*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1000 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 16. Mayıs 2024 - 21:21

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Mahmut Sami Ramazanoğlu

önceki konu diğer konu

14 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	mahmut93

Mahmut Sami Ramazanoğlu

5 Mesaj

1892 yýlýnda Adana'da dünyaya geldi. Babasý tarihte "Ramazanoðullarý" diye bilinen aileden Müctebâ Bey, annesi ise Ümmügülsüm Haným'dýr. Sâmi Efendi'nin büyük ceddi Abdülhâdi Bey'in tesbit ettiði aile þeceresine göre, Ramazanoðullarý'nýn aslen Türklerin Oðuz boyunun Üçoklar kabilesinden olduðu ve Hz. Hâlid b. Velid (r.a.) nesliyle münasebeti bulunduðu anlaþýlmaktadýr.

Ýlk, Orta ve lise tahsilini Adana'da tamamlayan Sami Efendi, yüksek tahsil için Ýstanbul'a geldi. Darü'l-fünun Mektebi'ne girdi. Hukuk Fakültesi'ni birincilikle bitirdikten sonra askerlik hizmetini yedek subay olarak yine Ýstanbul'da yaptý.

Zâhir ilimlerini devrin ulemâ ve müderrislerinden tamamlayan Sâmi Efendi için sýra mânevî ilimlere ve batýn imârýna gelmiþti. Fýtrat-ý necibesinin þiddetli meyli sebebiyle tasavvuf yoluna süluk etti.

Devrin meþhur Nakþi tekkesi Gümüþhaneli Dergâhý'nda hir müddet erbaîn ve riyâzatla meþgul olduktan sonra arkadaþý eski Beþiktaþ Müftüsü Fuad Efendi'nin babasý Rüþdü Efendi'nin delâletiyle Kelamî Dergâhý þeyhi ve Meclis-i meþâyih reisi Erbilli Es'ad Efendi'ye intisâb etti. Kýsa zamanda kesb-i kemâlât eyleyip seyr-u sülukunu ikmâlden sonra hilâfetle irþada mezun kýlýndý. Bir müddet daha mürþidinin yanýnda kaldý ve bilâhare memleketi Adana'ya irþâda vazifeli olarak gönderildi.

Mahmud Sâmi Efendi, tekkelerin kapatýlmasýndan sonra memleketi Adana'da bir yandan Cami-i Kebir'de vaaz ve hususî sohbetleriyle irþâd hizmetini yürütürken bir yandan da maiþetini temin için bir kereste ticarethanesinin muhasebesini tutuyordu. O, babasýndan ve ailesinden kendisine intikal eden büyük serveti almamýþ ve "Hiçbir kimse kendi kazancýndan daha hayýrlý bir yiyecek asla yememiþtir" hadis-i þerifi gereðince kendi el emeðiyle geçinmeyi tercih etmiþtir. Yazlarý, Adana'nýn Namrun ve Kýzýldað Yaylasý ile Kayseri'nin Talas'ýnda geçirirdi. Hac yolunun açýldýðý 1946 yýlýnda ilk defa hacca gitti.

1951 yýlýnda Ýstanbul'a geldi. Ýki yýl kadar Ýstanbul'da kaldýktan sonra 1953 yýlýnda hac mevsiminden önce hacca, dönüþte de arkadaþý Konyalý Saraç Mehmed Efendi'yle Þam'a geldi ve oraya yerleþti. Bilâhare ailesi, damadý ile birlikte yanýna gitti. Ancak bu Þam hicreti dokuz ay kadar sürdü.

Tekrar Ýstanbul'a geldi. Ýstanbul'a bu geliþlerinde önce Bayezid-Laleli'ye, sonra da Erenköyü'ne yerleþti. Ýstanbul'da bulunduðu yýllarda Adana'daki gibi bir yandan Erenköy Zihnipaþa Camii'ndeki vaazlarý ve hususi sohbetleriyle irþâd hizmetini yürütürken diðer yandan da Tahtakale'de bir ticarethanenin muhasebesini tedvirle maiþetini temin etmekteydi. Onun bu vaaz, irþad ve sohbetlerinden cemiyetin her sýnýfýndan; fakir-zengin, Okumuþ-Okumamýþ, esnaf-iþçi, memur-tüccar ve fabrikatör binlerce insan istifade ederek feyz almýþ, istikamet bulmuþ ve böylece etrafýnda yepyeni blr nesil teþekkül etmiþtir.

Talebelerini manevi himaye kanatlarý altýnda toplayarak onlarý cemiyetin her türlü kötü cereyanýndan korumaya çalýþmýþtýr.

1979 yýlýnda gönlündeki muhabbet-i Resulullah ateþi, onu, Medine'ye hicrete mecbur etti. Çünkü onun son arzusu Peygamber þehrinde Hakk'a varmaktý. Nitekim 1957 yýlýnda yakýnlarý kendilerine Eyüp Sultan'dan kabir yeri almayý teklif ettiklerinde: "Herkesi arzusuna býraksalar biz, Cennetü'l-Baki'yi arzu ederiz" buyurmuþlardý. Cenab-ý Hak, sevdiði kulunun arzusunu kabul buyurdu. Nitekim Ýstanbul'da bulunduðu yýllarda mübtelâ olduðu hastalýk, orada da yakasýný býrakmadý. Fakat en acýlý, aðrýlý zamanlarýnda bile o, hiçbir þikâyette bulunmamýþ, yüzünden tebessümü eksik olmamýþtýr.

Vefatý 10 Cemaziyelevvel 1404/12 Þubat 1984 Pazar günü vakî olmuþ ve Cennetul-Baki'ye defnedilmiþtir.

Eserleri :

1. Hazreti Ýbrahim (AS)
2. Hazreti Yusuf (AS)
3. Yunus ve Hud Sureleri Tefsiri
4. Bedir Gazvesi ve Enfal S.
5. Uhud Gazvesi
6. Tebük Gazvesi
7. Hazreti Ebu Bekir (RA)
8. Hazreti Ömer (RA)
9. Hazreti Osman (RA)
10. Hazreti Ali (RA)
11. Hazreti Halid Ýbni Velid (RA)
12. Ashab-ý Kiram (RA) (1-2)
13. Musâhabe ( 1-6)
14. Mükerrem Ýnsan
15. Fatiha Suresi Tefsiri
16. Bakara Suresi Tefsiri
17. Dualar ve Zikirler.

Kaynak: Son Devrin Kutup Yýldýzlarý

Gönderen: 28.03.2004 - 00:00

	aczimendi

Tavsiye.

Misafir

Sahih ve güvenilir dini mehaz (kaynak) arayanlar,Iþte size eþssiz bir külliyat
Ramazanoglu Mahmud Sami (K.S.) Efendinin kaleme almi$ oldugu kitaplar. Vakit geçirmeden istifade ediniz.

Gönderen: 28.03.2004 - 11:24

	muhammedfevzi

slm

379 Mesaj -

Mükemmel bir Ýnsan.Allah þefaatine nail etsin inþallah

Gönderen: 29.03.2004 - 13:20

muhammedfevzi üyenin diger mesajlarini ara

muhammedfevzi üyeyi arkadas listeme ekle

	suheylous

konyalıyım...

Misafir

Bu sebeple sami efendiyi biliyorum.Allah þefaatine nail etsin.

Gönderen: 29.03.2004 - 13:46

	aczimendi

SEVENLERININ DILINDEN....

Misafir

SEVENLERÝNÝN DÝLÝNDEN MAHMUT SAMÝ EFENDÝ

Gönenli Mehmet Efendi

Sami Efendi, bu ümmetin en büyüðü idi. Baþka ne söylenirse boþtur.

Seyyid Þefik Arvasi

Fakir, çok ehlullah ile sohbette bulundum. Fakat size karþý istisnai çok derin bir sevgim var.

Seyyid Muhammed Mekki

Þamda bir tedhiþ devresinde idik. Buna raðmen bir ilim meclisinde, en þecaatli, cesaretli konuþmayý bu büyük Allah dostu yapmýþtýr.

O bakýmdan ben bu zâtý can-ý gönülden sever ve kendilerine hürmet beslerim.

Abdülvehhab es-Selâhi

Þam ehlüllah diyarýdýr. Ben bu mübarek zatý daima derin bir hayranlýkla temaþa ederim. Sebebi ise bütün güzel sýfatlarý üzerinde toplayan bu zât kadar Ebu Bekir es Sýddýk meþrebinde bir insan görmedim.

Muharem Harrânî

Þamda 1965 senesinde hacca giden bir topluluða þunlarý söylüyordu: Siz Mahmut Sami Efendiyi bilirsiniz. Ben arzý tanýrým. Þarka, garba, kuzeye ve güneye bakýyorum. Bu üstaz gibi Muhammediyyül meþreb bir veli kimseyi göremiyorum. Bu zat asýrlar içinde ender görülen bir yüce zâttýr. Kadir ve kýymetini biliniz.

Bekir Hakî Efendi

Bu zenginleri saatlerce diz üstü sessizce oturtmak, Boðazdan gelen bir gemiyi Saray Burnunda baðlamaktan daha zordur. Bizler bu iþi yapamayýz. Bunu ancak Sami Efendi yapabilir.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son aczimendi tarafından, 30.03.2004 - 15:02 tarihinde.

Gönderen: 30.03.2004 - 14:59

	sabahmeltemi

55 Mesaj -

hey be Sami Sulataným.mekanýn cennet olsun.can kurban sami sultana ve onun gibilere.can kurban Hak yolunda yürüyenlere.
Mahmut Sami RAMAZANOÐLU (k.s)

Rabbim himmetlerini nasip etsin...Amin

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son sabahmeltemi tarafından, 01.07.2004 - 02:27 tarihinde.

Gönderen: 28.06.2004 - 01:50

sabahmeltemi üyenin diger mesajlarini ara

	eNeSMaLiK

900 Mesaj -

Rabbim sefaatlerine nail eylesin.Tabi Mahmut Sami Ramazanoglu(k.s.) deyince ustadlari Muhammed Es'ad Erbili(k.s) hazretlerini de unutmamak gerekir.
Buykler olmasa halimiz harap.Onlarin hatrina bizi affet Allahim.:(

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son enesmalik tarafından, 28.06.2004 - 01:58 tarihinde.

Gönderen: 28.06.2004 - 01:58

	SiRaTYoLCuSu

hatiralari

45 Mesaj -

Ramazanoðlu Mahmud Sami (Kuddise Sirruh)

Vefâtýnýn 18. Sene-i Devriyesinde bir Allâh Dostundan Hâtýralar

Ahlâk-ý hamîdeleri
Çok hassas, merhametli, afv edici ve saymakla bitmeyecek, daha pek çok ahlâkî vasýflara sahiptiler. Her hâlleri ile evlatlarýna örnek olmaya çalýþarak yaþarlardý. Rabia annemiz, þöyle anlatýrlardý:
"-Mahmud Sami Efendi, daha fakülte yýllarýndayken Es'ad Efendi'yle tanýþmýþ ve çok muhabbetle baðlanmýþ. Akþamlarý dergaha gelir, talebelerin topladýklarý çalý çýrpý ile ateþ yakar, onlarýn çamaþýrlarýný yýkar, çöplerini döker, hizmetlerini görürdü. Geceleri en geç yatýp, sabah en erken kalkarak yine hizmete baþlardý.
Sami Efendimiz günlerini, dakikalarýný hesap edip, hiç boþa geçirmezlerdi. Söz verdikleri zaman tam vaktinde hazýr olurlardý. 27 yýla yakýn hizmetinde bulunmuþ olan Musa Efendi þöyle anlatýrlar:
"-Uzun yýllar yakýn hizmetinde bulunmak nasib oldu. Onun vakte hassasiyetine pek çok kereler þahid olduk. Hatta bir defasýnda saatimizin ayarý bozulduðundan birkaç dakika gecikmiþtik. O sýrada kendisi arabaya oturmuþ, bizi bekliyorlardý. Bize manalý manalý baktýlar, o da fakire bir ömür boyu yetti."
Efendi baba, yaþayarak örnek olurlardý. "Niye böyle yaptýn? Neden öyle?" demezlerdi. Aðýzlarý sanki kilitliydi. Kendileri de hizmet eder, dikkat çekmek istemezlerdi. Afv etmede, hoþgörüde emsali yoktu.
Tren ve vapur giþelerinde bekletmezler, daima bozuk para bulundururlardý. Zira oradaki kýsa bir geciktirmenin de "kul hakký"na girmek olacaðýndan korkarlardý.
Ayrýca Karaköy'den Eminönü'ne kadar olan mesafeyi zaman zaman yürürler, o meblaðý da sýhhatinin þükrü olarak tasadduk ederlerdi.
Yolculuða çýkarken iðne, iplik, çaký, kibrit, sabun, çengelli iðne, kaðýt, kalem gibi eþyalarý yanýna alýrlardý. Daima huzur-i ilahide olduðunu tefekkür eder, her nefesinin son nefesi olabileceði dikkatiyle yaþardý.
Her zaman abdestli bulunmaya çalýþýr, bazen abdest üstüne abdest alýr ve "nûrun ala nûr: nur üstüne nur" derlerdi. Ellerini normal zamanlarda aðýr aðýr yýkarken, bekleyenler varsa acele ederlerdi. Namazý yalnýzken uzun kýlarlar, cemaatle kýlarken veya bekleyenler varsa kýsa tutarlardý.
O zamanlar teravih namazlarý evlerde kýlýnýrmýþ. Sami Efendi, hafýzlara çok hürmet gösterir, bildikleriyle amel edip, Kur'an-ý Kerim'in haysiyetini koruyan hafýzlarýn ellerinden öpmeye çalýþýrlarmýþ. Evlatlarýnýn dini seviyelerine göre onlara muâmele ederlermiþ.
Manevi evladlarýyla
Bir seferinde evlatlarýndan birisi gelmiþ, ve vazifelerini yapamadýðýný haber vermiþti. Bu vazifeyi kendisinden almasýný rica etmiþti. Bunun üzerine evladýnýn vazifesini de kendi üzerine alýp, o evladýný da býrakmamýþtý. Çok kýsa bir süre sonra vefat eden evladýnýn, bu zor ve sýkýntýlý halinde de manen yardýmcý olmaya çalýþmýþlardý.

Bir gün, damatlarý merhum Ömer Kirazoðlu Bey'e:
"-Çoban sürüsünü güzel gütmelidir. Hasta ve cýlýz koyunlarý gerekirse sýrtlanmalý ve sürüye yetiþtirmelidir. Bizler de sürünün koçu olup, öne çýkanlardan, yol açanlardan olmalýyýz." buyurmuþlardý.
Bir gün kardeþlerden bir tanesi, kendi kendine "ne kadar boþum!" diye içinden geçiriyor. Mevzuyu bir anda oraya getiren Mahmud Sami Efendi:
"-Bir tren düþünün. Bir yerden bir yere giderken vagonlarýnýn bir kýsmý boþ, bir ksýmý doludur. Ama o trenden kopmayan vagonlar er-geç maksuda eriþir." buyururlar.
Bu yolda "terakki" etmenin lüzumuna iþaret ederek:
"-Bu yolun basamaklarý var, biraz ilerleyelim. Elifba'da kalmayalým, Kur'an'ýn hakikatine erelim." buyurmuþlardý.
"Kalbin saflaþmasý" hakkýnda þöyle misal verirlerdi:
"-Bir sanat eseri, düz zeminde belli olur. Karma karýþýk bir duvara asýlan bir tablo yeteri kadar takdir edilmez. Ýþte kalb de böyledir. Gillu guþtan, fuzuli þeylerden arýndýrmadýkça onda zikrin nuru görülmez."
"Bir bahçe, ayrýk otlarýndan, dikenlerden temizlenmeden, gübrelenip, çapalanmadan bir þey vermeyeceði gibi kalb de fanilerden, masiyet, maddiyat ve dünya muhabbetinden temizlenmedikçe semere alýnmaz."
Bu yolun rehbersiz geçilemeyeceði ile ilgili de:
"-Önünü görmeyen bir ama, buna raðmen bir asa veya kýlavuzun yardýmýna da müracaat etmiyor ve yalnýz gitmek için inat ediyorsa, nihayetinde bir merdivenden yuvarlanmasý, bir çukura düþmesi mukadderdir." buyururlardý.

Nasihat dinlemek istemeyen evlatlarýna þu beyitleri okurlarmýþ:
Sen bu gaflet uykusundan ne acep uyanmadýn
Serseri gezdin cihanda, ey deli, uslanmadýn
Bunca yýldýr ömrünün sermayesini ettin talan
Bir kez olsun bu aþkýn þarabýna parmaðýný banmadýn
Bazý günler, ellerini açar:
"-Ya Rabbi! Bilmiyorlar da yapmýyorlar, hiçbir evladýmdan geçmem! Onlarý afv et." diye göz yaþý döker, niyazda bulunurlarmýþ. Ýþte nebevi ahlak!..

Ailesiyle
Rabia annemiz bu yolda çok hizmet etmiþler, Mahmud Sami Efendimize ömrünce "Hayýr!.." kelimesini kullanmamýþlardýr. Sami Efendi, evlatlarýný evinde aðýrlar, onlara çeþit çeþit ikramlarda bulunurmuþ. Bunlarý zevk ve hizmet aþkýyla hazýrlayan Rabia annemizden zaman zaman helallik ister ve:
"-Evlatlarýma çok hizmet ettin. Hakkýný helal et!" derlermiþ.
Kendisine yardýmcý olacak bir hizmetçi tutulmasýna razý olmayan Rabia anne de:
"-Ben de buradan kazanayým." dermiþ.

Bir defasýnda Rabia annemiz, Sami Efendimize:
"-Evlatlarýn karþýna geliyorlar. Hallerini de biliyorsun. Arada sýrada tembih et de, gevþeklik göstermesin ve vazifelerine riayet etsinler." demiþ. Sami Efendimiz:
"-Hatun, bilmezsin, bu zamanýn insanýný okþayarak durduruyoruz, yoksa elimizden kaçýrýrýz." buyurmuþlar.

Sohbetleri
Sohbetlerinde sýk sýk "kalb" hakkýnda konuþurlarmýþ. Kalb mevzuunda çok durur, "küpte ne varsa, dýþarýya o sýzar." derlerdi. "Kalp saðlam olursa bütün azalar saðlam, o fâsid olursa bütün beden bozulur" buyururlardý.
Kalp tasfiyesi için,
1. Daimi zikrullâh hali,
2. Ýlim meclislerinde bulunmak,
3. Ölümü çokça anmak,
4. Salihlerle, sadýklarla beraber olmayý tavsiye ederlermiþ.
Nefis tezkiyesine ulaþmak için de:
-Helale dikkat etmenin,
-Az yemenin,
-Az uyumanýn,
-Az konuþmanýn,
-Az gezmenin gerekli olduðunu anlatýrlarmýþ.

Bir kiþi televizyon hakkýnda soru sormuþ, Sami Efendi ise kýsa ve açýk olarak þöyle buyurmuþlardýr:
"-Kalbi meþgul eder, huzura manidir!"

Baha bey isminde bir doktor vardý. Bir sohbet esnasýnda ayaða fýrlamýþ ve:
"-Siz zamanýn Abdulkadir Geylanisi'siniz." diye baðýrmýþtý.
Hazret, yanlýþ söylememek ve tevazuyu korumak üzere, cevap vermemiþler ve "bir aþr-ý þerif okuyun" buyurarak mevzuyu deðiþtirmiþlerdir.

Vefatýna yakýn zamanlarda validemiz odaya girdiklerinde çok güzel kokular hissetmiþ ve mübarek yüzleri pür-neþe, þöyle buyurmuþlar:
"-Halil Ýbrahim -aleyhisselam- ve Cebrail -aleyhisselam- tebþîrât için geldiler." Bu sözden yaklaþýk 20 gün sonra dar-ý bekaya irtihal etmiþler.
10 Cemaziyelevvel 1404 (12 Þubat 1984) yýlýnda, sabaha karþý 04:30'da Rabbini zikrederek O'na kavuþmuþtur.
Ömrünce ayaðýný uzatarak oturmadýðý ve sýrtýný bir yere dayayarak bir lokma yemek yemediði gibi, vefatýndan sonra bacaklarýný uzatmamýþ, cenazesi bu halde yýkanmýþ, kefenlenmiþtir. Namazý Ravza'da kýlýnýp Cennetü'l-Baki'ye gelinceye kadar yine ayaklarýný uzatmayan bu mübarek zat, kabre yerleþtirenlerin þehadetiyle, ancak kabre konulurken ayaklarýný uzatmýþlardýr.
Allâh rahmet eylesin. Þefaatinden bizleri de hissedâr eylesin.
Ruhuna bir Fatiha-i þerife, üç ihlas-ý þerif okuyalým...(ALINTIDIR)

ESSELAM...
yazýyý okuyunca bu hatýralarýda eklemeden edemedik doðrusu.Tevafuk iþte.
Dua ile...

Duaya Muhtaç aciz Kardeþiniz...

Gönderen: 28.06.2004 - 02:21

SiRaTYoLCuSu üyenin diger mesajlarini ara

	Ahmet73

2 Mesaj

Zamanin Kutbu, sultan´ul arifin, es-seyh sultan mahmud sami (k.s.)...

Ya rabbi, bizleri bu büyük zat´in halleriyle hallendir....onlari sevdigin gibi bizleride sev

...sefaatlerinden mahrum eyleme!!

fi emanillah

Gönderen: 18.01.2005 - 09:41

	Teyakkuz

RE:

14 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý enesmalik

Rabbim sefaatlerine nail eylesin.Tabi Mahmut Sami Ramazanoglu(k.s.) deyince ustadlari Muhammed Es'ad Erbili(k.s) hazretlerini de unutmamak gerekir.
Buykler olmasa halimiz harap.Onlarin hatrina bizi affet Allahim.:(

Amin.Ecmain inþaAllah.Rabbim bizleri böyle güzel Gönül Sultan'larýnýn izlerinden gidenlerden eylesin inþaAllah.Ecmain.

Gönderen: 19.05.2006 - 18:31

	NurBahcesi

2687 Mesaj -

Hey gidi gunler:::
RABBIM NASIP ETSIN BU MUBAREKLERI

Gönderen: 19.05.2006 - 19:24

	$ua

Agâh Olun !

222 Mesaj -

Kardeþler,

Size sadece þunu hatýrlatayým ki, Esad Efendimizizn (K.S.) hulefasý sadece bir tane deðildi.

Gönderen: 19.05.2006 - 19:35

	ipek yolu

51 Mesaj -

Rabbimiz þefaatlerinden mahrum etmesin.(amin)

Gönderen: 19.05.2006 - 20:06

	suzunkopru

179 Mesaj -

Allah o büyük þahsiyetten (Sami Efendi K.S) Razý olsun. Keþke halen hayatta olsaydý da bir kez görmek nasip olsaydý. Eyy güzeller güzeli, canlar cananý Sami Efendim (K.S.) seni görmesekde çoook seviyoruz.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son suzunkopru tarafından, 24.05.2006 - 13:06 tarihinde.

Gönderen: 24.05.2006 - 13:04

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1000 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
nailgencer (44), Orchidee (37), onersinanc (67), sivas58 (59), selale 1 (48), kir cicegi (33), Türkiz (54), murad safak (48), hanik (56), musti58 (52), hvv23 (41), meryema (44), YUSSF (51), erdal.sahin (45), kadir_eyup (44), ufux (49), sankay (49), Ebu Muhammed (49), UmutK (47), yasmin79 (45), Turkiyeli 66 Ac.. (35), sayyad82 (42), Cerez (56), serapbuyukcivel.. (56), Mustafa. (53), crixso (47), fatihbeyza (51), aydinfuat1991 (34), bekar ögretmen (45), leventay24 (60), selyum (45), fatihmeskul (47), altug utku (46), emrebey (51)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.59575 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.