*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1899 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Çarşamba, 27. Kasım 2024 - 08:26

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » faiz????

önceki konu diğer konu

2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	ru.uslu

faiz????

36 Mesaj -

esselamün aleyküm;
bizler nema adý altýnda calýþanlar olarak paralar aldýk, cok þükür ki bizler 1994 tensonra buiþten ana paramýzý aldýk cýktýk, bu hükümette bu paralar dava edildi tekrar bizlere hak kaybý ve eþitlik ilkesine görede tekrar hazine müþteþarlýðý tarafýndan 2007 yýlýnda bazý oranlarla hesaplanarak bu paralar ödendi bunlar faiz mi? alabilirmiyiz? alýnýrsa ne yapmak lazým gelir?

Gönderen: 04.07.2007 - 10:51

	Muammer

64 Mesaj -

kiymetli kardesim..
bu konuda Hayreddin KARAMAN hoca su yaklasimda bulunur....

Nemalar ve Faiz

Yýllardan beri devlet tasarruf kesintisi yapýyor; yani maaþ ve ücretlerin bir kýsmýný, daha sonra faizi ile birlikte ödemek üzere tutuyor, hak sahibine ödemiyor. Zaman zaman nemalarý ödediði de oldu. Bütün bunlar bilinirken, din yönünden caiz olup olmadýðý da daha önce defalarca tartýþýlmýþ ve açýklanmýþ iken son günlerde, baþka bir "ilgi çekecek konusu kalmamýþ" medya meseleyi yeniden tartýþma alanýna çekti. Ýlahiyatçýlarýn ihtilafa düþtüklerini, halkýn kafasýnýn karýþtýðýný filan yazdýlar, söylediler. Ýlahiyatçý diye "fýkýh ilim dalý ile ilgisi olamayan, ekran meraklýsý bazý cesur cahilleri" kastediyorsanýz elbette farklý þeyler söyleyecek ve kafa karýþtýracaklardýr. Ama iþin uzmaný ilim adamlarý arasýnda bir ihtilaf yoktur.
"Nemâ" kelimesi ile "kesilen maaþýn faizi, geliri, getirisi" kastediliyor. Devlet, çalýþanlarýndan ödünç aldýðý paraya faiz ödeyeceðini bildirdiði için nemalara "faiz" de deniyor. Ancak devlet, banka gibi bir "faizci kuruluþ" olmadýðý için ve tasarruf kesintisi ile faizcilik yapmadýðý, nakit ihtiyacýný karþýladýðý için, ödünç aldýðý bu parayý geri öderken ödediði "enflasyon farkýný aþmayan" rakam fazlalýðýna faiz demek mümkün deðildir. Laik devlet bu kelimeyi kullansa da "bu rakam fazlalýðý" dince faiz deðildir; isim deðiþikliði hükmü deðiþtirmez. Bugün devletin ödediði nema, kestiði paralarýn yýllarca birikmiþ enflasyon farkýnýn çok altýndadýr ve dine göre borcunu ödeyen, enflasyon farkýný da ödemekle yükümlüdür.
Ayrýca devlet ile memurlar arasýndaki iþ iliþkisi, "iki taraflý akit" deðil, intisabî akittir; ücreti tek taraflý olarak devlet belirler, arttýrýr, eksiltir; çalýþan da bu maaþ/ücret karþýlýðýnda isterse çalýþýr, istemezse ayrýlýr. Buna göre devlet, "faizi ödeyeceðim" diyerek "ödünç almak" yerine, ihtiyacý bulunduðu için bir süre ücretleri azaltýr, sonra da arttýrarak öder ve geçmiþi telafi edebilirdi; nemalara böyle bakmak da mümkündür.
Bu arada bazý ilahiyatçýlar, devlete nisbetle tamamen farklý kurumlar olduðu halde bankalarýn aldýðý, verdiði fazlalýðýn faiz olmadýðýný söylediler. Delilleri de þundan ibaretti: 1. Banka faizleri enflasyonun altýndadýr; veya altýnda olursa faiz deðildir, helaldir. 2. Bankalar mevduatý yoksullardan topluyor, zenginlere kredi olarak veriyor, faizi onlardan alýp yoksula döndürüyorlar; eskiden olduðu gibi faiz yoksullara zarar vermiyor, kâr getiriyor. 3. Bugün bütün dünya faizi kullanýyor; faizsiz ekonomi olmaz, biz de bunun dýþýnda kalamayýz.
Þimdi bu delilleri kýsaca çürütelim:
1. Bankaya mevduat götüren þahýs, banka ile belli faiz üzerine akit yapmaktadýr. Bankadan kredi alan þahýs da yine belli faiz üzerinde akit yapmaktadýr. Bu akitler yapýldýðýnda haram iþlenmiþ, faiz kabul edilmiþ olur; sonradan enflasyonun daha az veya çok olmasý bu "faizli akit günahýný" ortadan kaldýrmaz. Ayrýca bankalar daima enflasyonun üstünde (reel) faiz ile kredi verirler; yani mevduat reel faizle arttýrýrlar, bu faizin bir kýsmýný kendileri alýr, bir kýsmýný da mevduat sahibine verirler; yani banka faizlerinde hemen daima reel faiz vardýr.
2. Yoksulun, dar gelirlinin bankaya yatýracak parasý yoktur. Mevduat sahipleri, tüketim ihtiyaçlarýnýn üzerinde parasý olanlardýr. Bir üretici bankadan kredi aldýðýnda buna ödeyeceði faizi maliyete ekler; yani faiz, zengin üretici ve müteþebbisin kasasýndan çýkmaz; onun ürettiði mal ve hizmeti kullanan tüketicilerin cebinden çýkar (Türkiye'de de bunlarýn çoðu yoksuldur, açtýr). Öz sermayesi veya kârda ve zararda ortaklýk yoluyla sermaye bulup mesela kalem üreten bir müteþebbis, bir kalemi yüz liraya mal eder ve %25 kârla satarsa tüketici bunu 125 liraya alýr. Müteþebbis %100 faizle kredi alýr ve yine ayný kalemi üretirse kalemi 200 liraya mal eder, ayný oranda kâr koyarsa 250 liraya satar ve bu fazlalýk (içinde kâr ve faiz vardýr) tüketicinin cebinden çýkar. Yani faiz yoksula zarar verir.
3. Ýslam dünyasýnda faizsiz (ortaklýk yoluyla) bankacýlýk denenmiþ ve baþarýlý olacaðý anlaþýlmýþtýr. Faizci kapitalistler baltalamasalar bu kurumlar yayýlacak ve ekonominin faizsiz olarak finansmanýna önemli katkýlar saðlayacaktýr. Ayrýca hisse senedi, risk sermayesi gibi, Ýslam'a göre caiz olan enstrümanlar da vardýr. Müslümanlarýn vazifesi, dünyanýn gittiði yanlýþ, çýkmaz yollara girmek, "Ne yapalým herkes bu yola giriyor, biz de gireceðiz" demek deðildir; Ýslam, insanlarý irþad etmek; yani doðru yolu göstermek için gelmiþtir; müslüman da dinin ýþýðýnda aklýný iþleterek meþru seçenekler bulacak, bunlarý insanlýða sunacak, Ýslam'ýn, insanlarýn dünya ve ahiret hayatlarý bakýmýndan menfaatine olan farkýný ortaya koyacaktýr

Devlet memuruna maaþ veriyor, ihtiyacý olduðu zaman maaþý azaltýp arttýrabilir; azaltmak yerine bir kýsmýný daha sonra nemasýyla birlikte ödemek üzere ödünç alýyor. Zamaný gelince nemasýný veya aslýný ödüyor. Eðer bu devletin ödünç almasý deðil de ihtiyacýna göre maaþý eksiltmesi ve arttýrmasý olarak kabul edersek hiçbir problem yoktur; nemasý ile aslýnýn toplamý, ödendiði zaman maaþa yapýlan zam sayýlýr.
Eðer tasarruf kesintilerini devletin ödünç almasý olarak deðerlendirirsek, bu takdirde reel (enflasyonu aþan) nema (fazlalýk) faiz olur ve devletten de faiz alýnamaz. Devlete gönüllü olarak ödünç verseniz de, mecbur tutularak verseniz de faiz alamazsýnýz, ama enflasyon farký hakkýnýzdýr, onu alýrsýnýz. Enflasyonu erbabýna hesaplatmak mümkündür. Son yýllarda vaki olan enflasyon toplamýnýn, ödenen nemalarýn çok altýnda kaldýðý hesap edilmektedir. Böyle ise alýnýr ve yenir. Eðer enflasyonu aþarsa fazla kýsmý yoksullara verilir.

Gönderen: 06.07.2007 - 01:18

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1899 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
burcunur (42), jihad soldat (43), alpakman (34), kerbela_34 (41), SpedeR (47), eminilhan (47), Glkc (36), mujdatciftci (35), aklima gelmedi (34), meraladem (39), heval yunus (34), muhammet ali (38), sosyolog983 (41), agus (44), müslüman cocuk (37), nakirev (42), enime (42), furkan_^^ (49), guller (44), sahdamar (41), metin uzun (42), abdulsamet (55), negative (39), homurhomur (51), snibsirm (44), husamaygor (37), estor (63), caykarali61 (43), aLi_osman (36), Avci_55 (37)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.18936 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.