*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Seyyid Muhammed Raşid Hz.nin Veda Sohbeti

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 878 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 13. Mayıs 2024 - 14:01

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Seyyid Muhammed Raşid Hz.nin Veda Sohbeti

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	halk yolcusu

Seyyid Muhammed Raşid Hz.nin Veda Sohbeti

1504 Mesaj -

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdulillahi Rabbil alemin. Vessalatü vesselama ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Allah (c.c.) bizlere üç büyük nimet bahsetmiþtir. Bu nimetlere çok þükür etmemiz lazýmdýr. Bu nimetlerden birincisi ve en önemlisi; Allah (c.c.)'in bizi Müslüman olarak yaratmasýdýr.Bizim de bu nimete karþýlýk Allah (c.c.)'a çok ibadet etmemiz lazým. Oruç tutmak, zekat vermek, sadaka vermek, namaz kýlmak Allah (c.c.)'in bize bahþettiði en büyük nimetlerdendir.

Bu ibadetlere karþýlýk Allah (c.c.) Müslümanlara cenneti ve içindeki nimetleri hazýrlamýþ ve ebedi olarak orada kalacaklardýr. Ona göre ibadetleri artýrmamýz lazým gelir.

Allah-u Teala (c.c.) bize hidayet yolunu göstermekle büyük bir lütuf ve ihsanda bulunmuþtur. Kafirler bu lütfü ilahi'ye icabet etmediklerinden ötürü onlara ebedi cehennem ateþi ve ýzdýrabýný hazýrlamýþtýr. Ýnsan bir düþünecek olursa, parmaðýný tuttuðu bir mum ateþine bile parmaðýný tutamazken nasýl olurda ebedi ateþ olan cehennemlik amelleri iþler, günahlardan sakýnmaz ve ibadet yapmaz? Bütün bunlarý düþünerek ibadetlerimizi artýrmamýz lazým. Allah (c.c.) tüm dünyanýn servetini bize vermiþ olsaydý ve bu serveti Allah (c.c.) yolunda tasadduk etseydik yine de müslüman olmanýn þükrünü eda edemezdik.

Allah (c.c.)'m bize bahþettiði ikinci büyük nimet; bizleri en son ve en büyük peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) ümmeti olarak yaratmasýdýr. Nasýl ki, Hz. Muhammed (s.a.v.) peygamberlerin en efdalý ve en üstünü ise, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ümmeti de ümmetlerin en üstünüdür. Hz. Musa (a.s.) Levh-i Mahfuz'a baktýðý zaman, orada Hz. Muhammed (s.a.v.)'in öyle hasletlerini, büyüklüðünü, faziletini görmüþ ki, "Ya Rabbii Keþke beni de Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ümmeti olarak yaratsaydýn, baþka bir þey istemezdim" buyurmuþtur. Biz böyle bir peygamberin ümmetiyiz. Buna layýk olmaya çalýþalým. Hz. Peygamber (s.a.v.) buyurdu: "Benim ümmetimin evliyalarý, Beni Ýsrail peygamberleri gibidir. (Bu,büyüklük bakýmýndan deðil, hidayet bakýmýndandýr.) " Eskiden gönderilen peygamberlerin bir kýsmý yalnýz kendisini irþad etmiþ, bir kýsmý yalnýz kendi ailesini, bir kýþýmý kendi içinde bulunduðu kabilesini, bir kýsým da yalnýz bulunduðu köyü irþad edebilmiþtir. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in ümmetinin evliyalarý, mürþid-i kamilleri ise daha fazla irþadda bulunarak daha çok kiþinin hidayete ermelerine vesile olmuþlardýr.

Allah (c.c.)'ýn bize sunduðu üçüncü büyük nimet, Allah (c.c.)'ýn Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ümmetini son ümmet olarak, bizleri de ümmetin en son kýsýmlarýnda yaratmasýdýr. Diðer ümmetler binlerce yýl toprak altýnda (kabirde) yattýklarý ve günahkar olanlarýn kabir azabý çektikleri halde, bu son ümmet az bir süre toprak altýnda yatacaktýr. Ve (günahkar için de) azaplarý da çok kýsa bir zaman sürecektir. Cenab-ý Hakk'ýn bizlere farz kýldýðý namazda huþu ve takvaya da çok dikkat etmeliyiz.Namaz peygamber (s.a.v.)'e miraçta farz kýlýnmýþtýr. Ýlk önce elli rekat olarak farz kýlýnmýþtýr. Bu emirle Rabb'in huzurundan dönen Hz. Peygamber (s.a.v.) altýncý kat semada Hz. Musa (a.s.)'m ruhaniyeti ile karþýlaþýr. Hz. Musa (a.s.), Resulullah Efendimiz'e (s.a.v.) elli vakit namazýn çok olduðunu, bunun ahir zaman ümmetine aðýr geleceðini, Allah (c.c.)'tan namaz vakitlerini azaltmasý için niyazda bulunmasýný söyler. Resulullah (s.a.v.) da tekrar Allah-u Teala'nýn (c.c.) huzuruna varýp, elli vakit namazýn aðýr gelebileceðini, vakitleri biraz azaltmasý için Alah-u Teala'nýn (c.c.) huzuruna varýp, elli vakit namazýn aðýr gelebileceðini, vakitleri biraz azaltmasý için Allah-u Teala'ya (c.c.) niyazda bulunur. Allah-u Teala (c.c.) da namazlarý on vakit azaltarak kýrk vakte indirir. Resullulah Efendimiz (s.a.v.) geri dönerken tekrar Hz. Musa (a.s.) ile karþýlaþýr. Hz. Musa (a.s.) yine bu kadar vakit namazýn çok olacaðýný söyler ve biraz daha azaltýlmasý için tekrar Allah-u Teala (c.c.)'nýn huzuruna gitmesini söyler. Bu gidip gelmeler birkaç kez daha tekrarlanýr ve namaz vakitleri sonunda beþ vakte indirilir. Ýþte böylece Hz. Muhammed (s.a.v) ümmetine her gün beþ vakit namaz farz kýlýnýr.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Musa aleyhisselam'ýn bizzat kendisi ile deðil ruhaniyeti ile görüþmüþtür. Tabii ki Allah (c.c.)'ýn dostlarý ölmez, yalnýzca nakil olur yer deðiþtirir. Onlarýn himmeti, yardýmý her zaman vardýr. Hz. Musa (a.s.), Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ve O'nun ümmetinin fazilet ve büyüklüðünü, Allah (c.c.) katýndaki deðerini Levh-i mahfuz'da gördükten sonra þöyle buyurur:

"Ya Rabbi! Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ümmeti olamadým. Bari ümmetini görenlerden olsaydým" diye arzu ediyor. O sýrada Ýmam-ý Gazali (rh.a)'nin ruhaniyeti oraya geliyor ve Hz. Musa (a.s.) ile görüþüyor. Hz. Musa (a.s.): -Sen kimsin? diye sorunca,

Ýmam-ý Gazali: - Muhammed Oðlu, Muhammed Oðlu, Hamid Oðlu Ýmam-ý Gazali'yim diye cevap verir. Bu cevap üzerine; Hz. Musa (a.s.) -Künyeni neden bu kadar uzun söyledin, yalnýzca Ýmam-ý Gazali deseydin yetmez miydi? diye sorar.

Ýmam-ý Gazali (rh.a) de cevap olarak; -Allah (c.c.) Hazretleri, ile konuþmaya gittiðin zaman sana "sað elindeki nedir?" diye sorduðunda, sen onu tanýtýrken "O benim asamdýr. Ona dayanýrým ve onunla davarlarýma yaprak silkerim ve onda benim baþka hacetlerim de vardýr" diye uzun uzun anlattýn, kýsaca cevap verseydin yeterli olmaz miydi?" þeklinde sorusuna soruyla cevap verir.

Hz. Musa (a.s.) da cevap olarak: -Ben Allah-u Teala (c.c.) ile biraz daha fazla konuþabilmek için uzun uzun açýkladým, der.

Imam-ý Gazali (rh.a) de cevap olarak: -Sen Allah (c.c.)'in büyük peygamberlerindensin. Kelimetullah'sýn. Kitab verilenlerdensin. Onun için seninle daha fazla konuþabilme þerefine nail olmak için uzun açýklamada bulundum, der. Ýþte Hz. Musa (a.s.) ile bu derece yakýn olabilen Ýmam-ý Gazali (Rh.A.) zamanýnýn en büyük alimi idi. Ama tasavvufu sevmeyen tasavvuf münkiri idi. Ýmam-ý Gazali (rh. A.)nin kardeþi ise tasavvuf ehli veli bir zat idi. Ýmam-ý Gazali (rh.a)'ye ilminden dolayý, her müþkülü olan fetva almaya geldiði halde, kardeþi arkasýnda namaz bile kýlmýyordu. Ýmam-ý Gazali (rh.a) arkasýnda namaz kýlmadýðý için kardeþini annesine þikayet etti. Annesi kardeþini camiye cemaate gitmesi için ýsrar etti. Gayesi Ýmam-ý Gazali (rh.a)nin gönlünü almaktý.

Gazali'nin kardeþi annesine; -Anne, onun arkasýnda benim namazým olmaz, dedi. Bunun üzerine annesi fazla ýsrar etti: "Bak oðlum, o senin büyüðün, sen cahilsin, aðabeyin alim kiþidir, herkes ona geliyor, müþkülünü halledip gidiyor, herkesin namazý kabul oluyor da seninki neden kabul olmasýn? Mutlaka gidip arkasýnda namaz kýlacaksýn" diye çok ýsrar edince Ýmam-ý Gazali'nin kardeþi camiye gidiyor. O gün Ýmamý Gazali (rh.a)'ye namazdan önce bir kiþi geliyor ve hayýz (kadýnlýk hali) hakkýnda bir soru soruyor, Ýmam-ý Gazali (rh.a) de "Namazdan sonra gel, cevabýný vereyim" diyor. Namaza baþlayýnca Imam-ý Gazali sürekli hayýz (kadýnlýk hali) ile ilgili soruyu düþünüyor ve namazýn tamamýný cevap hazýrlamakla geçiriyor, bu arada Ýmam-ý Gazali'nin kardeþi sürekli tekbir alýyor, sonunda namazý bozuyor ve yeniden kýlýyor. Ýmam-ý Gazali, kardeþinin ikide bir tekbir almasýna ve namazý bozup, tekrar kýlmasýna çok üzülüyor ve annesine þikayette bulunuyor. Annesi, "Oðlum, neden aðabeyinin namazýna müdahale ettin, cemaatýn içinde mahcup duruma düþürecek hareket yaptýn, hani bana söz vermiþtin, Namazý kýlýp gelecektin? deyince, Ýmam-ý Gazali'nin kardeþi annesine;

-Anne, bir insan göbeðine kadar kana bulanýrsa onun arkasýnda kýlman namaz kabul olur mu? diye soruyor ve "bu soruyu abime de sor" diyor. Annesi, Ýmam-ý Gazali'ye bu soruyu aynen aktarýyor. Ýmam-ý Gazali (rh.a) namazdaki durumunu hatýrlýyor, namazý hayýzla uðraþmaktan tam olarak kýldýramadýðýný ve kardeþinin de keþif sahibi olduðu için haline vakýf olduðunu anlýyor. Gerçekleri görüyor ve daha önce inkar ettiði tasavvuf ve tarikat yoluna giriyor. Gerçekleri gördüðü ve alim de olduðu için çalýþarak kýsa zamanda Gavs oluyor. Bu nimete layýk olmak için çok çalýþalým, Hz. Muhammed (s.a.v.)'e hakiki ümmet olmaya gayret edelim. Padiþah ne kadar büyük olursa, hizmetçisi de o kadar büyüktür.

Hasan-ý Basri Hazretleri çarþýya çýkýp, bir dükkana uðramýþ. Bir adamýn çarþýda elini kolunu sallaya sallaya, gururlu ve kibirli bir þekilde gezdiðini görür. Hasan-ý Basri (rh.a) "Bu kim ki gururla ellerini kollarýný sallaya sallaya yürüyor?" diye sorar. Orada bulunanlar. "-Bu þahýs padiþahýn hizmetçisidir, onun için böyle yürüyor" derler. Bunun üzerine Hasan-ý Basri (Rh.a.): "-Ben de Sultanlar Sultaný Allah (c.c.)'ýn kuluyum. Ben neden bu adamdan daha iyi yürümeyeyim?" der ve çarþýnýn içinde ellerim kollarýný sallaya sallaya bir süre gezinir. Bizim de üzerimize düþen, Sultanlar Sultaný'na çok ibadet edip, çok çalýþmamýzdýr. Zaten Allah-u Teala (c.c.) "Ýnsanlarý ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattým" buyuruyor. O'na layýk olmaya gayret edelim. Bizlere bildirmiþ olduðu hayýrlarý yapmaya çalýþalým.

Zaten Allah-u Teala (c.c.) da þöyle buyuruyor: "Azaba duçar olmadan önce (tövbe edip) Rabbiniz'e dönün ve O'na teslim olun. Sonra yardým olunmazsýnýz. Ansýzýn haberiniz olmadan azap size gelmeden evvel Rabbiniz'den size indirilenin en güzeline (nehyedildiklerinizi býrakýp emrolunduklarýnýza) tabi olun." Dünyada yapýlan günahlarýn hesabý, azabý ve cezasý ahirettedir. Ölmeden önce iyi amelde bulunmaya acele edin. Bir insan yalnýzken, tek baþýna, günah iþleme fýrsatý olduðu halde Allah (c.c.)'tan korkarak o günahý iþlemezse, Allah (c.c.) ona çok büyük ecir ve sevap veriyor. O davranýþ (günahtan kaçýþ göz kırpma

mümin için en hayýrlý iþtir. Bu durum imanýn kemale erdiðinin iþaretidir. Kalabalýktan çekinerek günah iþlemeyen kimseye sevap yoktur, ama yalnýzken ve elinden geldiði halde, yapabilecek durumdayken gühahý iþlemeyene çok sevap vardýr.

Bütün insanlar, herkesin birbirinden kaçacaðý o günde, hesaplarý görüldükten sonra bir kýsmý cennete bir kýsmý cehenneme gitmek üzere ayrýlýrlar. Herkes gideceði yere gitmeden önce; anne, baba, oðul, kýz hepsi birbirlerine sarýlýp vedalaþýrlar. Bu vedalaþma . beþ yüz yýl sürer. Vedalaþma bitince melekler gelir ve "Vedalaþma bitmiþtir, artýk yeter, ayrýlýn" diyecekler. Sonra herkes hak ettiði yere gönderilecektir. Cehenneme gidenlere Allah (c.c.): "-Ey ademoðullarý! Þeytana itaat etmeyin, o sizin apaçýk düþmanýnýzdýr. Bana itaat edin, doðru yol budur, diye size bildirmedim mi?" diyecektir. Allah (c.c.) yine: "-Bugün onlarýn aðýzlarýný mühürleyeceðiz. Elleri bize konuþacak ve ayaklan da neler isledilerse ona þahitlik edeceklerdir." diye buyurur.

Ýnsanlarýn omuzlarýnda iki melek vardýr. Ýþlenen bir günahý tövbe edebilir diye saðdaki melek, soldaki günah yazan meleðe yirmi dört saat yazdýrmýyor. Bu süre içerisinde tövbe etmezse bir günah yazýlýyor. Sevap meleði ise, her sevap ve iyilik için on ile yedi yüz katý kadar sevap yazýyor. Hiç beklemeden, hemen yazýyor. Bundan büyük nimet var mý? Allah (c.c.) kulunu baðýþlamak, affetmek için adeta ufak bir bahane arýyor. Madem Allah (c.c.) bahane arýyor, biz de gayret edelim. Dünya ile maðrur olmayalým, ona aklanmayalým. Sofiler ayakta çok beklediler, onun için sohbetime burada son veriyorum. Allah (c.c.) hepinizden razý olsun. Ýnþallah nasip olursa cumaya kadar evimize dönmek niyetindeyiz.

Allah (c.c.) hepimizi affetsin, inþallah.
__________

Gönderen: 01.06.2008 - 18:22

halk yolcusu üyenin diger mesajlarini ara

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 878 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Suayb (46), cuneytarkin82 (49), emira (40), ibrahim13 (50), geylani2 (42), ilknur1977 (47), mhmtyel (43), Müslüman kiz (30), hitoprak (51), solmayan-gül (39), pancoloji (39), gül_güzeli (39), güle güle (37), Sueda (38), suvari (41), teacherone (45), kudüs (48), sensinnn (38), Isik Hafize (39), masumca (51), muradmurad (45), burku (36), hatice.d (47), ismail arabaci (37), ariiff (43), nur44_55 (42), deepsilver (36), _SON_NEFES_ (32), onur5844 (52), sailor2005 (67), canfeza (37), saltanat (45), saltiks (50), van65 (), Taha1 (38)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.59658 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.