*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 764 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 12. Mayıs 2024 - 19:02

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » D U A L A R » islamın ilk öğretmeni

önceki konu diğer konu

4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	AglayanGuller

islamın ilk öğretmeni

102 Mesaj -

MUS'AB BÝN UMEYR

Ýslâmda ilk öðretmen:
MUS'AB BÝN UMEYR

Mus'ab bin Umeyr, hem annesi hem de babasý tarafýndan Kureyþ'in asîl ve zengin bir âilesine mensub idi. Zengin olduklarý için gâyet râhat bir hayat sürüyordu. Orta boylu, güzel yüzlü, nâzik ve yumuþak huylu, son derece zekî idi. Güzel konuþurdu.

Akl-ý selîm sâhibi olduðundan, putlarýn bir fayda veya zarar veremiyeceðini bilir onlara tapýlmasýndan nefret ederdi. Annesi tarafýndan en iyi þartlar altýnda refah ve bolluk içinde yetiþtirilmiþti.

Güzel yüzlü ve zengin olduðundan Mekke halký ona gýpta ile bakardý. Peygamber efendimiz bunun için "Mekke'de Mus'ab'dan daha zarîf, daha nârin, daha güzel kimse yok idi. Saçlarý kývrým kývrým idi." buyurmuþlardý.

Dîninden dönmedi

Bütün bu rahatlýklara raðmen kalbinde büyük bir boþluk hissediyordu Mus'ab bin Umeyr. Bu maksatla sevgili Peygamberimizin bir merkez olarak seçtiði, Ýslâmý anlattýðý ve o zaman Mekke'de müslümanlarýn toplandýðý Erkam bin Ebi'l-Erkam'ýn evine gitti. Resulullahý görür görmez Müslüman oldu.

Ýslâmiyeti kabûl ettiði an hayatý da birdenbire deðiþti. Eski servet ve zenginliðin yerini fakirlik aldý.

Âilesinin sevgili oðullarýna yapmadýðý eziyet kalmadý. Onu dîninden döndürmek için evlerindeki bir mahzene hapsederek günlerce aç ve susuz býraktýlar. Arabistan'ýn yakýcý güneþi altýnda aðýr ve tahammülü zor iþkenceler yaptýlar.

Fakat Mus'ab bin Umeyr, bu aðýr ve acýmasýz iþkenceler karþýsýnda sabýr ve sebât göstererek aslâ Ýslâmiyetten dönmedi. Her seferinde bütün gücüyle haykýrýyordu:

- Allahtan baþka tapýlacak, ibâdet edilecek ilâh yoktur. Muhammed aleyhisselâm O'nun peygamberidir.

Ýslâmiyet'i kabûl ettikten sonra Mekke'de sýkýntý ve iþkencelere mâruz kalan Mus'ab bin Umeyr, Resûlullahýn izniyle iki defa Habeþistan'a hicret etti. Bir müddet orada kalýp, her türlü sýkýntýya katlandý.

Daha sonra dönüp, Peygamberimizin yanýna geldi. Onun bu geliþini Hz. Ali þöyle anlatmýþtýr:

Resûlullah ile oturuyorduk. Bu sýrada Mus'ab bin Umeyr geldi. Üzerinde yamalý bir elbiseden baþka giyeceði yoktu. Resûlullah onun bu hâlini görünce, mübârek gözleri yaþla doldu ve:

- Kalbini Allahü teâlânýn nûrlandýrdýðý þu kimseye bakýn! Anne ve babasý onu en iyi yiyecek ve içeceklerle besliyorlardý. Allah için bunlarýn hepsini terk etti. Allah ve Resûlünün sevgisi, onu gördüðünüz hâle getirmiþtir, buyurdu.

Ýlk öðretmen

Birinci Akabe bî'atýnda Müslüman olan Medîneliler, Resûlullah efendimize:

"Yâ Resûlallah! Ýçimizde, Ýslâmiyet açýklandý ve yayýlmaya baþladý. Halký Allahýn Kitâbýna da'vet edecek, Kur'ân-ý kerîmi okuyacak, Ýslâm dînini anlatacak, Ýslâmýn sünnet ve emirlerini aramýzda ikâme edecek, yerleþtirecek, namazlarýmýzda bize imâmlýk yapacak bir kimse gönder" diye mektup yazdýlar.

Bunun üzerine Resûlullah efendimiz Mus'ab bin Umeyr'i, Medine'ye gönderdi ve ona:

"Medînelilere Kur'ân-ý kerîm okumasýný, Ýslâmiyetin emir ve yasaklarýný öðretmesini, namazlarýný kýldýrmasýný" emretti.

Mus'ab bin Umeyr kýsa zamanda Medîne'ye vardý. Orada kendisini büyük sevinçle karþýladýlar. Es'ad bin Zürâre'nin evine yerleþti. Ev sâhibi Medîneli ilk Müslümanlardan idi. Orada insanlara dinlerini öðretmeye baþladý.

Mus'ab bin Umeyr'in büyük gayretleri ve hizmeteri netîcesinde Ýslâmiyet, Medîne'de sür'atle yayýldý. Öyle ki, Ýslâmiyet her eve girmiþ, îmân etmeyen kalmamýþtý.

Mus'ab bin Umeyr, Medîne'de Es'ad bin Zürâre'nin evinde Kur'ân-ý kerîm öðretiyor ve Ýslâmiyet'i anlatýyordu. Onun bu hizmetiyle Medîne'de çok kimse Müslüman oldu. Medîne'de bulunan kabîle reîslerinden Sa'd bin Muâz, Üseyd bin Hudayr henüz Müslüman olmamýþlardý. Bunlarýn durumu çevreyi etkiliyor, Ýslâmiyet'in hýzla yayýlmasýný engelliyordu.

Bir gün Mus'ab bin Umeyr, bir bahçede, etrâfýnda bulunan Müslümanlara dîni anlatýyor, sohbet ediyordu. Bu sýrada Evs kabîlesinin reîslerinden olan Üseyd, elinde mýzraðý olduðu hâlde hiddetli bir þekilde gelip, þöyle konuþmaya baþladý:

Sözümüzü dinle

Siz bize niçin geldiniz, insanlarý aldatýyorsunuz? Hayâtýnýzdan olmak istemiyorsanýz buradan derhâl ayrýlýn!

Onun bu taþkýn hâlini gören Mus'ab bin Umeyr;

- Hele biraz otur! Sözümüzü dinle. Maksadýmýzý anla, beðenirsen kabûl edersin. Yoksa engel olursun, diyerek gâyet yumuþak ve nâzik bir þekilde karþýlýk verdi.

Üseyd sâkineþip;

- Doðru söyledin, dedi ve mýzraðýný yere saplayarak oturdu.

Mus'ab bin Umeyr ona Ýslâmiyet'i anlattý ve Kur'ân-ý kerîm okudu. Kur'ân-ý kerîmin eþsiz belâgatý ve tatlý üslûbunu iþiten Üseyd kendini tutamayýp;

- Bu ne kadar güzel, ne kadar iyi bir sözdür. Bu dîne girmek için ne yapmalý, diye sordu.

Güzel yüzlü, tatlý dilli öðretmen cevap verdi:

- Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah demek kâfidir.

Mus'ab bin Umeyr'in, bu sözü üzerine Kelime-i þehâdeti söyleyip Müslüman olan Üseyd, sevincinden yerinde duramadý ve:

- Ben gidip arkadaþlarýma da anlatayým, diyerek ayrýldý.

Evs kabîlesinin reîsi Sa'd bin Muâz'ýn ve kabîlesinin yanýna varýnca, Müslüman olduðunu söyledi.

Bunu gören Sa'd þaþýrarak hiddetlendi ve Mus'ab bin Umeyr'in yanýna koþtu. Yanýna varýnca sert bir kýzgýn bir tavýrla konuþmaya baþladý.

Mus'ab bir Umeyr, ona da gâyet yumuþak konuþtu ve oturup biraz dinlemesini söyledi. Sa'd, bu nâzik konuþma karþýsýnda yumuþayýp oturdu ve konuþulanlarý dinlemeye baþladý.

Mus'ab bin Umeyr, ona da Ýslâmiyet'i anlattý ve Kur'ân-ý kerîmden bir miktâr okudu. Kur'ân-ý kerîm okunurken Sa'd'ýn yüzü birden bire deðiþiverdi. O da orada Müslüman oldu. Kendinde duyduðu üstün bir hâlin ve râhatlýðýn þevkiyle derhâl kavminin yanýna gidip onlara þöyle dedi:

- Ey kavmim beni nasýl biliyorsunuz?

Ýlk cuma namazý

Sen bizim büyüðümüz ve üstünümüzsün.

- Öyle ise Allah'a ve Resûlüne îmân etmelisiniz... Îmân etmedikçe sizin erkek ve kadýnlarýnýzla konuþmak bana harâm olsun.

Bunun üzerine kavmi hep birden Ýslâmiyeti kabûl etti. O gün kabîlesinden îmân etmedik kimse kalmadý. Mus'ab bin Umeyr'in büyük gayretleri ve hizmeteri netîcesinde Ýslâmiyet, Medîne'de sür'atle yayýldý. Öyle ki, Ýslâmiyet her eve girmiþ, îmân etmeyen kalmamýþtý.

Ensâr-ý kirâm , Resûlullahdan izin alarak Sa'd bin Heyseme'nin evinde ilk defâ Cum'a namazýný edâ ettiler. Medîne-i münevverede ilk kýlýnan Cum'a namazý bu oldu.

Mus'ab bin Umeyr, Müslüman olan Medîneli müslümanlar ile ikinci Akabe bîatýnda bulundu. Bedr savaþýnda sancaktâr olup, büyük gayret ve kahramanlýk gösterdi. Süveyd bin Harmale ile birlikte Abdüddâroðullarýndan Bedir savaþýna katýlan iki kiþiden biri idi. Mus'ab, Uhud savaþýna da katýldý. Yine sancaðý o taþýyordu.

Bu savaþta Peygamberimizin yanýndan ayrýlmayarak saldýranlara karþý koyuyordu. Ýki zýrh giyinmiþti. Bu hâliyle Peygamberimize benziyordu.

Peygamberimize benziyordu

Müþrik ordusundan Ýbn-i Kâmia adýnda biri Peygamberimize saldýrýrken, Mus'ab bin Umeyr onun karþýsýna çýktý. Bu müþrik, bir kýlýç darbesiyle Mus'ab bin Umeyr'in sað kolunu kesti. Mus'ab bunun üzerine sancaðý derhâl sol eline aldý.

Mus'ab o esnâda; "Muhammed (aleyhisselâm) ancak resûldür. Ondan evvel daha nice peygamberler gelip geçmiþtir" meâlindeki Al-i Ýmrân sûresinin 144. âyet-i kerîmesini okuyordu. Ýkinci bir darbe ile sol kolu da kesilince, sancaðý kesik kollarýyla tutup göðsüne bastýrdý ve yine ayný âyet-i kerîmeyi okudu. Bu hâliyle kendini Peygamberimize siper yapan Mus'ab bin Umeyr'in üzerine hücum eden Ýbn-i Kâmia, vücûduna bir mýzrak sapladý ve Mus'ab bin Umeyr yere yýkýlýp þehîd oldu.

Mus'ab bin Umeyr zýrh giydiði zaman, Peygaberimize benzediði için müþrikler onu þehîd edince Peygamberimizi ödürdüklerini zannetmiþlerdi.

Hz. Mus'ab þehîd olunca; onun sûretinde bir melek, sancaðý aldý. Mus'ab'ýn þehîd düþtüðünden Resûlullahýn henüz haberi olmamýþtý. "Ýleri ey Mus'ab ileri!" diye sesleniyordu. Bunun üzerine bayraðý elinde tutan melek, geri dönüp Resûlullah efendimize; "Ben Mus'ab deðilim" diye cevap verince, Resûlullah sancaðý elinde tutanýn melek olduðunu anladý. Bundan sonra Peygamberimiz sancaðý Hz. Ali'ye verdi.

Resûlullah efendimiz, Mus'ab bin Umeyr'i þehîd olmuþ görünce, baþý ucuna dikilerek Ahzâb sûresinden:

"Mü'minlerden öyle yiðitler vardýr ki, onlar Allah'a verdikleri sözde sadâkat gösterdiler. Onlardan bâzýlarý þehîd oluncaya kadar çarpýþacaðýna dâir yaptýðý adaðýný yerine getirdi. Kimisi de þehîd olmayý bekliyor. Onlar verdikleri sözü aslâ deðiþtirmediler" meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudu ve sonra þöyle buyurdu:

- Allah'ýn Resûlü de þâhittir ki, siz kýyâmet günü Allah'ýn huzûrunda þehîd olarak haþrolunacaksýnýz.

Selâm vereceklerdir

Daha sonra yanýndakilere dönüp;

- Bunlarý ziyâret ediniz. Kendilerine selâm veriniz. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, kim bunlara bu dünyâda selâm verirse, kýyâmette bu aziz þehîdler kendilerine mukâbil selâm vereceklerdir, buyurdu.

Daha sonra Mus'ab bin Umeyr'e kefen olarak bir þey bulunamamýþtý. Mekke'nin en zengin iki ailesinden birinin çocuðu olan Mus'ab bin Umeyr'in örtünecek kefeni yoktu. Vücûdu kaftaný ile ve ayak tarafý da otlarla örtülmek sûretiyle defnedildi.

Habbâb bin Eret der ki:

Mus'ab bin Umeyr, Uhud'da þehid edilince, kendisini saracak kýsa bir hýrkadan baþka bir þey bulunamadý. Hýrkayý baþ tarafýna çektik, ayaklarý açýldý. Ayaklarýna çektik, baþ tarafý açýldý. Resûlullah bize:

- Onu baþ tarafýna çekiniz! Ayaklarýný otlarla kapatýnýz! buyurdu.

Gönderen: 05.10.2006 - 22:38

AglayanGuller üyenin diger mesajlarini ara

AglayanGuller üyeyi arkadas listeme ekle

	Hadimül Islam

618 Mesaj -

Allah (c.c.) razi olsun kardesim.
Su mübarek gecede bu kutlu Sahabeyi hatirlattin
ve onu andik sayende.
Rabbim sefaatlerine nail eylesin.
Yasami beni en cok etkileyen Sahabilerden biridir kendisi.

Dünya'yi henüz Dünya da iken terk etmesini bilen bir mübarek.
Nefsi'ni ayaklar altina alip dünya malina iltifat dahi etmemis.
Allah (c.c.) cümlemizi O ve diger büyüklerimizin gittigi yolda gidenlerden eylesin.

Gönderen: 06.10.2006 - 02:15

Hadimül Islam üyenin diger mesajlarini ara

Hadimül Islam üyeyi arkadas listeme ekle

	rifat56

5108 Mesaj -

MUS'AB BÝN UMEYR MEKKENÝN GÜZEL ÝNSANI....
SONSUZ SALAT VE SELAM SEVGÝLÝLER SEVGÝLÝSÝNE OLSUN.!
ve ONUN SAHABESÝNE KAÝNAT DOLUSUNCA SELAM OLSUN...!

Gönderen: 06.10.2006 - 12:11

	dilaratuba

934 Mesaj -

Allah razý olsun çok duygulu bir hikaye.

Gönderen: 06.10.2006 - 12:35

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 764 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
dayi054 (64), ÝsmailEn.. (56), kibris (56), merickizmaz (51), RUYAM (36), yükselelektrik (54), selcukosman (48), Aycan (57), HuZuR_38 (45), babakadir (45), Cihan Ersoy (46), servet ekici (51), ayhan3867 (47), erhankaya351 (40), Kizmaz (51), EBRARALEYNA (47), erkan34 (51), efira (37), Sirac Barman (53), bedevi5 (65), Sadettin Dursun (41), cartime (55), S.Ekici (51), ALTUN (45), vus_lat (45), ayaza (38), drkdn (45), fetih60 (34), beko03 (76), talha türk&cced.. (33), dilara1 (26), asudetuba (43), struggle (42), Ayhan_Esad (41), nnur (47), YSBY (53), COLONEL (37), nazmi (47), umit535 (52), hsalma (42), ByAfatsum (36), nuretin (61), malkomxaa (42), salma (42)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.57023 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.