*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1695 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Çarşamba, 27. Kasım 2024 - 21:40

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » HADİS / SÜNNET » Hz. Muhammed (sav) Neye Benziyordu?

önceki konu diğer konu

6 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	NurBahcesi

Hz. Muhammed (sav) Neye Benziyordu?

2687 Mesaj -

Danimarka gazetesi cirkin karikaturleri Peygamberimize benzetedursun, Sevgililer Gunu dolayisiyla Yazar Iskender Pala, Hz. Muhammed'in neye benzedigini yazdi...
**************

Hakikatli sevgili

Ask ve sevgi… Tecellisi gonulde beliren, gonlu muhatap alan duygular... Buna, insani anlamlandiran beserî, Ilahî ve mecazî boyutta telvinler de denilebilir.
Belki biri digerinin vasitasi, digeri otekinin hedefi. Asil hedefe giden yolda kah temrin, kah oyalanip aldanma…

Ask ve sevgi… Icinde mahabbet, alâka, yakinlik, dostluk, meveddet, muruvvet ve daha pek con insanî hasletlerin gizlendigi dunya… Bazen sefkatin, bazen himayenin, bazen merhametin adi. Ilahî anlamda yalnizca bir hedefe, Sevgili’ye bakmak, beseri anlamda ise ayni hedefe birlikte bakmak…

Sevgililer gunu diye bir icad var artik. Bize disarilardan dayatilmis bir anlayis… Ve askin yalnizca beseri boyutunu goruyor; baska sevgileri ve sevgilileri de haricte tutuyor. Evet… Varsayalim ki biz de bu mânâda “sevgili” diyecegimiz kisiyi, can yoldasimizi hatirlayacagiz; onu hediyelerle, ciceklerle hatirlamadan evvel kalbimizde hatirlamaya kim itiraz edebilir?!.. Ustelik bunu bir gun degil, her gun yapmamiz gerektigini ihtara hacet var midir?!.. Iste bu daimi hatirlamadir ki bizi ismete, ahlaka, nezahete ve necata goturur. Bu da bizim, canina sevgili arayan behîmî yanimizi yontup sevgili icin can goturen insanî hasletimizi teraziye koyacaktir. Ornek mi istiyorsunuz; beraber okuyalim:

Cani icin sevgili isteyenin hikâyesi

Vaktiyle bir padisahin cok guzel bir kizi vardi. Garibanin biri onu gormus ve âsIk olmustu. Her nereye gitse sevdiginden bahsediyor, askini anlatiyor, sabredemiyor, cirpiniyor, ah cekiyor, halki kendine acindiriyordu. Ote yandan sehirde haber cabuk yayildi ve sultan bunu duyunca âsIki huzura getirtip,

-Ya ulkemi terk eder gidersin, dedi, ya da kelleni vurdurtacagim, kararini hemen ver.

Zavalli adam, dusundu, tasindi ve gitmeye karar verdi. Sultan ise adamin cevabini duyunca cellatlari cagirtti. Vezir dedi ki:

-Hunkarim, neden sucsuz birinin kellesini vurdurttunuz?

-Cunku gercek bir âsIk degildi o, sahtekardi. Eger gercekten âsIk olsaydi basinin kesilmesini secerdi. Eger basinin kesilmesini secseydi, tahtimdan kalkip onu yerime oturtacaktim.

Ihtar: Hayatini sevgilisinden daha cok seven kisi ask davasina kalkismamali.

Sevgili icin can isteyenin hikâyesi

Vaktiyle bir padisahin cok guzel bir kizi vardi. Uzun sacli bir delikanli ona âsIk oldu. Geceleri hasretiyle ah ediyor, gunduzleri sarayin kapisini gozluyor, o nereye giderse atinin ardindan suruklenip gidiyor, kosuyor, gozlerinden yagmur gibi yaslar akitiyordu. Bu yuzden sultanin cavuslarindan durmadan eziyet goruyor, dayak yiyor, ama bir kerecik olsun feryad etmiyor, ah demiyordu. Halk bu olup biteni gordukce kah delikanliyi ayipliyorlar, kah sultanin insafsizligina soyleniyorlardi. Iclerinden bir tanesi bile delikanliyi kiza layik gormus degildi. Nihayet kiz, babasina,

-Bu bela niceye dek surecek, dedi; beni bu halden kurtar, artik utaniyorum.

Sultan bunun uzerine o delikanlinin tutulup derhal sehir meydanina getirilmesini, orada saclarindan bir atin ayagina baglanip bedeni paramparca olana dek surukletilmesini ferman etti. Halk, yurekleri parcalanarak meydana toplandilar, goz yaslari topragi kizil gullere benzetmekteydi. Ve nihayet sultan da kizi ugrunda can feda edecek olanin halini gormek istiyordu. Herkes hazir olunca bir asker, delikanlinin saclarindan tutup hazirlanan atin ayagina baglamak uzere suruklerken aniden kurtuldu ve padisahin huzuruna kosup etegine yapisti:

-Ey âleme adalet veren sultan, dedi; senden bir dilegim var, bir parcacik beni dinle!...

Sultan hisimla karsilik gosterdi:

-Canini bagislamami istiyorsan, nafile; su anda seni oldurtmekten daha onemli bir arzum yok. Sacimdan surukletme, bir anda oldurecek bir yol tut diyeceksen, ahdettim, senin kanini at nallarina cignetecegim. Bir zaman icin bana aman ver diyeceksen, bu da mumkun degil, cunku toplanan halka karsi kucuk dusmus olurum. Yok kizimla birkac dakika olsun yalniz kalayim diyeceksen, onun bir tek tel sacini bile sana reva gormem, artik onun yuzunu oremeyeceksin.

-Hayir, ey her yaptigini guzel yapan sultan, dedi delikanli, canimi bagislamanizi istemiyorum sizden. Hicbir an muhlet de dilenmiyorum hatta. Kizinizi bana gostermeyeceklerini de artik biliyorum. Atlarin ayagi altinda suruklenme konusuna gelince, buna da itirazim yok. Benim sizden istegim tamamen baska.

-Soyle o vakit nedir dilegin?

-Elbette bugun beni oldurecek, at nallari altinda hor ve hakir bir halde kanimi topraga karistiracaksin. Dilegim o ki beni onun atinin ayagina baglayip suruklet. Cunku ben o ay yuzlunun yolunda olunce ancak diri olabilirim.

Sultan, onu bagisladi ve kiziyla evlendirip olu gonlune can verdi.

Asagidaki satirlar, gercek sevgilerin cazibe merkezi, yureklerin en hassas suveydalara acilan kapisini ve Sevgililer Sevgilisi’nin ruh ve beden yapisini anlatir ki Hakanî Mehmed Bey tarafindan yazilan Hilye-i Saadet adli kitaba gore duzenlenmistir.

En Sevgili’nin hilyesi...

“Saci fazla uzun olmazdi ve tam kivircik denilmeyecek derecede dalgali idi. Sacini ortadan ayirir ve dort boluk halinde; ikisini omuzlarina, ikisini de kulaklarina dogru birakirdi. Bazan kulaklarini acikta biraktigi da olurdu. Bu saclar, misk gibi siyah renkli ve guzel kokulu idi.

Her iki mânâda alni acikti. Bu alin genisce ve bugday renkli idi. Ancak ortasinda daima bir nur parlardi.

Yuzu degirmi idi. Ona dikkatle bakilamazdi. Parlak bir cehresi vardi. Ayin ondordu gibi parlardi. Dolgun veya sisman olmadigi gibi kuru ve zayif bir yuz de degildi. Yanaklari ne etli ne de cokuktu. Yuzunun akligi icinde yanaklarinin kirmizisi gâlip idi. Terledigi zaman uzerine cig tâneleri kondurmus gulu andirirdi. Ofkesi ve memnûniyeti, yuzunden anlasilabilirdi. Uzun, ince ve hilal kasli idi. Kaslarinin ucunda kivrim vardi. Iki kasi arasinda tuy yok idi ve bembeyaz gorunurdu.

Kirpikleri siyah ve uzun idi.
Gozunde ezelden bir surme mevcuttu. Beyazi kati beyaz; karasi kapkara idi. Gozleri geceleyin de gunduz gibi gorurdu. Ilahî askin eseri bazan gozlerinde kizariklik olustururdu. Baktigi zaman karsisindaki kisi nazarina dayanamaz ve gozlerine dikkatle bakamazdi.

Burnu mutenasip idi. Iki kasina yakin olan kismi bir parca yuksekce idi. Koku almakta cok hassasti.
Agzi ne cok buyuk; ne de cok kucuk idi.

Disleri aralikli olup ust uste degildi. Inci gibi bembeyazdi. Konusurken on disleri arasindan bir nur cikar gibi gorunurdu. Guldugu zaman disleri dolu taneleri gibi parlardi.
Gulusu tebessumden ibaretti. Kahkaha ile gulmekten hayâ ederdi. Eger kahkaha ile gulecek olsa Ars-i Âlâ titrerdi. Bu sebeple omru boyunca hic kahkaha ile gulmedi.

Cenesi yuvarlak idi.
Sakali sIk ve siyah idi. Omru boyunca sakalinda yalnizca 17 kili agarmisti. Her yeri ayni uzunlukta kesilirdi.
Boynu ve gerdani bembeyaz idi. Bu boyun, ne uzun; ne kisaydi. Gerdani cok guzel gorunusluydu.

Pazulari etli ve beyaz idi.
Omuzlari genisti. Uzerinde tek tuk killar mevcut idi. Yassi yagrinli olup yagrinin ortasi etli idi. Nubuvvet muhru onun iki kurek kemigi arasinda ve sag omzuna yakin bir yerde bulunuyordu. Bu muhur, siyaha calan sari renkte olup ceyrek altin buyuklugunde bir ben idi. Uzerinde dik duran siyah killar var idi.

Beden olarak ince yapiliydi. Vucut yapisinin bir benzeri daha yaratilmamistir. Giyecek olarak en cok beyaz; sonra yesil rengi tercih ederdi. Yazin ince atlas kumas; kisin yun giyerdi. Elbisesi asla gosterisli olmazdi. Omru boyunca ayni anda iki elbiseye birden sahip olmadi.

Bir yere yoneldigi zaman bedeniyle birlikte doner, asla basini cevirerek bakmazdi. Basini cevirip bakmak insani hayasiz eyledigi icin onun bu tavri ummetine sunnet olmustur.
Vucudundaki kemikler irice ve muntazam idi.

Pazusu koluyla; uyluklari da ayaklariyla sekilce birbirine uygun idi. Kuru yâhut ince olmayip dolgun idiler. Her azasi birbirinden guzel idi. El ve ayak ayalari genisce idi. El parmaklari uygunluk icindeydi.

Gogsu ve karni birbirine uygun ve ayni duzgunlukte idi. Gobegi yuvarlakti. Gogsunden gobegine kadar bir cizgi hâlinde killar uzanirdi.

Orta boylu sayilirdi. Goze carpacak kadar kisa; dikkat cekecek kadar da uzun degildi. Orta boylu olmasina ragmen kendisinden uzun birinin yaninda el ayasi kadar uzun gorunurdu. O kisi yanindan ayrilinca yine orta boylu gosterirdi. Boyu selvi misâli duzgun idi. Bedeninde kil yok idi. Teni gul gibi kokardi ve yasi ilerledikce âdetâ tazelenirdi. Ne zayif; ne de etli ve gobekli idi. Her bir parmagi kalem gibi duzgun idi.

Yururken hizli yururdu. O kadar ki ayaklari altinda yeryuzu duruluyormus gibi olurdu. Yururken ona yetisebilmek zor idi. Hayasindan yokus iner gibi onune egik olarak yurur ve etrafina bakinmazdi.

Yolda birdenbire karsisina cikiveren kisi ondan heybet duyar ve aciz kalirdi.
Konustugu kisiye guzel kokusu siner ve birkac gun cikmazdi. Bir cocugun basini oksasa bircok gunler cocugun kokusundan, ona Peygamberimiz’in dokundugu bilinirdi. O cocuk, diger akranlari arasinda daima fark edilirdi. Konustugu her kisi sozlerindeki guzellik ve tatlilik ile onun kulu kolesi olmaya hazir olurdu. Etkili konusmasi ile musrikler Muslumanligi secerdi. Sozlerinde ruha ferahlik veren bir edâ var idi. Asla dedikodu ve malayâni konusmazdi.

Kisacasi yaratilis ve huyca ne o tam olarak kimseye benzer; ne de kimse O’na benzeyebilirdi. Bir hadîs-i serîfte; “Ben en fazla babam Hz. Âdem’e benzerim; peygamberler icinde bana en cok bezeyen de atam Hz. Ibrahim’dir.” buyurmustur.

14.02.2006 – Iskender Pala / ZAMAN

Gönderen: 15.02.2006 - 14:06

	^^NuR^^

639 Mesaj -

paylasimin icintesekkürler

yüce rabbim o güzelligi görmeyi insallah bizede nasip eder

yüzbinlerce salatu selam onun üzerine olsun...

selam ve dua ile

Gönderen: 15.02.2006 - 14:47

	yalniz_firat

10 Mesaj -

Günümüze baktýgýmýz ta sevgi ler yerine yapmacýk hareketler almýþ,batýnýn medeniyet dediði tuzaga düþüyoruz ve böylece acýnacak durumu düþüyoruz ne yazýk ký...

FIRAT.......

ELAZIG DAN

Gönderen: 18.02.2006 - 15:39

yalniz_firat üyenin diger mesajlarini ara

	eylül_02

7 Mesaj

Öyle güzellikler var ki göz aciz görmekten
Ýnsanlar öyle ki bihaber bakmakla görmekte ki fark ne kadar belirgin
Ki islam ýn güzelliðinin onuruna eremeyenler hala bakarlar da göremezler..
Aksi gibi sucu karsýdakine atar manasýz diye laf söylerler
Ne yapacaklarýný bilmeden de kah karikütür çizer kah söz söylerler...
Müslüman kardeþlerime kalansa sadece kardeþce bir tutam dua
Allah hidayet etsin inþallah
ALLAH RAZI OLSUN KARDEÞÝM GÜZEL PAYLAÞIM

yüreðimle.....

Gönderen: 18.02.2006 - 16:38

	:::MeDiNe:::

238 Mesaj -

canýmýz kurban sana ey sevgili sana bakan gözler kamasýrmus seni görmesekte biz cok seviyoruz ya nebÝ ALLAH

bu cirkinliði yapan insanlar belalarýný bulsunlar ÝNÞALLAH

SENÝ COK SEVÝYORUZ YARESURRULLAH

SAOLUNUN GÜZEL BÝLÐÝLERÝNÝZ ÝÇÝN

selam ve dua ile

Gönderen: 18.02.2006 - 17:09

:::MeDiNe::: üyenin diger mesajlarini ara

	kasva

5 Mesaj

Eline kalem alýpta Rasul'ü çizmeye kalkýþan o adi danimarkalý karikatüristin Allah-u Teala cezasýný versin.Gerçi Rasulullah(sav)þimdi burada olsa idi emin olun mümin kardeþler o kiþiye þefkatle yaklaþýr idi.Çünkü O þefkat peygamberi idi,O melektende öte idi,O Allah'ýn en sevgili kulu idi...Ýnsanlýðýn O'na ihtiyacý var.Eðer gerçekten O'nu örnek alýp,öðrenseydik þimdi tüm dünyanýn durumu böyle olmaz idi.O'nu anlatmaya gelince ömür yetmez.Bir ahiret O'nu anlatabiliriz.Öyle bir insan ki aðacýn dalýndan tuttuðu zaman Allah kökünden çýkartýp aðacý yanýnda yürütüyor.Aslýnda O'nu en güzel anlatan Kur'an dýr.Çünkü O Kur'an ahlaklýdýr.

Gönderen: 23.02.2006 - 16:59

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1695 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
burcunur (42), jihad soldat (43), alpakman (34), kerbela_34 (41), SpedeR (47), eminilhan (47), Glkc (36), mujdatciftci (35), aklima gelmedi (34), meraladem (39), heval yunus (34), muhammet ali (38), sosyolog983 (41), agus (44), müslüman cocuk (37), nakirev (42), enime (42), furkan_^^ (49), guller (44), sahdamar (41), metin uzun (42), abdulsamet (55), negative (39), homurhomur (51), snibsirm (44), husamaygor (37), estor (63), caykarali61 (43), aLi_osman (36), Avci_55 (37)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.25757 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.