generique plaquenil fluvoxamine generique kaletra generique rhinocortgenerique rhinocortfludapamide fludex forzest fosamax frumil fulcin furacin furadantin furo basan furodrix gabantine gastroprazol geodon glaupax gli basan glibenese glibenorme glimerax glimeryle glucobay gluconormine glucophage xr glucophage glucotrol xl glucotrol glucovance gracial grifulvin gris peg grisol grisovin gyne lotrimin hard on oral jelly hard on helvecin helvevir hypnorex hytrin bph hytrin hyzaar ilosone
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Tasavvuf

önceki konu   diğer konu
260 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (3): < zurück 1 2 (3)
Gönderen
Mesaj
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ýmam-ý Rabbani Hazretlerinden inciler

Bu mektûb, seyyid þeyh Abdülvehhâb-i Buhârîye yazýlmýþtýr.

Âlemlerin efendisi ve her varlýðýn övündüðü, sevgili Peygamberimiz (Bir kimse din kardeþini severse, bu sevgisini ona bildirsin!) buyurdu. Fakir de sevgimi bildirmenin iyi ve uygun olduðunu gördüm. Resûlullaha yakýn olanlara karþý bu sevginin hâsýl olmasý, kýyâmette kurtulmak ümidimizi arttýrdý.

Allahü teâlâ, sizleri hep sevmemizi nasip eylesin. Ýnsanlarýn efendisi hurmetine duâmýzý kabûl buyursun!



Ýnanan ve seven dâima nasîbini alýr.

- Kâlbden kalbe yol vardýr. Ýþ, o yolu ele geçirmektir. O yolu ele geçiren beraberdir. Gece de beraberdir, gündüz de beraberdir. Neþeli zamanda da, sýkýntýlý zamanda da, dünyada da, kabirde de, ahiretde de beraberdir. Sevince beraberlik böyle olur.


Gönül kýrmayýn, kimseye tepeden bakmayýn,

Allahü Teâlâ veli kullarýný gizlemiþtir

Baþarýlý olmak için, zaman, mekân ve imkân yerinde olmalýdýr.


Gemi sahile çýkarsa içindekiler hepsi kurtulur, siz bindiðiniz gemiye iyi bakýn



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 07.12.2006 - 20:07 tarihinde.
Gönderen: 07.12.2006 - 20:06
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
Molla Hüsrev
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Bakýn þu Osmanlýnýn güzelliðine, eðer bir kimse ehil ise önü açýlýr. Devlet kademelerine ýþýk hýzýyla týrmanýr. Nitekim Molla Hüsrev genç yaþta müderris olur. Önce Edirne Þahmelik, sonra Çelebi Medreseleri ondan sorulur. Ýkinci Murat Han ondaki cevheri farkeder. Devlet hizmetinde saçýný sakalýný aðartmýþ onca yaþlý dururken, tutar Kadýasker yapar.

Günler geçer... Murat Han, oðlu Mehmedi (Fatihi) Manisaya yollamaya niyetlenir. Þimdi ona hem babalýk, hem hocalýk yapacak birilerini arar. Ancak bu kabýna sýðmayan hýrçýn çocuk ulemanýn korkulu rüyasýdýr. Ýnanýn bir mektep dolusu talebeyle uðraþmak daha kolaydýr. Çoðu bir bahane bulur, geri durur. Gelgelelim Molla Hüsrev bu iþe gönüllü talip olur. Onu yetiþtirmeyi çok arzular, hem de getirildiði muhteþem makamý terk edecek kadar.

Nitekim genç müderris ile hýrçýn þehzade arasýnda tarifi zor bir muhabbet baþlar. Tabiri caizse abi, kardeþ olurlar. Molla Hüsrev onun ufkunu açar. Kendini aþmayý, büyük düþünmeyi öðretir. Zaman zaman Spil Daðýnýn sarp yamaçlarýnda oturur hâyâl kurarlar. Karadan gemi yürütür, Haliçe köprüler atarlar. Sonra minare yüksekliðinde kuleler ve devasa toplar düþünürler. Hani manda iriliðinde gülle atan koca toplar...

Onlar sadece Ýstanbulun deðil, Romanýn fethini planlar, buruþuk kaðýtlar üstüne Viyanayý, Parisi karalarlar. Belki çizgiler çerden çöptendir, ama zafere inançlarý tamdýr, sütun gibi.

Aradan yýllar geçer. Fatih hayallerinin bir kýsmýný gerçekleþtirir (mesela Ýstanbulu alýr) Molla Hüsrev ise Bursa medreselerinde yeni Fatihler yetiþtirir.
Genç padiþah hocasýný hiç unutmaz. Unutamaz! Fýrsatýný bulduðu an, bir ilim adamýnýn gelebileceði son noktayý gösterir ona. Þeyh-ül Ýslâm yapar. Molla Hüsrev tam 20 yýl bu makamda kalýr ve kelimenin tam manasý ile vazifesinin hakkýný verir. Fatihin ifadesiyle, zamanýn Ebû Hanifesidir.



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 08.12.2006 - 15:07 tarihinde.
Gönderen: 08.12.2006 - 15:03
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ne kadar bilirsen bil söylediklerin karþýndakinin anlayabildiði kadardýr...



Dünya ve Ahiret de huzur istersen kimseyi incitme.
Senden gencini gördüðün vakit bunun günahý benden az
senden yaþlýsýný gördüðün vakit bunun sevabý benden çok
bilmediðim taraflarý ile benden daha faziletli düþüncesi ile onlara bak...

Ýmam Gazali Kuddise Sirruh...gül

Gönderen: 09.12.2006 - 22:20
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Eskiden çok âlimler vardý. Onlar gerçekten âlimdi. Mürþid-i kâmiller de çoktu. Her bölgede samimiyetle çalýþan, niyetlerinde sadece Allah'ýn rýzâsýný gözeten çok sayýda velî kullar vardý. Onlarýn derdi dünyevî maksatlar da deðildi. Dünya peþinde koþmayan insanlar çoktu. Þeyhler kâmildi, mükemmeldi. Onlarýn yanýna giren insanlar da Allah'a hemen kavuþabilirlerdi.

Meselâ Hazret Muhammed Diyâeddin (k.s) çok sohbet ederdi. Sohbetine giren insanlar Allah aþkýný ve sevgisini yüreklerinde hissederlerdi. Cezbeden coþarlardý.


Olgun müminin özelliði þudur: Bir mümin herhangi bir günah iþleyeceði zaman, imaný günahýna mani olur. Meselâ birine kötülük yapacaðý sýrada, bu kötülüðü yapmazsa, yapabilecek güçte iken kendini tutabiliyorsa o kiþi, kâmil iman sahibidir. Gerçekten Allah'ý seven kiþi, emrine itaat eder. Ben falancayý seviyorum diyen kimse, o kiþinin sözünü kýrmaz; kýrýyorsa samimi deðildir.



Ýnsan ömrü çok kýsadýr, kýsacýktýr. Bugün insanoðlunun ömrünü ortalama altmýþ yýl kabul edersek, bunun on beþ senesi zaten çocuklukla geçiyor, yarýsý da geceleyin uyuyarak bitiyor, geriye kalan ne ki!

Bunu da insan hýrs, tamah ve nefsânî istekler için harcarsa bu dünyadan eli boþ gider.



Onun için insan, yapacaðý iþlerde çok dikkatli olmalýdýr. Niyetini Allah rýzâsý için düzeltmelidir. Ýþte sâdât-ý kirâm önce müridinin niyetini düzeltiyor. Bakýnýz Þah-ý Hazne ne diyor:

"Yaptýðým her iþte önce niyetimi Allah ýn rýzâsýna uygun hale getiririm. Sonra iþimi yaparým."



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 11.12.2006 - 16:17 tarihinde.
Gönderen: 11.12.2006 - 16:16
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
0123 su an offline 0123  
Ahmed Yesevî Hazretlerinden On Nasîhat
2 Mesaj
degerli kardesler, çok güzel bilgiler paylasiyorsunuz, Allahu teala razi olsun!
sevinçli




Ahmed Yesevî Hazretlerinden On Nasîhat



Tasavvuf yolunda Ahmed Yesevî hazretlerine baðlananlarýn bâzý bâriz husûsiyetleri vardýr. Yeseviyye yolunda bulunan bir mürîdin, riâyet etmeleri mecbûri lâzým olan belli baþlý edebler þunlardýr:



1) Kendisinden dînini öðrendiði üstâdýnýn, talebelerin hepsinden efdal olduðunu bilmek ve ona tam tâbi ve teslim olmak. Ona uyarak, onun huzûrunda her gün çeþit çeþit yemekler yemek, geceleri uyumak, ona uymaksýzýn kendi anlayýþ ve görüþüne uyarak, geceleri nâfile namaz kýlmaktan ve gündüzleri nâfile oruç tutmaktan farksýz hattâ daha faydalýdýr. Çünkü birincisinde, tâbiiyyet ve teslimiyyet, ikincisinde ise, kendi bildiðine göre hareket etmek vardýr.

2) Mürîd gâyet uyanýk, zekî ve dikkatli olup, hocasýnýn sözlerinden, rumûzlarýndan ve iþâretlerinden hemen anlamalýdýr.

3) Hocasýnýn bütün sözlerinden ve iþlerinden râzý ve ona itâatkâr olmalýdýr.

4) Hocasýnýn husûsî hizmetinde veya bildirdiði, emrettiði bir hizmeti yaparken gâyet atik, dikkatli , aðýrbaþlý olmalý, fakat aðýr canlý olmamalýdýr. Ýsteksizlik, gevþeklik hâli, hocasýnýn rýzâsýzlýðýna sebeb olabilir. Onun rýzâsýzlýðý ise, silsile yoluyla Peygamber efendimize, dolayýsýyla Allahü teâlâya gider.

5) Sözünde saðlam, güvenilir ve vâdinde sâdýk olmalýdýr. Hocasýnýn büyüklüðü husûsunda hiçbir zaman þek ve þüpheye düþmemeli ki, Allah korusun, bu hâl hüsrâna sebeb olur.

6) Ahde vefâ ve hocasýna olan tâbiiyyet, uyma ve teslimiyyetinde çok titizlik göstermelidir.

7) Hocasýnýn ufak bir iþâreti ile bütün mal ve mülkünü onun emrettiði yere fedâ etmeye hazýr olmalý, bunda en ufak bir tereddüd hâli bulunmamalýdýr.

8) Hocasýna âit husûsî hâl ve sýrlarý tutmasýný bilmeli, bunlarý uygun olmayan þekilde ifþâ etmekten, açýklamaktan çok sakýnmalýdýr.

9) Hocasýnýn bütün hareketlerini, sözlerini ve nasîhatlerini dikkatle tâkib etmeli, bunda ve bunlara uymakta kaçamak ve gevþeklik yapmamalýdýr. Bunlarý yapmakta ihmâlkâr ve gevþek davranmanýn zararlarýný düþünmelidir.

10) Allahü teâlâya kavuþmak yolunda, kendisini vesîle, vâsýta yaptýðý hocasý için, her fedâkârlýða hazýr olmalýdýr. Onu sevenlere dost olmalý, sevmeyenlere, sevmediklerine ve istemediði þeylere meyl ve muhabbet etmeyi öldürücü zehir bilmelidir.


(Evliyalar Ansiklopedisi)
Gönderen: 12.12.2006 - 00:57
Bu Mesaji Bildir   0123 üyenin diger mesajlarini ara 0123 üyenin Profiline bak 0123 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
0123 su an offline 0123  
Bir talebenin özellikleri
2 Mesaj

Bir talebenin özellikleri





Ýbn-i Hafif " rahmetullahi aleyh" talebelerine yaptýðý vasiyeti þöyledir:



"Bir hocaya talebe olmaya karar vermiþ bir kimse, bildireceðimiz hasletlere riayet ederse (uyarsa) ve onlarý muhafaza ederse, nefsin arzu ve isteklerinden kurtularak ve kulluk vazifesini tam yaparak Allahü teâlâya kavuþur. Bu da Allahü teâlânin ihsaný ve muvaffak kýlmasý ile mümkün olur. Bu hasletler yirmibeþ tane olur þunlardýr:



Ýlk haslet; nedamettir. Gaflet ve günahlarla geçen vakitlerine piþman olup, Allah ve kul haklarýndan borcu olanlara ödeyip tövbe etmek.


Ýkincisi; kullanacaðý faydalý ilimleri öðrenmek.


Üçüncüsü; Sükut, halvet ve zikre devamdýr. Sükut (susmak) nefsin konuþmasýný (vesveseyi) önler. Halvet (yanlýzlýk) hislerin dagýlmamasýný saðlar. Zikir, kalbin tasfiyesini (saflaþmasýný, temizliðini) temin eder.


Dördüncüsü; ayakda durma, oturma ve bütün hallerinde Allahü teâlânin emir ve yasaklarýný düþünüp, hareketlerini ona göre düzeltmek.


Beþincisi; her iþine, meþveret etmeden (danýþmadan) baþlamamaktýr. Böylece, iþin bozuk ve kötü olmasýndan korunur.


Altýncýsý; bir din kardeþi ile birlikte bulunup, vesveselerden kurtulmak gerekir.


Yedincisi; her iþinde ve sözünde sadýk (doðru) olmaktýr.


Sekizincisi; mide ve dili korumaktýr. çünkü, talebe þehvet sevgisine mübtela olursa, günleri gaflet ve tenbellik ile geçer ve Allahü teâlâya ulaþmaktan mahrum kalýr. Dil konuþmaya meylederse, gönlü zikre alýþmaz. Zira dilin günahý (isyanýgöz kırpma bütün günahlardan daha çoktur.


Dokuzuncusu; bütün azalar ile, içten ve dýþtan edebli olmaktýr. Susmalý ve ancak luzümu olunca konuþmalýdýr.


Onuncusu; üç þeye riayet etmelidir. Ýlki, çok acýkmayýnca yememelidir. Ýkincisi, çok susamadýkca çok su içmemektir. Böylece uyku basmasýndan korunmuþ olur. Üçüncüsü, çok uyku bastýrmadýkça uyumamalýdýr.


Onbirincisi; kadýnlarla sohbet etmekten ve bilhassa þehvet uyanmasýna sebeb olacak yerlerde onlarla beraber bulunmaktan sakýnmalýdýr. Ancak böyle yapmakla nefsin ve þeytanýn þerrinden korunabilirsin.


Onikicisi; luzümsüz veya zararlý yerlere bakmaktan gözü korumaktýr. Hadis-i þerifte "Müslümanlarýn odalarýna, gizlice ve kötü gözle bakanlar münafýktýr." buyurulmuþtur.


Onüçüncüsü; yemek ve uyku öncesi dahil olmak üzere, devamlý abdestli bulunmaktýr. Bunun faideleri çok olup, bundan gafil olmamak lazýmdýr.


Ondördüncüsü; zaruret hali hariç, gaflet ehli yani Allahü teâlâyý hatýrlamayanlar ile beraber bulunmamalýdýr ki, onlarýn gafletleri sirayet etmesin (bulaþmasýn).


Onbeþincisi; saliha bir hatun bulup, bir an önce evlenmektir. Evlenmekte acele edin ki, akýllarýnýz bununla meþgul olup Allahü teâlâdan uzaklaþmýyasýnýz.


Onaltýncýsý; boþ sözleri dinlemekten sakýnmalýdýr. Kalbin fesat ve daðýnýklýðý, çoðu zaman bundan doðar. Boþ sözleri çok dinliyen, dünya sevgisine mübtela olup, helak olmasýndan korkulur.


Onyedincisi; "þöyle yapsaydým, böyle olurdu. þöyle yapmasaydým. Böyle olmazdý..." gibi sözlerden sakýnmalýdýr. Bunlar munafýklarýn sözlerindendir. " Hakkýn dilediði oldu, dilemediði olmadý. Takdir ettiði olacak. Sadece Allah bize kafidir. O ne iyi bir vekildir " diye söylemelidir.


Onsekizincisi; kaçýnýlmaz durumlar hariç, bozuk fýrkalar ve bid'at ehli ile münazara etmemelidir. Bunlarýn itikadlarýný deðiþtirmeleri, normal olarak mümkün deðildir. Ýlmi ve aklý az olan biri, bu münazara yüzünden sapýtabilir.


Ondokuzuncusu; kimseyi azarlamamalýdýr. çünkü Hak yolun taliplerine bu iþ yakýþmaz. Ýnsanlara Allah için iyi davranýlýrsa, insanýn tabiatý iyi ahlaklara alýþýr ve gadablardan, olur olmaz þeylere kýzmaktan kurtulur.


Yirmincisi; nefsin vesveseye kapýlýp, kendisini baþkalarýndan hayýrlý (daha iyi) veya baþkalarýnýn bilmediðini biliyor olarak görmesini önlemelidir. Böylece, nefsin, iþlerin en hayýrlý olanlarý ile meþgul olmasi saðlanýr.


Yirmibirincisi; kibrden sakýnmalýdýr. Kibrin alameti; kendini yüksek veya baþkalarýný aþaðý görmektir. çok büyük bir kusurdur.


Yirmiikincisi; ucubdan (kendini beðenmekten) sakýnmalýdýr. Ucbun alameti; kendini, kendi aklýný ve fikrini beðenip, kimseden nasihat kabul etmemektir. Ucub sahibi, çok bildiðini sandýðýndan, çok yanýlýr.


Yirmiüçüncüsü; hasetten sakýnmalýdýr. Hasedin alameti; Allahü teâlânin bir kuluna verdiði ni'metlerin, o kuldan gitmesini istemektir.


Yirmidördüncüsü; kalbini, Allahü tealayý unutturacak hiçbir þeyle meþgul etmemelidir.


Yirmibeþincisi; kalbini, diline uygun hale getirmek ve dünya sevgisini kalbinden uzaklaþtýrmaktýr."




Kaynak: Ýslam âlimleri ansiklobedisi c.4
Gönderen: 12.12.2006 - 00:58
Bu Mesaji Bildir   0123 üyenin diger mesajlarini ara 0123 üyenin Profiline bak 0123 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

0123 kardeþim ALLAH c.c. Razý olsun verdiðin bilgiler için gül


Muhammed Masûmun rahmetullahi aleyh, bir talebesine yazdýðý, ikinci cildin yüzonuncu mektûbunun tercemesi þöyledir:

Ýtikâdý ve ameli bozuk olan kimse ile görüþmemeli, bidat sâhibi ile sohbet, arkadaþlýk yapmamalýdýr.

Yahyâ bin Muâz Râzî, 258 [m. 872] de vefât etmiþdir.
Buyuruyor ki, (Üç sýnýf kimse ile sohbet etme: Gâfil olan âlimler ile ve
hep dünyâ kazancýný düþünen hâfýzlar ile ve
din câhili olan þeyhler ile).


Þeyh olarak tanýnan bir kimsenin sözleri, iþleri, hareketleri, þerîate uygun olmaz ise, sakýn, sakýn, ona yaklaþma! Hattâ, onun bulunduðu þehrden, köyden kaç! O, gizli, sinsi bir hýrsýzdýr. Ýnsanýn dînini, îmânýný çalar. Ýnsaný þeytânýn tuzaðýna düþürür. Hârikalar, kerâmetler gösterse, dünyâya baðlý olmadýðý görünse de, arslandan kaçar gibi, ondan uzaklaþ!

Tesavvuf yolunun mütehassýslarýndan Cüneyd-i Baðdâdî, 298 [m. 910] da vefât etmiþdir.
Buyuruyor ki,

(Tesavvuf ehli olduðunu söyleyenler çokdur. Bunlar içerisinde, yalnýz Resûlullaha tâbi olanlar doðrudur). Yine buyurdu ki, (Kurân-ý kerîme ve hadîs-i þerîflere tâbi olmýyan kimseyi, Allah adamý sanmayýnýz!). Yine buyuruyor ki, (Ýnsaný, Allahýn rýzâsýna, sevgisine kavuþduran yol, kitâba ve sünnete baðlý olanlarýn gitdikleri yoldur.)


Sözleri, iþleri ve ahlâký, Resûlullaha uygun olmýyan, [âilesini, kýzlarýný, bu yola baðlamýyan] kimseyi Velî, Allah adamý zan etmeyiniz! Yehûdîler, papazlar ve Berehmen denilen Hind din adamlarý da, çok tatlý konuþur, kötülüklerden uzak görünürler. Bunlarýn sözlerine, görünüþlerine aldanmamalýdýr. Dünyâya düþkün olmadýðýna ve hârikalar istemesine ve tevhîd-i vücûdî üzerindeki sözlerine aldanmayýnýz!

Ebû Ömer Sülemî diyor ki, (Þerîate uymýyan her söz, her hâl, zararlýdýr. Tesavvuf, þerîate uymaða çalýþmakdýr. Doðru ile yalancýyý ayýran tek niþan, Resûlullaha uymakdýr. Ona uygun olmýyan zühd, tevekkül, tatlý sözlerin hiç kýymeti yokdur. Þerîate uygun olmýyan zikrlerin, fikrlerin, zevklerin ve kerâmetlerin hiç fâidesi olmaz).


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 12.12.2006 - 13:21 tarihinde.
Gönderen: 12.12.2006 - 13:20
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Þeyh Abdülkuddûs hazretleri (rahmetullahi aleyh) oðluna yazdýðý bir mektubunda þöyle nasîhat etti:

Vaktin kýymetini bil! Gece ve gündüz ilim öðrenmeye çalýþ!

Her zaman abdestli bulun! Beþ vakit namazý sünnetleri ile ve ta'dîl-i erkân ile, huzûr ve huþû ile, Allahü teâlâyý görür þekilde ve Peygamberimizin bildirdiði gibi kýlmaða çalýþ! Bunlarý yapýnca, dünyâda ve âhirette sayýsýz nîmetlere kavuþursun.

Ýlim öðrenmek, ibâdet yapmak içindir. Kýyâmet günü, iþten sorulacak, çok ilim öðrendin mi diye sorulmayacaktýr. Ýþ ve ibâdet de, ihlâs elde etmek içindir. Her þeyi Allahü teâlânýn rýzâsý için yapmak olan ihlâs da, hakîkî mâbûd ve kayýtsýz þartsýz var olan Allahü teâlâyý sevmek içindir."


Gönderen: 13.12.2006 - 23:22
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Rýzký Allah' tan ara; ondan bundan deðil!

Gönlün nâmertlikle dolu olduktan sonra sakalýna ve býyýðýna gülünür ancak!

Ýyilik aradýmý insanda kötü þey kalmaz ki!

Allah için hizmette bulun; halkýn kabul edip etmemesiyle ne iþin var senin!

Söz, dinleyene göre söylenir; terzi elbiseyi adamýn boyuna göre diker.

Kýyamet kurban gününe benzer; mü'minlere bayram, öküzlere ise helâk olma günü.

Hz.Mevlana Kuddise Sirruh...gül


Gönderen: 14.12.2006 - 17:34
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Beyazd-ý Bistami Kuddise Sirruh gül


Bâyezîd-i Bistâmî, çocuk iken kendisi,
Ýlim için mektebe, göndermiþti, annesi,
Hocasýný büyük bir dikkatle dinliyordu,
Öðrendiði þeyleri, hemen ezberliyordu.
Bir gün normal vaktinden, erken geldi evine,
Annesi merak edip, sorduðunda kendine,
Dedi ki: "Anneciðim, bugün birþey öðrendim,
Duâný almak için, erkenden eve geldim.
Hak teâlâ Kur'ânda, buyuruyor ki bana,
Ýtâat eyleyeyim, kendisine ve sana.
Duâ et de yapayým, Rabbime çok ibâdet,
Sana da lâyýkýyla, yapayým iyi hizmet."
O günden itibâren, sarýldý ibâdete,
Koyuldu annesine, gece gündüz hizmete.
Karlý ve dondurucu, soðuk bir kýþ gecesi,
Yataðýndan seslenip, su istedi annesi.
Fýrladý annesinin, emri için yerinden,
Lâkin testi boþ idi, çeþmeye koþtu hemen.
Testisini doldurup, döndüðünde evine,
Gördü ki vâlidesi, uykuya dalmýþ yine.
Onu uyandýrmaða, gönlü râzý gelmedi,
Buzla kaplý testiyle, baþucunda bekledi.
Biraz sonra annesi, uyandý "Su, su" diye,
Gördü ki oðlu bekler, elinde testi ile.
Dedi ki: "Ey evlâdým, niçin oturmuyorsun?
Baþucumda, ayakta, öylece bekliyorsun?"
Dedi ki: "Anneciðim, beklerim þu sebepten,
Hemen verebileyim suyu geciktirmeden."
Vâlidesi silerek, yaþaran gözlerini,
Oðluna duâ için, kaldýrdý ellerini:
"Yâ Rabbî, ben oðlumdan râzýyým sonsuz kere,
Sen de ondan râzý ol, kavuþtur nimetlere."
Bâyezîd-i Bistâmî, hürmetine ilâhî,
Anne duâsý almak, nasîb et bize dahî

Gönderen: 15.12.2006 - 14:12
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
AGLIYORUM su an offline AGLIYORUM  
500 Mesaj -
Ve aleykum selam...

ALLAH(cc) razý olsun abi...

inþaALLAH anne duasý alarak RABBin razý olduðu kullar arasýna dahil oluruz bizler de...

Selam ve dua ile...

Gönderen: 15.12.2006 - 14:18
Bu Mesaji Bildir   AGLIYORUM üyenin diger mesajlarini ara AGLIYORUM üyenin Profiline bak AGLIYORUM üyeye özel mesaj gönder AGLIYORUM üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Aðlýyorum kardeþim ALLAH c.c. gül sizden de diðer kardeþlerimden de razý olsun ÝnþALLAH...


Bu güzel Duanýza da caný gönülden Amin...
Gönderen: 15.12.2006 - 14:26
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
(-Vefalim-) su an offline (-Vefalim-)  
RE:ALLAH RAZI OLSUN
142 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý AGLIYORUM


Ve aleykum selam...

ALLAH(cc) razý olsun abi...

inþaALLAH anne duasý alarak RABBin razý olduðu kullar arasýna dahil oluruz bizler de...

Selam ve dua ile...


COK GÜZEL VE FAYDALI BIR PAYLASIM KARDESIM ALLAH RAZI OLSUN RABBIM SENI CENNETINE KOYSUN VE RASULÜNE KOMSU KILSIN INSALLAH
Gönderen: 15.12.2006 - 14:33
Bu Mesaji Bildir   (-Vefalim-) üyenin diger mesajlarini ara (-Vefalim-) üyenin Profiline bak (-Vefalim-) üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Vefalým Kardeþim sizden de ALLAH c.c.gül Razý ÝnþALLAH. Ne güzel bir dua ettiniz Amin Amin Amin. ALLAH c.c. ÝnþALLAH tüm Ümmed-i Muhammed-i ALLAH Resulüne komþu nasip eder...

Gönderen: 15.12.2006 - 14:39
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
xkeremx su an offline xkeremx  
RE:
28 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý Havz-i Kevser

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

0123 kardeþim ALLAH c.c. Razý olsun verdiðin bilgiler için gül


Muhammed Masûmun rahmetullahi aleyh, bir talebesine yazdýðý, ikinci cildin yüzonuncu mektûbunun tercemesi þöyledir:

Ýtikâdý ve ameli bozuk olan kimse ile görüþmemeli, bidat sâhibi ile sohbet, arkadaþlýk yapmamalýdýr.

Yahyâ bin Muâz Râzî, 258 [m. 872] de vefât etmiþdir.
Buyuruyor ki, (Üç sýnýf kimse ile sohbet etme: Gâfil olan âlimler ile ve
hep dünyâ kazancýný düþünen hâfýzlar ile ve
din câhili olan þeyhler ile).


Þeyh olarak tanýnan bir kimsenin sözleri, iþleri, hareketleri, þerîate uygun olmaz ise, sakýn, sakýn, ona yaklaþma! Hattâ, onun bulunduðu þehrden, köyden kaç! O, gizli, sinsi bir hýrsýzdýr. Ýnsanýn dînini, îmânýný çalar. Ýnsaný þeytânýn tuzaðýna düþürür. Hârikalar, kerâmetler gösterse, dünyâya baðlý olmadýðý görünse de, arslandan kaçar gibi, ondan uzaklaþ!

Tesavvuf yolunun mütehassýslarýndan Cüneyd-i Baðdâdî, 298 [m. 910] da vefât etmiþdir.
Buyuruyor ki,

(Tesavvuf ehli olduðunu söyleyenler çokdur. Bunlar içerisinde, yalnýz Resûlullaha tâbi olanlar doðrudur). Yine buyurdu ki, (Kurân-ý kerîme ve hadîs-i þerîflere tâbi olmýyan kimseyi, Allah adamý sanmayýnýz!). Yine buyuruyor ki, (Ýnsaný, Allahýn rýzâsýna, sevgisine kavuþduran yol, kitâba ve sünnete baðlý olanlarýn gitdikleri yoldur.)


Sözleri, iþleri ve ahlâký, Resûlullaha uygun olmýyan, [âilesini, kýzlarýný, bu yola baðlamýyan] kimseyi Velî, Allah adamý zan etmeyiniz! Yehûdîler, papazlar ve Berehmen denilen Hind din adamlarý da, çok tatlý konuþur, kötülüklerden uzak görünürler. Bunlarýn sözlerine, görünüþlerine aldanmamalýdýr. Dünyâya düþkün olmadýðýna ve hârikalar istemesine ve tevhîd-i vücûdî üzerindeki sözlerine aldanmayýnýz!

Ebû Ömer Sülemî diyor ki, (Þerîate uymýyan her söz, her hâl, zararlýdýr. Tesavvuf, þerîate uymaða çalýþmakdýr. Doðru ile yalancýyý ayýran tek niþan, Resûlullaha uymakdýr. Ona uygun olmýyan zühd, tevekkül, tatlý sözlerin hiç kýymeti yokdur. Þerîate uygun olmýyan zikrlerin, fikrlerin, zevklerin ve kerâmetlerin hiç fâidesi olmaz).


Burdan selefiyyecielkadieci vehhabi kafiri-laînleriyle görüþülmemesi gerektiðini anlýyoruz.Allah Üstadým Þeyhûl Ekbere kafirdiyen ve cihadý hayvanlýk yapmak sanan onlarýn belasýný versin.Âmîn........
Gönderen: 15.12.2006 - 19:24
Bu Mesaji Bildir   xkeremx üyenin diger mesajlarini ara xkeremx üyenin Profiline bak xkeremx üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Bütün Müslümanlara, dinlerinde devamlý birlik ve bir gibi olmalarýný, hiç bîr suretle Dinde

ayrýlýk yapmamalarýný vasiyet ederim.

Allah'ýn yardýmý birliktedir. Müslümanlar ayrýlýða düþmezlerse onlarý kimse maðlup

edemez.


Allah, Esma-i hüsnasýyla bilinir. Cenabý Hak'kýn asarýndan; Kudret ve azametini düþün,

Zat ve mahiyetini düþünme.


Esma-i hüsnanýn çokluðu bir merkezde düþünülürse Tevhid olur. Tevhid kuvvettir.

Daima Allah'tan baþkasýný unut. Zakir olursun. Böyle olan kimse her yerde

zakir'dir.


Kala ve lisaniyle Allah'ýn zikrine devam edenlerin kalbine Allah Zati Ahadiyetine

karþý iþtiyak nuru ilka eder. Gözü açýlana ilaya gelir.

Haya makamýnda Fetih baþlar. Fetih, kalb gözünün Tevfýk-ý Rabbani ile açýlmasýdýr. Bu göz

açýldý mý Ahlak, Fazilet, Doðruluk o kimse için asla deðiþmeyen, deðiþtirilemeyen bir haslet

olur, Onsuz yaþayamaz.


Muhiddin Ýbn-i Arabi k.s.gül
Gönderen: 16.12.2006 - 19:18
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
dilaratuba su an offline dilaratuba  
934 Mesaj -
Bu son konunuzu okudum kendimle ilgili bir soru sormak istiyorum sürekli Allah ý düþünün diyor zakir olursunuz ben tesbih çekiyorum aklýma baþka dünya ile ilgili þeyler geliyor çektiðim tesbihler sanki boþa gidiyormuþ gibi yani sevap olmuyormuþ gibi düþünüyorum acaba yapmasam daha mý iyi olur diye düþünüyorum ve üzülüyorum.
Gönderen: 17.12.2006 - 10:45
Bu Mesaji Bildir   dilaratuba üyenin diger mesajlarini ara dilaratuba üyenin Profiline bak dilaratuba üyeye özel mesaj gönder dilaratuba üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
dilaratuba kardeşim
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Dilaratuba kardeþim tefekkür konusunda þüphesiz kimse Muhiddin Ýbn-i Arabi k.s. gibi olamaz. O zira Kainatdaki ALLAH-U TEALA tecellileri sanki gözünün önünde oluyormuþcasýna yaþýyordu. O ALLAH c.c. dýþýnda herþeyi red ediyordu. Öyle bir mertebe ki Bediüzzaman Said Nursi (r.a.) tabiriyle Hz.Mevlana (k.s.) bu mertebeye fikren çýkmýþtý Gavsül Azam Abdülkadir-i Geylani gibi Gavs lar ise ruhen çýkmýþtý.


Bu kýsa bilgiyi arz etmek istedim. Þu sebeple her haliniz her durumunuz ALLAH c.c. için olursa Þeytan vesvese verecek kaba tabirle delik bulamaz. Zira Kalbinizin her zerresi ALLAH c.c. aþkýyla düþüncesi ile dolmuþtur. Size Üstad Bediüzzaman Said Nursi (r.a.) bir benzetmesini aktarayým...

"Bir padiþah iki kiþiyi huzuruna çaðýrmýþ ve onlara iki elma vermiþ. Biri elmayý nimet bilip hemen yemiþ diðeri ise Padiþaha olan saygý sevgi ve aþk muhabbetinden ötürü o elmayý alýp baþýnýn üstüne koymuþ."

Biz kainatdaki herþeyi bir adet olarak görürüz oysa ki elma misali herþey ALLAH c.c. bizlere muhabbet vesilesi ile tefekküre sevk eden vesilelerdir. Bir insan elma aðacýný görür bir elmayý alýr ve yer maksat açlýðýný gidermektir. Oysa ki O elmayý ona nasip eden ALLAH c.c.ý hiç düþünmez.

Hiç mümkünmüdür ki bir aðaca bakýp ALLAH c.c.ýn kudretine Kainat üzerindeki tecellilerine düþünmeye vesile olduk mu? Bir aðacýn dalý kýrýlsa sanki kolumuz kýrýlmýþ gibi üzüldük mü?


Dilaratuba kardeþim konuyu fazla uzatmayým þunu söylemeye çalýþýyorum. Her halinizle ALLAH c.c. düþünür iseniz özellikle ibadetlerinizde Þeytan bu tür vesveseleri size gönderemez gönderse dahi sizi etkilemez önemsemezsiniz. Þeytanýn görevi zaten sizi bu ibadetden vazgeçirmek bunu baþaramazsa ibadet esnasýnda vesvese vererek sizi bu tür üzüntülere sevk etmektir. Sevap alýyorsunuz ALLAH c.c. izniyle güzel kardeþim siz bu tür vesveselere önem vermeyin ve kalbinizi ALLAH c.c. açýn. Boþ vaktinizde bir parka gidin ve etrafý bu sefer hiç seyretmediðiniz kadar baþka bir gözle seyredin güzel kardeþim. Tefekküre dalýn bu sebepledir ki Ýslamiyet Tefekküre büyük önem veriyor. Ýnanýn çok büyük bir zevk alýcaksýnýz ve Dünyada önem verdiðiniz hiçbirþeyin aslýnda bir kýymeti olmadýðýný anlayacaksýnýz...

Hep söylediðim bir söz vardýr...

"Siz dünyanýn peþinde koþarsanýz dünya size zindan olur ama dünya sizin peþinde koþarsa sultan olursunuz."


ÝnþALLAH yardým edebilmiþizdir güzel kardeþim...
Gönderen: 17.12.2006 - 13:25
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
dilaratuba su an offline dilaratuba  
934 Mesaj -
Çok teþekkürler Allah sizden bin kere razý olsun yardýmcý olduðunuz içöin yapmaya çalýþacaðým.
Gönderen: 17.12.2006 - 14:37
Bu Mesaji Bildir   dilaratuba üyenin diger mesajlarini ara dilaratuba üyenin Profiline bak dilaratuba üyeye özel mesaj gönder dilaratuba üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Estaðfirullah Dilaratuba kardeþim. Yardým edebildiysek nu mutlu bize. ALLAH c.c. cümlemizden razý olsun ÝnþALLAHgül



ÝSLAM gömleðin yýrtýk, ÝMAN elbisen pis, kalbin cahil, için kederle dolu. Gönlün ÝSLAMÝYET e açýk deðil. Ýç alemin harap, dýþýn mamur, bütün sayfalarýn günah karasý. Sevdiðin ve arzuladýðýn yalnýzca dünya.

Kabir kapýsý açýk ve ahiret sana doðru gelmekte. En kýsa zamanda aklýný baþýna topla, yalnýz dünya azýðý toplamaktan vazgeç de ahiret azýðýný toplamakta acele et...

Sabýrlý kullarýn bu dünyada çektiði cefa, Yüce Allah ýn (C.C) gözünden kaçmaz. Siz bir an olsun O nun uðruna sabýr yolunu tutun, yýllarca ecrini alýrsýnýz. Ömrü boyunca Kahraman lakâbýyla gezen, onu bir anlýk cesareti sonunda kazanmýþtýr.


Gavsul Azam Abdülkadir-i Geylani Hz.leri gül


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 17.12.2006 - 15:52 tarihinde.
Gönderen: 17.12.2006 - 15:51
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ey evlad, önce nefsine öðüt ver, onu yola getir, sonra da baþkalarýný... Senin henüz ýslaha muhtaç hallerin var, bunu sen de biliyorsun. Bunu bildiðin halde baþkalarýnýn islâhý ile uðraþma yolunda nasýl baþarýlý olabilirsin? Gözlerin bir adým öteyi görmüyorken körleri neyle yola getirme sevdasýndasýn?

Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) gül

:(


Gönderen: 18.12.2006 - 19:46
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Kiramen Katiben su an offline Kiramen Katiben  
337 Mesaj -
Selamün Aleyküm ve beraketuhu ve Magfiretuhu...!

Öncelikle Havz-i Kevser abi, umarim konuyu bölmüs gibi olmam,

ama,

baslik Tasavvuf ve bende bugün okudugum birseyi paylasmak istedim:

Ubeydullah Ahrar (k.s) buyurdularki;

Tasavvuf: vakti, en degerli olan seylere sarfetmektir.

Tasavvuf: kimseyi kendi yükünü cektirmemektir.

Tasavvuftan maksad, her an Allah'ü Teala'yi hatirlamaktir.

Söylenen söz, dilin gönülle, gönlün de Hakk ile oldugu zaman makbüldür.

gül

DUA'larimla ...
Gönderen: 19.12.2006 - 14:59
Bu Mesaji Bildir   Kiramen Katiben üyenin diger mesajlarini ara Kiramen Katiben üyenin Profiline bak Kiramen Katiben üyeye özel mesaj gönder Kiramen Katiben üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Estaðfirullah Kiramen Katibin kardeþim. Biz bu bölümü tüm Tasavvuf aþýklarý için açtýk. Tasavvufa aþýk ve aþýk olmak isteyen yada o aþký arayan her kardeþimiz katkýda bulunabilir.

ALLAH c.c. razý olsun deðerli paylaþýmýn için gül sevinçli


Abdülkâdir Geylânî hazretleri "rahmetullahi aleyh" buyurdu ki:

"Kötü arkadaþlarý terket. Onlara sevgi duyma, sâlihleri sev. Yakýnýn bile olsa, kötü arkadaþtan uzak dur. Uzak bile olsa, iyi arkadaþlarla berâber ol. Kimi seversen, seninle onun arasýnda bir yakýnlýk hâsýl olur. Bu bakýmdan, sevgi beslediðin kimsenin kim olduðuna iyi bak.

Ey oðul! Kötü kimselerle düþüp kalkman, seni, iyi kimseler hakkýnda kötü zanna düþürür. Allahü teâlânýn kitabýnýn ve Resûlünün sünnet-i seniyyesinin gölgeleri altýnda yürü, felâh, bulur kurtuluþa erersin."

Ey oðul! Senin düþüncen, yiyecek, içecek, giyecek ve dünyâ lezzetleri olmasýn. Bütün bunlar, nefsin ve insan tabiatýnýn istediði þeylerdir. Kalbin düþüncesi nerede, nefsin ve tabiatýn istekleri nerede? Kalbin düþüncesi Allahü teâlâdýr. Senin düþüncen, Rabbin ve O'nun katýnda bulunan nîmetler olmalýdýr. Dünyâdan (haram ve þüphelilerden) ne terkedersen, mutlaka bunun karþýlýðýnda âhirette ondan daha hayýrlýsý vardýr. Ömründe sâdece þu içerisinde bulunduðun günün kaldýðýný farz et de âhiret için hazýrlýk yap."

"Ey zavallý! Sana fayda vermeyen þeyler hakkýnda konuþmayý býrak. Dünyâ ve âhirette sana fayda verecek iþlerle uðraþ. Boþ iþlerle uðraþmayý býrak. Kalbinden dünyâ düþüncelerini çýkar. Çünkü yakýnda dünyâdan alýnacak, âhirete götürüleceksin. Dünyâda rahat ve hoþ bir hayat arama. Resûl-i ekrem; "Hayat, âhiret hayâtýdýr" buyurdu."

Gönderen: 20.12.2006 - 15:43
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
xkeremx su an offline xkeremx  
28 Mesaj -
Maþallah çok güzel yazýyorsun karýndaþým...
Gönderen: 20.12.2006 - 16:59
Bu Mesaji Bildir   xkeremx üyenin diger mesajlarini ara xkeremx üyenin Profiline bak xkeremx üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. Razý olsun kerem kardeþim. gül Güzel kardeþlerimizi Tasavvuf Aþkýyla donatmaya çalýþýyoruz ALLAH c.c. izniyle ÝnþALLAH...

Gönderen: 20.12.2006 - 17:07
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Size gereken, Yüce Yarataný sevmek ve O ndan baþka kimseden korkmamaktýr. Ve bütün iþleri onun rýzasýný gözeterek yapmak...

Bunlar "Kalp" le olur, dil gürültüsüne getirip söze boðmakla olmaz. Sonra mihenk taþýna vurulunca utanýrsýn. Kuru davaya kimse inanmaz. Halk arasýnda söylediðin sözleri yalnýz kaldýðýnda söylüyormusun?...

Ayný duygularý tek baþýna kaldýðýn zaman da duyman mümkün oluyor mu?...

Ýþte bunlarý yapabiliyorsan mesele yok... Kapý önünde "TEVHÝD", içeriye girince "ÞÝRK", yakýþýr mý? Bu, nifak, ikiyüzlülük alametidir, içi bozuk olmanýn ta kendisidir. Acýrým sana, sözün kötülükten sakýnma hakkýnda, kalbin ise fitne çýkarmaya istekli. Þükrü dilinden býrakmýyorsun, ama kalbin daima itiraz halinde.

Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) gül

:(


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 21.12.2006 - 16:02 tarihinde.
Gönderen: 21.12.2006 - 16:01
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Geliniz aþýrý, uygun olmayan arzularýmýzý bir yana atýp YARATANIMIZA koþalým. Bu yolda biraz periþanlýk çekelim. Ne olur sanki biraz zahmet çeksek? O na vardýktan sonra bütün çekilen sýkýntýlar unutulur. Ýçimize ve dýþýmýza hükmeden nefsimizi HAK yoluna çevirelim, Rabbimizin Elçisine, Sevgilisine baþvuralým, O nun eteðini býrakmayalým.

Bütün amacýn yemek, içmek ve arzularýnýn tatmini olmasýn. Bunlarýn hepsi amaç deðil, Yüce ALLAH a (C.C.) ulaþmak için birer araçtýr. Bütün hedefin sana en çok gerekli olana ulaþmak olmalý. Sana en gerekli olan ise YARATAN ýndýr. O nu ara. Her þeyin bir bedeli olur. Dünyaya AHÝRET, yaratýlmýþlara ise bedel YARATAN dýr. Dünyayý kalbinden atarsan yerini HAK alýr.
Yaþadýðýn günü ömrünün son günü bil, iþlerini ona göre ayarla. Bu duygu sana yeter.

Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a)gül



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 22.12.2006 - 16:12 tarihinde.
Gönderen: 22.12.2006 - 16:11
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

"ALLAH tan (C.C) baþka ilah yoktur," dediðinde bir "DAVA" peþine düþtün demektir. Her davada þahit isterler, þahidi olmayan davasýný kaybeder. Ayrýca bu uðurda gelecek her türlü sýkýntýya göðüs gerip, sabýr göstermek de birer þahid sayýlýr. Bunlarý yaparken ÝHLAS lý olmak gerekir.

Hiçbir söz amelsiz ve ihlassýz kabul edilmez. Kainatýn Efendisinin (S.A.V) yolu ÝHLAS tan ibarettir.



Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) gül


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 23.12.2006 - 22:41 tarihinde.
Gönderen: 23.12.2006 - 22:40
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
Hz.Mevlana K.s.
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Piþman olmayý kendine âdet edinirsen boyuna piþman olur durursun! Nihayet bu piþmanlýða da daha ziyade piþman olusursun! Ömrünün yarýsý periþanlýkla geçer, öbür yarýsý da piþmanlýkla heder olur gider! Bu fikri, bu piþmanlýðý terket de, daha iyi bir hâl, daha iyi bir dost ve daha iyi bir iþ ara!


Þu üç þey hakkýnda dudaðýný kýpýrdatma: Gittiðin yol, paran, bir de mezhebin. Çünkü bu üçünün de düþmaný çoktur. Düþman bildi mi sana pusu kurar.

Ok gibi doðru ol da yaydan kurtul. Çünkü her doðru okun, yaydan fýrlayacaðýna þüphe yoktur.

Söz söylemek için önce dinlemek gerekir. Söze, kulak verme yolundan gir.

Hz.Mevlana K.s.

Gönderen: 25.12.2006 - 15:38
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Hak-dilaram su an offline Hak-dilaram  
143 Mesaj -
Ýmam Hâfýz Ebû Nuaym el-Esfehânî, Ebu-l-Hasen el-Ferðanî'den naklen diyor ki: - Ben- Hicri 334'te vefat eden - Ýmam Þiblî'den:

" Ârifin alameti nedir? " diye sordum;

" Göðsü = latîfeleri açýlýp geniþlemek, kalbi yaralý, cismi ayak altýnda ezilmektir. " diye cevap verdi.

" Tamam, bu Ârifin alâmetidir. Ârif-i Billah kimdir? " diye sordum;

" Ârif-i Billah odur ki, Allah Azze ve celle'yi isim ve sýfatlarýyla da bilmiþ, Allah Azze ve Celle'nin muradýný da bilmiþ, Allah Azze ve Celle'nin emrleriyle amel etmiþ, yasaklarýndan sakýnmýþ ve halký kendi benliðine deðil, doðrudan doðruya Allah Azze ve Celle'ye davet etmiþtir. " diye cevab verdi.

" Tamam, bunun Ârifin alâmeti olduðunu anladýk; sûfî kimdir? " diye sordum;

" Kalbi saflaþan ve kalbinin saflýðýyla seçilmiþ, sonra Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem'in yolunu yol edinerek ondan yürümüþ, dünyayý kafasýnýn arkasýna atmýþ, nefsin hevasýna, ibadetin cefâsýný tattýrmýþtýr. " diye cevab verdi. Ben:

" Tamam, bu sûfî, anladýk; tasavvuf nedir? " diye sordum;

" Tasavvuf, Allah Teâlâ'yý ta'zim ederek taat ve ibadetlere nefsi alýþtýrmak, göz kapatmak - yani rabýta, murakabe ve muhasebe-, zorluða katlanmaktan yüz çevirmektir. " diye cevab verdi. Ben kendisine:

" Bundan daha güzel tarif et; tasavvuf nedir? " diye sordum;

" Tasavvuf, kalbleri temizlemek ve onu ðaybleri iyiden iyiye bilen Zât'a teslim etmektir. " diye cevab verdi.

" Bundan daha güzel tarif et; tasavvuf nedir? " diye sordum;

" Allah Teâlâ'nýn emrlerini yüceltmek, mahlukuna þefkat etmektir. " cevabýný verdi. Ben:

" Bundan daha güzel sûfîyi bana tarif et; sûfî kimdir? " diye sordum;

" Dünyaya aid bütün kederlerden arýnan, tabiat haline gelmiþ âdetlerden kurtulan, fikirle kalbi dolan ve nezdinde altýnla kerpiç bir seviyede olan zattýr. " diye cevab verdi.

Kaynak: Hilyet-ul-Evliyâ' c.1 s.22,23

ÝKTÝBAS: TASAVVUF VE TEVHÝD'DE PARLAK ÝNCÝLER DÝLARA YAYINLARI
Gönderen: 28.12.2006 - 14:59
Bu Mesaji Bildir   Hak-dilaram üyenin diger mesajlarini ara Hak-dilaram üyenin Profiline bak Hak-dilaram üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hak Dilaram kardeþim ALLAH c.c. Razý olsun gül



HAK la çekiþme, nefsin için O nu kötüleme, malýn azaldý diye O nu itham etme, insanlar sana yüz vermiyor diye O nu suçlama. Suçu kendinde ara. Her iþin kendi keyfine uygun olmasýný istiyorsun, en büyük hüküm senin mi yoksa O nun mu? Sen mi fazla biliyorsun yoksa O mu? Merhametin O nunkinden fazla mý?
Sen ve bütün yaratýklar O nun kuludur. Her þeyde yalnýz O nun hükmü geçer bunu sakýn unutma.


YARATAN ýn rýzasýna erme yolunda yapmacýk hareketler fayda getirmez, bu yolda yersiz arzu ve boþ temenni ile yürünmez. Hele içi baþka dýþý baþka birinin eline hiçbir þey geçmez. Bir de yalancýlýk ortaya çýkarsa felaket o zaman baþlar. Eðer bu hallerin azý sende varsa hemen tevbe et ve tevbeni bozma. Tevbe etmekten ziyade, tevbeyi bozmamak esas hünerdir.

Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) gül




Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 28.12.2006 - 20:16 tarihinde.
Gönderen: 28.12.2006 - 20:14
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
ŞAH-I GEYLANİ (K.S.A)
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hýrsa kapýlmayýn, kötü arzular sizi esir etmesin. Dünyalýk adamlarýn kapýsýný aþýndýrmayýn. Ezilip büzülerek onlardan dünyalýk dilenmek size yakýþmaz, sabýrla doðru yoldan nasibini arasan daha iyi olmaz mý? Ya bir de yaptýðýn dilenciliðin sonu boþa çýkarsa... Sevgili Peygamberimizin (S.A.V) "En büyük belâ, nasibte olmayaný aramaktýr," buyruðunu hiç duymadýn mý? Nasibte olmayaný kullar hiçbir zaman veremez. Dünya oðullarýnýn buna hiçbir zaman gücü yetmez.


Ey ilim iddiasýnda bulunan, hani aðlaman? Yüce ALLAH'ýn (C.C) korkusundan gözlerin yaþarýyor mu? O'ndan korkman ve günahlarý itirafýn nerede? Nefsinle cenk etmek ve onu terbiye etmek yok mu? O'nu HAK tarafýna çaðýrman nerede?Bunlarýn hiçbiri sende yok. Bütün derdin kasa, masa, yemek ve eðlenmek. Aklýný baþýna al. Dünyadaki nimetlerden sana gelecek bir kýsmetin varsa gelir, üzülme içini ferah tut. Bekleme yükünden kurtulursun, hýrsýn aðýrlýðý seni yormaz. Eðer bu þekilde davranmazsan, bütün bu uðraþmalarýndan sana ne kalacak dersin? Sadece bir yorgunluk ve aðýr bir hesap...

Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) gül
Gönderen: 29.12.2006 - 21:01
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
DERiNsular su an offline DERiNsular  
171 Mesaj -
TASAVVUF YOLUNA BAÐLANMANIN ÖNEMÝ

Ýnsanýn eðitim süreci Hz.Adem(a.s.) ile baþlamýþ ve kýyamete kadar devam edecek olan bir süreçtir.Ýlk eðitim, daha dünyaya inmeden evvel Hz.Adem ve tertemiz eþi HzHavva'ya,þeytanýn nasýl bir düþman olduðunu anlatmak ve insanýn kendi nefsine uyunca neler kaybedeceðini göstermek amacý ile meþhur meyvesi yenmesi yasaklanan aðaç olayý ile verilmiþtir.

Dünyaya iniþ ve imtihan olma sürecinin baþlangýcý ile birlikte uyarý ve peygamberlik misyonu da baþlamýþtýr.Yaþanan hayatýn çekiciliði,nefsin hazýr olan lezzetlere duyduðu haz onu erdemlerden geri býrakmakta ve uzun emelli olmaya sevk etmektedir.Öfkesine ve þehvetine tabi olan insanýn her geçen gün biraz daha dünyaya baðlýlýðý artmakta ve artan hevesini tatmin için daha çok çaba göstermektedir.Bu ise insanýn zulüm etmesine sebep vermektedir.Kiþi kendi arzularýný elde etmek için aklýný,gücünü ve diðer yeteneklerini devreye sokmakta ve hile,desise,yalan,iftira,öldürme,aç býrakma v.b. yollara baþvurmaktan çekinmemektedir.Aklý, heva ve hevesinin elinde adeta bir köle olmaktadýr.Adeta aklýn ve vicdanýn önü bir perde ile örtülmüþtür.

Peygamberler (a.s.) iþte bu durumdan insanlarý kurtarmak ve onlarý kemallere yöneltmek için gelmiþlerdýr.Onlar insanoðluna sunulan en büyük nimetlerdendirler.Varlýklarý ile alemi þereflendirmiþ ve her asra damgalarýný vurmuþlardýr.Bu gün dünyanýn neresinde hayýrdan ve iyilikten yana birþey varsa, bu onlarýn irþadlarýndan kalan bir parýltýdýr.

Bu cehd ve gayret yolunda nebiler yanlýz olmamýþlardýr.Her devirde onlara destek çýkan ve yollarýný sürdürmelerinde yardýmcý olan kiþiler muhakkak çýkmýþlardýr.Son peygamber,efendimiz ve rehberimiz Hz.Muhammed'in (s.a.v.) ahirete irtihalinden sonra her ne kadar nübüvvet sona ermiþse de insanlarýn terbiye edilmesi ve ýslah yolu kýyamete kadar devam etmektedir.Gerçek alimler peygamberlerin varisleri olarak bu vazife ile vazifelendirilmiþlerdir.Ýnsanoðlu kýyamete kadar eðitime muhtaç olacaktýr.

Bir insanýn kendi kendine bir sanatta veya bir ilimde ustalaþmasý ve derinleþmesi,bir eðitmen ve hoca olmaksýzýn imkansýzdýr.Onun tecrübelerinden,göstereceði açýlýmlardan ve ona sunacaðý eskilerin mirasýndan yararlanmadan kendi kendine uðraþmak hem çok zor,hem gereksiz ve hem de abes bir iþtir.Herhangi birimizin kendi kendine týp ilminde derinleþmesi ve kendisini ameliyat etmesi mümkün olmayan bir iþtir.Ya da kendi kendine ders görmeden,bir hocadan ilim okumadan en karýþýk mühendislik hesaplarýný yapmasý,uzay matematiði ile ilgili problemleri çözmesi düþünülemez.Bu iþte muhakkak bir üstada ihtiyacý vardýr.Aynen bunun gibi de insanýn ahlakýný düzeltmesi,erdemlerle dolabilmesi için bir ahlak hocasýna ve ruh terbiyecisine ihtiyacý vardýr.Kendi kendine ahlakýný düzeltmek ve kamil bir insan olmak mümkün deðildir.

Nefis gizli,sinsi,gaddar ve ne zaman,hangi þekilde saldýracaðý belli olmayan bir düþmandýr.Þeytan ve dünya ise aldatýcý ve hileci düþmanlardýr.Bunlarýn elinden kurtuluþun çaresi;selim bir kalbe sahip olmaktýr.Eðer insan böyle bir kalb-i selim sahibi deðilse,bu yolun üstadlarý olan sadatlara yani ruh terbiyecisi, hikmet ehli insanlara tabi olmalýdýr.Onlar insan sarraflarýdýrlar.Keskin zekalarý ve ferasetleri ile kiþiyi gördüklerinde veya onunla konuþtuklarýnda halini hemen anlamakta ve ona gerekli kurtuluþ reçetesini sunmaktadýrlar.Bu babta Þeyh Ýzzeddin Hazretleri(k.s.) bir sohbetlerinde binalarý yapan,köprüler inþa eden bir mühendis topluluðuna ;'Sizler ilminiz ile bu yapýlarý inþa edebilirisiniz.Binalarý dikip,köprüler inþa edebilirsiniz.Peki bir insanýn kalbinden kini ve nefreti sökebilir misiniz!Ondan dünya sevgisini giderebilir misiniz!Ýþte bu da bizim iþimizdir.' demiþlerdi.

Niyazi-yi Mýsri (k.s.) için anlatýlan bir kýssada onun tasavvufa ilk giriþ yýllarýndan bahsedilmektedir. Çok zengin bir zat olan Mýsri bu yola girdikten sonra tüm varlýðýný,kendi davasý yolunda harcar ve bir o kadar daha da borçlanýr.Fakat bunlarýn hiç birine ehemmiyet vermeden vazifesini ifa etmeye devam eder.Birgün üstadý dergahta bulunan tüm müridleri toplar ve hepsinden Niyazi-yi Mýsri'yi terslemelerini, ona selam vermemelerini ve hiç itibar göstermemelerini emreder.Herkes bu emri yerine getirirken,bir tek Þeyhi ona iyi davranmakta ve onunla iliþkisini devam ettirmektedir.Bu hal epey bir müddet böyle devam ettikten sonra bir gün üstadý onu yanýna çaðýrarak,huzurundan kovar ve artýk onunla iþi kalmadýðýný ve bu tekkeyi terk etmesini ondan ister.Mýsri periþen olmuþ,afallamýþ ve bütün dünyasý yýkýlmýþ bir halde orasýný hýçkýra hýçkýra aðlayarak terk eder.Bir maðaraya sýðýnýr.Aðlayarak gözyaþlarý içerisinde Allah'a ellerini açarak dua etmeye baþlar;'Ya Rabbi! Senden baþka herþey yalanmýþ! Sadece Sen varmýþsýn!.Senin dýþýnda herþey boþmuþ! Ben sadece sana sýðýndým ve Sana yöneldim.' Bu yöneliþ öyle içtendir ki onun üzerine çok büyük bir nur ve feyiz iner.Çok yüce bir mertebe elde eder.Yüce Allah ona rahmet nazarý ile bakmýþ ve onu yüceltmiþtir.Ýçi imanýn kemalý ile dolmuþtur.O zamana kadar yaptýðý ibadet ve hizmetler ile elde edemediði bir makama ulaþtýðýný görmüþtür.Tam bu anda geri döner ve birde bakar ki,maðaranýn içinde þeyhi ve tüm müridler onu izlemektedirler.Onun peþinden gelmiþlerdir.Þeyhi ona;' Ýþte tüm bu yapýlanlar,senin bu mertebeye ulaþman içindi.' diye söyler.

Bu yüce zatlar kalplerin tabipleridirler.Ýnsanlarýn eðitimi ve yüce ahlaki deðerlerle boyanmalarý için birer rehberdirler.Onlarla birlikte olmak,onlarýn yoluna girmek en büyük kazançtýr.Kiþinin yalnýz,tek baþýna kaldýðý sürece, nefisini yenmesi ve þeytanýn hilelerinden kurtulmasý mümkün deðildir.Bu yola giren insanýn imaný zayýfsa kuvvetlenir.Ýbadetlerde eksikleri varsa,onlar tamam hale gelir.Ýbadetlerini tam olarak yapan biri ise,gerçek ihlasa ulaþýr.Ýhlas sahibi ise yakin sahibi olur.Yakini varsa,hal sahibi yüce makamlara eren birisi olur.Kalbi selim bir halde Rabbi Rahimine kavuþur.En önemlisi de nefsine muhalefet etmiþ,onu serbest býrakmamýþ ve Allah'a (c.c.) tam kul olmasý için,onu bir mürþid eline verip,ýslah yoluna sokmuþtur.


Efendimizin(s.a.v.) Özel Uygulamalarý


Efendimiz (s.a.v.)'in kimi sahabelerinden aldýðý özel beyatlar vardý.Mesala bir seferinde,ömür boyu kimseden birþey istememek üzere birkaç sahabeden beyat almýþtý.Onlar ellerini Rasullullah'a (s.a.v.) uzatmýþ ve bu konuda ona söz vermiþlerdi.Bu kiþiler en ufak bir ihtiyaçlarýný dahi kimseden istemiyorlardý.Kendi ihtiyaçlarýný kendileri karþýlýyorlardý. Onlardan öyleleri vardý ki,zýrhýný giymiþ,silahlarýný kuþanmýþ bir halde atýnýn üzerindeyken,mendil gibi bir þeyini düþürürdü de kimseden istemezdi.Tüm aðýrlýðý ile atýndan, üþenmeden iner ve o mendili alýp,tekrar atýna binerdi.Verdiði sözü ve bu þekilde cereyan eden baðý koparmaz ve ölünceye kadar sözleþtikleri hususa riayet ederlerdi.

Tasavvuf yolu ile yapýlan baðlanma da iþte bu tür bir beyata benzemektedir.Belli hususlara riayet etme konusunda bir anlaþma yapýlmaktadýr.Böylece Rasulullah(s.a.v.) Efendimizin bu sünneti canlandýrýlmaktadýr.Bu yola giren, tevbe etmek,sünnete baðlanmak ve bu edepleri yerine getirmek üzere elini uzatmakta ve üstadýnýn elini tutmaktadýr.Ýhlas,muhabbet ve teslim yoluna sarýlmakta ve mürþidinin tasarruflarýna ve onun eðitim programýna kendini býrakmaktadýr.Böylece nefsini kýrma,kendini görmeme ve kamil bir þahsiyete ulaþma yoluna girmektedir.

Bir mürþide baðlanmak ve kendine bir ahlak hocasý belirlemek,onun tedrisine girmek özgür olmak içindir.Bu baðlanýþ birinin bir iple bir aðaca baðlanmasý gibi bir baðlýlýk deðildir.Çünkü böylesi bir baðlýlýk kendi alanýný daraltmak ve kendini güdükleþtirmektir.Ýrfan yoluna giriþ ve maneviyat önderlerine baðlanýþ zerrenin kendi varlýðýndan geçip,okyanusa dalmasý ve umman olmasýna benzemektedir.Su damlasýnýn bulut olabilmek için kendi nefsinden geçip,eriyerek buhar olmayý kabul etmesi gibidir.Kendini gören,ilmine ve deðerine güvenen kimse,ucb belasýna düþmüþ ve kibre kapýlmýþtýr.Bundan kurtuluþ tevazu,ilim ve irfan yolunun ufuk insanlarýna tabi olmaktadýr.Ýbn-i Sina bir seferinde, bir tarafý üçgen diðer tarafý küp gibi olan bir cismi,ilim sahiplerinden birisinin önüne atýp,ondan hacmini hesaplamasýný ister.Amacý kendi ilmini göstermek,onu zor duruma sokmaktýr.Bu alim ve mutasavvýf zat ise onun önüne bir ahlak kitabý atýp; 'Sen önce ahlakýný düzelt.Ben ondan sonra bu cismin hacmini hesaplarým.'der.Görüldüðü gibi önemli olan ilim sahibi olmak deðildir.Onu yaþamak ve hal sahibi olmaktýr.Öyle büyük islam alimleri vardýr ki,koca koca külliyatlarý kaleme aldýktan sonra,kalplerindeki problemleri çözmek için, yaþlarý ilerlemiþ olmasýna raðmen tasavvuf ehli alimlerin tedrisine girmiþ ve onlarýn rehberliðinde nefis tezkiyesi uygulamýþlardýr.



Ekollerin Ortaya Çýkýþý


Asr-ý saadetin sona ermesinden ve Raþid halifeler döneminin bitmesinden sonra gelen fitneler dönemi Ýslam alemine büyük darbeler indirmiþtir.Farklý fýrkalarýn ortaya çýkmasý, bidat ehlinin çýðýrtkanlýklarý,yaþanan kargaþalar,savaþlar,elde edilen dünyalýklar ve iþlenen cinayetler büyük yýkýmlara sebep vermiþtir.Bu durum karþýsýnda hamiyet sahibi Ýslam alimleri gayrete gelmiþler ve Ýslami deðerleri korumaya çalýþmýþlardýr.Herbirisi farklý bir alana el atmýþ ve farklý ekoller meydana getirmiþlerdir.Hadisleri toplayýp,uydurma olanlarý ayýran ve sahih olanlarý belirleyen hadis ekolü,yaþanan itikadi problemleri çözmek için kelam ekolü ve fýkhi problemlere cevap vermek için fýkýh ekolü doðmuþtur.Peygamberimizin(s.a.v.) hayatýný ve yaþanan olaylarý yazan tarihçiler ise,Ýslam tarih ve siret ilminin temellerini atmýþlardýr.Tefsir ,hadis ve fýkha dair usul ilimleri de bu arada geliþmiþtir.

Efendimizin (s.a.v.) zamanýnda bu ekollerin hiç birisi ortaya çýkmamýþtý.Fakat bunlar öz olarak,çekirdek olarak Peygamberimizin(a.s.) þahsiyetinde toplanmýþlardý.O gelen her türlü problemi çözen tek merci idi.Ondan sonra ise,sahabelerden ilimde ileri seviyede olan müçtehid sahabeler, bu ilimlerden pek çoðunu þahýslarýnda barýndýrýyorlardý.Onlardan sonra ise büyük mezhep imamlarý bu iþi üzerlerine aldýlar ve kendi ekollerini geliþtirdiler.Ýslamýn irfani ve tasavvufi boyutuna ait ilimler de bu dönemde ayný sebeplerden dolayý ekolleþme yoluna girdi.Ýlk mutasavvýflar ortaya çýkmaya baþladýlar.Her ilim dalýnda olduðu gibi,irfan ve ahlak ilminde de özel terimler ve kavramlar oluþturuldu.Bir ilim dalý olarak tasavvuf ilmi de böylece doðmuþ oldu.Günümüze kadar geliþe geliþe gelen bu ekol hala canlýlýðýný korumakta ve Ýslamýn yayýlmasýnda diðer ekollere göre daha baþarýlý hizmet vermektedir.Çünkü direkt olarak insan ruhunun merkezi olan kalple ilgilenmekte ve insaný insan yapan imani,ahlaki ve irfani deðerler ile uðraþmaktadýr.

Anadolu'nun,Balkanlarýn.Rumeli'nin,Uzakdoðu ve Afrika'nýn Ýslamlaþmasýnda tasavvuf ehli insanlarýn katkýlarý çok büyüktür.Bu coðrafyalara yayýlan derviþler, ahlaki üstünlükleri ve sahip olduklarý manevi hayat ile insanlarý etkilemiþler,onlarýn kalplerini Ýslam'a ýsýndýrmýþlardýr.Böylece oralarda da Ýslamiyet yayýlabilmiþtir.Ýslam toplumu içinde ise,müslümanlarýn yozlaþmasýna,dünyevileþmesine karþý siper ve Asr-ý saadet özlemi duyanlara bir sýðýnak olmuþlardýr.


kaynak:islam tasavvuf tarihi (m.ali ayni) baz alýnarak derlenmiþtir.
Gönderen: 30.12.2006 - 14:02
Bu Mesaji Bildir   DERiNsular üyenin diger mesajlarini ara DERiNsular üyenin Profiline bak DERiNsular üyeye özel mesaj gönder DERiNsular üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
DERiNsular su an offline DERiNsular  
171 Mesaj -
TASAVVUFUN AMACI

Tasavvuf, Ýslam dininin üzerine inþâ edildiði üç ana esastan biri olan "Ýhsaný; kendine gaye edinmiþtir. O halde "Ýhsan"ýn ne olduðunu anladýðýmýz zaman, Tasavvuf;un özünü ve gayesini de daha iyi anlamýþ olacaðýz.

Ýhsan halini, bizzat hadis-i þeriflerde görmekte ve açýk bir þekilde izah edildiðine þahit olmaktayýz. Hz. Ömer'in (r.a) rivayet etmiþ olduðu bir hadis-i þerif (Cibril Hadis-i) þöyledir:

"Peygamber Efendimiz -sav-'in yanýnda bulunduðumuz bir sýrada, bir de baktýk ki elbisesi bembeyaz, saçlarý simsiyah, üzerinde yolculuk yaptýðýna dair hiçbir alamet olmayan ve hiçbirimizin tanýmadýðý bir kimse geldi. Peygamber Efendimiz -sav-'in yanýna (varýp) oturdu. Dizlerini dizlerine dayayýp ve her iki avucunu iki uyluðu üzerine koyup;Ya Muhammed! Ýslam nedir? Bana söylermisin; dedi. Peygamber Efendimiz -sav-:

AIlah'tan baþka hiç bir ilah ve mabud-u billah olmadýðýna ve Muhammed -sav-'in O'nun Resulü olduðuna þehadet etmen, namazý ikame etmen, zekâtý vermen, Ramazan orucu tutman ve yoluna gücün yeterse, Beytullah'a Hac etmendir." buyurdu. O (yabancý kimse):

Doðru söylüyorsun. Dedi.

Biz onun bu haline, hem Hz. Peygamber -sav-'e soruyor, hem de O'nu tasdik ediyor, diye hayret ettik. Ondan sonra,

-Bir de; iman nedir? Bana söylermisin, dedi. Peygamber Efendimiz -sav-:

-Ýman; Allah'a, meleklerine, kitaplarýna, pey-gamberlerine, ahiret gününe iman etmendir. Bir de hayýr, þer ve kadere iman etmendir, buyurunca yine:

- Doðru söylüyorsun; Dedi.

-Ýhsan nedir? Bana söylermisin. Diye tekrar sordu. Peygamber Efendimiz -sav- de:

-Ýhsan, Allah'a sanki Onu görüyormuþsun gibi ibadet etmendir. Zira sen onu görmüyorsan da o seni görüyor buyurdu. O yine:

- Doðru söylüyorsun. Dedi...

Ve bu yabancý kimse gidince Peygamber Efendimiz -sav- bir müddet durdu. "Ya Ömer! Bilirmisin o soran kimdi?" dedi. "Allah ve Resûlüllah bilir." Dedim. O zaman buyurdular ki: "O, Cebrail idi. Size dininizi öðretmek için geldi." ( Müslim; Kitabül Ýman)

Ýþte Hz. Ömer (r.a.)'in rivayet etmiþ olduðu bu hadis-i þerifte, Peygamber Efendimiz -sav- bize Ýslam Dininin üç rükun üzerine olduðunu bildirmiþtir. Tasavvufun maksadý insaný, Ýhsana ulaþtýrmak olduðu için, bir insanýn tasavvufu terketmesi, dinin rükunlarýndan biri olan Ýhsaný terketmesi demektir.

Demek ki, insan bu üç rükunu yerine getirdiði zaman dinini tam manasýyla yaþamýþ olmaktadýr. Bu üç rükundan birini yerine getirmediði takdirde dinini eksik býrakmýþ demektir ki;

Bu rükunlardan Ýslam: Zahiri azalara taalluk eden amellerdir (namaz, oruç, hac, zekât).

Ýman: Allah'a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe, kaza ve kadere iman etmek gibi kiþinin itikadýna taalluk eden amellerdir.

Ýhsan ise: Murakabe ve Müþahede'ye taalluk eden amellerdir. Ýhsan makamý, manevi huþu ve huzur içerisinde Allah-u Zülcelâl'e ibadet ederek kalbin temizlenmesine iþaret etmektedir. Bundan dolayý ihsan makamý olmazsa dinin bir kýsmý eksik býrakýlmýþ olur.

Þöyle ki; bu hadis-i þerifte açýkça, kulun bütün ibadet ve kulluk görevlerini yerine getiren, yani hayatýnýn her anýnda, Allah-u Zülcelal'in kendisini gördüðünün, iþittiðinin ve bildiðinin þuurunda olmasý gerektiði beyan edilmektedir.

Ýnsan, Ýhsan makamýný her an yaþamaya çalýþmak zorundadýr. Buna raðmen kim tam manasý ile ben hayatýmýn her safhasýnda Ýhsan makamýný yaþayabiliyorum diyebilir. Demek ki, insanýn bu Ýhsan halini bozan sebepler vardýr.

Kiþinin Ýhsan halini bozan sebepler; þeytanýn vesvesesi, nefsin arzularý ve dýþ dünyanýn etkileridir. O halde, insanýn ilk önce bu tesirlerden kurtulmasý gerekmektedir ki Ýhsaný yaþayabilsin. Bu tesirlerden kurtulma yolu ise bunlarýn sebeplerini, insana nasýl tesir ettiklerini ve bunlara karþý ne gibi tedbirler alýnmasý gerektiðini; kýsaca bu marazi durumun teþhis ve tedavisini bilmesi gerekiyor.

Þüphesiz ki, bu mesele bir müslüman için en önemli konudur. Zira kulluðun temel mihengi, her yaptýðýný, her anýný Allah rýzasý için yapabilmektir. Ýþte bu da tasavvuf ilmini zorunlu hale getirmektedir:




TASAVVUFUN ORTAYA CIKI$I





Tasavvuf, Peygamber Efendimiz -sav- ile birlikte gelmiþtir. Çünkü Tasavvufun amacý, Ýslam dininin üç temel esasýndan biri olan Ýhsaný elde etmektir. Onun için Seyyid Muhammed Gamari (rh.a)ye:

Tasavvuf vahy-i semavi midir? diye Tasavvuf&#8217;un kaynaðý ve özü hakkýnda bir soru sorulduðunda þöyle demiþtir:

Peygamber Efendimize -sav-vahy-i semavi nazil olduðu vakit, tasavvufta onunla beraber esas olarak kurulmuþtur. Çünkü tasavvuf, þüphesiz ihsan makamýdýr.&#8221;

Tasavvufun amelî-hali ve temel esaslarý itibariyle, vahyin geliþiyle birlikte, bizzat Peygamber Efendimiz -sav- tarafýndan hayata geçirilmiþtir.

Özellikle Mekke Devri, daha çok dini-ahlakî prensiplerin yer aldýðý bir rûhî olgunluk kazanma dönemi olmuþ ve Sahabe-i Kiram; bu usûl üzere, bütün ümmetin Mürþid-i Kamil'i, Peygamber Efendimiz -sav- tarafýndan yetiþtirilmiþtir.

O dönemde Tasavvuf, Fýkýh, Tefsir, Akaid ve Hadis ilmi gibi ilim dallarý, esaslarý itibariyle; Peygamber Efendimiz -sav- zamanýnda mevcut olmakla beraber, henüz ihtiyaç hissedilmediðinden kitap haline getirilmemiþ, düzenli birer ilim dalý olarak ortaya konulmamýþtýr.

Çünkü Sahabe-i Kiram zamanýnda buna ihtiyaç yoktu. Sahabe-i Kiram Peygamber Efendimiz -sav-in onlarý her yönden yetiþtirmesi sebebiyle, takva ve vera ehli idiler.

Yani, yukarýda Tasavvufun tarifini yaparken anlattýðýmýz, ruhsatlardan faydalanmaksýzýn ve tüm þüpheli olan þeylerden kaçýnarak azimet ve takva üzere Ýslamýn emir ve yasaklarýný yaþýyorlardý.

Tasavvufun gaye olarak kendisine belirlediði ihsan halini, bizzat Rasullullah -sav- ile birlikte yaþamaktaydýlar. Bu yaþantý biçimini onlardan sonra gelen tâbiin onlarý örnek alarak yaþamýþ ve onlardan sonra gelen insanlarda tâbiini örnek alarak bu yaþam biçimini hayatlarýna tatbik etmeye çalýþmýþlar.

Tasavvuf ve diðer Ýslami ilimlerin bir ihtiyaç haline gelmesi, Sahabe-i Kiram ve Tabin'den sonraki dönemlerde, dinin aslýndan uzaklaþýlmasý sebebiyledir. Rasûlüllah -sav-'in teblið ettiði hakikî din nuru gizlenip, itikatta sapýklýklar, fikirler arasýnda ihtilaf vaki olmaya baþlayýp, cehalet insanlara galebe çalýnca; eski adet, gelenek ve görenekleri ibadetlerle karýþýr, bazen de onlarýn yerini alýr hale gelmiþti.

Ýnsanlarýn kendi hak bildiði yolda gitmeye ve dünyaya çokça meyletmeye baþladýðýnda; dini hükümler ve kurallar, esaslarý yönünden ikinci plana itilerek, ayetler ve hadisler siyasi veya þahsi amaçlarla indî yorumlara tabi tutulmaya baþlanmýþtý.

Bu dönemlerde yalnýz bir topluluk, salih ameller iþlemek, ýssýz yerlerde uzlete çekilerek zikir ve ibadetle uðraþmak yolunu seçti.

Sonralarý bu insanlar kulluk mücadelelerini daha sistemli bir þekilde sürdürmeye koyuldular.

Ne zamanki ilimler gönüllerden satýrlara intikal ederek, fýkýh, kelam, tefsir, hadis vb. diðer ilimler yazýlarak kitap haline getirildi. Tasavvuf yoluna mensup kimselerde kendi usüllerine dair eserler meydana getirdiler.

Ýþte tasavvuf ilmi böyle bir ortamda, önceleri ýssýz yerlerde uzlete çekilerek zikir ve ibadetle uðraþmak yolunu seçen Evliyaullah'ýn sözleri ve hallerinin anlatýmýndan ibaretken; sonralarý Cüneyd Baðdadî (ks) (ölm. 279/908) gibi zatlarýnda eser vermesiyle düzenli bir ilim haline gelmeye baþladý.

Aslýnda, zâhir ilimlerde eser verilmesi bir ilmin olgunluðuna delil olabilmekteyse de, tasavvuf ilmi gibi manevi bir sahada asýl delil, yine tasavvuf üstatlarýnýn kendi hal ve idrakleridir, kavrayýþlarýdýr.

Yani, nasýl Fýkýh sahasýnda; Kur'an-ý Kerim ve Hadis'ten sonra fakih alimlerin ilmî mülahaza ve görüþleri, bizim için amel yapýlabilecek saðlam bir görüþ oluþturuyor ve onlarýn bu zahiri içtihatlarýna tabi oluyorsak; ayný þekilde manevî-ruhî hayatýmýzda da esasý Kur'an ve Sünnet'le sabit olan, zikir, fikir, nefis tezkiye ve muhasebesi, rabýta, hatme (zikir meclisi) gibi batýnî meselelerde de manevî görüþ ve içtihat sahibi olan tasavvuf büyüklerine, Mürþid-i Kamillere tabi olmalý, onlarý taklit etmeliyiz.




TASAVVUFUN LUZUMU;
VE iNKARI




Allah-u Zülcelalin emir ve nehiyleri zahiri ve manevi olmak üzere iki kýsýmdýr. Bu yüzden insan da Allah-u Zülcelale karþý hem zahiri, hem de manevi olarak sorumludur.

Zahiri sorumluluklar, vücudun dýþ azalarý ile yerine getirilmesi gerekli olan namaz, oruç, zekat, hýrsýzlýk yapmamak, içki içmemek gibi sorumluluklardýr.

Kalbin temizlenmesine yönelik olan batýni emir ve nehiyler ise, zahiri olan sorumluluklara göre daha önemlidir. Çünkü insanýn manevi durumu, zahiri amellerinin de temelidir. Allah-u Zülcelale karþý samimi olabilmek ve ihlaslý bir þekilde ibadet yapabil-mek kalbin ýslah olmasýna baðlýdýr.

Bazý kimseler Tasavvufun gerekli olmadýðýný iddia ediyorlar. Oysa bu iddialarý onlarýn Ýslam dininin üze-rinde ne kadar yabancý ve cahil olduklarýný meydana çýkarýyor. Çünkü Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede:


Deki: Ancak bizim Rabbimiz zahiri ve batini olan kötü davranýþlarý ve her türlü günahý ve yapýlan tecavüzü haram kýlmýþtýr.raf;33)

Diðer bir ayet-i kerimede ise:

...Zahiri ve batini kötülüklere yaklaþmayýn.(Enam;151) buyurmuþtur.

Peygamber Efendimiz -sav- bir hadis-i þeriflerinde þöyle buyurmuþtur:

...Ýnsanýn vücudunda bir et parçasý vardýr. Eðer o ýslah olursa, bütün vücut ýslah olur. Eðer o fesada uðrarsa, bütün vücut fesada uðrar. Dikkat edin o da kalptir. (Müslim, Kitabül Bir)

Ýmam Þarani (rh.a) l Kulub adlý kitabýnda þöyle demiþtir:

Zahiri emir ve nehiyler ekmek gibidir. Manevi olan emir ve nehiyler ise o ekmeðin yanýndaki katýk gibidir. Bu ikisi bir arada bulunursa, insan yaptýðý ibadet ve taatinden lezzet alýr. Bu tecrübe edilmiþtir. Kalbinde þüphe bulunanlar bunu tecrübe etmeden anlayamazlar.

Peygamber Efendimiz -sav-:

Ben güzel ahlaký tamamlamak üzere gönderil-dim. (Ýmam Malik; Muvatta) uyurmuþtur.

Peki güzel ahlak O&#8217;na uymak deðil midir? Çünkü Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede:

Resulüm size neyi verdiyse (ve emrettiyse) onu alýp yapýn, neden nehyetti ise ondan da sakýnýn. (Haþr; 7) Diðer bir ayet-i kerimede ise:

De ki:;Eðer Allah&#8217;ý seviyorsanýz bana uyun ki, Allah da sizi sevsin.(Al-i Ýmran; 31) buyurmuþtur.

Bir kiþi, arif zatlardan birisine mektup yazmýþ ve demiþ ki:

Siz bu maneviyatý nereden çýkarýyorsunuz? Ýnsan Allah-u Zülcelalin emir ve nehiylerini zahiri olarak yerine getirirse evliya olur.&#8221; O arif zat, o kiþinin mektubuna þöyle cevap vermiþ:

Bir kiþi, mescitte namaz kýldýðý zaman, bu haliyle diðer insanlarýn yanýnda evliya gibidir. Çünkü Allah-u Zülcelalin emrini yerine getirmektedir. Ama o kiþinin kalbinde:

Ben namaz kýlayým da diðer insanlar beni görsünler diye bir niyet bulunduðu zaman bu da riyadýr ve bu haliyle Allah-u Zülcelalin yanýnda ibadetinin hiçbir kýymeti kalmaz. Çünkü riya küçük þirktir. Peygamber Efendimiz -sav-:

Sizin müptela olmanýzdan korktuðum þeylerin en büyüðü küçük þirktir buyurunca, sahabe-i kiramlar:

Ya Resulallah! Küçük þirk nedir?&#8221; diye sormuþlar. Peygamber Efendimiz -sav- de:

Riyadýr (gösteriþgöz kırpma.(Beyhaki) buyurmuþtur.

Allah-u Zülcelal kýyamet gününde kullarýna yaptýklarý amellerine göre mükafat verirken riyakarlara þöyle buyuracak:

Dünyada riyakarlýk yaptýðýnýz kimselere gidin, bakýn. Onlarýn yanýnda mükafat bulabilecek misiniz? (Ahmet bin Hanbel)

Onun için insan:

Ben namaz kýlayým insanlar namaz kýldýðýmý görsünler diye niyet ederek bir milyon rekat namaz kýlsa da, bu namaz Allah rýzasý için olmadýðýndan dolayý sahibine bir menfaat saðlamaz.

Yine bir kiþi, zahiri olarak namaz kýldýðý ve diðer ibadetleri yaptýðý halde, kalbinde diðer insanlara karþý haset (kýskançlýk) bulunduðu zaman, yaptýðý ibadetlerinden bir menfaat göremez. Çünkü Peygamber Efendimiz -sav- baþka bir hadis-i þeriflerinde þöyle buyurmuþtur:

Ateþin odunlarý yiyip bitirdiði gibi, haset de iyilikleri yer bitirir& (Ebu Davud)

Onun için insan Allah-u Zülcelalin emir ve nehiylerini ne kadar yaparsa yapsýn maneviyat olmadan evliya olamaz. Arif zatýn bu cevabýný alan kiþi derhal onun ziyaretine gitmiþ ve tasavvuf yoluna girmiþtir.

Ýmam Hadimi (rh.a) þöyle demiþtir:

Tasavvuf yolu nasýl inkar edilir? Çünkü bu yol evliyaullahýn yoludur. Ýnsanýn kemale ulaþmasý, ancak zahir ve batýný birleþtirmesi ile mümkündür.

Buna bakarak, eðer insan zahir veya batýndan birisini terkederse, kanadýnýn biri kýrýlmýþ kuþlar gibi olur. Kuþ da bir kanatla uçamaz.

Abdülhalik Gücdevani (k.s)de þöyle demiþtir:

Evliyaullah&#8217;a ve onlarýn yoluna düþmanlýk etmekten kaçýnýn. Çünkü onlarýn yoluna düþmanlýk edenler ebedi iflah olmazlar.

Bizden önceki insanlar, Ýslam dinini çok iyi anladýklarý ve yaþadýklarý için diðer insanlara da menfaatli oluyorlardý. Hakikaten de Tasavvuf&#8217;un aslý, Kuran ve Sünnet yolunda yürümek, bizden önceki büyüklerin çizmiþ olduðu yoldan ayrýlmamak ve bidatleri, nefsin boþ arzularýný terk etmek olduðu için Allah-u Zülcelalin rýzasýný kazanmak isteyen ve ahiretinin üzerinde meraklý olan bütün müslüman kardeþlerimiz için çok lüzumlu olan bir yoldur.

Ýþte bu ayet-i kerimelerden, hadis-i þeriflerden ve alimlerin sözlerinden anlaþýldýðý gibi tasavvuf; Allah-u Zülcelalin ve Peygamber Efendimiz -sav-in yoludur. Peki böyle bir yola girmemekle ve üstüne üstlük bir de kötülemekle kendimize yazýk etmiþ olmuyor muyuz?

Kýyamet günü öyle dehþetli bir gündür ki, insanýn o gün kendisini kurtarmasý çok zordur. O gün selamet bulmak için, dünyada iken salih amel yapmak lazýmdýr. salih amel yapabilmenin yolu da kalbi manevi olarak temizlemektir.

Tasavvuf yolunun büyükleri bu yüzden kalbin üzerinde çok fazla durmaktadýrlar. Onun için insan tasavvuf yoluna girdiði zaman, Allah-u Zülcelal&#8217;e doðru manevi olarak ilerlemeye baþlar. Çünkü Allah-u Zülcelal kullarýnýn kalplerini düzeltip, ýslah olmuþ samimi bir kalple huzuruna gelmelerini istemektedir. Nitekim ayet-i kerime de þöyle buyurmuþtur:

O gün ne mal, ne de oðullar fayda verir. Ancak Allah&#8217;a selim bir kalple gelen (fayda görür).&#8221; (Þuara; 88-89)

Selim bir kalbe kavuþmanýn yolu da, bütün amacý kalbin ýslah olmasýný saðlamak olan tasavvufa girmektir.

Tasavvuf yolunun gereksiz olduðunu söyleyen ve bu yola düþmanlýk eden kimseler, büyük bir yanlýþýn içindedirler. Çünkü eðer bunlar akýllarýný kullansalar, Ýmam-ý Gazali, Molla Cami gibi pek çok büyük Ýslam alimlerinin, yüzlerce talebe okutup insanlar arasýnda itibar görürken, bütün bunlarý terkedip tasavvuf yoluna girmelerinden ibret alýrlar.

Yine büyük mezhep kurucusu Ahmet bin Hanbel (rh.a), tasavvuf ehlinden Hamza Baðdadi ile oturup kalkar, marifet (Allahý tanýma) konularýnda içinden çýkamadýðý hususlarý ona sorardý. Ayný zamanda sýk sýk Biþr-i Hafi (rh.a)in yanýna gider, meclisinde otururdu. Talebeleri ona dediler ki:

Sen hadis ve fýkýh alimi bir müctehidsin. Muhtelif ilimlerde bir benzerin daha yok. Buna raðmen niçin böyle hali vakti basit bir insanýn yanýna gidip geliyorsun, bu sana yakýþýr mý? Ahmet bin Hanbel dedi ki:
Evet, bu saymýþ olduðunuz ilimlerin hepsini ben ondan daha iyi bilirim. Ama o da Allah-u Zülcelali benden daha iyi tanýmaktadýr. Daha sonra Biþr-i Hafinin yanýna giderek:

Bana izzet ve celal sahibi rabbimden bahset derdi. Ahmet bin Hanbel çok büyük bir alim ve mezhep kurucusu olduðu halde böyle diyorken hiçbir ilmi olmayan kimselerin tasavvufu ve tasavvuf ehlini kötülemeleri uygun mudur?

Eðer tasavvuf, insanlar için lazým olmasaydý, yukarýda isimleri geçen ilim ve irfan sahibi zatlara lazým olmazdý. Ama onlar akýllýydýlar. Allah-u Zülcelale yaklaþabilmek ve rýzasýný kazanabilmek için her çareye sarýlýyorlar ve diðer insanlara da menfaat veriyorlardý.

Bütün bu anlatýlanlardan da anlaþýlmaktadýr ki, tasavvuf yolu insan için çok menfaatli ve lazým olan bir yoldur. Bir insan ne kadar akýllý dahi olsa kendisini yetiþtirebilmesi için nasýl okula ve öðretmene ihtiyacý varsa, Allah-u Zülcelalin yolunda ilerlemek isteyenlerinde tasavvuf yoluna ihtiyaçlarý vardýr.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son DERiNsular tarafından, 30.12.2006 - 14:18 tarihinde.
Gönderen: 30.12.2006 - 14:05
Bu Mesaji Bildir   DERiNsular üyenin diger mesajlarini ara DERiNsular üyenin Profiline bak DERiNsular üyeye özel mesaj gönder DERiNsular üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
Gavs-ı Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a)
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Derinsular kardeþim gül ALLAH c.c. razý olsun Tasavvuf la ilgili bilgiler için. Çok güzel bilgiler ama Tasavvuf düþmanlarý bunlarý asla anlayamayacak sanýrým...


Böbürlenmeyi býrakýn, Yüce ALLAH a (C.C) karþý büyüklük satmakta neymiþ? Kullara da kibirli davranmayýn, haddinizi bilin. Varlýðýnýza tevazuyu yerleþtirin. Önceden ne olduðunuzu düþünün; bir damla su. Sonrasý ne olacak malum...Bir hendeðe yuvarlanacak bir aðýrlýk. Hali böyle olana büyüklük taslamak yaraþýr mý?

Doðruluk olmadan bilginin sana ne yararý dokunur? Doðruluðun olmadýðý için bilgi sana bela olur. Öðrendin, namaz kýldýn, oruç tuttun sebebi sana mal versinler, iyiliðini görsünler, seni öðsünler oldu. Sana yakýþýr mý bu düþünceler?

Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) gül


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 30.12.2006 - 20:08 tarihinde.
Gönderen: 30.12.2006 - 20:06
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Farzet ki halkýn sana ilgisi arttý, bunun ölüm anýndaki sýkýntýya faydasý olur mu acaba? Seni sevenlerle aranda uçurumlar olacak o anda. Topladýðýn mallarý baþkalarý paylaþacak, hesabý ve cezasý da sana kalacak.


:(

Yüce ALLAH'ýn (C.C) dininde olmayan þeyleri yapmaya çalýþma. Elinde iki þahit olsun; biri KUTSAL KÝTABIMIZ, diðeri SÜNNET-Ý RESULALLAH. Bunlar seni RAB BÝNE ulaþtýrýr. Ama sen bu þahitleri býrakýp nefsinin peþinden gitmeye devam ediyorsun. Elinde iki þahidin var; biri zayýf aklýn, diðeri de þahsi arzun. Þüphesiz bunlar seni ateþe iter. Firavun gibilerin arasýna katar.

Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) gül
Gönderen: 01.01.2007 - 18:35
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ey içi bozuk, yakýnda öleceksin, öldükten sonra yaptýklarýna çok piþman olacaksýn ama çok geç...Dilin güzel söze alýþtýðý için konuþtu ve aldandý, ama kalbin hiçbir þeyden anlamaz bir halde. Bu durum seni kurtarmaz. Güzel konuþmayý kalb yapmalý, yalnýzca dilin iyi söz söylemesi faydasýzdýr.


:(

Ey ALLAH (C.C) yolcularýný bulamayan; varlýðýný ve yaratýlmýþlarý HAK varlýðýna perde eden kiþi; aðla, baþkasýna bir aðlarsan kendine bin defa aðla.

:(


Rabbimiz,

Alan deðil, veren ellerin

Affedici olduðu için affedilenlerin

Hak ile doðan, Hak ile yaþayan, Hak ile ölenlerin

Ve sonsuz hayatta yeniden doðanlarýn safýna

katýlmayý bizlere nasip et...

Âmin


Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a)gül
Gönderen: 02.01.2007 - 17:02
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Dünya bir çarþýdýr, bir pazar yeridir. Yakýnda kapanýr, daðýlýr. Size yalnýz fânileri gösterecek ve onlara baðlanmanýza sebep olacak kapýlarý kapatýnýz. Allah ýn kudretini görmenize ve yalnýz O nu sevmenize vesile olacak kapýlarý açýnýz.


Allah dostlarý, Peygamberlerin bedelleridir. Peygamberlerden sonra onlarýn yerine kaim olan kiþilerdir. Öyleyse, onlarýn size söylediklerini kabul ediniz. Emirlerini yerine getiriniz. Zira hiç þüphe yok ki O nlar, size ancak Allah ýn ve Resulünün emirleri ile emrederler, nehiyleri ile nehyederler. O nlar, Allah ýn konuþturmasýyla konuþurlar. Allah tan verileni alýrlar. Kendiliklerinden tek bir harekette bile bulunmazlar. Allah ýn dininde, hevai hareketleri ile O na ortak olmazlar. Gerek sözlerinde ve gerekse fiil ve hareketlerinde, Resulullah a (s.a.v.) tâbi olurlar.

Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) Hz.leri gül


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 03.01.2007 - 11:34 tarihinde.
Gönderen: 03.01.2007 - 11:33
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Hak-dilaram su an offline Hak-dilaram  
143 Mesaj -
Seçkin mürit, þeyhiyle iftihar eden deðil, þeyhin kendisiyle iftihar ettiði kimsedir.

Þeyh Ahmed er-Rifai rahimehullah
Gönderen: 03.01.2007 - 12:52
Bu Mesaji Bildir   Hak-dilaram üyenin diger mesajlarini ara Hak-dilaram üyenin Profiline bak Hak-dilaram üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah yolunun yolcularý, Resulullah a (s.a.v.) tâbi oldular. Öyle ki, O da onlarý kendisini Peygamber olarak gönderene, yani Allah ;a götürdü. Onlar Allah ýn Resulüne yaklaþtýlar; O da onlarý, Aziz ve Celîl olan Hakk a yakýnlaþtýrdý. Onlar için nezd-i Ýlâhi den ünvanlar, hilatler ve halk üzerinde emirlik salâhiyetleri çýkardý


Ey münafýklar!
Siz, dinin rafa kaldýrýldýðýný, emirlerinin de kendi haline terk edildiðini sandýnýz. Sizin ne kendinizde izzet-i nefs var, ne þeytanlarýnýzda, ne de kötü arkadaþ ve yakýnlarýnýzda
Allah ým! Benim de, onlarýn da günahlarýmýzý baðýþla. Onlarýn münafýklýk zilletinden ve þirk baðýndan halâs eyle, kurtar.


Aziz ve Celîl olan Allah a ibadet ediniz. Helâl kazançlarýnýzla O na kulluk etmek için yardýmýný isteyiniz. Zira hiç þüphe yok ki Aziz ve Celîl olan Allah, kendisine itaat eden ve helâl kazancýndan yiyen mümin kulunu sever. O, helâlinden yiyen ve güzel amel ve hareketlerde bulunan kulunu sever. Sadece yiyip içen ve amel etmeyeni ise sevmez. Kendi helâl kazancýndan yiyeni sever. Ýki yüzlülükle kazanýp yiyene ve halka yedirene ise gazaplanýr. Kendisini birleyeni, yani muvahhidi sever. Kendisine þirk koþup ortak tanýyana ise gazaplanýr. Kendisine teslim olaný sever. Teslim olmayýp daima kendisiyle çekiþip durana ise gazaplanýr

Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) Hz.leri gül


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 04.01.2007 - 20:04 tarihinde.
Gönderen: 04.01.2007 - 20:03
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vefalli su an offline vefalli  
22 Mesaj -
Tarikat-ý aliye ye dahil olan bir sâlik:

Nefsini temizleyen kurtulmuþtur. (Þems: 9)


Âyet-i kerime sinde buyurulduðu üzere kalbini, mâsivânýn bataklýk ve bulanýklýklarýndan temizleyerek mârifet evi ve muhabbet yurdu hâline getirir.

Tarikat, þeriat-ý mutahharanýn hâdimidir, yardýmcýsýdýr. Abdest, temizlik, taharet, namaza hazýrlýk olduðu gibi; tarikat da kalbi temizleyip huzura hazýrlar.


Kalb temiz olursa, kiþiyi ibâdet ve taate sevkeder. Hasta bir insan güzel yemeklerin lezzetini anlayamadýðý gibi, mâsivâ bataklýðýna dönen bir kalb de ibadet ve taatýn lezzetini anlayamaz. Hasta olan kalbin temizlenmesi lâzýmdýr.
Yeryüzünde mevcut bu kadar sular vardýr, menbaý birdir. Kimisi çok güzel, gayet tatlýdýr. Kimi ise acý ve bulanýk olur.


Kalplerinde nur olanlar hikmetli, feyizli ve tesirli olur. Masivâ bataklýðýna dönen kalpte ise ne olur?

Bir insan zâhirini süslemek için Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimizin þeriatýna; bâtýnýný ziynetlendirmek, iç dünyasýný nurlandýrmak için de tarikatýna ittiba eylemelidir. Þeriatla dýþ nizam, tarikatla da iç nizam tesis edilir.
KARDEÞÝM GÖNLÜNE SAÐLIK
Gönderen: 05.01.2007 - 02:51
Bu Mesaji Bildir   vefalli üyenin diger mesajlarini ara vefalli üyenin Profiline bak vefalli üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

vefalli ALLAH c.c. razý olsun sizinde elinize emeðinize saðlýk ÝnþALLAH gül


Muhabbet - sevginin þartlarýndan biri sevdiðine itaat etmek ve isteklerini yerine getirmektir. Seven, sevdiðine boyun eðer. Adâvet - düþmanlýðýn gereklerinden biri ise daima muhalefet etmek, hep karþý koymaktýr. Kiþi, düþman bildiðine daima karþý çýkar.

Siz, ey müminler! Ýzzet ve Celâl sahibi Rabb’ýnýza teslîm olunuz. Dünyâ ve ahirette, O’nun idâresine, tasarruflarýna rýza gösteriniz.

Vaktiyle bir musîbete maruz kalmýþ, Aziz ve Celîl olan Allah’a dua ederek bu musîbetten beni kurtarmasýný istemiþtim. Ne var ki benim bu isteðimden sonra, maruz kaldýðým o musîbet kalkmadýðý gibi, üstelik bir musîbet daha gelmiþti. Ben ise bu duruma fevkalade hayret etmiþtim. Bu hayret içinde bocalarken bir gün birisinin bana þöyle seslendiðini duydum:

Sen bu yola girerken, Bize hep teslimiyet içinde bulunacaðýný söylememiþ miydin ?…
Hâtiften (gizliden) kulaðýma gelen bu sesi iþitince kendimden utandým, teeddüp ettim ve sustum…


Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) Hz.leri gül
Gönderen: 05.01.2007 - 21:10
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Vah sana ki, Allah ý sevdiðini iddia ediyorsun; fakat O ndan baþkasýný seviyorsun. Allah ýn sevgisi saflýðýn, temizliðin ve hâlisiyetin ta kendisidir. O nun gayrýsý ise temiz ve safi olmamak, kirliliktir. Sen, ýn sevgisi ve hâlis safiyeti baþkalarýnýn sevgisi ile kirletirsen sen de kirlenirsin. Allah ýn Dostu Ýbrahim A.S. ile Yakup A.S.ýn baþýna gelen senin de baþýna gelir. Vaktiyle onlar, kalplerindeki birer ateþle evlatlarýna meyl etmiþler, onlara sevgi ile baðlanmýþlar ve malum musîbetlere dûçâr olmuþlardý.
Yine vaktiyle Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.), kýzýnýn oðullarý Hasan ile Hüseyin e karþý kalbinde bir sevgi duymuþtu. Bir ara Cebrail A.S. geldi ve Allah ýn Resul üne sordu:
- Onlarý seviyor musun ?
Resul A.S. buyurdular:
- Evet, seviyorum.
Bunun üzerine Cebrail A.S. dedi ki:
- Onlarýn biri zehirlenecek, diðeri de þehit edilecek
Bu hadiseden sonra Allah ýn Resulü o iki torununun sevgisini kalbinden çýkardý. Orayý bütünüyle Aziz ve Celîl olan Rabb ine tahsis etti. Onlar sebebi ile olan sürur ve neþesi de hüzün ve kedere dönüþtü

Aziz ve Celîl olan Allah, Peygamberlerinin, Velilerinin ve salih kullarýnýn kalplerine gayret-i Ýlâhi ile nazar eder. Orada, kendisinden baþkalarýna yer verilmesini istemez.


Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) Hz.leri gül


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 06.01.2007 - 20:57 tarihinde.
Gönderen: 06.01.2007 - 20:55
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ýmam-ý Rabbani Hazretleri gül


(Sohbet), bir kere de olsa, berâber bulunmak demektir. (Hazânetürrivâyât)da diyor ki, (Din âliminin bir saat kadar sohbetinde bulunmak, yediyüz sene ibâdet etmekten daha hayrlý olduðu (Mudmerât)da yazýlýdýr. Emîr-ül-müminin Ali vasýyetlerinden birinde diyor ki, Resûlullahdan iþittim. Buyurdu ki, (Kýrk gün içinde bir âlim meclisinde bulunmýyan bir kimsenin kalbi kararýr. Büyük günah iþlemeye baþlar. Çünkü ilim kalbe hayat verir. Ýlmsiz ibâdet olmaz. Ýlmsiz yapýlan ibâdetin faydasý olmaz!). (Künûz-üd-dekâ'ýk)daki hadis-i þerifte, (Âlimin yanýnda bulunmak ibâdettir) ve (Fýkh ilmi meclisinde bulunmak, bir senelik ibâdetten daha hayrlýdýr) ve (Evliyâyý görünce, Allah hâtýrlanýr) ve (Herþeyin kaynaðý vardýr. Takvânýn menba'ý, âriflerin kalbleridir) ve (Âlimin yüzüne bakmak ibâdettir) ve (Onlarla birlikte bulunan kötü olmaz!) ve (Ümmetimin âlimlerine hurmet ediniz! Onlar yeryüzünün yýldýzlarýdýr) buyuruldu. Bu hadis-i þerifler gösteriyor ki, hayatta hakîkî rehber islâm âlimleridir].

Ýþte bunun için, Tâbiînin en üstünü olan Veysel Karânî, Eshâb-ý kirâmýn en aþaðýsýnýn derecesine yetiþememiþtir. [Peygamberimizi îmaný var iken görenlere (Eshâb) denir. Göremiyen, fakat Eshâbdan birini görenlere (Tâbiîn) denir.] Hiçbir üstünlük, sohbetin üstünlüðü kadar olamaz. Çünkü, sohbete kavuþanlarýn [yâni Eshâb-ý kirâmýn] îmanlarý, sohbetin bereketi ve vahyin bereketi sâyesinde, görmüþ gibi kuvvetli îman olur. Sonra gelenlerden hiçbir kimsenin îmaný, bu kadar yüksek olmamýþtýr. Ameller, ibâdetler, îmana baðlýdýr ve yükseklikleri, îmanýn yüksekliði gibi olur.


müjdeci mektublar-59
Gönderen: 09.01.2007 - 20:47
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
sevdamsin su an offline sevdamsin  
Havz-i Kevser abi
465 Mesaj -
Hazânetürrivâyât)da diyor ki, (Din âliminin bir saat kadar sohbetinde bulunmak, yediyüz sene ibâdet etmekten daha hayrlý olduðu (Mudmerât)da yazýlýdýr..


ALLAH c,c razi olsun abi,

Bunu bilmemiz cok iyi oldu..


Bu arada konuyla pek alakasi yok ama yinede sormak istiyorum, hemserim oldugunuzu ogrendim sizden kardesiniz olarak birsey rica edecegim eger yapabilirseniz cok memnun olurum,

Benim yerime niyet edip Mevlanaya gidip ziyaret edermisiniz cok ozledim oralari cunku.?.


saygi ve dua ile

Gönderen: 09.01.2007 - 21:29
Bu Mesaji Bildir   sevdamsin üyenin diger mesajlarini ara sevdamsin üyenin Profiline bak sevdamsin üyeye özel mesaj gönder sevdamsin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Sevdamsýn kardeþim Estaðfirullah gül ALLAH-U TEALA cümlemizden razý olsun ÝnþALLAH.

Hemþerimiz olmanýza çok sevindim Evliyalar Þehridir Konya. Hz.Mevlana (k.s.) Þems Tebrizi (k.s.) Sadreddin Konevi k.s. gibi mübareklerin bereketi vardýr... ÝnþALLAH bir zaman vakit bulursam gidicem sizin için. Sizden de selam götürücem. Ama gitmek için illa madden orda bulunmak gerekmez. Manen çok düþünür ve ALLAH c.c. dua ederseniz ÝnþALLAH Hz.Mevlana (k.s.) yý görürsünüz. Dediðim gibi ÝnþALLAH-U TEALA gidicem selamýnýz iletirim.

Gönderen: 09.01.2007 - 21:43
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
sevdamsin su an offline sevdamsin  
RE:
465 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý Havz-i Kevser

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Sevdamsýn kardeþim Estaðfirullah gül ALLAH-U TEALA cümlemizden razý olsun ÝnþALLAH.

Hemþerimiz olmanýza çok sevindim Evliyalar Þehridir Konya. Hz.Mevlana (k.s.) Þems Tebrizi (k.s.) Sadreddin Konevi k.s. gibi mübareklerin bereketi vardýr... ÝnþALLAH bir zaman vakit bulursam gidicem sizin için. Sizden de selam götürücem. Ama gitmek için illa madden orda bulunmak gerekmez. Manen çok düþünür ve ALLAH c.c. dua ederseniz ÝnþALLAH Hz.Mevlana (k.s.) yý görürsünüz. Dediðim gibi ÝnþALLAH-U TEALA gidicem selamýnýz iletirim.




Rabbim razi olsun sizden,

Evet haklisiniz manen rabbimin izni ile cok dusunuyoruz fakat her ne hikmetse Konya'ya gittigimzde Onlari orda ziyaret ettigimizde daha bir huzur doluyor insan..

Gidecek olmaniza cok sevindim sagolun, bu arada gitmisken benim yerime mevlana sekeride yemeden olmaz sıkıntılı


saygi ve dua ile
Gönderen: 09.01.2007 - 21:52
Bu Mesaji Bildir   sevdamsin üyenin diger mesajlarini ara sevdamsin üyenin Profiline bak sevdamsin üyeye özel mesaj gönder sevdamsin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ey dünyaya nifak ve ikiyüzlülükle talip olan kiþi!
Avucunu aç, bak. Orada hiç bir þey göremeyeceksin.

Yazýk sana ki, alýn teri ile çalýþýp kazanacaðýn yerde, oturmuþ, dinini vasýta edinerek halkýn malýný yiyorsun. Sanat ve alýnteri ile kazanmak, bütün Peygamberlerin iþidir.

Bütün Peygamberler çalýþarak, alýn teri ile kazanmýþlar ve yemiþlerdir. Hiç bir Peygamber yoktur ki, behemehal bir sanatý, bir mesleði bulunmasýn. Ahirette de Ýzzet ve Celâl sahibi Hakk ýn izni ile halkdan alýrlar.


Ey dünyanýn þaraplarý, nefsani arzularý ve hevesleri ile sarhoþ olanlar!
Pek yakýnda mezarlarýnýzda uyanacak, ayýkacaksýnýz.

Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) Hz.leri gül




Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 10.01.2007 - 22:41 tarihinde.
Gönderen: 10.01.2007 - 22:40
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALAADDÝN ATTAR (k.s.)


Tasavvuf yolunun erdiriciliðini ve Hakk'a vardýrýcýlýðýný þöyle anlatýrdý: "Bu yola taklid ile giren bile, tahkika erer. Ancak talibin kalbi yöneliþi, Hakk'ýn zatý olacak, gönül gözü O'nun vechinden ayrýlmadan iki cihanda Hak'tan baþka her muradý býrakacak."

Alaeddin Attar, temkin ehli sûfilerden olmakla birlikte fena ve baka sýrrýna erenlerdendi. "Fena" konusunda þöyle konuþurdu:

"Fenâ, Yüce Allah'ýn bir müride dünya mülkünü, ruhlar alemini unutturmasýdýr. Bunun bir ilerisi vardýr ki, o da fena duygusunun da unutulmasýdýr. Ona da "fena ender-fena" veya "fena ani'1-fena" derler.

Müridin gönlünün ilahi feyizlere açýlmasý için önce gönlünün mürþid sevgisi dýþýnda herþeyden ve özellikle bu sevgiye engel olan þeylerden tertemiz olmasý gerektiðini, mürþid sevgisi gönlünde yer edenin kalbine ilahi feyizlerin saðnak saðnak ineceðini söylerdi.

Eðer bir müridin gönlüne feyiz gelmiyorsa kusur feyizde deðil, feyizlere talib olan müriddedir. Çünkü feyiz, ürkek ceylan gibidir. Yabancýlar ve engeller onu ürkütüp kaçýrýr. Ayrýca mürid, bütün hallerini mürþidine açmalý ve þuna inanmalýdýr: "Gayeye ancak mürþidin sevgisi ve rýzasý sayesinde varýlabilir." Bu yüzden müridin ilk görevi mürþidini hoþnud ve razý etmektir. Çünkü mürid için mürþid kapýsýndan baþka bütün kapýlar, kapalýdýr. Öyleyse ona teslim olmaktan baþka çare yoktur. Zaten mürid, iradesini mürþidine ve Hakk'a teslim edendir.

Gönderen: 11.01.2007 - 20:36
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ÞAH-I NAKÞÝBEND MUHAMMED BAHAUDDÝN (K.S)

O'nun tâlim ettiði Nakþilik yolunda en büyük keramet, kerametin gizlenmesiydi, setredilmesiydi. Çünkü Hak Teâlâ bazan veli kulunu kerametle taltif ederek kendisi ile keramet arasýnda muhayyer býrakarak imtihan eder. Kul, gayenin keramet deðil, istikamet ve Hakk rýzasý olduðunu anlarsa kurtulur; deðilse ayaðý sürçer ve tökezler. Mâneviyat yolunun en tehlikeli geçidi burasýdýr. Þâh-ý Nakþbend'e göre en büyük keramet kerameti örtmek ve gizlemektir. Bu yüzden kendisinden: "Sizden niçin bu kadar az keramet zuhur ediyor?" diye soranlara þu cevabý veriyor: "Omuzlarýmýzdaki bunca günah yüküne raðmen ayakta durabilmekten daha büyük keramet mi arýyorsunuz?"

Cezbe ve taþkýnlýktan, meclisinde sayha ve nârâ atýlmasýndan hoþlanmazdý. Nitekim birisi bulunduðu mecliste: "Allaaaah!" diye haykýrdý. O þunlarý söyledi: "Bu haykýrýþ, gaflet iþaretidir. Bizim meclisimizde gafillere yer yok."

Gönderen: 12.01.2007 - 22:03
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah (cc) kalp temizliðine ermiþ olanlara kendini tanýmaya bahþeder. Onlar zikirle hoþ ve derin nefes alýrlar. Dünyayý ve menfaatini hor görür geceleri kaim, gündüzleri saimdirler. Dünyevi lezzetlere bedel Kuran dan tad alýrlar. Kuran ve sünnete baðlýlýklarýndan ötürü. Onlara taraf-ý ilahiden halký irþad, Hakk a davet vazifesi verilmiþtir.

Bir kavmin sayýsýný arttýran onlardan olur.

Ýlmi Tasavvuf, saf gönüllere, ihlaslý kalplere inen Rabbani bir hak vergisidir.

Tasavvuf hali, zevki ve keþfi bir ilimdir.

Ýnsan tabiatýnýn devamlý deðiþen istekleri cehaletin, gafletin, bir çeþitidir. Sufilerin kalpleri ise Allah ile doludur.



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 13.01.2007 - 23:20 tarihinde.
Gönderen: 13.01.2007 - 23:19
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Akl-ý selîm sahibi olunuz, aklýnýzý kullanýnýz. Tasavvuf ehline karþý edepli olunuz. Onlar hakkýnda sû-i zanlarda bulunmayalým. Zirâ hiç þüphe yok ki, onlar, Allah a giden yolun âþýklarý, beldelerin ve insanlarýn muhâfýzlarý ve koruyucularýdýr. Dünya ancak onlarýn yüzü suyu hürmetine ayakta durur. Yoksa; sizin riyânýz, ikiyüzlülüðünüz ve þirkiniz neyi ayakta tutmaða yarar ki ey münâfýklar, ey, Ýzzet ve Celâl sahibi Allah ýn ve Resulünün düþmanlarý, ey cehennem odunlarý!....


Allah ým, Sen benim tevbemi de, onlarýn tevbesini de kabul buyur! Allah ým, Sen, beni de onlarý da gafletten uyandýr! Bana da onlara da merhamet et! Kalplerimizi ve diðer uzuvlarýmýzý Senin sevginin dýþýnda her þeyden boþalt. Onlarý yalnýz ve sadece kendine hasret. Eðer Senin hâricinde bir þeyle meþgul olurlarsa veya olmalarý gerekirse, bu takdîrde diðer uzuvlar, dünyâlýk husûsunda aile efradýnýn geçimine hasredilsin. Kalb ve öz de yalnýz ve sâdece Sana hasredilsin, ey Rabbimiz! Âmin...

Gavs-ý Azam Abdülkadir-i Geylani (k.s.a) Hz.leri gül

Elhamdülillahir Rabbil Alemin...



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 14.01.2007 - 17:44 tarihinde.
Gönderen: 14.01.2007 - 17:43
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

SELMAN-I FARÝSÝ (K.S) gül

Tasavvuftaki "El kârda gönül yârda" prensibi onun þu sözlerinde ma'kes bulmuþtur: "Düþünürken Rabbýný an, hüküm vereceðinde, insanlara bir pay daðýtacaðýnda, dünyevi meþguliyetlerin sýrasýnda daima O'nu hatýrla."

Selman ile Ebu'd-Derda'nýn dostluðu yýllar yýlý devam etti. Selman Medain valisiyken Ebu'd-Derda ona þöyle bir mektup yazdý:"... Hakk Teala sizden sonra beni mal ve evlad ile rýzýklandýrdý. Bir de Arz-ý Mukaddese'de mukim kýldý..."

Selman þu karþýlýðý verdi: " Mektubunuzda mal ve evladla merzuk kýlýndýðýnýzý yazmýþsýnýz. Bilesiniz ki hayýr ve fazilet, mal ve evlad çokluðunda deðil, hilmin çok, ilmin yararlý olmasýndadýr. Mukaddes beldede bulunduðunuzu yazmýþsýnýz. Mukaddes Belde orada yaþayanlarý takdis edip yüceltmez. Asýl þeref ve yücelik, Cenab-ý Hakk'ý görür gibi ibadet etmek, ihsan duygusuna ermek, nefsini ölülerden bilip kendinde varlýk görmemektir."

Selman (r.a.) bu mektubunda tasavvufun esasý sayýlan ihsan ve gariplik, yani fakr ve zühd mefhumlarýný dile getirip terviç etmektedir.

Peygamberimiz (s.a.)'in elini onun omuzuna koyarak: "Bunlardan öyle erler çýkacak ki iman Süreyya yýldýzýnda olsa muhakkak ona yetiþir." bk. Tecrid Trc., XI, 201) buyurup adeta Selman için bir hedef göstermiþtir. Belki bu yüzden o, Ýran'ýn fethi sýrasýnda orduda bulunmuþ ve halký nebevi üslupta Hakk'a davet etmeden onlarla savaþmamýþtýr. Ýran'ýn fethinden sonra da Medain valiliði yapan Selman'ýn manevi ve ruhani etki alaný daha çok Ýran, Isfahan ve ötesi yani Türkistan bölgesidir. Çünkü silsilesinde Selman (r.a.)'a yer veren Nakþbendiliðin en yaygýn olduðu bölge, burasý olmuþtur.

Gönderen: 15.01.2007 - 20:04
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
hanzade3 su an offline hanzade3  
975 Mesaj -
Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Beraketuhu ve Magfiretuhu

Mevlana Mesnevisinde bir hikâye anlatýr:
Bir adam, dostunun kapýsýna gelip, kapýsýný çalar. Ýçeriden gelen ses:
-Kapýyý çalan da kim, diye sorar.
Adam:
-BEN'im, diye cevap verince, dostu:
-Git, þimdi zamaný deðil, sonra gel der.
-Adam, kapýdan ayrýlýr ve bir yýl dostunun hasretiyle yanýp tutuþur. Bir yýlýn sonunda dostunun kapýsýna tekrar gelir. Reddedilme korkusuyla kapýyý çalar.
Ýçeriden gelen ses:

-Kim o, diye sorar. Adam:
-SEN'im, diye cevap verir.
Dost, adamý içeri davet eder:
-Mademki BEN'sin, içeri gir. Ev dar iki kiþi sýðmýyor, der.
Kaçýmýzýn SEN'im diyebileceði, ruhunu birleþtirebileceði bir dostu var? Kaçýmýz BEN'ini SEN yapmayý baþarabildi? Ýþimiz hep BEN'lerle. Çok sevdiðimizi söylediðimiz halde SEN'im diyemiyoruz sevdiðimize. Ya sevgimizde bir problem var ya da BEN'imizde. Eðer sevdiðimizle SEN olabilseydik, arada mesafeler olsa bile SEN'imiz hep yakýn olurdu. Bu yüzden gözden ýrak olan gönülden de ýrak olur sözü, SEN olamayan BEN'ler için doðru olsa gerek. SEN olmayý baþarabilseydik maddi mesafelerin bir önemi olmaz, gözümüzden ýraklýk, gönlümüzdeki ýraklýða engel olurdu.

Biz BEN'likleri ne zaman aþarsak SEN'likler o kadar yaný baþýmýzda olacak. Gerçek aþk da bu olsa gerek. SEN-BEN deðil, sevdiðimizle bir olmak.

Hallac-ý Mansur, Allah'tan baþka her þeyin batýl ve yalnýz Allah'ýn hak olduðuna kesin kanaat getirince, sen kimsin? sorusuna muhatap olduðunda "Ene'l-Hakk" (ben Hakk'ým) diye cevap vermiþ ve bu cevap onun idamýna sebep olmuþtu. BEN'ini SEN yapmanýn ne demek olduðunu bilmeyenler, kelime mânâsý; "Ben Hakk'ým" demek olan "Enel-Hak" sözünün hakîki mânâsýnýn: "Ben yokum, Hakk var" demek olduðunu anlayamamýþlar ve bu Hakk aþýðýný idam etmiþlerdi.

Bir rivayete göre Hallac-ý Mansur'u daraðacýna astýklarý vakit Ýblis yanýna gelmiþ ve "Bir sen ENE (BEN)dedin, bir de ben (Sen ene'l-Hakk dedin, ben "ene hayrun minhu" [Ben ondan hayýrlýyým] dedim). Nasýl oluyor da Allah, bu yüzden senin üzerine rahmet, benim üzerime lânet yaðdýrýyor?" diye sormuþ. Hallâc-ý Mansûr þu cevâbý vermiþ: Sen "Ene" dedin, kendini ortaya koydun, ben "Ene" dedim, kendimi ortadan kovdum. Benliði ortaya getirmenin kötü, benliði ortadan kaldýrmanýn ise iyi olduðunu bilesin, diye bana rahmet, sana lânet etti."

NE MUTLU GERÇEK AÞKI BULABÝLENE.

Allah Razı Olsun Paylaþýmlarýnýzdan çok þey öðreniyoruz.

Selam ve Dua ile.. KULTANESÝ..gül


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son hanzade3 tarafından, 15.01.2007 - 20:25 tarihinde.
Gönderen: 15.01.2007 - 20:20
Bu Mesaji Bildir   hanzade3 üyenin diger mesajlarini ara hanzade3 üyenin Profiline bak hanzade3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. Razý olsun Hanzade kardeþim gül

Ýmam-ý Rabbani Hazretlerinden inciler


Eshâb-ý kirâm arasýndaki uygunsuzluklar ve muhârebeler iyi düþünceler ve olgun görüþler ile idi. Nefsin arzularý ile ve cehâlet ile deðildi. Ýlm ile idi. Ýctihâd ayrýlýðýndan idi. Evet bir kýsmý ictihâdda hatâ etmiþti. Fakat, Allahü teâlâ, ictihâdda hatâ edene, yanýlana da, bir sevap vermektedir.

Ýþte, Eshâb-ý kirâm için, Ehl-i sünnet âlimlerinin tuttuðu yol, bu orta yoldur. Yâni, taþkýnlýk da, gevþeklik de etmeyip, doðruyu söylemiþlerdir. En sâlim ve saðlam yol da budur.



Mesaj 2 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 18.01.2007 - 20:25 tarihinde.
Gönderen: 18.01.2007 - 20:18
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

HACE ALAADÝN ATTAR (K.S)

Tevbe ve kulluk þuuru arasýnda þöyle bir iliþki kurardý: "Tevbenin saðlam oluþunun alameti, ibadete kulluða meyil duymaktýr. Masiyet ve günahtan kaçmaktýr. Yüce Rabbimiz, nefse iyiliklerini de kötülüklerini de ilham eder. Eðer tevbe saðlam ve makbul olursa insanýn gönlüne güzel ilhamlar gelir. Kul gönlünde güzel ilhamlar ve taate meyiller bulursa haline þükrederek bu ilham ve meyillerin gereðini yerine getirmelidir. Eðer gönlünde kötü ilhamlara yer bulur ve o tarafa meyil hissederse hemen Allah'a sýðýnýp tevbesini yenilemeli ve aðlayýp gözyaþý dökmelidir.


Gönderen: 19.01.2007 - 21:06
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ebû Ali Farmedi, irþad ve nasihat üslubundaki incelik, hal ve tavýrlarýndaki mükemmellik sebebiyle devrinde büyük bir sevgiye mazhar oldu. Çaðýnda bile Horasan'da "Þeyhler þeyhi", "Horasan'ýn dili" gibi sýfatlarla anýlýrdý. Onun yaþadýðý dönemde ilim ve fazilet erbabý alim ve þeyhlere son derece saygýlý davranan ünlü Selçuklu veziri Nizamül-mülk, onun deðerini anlayanlarýn baþýnda gelir.


Nizamü'l-mülk, Cüveynî ve Kuþeyri gibi devrinin alim ve þeyhlerine de saygý gösterir, onlar huzuruna geldiklerinde ayaða kalkardý. Fakat Ebû Ali Farmedi geldiðinde ise hürmetle ayaða kalktýðý gibi, onu kendi makamýna oturturdu. Nizamü'l-mülk'e Ebû Ali Farmedi'ye gösterdiði bu saygýnýn sebebi sorulduðunda þu karþýlýðý verirdi:"Diðer alim ve þeyhler beni yüzüme karþý övüyorlar. Bu da nefsimin hoþuna gidiyor. Farmedi ise beni yüzüme karþý övmediði gibi, kusurlarýmý, yanlýþlýk ve haksýzlýklarýmý da söylüyor ve beni ikaz ederek irþad ediyor. Ben de onun bu söylediklerinde hayýr görerek ona saygý göstermeye çalýþýyorum."
Gönderen: 21.01.2007 - 13:04
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
derinsular_1 su an offline derinsular_1  
RE:
73 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý sahra_yagmur

Alıntı
Orijýnalý i-will-die-soon

Tasavvuf baþlýðýný görünce bende Mehmet Akif'in tasavvufa bakýþýný anlatan bir beyit eklemek istedim:

«Sürdüler Türk'e tasavvuf diye olgun þýrayý;
Muttasýl þimdi hakikat kusuyor Sýtký Dayý.!»

(olgun þýradan kasýt þarap olsa gerek)



imam þafinin tasavvuf yorumu ise þöyle:

«Bir kimse eðer sabahleyin tasavvufla meþgul olacak olursa, daha öðle vakti gelip çatmadan mutlak surette o adam aptallaþýr.»
«Bir kimse eðer kýrk gün sofilerle düþüp kalkarsa onun ebediyyen artýk aklý baþýna gelmez. (Eb'ul Faraj Abdurrahman b. Ali b. Muhammed Ýbn'ul-Jawzî, Telbis'u Ýblîs s. 371. Baðdad-1983.)


Saygý,sevgi, selam ve dua ile...



esselamun aleyküm kardesim tasavvufta bazý mecazi terimler vardýr burada ki saraptan kasýt ilahi aský içerek sarhos olmak Allah aský ile cezbeye gelmektir.
abdal demek asýk demektir yani kýsa bir sürede olsa tasavvuf deryasýna dalan ask ile kavrulmaya baslar.
kalpler bir sývý gibidir girdigi ortama göre degisirler bu sebepledir ki Peygamber Efendimiz (s.a.v)"salihlerle olan salihleþir fasýklarla olan fasýklasýr"buyurmuslardýr
«Bir kimse eðer kýrk gün sofilerle düþüp kalkarsa onun ebediyyen artýk aklý baþýna gelmez.
sofiler dedigi tasavvufla ugrasan Rabbe asýk kimseler buradada demek istedigi o artýk ebediyyen mecnun olur asktan basý döner..
ÝSTERSENÝZ BÝRDE SU KISSAYA BAKALIM
hz.ALÝ bir gün yeni uzun kollu gömlek alýr aldýgý gibi carsýdaki bir terziye gidip kollarýný kestirir."terzide içinden deliye bak yeni aldýgý gömlegin kollarýný kestiriyor"der
bunun üzerine hz.Ali öyle sevinirki ve terziye "halk senin hakkýnda deli diye düsünmeye basladýysa artýk sen gercek aska ermissindir"der
yani kýsaca asýklara tasavvuftada, edebiyattada her daim deli,abdal mecnun gibi tabirler kullanýlmýstýr nitekim Yunus'da kimi zaman kendine abdal yunus diye hitap etmistir bu onun abdal oldugunu degil bilakis ask deryasýna daldýgýný gösterir.
insAllah tasavvuf denen ask diyarýný tam manasýyla anlayabiliriz
hepimizin asktan sarhos olup abdal olmak duasýyla gül



TEÞEKKÜRLER.
Gönderen: 03.01.2008 - 15:25
Bu Mesaji Bildir   derinsular_1 üyenin diger mesajlarini ara derinsular_1 üyenin Profiline bak derinsular_1 üyeye özel mesaj gönder derinsular_1 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
bende-i_babagan su an offline bende-i_babagan  
20 Mesaj -
Erenle' demiþdirki Aþkla akl yanyana olmaz.Ýþte erenle'n yoluda akýlnan annaþýlmaz.Beþeri veya Ýlahi aþký çeken bilir çekmeyenler boþ boþ akýllarýnca tavsiyele' verir.Aþkýn hallarýndan cezbeye düþmüþle'n baþýna molla kesilip kendi aklýnca dine imana davet eder.
Gönderen: 27.02.2008 - 17:58
Bu Mesaji Bildir   bende-i_babagan üyenin diger mesajlarini ara bende-i_babagan üyenin Profiline bak bende-i_babagan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
bende-i_babagan su an offline bende-i_babagan  
20 Mesaj -
Abdal diyince aklýma düþtü Gaygusuz Abdal Bâbânýn tekkeye gelipde kazlýklarýndan(asrýmýzda mal diyola' bölelerine) feyiz alamayýp kaçmýþlarý anlatan þathiyesini yazayým:
BÝR KAZ ALDIM

Bir kaz aldým ben karýdan
Boynu da uzun sorudan
Kýrk abdal kanýn kurudan
Kýrk gün oldu kaynadýrým kaynamaz

Sekizimiz odun çeker
Dokuzumuz ateþ yakar
Kaz kaldýrmýþ baþýn bakar
Kýrk gün oldu kaynadýrým kaynamaz

Kaza verdik birkaç akça
Eti kemiðinden pekçe
Ne kazan kaldý ne kepçe
Kýrk gün oldu kaynadýrým kaynamaz

Kaz deðilmis be bu azmýþ
Kýrk yýl kaf daðýný gezmiþ
Kanadýn kuyruðun düzmüþ
Kýrk gün oldu kaynadýrým kaynamaz

Kazý koyduk bir ocaða
Uçtu gitti bir bucaða
Bu ne haldir hacý aða
Kýrk gün oldu kaynadýrým kaynamaz

Kazýmýn kanadý selki
Diþi koyun emmiþ tilki
Kýrk gün oldu kaynadýrým kaynamaz

Kazýmýn kanadý sarý
Kemiði etinden iri
Saglýk ile satma karý
Kýrk gün oldu kaynadýrým kaynamaz

Kazýmýn kanadý ala
Var yürü git güle güle
Baþýmýza kalma bela
Kýrk gün oldu kaynadýrým kaynamaz

Suyuna biz saldýk bulgur
Bulgur Allah deyü kalgýr
Be yarenler bu ne haldir
Kýrk gün oldu kaynadýrým kaynamaz

Kaygusuz Abdal n’idelim
Ahd ile vefa güdelim
Kaldýrýb postu gidelim
Kýrk gün oldu kaynadýrým kaynamaz


Tekerleme gibi gelir ama her mýsrasý simgle'nen doludur.
Gönderen: 27.02.2008 - 18:02
Bu Mesaji Bildir   bende-i_babagan üyenin diger mesajlarini ara bende-i_babagan üyenin Profiline bak bende-i_babagan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (3): < zurück 1 2 (3)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 783 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
dayi054 (64), &Yacute;smailEn.. (56), kibris (56), merickizmaz (51), RUYAM (36), yükselelektrik (54), selcukosman (48), Aycan (57), HuZuR_38 (45), babakadir (45), Cihan Ersoy (46), servet ekici (51), ayhan3867 (47), erhankaya351 (40), Kizmaz (51), EBRARALEYNA (47), erkan34 (51), efira (37), Sirac Barman (53), bedevi5 (65), Sadettin Dursun (41), cartime (55), S.Ekici (51), ALTUN (45), vus_lat (45), ayaza (38), drkdn (45), fetih60 (34), beko03 (76), talha türk&cced.. (33), dilara1 (26), asudetuba (43), struggle (42), Ayhan_Esad (41), nnur (47), YSBY (53), COLONEL (37), nazmi (47), umit535 (52), hsalma (42), ByAfatsum (36), nuretin (61), malkomxaa (42), salma (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.72053 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.