*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 691 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 6. Mayıs 2024 - 16:09

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Kralları öldüren tevazu; Ashabın Duruşu

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

Kralları öldüren tevazu; Ashabın Duruşu

Moderator

4254 Mesaj -

Krallarý öldüren tevazu; Ashabýn Duruþu Resulullah'ýn halifesi; Hz. Ebubekir'in Tevazuu Uneyse (ra) anlatýyor: Biz mahallenin genç kýzlarý, koyunlarýmýzý Hz. Ebubekir'e getirirdik; Hz. Ebubekir, bize: "Size Ýbn Afra'nýn saðdýðý gibi, saðmamý ister misiniz?" derdi. Hz. Ebubekir ticaretle iþtigal eden bir zattý. Her gün pazara gider, alýþ veriþ yapardý. Kendisinin bir sürü koyunu vardý. Bu koyunlar akþamlarý ona getirilirdi. Bazen de kendisi çýkarak koyunlarý güderdi. Bazen de bu iþi baþkasý yapardý. Kendisi baþkalarýnýn koyunlarýný da saðýyordu. Halife olduðu zaman o mahalleden bir genç kýz: "Artýk bizim koyunlarýmýzý hayvanlarýmýzý saðmazsýn" dedi. Bunun üzerine Hz. Ebubekir cevap olarak "Hayýr, hayatýmla yemin ederim, onlarý sizin için saðacaðým ve umarým ki, yüklenmiþ olduðum vazife daha önceki iyi ahlâklarýmý deðiþtirmeyecektir" dedi. Eskisi gibi mahallenin koyunlarýný saðmaya devam etti. Hatta bazen: "Kýzým, nasýl saðmamý istersin? Köpüklü mü saðayým, köpüksüz mü?" diye sorar, sorduðu kiþi de: "Nasýl istediðini ona söylerdi. Hz. Ebubekir de istenilen þekilde saðardý. [Ýbn Sa'd] Hz. Osman: üzerinde ince bir örtü ile mescitte yatardý Ebu Nuaym anlatýyor: Hz. Osman halife iken bir katýra binmiþti. Nail adýndaki hizmetçisini de terkisine almýþtý. Hz. Osman geceleri abdest suyunu kendisi hazýrlardý. Ona: "Bazý hizmetçilere söylesen bunu yaparlar!" denildi. Bunun üzerine: "Hayýr! Onlardan bunu istemem. Çünkü geceler onlarýn istirahat zamanýdýr" dedi. Hz. Osman geceleyin aile efradýndan hiç kimseyi uykudan uyandýrmazdý. Ancak uyanýk bulduðu bir kimseyi çaðýrýr; o da abdest suyunu getirirdi. [Ýbn Sa'd] Hz. Osman halifeyken, mescidde yalnýz olarak ve bir örtüye bürünerek yatardý. [Ebu Nuaym] Hz. Ömer, hutbede nefsini öldürüyor Merzevi anlatýyor: Hz. Ömer'in bir bayramda, çýplak ayakla mescide geldiðini gördüm. Hz. Ömer: "Essâlâtu câmiatun" diye baðýrttý. Halk toplandýktan sonra Hz. Ömer minbere çýktý. Allah'a, layýk olduðu þekilde hamd ve sena ettikten sonra Peygamber'e sâlât u selam getirdi ve: "Ey insanlar! Ben Mahzum oðullarý kabilesinde teyzelerime çobanlýk yaptýðýmý hatýrlýyorum. Onlar bana bir avuç hurma veya kuru üzüm verirlerdi. Bunun için bütün gün çalýþýyordum; hem de büyük zorluklarla" dedikten sonra minberden indi. Abdurrahman bin Avf: "Ey Müminlerin Emiri! Yine bugün nefsini ayýpladýn durdun" dedi. Hz. Ömer: "Ey Avf'ýn oðlu! Ben nefsimle baþ baþa kaldým. Bana dedi ki: "Sen Müminlerin Emirisin. Senden üstün kim olabilir? Ben de ona haddini bildirmek istedim" dedi. Hz. Ömer: "Ey insanlar! Ben hatýrlýyorum ki, yiyecek yemek dahi bulamýyordum. Benî Mahzum'da halalarým vardý. Ben onlara tatlý su taþýrdým. Onlar da bana bir kaç avuç kuru üzüm verirlerdi. Ben þimdi nefsimde bir gurur hissettim, onun baþýný ezmek istedim" dedi. [Ýbn Sa'd] "Beni terkine alýr mýsýn?.." Hz. Ömer sýcak bir günde çýktý. Abasýný baþýna koymuþtu. Onun yanýndan merkebe binmiþ bir köle geçiyordu. Köleye: "Ey genç! Beni terkine alýr mýsýn?" dedi. Köle hemen merkepten inerek: "Ey Müminlerin emiri, sen bin!" dedi. Hz. Ömer: "Hayýr! Ben binmem. Sen bin, ben senin terkine binerim. Sen beni yumuþak yere bindirmek, kendin de sert yere binmek istiyorsun" dedi. Böylece Hz. Ömer gencin terkisine bindi ve öylece Medine'ye girdi. Halk Hz. Ömer'e bakýyordu. [Müntehab, Dineveri] Devasa savaþçý Hz. Ali'nin tevazuu Hz. Ali'yi gördüm, bir dirheme hurma almýþtý ve onu abamsý bir elbisenin eteðinde taþýyordu. Ben veyahut da bir baþkasý: "Ey Mü'minlerin emiri! Müsaade et de ben taþýyayým" dedik. Hz. Ali: "Hayýr, çocuklarýn babasý onlarýn yemeðini taþýmaya herkesten daha müstahaktýr" dedi. [Buhari] Hz. Ali halifeyken çarþýlarda dolaþarak yolunu þaþýranlara yol gösterir, kayýplarý araþtýrýr, güçsüz ve fakirlere yardým eder, satýcýlarýn yanýndan geçerken onlara: "Ýþte ahiret yurdu: Onu yeryüzünde böbürlenmek ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere veririz. Sonuç sakýnanlarýndýr" (Kasas: 28/83) ayetini okuyarak: "Bu ayet adalet ve tevazu gösteren idareciler ve halk üzerinde nüfuz sahibi kimseler hakkýnda inmiþtir" diyordu. [Ýbn Asakir] Hz. Ali'yi gördüm, kasýrdan çýkýyordu. Sýrtýnda iki elbise vardý. Birisi baldýrlarýnýn yarýsýna kadar uzanan izar, diðeri de ona yakýn bir yere kadar sarkan bir cübbe idi. Elinde de bir asa vardý. Onunla pazarda geziyor, Allah'ýn takvasýný ve güzel alýþveriþ yapýlmasýný emrederek: "Ölçüyü ve tartýyý hakkýyla yapýnýz. Vücudunuzu þiþirmeyiniz" diyordu. [Ýbn Sa'd] Satýþýnýzý yapýn ama yemin etmeyin... Bir gün mescidden çýkmýþtým ki arkamdan bir kiþi: "Elbiseni yukarýya çek; o zaman hem temiz kalýr, hem de takvaya daha yaraþýr ve eðer Müslüman isen saçýndan da kes" dedi. Baktým ki, bu sesin sahibi Hz. Ali'dir. Elinde de asasý vardýr. Hz. Ali sonra develerin satýldýðý pazara vardý. Oradakilere de: "Satýþýnýzý yapýn, ama yemin etmeyin. Çünkü yeminle yapýlan bir satýþta bereket olmaz" dedi. Sonra bir hurmacýnýn yanýna vardý. Bir hizmetçinin aðladýðýný görerek: "Neden aðlýyorsun?" diye sordu. Hizmetçi kýz: "Þu satýcýdan bir dirheme hurma aldým. Fakat efendim hurmalarý iade etmemi emretti" dedi. Hz. Ali, hurmacýya: "Hurmalarý al, parasýný ver: Bu iþte kýzýn bir yetkisi yoktur" dedi. Fakat hurmacý kabul etmek istemedi. Ben hurmacýya, 'sen onun kim olduðunu biliyor musun?' dedim. Hurmacý: "Hayýr" dedi. "O Müminlerin emiri Ali'dir" dedim. Hurmacý bunun üzerine kýzýn parasýný verdi. Sonra "Ey Müminlerin emiri, beni baðýþla" dedi. Hz. Ali: "Benim seni baðýþlamam, senin müþterileri memnun etmene baðlýdýr" dedi. Sonra Hz. Ali hurmacýlarý gezerek: "Ýhtiyaç sahiplerine yardým edin ki, kazancýnýz bereketli olsun" dedi. Daha sonra da elbisecilere uðradý. Bir ihtiyarýn dükkânýnýn önünde durdu ve: "Ey ihtiyar, bana üç dirheme iyi bir gömleklik satar mýsýn?" dedi. Ýhtiyar onu tanýyýnca, Ondan almadý baþka bir dükkâna geçti. Ona da ayný sözü söyledi. O da Hz. Ali'yi tanýdý. Ondan da bir þey almadý. Sonunda bir gencin dükkânýna girdi ve ondan aldý. Hz. Ali gittikten sonra dükkân sahibi geldi. Ona: "Senin oðlun Müminlerin emirine üç dirheme bir gömleklik sattý" dediler. Dükkân sahibi, oðluna: "Müminlerin emirine neden iki dirheme vermedin?" dedi. Sonra Hz. Ali'ye giderek: "Aldýðýn gömleklik iki dirhemdir. Oðlum senden bir dirhem fazla almýþ" dedi ve bir dirhemi geri vermek istedi. Fakat Hz. Ali: "Bu karþýlýklý rýza ile yapýldý. Ben üç dirheme razý olarak aldým. Onun için verdiðin bir dirhemi alamam" dedi ve almadý. [Beyhaki] (Kaynak: M. Yusuf Kandehlevi Hayatü's-Sahabe) Bir parça ekmek ve bir parça et! Hz. Ömer bir valiyi, bir idareciyi gönderdiðinde, oranýn halkýna: "Bu adamýn sözünü dinleyiniz. Sizin için adaletten ayrýlmadýkça ona itaat ediniz" diye yazardý. Huzeyfe'yi Medayin'e vali tayin ettiðinde ise: "Bunu dinleyiniz, ona itaat ediniz. Sizden ne isterse veriniz" yazmýþtýr. Böylece Huzeyfe, Hz. Ömer'in yanýnda bir merkebe binerek, sýrtýnda eðer olduðu ve azýðý da bulunduðu halde, Medayin'e vardýðýnda, toprak sahipleri ve köy aðalarý onu istikbal ettiler. Onun elinde bir ekmek ve etli bir kemik vardý. Eðerli bir merkebin sýrtýnda onlarý yiyerek geliyordu. Böylece Ömer'in emir namesini Medayin halkýna okudu. Halk: "Sen ne istiyorsan söyle bakalým!" dediler. Huzeyfe: "Sizden þu yediðim yemeði istiyorum, onu bana vereceksiniz. Bir de sizinle kaldýkça bu merkebimin yemini vereceksiniz" dedi. Böylece Allah'ýn dilediði kadar Medayin'de kaldý. Sonra Ömer kendisine bir mektup yazarak Medine'ye davet etti. Hz. Ömer'e Huzeyfe'nin geldiði haberi verilince, gitti, yolunun üzerinde bir yerde pusuya yattý. Ömer onu yanýndan geçerken görünce dikkatle baktý ve nasýl gönderdiyse, öyle döndüðünü gördü. Hemen kalkýp onun boynuna sarýldý. Ve: "Sen benim kardeþimsin, ben de senin kardeþinim" dedi. [Ýbn Sa'd] Huzeyfe Medayin'e geldiðinde çullu bir merkebe biniyordu. Elinde bir ekmek ve bir parça da et vardý. Merkebin sýrtýnda bunlarý yerdi. Merkebe yanlamasýna biner, iki ayaðýný ayný tarafa sarkýtýrdý. [Ebu Nuaym]
ALINTI

Gönderen: 20.04.2009 - 23:05

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 691 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilkser (43), gorkem yildiz (37), akky (39), HAKAN KÜCÜK (51), feride orhan (56), ME10 (47), MDMETIN (39), deniz-19 (37), avni kamzeli (43), asteroit (49), erdem (), Webcam_M (54), sel14tr (44), icalim (53), ilyas.fr (46), maneviyat (46), Ý.TEKGÜL (55), vgozukara (42), EMRULLAH (39), artvinli (59), emineyzc (48), looder (56), Cheetah (34), Keje (43), sahmeran28 (50), meto54 (63), selmani fahrisi (40), alonewolf (47), ibocan2 (42), chocuq87_54 (37), KaRaGoZLuM (41)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.58036 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.