunda olanlarýn, katiller kim olursa olsun, hangi gruba, hizbe veya örgüte mensup olursa olsun, hepsini ayný þekilde ve ayný þiddette yargýlamamýz ve lanetlememiz gerekmez mi?

Irak sorununa fitneden uzak olmak için þimdiye kadar ‘Yaþasýn Irak Direniþimiz’ sloganýndan baþka tek kelime edemeyenlerin,
Saddam’ýn öldürülmesinden sonra bir þeyler söylenmesi gerektiðini hatýrlayarak ‘Saddam’ýn intikamý alýnacak’ ifadesini görmediðimize þükrettiðimiz açýklamalar yapýlmasýný asla tutarlý bulmuyoruz. Aynen “Ey Ýran, Saddam için ABD ile ne tür pazarlýklar yaptýn! Ey Mukteda Sadr, acýna hep inandýk, üzüldük. Ama bu pazarlýkta ABD'ye neler tahahhüt ettin!” diyen birinin sonra “Ben mi mezhep savaþýný kýþkýrtýyorum?” suali gibi. Sözde Þii-Sünni kardeþliðinden bahsetmeyi eksik etmeyip, 200 kadýn, erkek, çocuk Þii müslümanýn katledilði Baðdat'ýn Sadr semtindeki saldýrýyý 'Sadr katliamý canavarý baþka bir þii grubundan' diyerek, bu komik iftirayý manþete taþýmak gibi... Irak’ta vuku bulan katliamlarýn, binlerce masumun katili mezhepçi terörün kaynaðýný ‘Þiilerin sahabeye küfretmesi’ olarak görüp bunlar devam ettiði müddetçe diyalogun mümkün olmayacaðýnýn ifade edilmesi gibi… Örnekleri çoðaltmak mümkün.

Bizler özellikle son otuz yýlda dünyanýn deðiþik bölgelerinde Müslümanlar arasý çatýþmalarýn en acý örneklerine tanýk olduk, bu çatýþmalarýn Müslümanlar kalbinde oluþturduðu derin sýzýnýn ne kadar büyük ve onulmaz boyutlarda olduðunu gördük.
Irak olayýndan önce, özellikle Afganistan örneðinde, hem de Rus iþgaline karþý direniþ verildiði zamanlarda Müslüman hizipler arasýndaki ümmet içinde kapanmaz yaralara yol açan çatýþmalar gördük.
Bu çatýþmalarý yönlendiren isimler de, birbirlerine silah doðrultmaya zorlanan Afgan Halký da ayný mezheb üzereydi, öldüren de Sünni idi, öldürülen de.
Ama bizler burada dahi, hizip tarafgirliði içinde Müslümanlar arasýna giren bu “kardeþ savaþý fitnesi” hususunda ciddi bir tahlil ortaya koyamadýk ve hastalýðý tesbit ederek, tedaviye dönük yöntemler geliþtiremedik.

Þimdilerde bunun örneðini acý bir þekilde Irak’ta yaþýyoruz. Bu kez bir tarafta Sünnilerin varlýðýndan, öte tarafta Þiilerin varlýðýndan söz ediyoruz. Burada Müslümanlar arasý çatýþmanýn bizzat kendisini, bu çatýþmalara neden olan etkenleri mahkum edip kýnamamýz yerine, ya taraflardan birine arka çýkýyoruz ya da gözlerimizi kapatýp sorumluluktan kaçýnýyoruz.

Ýslam Birliði’ni savunmak herhangi bir mezhep yandaþlýðý adýna hareket edip doðrularý ve yanlýþlarý ile onlarý kabullenmek ve sýrtlamak þeklinde olmaz. Ýslam Birliðini ve Müslümanlarýn kardeþliðini savunmak, Þii olsun Sünni olsun Müslüman olan herkese kucaðýný açýp hepsinin saygýnlýðýna deðer verdiðimizi ortaya koymakla olur.

Bizler ister Ýran veya isterse Irak’taki Þiilerden, Sünniler konusunda açýk olmalarýný istediðimiz kadar, Sünnilerin de Þiiler konusunda açýk olmalarýný bekleme durumundayýz. Ancak bu þekilde karþýlýklý güven ortamýný sahih düzlemde tesis edebiliriz.

Ýslam Birliði’ne, Müslümanlarýn kardeþliðine ve Ýslam Ümmeti’nin selametine düþkün olduðundan ve bu yönde çok deðerli çabalara öncülük ettiðinden emin olduðumuz Üstad Karadavi’den de meselenin bu yönü noktasýnda sözler duymak istiyoruz.

Ýslam dünyasýndan ve bu ülkeden alim, aydýn, kanaat ve cemaat önderi herkesten Müslümanlarýn gerçekten birbirine kardeþçe yaklaþacaðý ilkesel bir zemin oluþturmalarýný bekliyoruz…

Toz duman ortamý içerisinde müslümanýn izzet ve saygýnlýðýnýn zedelendiði, güvenlerin sarsýldýðý, kardeþlik baðlarýnýn kopartýldýðý ortamlar en büyük düþmanlarýmýz Amerika ve Ýsrail’in zafer menzilleridir. Bizler kendi ellerimizle altýn tepsiler içinde düþmanlarýmýza zafer mi sunacaðýz?

Kutlu kanlarýyla yolumuzu aydýnlatan önder þehidimlerimiz
“Kalem sahibi kimseler çok þeyler yapabilirler: ancak inançlarýmýz ve fikirlerimizi uðruna gerektiðinde canlarýmýzý ve kanlarýmýz vermek pahasýna.” demektedirler.

Bugün hepimiz bütün dünya Müslümanlarý olarak, Sünni-Þii tüm Müslümanlarýn vahdetini savunmak, Müslümanlar arasýnda yakýlan fitne ateþlerini söndürmek, tefrika tuzaklarýný bozmak, ihanet planlarýný boþa çýkarmak gibi tarihi ve ilahi bir sorumlulukla karþý karþýyayýz. Bu sorumluluðumuzun bedeli her ne olursa olsun bu yolda tam bir kararlýlýk içinde yürümeli ve tüm gücümüzü ortaya koymalýyýz.

Zira bugün bizler Ýttihad-ý Ýslam’ý savunma noktasýnda gaflete düþersek, emperyalizmin ve siyonizmin ördüðü zillet ve esaret ilmiklerini kendi ellerimizle boðazlarýmýza takma durumunda kalacaðýz ki, bu da Ýslam’a ve Müslümanlara, geleceðimize ve þerefimize karþý ihanet içine girmekten baþka bir anlam ifade etmeyecektir.

Vahþetin ilacý vahdettir, kaðýt üzeri bir vahdet deðil, sözlerde kalan bir vahdet deðil, açýk sözlülükle, bedellerin ödeneceði, gerektiðinde altlarýna kanla imzalarýn atýlacaðý bir vahdet...

Bu dava gerçekten garîb, gerçekten mazlum ama zillete de bir o kadar uzak!

Rabbimiz! Bizleri, en büyük düþmanýmýz olan tefrika fitnesine karþý, en aðýr bedelleri ödeme pahasýna mücadele ve mücahede ederek yolunda saf tutan ebrardan kýl…

Muhammed Cihad SAATÇÝOÐLU

Gönderen: 07.03.2007 - 22:57

	RuBAi

274 Mesaj -

Rabbim senden razi olsun Sniper
çok önemli bir konuyu bizimle paylastigin için
belki bu güne kadar foruma az veya hiç tasinmamis bir konu

Dinler arasindaki diyalogu saglamak yerine ilk önce kardesler arasinda ki diyalogu saglasalar keske!..

Eklemende ki yazilanlar insaAllah en kisa zamanda gerçeklesirde Islam kardesligi gerçek mânâda saglanir..

Yazida da denildigi gibi altin tepside düsmanlarimiza zafer sunmayalim.

Emegine saglik, Allah (c.c.) razi olsun..

Gönderen: 08.03.2007 - 01:14

	.~Sniper~.

1230 Mesaj -

Yorumlarýn için tþk rubai kardeþim.

Gönderen: 15.03.2007 - 11:17

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1029 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Maksat kelam ol.. (54), betl_22 (37), erdogan955 (69), adaletli (55), erdoganisik (53), osman.d. (51), mehmetyz (44), yucelirfan (43), yazioba (53), °*°SiBeL°*° (32), haydem (45), ORGENERAL (43), yolcu_38 (44), karadað (51), cumali ak (43), adnanmuzaffer (70), MEMOLÝ2 (64), saara (31), plumbi (44), zeynebiye29 (43), mdemirbasci (50), muhammed_fatih (571), meslus (50), adnan65 (59), kýr&yacu.. (51), elisranur (40), ben_ölecem (44), asayan (49), yakamoz_38 (40)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.58732 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.