generique plaquenil fluvoxamine colchicine budesonide kaletra bedranol bekunis dragees beloc cor beloc zok beloc benicar hct benicar benzoyl betagan betapace betaprol betnesol betnovate biaxin bilol comp bilol bimatoprost binaldan binordiol blocadren bocatriol bondronat bonidon boniva brand cialis brand levitra brand viagra brexidol buspar butohaler butovent bystolic cabaser calan sr calan calcijex calcium sandoz canasa canestene cardaxen plus cardaxen
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » KİMLER DAVASINDA MUVAFFAK OLAMAZLAR

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
KİMLER DAVASINDA MUVAFFAK OLAMAZLAR
Moderator


4254 Mesaj -
KÝMLER DAVASINDA MUVAFFAK OLAMAZLAR
Ýçerisinde yaþadýðýmýz ortamda müminlerin emperyalistler karþýsýndaki mazlumluðunu hep kurt ile kuzu misalini vererek anlatýr dururuz. Gerçekten de bu misalde olduðu gibi yeryüzünü ifsat eden zalimler “Suyumu bulandýrdýn.” deyip eften püften bahanelerle özellikle Müslümanlara yapmadýk zulüm býrakmýyorlar. Bu zulmü sona erdirecek basirette bir güzel insan ortaya çýkmýþ, yýllarca çalýþýp çabalamýþ, “Suyumu bulandýrdýn” diyenlerle baþ edebilecek güce tam yaklaþmýþken bu defa diðer “kuzular”, kurdun haklý olduðunu söylemeye baþladýlar. Ýþte bizim mücadelemizde içinden çýkamadýðýmýz asýl kahredici durum ne yazýk ki budur.

Tarihin her döneminde tevhit mücadelesini yürüten topluluklarda bir kýsým insanlar muvaffak olamamýþ, hep yolda fire verip dökülmüþ, yolda dökülmeyenler ise hep az olmuþ ama, sonuca ulaþanlar da onlar olmuþtur. Kuran’daki geçmiþ peygamberleri ve yüce önderimiz Peygamberimiz (S.A.V)’in hayatýný ve mücadelesini incelediðimizde, “kurtlara hak verip onun kurban seçtiði kendi hemcinslerini haksýz gören ve bu nedenle de davasýnda muvaffak olamayanlar”ýn genel karakterlerinin neler olduðunu görebiliriz. Tevhit Mücadelesini yürüten bu topluluklarý bir orduya benzetirsek, bunlarýn genel karakterleri konusunda (âcizane inceleyebildiðimiz kadar ve yaþadýðýmýz þartlarý da dikkate alarak) yapabildiðimiz tespitleri maddeler halinde ifade etmeye çalýþalým.

1.

Kendi kendine çalýþan teþkilatlý ve organize olmayanlar: Ümmet olmanýn; “bir lider etrafýnda yekvücut olarak teþkilatlý bir þekilde dimdik ayakta duran bir toplum” demek olduðunu hepimiz biliriz. Tefrikanýn haramlýðýný ve günümüzdeki durumun, Müslümanlarýn birlik ve bütünlük içerisinde olmayýþýndan kaynaklandýðýný da hep söyleriz. “Allah’a ve Resulüne itaat edin, birbirinizle çekiþmeyin; sonra korkuya kapýlýrsýnýz da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal; 46) ayeti celilesini de dilimizden düþürmeyiz. Gerçek bu iken ve bizim inançlarýmýzý, deðerlerimizi ortadan kaldýrmaya çalýþanlar tüm dünya çapýnda, hiçbir sahayý boþ býrakmaksýzýn organizeli bir þekilde çalýþýp dururken bizim; küçük çaplý, amatörce, derme çatma, iyi organize olmayan, birçok sahayý boþ býrakan bir takým uðraþmalarla onlarla baþ etmemizin mümkün olabileceðini hangi akýl ve irfan sahibi söyleyebilir!
2.

Liderinin kim olmasý gerektiðini tartýþanlar ya da, liderindeki kusur olarak algýladýðý yalan yanlýþ bazý hususlarý diline dolayanlar: Hiçbir ordu, komutanýný tartýþarak zafere ulaþamaz. Müslümanlar, Peygamberimiz (S.A.V)’in Hz. Zeyd ve Hz. Üsame (r.a).yi komutan tayin ediþindeki hikmeti bin dört yüz küsur senedir ne yazýk ki anlayabilmiþ deðildir. Peygamberimiz bu deðerli sahabelerini komutan tayin ettiðinde bazý itirazlar vuku bulmuþ ve peygamberimiz bir konuþma yaparak durumu düzeltmiþtir. Sahabe-i Kiram ortaya çýkan bu itirazlarý tartýþmaya devam etselerdi bu seferlerden zaferle dönebilir miydi?
3.

Emirleri tartýþanlar: Emretme yetkisine sahip insanlarýn ancak Kur’an ve Sünnete aykýrý emirlerine itaat edilmez. Ancak bu hususlarýn arkadan dedikodusunu yaparak fitne ortamý oluþturulmaz. O emri veren kim ise ona doðrudan doðruya itiraz edilerek bunun Ýslam’a aykýrýlýðý beyan edilir. Liderin-komutanýn istiþare heyetiyle müþavere ederek yada kendi içtihadýyla münasip gördüðü talimatlarýný eleþtirerek itaatte gevþeklik göstermek, o liderin-komutanýn hedefine ulaþmasýna mani olur. Þu bir gerçektir ki; bizlere bu güne kadar verilen talimatlarýn hiç birisinin Ýslam’a aykýrýlýðýný söylemek mümkün deðildir. O halde, yapýlan tartýþmalarýn ne kadar yersiz ve yanlýþ olduðu ortadadýr.
4.

Düþmanýný büyük ve güçlü görüp ondan korkanlar: Baþta Bedir olmak üzere Efendimiz (S.A.V)’in bütün muharebelerinde Sahabe-i Kiram düþmanlarýnýn kendilerinden sayýca daha çok, teçhizat bakýmýndan daha güçlü olmasýndan korksalardý, o þanlý zaferlerine ulaþmalarý mümkün olur muydu? Bedir muharebesinde müþriklerin (zahiri güç olarak fevkalade üstün bir durumda olmalarýna raðmen) içinde bulunduklarý hâli Rabbimiz bakýn ne güzel açýklýyor; “(Bedir’de) karþý karþýya gelen þu iki grubun halinde sizin için büyük bir ibret vardýr. Biri Allah yolunda çarpýþan bir grup, diðeri ise bunlarý apaçýk kendilerinin iki misli gören kâfir bir gurup… Allah dilediðini yardýmý ile destekler…” (Al-i Ýmran;13)

Uhud muharebesi sona erip Efendimiz (S.A.V) ordusuna müþrikleri takip etmelerini emretmesine karþýlýk savaþ yorgunluðu sebebiyle aðýrdan alan ashaba hitaben þu Ayeti Kerime nazil olmuþtur; “O (düþman) topluluðu takip etmekte gevþeklik göstermeyin. Eðer siz acý çekiyorsanýz onlar da sizin çektiðiniz gibi acý çekmektedirler. Üstelik siz Allah’tan, onlarýn ümit etmedikleri þeyleri umuyorsunuz. Allah ilim ve hikmet sahibidir.”

Ýslam düþmanlarýnýn Müslümanlarla mücadelesindeki psikolojilerini ise Kur’an þöyle haber veriyor: “Ehl-i kitaptan inkâr edenleri, ilk sürgünde yurtlarýndan çýkaran O’dur. Siz onlarýn çýkacaklarýný sanmamýþtýnýz. Onlar da kalelerinin kendilerini koruyacaðýný sanmýþlardý. Ama Allah(‘ýn azabýgöz kırpma onlara beklemedikleri yerden geliverdi. O, (onlarýn) yüreklerine korku düþürdü…” (Haþr; 2) Burada bahsedilenler Efendimiz (S.A.V)’e ihanet eden Nadiroðullarý Yahudileridir. Onlarýn müminlere maðlup olmalarýnýn sebebi olarak yüreklerine düþen korkudan söz edilmektedir. Bu durum genelleþtirildiðinde korkunun yenilgi sebebi olduðu beyan buyrulmaktadýr.

5.

Gündemi davasý olmayanlar: Bunlar, aslýnda düþmanlarýnýn belirlediði gündemlerin peþine takýlýp sürüklenenlerdir. Bir toplumun gündemindeki olaylar o toplumun önceliklerinin, kaygý ve hedeflerinin göstergesidir. Günümüz Müslümanlarýnýn çoðunun gündemini yoðun bir þekilde futbol maçlarýnýn sonuçlarý, hangi takýmýn þampiyon olacaðý, döviz-borsa haberleri oluþturmaktadýr. Dolayýsý ile tuttuðu takýmýn þampiyon olamamasýnýn, dövizin-borsanýn düþmesi yada yükselmesi ile uðradýðý maddi kayýplarýn üzdüðü kadar inançlarýný yaþamadaki kýsýtlamalarýn üzemediði bir insan, kendini ve imanýný boðan zincirleri nasýl kýrabilir, davasýný nasýl baþarýya ulaþtýrabilir?
6.

Ümitsiz olup muvaffak olabileceðine inanamayanlar: Ferhat ile Þirin hikâyesinin yaþanmamýþ ama bir sevdayý anlatabilmek için uydurulmuþ bir masal olduðunu zannederdim. Ama bir belgesel filmde Ferhat’ýn deldiði daðý görünce bunun gerçek bir hayat hikâyesi olduðunu anladým. Bunun üzerine bu hikâyeden þöyle bir ders çýkardým. Ferhat kendi kendine; “Bu dað delinir mi, yahu deli misiniz, divane misiniz?” diye sorsaydý, bunu baþarabilir miydi? O halde davamýzý baþarýya ulaþtýrmak için çalýþmak, daðý delmekten daha mý zor? Ümitliysek hayýr. Ümitsiz isek evet…
7.

Kazanýp muvaffak olamadýðý takdirde hangi felaketlerin baþýna gelebileceðini göremeyenler: Bunun için çok söze ne gerek var. Irak’taki kardeþlerimiz emperyalistler ülkelerin iþgal etmek için hazýrlýk yaptýklarý zaman þu an içinde yaþadýklarý felaketin kaçýnýlmaz olacaðýný bilseler, birkaç yýlda milyona yakýn insanýn katledileceðini, ýrz ve namuslarýnýn heder edileceðini görebilselerdi onlarý vatanlarýna asla sokmazlardý. Zamanýnda gereken önlemi almak için nasýl destanlar yazacak fedakârlýklar yaparlardý.
8.

Bu çalýþmalardan ne ganimet kazanacaðýný hesap edenler: Bunun anlaþýlmasý için sahabe hayatýna bakýlmalýdýr. Mus’ab b. Umeyr (r.a) Mekke’nin en zengin ailesine mensup en þýk genci iken Müslüman olup Medine’yi Hicret yurdu olarak hazýrlamaya çalýþýrken hiçbir dünyalýk beklentisi olmadýðýný asla aklýmýzdan çýkarmamalýyýz. Uhud’da geçici de olsa bir bozgunun yaþanmasýnýn sebebinin, “savaþ bitti, zafer kazanýldý zannedilip ganimet toplamaya koþulmasý” olduðunu da bilmeyenimiz yoktur. Günümüzde de birçok insanýn çalýþmalardan uzak kalmalarýnýn sebebi sorulduðunda cevap olarak “Yýllarca çalýþtýk, þunlarý bunlarý yaptýk vs. vs. fakat oðlumu iþe aldýramadým. Biz çalýþtýk falanca þu oldu, bu oldu…” gibi laflarý duymaktayýz. Hz. Mus’ab’ýn, Hz. Ammar’ýn Hz. Habbab’ýn çektikleri çilelerin sebebi oðullarýný, damatlarýný iþe koymak veya þu bu makamlara gelmek olsaydý, onlarýn da bizim de halimiz ne olurdu? Zannederim biraz tefekkür edersek anlarýz.
9.

Alternatif, etkin güç haline gelmeden düþmanýyla masaya oturanlar: Bunu anlamak için hicreti iyi anlamalýyýz. Peygamberimiz (S.A.V) hicretten önce teklif müþriklerden gelmesine raðmen onlarla asla masaya oturmamýþtýr. Ancak hicretten sonra Bedir, Uhud, Hendek gibi birçok maðlubiyeti onlara tattýran bir lider olarak Hudeybiye’ de onlarla masaya oturmuþtur.
10.

Davasýnýn ilkelerini uzlaþma adýna tartýþmaya açanlar ve bulunduklarý makam ve mevkiye hasýmlarýnýn destek ve himmetiyle gelenler: Bu durum daha çok, düþmaný karþýsýnda yenilgiyi kabul etmiþ, onlarýn baský ve dayatmalarý altýnda onlarýn müsaade ettiði kadar inançlarýný yaþamaya razý olanlarýn psikolojisidir. Bu açýdan, günümüzdeki “Dinler Arasý Diyalog” gibi bir takým projelere “Amentü’de ittifak ettik.” gibi ifadelerle destek olmak ve savunmak kendini yok etmek isteyenlere (Af buyurun) yalakalýk etmekten baþka bir þey deðildir. Bu zihniyetle onlarla nasýl baþ edilebilir. Þunu hiç unutmamak gerekir: Aðasýna çok þirin gözükmeye onun gözüne girmeye çalýþan bir marabayý aðasý ancak kâhya yapar. Asla kendisine alternatif olabilecek bir aða mertebesine yükselmesini istemez. Kâhya yaptýktan sonra da en kirli iþlerinde tetikçi olarak kullanýr. Bizim hedefimiz zalim küresel aðalarýn kâhyalýðýna razý olup kirli iþlerinin aleti yada tetikçisi olmak deðil, bu küresel emperyalist aðalarýn karþýsýna adaletimizle alternatif medeniyetimizi kurmaktýr.

Müslümanlar, Müþriklerin Ebu Talib’e gelerek Efendimiz (S.A.V)’e uzlaþma karþýlýðýnda vaat ettikleri teklifi “Güneþi sað elime, ayý da sol elime verseler vallahi davamdan vazgeçmem.” diye neden reddettiðinin sebebi hikmetini artýk anlamak zorundadýrlar.

11.

Muhatabýný ikna edene kadar mücadele azminde olmayanlar: Herkes Hz.Ebu Bekir (r.a) gibi bir defa davetle Sýddîk mertebesine ulaþacak bir imana sahip olamaz. Bu sebeple Peygamberimiz (S.A.V) en acýmasýz düþmanlarýna bile defalarca tebliðde bulunmuþtur. Ebu Süfyan da bunlardan biri idi ve Peygamberimiz (S.A.V) ve O’nun teblið ettiði dini ile savaþan ordularýn da komutanýydý. Ama ona, karýsýna ve onlar gibi nice insanlara iman etmek tâ Mekke’nin fethinde ancak nasip olabilmiþtir. Mekke’nin fethinin, bi’setin 21. yýlýnda olduðu düþünülürse bazý insanlarýn hakikatleri anlamasý için ne kadar uzun zamana ihtiyaç olabileceði anlaþýlýr.
12.

Düþmanýmýzýn düþmanýnýn, bizimde düþmanýmýz olabileceðini düþünemeyenler: Bu konuya güncel olmasý bakýmýndan Irak’taki durumu örnek olarak vermek istiyorum. Saddam Kürtlerin ve Þiilerin düþmaný diye biliniyor ve ABD’ de Saddam’ýn düþmaný… Gerçek þu ki; ABD sadece Saddam’ýn düþmaný deðil, hem Þiilerin hem de Kürtlerin düþmanýdýr. Bu gün Irak’taki iþbirlikçiler “Düþmanýmýn düþmaný dostumdur.” safsatasýna inandýklarý için gerçeði görememekte ve düþmanlarýyla iþbirlikçilik yapmaktadýrlar. Ve ülkelerinin tüm ekonomik kaynaklarýný onlara peþkeþ çekip planlarýna hizmet ederek düþmanlarýný hala dost zannetmeye devam etmektedirler. Daha düþmanýný dahi bilmeyen zavallýlar onunla nasýl baþ edebilsinler?
Halil Ýbrahim KABAK
ÖÐ-DER, Þuurlu Öðretmenler Derneði
Kayseri Þube Baþkaný
Gönderen: 26.09.2008 - 00:37
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 901 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58326 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.