generique plaquenil lopinavir ritonavir stromectol kaletra dexamethasone bedranol bekunis dragees beloc cor beloc zok beloc benicar hct benicar benzoyl betagan betapace betaprol betnesol betnovate biaxin bilol comp bilol bimatoprost binaldan binordiol blocadren bocatriol bondronat bonidon boniva brand cialis brand levitra brand viagra brexidol buspar butohaler butovent bystolic cabaser calan sr calan calcijex calcium sandoz canasa canestene cardaxen plus cardaxen
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Ne Dendi Ve Neredeyiz?

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Ne Dendi Ve Neredeyiz?
1686 Mesaj -
Bir bahar gibi baþlar herþey; güzel tasavvurlar, tatlý düþünceler ve zümrütten hayâllerle... Her güzel baþlangýç, neticeye ermenin ilk þartý ve ilk sebebi olmasý itibariyle de zevkli ve ümit vericidir. Ancak nice güzel baþlangýçlar vardýr ki “Baharý görmeden hazâna” erer ve geride kýraðý vurmuþ bir sürü yýkýk rüya býrakýr.

Baþlatýlan her hayýrlý iþ, her hayýrlý teþebbüs, kadirþinâs mirasçýlar ve birleri binlere ulaþtýrma sevdâlýsý nesiller sayesinde, varlýða erer ve süreklilik kazanýr. Ve þâyet o iþ ve teþebbüs, serpilip baðrýnda geliþebileceði bu ideâl kadroyu ve bu kara sevdâlýlarý bulamazsa sam yeli vurmuþ gibi kurur ve yerle bir olur...

Ümit herþeyden önce bir inanç iþidir. Ýnanan insan ümitlidir ve ümidi de inancý nisbetindedir. Bu itibarladýr ki, saðlam inanç mahsulü çok þeyler, bazýlarýnca hârika zannedilmektedir. Aslýnda, ümit, azim ve kararlýlýk, iman dolu bir kalbe girince, beþerî normlar aþýlýr. Ve o inançlý kalp harikalar kuþaðýna ulaþmýþ olur. Bu seviyede gönül hayatýna sahip olamayanlar ise bunu fevkalâdeden sayarlar. Hele insan, inanacaðý þeyi iyi seçebilmiþ ve ona gönül vermiþse, artýk onun ruh dünyasýnda ümitsizlik, karamsarlýk ve bedbinlikten asla sözedilemez.

Fert, ümitle varlýða erer; toplum onunla dirilir ve geliþme seyrine girer. Bu itibarla da, ümidini yitirmiþ bir fert var sayýlamayacaðý gibi ümitten mahrum bir toplum da felç olmuþ demektir.

Ümit, insanýn kendi ruhunu keþfetmesi ve ondaki iktidarý sezmesinden ibarettir. Bu seziþle insan, kâinatlar ötesi Kudret-i Sonsuz’la münasebete geçer ve onunla herþeye yetebilecek bir güç ve kuvveti elde eder. Bu sayede, zerre güneþ, damla derya, parça bütün ve ruh kâinatýn bir soluðu haline gelir. Ümitle uzun yollar aþýlýr, ümitle kandan irinden deryalar geçilir ve ancak ümitle dirliðe ve düzene erilir. Ümit dünyasýnda maðlup olanlar, pratikte de yenilmiþ sayýlýrlar. Ne yiðitçe ve çalýmla yola çýkanlar vardýr ki, iman ve ümit zaafýndan ötürü, yarý yolda kalmýþlardýr. Küçük bir zelzele, gelip geçici bir fýrtýna, akýp giden bir sel, onlarýn azim ve iradelerini de beraber alýp götürmüþtür. Hele kendilerine ümitle baðlanýp sonra da onlarla beraber yeis bataklýðýna düþüp boðulanlarýn hâli bütün bütün yürekler acýsýdýr.

ÇÝLE, yüce hedeflere varmanýn ve yüksek neticeler elde etmenin tek yoludur. Hakikat yolcusu, çile ile günahlardan arýnýr; onunla saflaþýr ve onunla özüne erer. Çilenin olmadýðý yerde ne olgunlaþmadan ne de ruhla bütünleþmeden bahsedilemez. Ruh, çile ile kemâle erer. Gönül, çile ile inkiþaf eder. Çile görmemiþ ruhlar ham, gönüller de kolu kanadý kýrýk ve ölgündür.

ÇÝLE, çalýþmaya ve o yolla elde edilen þeylere kat kat deðer kazandýrýr. Çilesiz elde edilen þeyler, mirasdan gelen mal gibidir; geliþi emeksiz, gidiþi de üzüntüsüz olur. Evet, ancak binbir ýzdýrapla kazanýlan þeylerdir ki, muhafazasý uðrunda canlar feda edilir. Bir millet ve bir medeniyet, büyük muzdarip ve çilekeþlerin öncülüðünde kurulmuþ ise, sýhhatli, istikrarlý ve gelecek adýna ümit vericidir. Aksine, hayatýnda bir kere olsun aðlamamýþ, inlememiþ ve sancý çekmemiþlerin elinin altýnda doðmuþ ve geliþmiþse, zâyi olmaya namzet ve talihsizdir.

SABIR, yücelme ve fazilete ermenin mühim bir esasý ve iradenin zaferidir. O olmadan, ne ruhu inkiþaf ettirmeden, ne de yücelip benliðin sýrlarýna ermeden bahsedilemez. Sabýrla insan, topraða, ete, kemiðe baðlýlýktan kurtulur ve onunla yüce âlemlere ermeðe namzet bir kutlu olur. Sabýr, öteler ötesi saltanatlara ulaþmak için dar bir geçit, aþýlmaz bir zirve ise, gönlünü o âlemlere kaptýrmýþ hakikat eri de, geçilmez ve aþýlmaz gibi görünen geçitlere ve þahikalara meydan okuyan bir Heraklit’dir. En sarp yokuþlarý dümdüz ve ovalarý da pürüzsüz gören bir Heraklit...

Bütün yükseltici þeyleri, ara vermeden sürekli olarak yaþama, alçaltýcý þeylere karþý devamlý teyakkuz ve direnme, nihayet, beklenmedik anda ve beklenmedik þekilde, insaný ýrgalayan ve örseleyen umum belâlara karþý yýlgýnlýk göstermeden dayanma; evet iþte acýlardan acý ve neticesi itibariyle de zülâllerden zülâl sabýr budur! VEFA, dost ikliminde yetiþen güllerdendir. Onu düþmanlýk atmosferinde görmek nâdirattan ve hatta, imkânsýzdýr. Vefa, duyguda, düþüncede, tasavvurda, ayný þeyleri paylaþanlarýn etrafýnda üfül üfül eser durur. Kinler, nefretler, kýskançlýklar ise, onu bir lahza iflâh etmez öldürür. Evet o, sevginin, mürüvvetin baðlarýnda boy atar geliþir, düþmanlýk ikliminde ise, bir anda söner gider.

VEFA, fertlerin birbirleriyle kaynaþýp, bütünleþmesini temin eder. Vefa sayesinde cüzler küll olur; ayrý ayrý parçalar bir araya gelerek vahdete ulaþýr. Vefa duygusu varýp sonsuzluða erince, ötelerden gelen tayflar, kitlelerin yolunu aydýnlatýr ve toplumun önünü kesen bütün týkanýklýklarý açar. Elverir ki, o toplum, vefa duygusuyla olgunlaþmýþ ve onun kenetleyici kollarýna kendini teslim etmiþ olsun.

Rica ederim; söyleyin! Emin misiniz size düþen herþeyi yaptýðýnýzdan; hareket ve faâliyetlerinizi hep doðru yolda sürdürdüðünüzden; irade gücü ve iç mukavemetinizden; bayraklaþtýrdýðýnýz da’va ve düþünceyi tam temsil ettiðinizden?.. Yaptýðýnýz her iþin yerinde olduðunu; düþüncelerinizin, kin, nefret, garaz gibi kötü huylarla zedelenmediðini; plân ve projenizin hata kabul etmez bir buudda tanzim edildiðini iddia edebilir misiniz..? Aman Allahým! Bu ne büyük bir çýlgýnlýk, ne affedilmez bir kabahat olur..!

Aslýnda hep baþkalarýnýn eksik ve gedikleriyle meþgul olanlar, kendi hata ve kusurlarýný görmeyecek kadar kör, gönüllerini coþturup ruhlarýna istikamet veremeyecek kadar da iradesiz ve mefluç kimselerdir. Böyleleri her söz ve davranýþlarýyla, durmadan baþkalarýný gayyalara yuvarlarken, firavunlaþmýþ egolarýna göklerde bile taht bulamazlar. Nefsâniliðine (pes) demiþ ve kendi içinde maðlub bu derbeder ruhlar, düþünce ve iradelerini delik-deþik eden bu türlü zaaflardan kurtulacaklarý âna kadar da, doðruyu göremeyecek, doðru karar veremeyecek ve hele kat’iyyen bellerini doðrultamayacaklardýr.

M.Fethullah GÜLEN Hocaefendinin “Yitirilmiþ Cennete Doðru” Ýsimli Kitabýndan Alýnmýþtýr.
Gönderen: 07.10.2007 - 01:12
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 852 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
gocmenkuslar (56), fatihalperen (40), cumababa (64), osman karaca (59), selim444 (33), furkan2005 (44), sena_66 (56), sebo1963 (61), manolya (59), sertkaya (54), sofigardas (44), MEHMET_1960 (64), dursun ali (68), cepkamil (51), romen (42), selim_wien (42), awsaroglu (49), tekin58 (59), sahabegulu (47), hintavi (47), sivassporlu (38), hakký özka.. (59), Hayriye Esra (38), eylem (49), nurdane_unlu (58), tüncay (46), uzaktaki (48), Goblin (37), aliyasar (60), ozturk yasin (61), iborrr (59), Elbistan (44), s_a_r_a_ (36), HABÝBE (39), sefaiscan20 (35), YAKAMOZ42 (44), p_rens (69), metin007 (47), P_kardes (51), mehmetturkmen (46), Bayramalptekin (60), sitemkar (44), ATEKER (51), muco_15 (39), hicran (37), beyondvision (38), Konyali_Yakup (38), Hayat-i (55), Ece (38), Meviza29 (51), meaksa (39), Pfantom (63), INCE (52), musab27 (46), vuslaterimi (39), nisa06 (53), nisan3aknur (49), KabirYolcusu (40), ates_2001 (40), Gundepster (44), BiLMARUF (51), haroun66 (38), benmuzo27 (46), ahmet349 (39), O NA KAVUÞMAK (37), kadir_1818 (49), kadir_kadir (49), siblako (51), kökan (51), ünsal (46), hasanözen (54), y-o-l-c-u (45), EFSANE35 (50), nbalâ has.. (32), yusufla (45), tomi56 (34), yavuzselim (48), huseyin22 (50), insanlýk.. (36), code10 (49), Barbaros tas (65), mahinur40 (49), kerbela_ (38), furkan71 (53), macfurkan (48), Atomcan (49), bukey musab (39), benlikolmas&yac.. (37), serdaroglu1 (79), comert_harun (39), Musabbukey (39), rduman07 (39), erolxyz (46), prenses82 (42), mErVe.. (38), sakinliman (57), sofi180 (38), msene (50), yavuz1d (42), Muhammed74 (50), travaci (51)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57644 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.