generique plaquenil generique rhinocortgenerique luvox stromectol kaletra aldactone aldara aldipin alendron alesse aleve alges x algifor allegra allergodil allo 300 tablinen allo basan allopur altace alutan alzar amanol amaryl amilo basan amilorid comp amiloride hct amiodar amlo eco amlopin amlovasc amoxi basan amoxi cophar amoxi mepha amoxil amoximex anafranil sr anafranil antabus antabuse antalgit antamex antisacer antra antramups anvitoff apcalis oral jelly
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » RIZA ve SEVGi

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Hak-dilaram su an offline Hak-dilaram  
RIZA ve SEVGi
143 Mesaj -
ONA ADANAN RIZA VE SEVGÝ ÜZERÝNE

Rýza....

Tuzak kelime

Evet muhakkak bir biçimde yine de dinin içinde ve tabi ki kendi aslýnda... Özünde, önünde ve gerisinde, her þeyinde... ama....

ama iþte o ama var ya o ama...

nedir rýza?...

Kabuk mesabesinde öze gidiþi engelleyen mi demeli, ya da manasýna erilme adýna süzülmüþ ve saf bir biçimde öze yolculukta rafine misali mi? Aslý nedir ki?...

Birkaç misal vermek lazým.....

Rýzasý için dilenciye üç kuruþ veririz.... O dedi ya Rýzasý için, verdiðimiz kasamýzdaki kesemizdeki en küçük para birimi, o ne kadar da yalvarmýþtý halbuki...

Rýzasý için kýldýðýmýz namazda, O haric her bir þeyle iç içeyiz... O'nun huzurunda Onun verdiði rýzýkla ayakta duran bedene ne aðýr gelir eðilmek bükülmek...

Rýzasý için evlenir, eþimize olmadýk iþkenceleri çektiririz.... O'nun dinine salih saliha evlat yetiþtirme seanslarýný , kurban ettiðimiz anlarý bir düþünmek lazým televizyonlara...

Dükkanýnda, iþinde çevresine güleryüzünü esirgemeyen veya evine gelen misafire en lezzetli kekleri yapan , hey sen.. evet sen... evine gelene, süslenmeyen, sokaða çýkýnca en olmaz süslerini en olmaz yerlerde görüntüleyen ama evin içinde pejmürde gezinen sen... veya en içten gülümsemeni, hiç tanýmadýðýna esirgemeyen; ama eve gelince somurtuk bir suratla koltuða gömülüp, ya televizyonu, ya da bilgisayarý kýble edinip, sýrtýný eþine dönen sen.... rýza öyle mi....

Rýzasý için teblið yaparken O'nun reddetmediði her bir karþý duruþu, karþýmýza alýr olmadýk hakaretlerle onur kýrar, düþman çoðaltýr ve ahiret bekçiliði bile yaparýz... bunu da rýzasý için yaparýz, en abuk tabirle enemizin kördüðümlerini, kimi kime karþý kandýrýyorsak bilmem ki kendimize bile itiraf edemeyip, O'nun her sözünü enemize heba ediverir; nefs bayraðýný gönderde zirvelerde rýzasý adýna dalgalandýrýrýz....

Rýzasý için ticaret yaparken helal haram gözetmeyiz... Üçe satmaya niyetlendiðimizi, sýrf bir anlýk hýrs gafleti ile dörde satarýz, dönmeyiz sözümüzden, üç adet yapmaya gücümüz yeteni, hased belasýndan iki yapýverir, umursamayýz emeðimizin hakkýný verecek olanýn rýzasýný ama O'nun rýzasýný pek bi gözetiriz!.... Sonra da kazancýmýzda bereket ararýz.... Rýzasý adýna...

Rýzasý için... rýzasý için... hey koca kelime rýza.... kelimelerin özü rýza... ama tarafýmýzdan en içi boþ hale getirileni de sensin yahu rýza.....

Bizler Rýza celladýyýz azizim....

Rýza asar, rýza keseriz...

Rýza alýr, rýza satarýz...

Rýza ha öyle mi!...

Allah rýzasý....


" O'nun için " kelimesi ne anlam taþýr bizim þu pire kadar dar; dað kadar geniþ mana buutumuzda...

Esirgeyenin esirgemesinin önüne koyduðumuz rýza...

Koruyanýn kalkaný mesabesindeki terkettiðimiz merhamet, rýza uðruna...

Kraldan çok kralcý olduðumuz zamanlarda rýza...

Denmez ya dendi farzediniz...

Bir vakit te sadece O, O olduðu için; Onun emrini Ondan olduðu için dikkate almak gibi bir duruþ mümkün müdür ki acaba?...

Ýnsanýz..

Yaratýldýk

Aczimiz kesretimizdir... amenna...

beþeriz...

þaþarýz

beþaret bizim onur payemiz.... amenna

Ah deli dil...

Sadece O dediði için, bildirdiði kulluk için, Onun için... rýzasý için deðil...

ne zaman bir kere Ona yönelecek yönün?... Bunca laftan sonra bildik mi rýza niye tuzak kelime...

Ona, O'ndan hediye olaný, ne zaman tertemiz O'ndan geldiði gibi tevdi edivereceðiz ki acaba?...

Ali müslüman bir insan... Veli'nin fýrsat bulsa, Rýzasý için gözünü oyacak!... Öyle ya dönüver içine, Allah için kýzdýðýn nice durumlarda göremedin mi a be cancaðýzým nefsinin kabarýklýðýný...

Ayþe, Rýzasý için Fatýma'nýn dilini kesecek!.... Rýzasý için, öyle ya Fatýma günah daðý... ne diye günahýn onun yolunu kestiðýnden, akýl noksaný þeytana uyup, iþlediðinin onu insan olma erdeminden uzaklaþtýrdýðýndan falan bahisle bunlarý içlice düþünüp onu O'na yaklaþtýrma adýna yoluna çamur olmayý göze alabilmek düþüncesi.. peh.. ne ahmakça þeyler... ve rýza öyle mi?...

Ne mi demek bunlar...

þöyle...

Taassub, hýrs, adavet, kin, nefret, buðz, hased, þehvet, servet, riyazet arzusu ve bilumum reddettiði nice hasleti bir içimize soralým acaba kaç kere O'nun rýzasý için savunan, kullanan, söyleyen bir durumla karþý karþýya kaldýk?...

Hiç mi yapmadýk...

Yalan...

Çok kötü bir yalan hem de... Nereden mi bildim!... Kalbime mi doðdu... evet...

Ben insaným... sizdenim.. sizin özünüz ben de ... bende ki sizde... birlikte yaþýyoruz bu memlekette...

Görmez olasý gözlerim çok gördü, duymaz olasý kulaklarým o kadar çok þahit olduki rýzasý için katledilen emanetleri.... ya siz hiç mi duymadýnýz...

Ýslamla kurtulmaya çalýþma derdinde olanlara, Ýslamý kurtarmaya çalýþanlarýn eziyetinin ne farký var ki Firavunun iþkencesinden a koca eren....

Köþe baþlarýný tutan tellallar Onun adýna Onun rýzasýný kolayca harcayýveriyor üç beþ kuruþluk dünyalar için...

Ya servete, ya þehvete, olmadý illa ki enaniyete bir þekilde takýlan rýza....

Her bir kuyu dibinde bir rýza nidasý...

Rýzasý için camiye yardým... aman azizim, caminin sutunlarý mermerden olsun... olsun da içini müslümanlar doldurmasýn.. ne mühim... geleceðe þanlý bir mirasýmýz olsun; olsun da bize fatiha okusunlar, gidemediðimiz camimizin taþlarý bize fatiha okurlar nasýl olsa!...

Rýzasý için baþörtü davasýna destek olalým... Kýzýmýn her ne kadar giyimine karýþmasam da bak gazete de neler yazýyor, yavrucaklar ne periþan bir halde... vah vah vah... Gönderelim onlarý aç kurtlarýn arasýna ( nefsler meydanýna) arada her ay yatýralým harçlýklarýný, güvenelim yetiþtirme tarzýmýza, aman okulu bitsin de ne olursa olsun derdiyle, baþýmýz derde girmesin edasýyla arada dost sohbetlerinde baðýralým zulme, küfredelim bu zulmun müsebbiblerine, o yeter þimdilik...onlar o yavrucaklar kapýlarda bekleye dursunlar, karþý cinste onlara destek veren yaþýtlarý gençlerle yumruk kaldýrsýnlar bileklerinin görünmesi pahasýna, baðýrsýnlar yasak da olsa baðýrýþlarý din adýna... bizler geçmeyelim kapýlara, parmaklýklarýný tutunmayalým; çekiverip yavrumuzu bir kenara hey be kardeþ burasý benim memleketim bu da benim namusum kýzým sen ne edersin demeyelim; býrakalým gül ateþe dirensin, yansýn ipek kumaþ.. aman caným daha olmadý kaç senesi kaldý ki açýversin olsun bitsin.... ve rýza.... veya açarsa kereste beynimizle, acýsýný paylaþmadýðýmýzýn yüzünü, rýzasý için tükürük yaðmuruna tutmak.... baþa gelen hale üzülmek ve derde merhem olmak yerine, buldu belasýný, yazýklar olsun, oh olsunlarla köþelerde tenhalarda edemediðimiz dualar ile , paylaþmadIðýmýz acý ile yine O'na yönelen bizlerdeki rýza.... O'nunla kaygýlanma yerine kendi kaygýlarýnýn önüne O'nu perde yapýp, psikolojik savunma dürtüleri ile harekete geçen rýza canavarý.... Haklý haksýz yok... mesele bendeki ne adýna.. hangi rýza!....

ne ne adýna ve rýza.....

Rýzasý için mevtanýn cenaze namazýna.... Mevtanýn akraba-i iyalatý bizi hayýrla, minnetle ansýn... iyi bir yapýþayým tabutun kollarýna, canhýraþ gayretimle taþýyayým bir an önce onu gideceði yere.. gömeyim babamý yerin soðukluðuna... ardýndan mirasý nasýl olsa rýzasý için paylaþýlýverir kolayca....

Rýzasý için durdum namaza.... aklým iþimde, aþýmda, aþkýmda.... Ama olsun O merhametliler merhametlisinin umrunda mý ki benim devekuþu tavrým.... Afuvu büyük her cürmü setreden O... ne bir de þedîd-ul Ýkab mý hadi caným sen de bu vaizler hep de korkuturlar zaten!..... seven sevdiðine isyan eder mi... eder a cancaðýzým sevgisi, Sevdiðini söylediðinin vereceði menfaatte ise reelde gördüðü ilk menfaate demir atar insanoðlu.. ötede görmediðinin özlemine satacaðýný, ayýrdýðýný ne de kolay harcayýverir... ve rýza oðlu rýza....

Rýzasý için efendime yapýþayým... O beni pürkusur halimle bile O'ndan korur!.... Çünkü benim kalbim tertemiz.... her ne kadar efendimin dediðini yapmasam da olsun; onlar þefkatlidir, Kör deðil ya... söz vermiþti bi kere , kalbimin temizliðince , ibadetimin her kusurunu o örtecek ve beni cennet-i alaya götürecek... Korkunun ve sevginin ötesinde bir duygu geliþtiriverir bir anda sosyolog genlerin mirasý.. ne de kolay aklar kendini de rýza da rýza...

Rýzasý için her biri sýðýnýlacak kal'a mesabesindeki Ýslam alimlerine sataþayým!.. Ýlmim olmasa da olsun, cüretim var ya o yeter!.. veya rýzasý için! içimde nefretini çoðalttýðým her beþere, bir damga da O'nun adýna ben vurayým!....


Rýzasý için yardým edeyim þu fakire.... Malým þahit olacak bana... çevrem, dostlarým alkýþlayacak ve bu alkýþ sesleri Arþ'a dayanacak.... Arþ titreyecek ve semadan sevab saðanaðý halinde verdiðim üç kuruþ bana bin misli dönüverecek... Dönmeli O öyle diyor deðil mi rýza?....

Rýzasý için gazetemizi, dergimizi alýn... rýzasý için televizyonumuzu, radyomuzu dinleyin.... Ama biz bazen maslahat-ý amme için Rýzasýný o yayýnlarýmýzda katlediverirsek, aman ha! Yanlýþ anlamayýn.. Hep o rýza var ya o rýza... ah rýza....

Olur bazen rýzasý için Onun dostlarýný kaale almaz ve hatta harcayýveririz.. Rýzasý için a cancaðýzým rýzasý.... rýzasý için benden alýþ veriþ yapýn, bana verin paralarýnýzý.....

Ey Ahali! Duyduk duymadýk demeyin... Beldelerimize rýza sirki geldi!....

Rýza...

Ah rýza...

söz uzar gider de ..

sözün gerisindeki ya sen...

senin ne kadar umrunda rýza....

Gönderen: 06.01.2007 - 13:16
Bu Mesaji Bildir   Hak-dilaram üyenin diger mesajlarini ara Hak-dilaram üyenin Profiline bak Hak-dilaram üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Hak-dilaram su an offline Hak-dilaram  
143 Mesaj -
Rýzasý için... Seviyoruz... neyi ama? Uslûbu atýverelim bir tarafa, mertçe söyleyebilir miyiz sevdiðimizi?...

Burada kýsa bir fasýla...

Bir milyar insaný aldatmak veya mantýk muvazenemizin güçlü ve kývrak saltolarý ile trilyon kere içi bomboþ bir söylemi, kýymetine paha biçilmeyen olaðanüstü cevher gibi pazarlamak hususundaki safsata gayretlerimizi bir tarafa býrakýverip; bir kere ve de sadece bir kere doðruyu en olmasý gereken þekilde en duymasý gerekene yani kendimize itiraf edelim.. seviyor muyuz?....

sevmek ama neyi?...

Allah celle ve a'la !? Peygamber aleyhisselam!? Onlarýn sevdikleri ve sevilmesini istedikleri.... Onlardan olanla Onlarýn beðenileri ile...

Birden geldi akla; ama sormamýþ farzet...

Seven sevdiðine isyan eder mi?....

Kalbî hastalýklar tedavi olunmadan, benlik ve avanesi nice türlü belanýn tam göbeðinde, kendine dönüp, kendini görmekten aciz, bilumum hilekar ve riyakarlar dünyasýnda, etkilenmeden saf ve fütürsuz inadýna sevgi psikopatlarý.... Ýddia bu ya... seviyor musunuz lafýn haricinde bir icraat var mý sahi?... O pisikopatik tavýrlarý ile dünyasýný ve ukbasýný yýkmaya gayret gösterene duyduðumuz veya duyacaðýmýz sevginin mihengi bizim insan olma erdemimizin asli mikyasýdýr aslýna bakarsan... bu da ne mi? sonuna kadar oku lütfen...

Kaf daðýnýn ardý masal mýymýþ? kim demiþ, öyle bir hakikat ki her yerden fýþkýran gerçekleri ile, oralarýn her yönden esen yeline maruz kalýp, omiriliðinin içi sýzlamayan tek bir insan gösterebilir misiniz? Yani aslýnda yaþanýlan her anda ve ömrün her santimetrekaresinde gaye olmaktan öte bir mana ifade etmeyen aslýnda; ama huzurun varlýk þavký sevgi ve semerelerinin cirit meydaný aþk cemberinin tam köþesinde bir yerde hayatý iki elimizle avuçlayýp, hiç býrakmayacakmýþcasýna sahiplendiðimiz ömür törpüsünün bir ileri bir geri hareketlerinde eksilen, buharlaþan, toz haline gelen ve kaybolanýn , bitenin bizzat kendi iç deðerlerimiz, varlýðýmýz, özümüz, oluþ gayemiz olduðunu göre göre hala seviyorum demenin adý eðer normal ve olmasý gerekense kaf daðý ve ardý asla bir masal olamaz....Bu anlamda sevgisizliðin ýzdýrabý ne kadar da ciðer yakýcý....

Ne demek bunlar?... ilk inanç... ilk kazaným... Ýlk hakikat.. Varlýk ve yokluk sýrrýnýn mana buutu... kelime ötesi temenniler.. Þahsiyetin kemaliyleti için en olmazsa olmazlar...

Þöyle düþünelim.. Kýzý sevince veya erkeði, ve belki doðayý, iþi, parayý, gücü ve bilumum O'nun, hayatýn bir yerlerine serpiþtirdiði her türlü eðlenceyi, sýkýntýyý, buhraný, buhtaný.... adý anýlýnca titreyen, ritmini kaybeden, sarsýlan ürperen bir kalbimiz var... bu doðru mu?.. evet ise cevab.. soru þu: Neden O'nun o herkesçe malum adý anýlýnca titremez, ürpermez, ritmini artýrmaz oldu kalb denilen O'ndan bize hediye maneviyatý maddesini unutturmuþ þu organ?.... veya ürpertisinin soðukluðu bedendeki tüyleri havalandýran korku ve sevgi dürtülerinin veriliþ gayesinin meraký kaçýmýzda bir soru edatýdýr aslýnda? Hani her organýn ve duygunun bir de batýnýna inivermek gibi bir telaþýmýz olmuþ muydu bid dönem veya her an?

Dahasý neden her fýrsatta, her ortamda, her yerde O'nun dininin kemaliyetinden, faydalarýndan ( çok afedersiniz) kuru fasulyenin faydalarýný anlatýr gibi dem vuran bizler.. söyleyin Allah aþkýna neden hala filan cemaat, filan lider, filanca parti, falanca kurum, feþmekanca mertebe gibi bizi yoldan esirgeyen, ilerlememize O'na mani, her türlü ývýrtý mevzuatý O'na ve buyruklarýna raðmen nasýl olur da hazmediverip, kabulumuz ve yaþam tarzýmýzmýþ gibi üstelik en doðal halimizle iddiacýsýymýþcasýna memnuniyetimizin zirvesine vurmuþ çýlgýn bir ahmaklýkla savunabiliyoruz?.. veya ne ile ifade edilebir bilmem.. bu tarz eleþtirel ifadeler karþýsýnda neden aðzýmýzý gere gere esnemeyi, veya okuduðumuzu, duyduðumuzu, en umursuz halimizle es geçmeyi tercih ediyoruz?... Kötü olanýn adýný anmak dahi yüze bir buruþukluk verir ya hani; mesela, beðenmediðimiz bir yemeði zorla yedirseler midemiz bulanýr, çýkarmak ister refleksel güdüler.. öylece yapmadýðýný söyleyenin tiksintilik durumuna karþý son derece sakin ve huzurlu devam eden hayatýnýn altýnda nasýl bir hile ve desise yatmaktadýr acaba?... Böylesi hastalýðýnýn pençesindeki hemcinsimizin hali yüreklerimize býçak acýsý olmaz mý bir anlamda?...

Demiyoruz parti meþreb kurum kiþi cemaat gereksiz veya hayatýn içinde olmayan þeyler.. haþa.. bu deðil... bunlar sevginin yöneldiði deðil.. bunlar ve bu gibi her türlü konumunun ve amacýnýn esiri vesileler, ne zamandan beri bizim ve bizim olan her þeyin sahibi olmuþ hiç düþündük mü diyoruz.... yöneliþ noktasýnýn kuvvetli silahlarý tetikçisine doðrulduðunda komutla tetiðe dokunan parmak bilmez ki sahibinin hayatýna kastettiðini lakin o parmaðýn sahibi olan kiþi, hangi akýlla kendine doðrulan namlunun tetiðine parmaðýný sokar?....

Sâdi okudunuz mu? Mevlana'yý ya da.. her bir cümlesinde esrar olan onlar gibi niceler.. bangýr bangýr kulak zarlarýmýzý yýrtarcasýna feryat etmiþler... Sadece O.. O... O ve O'nun kabulleri... Siz ey insanlar kurtuluþunuz O'nda ve O'nun buyruklarýnda... Ýster O'na yönelin isterseniz yönelmeyin ergeç yine O'nun huzurunda O'nun yargýsýna muhatap ve mecbursunuz... nidalarý yere sýðmamýþ, gökten gümbür gümbür yerlere doðru sel gibi akýyor da hala mý iddia ediveriyoruz O'nu sevdiðimizi?... ifadelerinin telaþlý,yer bulamayan kelimelerinin altýnda bin zor meram var, kelimeye deðil merama kulak kabartmak gerektir ki böylece perdeleri açmak mümkün olsun....

Demek seviyoruz...Yaradan'ýn kutlu þefkatinin eseri, bize hediyesi vicdan.. Hey vicdan koca dava; kimlerin kalbinde, kimlerle haþýr neþirsin?.. neredesin?

O bunu, bu onu... onca böyle, bunca þöyle... onunki ihtiras, þununki makamat.... falanca yýkmýþ, filanca yapmýþ... eðlence ve doðrusu ziyadesiyle lâf-ý güzaf....

Þeytan ki adýnda simgeleþen varlýðý ile Hazreti Ademden önce ve bu güne ve vaadle kýyamete kadar yol bozucu þeytan... ne kadar da ciddi bir sosyolog aslýnda... ilmik ilmik her bir insaný en ince detayýna kadar çözmeye ve anlamaya ve onu vuracaðý en ince hassas noktayý tesbit edene kadar baþýndan ayrýlmamaya azimli o þeytan... Ve o bu iþi bir asýr deðil Atamýzýn varlýðýndan beri her an yapmakta... düþünün þimdi onun ne kadar tecrübeli bir bilim adamý olduðunu.. Öyle ya denekler yaþadýðý sürece varolan hayatýnda insan ve adet üstü adet....

Saptýrmak ve sapýtmakta kararlý bu düþmana hýrsýnýn yelesini teslim edenin vay haline.. hele aþýk atma! telaþesine girenin ise vay aklýna!... Sýðýnma mercisi... O dedi: Bana sýðýnýn.. bunu akleden akla ne mutlu.... Köpek ýsýrýnca köpegi ýsýrýr mýyýz?.. Asla.. sahibine þikayet ederiz "tut þunu" O bize verdiði Kendi'nden hediye irade ile bizim köpeði ýsýrmamýzý deðil, kendine þikayet edip, himayesini kabullenmemizi istiyorsa ceddimin ceddinin de düþmaný olana savaþ açýp her tarafým yara bere yolumdan olmaya hiç niyetim yok deyici olan herkes gibi yapmak lazým... Tasmasý elinde olana þikayet... þeytaný sahibi olan Allah'a þikayet... en isabetli iþ...

Türban takan türbansýza; dürüst hýrsýza; vaiz laftan anlamayana; iþçi patrona, amir memura; sakallý sakalsýza, yeþilaycý, tiryakiye; muhtar mahalleye, devlet millete; müslüman kafire, kafir müslümana; geniþletin artýk alabildiðince hayatýn her karesinde ayný görüntü.. bir tek kelime.... düþman...... kýzgýnlýk... þeytan iþte bununla uðraþtýrýr.. sevgisizlikle.. kin ve adavet tohumlarýný ekeli çok oldu ha bire biçer de biçer biçtikçe gürbüzleþeni o... onun silahý onu boðan.... ene....

Sorarsan herkesin bir gerekçesi var; kimse haksýz deðil kýzgýnlýðýnda... ve herkes alabildiðince mantýk erbabý, nefretinin yularýný baðlayývermiþ kendince bir doðruya.... enesinin mahkumu, enesinden meded uman....

Peki yok mu iyi iþler.. olmaz mý; ama þu an konu o deðil...

Türbanlý türbansýza kýzmamalý mý yani? veya laftan anlamayana cephe almamalý mýyýz? Dürüst esnaf malýný çalana onun çalamadýklarýný mý hediye etsin diyorsun be arkadaþ?... Ne yani babasýný katledene oðlu iki kurþun da bana mý sýk desin! diyorsun sen!?...

Hayýr öyle deðil...

Doðrular biz taraftan göreceli azizim... senin doðrun benim doðrum.. Bu bizce olan tavýr... Hakk katýnda doðru tektir ve asla göreceli deðildir. Tavýr O ne derse O hesabý.. Yargýlamak bize düþmez. Biz ancak akledip ifadeleri içimizde hazmedip uygulamakla mükellefiz aslýna bakarsan sadece... bunun adýdýr aklen teslimiyet, kalben teslimiyet.. deðil körü körüne; göre göre bile bile ...

O bizden, bizi zaafa sürükleyen, bize hediye ettiði insanlýk erdeminden mahrum eden her türlü arazdan korunmamýzý ve o illet belalardan sair insanlarý da esirgememiz hususunda gücümüz ve çapýmýz kadar çaba göstermemizi istiyor.... savaþta tarafsak, ruhun tarafýyýz biz, nefs ve envai çeþit semereleri bizi bizden,dengemizden eden bilmez bir bilinmeze mahkum eden çýlgýn zaafiyetler guruhu... biz insana ve insanýn O'ndan hediye aldýðý emanet sýrrýný yerine ulaþtýrmasýnda sadece postacýyýz... Sahibi olmadýðýmýz emaneti kullanma hakkýný bize veren, o emanetin kýymetinin bilinciyle herkese bu açýdan fayda verici olmamýzý da ögütlüyor...

O, hastalýklarý kurutmak için reçeteler de gönderiyor, imtihanýn sýrrýna uygun olarak da bunu akla ve vicdana tevdi ediyor.. Alan alýr, bilen bilir herkeste var o güc... hiç kimse bu bakýmdan yekdiðerinden güçsüz deðil...

Eðer kabulumuzse zina, içki, hýrs, hased, hýrsýzlýk, faiz, ana babaya asi olmak gibi nice bizi bizden eden mefhumlar... tu kaka! babýnda ele alýnmasý gereken mevzular ise yani burada tavýr baþýnda ve sonunda itaat ve sabýrla engelleri aþmak ve olabildiðince temizlenerek, arýnarak menzile varmaya yol bulmak deðil midir?...

Sevmekten bahsettik ya baþýndan beri.. insaný sevmek O'nu sevmek demek bu da bir sýr; aslýnda bu açýdan...

Bizim düþmanýmýz saydýðýmýz ve sayamadýðýmýz bunca O'nun reddettiði biz de eserini bile görmek istemediði; bizi O'ndan ve yolundan uzaklaþtýran hastalýklar...

Yani kötü olan ama O'nun tayin ettiði her þey...

Yani daha özü bizim nefretimize þamil olan her þey aslýnda bu sayýlanlar.... Sýký durun þimdi...

Biz bu açýdan zânî veya zâniyeden nefret etmeyiz aslýna bakarsan; zinadan nefret ederiz, alkolükten deðil, alkolden, faizciden deðil faiz belasýndan, hýrsýzdan deðil, hýrsýzlýk illetinden ve say iþte böylece.. Biz insaný yolundan eden; O'ndan uzaklaþtýran, yolundan alýkoyan bilumum fena hasletlerden tiksiniriz... üzülmeli ve içimize can kuþumuzun gözyaþýný akýtmalýyýz faizcinin, kafirin haline, münafýkýn, hýrsýzýn, hasedcinin, esrarkeþin, berdoþun, asinin, fasýkýn isyanýna tenhalarda... Onlara zulmet veren, onlarýn yolunu karartan bu tarz her olumsuz tesinin ve icracýnýn onlardan uzaklaþmasý için dua etmeliyiz ve gücümüz yetiyorsa bilfiil de bunca hasletten elimizin elverdiði ve gücümüz yettiðince bir cerrah titizliði ve þefkati ile maksadý sadece yoldan alýkoyan, huzursuzluk veren çirkefleri saf olandan ayýrmaklýk adýna tedavi noktasýnda reçeteyi verenin tarzýna ihtimam göstererek uygulayabilmek...bu bizim erdemimiz ve kabulumuzun ilk ve en zorlu engeli.. aþan aþar.... þeytaný kahrýndan periþan eden, onun þahsýnda simgeleþen "ene"yi kýran tek budur baþka deðil....

Çocuk zaturre olmuþ annesi ona iðne vurduruyor.. o aðlýyor hayýr istemiyorum diyor... anne dinler mi evladýnýn baðýrýþýný... bilir ki iðnede þifa saklýdýr... Derdin sahibi þifayý ilacda tayin etmiþ, gözleri yaþara yaþara vurdurur o iðneyi, evladýnýn hýçkýrýklarýna raðmen hemþireye... iþte böylece iðne mesabesindeki engellemeler, hastalýk kýrýcýlarda ki tavýr da aynen bu gibi ve daha üstünü þefkatle ve sevgiyle olmalý....

Kazara içkiciden, onun bizzat þahsýndan nefret ettiðimizde biz onu ve bizim içimizdeki O'nu kaybederiz de hiç farkýnda bile olmayýz.... Katilden tiksindiðimizde ama katlden deðil, nasýl iddia ederiz O'nu sevdiðimizi, ve hangi yüzümüzle O'nun katýna çýkýp suçumuzun afuvunu isteriz?... Hakeza hased ehli, kibir ehli, faiz, zina, gýybet iftira, þöhret, riya gibi bilumum çirkefliklerle iþtigal edenlerin bu çirkefliklerden kurtulmasý için baþýna o bela bizzat gelmiþ ve çirkinliðini idrak etmiþin aðladýðý gibi o kiþinin haline aðlamayan, derdiyle dertlenmeyen, hastalýklarýndan inlemeyen iddia etmesin sevdiðini O'nu....

Bunlar erdem þuurunun gizli hazineleridir.. kelime ile deðil tatbikatla sulanan tarlalardýr.. bu tarlalarda varoluþun cilvelerinin tohumlarý saklýdýr.. sulamayý bilene açýlan, kokusu bilinmez rengi görülmez nice envai çeþit lezzetler vardýr...

Ha ben ha o.. ne farkeder ki... insan insandýr... Bu anlamda ha yahudi, ha hristiyan, ha hindu, ha budist ne farký var ki....Ýnsaný yolundan eden Refîk-i Â'lâ'ya ulaþmasýnda engel olan her þey bizzat bize , bizden olana bir direkt tecavüz deðil mi?.... Ýþte bu sýrla, herkesi O'na ulaþmada dost bilmek ve bu ulaþmada engel olan her hasletten hemcinsini esirgemeye çalýþmak ve destek vermek þuuru ile yapýlanýn adýdýr cihad.... bu hususta her kýlýnç darbesi dahi þefkatli cerrahýn kangren olmuþ uzvu saðlam olan uzuvdan ayýrmasý noktasýnda telakki edilir...

Buradan sonra sýrlarýnýzla sizi baþbaþa býrakmak gerek...

Mefhumlarýn iþe yaramadýðý, yanlýþ anlaþýldýðý, ifadeye sözün yetmediði bir sevgiyle sevmekten bahsetmeklik adýna belki hiç de ilgisi olmayan bir çok farklý mevzuatla canýnýzý sýktýk.. Afuv edin...

Bizim inancýmýz þu sadece...

Allah için sevgi.... Allah için bugz... Öyle iki kelime ile içi boþ ve anlamsýz, pamuk misali içi olabildiðince boþ, kalýbýna sýðan ve bir çýrpýda es geçilebilecek kavramlar deðil...
Mertçe, yiðitçe sevmekliði iddia eden, sevme okyanusunun damlalarýný hokkasýna mürekkeb etmiþ þair Mevlana yý okusun... Alim fikir adamý Ýsmail bin Mahfuz'larý içine sindirsin... rýzasý burada

Lütfen meramýmýz olmayan ifadeleri de yakýþtýrmayýn bize... tamam kabul nefret edelim kafirden, münafýktan, asiden, fasýktan.... ama ne olur dua da ediverelim ýslahlarý için... Yollarýna engel olanadýr unutmayalým kavram bulamadýðýmýz tiksintimizin yöneliþ mercisi... Namaz kýlmamanýn oluþturduðu mide yangýný, acýlý kebabdan daha þiddetsiz ise bünyemizde, onu bunu deðil bizzat kendimizi hedef bilelim Ýlâhî buyruða.... ve rýzasý burada...

Onlarýn farkýnda olmadýklarý dertleriyle dertlenmek.... hasta inim inim inliyor, biçare zavallý, kör olmuþ yanýbaþýndaki þurubu görse de içse þifa bulacak, elimizin tersiyle onun devasý þurubu, masasýndan devirmeyelim, irinli salyalý dudaklarýna ab-ý hayat damlalarýný þefkatle damlatýverenlere bende olmak, dost olmak yollarýný yol edinmek varken, körü körüne hevamýzýn ve gaftetimizin çukuruna dikine bir iniþte ömrümüzü heba etmeyelim... bu onlara deðil aslýnda, size çokça fayda verir.... Onlar ki eren sýfatýný layýkýyla hazmediverip, üstün görüþ ve sezgi duygularý ile her daim Hakk ile halka Þifacýnýn Reçetelerini hazýrlayan ve sunuveren insanlar konumundadýrlar... Bu onlara da bize de lazým olan þifadýr... ve rýza buradadýr...

Ýnsan olduðumuzu ve bize biçilen ömür içerisinde vazifelerimizi ve vazifelerin tevdi edildiði yere olan inancýmýzý kavî tutmak elzemdir... ve rýza burada...

Hiç annesi üzerine iþeyen çocuðunu kaldýrýp duvara fýrlatýr mý? En az derecede anne kadar sabýrlý ve þefkat ehli olmak lazým... Biþr döndü.. Ömer döndü... Ýsimleri anýlýrken radýyallahu anhu denilen nive Hakk þöhretli Adem mevcut... Kim unuttu Deve çobaný Veysel Karani yi ... kim hatýrlar Ýrem baðlarýnda zevk eden bir emriyle onbin kiþiyi bir anda öldürtüveren Kaderis'i...

Bizim yarýnýmýz belli deðil... dünümüz ise hicran... bu günde geldi geçiyor... Býrakalým nefret sadaðýnda bir alev oku olmayý, sevgi kiliminde desen olmak varken.... çünkü rýza burada...

Alev söner, kül toza bulanýr; sevgi asýl sahibine döner, tali yoldan sahipliðini üstleneni de alýr götürür O'na... ve iþte rýza...

Sevelim, ne amaçla olduðunu, ne için olduðunu bir tarafa býrakarak rahmetine sýðýndýðýmýzýn merhametine bende olmak için.... rýzasý için...

Sevelim, düþmanýna dahi þefkatini esirgemeyenin geniþ gönlünde taht kurmak için.... Onun rýzasý için...

Sevelim... Vallahi ne kadar sýkýntýmýz varsa hep sevgisizlikten... ama O'nun ölçüleri ile.... Bu deðil mi beklediði rýza adýna...

Dini amacýmýza alet etmemek, sevgimizi pespaye kötürüm þehevani duygulardan temizlemek için O bizi nasýl seviyorsa, nasýl sevmemizi istiyorsa öylece sevelim ve orada kenetlenelim... Baþýmýza ne geliyorsa bu kenetlenmenin O’nun için olmamasýndan kaynaklanmýyor mu?...

Þahýs þahsiyet kimlik kiþilik geç bunlarý azizim...

Para þöhret hükmetmek sahiplenmek hele bunlar ki topyekun bir maval...

Bizim önümüz var, geride kalana hasretimiz... Önümüzü gerimize almanýn adýdýr sevgisizliðimiz...

Allahumme! bana ve tüm kardeþlerime Kendi'nden verdiðin emaneti San'a saf bir þekilde döndürmeyi nasib eyle... amin....
Gönderen: 06.01.2007 - 13:19
Bu Mesaji Bildir   Hak-dilaram üyenin diger mesajlarini ara Hak-dilaram üyenin Profiline bak Hak-dilaram üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Hak-dilaram su an offline Hak-dilaram  
143 Mesaj -
Insanin sevdigi, askindan baska bir sey dusunemedigi, Allah korusun bir trafik kazasinda aniden oldugunde, paramparca olmus cesedini ne yapariz?

Toprakla bulustururuz!

Onunla beraber kabre girmeyiz..

Biraz aglar, sizlanir, hayata devam ederiz...

Eger bu dogru ise,

Bunun adi sehvettir.

Ask ise daha baska bir sey olsa gerek..

Sehvet: Beklentili emeldir. Emeline ulasan, sevkini kaybediyorsa, veya maksadi kavusmak ise sadece, o kuru bir arzudur, arzunun atik posasidir tabir-i caizse..

O yuzden ask gibi kelimeleri, ona yuklenmesi gereken misyonun cok disinda kullanildigini saniyoruz.

Oyle olmasa, varliginda ugruna olurumcunun, sevgilisinin parcalanmis cesedine sarilip, topraga girmemesini izah edemeyiz.
Gönderen: 07.01.2007 - 11:43
Bu Mesaji Bildir   Hak-dilaram üyenin diger mesajlarini ara Hak-dilaram üyenin Profiline bak Hak-dilaram üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 527 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
yalnizkurt55 (62), siyahnur (56), SULEYMAN ONCU (48), corluca (54), batalli (61), Fethi62K (62), emin2325 (66), yasin ibrahim e.. (53), h_hayrettin (43), turhanozturk (61), hazanrengi (43), Zilkade (42), akif1980 (44), mekselina (34), neverness (51), rufeyde (48), rabia| (50), Selvaa (49), antaly59 (66), BÜYÜK BALIKÇI (53), cemiluygun (70), Mikai66 (46), polat_23 (44), adar72 (35), nzl44 (47), m_ugurluoglu (37), emperor (50), osmanorhan (55), muhacir (53), salepli (51), musdem (54), ilyas_bozkurt (50), Jeday (35), ebuzerbasak (35), RaHMeT_YaGMuRu (40), eL_SaLvAdoR (42), faruk38 (62), ibrahimkindan (64), Karizmatik_63 (41), halimeuzunlar (41), hakan__ (43), citakhalil (70), serin (48), ZorDünya (54), cüneyd75 (49)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57952 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.