0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » ibretler

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Gast ahmet gunay  
ibretler
Misafir
Kiþi mal, mülk sahibi olmakta çok hýrslý olur, tek gayesi bu mala kavuþmak olursa, hem dünyada, hem de ahirette rezil olur, periþan olur. Olmadýk iþler gelir baþýna. Bunun misâlleri sayýlamayacak kadar çoktur. Mehmed-i Bican hazretlerinin anlattýðý þu hikâyeden -yaþanmýþ bir olay olup olmamasý önemli deðil- anlayana çok ibretler, dersler vardýr:

Devrin hükümdarý bir gün tebdili kýyafetle teftiþe çýkmýþtý. Bir demirci dükkânýnýn önünden geçerken demircinin hâli dikkatini çekti. Demirci, örsün baþýnda iken sevinçle kalkýp, körüðün yanýna gidiyor, sonra da aðlayarak periþân hâlde geri dönüyordu. Örsün baþýna gelip körüðe bakýnca, tekrar neþesi yerine geliyor, sevinç içinde yine körüðe koþuyor. Fakat, aðlayarak yine geri geliyordu.

Hükümdar, bunun araþtýrýlmasýný sonraya býrakýp, veziri ile yoluna devam etti.

Bu defa da bir câminin önünden geçerken müezzinin hâli, sultanýn dikkatini çekti.

Müezzin, yerden minâreye bakýp sevinç içinde minâreye týrmanýyor. Nefes nefese, þerefeye ulaþýyor. Fakat, ümitsizlik, periþânlýk içinde geri geliyordu. Yere indikten sonra, tekrar minârenin þerefesine bakýyor, o önceki neþe hâli avdet ediyor. Koþarak ayný hýzla minâreye çýkýyordu. Þerefeye varýnca da bütün ümitleri, hayâlleri yýkýlmýþ olarak geri dönüyordu.

Hükümdar, yoluna devam etti. Bu defa da, üç yol aðzýnda oturan bir kimsenin hâli dikkatini çekti. Dikkatle baktýðýnda, bu kimsenin âmâ olduðunu anladý. Âmâ, gelen kimsenin ayak seslerini hissettiðinde gelene, "Ne olur, þu bir akçeyi al ve enseme bir okkalý tokat at!" diye yalvarýyordu. Oradan geçenler de, bu kimsenin yalvarmasýna dayanamayýp bir akçeyi alýp, adamýn isteðini yerine getirip oradan uzaklaþýyorlardý. Hükümdar, bu üç ibretli olayýn sýrrýný öðrenmesi için vezirini görevlendirdi. Vezir, önce demirciden baþladý. Demirci baþýndan geçenleri þöyle anlattý:

Seneler önceydi. Bir gün iþim çok olduðundan, dükkândan geç ayrýlmam gerekiyordu. Bunun için, iki tavuk alýp çýrakla eve gönderdim: "Bu akþam eve geç geleceðim, bu tavuklarý piþirip birini bana gönderin, diðerini de siz yersiniz. Ben yemeðe gelemeyeceðim" diye de haber yolladým.

Akþam namazýndan sonra, evden piþmiþ tavuk geldi. Karným da çok acýkmýþtý. Ýþi býrakýp, örsün kenarýna çömelip, tavuðu yemeðe baþladým.Tavuðun sadece bir budu kalmýþtý elimde. Bu sýrada içeriye sevimli bir kedi girdi. Tam karþýma durup beni seyretmeye baþladý. Belli ki benden elimdeki budu istiyordu. Fakat ben oralý olmadým. Çünkü karným çok açtý. Kedi, acýklý acýklý miyavlamaya baþladý.

Bunun üzerine ben kendisini kovalamak istedim. O an hiç beklemediðim bir þey oldu. Kedi cin midir þeytan mýdýr dile gelip, "Eðer o budu bana verirsen, emsâlsiz bir hazinenin yerini sana göstereceðim, onunla istediðin kadar tavuk alýrsýn" dedi. Ben, "Göster, ben de, budu sana vereyim dedim. Kedi, "Þu körüðün yanýna bak" dedi. Baktýðýmda bir de ne göreyim. Renk renk, eþi benzeri olmayan mücevherler...

Karným doymadýðý için, elimdeki buttan da vazgeçemiyordum. "But benim elimde, mücevherler de benim dükkanýmda, o zaman niçin aç kalayým?" diye düþündüm. Elime bir sopa parçasý alýp, kediyi kovaladým. Oturup elimdeki budu yemeye devam ettim. Gözüm de, körüðün yanýndaki hazinede idi. Budu bitirir bitirmez de, yerimden fýrladým.

Körüðün yanýna vardýðýmda, baktým, hiçbir þey yok. Acaba yanlýþ mý gördüm, diyerek, tekrar örsün yanýna geldim. Mücevherler ýþýl ýþýl orada parlýyordu.

Sevinç içinde, oraya koþtum. Körüðün yanýna varýnca, onlarýn yine yok olduðunu görüyordum. Ýþte o zamandan beri, böyle hazineye kavuþmak için, gidip geliyorum.

Þimdi de, müezzinle âmânýn baþýna gelenleri anlatayým:

Vezir, demircinin sýrrýný öðrendikten sonra, müezzinin bulunduðu câmiye geldi. Müezzin devamlý minareye çýkýp inmesini þöyle anlattý:

Bir gün, minâreye ezân okumak için çýkmýþtým. Baktým þerefede iri, güçlü, çok da sevimli bir kuþ var. Yanýna yaklaþtýðýmda, beni kaptýðý gibi göklere yükseltti. Uzun bir yolculuktan sonra, eþi benzeri olmayan bir yere indirdi.

Bulunduðum yerin, tarifi mümkün olmayan bir güzelliði vardý. Ben etrafýn güzelliði ile kendimden geçmiþ bir hâldeyken, birileri gelip beni bir saraya götürdü. Hayâl bile edemeyeceðim güzellikte bir saraydý bu. Sarayda beni bir kadýn karþýladý.

Kadýnýn güzelliði karþýsýnda hiçbir þeyi görmez oldum. Gözümü kendisinden ayýramýyordum. Kadýn, benim bu þaþkýnlýðýmý fark etti. Merakýmý gidermek için þu açýklamayý yaptý, "Ben bu ülkenin hükümdarýnýn kýzýyým. Evlenmek için seni buraya ben getirttim. Fakat bu arada beklenmedik bir þey oldu. Babam vefât etti. Bu hâldeyken seninle evlenmem uygun olmaz. Birkaç gün bekle, sonra nikâhýmýzý yapar evleniriz."

Ben, hemen itiraz ettim, "Olmaz. Ben bekleyemem!" dedim. Kadýn, "Ben de arzu ediyorum. Zâten seni buraya bunun için getirttiðimi az önce söyledim. Birkaç gün sabretmeni istiyorum. Sadece birkaç gün."

Ben bu sözleri anlayýp, muhakeme yapacak durumda deðildim. Kadýnýn güzelliði aklýmý örtmüþtü. Benim düþündüðüm tek þey vardý. Bir an önce ona kavuþmak.

"Olmaz. Ben bekleyemem! " diye direttim. Bunun üzerine, beni getiren kuþa kýzgýn bir þekilde emrini verdi: "Al bunu getirdiðin yere býrak gel! Amma da sabýrsýzmýþ. Nimete kavuþmanýn ilk þartýnýn sabretmek olduðunu bilmeyenden hayýr gelmez" dedi.

Ben hatâmý, sabýrsýzlýðýmýn neticesini anlamýþ oldum. Fakat iþ iþten geçmiþti.

Periþân bir þekilde, minâreden indim. Evime giderken belki bir ümit, kuþ tekrar gelmiþtir, diye þerefeye baktým. Bir de ne göreyim, kuþ orada deðil mi? Hemen koþarak çýktým. Fakat kuþ yine kayboldu. Tekrar aþaðý indim. Yine kuþu gördüm.

Ýþte bundan dolayý akþama kadar inip çýkýyorum.

Vezir son olarak üç yol aðzýndaki, gözleri kör adamýn yanýna gitti. Kendine niçin parayla tokat attýrdýðýný sordu. Adam þöyle anlattý: Ben uzun yýllar, kervancý baþý görevini yaptým. Bir gün kervanýma, on deve yüklü birisi katýldý.

Yolculuk esnasýnda, bu yüklerin altýn olduðunu anladým. Þeytan kanýma girip, niyetimi bozdurdu. Elime býçaðý alýp, yüklerin sahibinin yanýna gittim. Adam benim niyetimi anlamýþtý. Canýný kurtarmak için, önce yükünün yarýsýný, sonra tamamýný teklif etti. Ben kabûl etmedim.

Adam çâresiz kalýp, bu defa da þu teklifte bulundu: "Beni öldürmezsen, kimseye yapmadýðým bir iyiliði sana yaparým. Senin gözüne bir mil çekeyim. Yer altýndaki bütün hazineleri görürsün. Zaten ben de bu altýnlarý böyle elde ettim."

Bu teklif hoþuma gitti. Kabûl ettim. Gözümün birine mili çekti. Artýk bütün hazineleri görebiliyordum. Fakat buna da râzý olmadým, daha çok göreyim, daha çok altýn toplayayým diye, diðer gözüme de mil çekmesini istedim. Adam dedi ki:"

O zaman hiç göremezsin, gel sen buna râzý ol! Tamah etme!"

Ben ýsrar ettim. Bunun üzerine adam, "Benden günâh gitti" deyip, diðer gözüme de mili çekti. Artýk dünyam kararmýþtý. Bütün hazineleri görüyor, fakat bunun dýþýnda baþka bir þey görmüyordum. Ýþte dünya tamahý, altýn hýrsý, beni bu hâle getirdi. Kendimi dünyada bu þekilde cezâlandýrýyorum. Ýnþallah Cenâb-ý Hak da bu tövbemi, piþmanlýðýmý kabûl eder de, ahirette cezâlandýrmaz.

Resûlullah Efendimiz ne güzel buyurmuþ, "Bir vâdi dolusu altýný olan, bir vâdi dolusu daha ister!" (Mehmet Oruçgöz kırpma


Gönderen: 30.07.2006 - 20:21
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Hadimül Islam su an offline Hadimül Islam  
618 Mesaj -
"Her Ümmetin bir fitnesi ( imtihan vesilesi ) vardir; benim Ümmetimin fitnesi de maldir."
(Hadis-i Serif, Kuza'i, Sihabü'l-Ahbar)

Elinize ve yüreginize saglik hocam,
Bize bazi seyleri hatirlattiniz.
Gönderen: 30.07.2006 - 20:42
Bu Mesaji Bildir   Hadimül Islam üyenin diger mesajlarini ara Hadimül Islam üyenin Profiline bak Hadimül Islam üyeye özel mesaj gönder Hadimül Islam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1429 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
TURGUT AKYUZ (50), begonya (54), koyuncu (55), CNC KALIP (39), xervet (48), OSMANLI-1071 (51), vatan1 (58), messi (37), hakanhamza05 (48), hasretgülü (38), sib0sh (37), dayko (48), usakli1 (69), Nasrullah_Murta.. (41), mesel ufku (31), Aziz ilhan (39), Bursali (72), yilah (39), ismail45 (69), cuneytefe (47), AODÝKENE.. (74), Abdullah38 (33), sadetdin (44), seul55 (44), Mustafa Abdulme.. (48), gafilgezme (55), alpaslanavci (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.79976 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.