|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
KURANDA ADI GEÇEN PEYGAMBER VE VELİLER: HZ HUD AS.... |
|
|
944 Mesaj -
|
|
|
Hz. HÛD (a.s)
Kur'ân-ý kerim'de kýssasý geçen peygamberlerden biri. Âd kavmine gelen Allah'ýn rasûlü A'raf, Hûd, Þuarâ ve Ahkâf sûrelerinde kendisinden bahsedilmektedir.
Ad kavmine gönderilmiþtir ki, Kur'ân dýþýnda diðer mukaddes kitaplarda bu kavimden sözedilmemektedir (Abdulvahhab en-Neccâr, Kasasu'l-Enbiyâ, Beyrut, ty., s. 49). Âd kavmi Hz. Nûh tûfanýndan sonra putperestliðe dönen ilk kavimdir (Ýbn Kesîr, Kasasu'l-Enbiyâ, Beyrut 1982, I, 149)
Hud (a.s), Âd kavmi içinde soyu sopu þerefli bir kiþiydi. Peygamberlikten önce ticaretle uðraþýrdý. Hûd (a.s) orta boylu, esmer tenli, gür saçlý, güzel yüzlü idi. Ãdem (a.s)'a benzerdi. Zâhid, muttakî ve ibâdete düþkün idi. Cömert ve þefkatli idi; yoksullara bol bol sadaka verirdi (Hâkim, el-Müstedrek, I, 563).
Ad kavmi Arabu'l-âribe denilen Arabistan yarýmadasýna ilk yerleþen kavimlerdendir. Hadramevt'e ve Yemen'e kadar uzanan yurtlarda oturan bu kavmin yurtlarý otu, suyu, ve çeþitli nimetleri bol olan bir yerdi. Yerin üzerinden akan ýrmaklarý, baðlarý, bahçeleri, sürü sürü davarlarý (eþ-Þuara, 26/133, 134) yer altýnda da, su depolarý ve köþkleri vardý (eþ-Þuarâ, 26/129). Baþkalarýna nazaran onlara boy pos, güç ve kuvvet verilmiþti.
Allahu Teâla, Ãd kavmine, Peygamber olarak Hûd (a.s)'ý gönderdi. O da kavmini bir ve tek olan Allah'a iman ve ibâdete, insanlara zulmetmekten vazgeçmeðe dâvet etti ise de, red ve tekzib ile karþýlandý. Bunun üzerine, Allahu Teâla onlardan üç yýl yaðmuru kesti. Onlar yaðmur için Mekke'ye bir heyet gönderdiler. Allah, yaðmur bekledikleri halde bir kasýrga ile onlarý helâk etti.
Hz. Peygamberimiz (s.a.s) vedâ haccýnda, Usfan vadisine vardýðý zaman, Hz. Ebû Bekr'e: "Ey Eba Bekr! Bu hangi vâdidir" diye sormuþ. Hz. Ebû Bekir "Usfan vâdisidir" diye cevaplayýnca: Hz. Peygamber (s.a.s) Hûd (a.s)'un, beline aba tutunmuþ, belinden yukarýsýný alacalý bir kumaþ ile bürümüþ, genç ve kýzýl, yularý hurma liflerinden örülmüþ diþi bir deve üzerinde, hac için buradan telbiye ederek geçmiþ olduðunu haber vermiþtir (Ahmed b. Hanbel, I, 232).
Ad kavmi helâk olunca Hz. Hûd kendisine inananlar ile beraber Mekke'ye gelmiþ ve vefat edinceye kadar orada kalmýþtýr.
Âd kavminin, Hz. Hûd'a karþý çýkarken ileri sürdükleri itirazlar, diðer Peygamberlere karþý muarýzlarýnýn ileri sürdükleri itirazlarýn aynýdýr. Hatta günümüz münkirlerinin de itirazlarý ayný türdendir. Ona itirazda baþ çekenler de, diðer peygamberlere itiraz gibi kavmin ileri gelenleridir. Ýtirazýn temelinde ise, dönmekte olan çýkar çarklarýnýn devam etmesi vardýr. Hz. Hûd'a yaptýklarý itirazlarýný þu maddelerde özetlemek mümkündür:
a- Hz. Hûd'u beyinsizlik ve sapýklýkla itham etmek:
"Kavminden ileri gelenler dediler ki: Biz seni açýk bir sapýklýk içinde görüyoruz" (el-A'raf, 7/60).
"Kavminden ileri gelen inkârcýlar dediler ki; biz seni bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve biz seni yalancýlardan sanýyoruz'' (el-A'râf, 7/66).
b- Atalar dinine baðlýlýk:
"Dediler ki: demek sen, tek Allah'a kulluk edelim ve atalarýmýzýn taptýklarýný býrakalým diye mi bize geldin" (el-A'râf, 7/70). "Dediler: sen bizi tanrýlarýmýzdan çevirmek için mi geldin?" (el-Ahkâf, 46/22).
c- Kendilerinin güçlü kuvvetli olduklarýný söyleyip Hz. Hûd tarafýndan gelebilecek bir zararýn olamýyacaðýný ileri sürmeleri:
"Ad kavmi, yeryüzünde haksýz olarak büyüklük tasladýlar ve; bizden daha kuvvetli kim var? dediler" (el-Fussilet, 41/15).
d- Âhireti inkâr etmeleri ve hayatýn sadece dünya hayatýndan ibaret olduðunu ileri sürmeleri:
"Ne ise hep bu dünya hayatýmýzdýr; ölürüz ve yaþarýz (bir kýsmýmýz ölürken bir kýsmýmýz doðar). Biz öldükten sonra diriltecek deðiliz" (el-Mü'minûn, 23/37).
e- Hz. Hûd'u küçümsemeleri:
''Kavminden, kendilerine dünya hayatýnda bol nimet verdiðimiz o inkâr eden ve âhiret hayatýna kavuþmayý yalanlayan eþraf takýmý dedi ki; bu da sizin gibi bir insandan baþka birþey deðildir. Sizin yediðinizden yiyor, sizin içtiðinizden içiyor. Eðer sizin gibi bir insana itaat ederseniz o takdîrde siz, mutlaka ziyana uðrayanlardan olursunuz" (el-Mü'minûn, 23/33-34).
Onlarýn bu itiraz ve tavýrlarýna karþý Hz. Hûd'un takýndýðý tavýr þöyle idi:
''Ey kavmim. Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan baþka ilahýnýz yoktur. (O'na karþý gelmekten) sakýnmaz mýsýn?" ''Ey kavmim, bende bir sapýklýk yok; ben âlemlerin Rabbý tarafýndan gönderilmiþ bir elçiyim. Size Rabbimin gönderdiði gerçekleri duyuruyorum, size öðüt veriyorum ve Allah tarafýndan, sizin bilmediðiniz þeyleri biliyorum" (el-A'râf, 7/65, 67, 71, 72). "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, O'ndan baþka ilahýnýz yoktur. Siz (putlarý Allah'a ortak koþmakla sadece iftira ediyorsunuz. Ey kavmim, ben sizden bunun için bir ücret istemiyorum. Benim ücretim beni yaratana aittir. Aklýnýzý kullanmýyor musunuz? Ey kavmim Rabbinizden maðfiret dileyin, sonra O'na tevbe edin (O'na yönelin)ki gökten üzerinize bol bol rahmet göndersin, kuvvetinize kuvvet katsýn, Suç iþleyerek (Allah'tan) yüz çevirmeyin" Hûd, ll/50-52). Geçmiþ peygamberlerin ve kavimlerin kýssalarýný Kur'ân'da zikredilmesi inananlarýn ibret almalarý içindir. Geçmiþ peygamberlerin her tavrý müslümanlar için de takip edilecek bir yoldur. Meseleye bu yönden baktýðýmýzda Hz. Hûd kýssasýndan alýnacak Ýbretleri de þu þekilde özetlememiz mümkündür:
Hz. Hûd, Allah yoluna samimiyetle sarýlmýþ vakûr bir kiþidir. Söyleyeceðini, ölçüp tarttýktan sonra söylemektedir. Kötülüðe, kötülükle karþý koymadýðý gibi yumuþak davranmaktadýr. Kavmi kendisini beyinsizlikle itham ederken, kendisinin beyinsiz olmadýðýný, onlarý uyarmak üzere Allah tarafýndan gönderilmiþ bir elçi olduðunu söylemekle yetinmektedir. Allah'ýn üzerlerindeki nimetlerini kendilerine hatýrlatmakta ve bu nimetlere þükretmiþ olmalarý için Allah'ýn emirlerine riayet etmeleri gerektiðini anlatmaktadýr, bundan dolayý onlardan bir ücret istemediðini özellikle belirtmektedir .
Wesselam
|
Gönderen: 07.05.2007 - 11:03 |
|
|
|
66 Mesaj -
|
|
|
ellerine saðlýk arkadaþým.yine çok güzel bir konuya parmak basmýþsýn.yalnýz hud kavmi sapkýnlýðýnýn yanýnda tartýda hile yaptýklarý içinde helak edilmiþlerdir.
|
Gönderen: 07.05.2007 - 15:35 |
|
|
|
875 Mesaj -
|
|
|
ALLAH RAZI OLSUN KARDEÞÝM YAZINI OKUDUKTAN SONRA DUSUNDUMDE O KAVIM OLSUN LUT KAVMI OLSUN SADECE BU AZGINLIKLARIYLA HELAK EDILDILER.BIZIM GUNUMUZDE HELAK OLAN BUTUN KAVIMLERIN AZGINLIKLARI VAR.RABBIM MUHAFAZA EYLESIN SONUMUZ HAYROLA...
|
Gönderen: 07.05.2007 - 18:03 |
|
|
|
66 Mesaj -
|
|
|
bizim durumumuzda pek parlak gözükmüyor.her ne kadar kimliklerde islam yazsada bazýlarýmýz sapkýnlýkta diðer kavimleri solladýk bile
|
Gönderen: 08.05.2007 - 09:46 |
|
|
Her zaman diliminde her kavimde Resuller inkar edilmiştir. |
|
|
35 Mesaj -
|
|
|
ESAVRVB
Kardeþlierim durum aynen öyle ;
her devirde resuller yalanlanmýþ,onlara siz dalalettesiniz, deli denilmiþ, bu gün de öyle
bakýn aþaðýdaki duruma inþ...
44/DUHAN-10: Fertekýb yevme te’tîs semâu bi duhânin mubîn(mubînin).
Göklerin açýk bir dumanla kaplanacaðý günü gözetle.
44/DUHAN-11: Yagþân nâs(nâse), hâzâ azâbun elîm(elîmun).
(Öyle bir duman ki bütün insanlarý saracak elîm bir azaptýr.
44/DUHAN-12: Rabbenekþif annel azâbe innâ mu’minûn(mu’minûne).
Onlar “Rabbimiz” diyecekler. “Bu azabý bizden kaldýr, çünkü muhakkak ki biz mü’minleriz.”
44/DUHAN-13: Ennâ lehumuz zikrâ ve kad câehum resûlun mubîn(mubînun).
Onlar ibret almazlar. Onlara, andolsun ki apaçýk bir resûl geldi.
44/DUHAN-14: Summe tevellev anhu ve kâlû muallemun mecnûn(mecnûnun).
Sonra ondan yüz çevirdiler ve ona “öðretilmiþ deli” dediler.
Iste Allah bugünleri Peygamber Efendimize isaretlemis ve bugünlerde Mehdi as.’in vazifede olacagini müjdelemistir.
“Ümmetimin en hayirlisi Mehdi as.’dir” buyuruyor ve „en hayirliniz Kur’ani ögrenen ve ögretendir“ diyor Peygamber Efendimiz.
Ve en hayirli olan Kur’ani Kerim’i Allah’tan ögrenen ve bize ögreten Mehdi as. Efendi hz.’leridir.
Insanlar suanda Kur’ani unutmuslar. Gercekten Kur’anin yerine elyazma kitaplarini gecirmisler. Kur’an ayetlerinin yerine tecvidi gecirmisler. Hayatta olan insanlarin Kur’ana taabi olmalarinin yerine, sanki Kur’ani Kerim ölüler icin gelmis, ölüler icin getirilmis bir vaziyet almis.
Böyle olunca insanlar tamamen dinden uzaklasmis, Kur’an unutulmustur. Furkan 27-30. ayeti kerimelerinde bu böyle ifade ediliyor:
25/FURKAN-27: Ve yevme yeadduz zâlimu alâ yedeyhi yekûlu yâ leytenît tehaztu mear resûli sebîlâ sebîlen).
Zalimlerin herbiri iki elini ýsýrdýðý o günde þöyle diyecekler: “Ne olurdu, O resûl ile beraber, sebîli (Allah’a ulaþtýran yolu) tutsaydým.”
25/FURKAN-28: Yâ veyletâ leytenî lem ettehýz fulânen halîlâ halîlen).
Yazýklar olsun bana, ne olurdu filâný dost edinmeseydim.
25/FURKAN-29: Lekad edallenî aniz zikri ba’de iz câenî, ve kâneþ þeytânu lil insâni hazûlâ hazûlen).
Andolsun ki; bana Kur’ân gelmiþken o, beni zikirden saptýrdý. þeytan, insaný yalnýz býrakýr.
25/FURKAN-30: Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmît tehazû hâzel kur’âne mehcûrâ mehcûren).
Resûl dedi ki: “Yarab, kavmim Kur’ân’ý terkettiler.”
Öyleyse buradaki Resul’ün Peygamber Efendimizin olmasi mümkün degil cünkü onun döneminde Kur’an bütün boyutlariyla yasandi. Bu ayetlerde (Furkan 27-30) bahsi gecen Resul, baska bir Resul olmasi mümkün degil cünkü sözü gecen kitap Kur’ani Kerim, zikir, Kur’ani Kerim. Öyleyse her acidan bizzat buradaki Resul Mehdi as. oldugu, Allah’tan aldigi ögreti ile Kur’ani Kerimi acikliyacagi ama dinde Sadat ve Küberanin Zanlara taabi olup insanlari onun aciklamalarindan ali koyduklari, seytanin zikirden ali koydugunu Allah’u Teala ifade ediyor.
Simdi seytani Veli edinen bu zavalli insanlar kendilerini hidayette zannediyorlar. Araf suresinin 30. ayeti kerimesinde bu aciklaniyor:
7/A'RAF-30: Ferîkan hadâ ve ferîkan hakka aleyhimud dalâletu, innehumuttehazûþ þeyâtîne evliyâe min dûnillâhi ve yahsebûne ennehum muhtedûn(muhtedûne).
Bir kýsmý hidayete erdi ve bir kýsmýnýn üzerine dalâlet hak oldu. Muhakkak ki; onlar, Allah’tan baþka þeytanlarþ dostlar edindiler. Ve onlar kendilerinin hidayete erdiklerini zannediyorlar (hesap ediyorlar).
Bu insanlar seytani dost edinmisler ve insanlari Efendi hz. lerine karsi kiskirtiyorlar. Onun „Allah’a ulasmayi dileyin“ davetine, „ruh bize hayat verir, ruh vücudtan cikinca insan ölür, ancak ölümle insanin ruhu Allah’a ulasir“ diyorlar.
Allah’u Teala’da Tevbe 32 ve 33. ayetlerinde söyle buyuruyor:
9/TEVBE-32: Yurîdûne en yutfîû nûrallâhi bi efvâhihim ve ye'ballâhu illâ en yutimme nûrehu ve lev kerihel kâfirûn(kâfirûne).
(Onlar) aðýzlarý ile Allah’ýn nurunu söndürmeyi istiyorlar. Ve Allah, kâfirler kerih görseler bile nurunu tamamlamaktan baþka bir þey istemez.
9/TEVBE-33: Huvellezî ersele resûlehu bil hudâ ve dînil hakký li yuzhirehu aled dîni kullihî ve lev kerihel muþrikûn(muþrikûne).
Müþrikler kerih görseler bile; resûlünü, dîn üzerine, dînin bütününü (bütün özelliklerini) izhar etmesi (ortaya çýkarmasý için hidayetle, hak dîn ile gönderen, O’dur.
Öyleyse suanda Hidayet cagindayiz, hidayet caginda devrin Imami Mehdi as. Efendimizdir. Hidayetle gelmistir. Hidayet, insan ruhunun dünya hayatinda Allah’a ulasmasidir. Insanlari 30 yildan beri Allah’a davet etmektedir. Allah’a ulasmayi dileyin
"Yarabbi dünya hayatýný yaþarken ruhumu sana ulaþtýr" diye kalpden bir dilek dileyin inþ..
Allah razý olsun.
|
Gönderen: 08.06.2007 - 11:16 |
|
|
Şu an Yok üye ve 938 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
zumruduanka (55), musabenes (51), ecelikkaya (40), beytullah akbas (46), arkadaþ63 (44), ihsanoral (59), Risale-i_Nur (41), afilli67 (46), SrSn (33), sofilutuf (58), dosta-dogru (55), mucahid79 (46), ryk1804 (61), rüzgar (41), makif2 (52), {{esmanur}} (38), hamit70 (55), nureddin (39), canberk- (40), feyza-_- (42), sinan.s (49), serbey (44), konuralp (56), barla07 (56), yildirim10 Dk (55), rümeysam (41), CEYLÝN (39), Gurbet_Gulu (40), TAHÝR (47), gokhan62 (63), edyebu (47), esra kaya (39), Nurozingo (39), beraat (40), ist79 (46), ouz (37), imanlý (46), OsmanÖZGEN&Cced.. (43), cemcuneyt (39), reyyan62 (63), gokhansedacengi.. (37), yenikoy (48) |
|
|
|
 |
|