generique luvox kaletra generique colchicine generique rhinocortkaletra naprosyn natyl nebilet neggram negram nemexin neo stediril neoral neurolithium neurontin neurotop nexium nimotop nivaquine nizoral cream nizoral nolvadex nootropil norflocine norlutate noroxin norsol nortrilen norvasc norvir novonorm nyolol ocuflox oculastin oftan olmetec plus olmetec omix omnicef onymax optivar orelox orfiril osiren otrivin rhume des foins oxsoralen
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » ÜYELER PANOSU » ÜYE HİZMETLERİ » Bir New York Rüyası..

önceki konu   diğer konu
9 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
vehbi70 su an offline vehbi70  
Bir New York Rüyası..
919 Mesaj -
Milletimizin sevgili hocalarýndan Prof. Oktay Sinanoðlu nun, bir gün Amerika nýn da, bizim gibi taklitçilik illetine düþerse, baþýna neler gelebileceðini, hayalî bir tarzda anlattýðý "Bir New York Rüyasý" adlý hikâyesi. Acýklý ama, dilini kaybeden bir milletin karþýlaþacaðý faciayý ve felaketi kavramamýza ve dilimize sahip çýkmamýza yardýmcý olacaðýný umuyorum.


Bir New York Rüyasý
Bir yaz günü uyuyakalmýþým. Kendimi, rüyamda, önceleri epey vakit geçirmiþ olduðum New York þehrinde buldum. Aradan uzun yýllar geçmiþ, 2050 li yýllara gelmiþiz. Broadway den aþaðý yürüyüp meþhur "Times Meydaný"na vardým. Gözlerim aþina olduðum koskoca Amerikan sigarasý, Amerikan arabasý reklamlarýný arýyordu. Evet, gene o kocaman, dev bina büyüklüðünde reklamlar vardý. Fakat hayret, gözlerime inanamayýp bir daha baktým. Bir ulu binanýn tüm yüzünü kaplamýþ dev levhada Türkçe olarak (!) "Nefis Rize Çayý. Ýþte Hakiki Çay" yazýyor, yazýnýn yanýnda lâle biçimli, ince belli cam bardakta tavþan kaný bir çay resmediliyordu. Sadece en dipte küçücük harflerle Ýngilizce olarak "Drink-Real Tea" eklenmiþti.

Caddede saðýma soluma bakýnarak biraz daha ilerledim. Dükkanlarýn isimleri dikkatimi çekti. "Rahat Shoes", "Dilber Giyim Fashions", "Sultan Ahmet Leather", "World Gezim" gibi yarýsý Türkçe, yarýsý Ýngilizce isimler çoðunluktaydý. Bir de Türkçe "Merkez" lâfý, iyiden iyiye Ýngilizce "Center" sözcüðünün yerini almýþ görünüyordu. Büyük, görkemli bir binanýn üstünde yanýp sönen ýþýklarla Türkçe olarak "Alýþveriþ Merkezi" yazýlýydý. "Car Merkezi", "Flower Merkezi", "Furniture Merkezi", "Hair Merkezi", merkezi de merkezi, her yanda almýþ gidiyordu.

Az ötede bir gazete, dergi bayiine rastladým. Amerikan basýn hayatýnda acaba nasýl geliþmeler olmuþ diye bir göz attým. Hatýrladýðým Amerikan dergileri yerine yepyenileri çýkmýþtý. Kaðýtlarý daha da parlak, renkleri daha da canlý idiler, ama garip, galiba hepsi Türk dergileri idiler, çünkü adlarý Güncel, Hareket, Vurgu, Haným Kýz, Görüntü gibi Türkçe adlardý. Birkaç tanesini karýþtýrdým. Yooo, bunlar, Amerikan, Ýngiliz dergileriydi. Ancak içlerinde kullanýlan dil çok tuhaftý. Mesela, Ýngilizce güzelim media lafý dururken pek sýk basýn-yayýn sözü geçiyordu. Bir de Türkçe seçenek lafýna anlamlý anlamsýz ne çok rastlanýyordu öyle. Pek açýk seçik, keskin bir sözcük olmamakla beraber, Ýngilizce alternative'e ne olmuþ sanki. "Anlaþýlan Amerika da Türkçe sözcükler kullanmak moda olmuþ" diye düþündüm. Acaba niye? Yoksa kullananlara Anglo-Sakson olduklarý için bir aþaðýlýk duygusu mu gelmiþti? Nasýl olur? Daha yüz yýl önce büyük bir devlet olan Amerika ya, onun da kökeninde olan eski imparatorluk Ýngiltere sine nasýl aþaðýlýk duygusu gelirdi? Belli ki bu Türkçe sözcüklerle bazý yazarlar kendilerine bir üstünlük havasý vermeye çalýþýyor, bazýlarý da pek iyi kavramadýklarý konularda, halklarýnýn anlamadýðý yabancý Türkçe sözcükler arkasýna saklanýyorlardý.

Böyle düþüncelerle dolaþýp dururken yorulmuþum. Üstünde "Jimmy s Kahvehanesi" yazýlý, þemsiyeli masalarý sokaða taþmýþ sakin bir yer gördüm. Girip bir masaya oturdum. Gelen görevli Türk olduðumu öðrenince arsýz arsýz sýrýttý, bir iki kelime Türkçe bildiðini gösterme çabasýna giriþti. Kola yokmuþ, ithal malý soðuk bir Susurluk marka ayran getirdi.

Ayranýmý içip dinlenirken yandaki masalar dolmaya baþladý. Pek yer kalmamýþtý. Tam o sýra, genç, iyi giyinmiþ, efendi görünüþlü, belli ki onurunu yitirmemiþ biri masama yaklaþtý. "Affedersiniz, yer kalmamýþ, buraya oturabilir miyim?" dedi. "Hay hay, buyurun" dedim. Oturdu. Kahvesi gelirken havadan sudan konuþmaya baþladýk. Ýrlanda asýllýymýþ, anasý babasý; kendisi okul çaðýndayken Amerika ya göç etmiþler, okuyup doktor olmuþ. Bilimden, týptan sonra da edebiyattan epey sohbet ettik.

En sevdiði yazar 1970 lerde güzel sahne oyunlarý yazmýþ olan Ýrlandalý Brian Friel miþ. Onun "Tercümeler" adlý bir oyunundan bahsetti. Ýngilizlerin Ýrlanda yý iþgal ettikleri zaman yaptýklarýný temsil ediyormuþ. Özellikle Ýrlandalýlarýn kendi köklü, Ýngilizce den çok daha eski, zengin dilleri Gaelik i yokedip yerine Ýngilizce yi koymakla, Ýngilizlerin nasýl Ýrlanda yý sonsuza dek boyunduruklarý altýnda tutmak istediklerini anlatýyormuþ.

O ara lafa karýþtým. "Özür dilerim ama birþey soracaðým. Buralarýn yabancýsýyým. Gelince dikkatimi çekti. Dükkân levhalarý, dergi adlarý falan hep Türkçe olmuþ, Amerikan dilinde birçok Türkçe sözcük kullanýlýyor. Kýrk yýl önce gene gelmiþtim, o zaman hiç böyle birþey yoktu. Bu nasýl oldu? Amerika ya ne olmuþ böyle?" dedim.

Biraz durdu, yüzünü hüzünlü bir ifade kapladý. "Ah sorma" dedi, "Ýrlanda nýn yüzelli yýl önce baþýna gelen þimdi de Amerika nýn baþýna gelmeye baþladý. Þu farkla ki bu sefer Türkler (Türk olduðumu farketmemiþti anlaþýlan) ayný iþi yaptýrýyor. Biliyorsunuz, yirmi birinci yüzyýlýn baþlarýnda Baðýmsýz Türk Devletleri Topluluðu dünyada büyük bir iktisadi güç oluþturdular. Kendi zengin hammadde ve neftyaðý kaynaklarýna sahip çýktýlar. Yetiþtirdikleri çalýþkan ve atýlgan gençlik kendi dil, tarih ve derin Asya kültürüne sarýlýp ondan aldýklarý manevi güçle bilim ve teknikte de çok ileri gittiler. Çeþitli Asya, Orta-Doðu ve Güney Amerika ülkeleri ile sýký sýnai, ticari iliþkiler, yeni gümrük birlikleri kurdular. Onlar zenginleþtikçe Avrupa ve Amerika gerilemeye devam etti. Biliyorsunuz, zaten daha yirminci yüzyýlýn sonlarýna doðru bu Batý ülkeleri iyice bunalýma girmiþti. Toplum hayatlarý, aile ve iþ ahlaklarý, insan iliþkileri kalmamýþtý. Zaten hep baþkalarýnýn hammadde kaynaklarý ve tüketim pazarlarý ile ayakta duruyorlardý."

"Evet" dedim, "eðitim düzenleri ve gençlikleri de çok bozulmuþtu." Devam etti: "Türk Elleri zenginleþtikçe, haysiyetlerine sahip çýktýkça, dünyadaki itibarlarý arttý. Her ülkede bol bol Türk TV dizileri, Türk filmleri seyredilmeye, her yanda avaz avaz Türk müziði duyulmaya baþlandý. Türkler Batý dan öðrencilere burs vermeye, kendi evrenkentlerinde okutmaya baþladýlar. Bunu yaparken öðrencilerin Türkçe öðrenmesini þart koþuyorlardý." "Evet" dedim, "daha önce Japonlar da böyle yapmýþtý."

Yeni Ýrlandalý dostum, (adý Collin miþgöz kırpma önündeki Türk kahvesinden bir yudum içti. Bir süre sustuk. "Buraya kadar iyi" dedi, "bundan sonrasý acýklý. Ýrlanda nýn baþýna gelen bu sefer Amerika nýn baþýna gelmeye baþladý." "Nasýl olur?" dedim, "Türkler Amerika yý iþgal etmedi ki." "Aa" dedi, "Ýþte onun için daha da tehlikelisi oldu." Merakla yüzüne baktým. Görevliden bir su istedikten sonra anlatmaya devam etti. "Türkler önce Amerika da azýnlýklar için bütün derslerin Türkçe olarak öðretildiði Türk okullarý açtýlar. Fakat az sonra Amerikalý veliler de çocuklarýný bu okullara göndermeye özendiler. Bu pahalý Türk okullarýna gidenler âdetâ ayrý bir kültüre sahip, kendilerini imtiyazlý gören bir sýnýf oluþturdular. O ara dünyada Japonca, Çince, Türkçe gibi dillerin önemi gittikçe artmaktaydý. Alýþýlagelmiþ Amerikan okullarýnda (lise olsun, evrenkent olsun) eðitim dili Ýngilizce olmaya devam ediyordu. Yabancý diller de ayrýca yabancý dil derslerinde, özel yaz kurslarýnda yeterince öðretilebiliyordu. O günlerde eðitim düzeni baþarýlý olmaya baþlamýþtý. Gene de yabancý Türk okullarýna raðbet artýyor, özenti körükleniyordu. Derken, tam kýrk yýl önce en iyi bir özel Amerikan okuluna, mali durumu tam bozulmuþken, aniden on-on beþ Türk, Kazak, Kýrgýz öðretmen geldi. Okulun o mâlî sýkýntýsý arasýnda nasýl döviz bulduðunu bir-iki kiþiden baþka kimse merak etmedi. Ertesi yýl okulun eðitim dili (tüm dersler) Türkçe ye deðiþtirildi. O zaman için bu çok çarpýcý bir olaydý. Ýlk kez bir milli Amerikan okulu, bir yabancý Türk misyoner okuluna benzetiliyordu.

Burada, Collin in sözünü kestim. "Ne olacak? Amerikan çocuklarý Türkçe yi böylece daha iyi öðrenmiþ olur." Nerdeyse öfkelendi. "Öyle þey olur mu? Yabancý dil öðretmenin böyle bir yöntemi yoktur. Çocuk ayný anda zaten zor olan fiziði mi öðrensin, Türkçe yi mi? Ýkisini de öðrenemez, sadece ezberci olur. Kendi dilinde düþünemeyen, her an dolaylý da olsa kendi dil ve kültürünün deðersiz olduðu kendisine telkin edilen çocukta kimlik, benlik, haysiyet duygularý nasýl geliþebilir?" "Doðru diyorsunuz" dedim, "zaten birkaç sömürge hariç böyle bir eðitim düzeni, ya da yabancý dil öðretme yöntemi hiçbir aklý baþýnda ülkede yoktur. Ama, öyle birkaç acayip okuldan ne çýkar? Daha pekçok olaðan Amerikan okullarý var ya."

Collin âdetâ, ne kadar anlayýþsýz bu adam der gibi sabýrsýz bir havaya bürünmeye baþlýyordu. Gene de bir nefes alýp açýklamaya çalýþtý. Anlaþýlan bu konu, Ýrlandalý geçmiþi ile de baðlantýlý olarak onu derinden tedirgin ediyordu. "Ýþ o kadarla kalmadý" dedi, "Amerikan Eðitim Bakanlýðý birkaç yýl içinde, sessiz sedasýz, eðitim dili Türkçe olan yüzlerce okul açtý. Arkasýndan birkaç da böyle evrenkent." "Türkler bu ayrýcalýklý evrenkentlere özellikle yardýmlar yaptýlar. Sonunda gerçek Amerikan okullarý ikinci sýnýf durumuna düþtüler. Bu sefer onlar da, ‘bizim de eðitim dilimiz Türkçe olsun demeye baþladýlar. Ýþin kötüsü bu haince kültürel soykýrým oyunu Amerika ya oynanýrken, kimseden ses çýkmýyor, herkes Amerika da baþ gösteren iç karýþýklýklardan, kýsa vadeli maddi çýkarlardan baþka birþey düþünemiyordu."

"Tabii" dedim, "Bu yabancý eðitim hastalýðý hýzla arttýkça Amerika daki bilim, teknik, edebiyat seviyesi çok düþmüþtür. En kötüsü de, kendine ve kendi toplumuna güveni olmayan, herþeyi Türklere yalvarmaktan bekleyen, temel sorularý sormasýný, çözüm getirmesini bilmeyen nesillerin yetiþtirilmesi olmuþtur. Deðil mi?"

Collin, hüznü artarak (belli ki ülkesine baðlý, yanýlmamýþým, onurlu bir insandýgöz kırpma "Evet" dedi, "Sonuç olarak Amerika nýn üretkenliði, üreticiliði, tabii sonra da dünyadaki itibarý kalmadý. Yabancý, Türkçe eðitim dilli okullardan yetiþenler genellikle ya gezimcilik rehberi, ya Türk þirketlerine acente oldular. Ufak tefek iþ yerleri açanlar da, baþlýca marifetleri yüzeysel bir Türkçe bilmekten ibaret olduðu için, o marifetlerini gösterme iþtiyakiyle, iþ yerlerine yarý Türkçe levhalar astýlar."

"Yazýk" dedim, "Amerika bilime, tekniðe, týbba büyük katkýlarý bulunmuþ bir ülkeydi. Bu hallere mi düþecekti?" Verdiði izahat için kendisine teþekkür ettim. Sonra da biraz olsun, maneviyatýný tazelemek için "üzülmeyin" dedim, "sizin gibi bilinçli, ülkesinin, insanlarýnýn geleceðini, haysiyetini düþünen fertleri oldukça, bir toplum yeniden yeþerir. Yýlmayýn, doðru bildiðiniz yolda devam edin." Bana insancýl gözlerle baktý.

Vakit epeyi gecikmiþti. Kalktým, el sýkýþýp ayrýldýk. Dýþarý çýktýðýmda sokaklar iþlerinden çýkanlarla iyice dolmuþtu. Caddeler, kavþaklar beþ dakikada ancak bir iki metre ilerleyebilen arabalar, simsiyah dumanlar çýkaran kýrýk dökük otobüslerle týkanmýþtý. Tozdan, dumandan göz gözü görmüyordu. Boðulacak gibi oluyor, pis havadan nefes alamýyordum. Hatýrladýðým eski New York ta da kalabalýk olur, ama bu derece düzensizlik olmazdý.

Aklýma yeraltý treni geldi. Bu durumda ancak onunla bir yere gidebilirdim. Yedinci cadde ile otuz dördüncü sokaktaki giriþi aradým. Yoktu. Eskiden olduðu köþeye yeni bir araba parký daha yapýlmýþtý. Köþede, arabalarýn arasýndan karþýya geçme fýrsatý bekleyen bir genç gördüm. Bir evrenkent öðrencisine benziyordu. Kýzgýn bir hali vardý. Yanaþýp yeraltý trenini sordum. "Ne treni be" dedi, "onlar tam kýrk yýl önce sökülmüþ. Haberiniz yok mu?" "Buralarda yoktum" diye mýrýldandým, "yeraltýndan rahatlýkla gidilir gelinirdi. Niye sökmüþler ki?" "Niye olacak" dedi, "Þu Türklerin danýþmanlarý trenin modasý geçti. Araba demokrasidir deyip söktürtmüþler. Tabii kendi arabalarý burada daha çok satýlsýn diye! Þimdi iþte gördüðünüz gibi arabasý olan da periþan, olmayan da." Ve yanýmdan bir hýþýmla uzaklaþtý.

Gördüklerim, iþittiklerim beni iyiden iyiye þaþýrtmýþ, bir hayli de üzmüþtü. Kendi kendime "Allah Allah" dedim. "Bizim millet böyle fena deðildi. Tarihi boyunca gittiði yerlerde insanlýk öðretmiþ, kimsenin diline, dinine, kültürüne dokunmamýþ, hep birbirinin gýrtlaðýnda olan deðiþik kavimler arasýnda bile barýþý saðlamýþtý. Acaba ne oldu? Törelerinde hangi etkilerle böyle köklü deðiþikler meydana geldi?" diye düþünürken çýrpýnarak, ter içinde uyandým. "Aa, iyi ki rüya imiþ" dedim.

sinan hocanýn bay bay türkce adlý eserini okumanýzý tavsiye edrim...
sevgi saygý ve duaile
Gönderen: 13.03.2006 - 16:01
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
akarsu su an offline akarsu  
895 Mesaj -
Her sey ancak ruyalarda goruruz Insallah bir gun gerceklesir ama tabiki trenlerin modasi gecti diye kaldirmasinlar ortadan.Ama herseyden once ilk once vatanimiza sahip cikalim temelini saglam yapalimki sonra atilalim.
Selam ve dua ile...
Gönderen: 13.03.2006 - 16:45
Bu Mesaji Bildir   akarsu üyenin diger mesajlarini ara akarsu üyenin Profiline bak akarsu üyeye özel mesaj gönder akarsu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
.~Sniper~. su an offline .~Sniper~.  
selamun aleykum vehbi.
1230 Mesaj -
güzel bir yazý daha eklemiþsin. bunlar günümüzde herkesin farkýnda olduðpu fakat umursamadýðý öemli problemler.
ben oktay snanoðlunun byebye türkçe adlý kitabýný da okumuþtum . aslýnda bütün kitaplarýný bi gözden geçirdim.
buraya taþýdýðýn için ellerine saðlýk .
selametle kal
ve selamun aleykum..
Gönderen: 13.03.2006 - 16:54
Bu Mesaji Bildir   .~Sniper~. üyenin diger mesajlarini ara .~Sniper~. üyenin Profiline bak .~Sniper~. üyeye özel mesaj gönder .~Sniper~. üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vehbi70 su an offline vehbi70  
ve aleykümselam sniper kardeşim...
919 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý SniPeR

güzel bir yazý daha eklemiþsin. bunlar günümüzde herkesin farkýnda olduðpu fakat umursamadýðý öemli problemler.
ben oktay snanoðlunun byebye türkçe adlý kitabýný da okumuþtum . aslýnda bütün kitaplarýný bi gözden geçirdim.
buraya taþýdýðýn için ellerine saðlýk .
selametle kal
ve selamun aleykum..



sniper kardeþim bu yasýsýnýn hangi kitabýnda geçiyor bilmiyorum sinan hocayý seven bir gurup arkadaþ hocanýn adýna bir site kurmuþlar tesadüf siteye girmiþ tim yazýyý okuyunca hoþuma gitmiþti ve arþivime almýþtým arþivimden aldým sitenin adresini hatýrlamýyorum hatýrlasam sitenin adresini verirdim...
sevgi saygý ve dua ile
Gönderen: 13.03.2006 - 17:27
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
.~Sniper~. su an offline .~Sniper~.  
hayıurlı sabahlar..
1230 Mesaj -
vehbi kardeþim yanlýþ hatýrlamýyorsam bye-bye türkçe de olacakltý . Allah tan kitapevindeyim. þimdi bakarým nerde olduðunasevinçli...
vesselam.
Gönderen: 16.03.2006 - 08:59
Bu Mesaji Bildir   .~Sniper~. üyenin diger mesajlarini ara .~Sniper~. üyenin Profiline bak .~Sniper~. üyeye özel mesaj gönder .~Sniper~. üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vehbi70 su an offline vehbi70  
RE: hayıurlı sabahlar..
919 Mesaj -
Alıntı
Orijinali SniPeR

vehbi kardeþim yanlýþ hatýrlamýyorsam bye-bye türkçe de olacakltý . Allah tan kitapevindeyim. þimdi bakarým nerde olduðunasevinçli...
vesselam.



sniper kardeþim bay bay türk ceyi(bye bye türkce) baþladým bitiremedim bilmiyorum olmasý büyük cünkü konu kitabýn baþlýðýyla çaðrýþýyor.

sevgi saygý ve dua ilegül
Gönderen: 16.03.2006 - 09:05
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
.~Sniper~. su an offline .~Sniper~.  
:))
1230 Mesaj -
ben baktým abi kitaba hemen
. kitabu,ýn adý bile i
bir nev york rüyasý
bye bye türkçe
sevinçli))

ilk 17 sayfasý ona ait..sevinçli
bu arada baþka bir kitabý dikkatimi çekti oktay sinan ýn ..
inþallah onada bi baþlayayým . onuda anlatýrýz burda..
vesselam.
Gönderen: 16.03.2006 - 13:05
Bu Mesaji Bildir   .~Sniper~. üyenin diger mesajlarini ara .~Sniper~. üyenin Profiline bak .~Sniper~. üyeye özel mesaj gönder .~Sniper~. üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vehbi70 su an offline vehbi70  
SNİPER KARDEŞİME....
919 Mesaj -
sniper kardeþim bay bay türkceyi (bye bye türkce)ben bir yýl önce elime aldým biraz okudum fakat bitiremedim bitiremediðim hiç bir kitabýn içeriðini hatýlýyamýyorum (bitiremediðimin sebebide beyaz türkler oldu ona baþladým lakin onuda yarým býrakýp söner yalcýnýn diðer kitabý bay pipoyu bitirdim ve bay pipoda söyle bir not var beyaz türklerin devamý diye onun için beyaz türk leride okumadým)

arþivimi karýþtýrýrken oktay hocanýn yazýsýný görüncede ravdada paylaþmak isdedim þu andada mesneviden hikayeler diye küçük bir kitap okuyorum vede zaman buldukca M A ERSOYUN SAFAHATÝNÝ OKUYORUM 4 CÝLT ÝBÝTÝRMEK ÜZEREYÝM...

SEVGÝ SAYGI VE DUA ÝLE
Gönderen: 16.03.2006 - 13:45
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
.~Sniper~. su an offline .~Sniper~.  
sen iyisin yav..
1230 Mesaj -
ben kitap okumayalý o kadar zaman olduki hangi kitabý okudðumu bile bilmiyorum sevinçli
aslýnda yine okudumda þöyle diþe dokunur doðru dürüst bir kitap okumadým ya eski okuduklarýma baktým yada bir iki dandik oman okudum . þöyle üzerinde düþünemey deðer bir kitap okuyamadým henüz. taki þu oktay sinan ýn ne yapmalýyým adlý kitabýný görene kadar . ilk bakýþta bi ilgimi çekti. hadi hayýrlýsý bu hevesle okudum okudum yoksa bu da son zamanlardaki
kitaðplarla ayný kaderi paylacþacak . yarým kalacak .
gerçi oktay sinan insaný meraklandýrmýyor deðil. neyse . bitirmek dileðimle . ..

yav þimdi kitaepevinde bi düzenleme yapýlýyorda . o kadar çok kitap dikkatimi çekti ki yine hangisini okuyacaðýmý þaþýrýyorum ama karalýyým bunu okuyacam . sonra onumu okusam bunu mu okusam diyor insan . ben her okusam dediðime baþlýyorum sonunu getiremiyporum . 50 sayfalýk cep kitaplarý bile karman çorman neresi okunmuþ belli dðeil. kjafama göresevinçli
neyse inþallah bunu okuyalýmda bakalým ne demiþ. ilgimi çeken baþlýklarý..
Baþ örtüsü için mi avrupa birliðine??
batýnýn yobazlar..
:Sinsi fetih..
Mopskovada batu hayranlýðý
ve dýþarda unututðýumuz tirkler..
son olarakda uyanýþ hareketi..
delikanlýysa uyandýrsýn bakalým...
vesselam.
Gönderen: 16.03.2006 - 13:55
Bu Mesaji Bildir   .~Sniper~. üyenin diger mesajlarini ara .~Sniper~. üyenin Profiline bak .~Sniper~. üyeye özel mesaj gönder .~Sniper~. üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 966 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Maksat kelam ol.. (54), betl_22 (37), erdogan955 (69), adaletli (55), erdoganisik (53), osman.d. (51), mehmetyz (44), yucelirfan (43), yazioba (53), °*°SiBeL°*° (32), haydem (45), ORGENERAL (43), yolcu_38 (44), karadað (51), cumali ak (43), adnanmuzaffer (70), MEMOLÝ2 (64), saara (31), plumbi (44), zeynebiye29 (43), mdemirbasci (50), muhammed_fatih (571), meslus (50), adnan65 (59), kýr&yacu.. (51), elisranur (40), ben_ölecem (44), asayan (49), yakamoz_38 (40)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61361 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.