hydroxychloroquine kamagra kamagra hydroxychloroquine ivermectin naprosyn natyl nebilet neggram negram nemexin neo stediril neoral neurolithium neurontin neurotop nexium nimotop nivaquine nizoral cream nizoral nolvadex nootropil norflocine norlutate noroxin norsol nortrilen norvasc norvir novonorm nyolol ocuflox oculastin oftan olmetec plus olmetec omix omnicef onymax optivar orelox orfiril osiren otrivin rhume des foins oxsoralen
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Kendimizi Sorgulamak

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Kendimizi Sorgulamak
Moderator


4254 Mesaj -
Kendimizi Sorgulamak
Ýbrahim Özdemir

"Sorgulanmamýþ bir hayat, yaþanmaya deðmez"
Sokrat
Günümüz insaný tarihin en büyük bunalýmlarýndan birini yaþýyor. Gerçekleþtirilen maddi ve teknolojik bütün ilerlemelere raðmen, günümüz insanýnýn mutlu olduðu söylenemez. Acýlarý, ýstýraplarý ve stresleri unutmak için en çok baþvurulan ilaç Aspirin olduðundan, çaðýmýzý "aspirin çaðý" diye niteleyen düþünürler bile var. Ayrýca dünyanýn bir çok yerinde süren savaþlar, soykýrýmlar, katliamlar, açlýk felaketleri ve çevre sorunlarý yeni yüzyýlý umut ve gülümsemeyle selamlamamýzý maalesef engelliyor.

Çaðdaþ dünyanýn modern kurum ve kuruluþlarýyla bütün bu sorunlara bir son verememesi ise ayrý bir trajedi. Bütün bu olgular ve özellikle de Batý dünyasýnda yaþanan ahlaki çöküntü, aile kurumunun çökmesi, uyuþturucu kullanýmýndaki artýþ ve intiharlar arasýnda yakýn bir ilgi bulunmaktadýr. Bu da inandýðý ve güvendiði bütün bilimsel ve teknolojik deðerlerin iþe yaramadýðýný gören insanýn, çözümü baþka yerlerde; kendi dýþýnda bir þeylerde aramaya itmektedir. Bütün bunlar adeta "sorgulanmamýþ bir hayat yaþanmaya deðmez" diyen Sokrat'ýn haklýlýðýný bir kez daha tasdik etmektedir. Böylece hayatý ve kendimizi sorgulamanýn, hayatýn anlamýný yakalamanýn önemi kendiliðinden ortaya çýkmaktadýr.

Neden ve niçin yaþýyoruz?
Hayatýn bir anlam ve amacý var mýdýr? Varsa nedir?
Ýnsan olmanýn anlam ve onuru nedir?

Nasýl mutlu olacaðýz? Gibi sorular kaçýnýlmaz olarak tekrar insanýn karþýsýna çýkmakta ve ondan cevaplar beklemektedir. Ýnsan ne kadar bu sorulardan kaçsa ve gör-mezlikten gelse de, bir noktada bunlarla yüzleþmek ve hesaplaþmaktan kaçamamaktadýr.

Dünyanýn büyük bir bölümünde insanlar, açlýk ve her türlü yokluða raðmen, yaþamaya çalýþýyor ve bu yolda çaba harcarlarken, diðer yandan her türlü maddi konfor, lüks ve servete raðmen bazý insanlar intiharý bir varoluþ biçimi olarak seçiyorlarsa ortada çok önemli sorun/sorunlar var demektir.

Bu da, yaþamýn temeli ve hayatýn gayesinin "insanýn ekonomik ihtiyaçlarýnýn gide-rilmesi" olduðu tezinin iflas etmesidir. Zira "hayatýn ve insanýn anlam ve önemi bilinmediði takdirde" sahip olunan bütün maddi servetin de insan için anlam ve önemini yitirdiði görülmektedir. Hayatýn anlamýný, gayesini ve bu dünyadaki gerçek konumunu bilmek her þeyin önüne geçmektedir. Bu da ancak kendimizi ve hayatýmýzý sorgulamamýzla mümkündür. Zaten felsefe tarihi, bu tür sorgulamalarýn ve yüzleþmelerin tarihi deðil midir?

Görüldüðü gibi, hayatýn anlamýný sorgulamanýn tarihi, insanlýk kadar eskidir. Ýnsaný insan yapan bir þey bu sorgulama. Bununla beraber Ancak, Sokrat'ýn özdeyiþinden de anlaþýldýðý gibi "yaþayanlar" her zaman var olmuþtur ve olacaktýr da. Ayrýca böyle bir sorgulamayý hoþ karþýlamayan, aksine kendi varlýklarý ve çýkarlarý için tehdit ve tehlikeli olarak görenler de olmuþtur ve olacaktýr. Bunlarýn en belirgin özelliði ellerindekini (güçlerini, iktidarlarýný, çýkarlarýnýgöz kırpma kaybetmemek. Bunun için sorgulamayý/sorgulanmayý, eleþtirmeyi ve paranteze almayý hoþ karþýlamamýþ ve güçleri yettiðinde ise yasaklamamýþlardýr.

Bunun da en tipik örneðini de Antik Yunan'da Sokrates'in þahsýnda bulmak mümkün. Ýzdüþümleri ise, bütün düþünce tarihi boyunca devam etmiþtir. Sokrat'ýn en büyük suçu: "Ben kimim? Hayatýn amacý nedir? Bilgi nedir? Ýyi nedir?" gibi sorularý kendine sormaktý. Ayrýca bu yaþama biçimiyle karþýlaþtýðý ve iletiþim kurduðu herkesin de kendisine benzer sorular sormasýna neden oluyordu.

Atina'daki kurulu düzen bunu kendi varlýðýna ve varoluþ meþruiyyetine en büyük tehdit olarak algýladý. Sokrat, Atinalý gençlerin ahlakýný bozmak ve düzenin temelini tehditle suçlandý. Yetmedi, hapsedildi. Sonuçta zehirlenerek hayatýna son verildi. Düþünüldü ki, böylece sorunu çözmüþlerdi. Ancak Sokrat'ýn, insan olmanýn en temel özelliklerinden biri olan sorgulamayý harekete geçirdiðini fark edemediler. Kendini sorgulamaya baþlayan, ne olduklarýný ve kavramlarýný saðlam bir temele dayandýranlara hükmetmenin yönlendirmenin ve yýðýn insaný yapmanýn mümkün olmadýðýný hesaplayamadýlar.

Sokrat'ýn yaktýðý bu meþale, tarih boyunca sönmeden yanmýþtýr. Ancak günümüz insanýnýn daha büyük tehlikeyle karþý karþýya olduðu görülmektedir. Bu da birey insanýn, teknoloji, enformasyon ve medya gibi yeni güçler tarafýndan yok edilmesi; "düþünmemesi" ve "sorgulamamasý" için adeta her þey yapýlmaktadýr. Öyle ki, bireyin giyimi ve yeme-içme gibi en temel insani tercihleri bile baþkalarý, daha doðrusu gücü elinde tutanlarca belirlenmektedir. Burada güç en geniþ anlamda kullanýlmaktadýr. Kullandýðýmýz ürünleri üretenler, bunlarý nasýl, ne kadar ve nerede kullanacaðýmýza da karar vermektedirler. Nerede tatil yapacaðýmýz, ne tür müzik dinleyeceðimiz yine bizim dýþýmýzda kararlaþtýrýlmaktadýr. Böyle bir durumda, isterseniz buna postmodern durum deyiniz, bireyin özgünlüðü ne olacaktýr?

Bu yeni durumda en büyük iþlevi ise medyanýn yaptýðý görülmektedir. Ortaya çýktýðý günden bu yana bir güç olarak ortaya çýkan medya, giderek bu gücünü daha da artýrmýþtýr. Günümüzde ise, büyük sermaye ile birleþerek, tekelleþmiþ, kartelleþmiþ, bazý durumlarda hakim siyasi iktidarla/iktidarlarla da iþbirliði, daha doðrusu çýkar birliði yaparak, bir dev halini almýþtýr. Thomas Hobbes, "insanýn, insanýn kurdu" olduðu bir ortamdan kurtuluþu, Levithan dediði devlet devinin ortaya çýkmasýnda görmüþtü. Peki bu yeni durumda, devleþen medyanýn ve iktidarlarýn gücünden bireyi/insaný kim kurtaracak?

Örneðin Medya... Yazýlý ve görsel medya her þeyimizi belirlemeye çalýþýyor. Neyin iyi neyin kötü olduðunu belirtiyor. Yiyeceklerimizi giyeceklerimizi saç modellerimizi de medya seçiyor. Ýzleyeceðimiz filme kadar o bizim adýmýza karar veriyor. Öyle ki artýk mahkemelere de lüzum kalmýyor. Yargýlamayý da yapýp, herhangi bir konuda kim suçlu, kim suçsuz medya karara baðlýyor. Son zamanlarda bu tür bir çok yargýlama ve mahkumiyeti kamuoyu þahitlik etmiþtir. Evet, sadece uzaktan seyreden, sýra kendisine gelinceye kadar sesini çýkarmayan, ancak devin elleri onu sardýðýnda baðýran bir kamuoyu. Ýþin en can alýcý noktasý ise bireyin medya karþýsýnda sýðýnacak bir yeri yok ,daha doðrusu "birey" yok.

Eski masallardaki devleri hatýrlarýz. Sonunda bir kahraman çýkar ve iþi bir sonuca baðlardý. Altýn kalpli prens, baþta prenses olmak üzere herkesi kurtarýrdý. Peki bizi kim kurtaracak?! Ne yazýk ki, böyle bir kurtarýcý yok, kendi dýþýmýzda yok, demek istiyorum. Zira þimdiye kadar ki "tüm kurtarýcýlarýn" fos çýktýðýný gün geçtikçe daha iyi anlýyoruz. Öyle ise iþ baþa düþüyor. "Kendi kendimizi kurtaracaðýz" Ýnsaný kurtarmaya çalýþacaðýz. Nasýl mý? Kendimizden baþlamak yeterli.

Bunun için yeni yöntemler icad etmeye de gerek yok. Sadece Sokrat'ýn altýný çizdiði ve vurguladýðý "sorgulamayý" baþarmak gerekiyor. Acaba bana sunulan tüm bu imgeler, anlamlar/anlamsýzlýklar, tüketim alýþkanlýklarý, ihtiyaçlar doðru mu? Ben birey olarak gerçekten bunlara muhtaç mýyým? Önceliklerim ne? Temel referanslarým neler? Aslýnda öncelikle "Ben neyim? Kimim? Bu dünyaya nereden ve neden geldim? Hayatýmýn bir anlamý ve amacý var mý? gibi sorulara cevap aramak gerekmektedir. Kendimize ait cevaplar bulmaya çalýþmak. Hayatýmýzýn medya astrologlarý, medyumlarý ve þarlatanlarý tarafýndan yönlendirilmesini istemiyorsak bu sorularýn ce-vabýný kendimiz bulmak zorundayýz.

Sokrat, Platon, Aristo, Descartes, Kant, Ýbn Sina, Gazzali, Mevlana, Yunus Emre, Said Nursi ve daha binlerce insan bu sorularý kendilerine sordular ve cevaplarýný da bizzat kendileri verdiler. Bu cevaplarýyla, bize dayatýlan sahte doðrulara deðil, çaðlar üstü ve evrensel doðrulara itibar etmemiz gerektiðini gösterdiler. Bunu yaparken nasýl bir yol izlediklerini bütün içtenlikleriyle anlattýlar. Böylece kendilerinden sonra geleceklere, yani bize ipuçlarý verdiler: Gazzali'nin el-Munkiz mine-Dalal'ý, Descartes'in Metod Üzeine Konuþmalarý, Tolstoy'un "Ýtiraflar"ý ve Nursi'nin Nur Risaleleri bu tür ipuçlarýyla dolu.

Kur'an'ýn ilk emri de "oku" idi. Buradaki "Oku!" emrini geniþ bir perspektiften ele alýnca, Kutsal mesajýn insanlardan, yeni bir okuma, anlamlandýrma ve sorgulama dönemine baþlamalarýný; baþta kendileri olmak üzere, her þeyi sorgulamalarý ve yeniden anlamlandýrmalarýný istediði anlaþýlýr. Kendilerine toplum, gelenek ve hatta atalarý tarafýndan dayatýlan yanlýþlara, sahte cevaplara ve deðerlere deðil, alemlerin yaratýcýsý olan Allah'ýn tek deðer olduðu yeni bir yaklaþým, yeni bir okuyuþ biçimi.

Hayatýmýzý anlamlandýrmak, kendimiz olmak, farklý olmak, özgün olmak istiyorsak, böyle bir sorgulamadan daha fazla kaçamayýz. Önümüze konulan sahte hedeflerin ve geçici amaçlarýn bir þeye yaramadýðý ufak bir sorgulamayla anlaþýlacaktý. Derslerde öðretmenimizin gözüne girmek, karnenin yanýnda teþekkür ve takdir, iyi bir okul; iyi bir lise ve üniversite ve üniversiteyi bitirme hayali. Bu uðurda harcanan geceler ve gündüzler. Geçen bir ömür. Halbuki gözümüzü açýp etrafýmýza baksak, üniversite mezunu olup iþ arayan insanlar, hem genç insanlar. Okul bitirmek de sorunu çözmüyor artýk. Kendimiz olmak, kendimizi keþfetmek; Allah'ýn bize bahþettiði meleke, kabiliyet ve imkanlarý keþfetmek ve gerçekleþtirmek. Böylece öncelikle özgür ve özgün bir "insan" olmak.

Yeni bir yüzyýla robot olarak deðil, insan olarak girmek ve insanca yaþamak istiyorsak, kendimizi, hayatýmýzý ve içinde bulunduðumuz durumu sorgulamaktan daha fazla kaçamayýz Biz kendimiz kendi hayat projemizi, hedefle-rimizi, önceliklerimizi ve deðerlerimizi seçmezsek, bunu bizim için yapmaya hazýr bir çok çýkar guruplarýnýn olduðu unutulmamalýdýr. Hatta bize raðmen, bizim için tercih yapan, kendi projelerini, çýkarlarýný ve hedeflerini bize dayatanlar hiç azýmsanacak gibi deðil. Bu bazen devlet adýna yapýlýrken, bazen daha kibar ve daha gösteriþli ambalajlar ve retoriklerle yapýlýyor.
Sokrat haklý. Gerçekten de "Sorgulanmamýþ bir hayat, yaþanmaya deðmez".
Gönderen: 11.10.2008 - 23:48
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 869 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Suayb (46), cuneytarkin82 (49), emira (40), ibrahim13 (50), geylani2 (42), ilknur1977 (47), mhmtyel (43), Müslüman kiz (30), hitoprak (51), solmayan-gül (39), pancoloji (39), gül_güzeli (39), güle güle (37), Sueda (38), suvari (41), teacherone (45), kudüs (48), sensinnn (38), Isik Hafize (39), masumca (51), muradmurad (45), burku (36), hatice.d (47), ismail arabaci (37), ariiff (43), nur44_55 (42), deepsilver (36), _SON_NEFES_ (32), onur5844 (52), sailor2005 (67), canfeza (37), saltanat (45), saltiks (50), van65 (), Taha1 (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.63538 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.