ivermectin ivermectine kaletra kaletra generique colchicine voltaren votum plus votum vytorin wellbutrin sr xatral xeloda xenical xylocaine yasmin yasminelle yaz zanaflex zantac zantic zebeta zeffix zenegra zentel zestoretic zestril zetia ziac ziagen zilutrol zinacef zinat zithromax dispersible zithromax zocor zofran zoloft zorotop zovirax zurcal zyloprim zyprexa zyrtec zyvox zyvoxid
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » neml suresi

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
ebu_hanzala su an offline ebu_hanzala  
neml suresi
395 Mesaj -




Rahman ve Rahim olan Allah'ýn adýyla
Ta, sin. Bunlar Kur'an'ýn ve apaçýk olan kitabýn ayetleridir. (1)

Mü'minler için bir hidayet ve bir müjdedir. (2)

Ki onlar, namazý dosdoðru kýlarlar, zekatý verirler ve onlar, ahirete kesin bilgiyle iman ederler. (3)

Ahirete inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yaptýklarýný süslemiþiz, böylece onlar, 'körlük içinde þaþkýnca dolaþýrlar'. (4)

Ýþte onlar; en kötü azab onlarýndýr ve ahirette de en büyük kayba uðrayanlardýr. (5)

Hiç þüphesiz, bu Kur'an, sana, hüküm ve hikmet sahibi olan, (ve her þeyi gerçeðiyle) bilen (Allah'ýn) katýndan ilka edilmektedir. (6)

Hani Musa ailesine: "Þüphesiz ben bir ateþ gördüm" demiþti. "Size ondan ya bir haber veya ýsýnmanýz için bir kor ateþ getireceðim." (7)

Oraya gittiðinde, kendisine seslenildi: "Ateþ (yerin)de olanlar da, çevresinde bulunanlar da kutlu kýlýnmýþtýr. Alemlerin Rabbi olan Allah yücedir. (8)

"Ey Musa, gerçekten Ben, güçlü ve üstün, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'ým." (9)

"Asaný býrak;" (Býraktý ve) onun çevik bir yýlan gibi hareket etttiðini görünce, geriye doðru kaçtý ve arkasýna bakmadý. "Ey Musa, korkma; þüphesiz Benim; Benim yanýmda gönderilen (elçiler) korkmaz." (10)

"Ancak zulmeden baþka; sonra kötülüðün ardýndan iyiliðe çevirirse, artýk þüphesiz Ben, baðýþlayaným, esirgeyenim." (11)

"Ve elini koynuna sok, kusursuz olarak bembeyaz çýkýversin, (bu,) Firavun ve kavmine olan dokuz ayet (mucize) içinde(n biri)dir. Gerçekten onlar, fasýk olan bir kavimdir." (12)

Ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiþ olarak gelince dediler ki: "Bu, apaçýk olan bir büyüdür." (13)

Vicdanlarý kabul ettiði halde, zulüm ve büyüklenme dolayýsýyla bunlarý inkar ettiler. Artýk sen, bozguncularýn nasýl bir sona uðratýldýklarýna bir bak. (14)

Andolsun, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik: "Bizi inanmýþ kullarýndan birçoðuna göre üstün kýlan Allah'a hamdolsun." dediler. (15)

Süleyman, Davud'a mirasçý oldu ve dedi ki: "Ey insanlar, bize kuþlarýn konuþma-dili öðretildi ve bize her þeyden (bol bir nimet) verildi. Gerçekten bu, apaçýk bir üstünlüktür." 16)

Süleyman'a cinlerden, insanlardan ve kuþlardan ordularý toplandý ve bunlar bölükler halinde daðýtýldý. 17)

Nihayet karýnca vadisine geldiklerinde, bir diþi karýnca dedi ki: "Ey karýnca topluluðu, kendi yuvalarýnýza girin, Süleyman ve ordularý, farkýnda olmaksýzýn sizi kýrýp-geçmesin." 18)

(Süleyman) Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki: "Rabbim, bana, anne ve babama verdiðin nimete þükretmemi ve hoþnut olacaðýn salih bir amelde bulunmamý ilham et ve beni rahmetinle salih kullarýn arasýna kat." 19

Kuþlarý denetledikten sonra dedi ki: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mý oldu?" 20

"Onu gerçekten þiddetli bir azabla azablandýracaðým, ya da onu boðazlayacaðým veya o, bana apaçýk olan bir delil getirmelidir." 21

Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin kuþatamadýðýn (öðrenemediðin) þeyi, ben kuþattým ve sana Saba'dan kesin bir haber getirdim." 22

"Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadýn buldum ki, ona her þeyden (bolca) verilmiþtir ve büyük bir tahtý var." (23)

"Onu ve kavmini, Allah'ý býrakýp da güneþe secde etmektelerken buldum, þeytan onlara yaptýklarýný süslemiþtir, böylece onlarý (doðru) yoldan alýkoymuþtur; bundan dolayý onlar hidayet bulmuyorlar." (24)

"Ki onlar, göklerde ve yerde saklý olaný ortaya çýkaran ve sizin gizlediklerinizi ve açýða vurduklarýnýzý bilen Allah'a secde etmesinler diye (yapmaktadýrlar)." (25)

"O Allah, O'ndan baþka ilah yoktur, büyük Arþ'ýn Rabbidir." (26)

(Süleyman) "Durup bekleyeceðiz, doðruyu mu söyledin, yoksa yalancýlardan mý oldun?" dedi. (27)

"Bu mektubumla git, onu kendilerine býrak sonra onlardan (biraz) uzaklaþ, böylelikle bir bakýver, neye baþvuracaklar?" (28)

(Hüdhüd'ün mektubu götürüp býrakmasýndan sonra Saba melikesi Belkýs) Dedi ki: "Ey önde gelenler gerçekten bana oldukça önemli bir mektup býrakýldý." (29)

"Gerçek þu ki, bu, Süleyman'dandýr ve 'Þüphesiz Rahman ve Rahim Olan Allah'ýn Adýyla' (baþlamakta)dýr." (30)

(Ýçinde de) "Bana karþý büyüklük göstermeyin ve bana müslüman olarak gelin" diye (yazýlmaktadýr). (31)

Dedi ki: "Ey önde gelenler, bu iþimde bana görüþ belirtin, siz (her þeye) þahidlik etmedikçe ben hiç bir iþte kesin (karar veren biri) deðilim." (32)

Dediler ki: "Biz kuvvet sahibiyiz ve zorlu savaþçýlarýz. Ýþ konusunda karar senindir, artýk sen bak, neyi emredersen (biz uygularýz). (33)

Dedi ki: "Gerçekten hükümdarlar bir ülkeye girdikleri zaman, orasýný bozguna uðratýrlar ve halkýndan onur sahibi olanlarý hor ve aþaðýlýk kýlarlar; iþte onlar, böyle yaparlar." (34)

"Ben onlara bir hediye göndereyim de, bir bakayým elçiler neyle dönerler." (35)

(Elçi hediyelerle) Süleyman'a geldiði zaman: "Sizler bana mal ile yardýmda mý bulunmak istiyorsunuz? Allah'ýn bana verdiði, size verdiðinden daha hayýrlýdýr; hayýr, siz, hediyenizle sevinip öðünebilirsiniz" dedi. (36)

"Sen onlara dön, biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onlarýn karþý koymalarý mümkün deðil ve biz onlarý ordan horlanmýþ-aþaðýlanmýþ ve küçük düþürülmüþler olarak sürüp çýkarýrýz." (37)

(Elçinin gitmesinden sonra Süleyman) "Ey önde gelenler, onlar bana teslim olmuþ (müslüman)lar olarak gelmeden önce, sizden kim onun tahtýný bana getirebilir?" dedi. (38)

Cinlerden ifrit: "Sen daha makamýndan kalkmadan, ben onu sana getirebilirim, ben gerçekten buna karþý kesin olarak güvenilir bir güce sahibim." dedi. (39)

Kendi yanýnda kitaptan ilmi olan biri dedi ki: "Ben, (gözünü açýp kapamadan) onu sana getirebilirim." Derken (Süleyman) onu kendi yanýnda durur vaziyette görünce dedi ki: "Bu Rabbimin fazlýndandýr, O'na þükredecek miyim, yoksa nankörlük edecek miyim diye beni denemekte olduðu için (bu olaðanüstü olay gerçekleþti). Kim þükrederse, artýk o kendisi için þükretmiþtir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Gani (hiç bir þeye ve kimseye ihtiyacý olmayan)dýr, Kerim olandýr. (40)

Dedi ki: "Onun tahtýný deðiþikliðe uðratýn, bir bakalým doðru olaný bulabilecek mi, yoksa bulmayanlardan mý olacak? (41)

Böylece (Belkýs) geldiði zaman ona: "Senin tahtýn böyle mi?" denildi. Dedi ki: "Týpký kendisi. Bize ondan önce ilim verilmiþti ve biz müslüman olmuþtuk." (42)

Allah'tan baþka tapmakta olduðu þeyler onu (müslüman olmaktan) alýkoymuþtu. Gerçekte o, inkâr eden bir kavimdendi. (43)

Ona: "Köþke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandý ve (eteðini çekerek) ayaklarýný açtý. (Süleyman) Dedi ki: "Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiþ bir köþk-zemindir." Dedi ki: "Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artýk) ben Süleyman'la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum." (44)

Andolsun, biz Semud (kavmine de) kardeþleri Salih'i: "Yalnýzca Allah'a kulluk edin" diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düþman kesilmiþ iki gruptur. (45)

Dedi ki: "Ey kavmim, neden iyilikten önce kötülük konusunda acele davranýyorsunuz? Allah'tan baðýþlanma dilemeniz gerekmez mi? Umulur ki esirgenirsiniz." (46)

Dediler ki: "Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uðursuzluða uðradýk." Dedi ki: "Sizin uðursuzluðunuz (baþýnýza gelenler) Allah katýnda (yazýlýgöz kırpmadýr. Hayýr, siz denenmekte olan bir kavimsiniz." (47)

Þehirde dokuzlu bir çete vardý, yeryüzünde bozgun çýkarýyorlar ve dirlik-düzenlik býrakmýyorlardý. (48)

Kendi aralarýnda Allah adýna and içerek, dediler ki: "Gece mutlaka ona ve ailesine bir baskýn düzenleyelim, sonra velisine: Ailesinin yok oluþuna biz þahid olmadýk ve gerçekten bizler doðruyu söyleyenleriz, diyelim." (49)

Onlar hileli bir düzen kurdu. Biz de (onlarýn hilesine karþýgöz kırpma onlarýn farkýnda olmadýðý bir düzen kurduk. (50)

Artýk sen, onlarýn kurduklarý hileli-düzenin uðradýðý sona bir bak; biz, onlarý ve kavimlerini topluca yerle bir ettik. (51)

Ýþte, zulmetmeleri dolayýsýyla enkaza dönüþmüþ ýpýssýz evleri. Þüphesiz bilen bir kavim için bunda bir ayet vardýr. (52)

Ýman edenleri ve sakýnanlarý da kurtardýk. (53)

Lut da; hani kavmine demiþti ki: "Siz, açýkça gördüðünüz halde, yine de o çirkin utanmazlýðý yapacak mýsýnýz?" (54)

"Siz gerçekten, kadýnlarý býrakýp þehvetle erkeklere mi yaklaþýyorsunuz? Hayýr, siz (yaptýðý þeyi) bilmeyen bir kavimsiniz." (55)

Kavminin cevabý: "Lut ailesini þehrinizden sürüp çýkarýn. Temiz kalmak isteyen insanlarmýþ" demekten baþka olmadý. (56)

Biz de, onu ve ailesini kurtardýk, yalnýzca karýsý hariç; onu geride (azab içinde kalanlar arasýnda) takdir ettik. (57)

Ve üzerlerine bir yaðmur yaðdýrdýk. Uyarýlanlarýn yaðmuru ne kötüdür. (58)

Dedi ki: "Hamd Allah'ýndýr ve selam O'nun seçtiði kullarýnýn üzerinedir. Allah mý daha hayýrlý yoksa onlarýn ortak koþtuklarý mý?" (59)

(Onlar mýgöz kırpma Yoksa, gökleri ve yeri yaratan ve size gökten su indiren mi? Ki onunla (o suyla) gönül alýcý bahçeler bitirdik, sizin içinse bir aðacýný bitirmek (bile) mümkün deðildir. Allah ile beraber baþka bir ilah mý? Hayýr, onlar sapýklýkta devam eden bir kavimdir. (60)

Ya da yeryüzünü bir karar yeri kýlan, onun arasýnda ýrmaklar var eden ve ona (yeryüzü için) sarsýlmaz daðlar yaratan ve iki deniz arasýnda bir ara-engel (haciz) koyan mý? Allah ile beraber baþka bir ilah mý? Hayýr onlarýn çoðu bilmiyorlar. (61)

Ya da sýkýntý ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiði zaman icabet eden, kötülüðü açýp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kýlan mý? Allah ile beraber baþka bir ilah mý? Ne az öðüt-alýp düþünüyorsunuz. (62)

Ya da karanýn ve denizin karanlýklarý içinde size yol gösteren ve rahmetinin önünde rüzgarlarý müjde vericiler olarak gönderen mi? Allah ile beraber baþka bir ilah mý? Allah, onlarýn þirk koþtuklarýndan yücedir. (63)

Ya da halký sürekli yaratmakta olan, sonra onu iade edecek olan ve sizi gökten ve yerden rýzýklandýran mý? Allah ile beraber baþka bir ilah mý? De ki: "Eðer doðru söylüyor iseniz, kesin-kanýt (burhan)ýnýzý getiriniz." (64)

De ki: "Göklerde ve yerde gaybý Allah'tan baþka kimse bilmez. Onlar ne zaman dirileceklerinin þuuruna varmýyorlar." (65)

Hayýr, onlarýn ahiret konusundaki bilgileri 'ard arda toplanýp pekiþtirildi,' hayýr, onlar bundan bir kuþku içindedirler; hayýr, onlar bundan yana kördürler. (66)

Ýnkâr edenler dedi ki: "biz ve atalarýmýz toprak olduktan sonra mý, gerçekten biz mi dirilip-çýkartýlacakmýþýz?" (67)

"Andolsun, bu (azab ve dirilme tehdidi), bize ve daha önce atalarýmýza va'dolunmuþtur. Bu, olsa olsa geçmiþlerin uydurma masallarýndan baþkasý deðildir." (68)

De ki: "Yeryüzünde gezip dolaþýn da, suçlu-günahkarlarýn nasýl bir sona uðradýklarýný görün" (69)

Sen, onlara karþý hüzne kapýlma ve kurduklarý tuzaklardan dolayý sýkýntý içinde olma. (70)

Derler ki: "Eðer doðruyu söylüyor iseniz, bu va'dolunan (azab) ne zaman?" (71)

De ki: "Belki de acele etmekte olduðunuzun (azabýn) bir kýsmý size yetiþmiþtir bile." (72)

Þüphesiz, senin Rabbin, insanlara karþý büyük lütuf (fazl) sahibidir, ancak insanlarýn çoðu þükretmiyorlar. (73)

Ve þüphesiz, senin Rabbin, sinelerinin gizli tuttuklarýný ve açýða vurduklarýný kesin olarak bilmektedir. (74)

Gökte ve yerde gizli olan hiç bir þey yoktur ki, apaçýk olan bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) olmasýn. (75)

Gerçek þu ki, bu Kur'an, Ýsrailoðullarýna hakkýnda ayrýlýða düþtükleri þeylerin bir çoðunu aktarýp anlatýyor. (76)

Ve gerçekten o, mü'minler için bir hidayet ve bir rahmettir. (77)

Þüphesiz senin Rabbin, onlarýn arasýnda kendi hükmünü verecektir. O, güçlü ve üstün olandýr, bilendir. (78)

Sen, artýk Allah'a tevekkül et; çünkü sen apaçýk olan hak üzerindesin. (79)

Çünkü gerçekten sen, ölülere (söz) dinletemezsin ve arkasýný dönüp kaçan saðýrlara da çaðrýyý iþittiremezsin. (80)

Ve sen körleri düþtükleri sapýklýktan çekip hidayete erdirici deðilsin; sen ancak, ayetlerimize iman edenlere (söz) dinletebilirsin, iþte müslüman olanlar bunlardýr. (81)

O söz, baþlarýna geldiði zaman, onlara yerden bir Dabbe çýkarýrýz; o da, insanlarýn bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadýklarýný onlara söyler. (82)

Ve her ümmetten ayetlerimizi yalanlayan bir grubu toplayacaðýmýz gün, artýk onlar 'tutuklanýp (azab yerine) daðýtýlýrlar.' (83)

Nihayet geldikleri zaman, (Allah) der ki: "Siz benim ayetlerimi, bilgi bakýmýndan kavramadýðýnýz halde yalanladýnýz mý? Yoksa ne yapýyordunuz?" (84)

Zulmetmelerine karþýlýk, söz, kendi aleyhlerine gelmiþ bulunmaktadýr, artýk konuþmazlar. (85)

Görmediler mi, biz geceyi onda sükun bulmalarý için, gündüzü de aydýnlýk(la görsünler) diye yarattýk. Þüphesiz, iman eden bir kavim için bunda ayetler vardýr. (86)

Sur'a üfürüleceði gün, Allah'ýn dilediði kimseler dýþýnda, göklerde ve yerde olan herkes artýk korkuya kapýlmýþtýr ve her biri 'boyun bükmüþ' olarak O'na gelmiþlerdir. (87)

Daðlarý görürsün de, donmuþ sanýrsýn; oysa onlar bulutlarýn sürüklenmesi gibi sürüklenirler. Her þeyi 'sapasaðlam ve yerli yerinde yapan' Allah'ýn sanatý (yapýsýgöz kırpmadýr (bu). Þüphesiz O, iþlediklerinizden haberdârdýr. (88)

Kim bir iyilikle gelirse, artýk kendisine daha hayýrlýsý vardýr ve onlar, o günün korkusuna karþý güvenlik içindedirler. (89)

Kim bir kötülükle gelirse, artýk onlar da ateþe yüzükoyun atýlýr (ve onlara) "Yaptýklarýnýzdan baþkasýyla mý cezalandýrýlýyorsunuz?" (denir). (90)

(De ki) "Ben, ancak bu þehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasýný kutlu ve saygýdeðer kýldý. Her þey O'nundur. Ve müslümanlardan olmakla emrolundum." (91)

"Ve Kur'an'ý okumakla da (emrolundum) Artýk kim hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiþtir; kim sapacak olursa, de ki: "Ben yalnýzca uyarýcýlardaným." (92)

Ve de ki: "Allah'a hamdolsun, O size ayetlerini gösterecektir, siz de onlarý bilip tanýyacaksýnýz." Senin Rabbin, yaptýklarýnýzdan gafil deðildir. (93)



MAZLUM VE MUSTAZAFLARIN YANINDA ÝSTÝKBARA KARÞI SESÝMÝZ YUKSELÝYOR!!!!


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son ebu_hanzala tarafından, 30.01.2008 - 09:04 tarihinde.
Gönderen: 30.01.2008 - 08:49
Bu Mesaji Bildir   ebu_hanzala üyenin diger mesajlarini ara ebu_hanzala üyenin Profiline bak ebu_hanzala üyeye özel mesaj gönder ebu_hanzala üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar gizle
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 neml suresi
ebu_hanzala 30.01.2008 - 08:49

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 727 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
fetih (52), MaHsER (47), y.arinimsin (36), ÇÝÇEKGÜL (44), halitocakoglu (43), Huri19 (36), Huri18 (36), isa (36), seyyah43 (48), yoldaþ (43), semayolu1 (42), huris (36), hafýz seda.. (36), GULI (52), karani (44), Erhankumru (41), Süheda89 (35), sinemsin (41), slm (33), turkischbaby (34), hoca1 (43), marmara (42), speedy (46), i s a (36), mucahidek (44), Cennetul_Firdev.. (40), hulyagol (40), conqueror32 (36), zaferandac (63), doktor66 (48), ilhanuzun (53), sercan61 (37), ipek (41), firak (42), geniushack (44), farukdemir (46), mustafayaylagul (40), berhanakman (51), aglar baba (35), ismail_canpolat (42), Oðuzhan (49), Ayseoe (42), djbozkurt (37), meded (43), enes38 (50)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55460 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.