0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Geç Kalınmış Bir Pişmanlık

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
aydin64 su an offline aydin64  
Geç Kalınmış Bir Pişmanlık
28 Mesaj -
Geç Kalýnmýþ Bir Piþmanlýk

1994 Eylül'ünün sonlarý... Serin bir sabah... Ýzmir yönünden Balýkesir'e yaklaþan bir otobüs, þehrin giriþindeki inþaat malzemeleri satan bir dükkânýn önünde durdu. Otobüsten, uzun boylu bir genç indi. Elindeki valizden ve tedirgin bakýþlarýndan, buranýn yabancýsý olduðu anlaþýlýyordu. Gömleðinin cebinden çýkardýðý kâðýdý dikkatle inceledi. Aradýðý adrese ulaþtýðýný görünce, yüzünde hafif bir tebessüm dalgalandý. Kapýdaki görevliden, aradýðý kiþinin içeride olduðunu öðrenince, sevinci bir kat daha arttý. Heyecanla titreyen eli, büronun tokmaðýna dokundu:
-Giriniz lütfen, kapý açýk!
-Ýyi günler! Mustafa Bey, Denizli'den asker arkadaþýnýz Oktay Bey gönderdi. Size þu notu iletmemi istedi.
Mustafa Bey, eski bir dostu hatýrlamaktan son derece memnun olmuþtu. Ama, "Bu gence, maddî yönden sahip çýkýn!" notunu da okuyunca, biraz tedirginleþti. Evet, "ekonomik yönden sýkýntý içinde olan, hem simasý hem de yüreði temiz öðrenciler" için yardým ediyor, hattâ yardým bile topluyordu. Karþýsýndaki gence, bu düþüncelerle bir kere daha baktý. "Saçlarý jöleli... Üzerine tokalarý þýkýrdayan dar bir kot takým giymiþ; üstelik, sigara da kokuyor." diye düþündü. Arkadaþýnýn, nasýl olup da böyle birine sahip çýkmasýný beklediðini anlayamamýþtý. Yardým eli uzatýlmasý gereken nice Anadolu delikanlýsý dururken... Neyse, görünüþü tuhaf bu genci gözü tutmadýðý için, hemen cevap vermektense gencin durumunu araþtýrmayý düþündü. Ona þimdilik sadece telefon numarasýný verip; 'Sen þimdi git yurda yerleþ, bir geliþme olursa, ben sana ulaþýrým.’ dedi.
Daha sonra Denizli'deki arkadaþýný arayýp genç hakkýnda geniþ bilgi edinmeyi düþündü; fakat iþlerinin yoðunluðundan buna bir türlü fýrsat bulamadý.
Günler geçip gidiyordu. Bir iki gün sonra, ayný genç yine dükkâna geldi. Mustafa Bey, dükkânýn içinde koþuþturup iþçilere talimat yaðdýrýrken, genci ihmal ettiðinin farkýna bile varamýyordu. Gencin daha sonraki geliþlerinde de Mustafa Beyin iþleri dolayýsýyla gençle ilgilenmeyiþi tekrarlanýnca genç artýk uðramaz olmuþtu. Mustafa Bey, Denizli'deki arkadaþýný bir vesileyle aradýðýnda arkadaþý genci sormuþ ve onun hakkýnda bazý bilgiler vermiþti. Mustafa Bey, yaptýðý hatayý anlamýþtý; çünkü genç aslýnda temiz ve izzetine düþkün, arayýþ içinde, sahip çýkýlmasý gereken ve istikbal vaat eden biriydi. Mustafa Bey, bunun üzerine genci birkaç gün aradý; fakat bulamayýnca bir daha üstüne düþmedi.
Bu hâdisenin üzerinden uzun bir zaman geçti.
1999 Haziran'ýnda, sýcak bir Balýkesir akþamý... Mustafa Beyin dükkânýna, iyi giyimli birisi geldi:
-Ýyi günler! Þehrin dýþýnda yaptýrdýðým villa için, acilen alçýpene ihtiyacým var.
-Peki efendim. Þimdilik sipariþinizi alalým pazartesi getiririz.
-Ama malzemeler yarýn lâzým. Eðer getirirseniz, hem nakliye masrafýnýzý karþýlar, hem de yüklü bir avans verebilirim.
Bu acil ve kârlý sipariþi kaçýrmamanýn tek yolu, kamyonete atlayýp Ýzmir'e gitmekti. Nitekim o da, bunu yapmaya karar verdi.
Mustafa Bey, dükkânýný kapayýp evine gitti. Akþam yemeðinden sonra, kamyonetiyle yola koyuldu. Þehrin 10 km kadar dýþýnda karanlýðýn koynuna doðru ilerliyordu. Biraz sonra, üniversitenin önündeydi. Az ileride birisi, "oto-stop" çekiyordu. Yaklaþýnca, yavaþlayýp oto-stop çeken kiþiyi þöyle bir süzdü: Sýrtýndaki çantasý ve tuhaf kýyafetiyle, bir ‘ucube’yi andýrýyordu. Üstelik, uzun ve boyalý saçlarýndan, kýz mý, yoksa erkek mi olduðu anlaþýlamýyordu. "Hey babalýk! Beni de alsana arabana!" deyince, erkek olduðunu anladý. Kendi kendine, "Terbiyesiz!" diye söylenerek, tekrar gaza yüklendi. Ýki yüz metre gitmemiþti ki, içinden bir ses, "Dön ve o genci arabana al!" diyordu. Önce önemsemeyip, yoluna devam etmek istedi. Ama içindeki ses, daha kuvvetli bir þekilde, ayný çaðrýyý tekrarladý. Durdu, geri dönüp genci arabasýna davet etti. Lâkayt bir tavýrla koltuða yerleþen genç, alkol kokuyordu. Genç hafif bir sýrýtmayla teþekkür etti sadece. Yola devam ederlerken Mustafa Bey, gencin makine mühendisliðinin uzatmalý beþinci sýnýfýný okuyan Denizlili biri olduðunu öðrendi. Bu duruma bayaðý keyiflenmiþti. Aklýna, Denizlili arkadaþý geldi. Gence, bu arkadaþýndan bahsetmeye baþladý. Karþýsýndaki gencin yüzünde birden soðuk rüzgârlar esmeye baþladý. Genç sanki, þok geçiriyordu. Tam bu sýrada:
-Durdur þu arabayý, durdur diyorum sana! Hemen inmem gerekiyor!
Mustafa Bey, þaþýrmýþtý. Ne oluyordu böyle? Acaba, karþýsýndakini kýracak bir sözü veya davranýþý mý olmuþtu? Onun gönlünü almaya çalýþtý. Ama, ýsrarýna raðmen, gencin inme isteðinin önüne geçemedi. Gecenin karanlýðýnda, bir aðaç kümesinin dibinde arabasýný durdurmak zorunda kaldý. Genç, öfkeyle kendini dýþarý attý. Mustafa Bey, ýsrarla ayný þeyi soruyordu:
-Bari, niye inmek istediðini söyle!
Gencin, lâkayt tavrýndan eser kalmamýþtý. Sesinde, yýllar öncesinden kaynayýp taþan bir öfke gizliydi:
-Bak bana, iyi bak! Beni tanýmadýn deðil mi? Beþ yýl önce kapýna gelip senden yardým istemiþtim. Sen ise, orada olduðun hâlde kendine yok dedirttin!
Mustafa Bey, þaþkýnlýktan donakalmýþtý. Kýsa süreli bir düþünce felci geçiriyor gibiydi. Kendini toparlayýp, gencin hâlinden piþmanlýk duyarak ondan özür dilemek istedi. Yalvarmalarýna raðmen genç, karanlýðýn içinde kaybolup gitti. Bir süre peþinden gitmiþ ama yetiþememiþti. Ýzmir'e gitmekten vazgeçip, her yeri didik didik aramaya koyuldu. Gencin gidebileceði her yere baktý. Sanki genç, yer yarýlýp da içine girmiþti. Ne yaptýysa, bir türlü ona ulaþamadý. Eve geldiðinde, vakit gece yarýsýný çoktan geçmiþti. Yýllar önce yaptýðý bir ihmal, onun içini kurt gibi kemiriyordu.
Günler, aðýr aksak da olsa, geçiyordu. O gecenin üzerinden henüz on beþ gün geçmiþti. Mustafa Bey, içini kemiren o büyük piþmanlýkla, her geçen dakika mum gibi eriyip tükeniyordu. O sabah da iþine erken gelmiþti. Kapýdaki görevliye selâm verip, odasýna geçti. Biraz sonra kapýdaki görevli, sabah çayýyla simidini ve gazetesini getirdi. Görevli henüz kapýya varmamýþtý ki, bir gürültüyle irkildi. Arkasýna baktýðýnda gazetenin üzerine yýðýlan Mustafa Beyi gördü. Koþup Mustafa Beyi kaldýrdý, odadaki kanepeye yatýrdý. Masadaki gazetinin baþ sayfasýnda, kanlar içinde bir gencin büyük boy fotoðrafý vardý. Altýnda da, bütün olup biteni özetleyen þu cümle yazýlýydý: "Makine mühendisliði 5. sýnýf öðrencisi genç, oto-stop çekerken, kendisine çarpan bir aracýn altýnda, fecî þekilde can verdi."
Gönderen: 23.12.2005 - 16:08
Bu Mesaji Bildir   aydin64 üyenin diger mesajlarini ara aydin64 üyenin Profiline bak aydin64 üyeye özel mesaj gönder aydin64 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1369 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.05647 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.