0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » ~~~ RaMaZaN-I ŞERiF ~~~ » Mübarek Ramazan Geliyor...

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Mübarek Ramazan Geliyor...
Moderator


4254 Mesaj -
Mübarek Ramazan Geliyor...
Yasanmasý gereken bir ay RAMAZAN...
Sene içinde kendini bir türlü mânevi yönden derleyip toparlayamayan ve bu halini beðenmeyip kendinden þikâyet eden, ruhu arayýþ içerisinde olan; fakat bir türlü bir yerlerden baþlayamayan, kendine çeki–düzen veremeyen Müslüman kardeþlerimiz için çok büyük bir fýrsat karþýmýzda:
Ramazan–ý Þerif...
Sadece kendisini toparlamak isteyenler için deðil elbet, tüm inananlar ve tüm insanlýk için her âný dolu dolu yaþanmasý gereken bir ay yaklaþýyor:
On Bir Ayýn Sultaný Ramazan.
Ýnsan, bazen hata ve kusurlarýnda hududu aþmaktadýr. Bu durumda onun büyük bir rahmete, affa ihtiyacý olur. Bunu da ancak özel durumlarda, mübarek gecelerde, mübarek gün ve aylarda gerçekleþtirebilir. Ýþte onlardan birisi de içerisinde bin aydan daha hayýrlý bir gece olan Ramazan–ý Þerif ayýdýr.
Ramazan–ý Þerif ayý nefsin askýya alýndýðý, þeytanlarýn zincire vurulduðu ve cehennem kapýlarýnýn kapanýp cennet kapýlarýnýn ardýna kadar açýldýðý bir aydýr. Rahmet, bolluk ve berekâtýn kat kat arttýrýldýðý aydýr Ramazan. Ýnsanlar arasýnda kaynaþmanýn arttýðý, insanlarýn birbirini gözettiði, zenginlerin fakirlere yardým elini uzattýðý, insanlarýn hayýr ve hasenatta yarýþtýðý mübarek bir aydýr Ramazan–ý Þerif. Kýsaca bu ayda her þey zirve noktasýndadýr.
Bu ayýn evveli rahmet, ortasý maðfiret, sonu da cehennemden âzaddýr. Þunu bilmekteyiz ki Hazreti Allah'ýn affýna, yaptýðýmýz ibadetlerle deðil; ancak onun rahmetiyle eriþebiliriz. Ýþte Ramazan–ý Þerif bu rahmetin bol olduðu bir aydýr. Bizim için bir hayýr kapýsýdýr. Çünkü Peygamberimiz þöyle buyurmaktadýr:
"Sizin için bir hayýr kapýsý açýldýðýnda onu ganimet bilin, zira o kapýnýn ne zaman kapanacaðýný bilemezsiniz."
Bu ayýn kýymetini bilmeyen, bu ayda kendisini affettiremeyen kimse ne zaman o þuura eriþecek, kendisini affettirecek? Peygamber Efendimiz bir hadisi þerifte:
"Ramazan–ý Þerife girip de bu ay çýkmadan kendini Cenab–ý Hakk'a baðýþlatamayan kimse periþan olsun!" buyurmaktadýr. O nedenle dilimizden þu duayý eksik etmeyelim: "Allah'ým muhakkak ki sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizi de affet…"
Bir kiþi Ramazan–ý Þerifteki af ve maðfiret, izzet ve ikram, feyiz ve bereketten istifade ederse, o sene içinde mânen derli toplu olup arzu ettiði tecelliyât ve mânevi güzellikleri elde eder. Aksine, bu mübarek ayý deðerlendiremez ve halinden piþmanlýk da duymazsa, gelecek sene Ramazan–ý Þerife kadar sýkýntýlar, üzüntüler ve daðýnýklýk içinde seneyi geçirmek zorunda kalýr. Toparlanmasý için yeni bir Ramazan–ý Þerifin gelmesini beklemeye mecbur olur. Zira deryadan istifade edemeyen, damladan nasýl istifade edebilir ki? Cenâb–ý Hakk bu duruma düþmekten cümle kardeþlerimizi muhafaza buyurup Ramazan–ý Þerifin berekâtýndan azamî derecede istifade etmeyi nasip eylesin.
Ýmam–ý Rabbani Hazretleri Mektubât–ý þerifinde mübarek Ramazan–ý Þerifle alâkalý olarak bu ayda bulunan feyiz ve esrar–ý ilâhiden gafil olunmamasýna dikkat çekerek þöyle buyurmuþlardýr:
"Sene içinde herhangi bir kimseye ne cihetten olursa olsun ulaþan hayýr ve berekâtýn tamamý, Ramazan–ý Þerifin sonsuz hadsiz ve hudutsuz olan rahmet denizinden bir damladýr. Binaenaleyh bu mübarek ayý maddi ve manevî bakýmdan derli toplu olarak geçirmek, senenin tamamýnda derli toplu olmaya vesiledir. Daðýnýk ve manevî yönden gaflet içinde geçirmek ise, senenin tamamýnda daðýnýklýða sebeptir.
Ramazan–ý Þerifte manen daðýnýk olan kiþilerin sene içinde toparlanmasý çok zordur. Bu mübarek ayý kendisinden razý olarak geçiren kimseye müjdeler olsun! Bu ay kendisine gadap edip hayýr ve berekâtýndan mahrum olan kimseye ise yazýklar olsun!"
Ebu Hureyre'den rivâyet olunan bir Hadis–i Þerifte Peygamber Efendimiz þöyle buyurmaktadýr:
"Ramazan–ý Þerifin ilk gecesinde Allah–u Teâlâ kullarýna rahmet ile nazar eder ve onlara Ramazan–ý Þerifte azâb etmez. Ramazan–ý Þerifin her günü için binlerce insaný Allah–u Teâlâ affeder. Kadir gecesinde ise o geceye kadar affettiklerinin sayýsýnca insaný affeder. Yirmi dokuzuncu gecesinde ise, o kadar daha insaný affeder."
Efendimizden yapýlan müjdeler bu kadarla kalmamaktadýr. Bir baþka Hadis–i Þerifte ise þöyle buyurmaktadýrlar:
"Sizden biriniz Ramazan–ý Þerifte geceleyin sâhur yemeðini hazýrlamak veya teheccüt için uyanýp yataðýnda bir tarafýndan diðer tarafýna hareket etse, Allah ona bir melek gönderir ve melek:
–Allah'ýn rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun ey Allah'ýn kulu, kalk, der. Namaz kýlmak niyetiyle kalktýðý zaman, yataðý onun için dua ederek "Allah'ým, bu Müslümana yüksek ve güzel cennet yataklarýndan ver" der. Elbisesini giydiði zaman, elbisesi ona; "Ya Rabbi bu kulunu cennet elbiselerinden giyindir" diyerek dua eder. Ayakkabýlarýný giydiði zaman, ayakkabýlarý onun için; "Yâ Rabbi! Sýrat üzerinde bu kulunun ayaklarýný sabit kýlýp kaydýrma" diye ve ibriðine yöneldiði zaman, ibrik ona; "Yâ Rabbi! Bu kuluna cennet ibriklerinden ve kâselerinden ikram et" diye, abdest aldýðý zaman, abdestte kullandýðý su; "Ya Rabbi onu hata ve günahlardan temizle" diye, namaza durduðunda, içinde bulunduðu ev; "Ya Rabbi bu kulunun kabrini geniþ ve nurlu kýl ve rahmetini ziyade et" diye dua ederler.
Cenâb–ý Hakk o kuluna rahmeti ile nazar eder. Namazýný bitirip dua etmeye baþladýðý zaman, Cenâb–ý Hakk "Ey kulum! Dua etmek senden, icabet ise benden; istemek senden, vermek ise benden; istiðfar senden, ðufran ise bendendir." diye mukabele eder.

RAMAZAN AYI
DÝLE GELDÝ KONUÞTU
Ramazan–ý Þerif ayý, kendisine hürmet eden, ibâdet ve itâatla meþgul olarak kendisini ihyâ eden kiþiler için þefâatçi olacaktýr. Mev'ýza–i Hasene'de geçtiði üzere:
"Kýyamet günü, Ramazan–ý Þerif en güzel surette gelip Allah'ýn huzurunda secdeye kapanýr. Bu esnada Allah–u Teâlâ Ramazan–ý Þerife þöyle buyurur:
–Ey Ramazan! Baþýný kaldýr ve söyle ne istiyorsun?
–Ya Rabbi! Benim hakkýmý gözeten ve bana hürmet edenleri istiyorum.
–Peki, git senin hakkýný veren kimseleri bulup getir.
Bunun üzerine Ramazan–ý Þerif ayý, onun hakkýný verenleri alarak getirir ve Allah'ýn huzurunda dururlar. Bu sefer Allah'u Teâlâ þöyle buyurur.
–Ey Ramazan! Ne istiyorsun söyle bakalým!
Bunun üzerine Ramazan–ý Þerif þöyle der:
–Ýkramýný istiyorum Ya Rabbi!
Bunun üzerine Allah–u Teâlâ onlara ikramlarda bulunur. Sonra Allah'ýn izniyle onlarýn her biri günahkârlardan 70 bin kiþiye þefâat eder.
Sonra yine Allah'u Teâlâ buyurur:
–Ey Ramazan ne istiyorsun?
Ramazan–ý Þerif þöyle der:
–Allah'ým! Bunlarý Peygamberlerine komþu yapýver.
Allah–u Teâlâ da:
–Kabul ettim, buyurur.
Yine Allah'u Teâlâ þöyle buyurur:
–Ey Ramazan ayý, daha ne istiyorsun?
Ramazan–ý Þerif der ki:
–Ya Rabbi! Sen benim ihtiyaçlarýmý giderdin. Fakat onlarýn Ramazan–ý Þerif ayýnda tuttuklarý oruçlarýn ve kýldýklarý namazlarýn sevaplarý nerede?
Bunun üzerine Allah–u Teâlâ, onlarýn her birine cennette kýrmýzý yakuttan ve yeþil zümrütten yüz bin tane þehir armaðan eder. Her þehirde bin köþk vardýr.
Bu Hadis–i Þerifte verilen haberler þu ayet–i kerime ile teyit edilmektedir.
"Hiç þüphesiz, sabredenlere ecirleri hesapsýz olarak verilecektir."agla1)
Yani Rabbinin tââtýna sabredenlere mükâfatlarý hesapsýz olarak verilecektir. Onlarýn sevaplarýnýn haddi hesabý yoktur, sayýsý belli deðildir, ardý arkasý kesilmez.
"O Ramazan ayý ki, insanlarý irþad için, hak ile batýlý ayýracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur'ân onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya þahit olursa, onda oruç tutsun. Kim de hasta yahut yolculukta ise, tutamadýðý günler sayýsýnca diðer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylýk diler, zorluk dilemez. Sayýyý tamamlamanýzý, size doðru yolu gösterdiðinden dolayý Allah'ý tekbir etmenizi ister. Umulur ki þükredersiniz."agla2)



RAMAZANIN DEÐERÝ BÝLÝNSEYDÝ...

Hazreti Ebu Hüreyre anlatýyor:
"Resulullah buyurdular ki: "Ramazan ayý girdiði zaman cennetin kapýlarý açýlýr, cehennemin kapýlarý kapanýr ve þeytanlar da zincire vurulur."
Diðer bir Hadis–i Þerifte ise Peygamber Efendimiz Ramazan–ý Þerif hakkýnda þöyle buyuruyor:
"Ümmetim Ramazan–ý Þerifteki esrar–ý ilâhiyi ve fazileti bilmiþ olsalardý, senenin tamamýnýn Ramazan–ý Þerif olmasýný arzu ederlerdi. Çünkü o mübarek ayda bütün hasenat toplanmýþ, itaat ve ibadetler makbul, dualar müstecâb, günahlar ise afv edilmiþtir. Ve cennet, bu ayý ihya ederek ibadet eden mü'minlere âþýktýr."
Bunu te'yit ve izah eder mahiyette Efendimiz, Selmân–ý Farisi tarafýndan rivâyet edilen bir hadis–i þeriflerinde þöyle buyurmuþlardýr:
Resülullah, Þaban ayýnýn son günü bize bir hitabede bulunarak þöyle buyurdu:
"Ey insanlar! Büyük ve mübarek bir ay sizi gölgelemiþ bulunuyor. Öyle bir ay ki, içinde bin aydan daha hayýrlý gece bulunmaktadýr."
Öyle bir ay ki, Allah onun orucunu farz; gecesinde terâvih namazý kýlmayý da sünnet saydý. Kim hayýrdan bir haslet ile rýzâ–i ilâhiye yaklaþacak olursa, diðer aylarda bir farzý edâ etmiþ gibi olur. Kim o ayda bir farz edâ ederse, diðer baþka bir ayda 70 farz edâ etmiþ gibi olur.
Ramazan, ibâdette sabýr ve sebat gösterme ayýdýr. Sabrýn sevâbý ise cennettir. O, ihsan ayýdýr. O, öyle bir aydýr ki, içinde müminin rýzký artýrýlýr. Kim o ayda bir oruçluya iftar ettirirse, günahlarý için maðfiret ve ateþten kurtulmasýnýn vesilesi olur. O ziyâfet verdiði kiþinin ecrinden hiçbir þey noksanlaþmaksýzýn, sevâbýnýn bir misli de kendisine verilmiþ olur.
Eshâb–ý Kirâm, Kainatýn Efendisine sorar:
"Ey Allah'ýn Resulü, hepimiz iftar verecek þeyi bulamýyoruz" dediler. Bunun üzerine, Rasülü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Selem Efendimiz:
"Allah, bu sevâbý bir tek hurma, bir yudum süt veya bir yudum su ile iftar ettirene de ihsan eder. Bu ayýn evveli rahmet, ortasý mâðfiret, sonu cehennem ateþinden kurtulmadýr. Kim bu ayda hizmetçisinden iþi hafifletecek olursa, Allah onu affederek ateþten âzâd eder.
Bu ayda dört hasleti çoðaltýnýz. Ýki haslet ile Rabbinizi hoþnut edersiniz. Bunlar: Allah'tan baþka hiçbir ilâh bulunmadýðýna þâhitlik etmeniz ve bir de O'ndan mâðfiret dilemenizdir. Diðer iki haslete gelince, ondan hiç biriniz müstaðni kalamazsýnýz. Bunlar Allah'tan cennet istemeniz ve ateþten O'na sýðýnmanýzdýr. Kim bir oruçluya su içirirse, Allah da ona benim havuzumdan kana kana içirecektir. Artýk o, cennete girinceye kadar asla susamayacaktýr."


ORUÇLA ÝLGÝLÝ
VAZÝFELERÝMÝZ
Ebu Hureyre Radýyallahu Anh anlatýyor: "Rasulullah Aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Her þeyin bir zekatý (temizlenme vasýtasýgöz kırpma vardýr, bedenin zekatý ise oruçtur."
Peygamberimiz diðer bir hadisi þerifinde ise:
"Kim ramazan orucunu, farz olduðuna ve faziletine inanarak Allah'ýn rýzasýný gözeterek tutarsa, Allah da onun, kul hakký müstesna olmak üzere, geçmiþ günahlarýný baðýþlar…" buyurmaktadýr.
Tabi ki bu ayda sadece midemize oruç tutturmayacaðýz; bütün azalarýmýzla samimiyetine inanarak oruç tutacaðýz. Aksi takdirde bu bizim için iþkenceden, açlýktan öteye gitmez. O nedenle oruçla ilgili vazifelerimizin neler olduðunu çok iyi bileceðiz ve tuttuðumuz oruçlarý hakký ile tutmaya gayret edeceðiz.
Oruç tutmakta dikkat edilmesi gereken bazý hususlar vardýr. Dini hükümlere uygun bir biçimde oruç tutmuþ olmak için kiþi þu cihetleri ihmal etmemelidir:

ORUCU ÝHLÂS ÝLE TUTMAK
Allah–u Teala'nýn rýzasýný tahsil ve emrini yerine getirmek için oruç tutmalýdýr. Ev halkýndan birinin hatýrý için veya aile büyüklerinden birinin emridir diye tutulan oruç, ihlâstan mahrum býrakýlmýþ olur. Bu þekilde tutulan oruç ibadet deðil, "perhiz" adýný alýr. Ceset için ruhun deðeri ne ise, ibadet için "ihlâs"ýn deðeri odur.

NÝYET
Niyet, oruç ibadetinde farzdýr. Bu farzýn yerine gelmesi için kalbin, orucu tutmaya kararlý olmasý gerekir. Niyet için ilk vakit, tan yerinin aðarmasý; son vakit ise; günün yarýsý demek olan "Nýsf'ün–nebâr" dýr. Bunun için bir ölçü tespit edilmek istenirse, içinde bulunduðumuz günün imsak vakti ile iftar vakti arasýndaki saat ve dakikalarýn toplamý alýnýp ikiye bölünür. Bölümden elde edilen saat ve dakika, akþam saatinden çýkarýlacak veya imsak vaktine eklenecek olursa "Günün yarý vakti" ortaya çýkmýþ olur. Mesela, iftar vakti 20:38 de, imsak zamaný 03:28 de ise, ikisinin arasýnda 17 saat 10 dakikalýk bir zaman bulunmakta ve bu zamanýn yarýsý ise 8 saat 35 dakika etmektedir. 8 saat 35 dakikayý akþamdan çýkarýr veya imsak vaktine ilave edersek çýkan 12.03 nýsf'ün–nehâr vaktini gösterir.
Günün yarýsýný gösteren zamandan sonra oruca niyet edilemez. Ýmsak vaktinden önce ve hatta iftar sofrasýnýn dua ettiðimiz sýrada ertesi günün orucuna niyet edebiliriz. Ancak iftar vaktinin girmiþ olmasý lazýmdýr.

SAHUR YEMEÐÝNÝ
ÝHMAL ETMEMEK
Seher vakti, çok kýymetli bir zaman parçasýdýr. O sýrada gök kapýlarý açýlýr ve gündüzde olandan daha fazla ilahi rahmet ve maðfiret tecelli eder. Halk uykuda iken uyanmak, uyumaktan münezzeh olan Allah–u Teala'ya tövbe, istiðfarda bulunmak, Kur'an okuyup teheccüt namazý kýlmak ve sahur yemeði yemek gecenin bereketinden layýkýyla faydalanmaya sebep olur. Peygamber Efendimiz bir hadis–i þeriflerinde biz ümmetini sahur yemeðine teþvik etmekte ve "Sahur yemeði yiyiniz. Çünkü onda bereket vardýr" buyurmaktadýr.
Ýslam Dini, ibadetleri terk ederek veya ibadetlerin eda þekillerini deðiþtirerek gayr–ý müslimlere benzemeyi yasaklamýþtýr. Peygamber Efendimizin sahur yemeðini tavsiye etmesinin bir sebebi de Yahudilere ve Hýristiyanlara benzememek içindir. Zira "Bizim orucumuzla ehl–i kitabýn orucunu ayýran þey, sahur yemeðidir." buyurmuþlardýr.
Sahur yemeðinin bir baþka faydasý da, gündüzün aþýrý açlýk hissi ile oruca karþý aþýrý güçsüzlük duymamaktýr. Çünkü oruç, nefse eza ve cefa için emredilmiþ olmayýp, nefsi ýslah ve terbiye için farz kýlýnmýþtýr. Peygamber Efendimiz, ümmetine olan engin merhametinden dolayý, "Sahur yemeði ile gündüzün orucuna; gün ortasýndaki uyku ile de gece ibadetine kalkmaya yardým dileyiniz".
Ýftar sofrasýna oturunca, itina ile hazýrlanmýþ yemekleri, birbirinden farklý meyveleri, çorbasýndan tatlýsýna kadar çeþit çeþit nimetler önümüzde dururken bu rýzýklarý bize ulaþtýran Rezzâkýmýzý þöyle bir tefekkür etmeliyiz ve þu soruyu kendimize sormalýyýz:
"Acaba, Rabbimin rýzasýna uygun bir oruç tutabildim mi?" Sonra da kalbimizin diliyle vicdan kulaðýmýza fýsýldayýp cevap aramalýyýz bu soruya…
Ýftar sofrasýnýn baþýnda yapýlacak dualar makbul olur. Bu sebeple, o vakitte dua etmeyi ganimet ve manevi bir nimet bilmelidir. Þahýslarýmýzýn ahiret selameti ve dünya saadeti için, din kardeþlerimizin refahý ve Ýslam âleminin hayýrlý ve mesut terakkilere eriþmesi için dualar edilmelidir.
Helal olan her gýda ile iftar edilebilir. Peygamberimiz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sünnetlerine uygun bir þekilde iftar yapmak isteyenler þu hadis–i þerifi akýllarýndan çýkarmamalýdýrlar:
"Biriniz iftar ettiði vakit, hurma ile orucunu açsýn. Zira o berekettir. Eðer hurma bulamazsa, su ile iftar etsin. Çünkü su temizdir."
Önce iftar edip açlýk ve susuzluðu gidermeli, daha sonra namaz kýlmalýdýr. Bir kimse bunun aksine bir yol takip edecek olursa, mideyi iþgal etmesi gereken yiyecekler, nazargâh–ý ilahi olan kalbi meþgul etmeye ve namaz içinde gözümüzün önünde yemek tabaklarý dolaþmaya baþlar. Gýdayý mideye indirmeli, füyûzât ve envâr–ý ilahiyi kalbe sindirmelidir. Peygamber Efendimiz, "Ýnsan iftarda acele ettiði müddetçe hayýrda devam etmiþ olur" buyurmaktadýr.
Ýftar etmede gösterilen bu çabukluk, Peygamber Efendimizin sünneti olmakla beraber, Yahudilerin iftarlarýnda takip ettikleri yoldan bizim iftar etme usulümüzü ayýran mümeyyiz bir davranýþ olmaktadýr. Zira onlar, iftarý tehir etmekte idiler.
Ýbadetlerimizin makbul olmasý için Peygamber Efendimizin sünnetine uygun olarak yapýlmasý lazýmdýr. Zira ibadetlerin emredilmesindeki asýl maksat sadece borç ödemek deðil, dinimizin hükümlerine muvafýk bir oruç tutmak ve rýza–i ilahiye nail olmaktýr.
Perhiz yaparcasýna tutulan bir oruç ile kulluk zevkine ve tefekkür derecesine ulaþýlamaz. Ýslam dininin emrettiði her vazifede müminlerin ilerlemesi ve yükselmesi deðiþmez bir husustur. Duya duya ve doya doya ibadet yapabilmek, ancak Resulullah'in sünnete uymakla mümkün olur.

TERAVÝH NAMAZIN HÝKMETLERÝ
"Teravih" kelimesi "Terviha"nýn çoðulu olup aslýnda bu, oturuþun ismidir. Teravih, rahatlama demektir. Peki, bu namaza neden teravih (rahatlama) adý verilmiþtir?
Bu namazý kýlanlarýn cennette ebedi rahatlýða kavuþturulacaðý için bu isim verilmiþtir.
Gündüz oruçlu bir þekilde hiçbir þey yemeden–içmeden iftar eden, karnýný doyuran ve yediði yemeklerle kendisine bir aðýrlýk, bir rehavet çöken insanýn bu namaz ile rahatlamasýndan dolayý bu isim verilmiþtir.
Daha çok cemaatle kýlýndýðý için sosyal birliktelik, yakýnlýk, kaynaþma ve muhabbet ortamlarý da oluþturduðu için insaný psikolojik olarak da rahatlatmaktadýr.
Yirmi rekât olarak kýlýnan bu namazýn aralarýnda Salâvat–ý Þerifeler getirir, oturur, dinlenir ve rahatlarýz. Sonra tekrar kalkar, Huzur–u Ýlahiyeye yöneliriz… Ýþte bu nedenden dolayý da bu namaza teravih (rahatlama) namazý denilmektedir.
Nitekim, iki cihanýn serveri Fahri Kainat Efendimiz:
"Ey Ümmetim! Yediðiniz yemekleri, Allah'ý zikretmek ve namaz kýlmak suretiyle eritiniz…" buyuruyor.
Teravih namazýnýn insan saðlýðý yönünden en büyük hikmeti de burada gizlidir.
Olabilir ya, o kadar acýktýktan sonra bir güzel karnýmýzý doyuracaðýz ve bir müddet sonra midemiz bu aðýrlýðý kaldýramayacak, eritemeyecek. Sonrasýnda ise bir yýðýn saðlýk sorunlarýyla karþýlaþacaðýz…
Bunu bilen Yüce Yaratýcýmýz ise, kendisi adýna yapýlan bir ibadetin sonunda kullarýnýn problem yaþamasýný elbette istemiyor ve oruç ibadetinden sonra bir de namaz ibadetiyle kendisine daha da yaklaþmamýzý istiyor. Bu vesileyle insan, hem manen hem de maddeten kazandýkça kazanýyor…
Ehlisünnete göre bu namaz Efendimizin sünnetidir. Çünkü Efendimiz bir hadisi þerifinde þöyle buyurmuþtur.
"Þüphesiz Allah size, (Ramazan ayýnýn gündüzlerinde) oruç tutmayý farz, gecelerini de namaz kýlmakla (geçirmeyi) sünnet kýlmýþtýr."

VE BÝN AYDAN DAHA HAYIRLI
OLAN BÝR GECE: KADÝR GECESÝ
Enes Ýbnu Malik Radýyallahu anhuma anlatýyor: "Ramazan ayý girmiþti. Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bu mübarek aya girmiþ bulunuyorsunuz. Bu ayda bir gece vardýr ki bin aydan hayýrlýdýr. Bu gecenin hayýr ve bereketinden mahrum kalan bir kimse, bütün hayýrlardan mahrum kalmýþ gibidir. Onun hayrý ise, sadece (uhrevi saadetten) mahrum kimseye haramdýr."
Bizden önceki hiçbir ümmete verilmeyen, yalnýzca Rasul'ü Enbiya'nýn ümmetine ihsan edilen ve bin aydan daha hayýrlý olan bir gecedir Kadir gecesi.
Fahri Kainat Efendimiz, nübüvvet vazifesine bil fiil bu gece baþlamýþ, ilahi hitap insanlýða bu gece teveccüh etmiþtir. Bu gecenin büyüklüðünü, yüceliðini bir baþkasý deðil; bizzat Hazreti Allah, Kur'an'ý Azimüþþân'da beyan ediyor, buyuruyor ki:
"Zâtýmýzla, sýfatýmýzla, kudret ve azametimizle Biz o Kur'ân'ý Azimüþþân'ý Kadir gecesinde indirdik. Habibim! Kadir gecesi nedir, nasýl bir þerefe sahiptir, bunu sana kim bildirebilir? Elbette ki hiç kimse bildiremez. Öyleyse ben bildireyim: Kadir gecesi, kendisinde Kadir gecesi olmayan bin aydan daha hayýrlýdýr. Melekler ve Ruh o gece Rablerinin izniyle, her iþ için inerler. O gece, tanyeri aðarýncaya kadar süren bir selâmettir."
Ýnsan hayatýnda bir Kadir gecesi 83 sene 4 aya bedeldir. Bu, aþaðý yukarý bir insan ömrüdür. Bir insan ömründe kazanýlamayan þey, Kadir gecesinde kazanýlabiliyor.
Ýmam Rabbani diyor ki "Ýnsan ömründeki hayýrlý bir an, hayýrsýz binlerce güne tercih edilir. Bir geceyi Allah ile dopdolu yaþamýþsak, ýzdýrapla, gözyaþlarýyla geçirmiþsek, bir ömre bedel olacaktýr."
Tefsircilerin çoðundan vârid olan rivayetlere göre Kur'ân Ramazan ayýnýn Kadir gecesinde dünya semasýna, Beyt–i Mamur'a bir defada indirilmiþ, sonra yirmi üç senede tedricen, parça parça yeryüzüne indirilmiþtir. Demek ki Kur'ân'ýn gerçekleri, yeryüzüne iniþinden önce kâinat âleminde ve yeryüzüne en yakýn olan gökte bir Ramazan gecesi toptan tecelli etmiþ ve yeryüzüne iniþi onu takip etmiþtir.
Ramazan'ý Þerifin önemini arttýran, içerisinde Kadir gecesi gibi bin aydan daha hayýrlý bir geceyi barýndýrmasýdýr. Zira Kadir gecesi, hidayet rehberimiz olan Kuran'ý Kerim'in dünya semasýndan indirilmeye baþladýðý bir gecedir. Bu gece içerisinde ibadetlerimizi diðer gün ve gecelere oranla daha da arttýrmalýyýz ve þu duayý çok okumalýyýz:
"Allah'ým, þüphesiz sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin, beni affet."
Hazreti Allah bizleri o gece ile þereflendirsin inþallah.
Ramazan–ý Þerif hakkýnda bildirilen o kadar çok Hadis–i Þerif ve müjdeler var ki, burada bunlardan bazýlarýný zikredebildik. Hatta bu haberler arasýnda seçim yapmakta zorlandýk. Faziletini dillerle ifade etmek mümkün olmayan, sevabý ve mükâfatý hesapsýz olan bu mübarek ay, bütün hayýrlarý içinde topladýðýndan, Kur'ân–ý Kerim de her þeyi içinde ihtiva ettiðinden, ayný zamanda bu mübarek ayda inzal buyrulduðundan Kur'ân–ý Kerim ile bu mübârek ay arasýnda Ýmam–ý Rabbâni Hazretlerinin ifâdesiyle tam bir münâsebet vardýr. O nedenle bu mübarek ayda bol bol Hatm–i Kur'ân yapmak ve mukâbele etmek, sünneti müekkededir.
Ramazan ayýna kavuþmanýn heyecaný ne kadar asil ise; ondan hakkýyla faydalanmak da vazifemiz olmakta ve bazý hususlara dikkat etmemiz icap etmektedir. Bir Müslüman; dükkânda, fabrikada, çarþý ve pazarda bulunurken oruçlu olmanýn gerektirdiði dikkati göstermeli; elini harama, dilini yalana bulaþtýrmamalý ve yasaklanmýþ bakýþlardan gözlerini sakýnmalýdýr.
Allah cümlemizi bu ayda kendisini affettiren kullardan eylesin! (Amin.)
1:Zümer Suresi 10
2:Bakara Suresi 185
ALINTI





Gönderen: 09.08.2008 - 22:30
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 2149 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.65134 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.