*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - profösör okudugu bilgilendiği için mi Allah a inanmıyor yoksa Allah a inanmadığı için mi bilgili

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 989 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Salı, 14. Mayıs 2024 - 21:55

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » profösör okudugu bilgilendiği için mi Allah a inanmıyor yoksa Allah a inanmadığı için mi bilgili

önceki konu diğer konu

5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	ilkhuzun

profösör okudugu bilgilendiği için mi Allah a inanmıyor yoksa Allah a inanmadığı için mi bilgili

72 Mesaj -

arkadaslar ben bir profosorden bahsettim ve cok bilgili bir sahis fakat Allah a pek inanci yok ve ne kadar bilgili olursa olsun bir insan Allah inanci olmazsa benim gozumde cahildir deyince bir arkadasimiz ""peki o profösör okudugu bilgilendiði için mi allah a inanmýyor yoksa allah a inanmadýðý için mi bilgili"" dedi.. cevap verecektim fakat yanlis bir seyler demekten korktum lutfen bu soruyu en guzel sekilde cevaplarmisiniz.. Insaallah bende o arkadasa iletir ve boyle bir sorunun yanlisligini anlar ve onun icin hayirlara vesile olur.. lutfen icinden cikamadim. telaşlı

aslinda aklimda cok sey var fakat yanlis yapmaktan korkuyorum.. ve ravdadaki kardeslerimin bu soruyu en guzel sekilde cevaplayacagini umdugumm icin sizinle paylastim..
simdiden Allah razi olsun

Gönderen: 21.02.2007 - 01:05

	YeSiLKuBBeM

7 Mesaj

Alıntı
Orijýnalý ilkhuzun
"peki o profösör okudugu bilgilendiði için mi allah a inanmýyor yoksa allah a inanmadýðý için mi bilgili" dedi..

O Arkadasina verebilecegin daha güzel bir cevap diger Kardeslerim vericekler InsaALLAH..

Düsüncelerimi yinede yazim:

ALLAH bazilarina cok bilgi vermistir,
ama bazilari kullanmasini bilmiyor..

Bilgiyle dinin alakasi yok..
Nice bilgili adamlar akildan kaydilar, nedenmi?
Cünkü onlarin dayanacagi bir Kitabi, KURANi yoktur..
ALLAHin büyüklügünü varligini arastiranlar cok oldu, cokta güzel seyler buldular, ama yinede Müslüman olmadilar..

Peki Müslüman olan ve cok bilgili profesörler, ALLAHA inandiklari icinmi bilgili?
Alakasi yok ki..

RABBIM herkeze ayri ayri özellikler vermis,
kullanmasini bilmeyenler sapitirlar..

RABBINI bilmeyen, hicbisey bilmiyor..

Measselam..
Kusurlarim varsa ki olabilir, düzeltirseniz sevinirim..

Gönderen: 21.02.2007 - 10:44

YeSiLKuBBeM üyenin diger mesajlarini ara

	ilkhuzun

72 Mesaj -

Allah razi olsun canim.. cok guzel insaallah inaniyorum ki daha baska yorumlarlada katilim olur cok onemli benim icin en yakin zamanda cevaplamaliyim cunku inanin 2 gundur aklim hep bu soruda..

Gönderen: 22.02.2007 - 00:55

	DoLuNaY

821 Mesaj -

Selamun Aleyküm..

ÝlkHüzün Can asagýdaki makale biraz uzun ama isine yarayacagýný düsünmekteyim..

ÝnsaAllah Faydalý olur..

Dua ile.. gül

"Arýnýn bütün meziyetlerine raðmen sevilmeyiþi,nefsini acý ile koruyuþundandýr. Unutulmasýn ki, arýnýn mantýðý olsa iðnesini kullanmazdý!.."
Mantýk, insan için öylesine bir silahtýr ki; Allah yolunda kullanýrsan nefsinin seni Allah yolundan uzaklaþtýracak isteklerini, nefsinin yolunda kullanýrsan, doðruyu ve yanlýþý ayýrt edebilme yeteneðini kaybedersin!.. Mantýðýný nefsine uyarak kendine çeviren ve bu nedenle doðruyu ve yanlýþý ayýrt etme
yeteneðini kaybedenlere en güzel örnek þeytandýr.Kur'anda Allah," Adem'e secde et! " dediðinde þeytanýn mantýðý, nefse dönük bir ölçü kullanmýþ ve " Ben ondan hayýrlýyým çünkü beni ateþten, onu çamurdan yarattýn. " diyebilmiþtir. (A'raf 12 - Hicr 33 - Sad 76) Burada dikkat çekici olan; emre itaat etmeyen þeytanýn, temelde aklýný ve mantýðýný kullanýyor olmasýdýr. Çünkü; þeytanýn emre itaat etmemek için öne sürdüðü neden, kendine göre mantýksaldýr. Yani mantýðýný çalýþtýrmýþ, fakat nefsinin lehine kullanmýþtýr.

Mantýðý, nefse yani “benliðe” benzer. Her ikisinin de ortak özelliði, birimsellik bilincini taþýyor olmalarýdýr:
Mantýðý, birimsellik bilincinden çýkarýp, " Tek " lik bilincine ulaþtýrabilirsek, nefsimizi de eðitebiliriz. Bu nedenle, önce mantýðýmýzý eðitmeliyiz. Mantýðýmýza; aklýmýz ile, birimsellik bilinci ile hareket eden nefsimizin de bütünün parçasý olduðu, baþka bir deyiþle; bizdeki cüzi nefsin kaynaðýnýn Külli Nefs olduðu bilgisini iletmeliyiz.

Peki,mantýðýmýzý nasýl kullanmalýyýz ki,nefsimizle olan savaþýmýzda bize bir güç olsun? Aslýnda, mantýðýn nefse karþý savaþý, güncel hayatýmýzda kolaylýkla fark edebileceðimiz kadar somuttur. Yöntemi þöyle özetleyebiliriz:
“ Mantýðýna uyan en doðrusudur. Mantýðýna uymayan, acaba denilen, daima aranmaya muhtaçtýr. Mantýðýna uymayan, doðruyu vermeyendir!… Ýçin kaynarken, hayýr nefsime deðil mantýðýma uyacaðým dersen, ilk savaþý içinde yaparsan,güçlüðü yenmiþ olursun, yoksa, aklýna geldiði gibi nefsine kapýlýp savaþa
atýlýrsan kaybedersin!..”

Bir þeye karar vermeden evvel mutlaka düþünün, düþünmeden karar vermeyin denilmesinin temel nedeni budur: Akla gelen düþüncenin, mantýk tarafýndan deðerlendirilebilmesi için, mantýða zaman tanýmak, yani aklýmýza geldiði gibi hareket etmemek!…Sonrasýnda da gönüle danýþmak. Kýsacasý, akýl-mantýk-gönül
üçgenini kurmak.

Akýl ile mantýðýn iliþkisini irdeleyecek olursak; mantýðý, aklýn fonksiyonu olarak tanýmlayabiliriz. Mantýðýn çalýþýp çalýþmamasý akla baðlýdýr. Fakat, çalýþýr haldeki mantýk, nasýl çalýþmasý gerektiði konusunda sadece akla baðýmlý deðildir, bu noktada, gönül de, nefs de devreye girebilir. Yani, mantýk, çalýþmasý açýsýndan akla baðlý, nasýl çalýþtýðý açýsýndan ise baðýmsýzdýr.
Mantýðýn çalýþýp çalýþmamasý akla baðlýdýr dedik. Bunu þöyle açabiliriz; Aklýný kullanmayan, mantýðýný da çalýþtýramaz. Ama aklýnýzý kullandýðýnýz halde mantýðýnýzý çalýþtýrmayabilirsiniz. Baþka bir deðiþle;

Mantýklý bir insan akýllýdýr da. Ama akýllý bir insan mantýksýz olabilir!…

Gönderen: 22.02.2007 - 01:23

	Enes_

Bir kac örnek

302 Mesaj -

Çaðýmýzýn en büyük dehasý olarak kabul edilen Albert Einstein bir yazýsýnda iman eden bilim adamlarýnýn dinden aldýklarý bu ateþleyici gücü þöyle dile getirmiþtir:
"Ben þunu iddia edebilirim ki, dini, kozmik yönden seziþler, bilimsel çalýþmalarda çok daha kuvvetli hissedilmektedir. Þüphesiz ki bu duyguyu, bilimsel zihniyeti ile ilk kuranlar en kuvvetli sezmiþlerdi. Evrenin yapýsýný, bilimsel ve akýlcý bir þekilde anlamak, insana en derin iman duygusu verir. Yýllarca mesai sonunda kavradýklarý evren anlayýþý, Kepler ve Newton'a böyle derin duygular vermiþtir.
Bilimsel araþtýrmalarýn yalnýz pratik alanýnda kalanlar, bu konuda her zaman her yerde yanlýþ açýklamalara düþmüþlerdir. Ancak hayatlarýný tamamen bilimsel araþtýrmalara vermiþ olanlarýndýr ki, bu seziþ ve ilham, kalplerine dolar ve ancak bu çapta adamlardýr ki, binbir güçlüðe raðmen bu aramalarýna devam ederler. Onlar bu kuvveti din duygusundan alýrlar. Bir çaðdaþýmýz pek doðru olarak þöyle demiþtir: Bizim materyalist çaðýmýzda en derin din duygusunu, pozitif bilim yolunun ilk arayýcýlarý sezmiþlerdir."

Newton, bilimi araþtýrdýkça Allah'ýn mutlak varlýðýnýn farkýna varan inançlý bilim adamlarýndan biridir. Ateizme karþý çýkmýþ, bunun için pek çok makalesinde yazýlar yayýnlamýþ ve eserlerinde Yaratýlýþ gerçeðini savunmuþtur. Newton'un, dünyanýn seyrini deðiþtiren buluþlarýnýn temelinde Allah'a yakýnlaþma isteði vardýr. Principia Mathematica adlý eserinde bu gerçeði þu sözlerle dile getirmiþtir. "Bizler Allah'a muhtaç kullar aciz olarak, kendi aklýmýza göre Allah'ýn aklýný büyüklüðünü ve yüceliðini görmeli ve O'na teslim olmalýyýz."

Johannes Kepler (1571-1630)

'Tabiat kitabýna göre biz astronomlar, Yüce Allah'ýn din adamlarý olduðumuzdan, bizim Allah'ýn þanýný konuþmamýz gerekir.'

Yukarýdaki sözlerin sahibi ve astronomi biliminin kurucusu olan Kepler, gezegenlerin hareketlerini, güneþ sisteminin uzaklýðýný hesaplamýþ ve yýldýz hareketlerinin haritasýný gösteren ilk astronomik takvimi yayýnlamýþ büyük bir bilim adamýdýr. Neden bilim ile uðraþtýðýný soranlara Kepler'in cevabý, 'Yaratýcý'nýn eserlerindeki lezzeti tatmak için' þeklinde olmuþtur.

Allah'ýn, yarattýðý her þeyde kendini gösterdiðine inanan Kepler'in hayatý ve yaptýklarý incelendiðinde, evrende ilahi bir tasarýmýn var olduðuna inanan bir insanýn, bilimsel çalýþmalarýnda çok geniþ ufuklu ve baþarýlý olduðu görülür. Kepler, 'beyaz ayýlarý ve beyaz kurtlarý Kuzey'in karlý bölgelerine gönderen kimdir? Ayýlarýn, balinalarýn ve kurtlarýn beslenmesi için, kuþlarýn yumurtalarýný da onlarla birlikte orada bulunduran kimdir?' þeklinde sorduðu sorunun cevabýný yine kendisi þöyle cevaplamýþtýr: 'Bizim Allah'ýmýzdýr ve O en büyüktür ve O'nun üstünlüðü en büyüktür ve O'nun aklý sonsuzdur, O'nun sonu yoktur.' Kepler sözlerini þu þekilde sürdürmüþtür: 'Yaratýcýyý anlamak için sahip olduðunuz tüm duyularýnýzý kullanin.

Evrimci düþüncenin kökeni, yaratýlýþ gerçeðini reddeden dogmatik bir inanç olarak antik çaðlara dek uzanýr. Eski Yunan'daki ateist felsefecilerin çoðu evrim fikrini savunmuþtur. Felsefe tarihine bir göz attýðýmýzda da, evrim düþüncesinin pek çok ateist felsefenin belkemiðini oluþturduðunu görürüz.
Modern bilimin doðmasý ve geliþmesinde ise, bu antik ateist felsefenin deðil, Allah inancýnýn teþvik edici rolü vardýr. Modern bilime öncülük edenlerin çok büyük bölümü Allah'ýn varlýðýna inanan insanlardýr ve bilimsel çalýþmalar yaparken de Allah'ýn yarattýðý evreni keþfetme, O'nun kanunlarýný, yaratýþýndaki detaylarý görme amacýný taþýmýþlardýr. Leonardo da Vinci, Kopernik, Keppler, Galilei gibi astronomlar, paleontolojinin babasý sayýlan Cuvier, botaniðin ve zoolojinin öncüsü olan Linnaeus, "yaþamýþ en büyük bilim adamý" olarak anýlan Isaac Newton gibi isimler, Allah'ýn varlýðýna, tüm evrenin ve canlýlarýn O'nun yaratmasýyla var olduðuna inanarak bilim yapmýþlardýr. Yüzyýlýmýzýn en büyük dehasý sayýlan Albert Einstein da yine Allah'a inanan bir bilim adamýdýr ve þu sözlerin sahibidir: "Derin bir imana sahip olmayan gerçek bir bilim adamý düþünemiyorum. Bu durum þöyle de ifade edilebilir: Dinsiz bir bilime inanmak imkansýzdýr."

Modern fiziðin kurucularýndan ünlü Alman fizikçisi Max Planck ise þöyle demiþtir: "Hangi alanda olursa olsun bilimle ciddi þekilde ilgilenen herkes, bilim mabedinin kapýsýndaki þu yazýyý okuyacaktýr:

'Ýman et.' Ýman, bilim adamýnýn vazgeçemeyeceði bir özelliktir."

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Enes_ tarafından, 22.02.2007 - 05:06 tarihinde.

Gönderen: 22.02.2007 - 04:49

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 989 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Maksat kelam ol.. (54), betl_22 (37), erdogan955 (69), adaletli (55), erdoganisik (53), osman.d. (51), mehmetyz (44), yucelirfan (43), yazioba (53), °*°SiBeL°*° (32), haydem (45), ORGENERAL (43), yolcu_38 (44), karadað (51), cumali ak (43), adnanmuzaffer (70), MEMOLÝ2 (64), saara (31), plumbi (44), zeynebiye29 (43), mdemirbasci (50), muhammed_fatih (571), meslus (50), adnan65 (59), kýr&yacu.. (51), elisranur (40), ben_ölecem (44), asayan (49), yakamoz_38 (40)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.58717 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.