kamagra stromectol generique luvox ivermectin ivermektine cipralex ciprine cipro med cipro clamycin clarinex clarithrocine claritin claritine claromycine claropram clavamox clavu basan cleocin climara clobex clocim clomid clopin clot basan clozaril co acepril co atenolol co diovan co enalapril co enatec co epril co lisinopril coaprovel colcrys colofac combivir compazine competact concor plus concor confortid conjugen convulex copegus corangine
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » Efendimiz (s.a.v) Çanakkalede Asker Evlatlarının Yardımına Gitmişti

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
MücahidBursa su an offline MücahidBursa  
Efendimiz (s.a.v) Çanakkalede Asker Evlatlarının Yardımına Gitmişti
31 Mesaj -
Resûlullah Çanakkale'deki asker evlâtlarýnýn yardýmýna gitmiþti

Tarihler 1928 yýlýný göstermektedir. Osmanlýnýn son devir âlimlerinden, ilmi ile amil Alasonyalý Cemal Öðüt Hocaefendi hacca gider. Cumhuriyet yeni kurulmuþ, hýzlý bir deðiþim yaþanýyor, Çanakkale savaþýnýn üzerinden de on yýlý aþkýn bir zaman geçmiþtir.

Cemal Öðüt Hocaefendi Mekke'deki vazifesinin tamamladýktan sonra Medine'ye gider. Medine'de her zamankinden fazla kalýr. Bu esnada Osmanlý coðrafyasýnýn deðiþik bölgelerinden gelen hacýlarla istiþarelerde bulunur. Osmanlý devleti yýkýlmýþtýr, Osmanlý'dan geri kalan topraklarýn büyük çoðunluðu ya iþgal altýndadýr ya da sömürge durumuna düþmüþtür.

Cemal Öðüt Hocaefendi vaktinin çoðunluðunu Mescid–i Nebevî'de geçirir. Bu arada Efendimizin türbesindeki görevlilerle yakýnlýk hâsýl olur. Hiçbir dünyalýk beklemeden, sadece Resûlullah'a sevgi ve muhabbetinden dolayý türbeye hizmet eden bu güzel insan da Cemal Öðüt Hocaefendiye yakýnlýkduyar ve güzel bir dostluk kurulmuþ olur.

Cemal Öðüt Hocaefendi türbedarla yaptýðý sohbetlerde bir þey dikkatini çeker. Türbedar Osmanlý devletine son derece baðlýdýr, hatta o kadar ki Osmanlý adý geçtiði yerde muhakkak bir hürmet ifadesi belirtisi gösteriyordu. Bu nuranî ihtiyarýn Osmanlý'ya bu derece baðlý ve hürmetli olmasý Cemal Öðüt Hocaefendinin merakýmý celbeder, bir gün sorar:

"Sizde Osmanlý'ya karþý derin bir sevgi ve muhabbet görüyorum, bunun özel bir sebebi var mý?" Nurani ihtiyar derin bir düþünceye daldý, kýsa süre sonra baþýný kaldýrdý ve þöyle dedi:

"Allah ve Resûl'ünün muhabbeti, Osmanlý'yý sevmemi gerektirir." Cemal Öðüt Hocaefendi bu açýklamadan pek bir þey anlamaz. Anlamadýðý da zaten yüz hatlarýndan anlaþýlmýþtýr. Türbedar pek fazla bilgi vermek niyetinde deðildir, ancak Cemal Öðüt Hocaefendi bir þeylerin olduðunu anlar ve ýsrar eder. Nur yüzlü ihtiyar anlatmaya devam eder:

"Osmanlý'yý sevmem için þu anlatacaðým hâdise yeter de artar bile."

1915 senesinde Medine'de baþýndan geçen bir hâdiseyi þöyle anlatýr.

1915 yýlýnýn hac mevsimi idi. Her hac mevsiminde olduðu gibi, dört bir yandan mü'minler geliyordu, bu gelenlerin içinde Hindistan ulemâsýndan, âlim, zahit, keþfi açýk gerçek bir Allah dostu da bulunuyordu. Bu Allah dostu ile sizinle olduðu gibi yakýnlýk oluþtu, sohbetine katýldýk. O kadar güzel sohbetleri oluyordu ki, kendi aðlýyordu, dinleyenleri de aðlatýyordu. O zamanlar Osmanlý'nýn çok sýkýntýda olduðu zamanlardý, ehl–i küffar, Ýslâm'a karþý saldýrýya geçmiþ, Payitahtta Çanakkale Boðazý'nda büyük savaþ oluyordu.

Hindistanlý âlimde bir þey dikkatimi çekmiþti, sohbetlerinde aðlýyor, namazlarýnda aðlýyor, yolda yürürken bile gözünden yaþ eksik olmuyordu. Aðlamadýðý zamanlar bile devamlý hüzünlü idi. Merakým artýkça artý ve bir gün kendisine bunun sebebini sordum:

"Efendi! Bu mübarek yerdesin, gözün gönlün açýlacaðý yerde devamlý aðlýyorsun, aðlamadýðýn zamanlarda yüzünde hüzün var, bunun sebebi, hikmeti nedir?" Beni yayýna oturttu, gözlerindeki yaþ damlalarý daha da hýzlanarak akmaya baþladý. Sonra yaþlarýný sildikten sonra bana dedi ki:

"Ben uzun yýllarýn hasreti ile çok uzaklardan buralara geldim. Ben Kâinatýn Efendisi'nin kokusunu, ruhaniyetini Hindistan'dan alýrdým. Þimdi buralara geldim, Efendimin kabr–i þerifi baþýndayým, ama Hindistan'da aldýðým feyiz ve nuranîliði burada bulamadým. Bu ne hâldir diye düþünüyorum, acaba bir günah mý iþledim, bir suçum mu var? Efendim benim üzerimden himmetini çekti mi? Ya da Efendim, burada deðil, burada olsa onu hisseder, onun ruhaniyetinden bereketlenirdim. Bu hâl beni periþan etti… Aðlamamýn sebebi budur."

Türbedar bu Allah dostunu dikkatle dinledi, ancak o da bu iþe ne bir yorum getirebildi, ne de bir þey diyebildi. Ancak nur yüzlü türbedarýn da kafasý karýþmýþtý. Bu Hindistanlý âlimin, yalan söyleme, abartý yapma gibi bir durumu söz konusunu deðildi. Son derece samimî bir hâl içindedir. Hindistanlý âlimin söylediklerine yabancý deðildi. Her hac mevsiminde deðiþik bölgelerden gelen Allah dostlarý ile karþýlaþýr, onlarý Allah Resûlü'nün ruhaniyeti ile nasýl baðlantýlar kurduklarýný bilirdi. Bu Hindli âlim de onlardan biri idi, türbedarýn bunda zerre þüphesi yoktu. Peki, bu âlimin söyledikleri nasýl açýklanacaktý?

Yaþlý türbedar gündüz dinlediklerinin etkisinde kalmýþtý, gece yataðýna yattýðýnda da kafasýndaki soru iþaretleri gitmemiþti.

Sabah namazýna kalkmadan önce türbedar bir rüya görür. Rüyasýnda Kâinatýn Efendisini görür. Nur yüzlü türbedar, edebinden Efendimize bir þey soramaz. Dün yaþananlar aklýna gelir, bir þey diyemez. Türbedarýn düþüncelerine Kâinatýn Efendisi cevap verir:

"O kardeþimin hissettiði doðrudur. Ben her zamanki makamýmda deðilim, birkaç zamandýr Çanakkale'deyim… Çok zor durumda bulunan kardeþlerimi yalnýz býrakmaya gönlüm razý olmadý. Onlara yardým ediyorum…"

Hindistanlý âlim, Allah dostunun vaziyeti anlaþýlmýþtý. Burada akla þöyle bir soru gelebilir: Efendimiz bulunduðu makam itibariyle, bir anda birden çok yerde bulunamaz mý? Elbette bulunur, baþta Hýzýr Aleyhisselâm'ýn ve Allah'ýn veli kullarýnýn bulunduðu gibi. Buradaki, hâdise birine gösterirler, ondan da herkese duyururlar mahiyetindedir.


Yetiþ ya Muhammed Kur-an’ýn elden gidiyor!

Çanakkale en zorlu günlerinden birini geçiriyor. Küffar ordusunun askerleri ilk defa karaya ayak basmýþtýr, ellerindeki üstün silah ve teçhizatla saldýrýya geçerler. O zamanlar Osmanlý'nýn müttefiki olan Almanya ordusuna mensup bazý subaylar da cephede bulunmaktadýr. Þimdi bu subaylardan birine kulak verelim.

Alman Subay Sanders anlatýyor:

Çok dehþetli bir saldýrý karþýsýnda kalmýþtýk. Karaya çýkan Ýngiliz askerlerini gemiden top atýþlarý ve makineli tüfekler destekliyordu. Bulunduðumuz siperlerden deðil hareket etmek, en küçük bir hareket belirtisi bile onlarca mermiyi hemen o hareket noktasýna çekiyordu.
Mevzilerden elini kaldýranýn eli, miðferini kaldýranýn miðferi parçalanýyordu. Böyle bir saðanak altýnda çaresizlik içinde beklemekten baþka bir þey yapamýyorduk.

Bu þekilde ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Birden bulunduðum yerden yaklaþýk on beþ metre uzaðýmýzdan korkunç bir ses geldi. Sesle birlikte bir Türk askeri siperden kalktý, düþmana doðru koþmaya baþladý. Hem koþuyor hem kollarýný saða sola sallýyor, hem de sesi çýktýðý kadar baðýrýyordu. Yanýmda bulunan tercümanýma dedim ki:

–Þu koþan asker ne diyor?

–Komutaným! "Yetiþ ya Muhammed Kitabýn elden gidiyor!" diye baðýrýyor.

Böyle bir manzarayý tarih görmemiþtir. Asker sanki üzüm toplar gibi düþman mermilerini elleriyle topluyordu. Onu gören diðer askerler de siperlerinden hareketlendi ve o anda çok çetin bir savaþ baþladý. Kýsa zaman sonra karaya çýkan Ýngiliz birliðinden geriye yerde yatan asker cesetlerinden baþka bir þey görünmüyordu.
alýntýdýr....
Gönderen: 07.08.2006 - 11:14
Bu Mesaji Bildir   MücahidBursa üyenin diger mesajlarini ara MücahidBursa üyenin Profiline bak MücahidBursa üyeye özel mesaj gönder MücahidBursa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
2687 Mesaj -
EVET ASRI SAADETTE SEFERLERDE GAZALARDA GÖRÜLDÜGÜ GIBI
KIBRISTA OLDUGU GIBI
VE HALA ALLAHIN ZIKREDILDI MECLISLEREDE GÖRÜLDÜGÜ GIBI
ELBETTE O SAS HER YERDE YETISEBILIR
RABBIM O SEVGILIMIZI BASIMIZDAN AYIRMASIN
O YÜRÜYEN HAK DOSTLARINA AZIM VE CESARET VERIP KOSTURUYOR ONLARI TEBRIK EDIYOR HER YERDE SAS

Gönderen: 11.08.2006 - 09:44
Bu Mesaji Bildir   NurBahcesi üyenin diger mesajlarini ara NurBahcesi üyenin Profiline bak NurBahcesi üyeye özel mesaj gönder NurBahcesi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Suqunet su an offline Suqunet  
858 Mesaj -
gül
Gönderen: 11.08.2006 - 09:48
Bu Mesaji Bildir   Suqunet üyenin diger mesajlarini ara Suqunet üyenin Profiline bak Suqunet üyeye özel mesaj gönder Suqunet üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 538 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
yalnizkurt55 (62), siyahnur (56), SULEYMAN ONCU (48), corluca (54), batalli (61), Fethi62K (62), emin2325 (66), yasin ibrahim e.. (53), h_hayrettin (43), turhanozturk (61), hazanrengi (43), Zilkade (42), akif1980 (44), mekselina (34), neverness (51), rufeyde (48), rabia| (50), Selvaa (49), antaly59 (66), BÜYÜK BALIKÇI (53), cemiluygun (70), Mikai66 (46), polat_23 (44), adar72 (35), nzl44 (47), m_ugurluoglu (37), emperor (50), osmanorhan (55), muhacir (53), salepli (51), musdem (54), ilyas_bozkurt (50), Jeday (35), ebuzerbasak (35), RaHMeT_YaGMuRu (40), eL_SaLvAdoR (42), faruk38 (62), ibrahimkindan (64), Karizmatik_63 (41), halimeuzunlar (41), hakan__ (43), citakhalil (70), serin (48), ZorDünya (54), cüneyd75 (49)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53890 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.