0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Pir-i Muazzam Şeyh Şa'ban-ı Veli (k.s.)-Halvetiyye-i Şa'baniyye

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
4.Murad su an offline 4.Murad  
Pir-i Muazzam Şeyh Şa'ban-ı Veli (k.s.)-Halvetiyye-i Şa'baniyye
1 Mesaj
Pir Þaban-ý Velî Hazretleri

Pir Þaban-ý Velî Hazretleri (k.s.), Kastamonu'nun Taþköprü ilçesinin Gökçeaðaç Bucaðýna baðlý Çakýrçayý Köyü'nün Cimdâr Mahallesi'nde dünyaya geldi.Hz. Pir'in doðum tarihi hakkýnda kesin bilgilerimiz olmamakla birlikte müze kayýtlarýnda M. 1497 tarihine rastlanmýþtýr. Ancak bu bilginin yanýndaki notta bu tarihin kesin olmadýðý ifade edilmiþtir. Sefine-i Evliya'da ise doðum tarihinin M. 1499 yýlýna kaydedilmesi Pir'in 1490'lý yýllarda dünyaya gelmiþ olabileceðini gösterir.

Hz. Pir Þaban-ý Velî (k.s.), henüz dünyaya gelmeden babasýný kaybettiði için yetim, üç yaþlarýnda iken annesi vefat ettiðinden öksüz kalýr. Daha sonraki hayatý, hayýrsever bir hanýmýn yanýnda geçer. Bu haným, Þaban Efendi'yi, manevi evlâtlýða kabul etmekle birlikte tahsilini yapmasýnda maddi ve manevi yardýmlarýný esirgemez. Hatta tahsilini tamamlamasý için Ýstanbul'a gönderir.

Hz. Pir, ilk tahsilini Taþköprü'de yapar. Aklî ve naklî ilimleri özellikle Kuran, hadis, tefsir ilimlerinde bilgilerini derinleþtirmek için Kastamonu'ya gelir. Ancak memleketindeki tahsille yetinmeyerek ilim ve fazilet diyarý olan Ýstanbul'a gider ve
tahsilini Ýstanbul Fatih Medreseleri'nde tamamlar. Öðrenim yýllarýnda güzel ahlâký, aðýrbaþlýlýðý ve çalýþkanlýðý ile hocalarýnýn teveccühüne mazhar olur.

Þaban Efendi (k.s.), zahiri ilimlerle tatmin olmaz ve irfan yolunda kendini irþat edecek bir mürþid-i kâmil aramaya baþlar. Ýstanbul'daki bazý þeyhlere halini arz etmesine raðmen gönlü bir türlü bunlara meyletmeyerek arayýþ içinde ilahî hidayeti gözlemek yolunu tutar. Bu arada Fatih Medreseleri'nden icazetnamesini de alýr. Hocalarýnýn medresede müderris olarak kalma teklifine karþýlýk, kararýný vermek için müddet ister.

O gece istiharesinde bir sesle: "Sýlaya dön, sana kurtuluþ oradadýr!" diye emir verilir. Memleketine dönmek için manen iþaret alan Þaban Efendi, hocalarýyla helâlleþerek bir arkadaþýyla birlikte Bolu üzerinden Kastamonu'ya gitmek üzere yola çýkar. Sýlaya giderken yol üzerinde bulunan adýný ve methini duyduðu Hayreddin Tokadî Hazretleri'ni ziyaret etmek ister.

Hz. Pir Þaban-ý Velî (k.s.), Tokadî Hazretleri hakkýnda bazý bilgiler edinmiþtir. Bolu'ya yaklaþtýðý zaman Bolu'dan Ýstanbul yoluna doðru gitmekte olan iki derviþ görür. Karþýlaþtýktan derviþler:

- Azizimiz Hayreddin-i Tokadî Hazretleri: "Kastamonulu Þaban Efendi, Ýstanbul'dan dönüyor, onu alýn dergâha getirin," buyurdu. Biz, Ýstanbul'dan gelen Kastamonulu Þaban Efendi'yi bekliyoruz, derler.

Bunun üzerine Pir Þaban-ý Velî Hazretleri:

-Kastamonulu Þaban benim, der ve iki derviþle Hayreddin-i Tokadî Hazretleri' nin dergâhýna gitmek üzere yola koyulur.

Akþam üstü Tokadî Hazretleri'nin huzuruna varýrlar. Yatsý namazlarýný tekkede kýldýktan sonra oradaki zikir halkasýna katýlýrlar. Zikir biter, dua ve niyazlarda bulunulur. Ancak Þaban Efendi, bir türlü kendinde kalkacak derman bulamaz. Üç gün bu böyle devam eder ve onlar üç gün dergâhta misafir kalýrlar. Üçüncü gün Pir Þaban-ý Velî Hazretleri'nin arkadaþý:

-Üç gündür burada kaldýk. Artýk destur isteyelim, deyince

Pir Þaban-ý Velî Hazretleri, gözlerinde biriken yaþlan silerek:

-Kardeþim! Onlar, bir zincir-i taifedir. Âþýklar kendi taraflarýna ve silsilelerine çekerler. Onlarýn cezbeleri galip geldi. Var, sen güle güle git. Bana burada kalmak göründü, deyip arkadaþýný uðurlar.

Tokadî'nin dergâhýnda kalan Hz. Pir Þaban-ý Velî, Hayreddin-i Tokadî Hazretleri'ne bîat eder. Tam on iki sene Tokadî Hazretleri'nin rahle-i irþadýnda kalýr ve canla, gönülle hizmete talip olur. Nefsini ve ruhunu mürþidi yoluna adar. Sonunda mazhar-ý hilâfet olur. Hayreddin Tokadî Hazretleri, hilâfet duasýný yaptýktan sonra ona icazet vererek:

-Sana hilâfet verildi, memleketine dön! Ýrþat soframýzý orada kurarak âþýk ve sadýklarý irþat edip tarikatý neþrediniz, buyurur.

Þeyhi Tokadî Hazretleri'nin emriyle Pir Þaban-ý Velî Hazretleri, Bolu'dan Kastamonu'ya gitmek üzere yola çýkar. Ancak yolda gönlünden: "Kastamonu'ya gitmesine gideceðim, ama halk benden keramet bekleyecektir. Velîlerden keramet beklemek, insanýn fýtratýnda vardýr, oysa ben, kendimde böyle bir varlýk ve bir güç göremiyorum," diye geçirir. Sonra arkadaþýna :

-Ben, Bolu'ya azizimin yanýna geri döneceðim, Kastamonu'ya azizim için gidiyordum, der.

Arkadaþý:

-Þaban Efendi, sana þunu söyleyeceðim: 'Senin þeyhin Tokadî Hazretleri'nden þüphen var mý? Madem ki, sana irþat görevi verdi, demek ki sen de o yeteneði gördü,' der.

Bu sözün üzerine Pir Þaban-ý Velî Hazretleri:

-O, ne demektir? Benim þeyhim, 'Sultanlar Sultaný' dýr. Benim bu konuda ne þüphem olabilir ki? diye cevap verir.

Arkadaþý:

- Peki, öyleyse Kastamonu'ya gitmekte niye tereddüt ediyorsun? Hazret neyi buyurmuþsa sen onu yap, diye arkadaþýnýn lisanýndan Hayreddin Tokadî Hazretleri konuþur.

Hal böyle olunca Pir Þaban-ý Velî Hazretleri, yoluna devam eder ve 1530 yýllarýnda Kastamonu'ya varýr.

Hz. Pir'in þehre geliþi hakkýnda pek çok rivayetler söylenir. Bunlardan biri þöyle anlatýlýr:

O zamanlar Kastamonu'da Hacý Bayram-ý Velî Hazretleri'nin soyundan Ýsa Dede vardý. Onun ermiþliði halkýn dilinde gezerdi. Bir gün Ýsa Dede, derviþleriyle otururken baþýný uzaklara doðru kaldýrýp:

-Canlar! Bolu yöresinden bir kâmil boyacý geliyor. Varýn karþý çýkýn, aðýrlayýn onu, der.

Derviþler, yola düzülürler. Derbent adlý yere kadar yürürler. Ancak ortalýkta bir can göremezler. Az sonra uzaktan yavaþ yavaþ kendilerine doðru gelen bir hayâl belirir. Yaklaþýnca fark ederler. Ýçlerinden biri Hz. Pir'i yeninden tutar.

-Selâmünaleyküm! Nereden gelip nereye gidiyorsunuz? der.

Hz. Pir:

-Hak'tan geldik Hakk'a gideriz, buyurur.

Kalabalýk onun Þaban Efendi olduðunu anlayamaz. Ýsa Dede'nin söylediði kâmil boyacý bu deðil, diyerek geri dönerler.

Bir rivayete göre: Pir Þaban-ý Velî Hazretleri, þehre yakýn bir yerde bulunan içi boþalmýþ bir çýnarýn gövdesinde halvete girer. Burada ibadet ve taatla meþgul olur.

Aradan üç beþ gün geçer. Derviþler, bekledikleri Ýsa Dede'nin bahsettiði kendilerini irþat edecek o kâmilin, o büyük insanýn konuþtuklarý halde tanýyamadýklarý yolcu
olduðunu anlarlar. Bir grup Kastamonu'lu, tekrar o yere dönerek çýnarýn dibine gelir:

-Efendim, biz burada sizin hasretinizle yanýp tutuþuyoruz. Gelin artýk, diyerek Þaban Efendi'yi çaðýrýrlar.

Þaban Efendi, davete uyarak halvete girdiði aðacýn gövdesinden çýkar ve kendisini çaðýranlarla beraber yürümeye baþlar.

Ýþte o zaman günlerce bu seçilmiþ insaný baðrýnda barýndýran aðacýn ondan ayrýlmaya dayanamayarak ardýnca gelmekte olduðu görülür. Bu hali görenler, büyük bir heyecan ve hayret içinde kalýrlar. Böyle bir durumla karþý karþýya kalan Þaban Efendi de baþýný hafifçe geriye çevirerek :

-Esrarýmýzý seninle paylaþtýksa sýrrýmýzý faþ et, demedik diyerek aðacý durdurur.

Velhasýlý pek çok rivayet olmakla beraber bunlar, aklýn maverasý yani aklýn ötesidir. Keramat-ý ilahiyyedir.

Pir Þaban-ý Velî Hazretleri, Kastamonu'ya geliþinin ilk zamanlarý, Seyyid Sünnetî Mescidi yakýnlarýndaki Cemaleddin Cami avlusuna iner. Bir süre burada münzevî bir hayat geçirir. Seyyid Sünnetî Mescidi'nde bulunan halvethanelerin birinde erbaine niyet eder ve erbaini tamamlar. Onun kemalatýnýn farkýna varan halk, Hz. Pir'in sohbetlerine iþtirak eder. Ancak o tarihlerde mescidin þehrin dýþýnda bulunmasý nedeniyle Þaban Efendi'yi Honsalar Mahallesi'ndeki Honsalar Cami'ne davet ederler. Þaban Efendi, bu camide va'z ve nasihat ve irþat ile meþgul olur. Daha sonra çýkan yangýnda Honsalar Cami yanar. Camiyi yeniden yaptýrmak isteyen derviþlere Þaban Efendi izin vermeyerek: 'Bu yanýkta bir hikmet vardýr,' buyurur.

Yangýnýn ardýndan Þaban Efendi, Hisarardý Seyyid Sünnetî Mescidi'ne yakýn bir eve taþýnýr ve irþat görevini Seyyid Sünneti Hazretleri'nin yaptýrdýðý dergâhta devam eder. Pir Þaban-ý Velî Hazretleri'nin irþadý o dereceyi bulur ki, dâr-ý bekaya erinceye kadar üç yüz atmýþ halife yetiþtirir.

Hz. Pir (k.s.), M. 1569 yýlýnda Hakk'a yürür. Kendi dergâhýnýn bahçesine defn edilir. Þu anda Hz. Pir Külliyesi içinde medfundur. Kabr-i þerifleri, çok müzeyyen olmakla beraber kabrinin etrafýnda kendinden sonra gelen, ondan fazla azizanýn kabirleri, ayný kubbe altýndadýr.

Þaban Efendi (k.s.) kýsa sürede Kastamonu halký tarafýndan gerek Ýstanbul medreselerindeki ilm-i zahiriyle gerek tahsilinden sonraki Hayreddin Tokadî Hazretleri'nin yanýnda gördüðü manevi eðitim ve terbiyenin sonucu safiyete eriþmiþtir. Yüzlerce derviþ kendisinden feyz almýþtýr.

Hz. Pir hakkýnda pek çok kitaplar yazýlmýþtýr. Duyulmasýný istemediði hâl ve keramatý, birçok kiþi tarafýndan zahir olmuþtur. Bunlardan biri, þöyle anlatýlýr :
Kastamonu'ya varýnca bir dergâh açmýþ, halktan birisi gelip

-Sen ne iþ görürsün, demiþ?

Pir Þaban-ý Velî Hazretleri:

-Kalp kalaylarým, diye buyurmuþ.

Vatandaþ, onu kap kalaylarým diye anlamýþ ve evine gidip bir çuval bakýr kap getirerek:

-Þunlarý kalaylayýver, demiþ.

Pir Þaban-ý Velî Hazretleri:

-Biz kalp dedik, ama sen kap anlamýþsýn. Neyse zahmet etmiþsin, getirmiþsin. O iþi de görüverelim. Yarýn gel, al demiþ. Ertesi günü çuvalýn aðzý bile açýlmadýðý halde çuvalýn içindeki kaplarýn pýrýl pýrýl olduðu görülmüþ.

Allah'ýn âþýk ve sâdýk gönül dostlarýndan biri olan Pir Þaban-ý Velî Hazretleri (k.s.) hakkýnda gerek halifeleri gerek derviþleri arasýnda yýllarca pek çok methiyeler söylenmiþ ve yazýlmýþtýr. Bu güzel ve samimi methiyelerden bazýlarý þunlardýr:

Limaallah" sýrrýnýn sultâný Þa'bân-ý Velî
Semme vech" in gevher-i bürhân-ý Þa'bân-ý Velî

Lâmekân-ý bî-niþânýn rahýnýn hem rehberi
Bahr-ý lâhuta beka ummaný Þa'bân-ý Velî

Levhâ-i dil mücellâ nûr-ý irþadý bugün
Mekteb-i kenz-i maarif irfaný Þa'bân-ý Velî

Âlem-i kudsî hakikât rahýnýn seyrângehi
Arþ u ferþ u kürsinin seyrâný Þa'bân-ý Velî

Menbâ-ý nûr-ý hüviyyet mahzen-i esrâr-ý Hû
Merci'-i erbâb-ý aþkýn hâný Þa'bân-ý Velî

Meþhed-i nûr-ý velayet mehdi-i Hakk'dýr bi'l yakîn
Bahr-ý imkân-ý vücûdun devrâný Þa'bân-ý Velî

Þevkýyâ vahdet-niþîn zâhir-i kesrete
Evliyâ-i kümmelin insâný Þa'bân-ý Velî

Ýbrahim ÞEVKÝ
( Hz. Pîr'in on ikinci halifelerinden
Bolulu Ýbrahim Þevki Efendi "dir.)





Server-i ehl-i tarîk Hazret-i Þa'bân-ý Velî
Sâlik-i râha hakîk Hazret-i Þa'bân-ý Velî

Hâl ü kâlinde onun bûy-ý hakikat vardýr
Cümle uþþâka þefik Hazret-i Þa'bân-ý Velî

Misl-i hurþid tulû' etti cihâna ol Pîr
Bahr-i envâra garîk Hazret-i Þa'bân-ý Velî

Halveti baðýna bir bülbül-i revnak-efzâ
Meslek-i feyzi vesîk Hazret-i Þa'bân-ý Velî

Âþýk-ý sâdýk-ý cânân-ý hakîkidir ki
Fikr-i irfaný amîk Hazret-i Þa'bân-ý Velî

Dahil-i zümre-i pîrân-ý izam olmuþtur
Hakk Teâlâ'ya sâdýk Hazret-i Þa'bân-ý Velî

Evliya rehberidir hem urefânýn mahzeni
Pîr ü bürhân-ý tarîk Hazret-i Þa'bân-ý Velî

Bülbül-i bað-ý edeb mefhar-i erbâb-ý erib
Hiss-i âlîsi refik Hazret-i Þa'bân-ý Velî

Mazhar-ý fevz-i fütûh zât-ý þerifi memdûh
Âþýka feyz-i refik Hazret-i Þa'bân-ý Velî

Sensin ummân-ý kerem bülbül-i gülzâr-ý Ýrem
Remz-i akvâli dakîk Hazret-i Þa'bân-ý Velî

Ol Hüdâ aþkýna Vassâf'ýna bezi et keremi
Ey müridâna þefik Hazret-i Þa'bân-ý Velî

Hüseyin VASSAF





Seher vaktinin yeliyiz
Sýrr-ý hakikat diliyiz
Mecnûn'a Leyla eliyiz
Biz Þa'bânî bülbülüyüz
Vahdet baðýnýn gülüyüz

Bize gelen irfan olur
Hayvan iken insân olur
Sýrr-ý cana canan olur
Biz Þa'bânî bülbülüyüz
Vahdet baðýnýn gülüyüz

Yaktýk aþka can u teni
Komadýk dilde gümâný
Hakk'týr bugün dil mihmâný
Biz Þa'bânî bülbülüyüz
Vahdet baðýnýn gülüyüz

Varlýðýmýz yoktur bizim
Meydânýmýz pâkdýr bizim
Didârýmýz Hakk'týr bizim
Biz Þa'bânî bülbülüyüz
Vahdet baðýnýn gülüyüz

Þerîatsýz yol deðiliz
Ma'rifetsiz kul deðiliz
Hakîkatden dür deðiliz
Biz Þa'bânî bülbülüyüz
Vahdet baðýnýn gülüyüz

Kýrklarla halvete girdik
Yedilerle sohbet ettik
Üçlerle birliðe yettik
Biz Þa'bânî bülbülüyüz
Vahdet baðýnýn gülüyüz

Halveti'dir þöhretimiz
Vahdet kýldýk kesretimiz
Mahviyettir maksadýmýz
Biz Þa'bânî bülbülüyüz
Vahdet baðýnýn gülüyüz

Döneriz biz yane yane
Aþk meyine kane kane
Mestlikte erdik bu deme
Biz Þa' bânî bülbülüyüz
Vahdet baðýnýn gülüyüz

Sanmasýnlar biz mülhidiz
Hem müminiz hem müslimiz
Mucid deðil muvahhidiz
Biz Þa'bânî bülbülüyüz
Vahdet baðýnýn gülüyüz

Pîrimizdir Þeyh-i Þa'bân
Erkânýdýr maðz-ý Kur'ân
Yolunda canýmýz kurbân
Biz Þa'bânî bülbülüyüz
Vahdet baðýnýn gülüyüz

Sayýlmayýz parmak ile
Tükenmeyiz kýrmak ile
Bir acayip dilhanemiz
Biz Þa'bânî bülbülüyüz
Vahdet baðýnýn gülüyüz

Derviþ Sâdýk harabattýr
Özü Hakk'a müstaðraktýr
Zikri fikri zât-ý Hakk'týr
Biz Þa'bânî bülbülüyüz
Vahdet baðýnýn gülüyüz

eþ Þeyh Sâdýk
el Halveti eþ Þa'bânî



Büyük edebiyatçýlarýmýzdan Süleyman Nazif, Hz. Pir için :
"Huzûr-ý Pîr'e yüz sür i'tilâ isterse vicdanýn" diyerek övgüde bulunmuþtur.

Bugün Hz. Pir'in külliyesi, çok müzeyyen ve bakýmlýdýr. On iki ay uzaktan yakýndan ziyaretçisi eksik olmaz. Külliyenin cami, faal bir durumda olup beþ vakit namaz kýlýnmaktadýr. Caminin içinde iki tane halvet vardýr. Birincisi, kapýdan girince soldadýr ve bu halvete "Kanlý halvet" ismi verilir. Bu ismin veriliþ sebebi bu yolun büyükleri tarafýndan þöyle izah edilmiþtir:

Yetiþen halifeler, bu halvete girerler. Girmeden önce camin görevlilerine cenaze kaldýrmak için bir miktar para verirler. Sonra kanlý halvete girerler. Kanlý halvetteki derviþlerin vücudundan hatta tüylerinin dibinden kan çýkarmýþ.

Kanlý halvetten sað çýkanlar, gerçek mürþid-i kâmillerdir. Çýkamayanlar olur ise, görevlilere verdikleri para derviþin cenaze masraflarýnda kullanýlýrmýþ.

gvÝkinci halvet, cami'ye girince saðdaki taraftadýr. Orasý Hz. Pîr'in kendi, halvetidir. Bugün bu halvetin kapýsý üzerinde bulunan levhada Hz. Pîr'in þu sözü yazýlýdýr:

Âþýkânýn Kâ'be'sidir bu makam
Kim ki nakýs gelse bunda olur tamâm

Hz. Pir'in "halvet" hakkýnda þu hikâyeyi anlattýðý rivayet edilir:

Bir gün Hz. Pir'e sorarlar:

-Bu bir bardak þerbet ve bir yufka size yetiyor mu, dediklerin de Hz. Pir:

-Farelerle beraber idare ediyoruz, buyurur.

Cami-i þerifin ikinci ve üçüncü katýnda derviþlerin çok sayýda halvethaneleri mevcut olup halen ziyaret edilmektedir.
Gönderen: 22.09.2005 - 11:50
Bu Mesaji Bildir   4.Murad üyenin diger mesajlarini ara 4.Murad üyenin Profiline bak 4.Murad üyeye özel mesaj gönder 4.Murad üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
HALVETİLER ZATEN BAŞKADIR
2687 Mesaj -
ONLAR TV.DAN BÝLE UZAK KALIRLAR SOÐAN YEMEZLER ZÝKÝR EHLÝDÝR YANÝ BAZI HELAL OLAN ÞEYLERÝ BÝLE KENDÝLERÝNE UZAK TUTARLAR AMA HARAM DEMEZLR TEHECCÜDÜ TERKETMEZLER.
Gönderen: 20.12.2005 - 14:25
Bu Mesaji Bildir   NurBahcesi üyenin diger mesajlarini ara NurBahcesi üyenin Profiline bak NurBahcesi üyeye özel mesaj gönder NurBahcesi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1067 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
albay43 (67), hakankarakus (46), omerkaya_17 (42), M.Ali25 (37), kubra donmez (35), Bilgem (63), fo62 (63), tasci63 (62), gülden (43), son yolcu (53), Astibey (68), mirace (37), Asil Ýmam (48), ceylann (41), Muhammed-bin-Du.. (52), byliberty (43), GüLLeRiN_GüLü (35), gazanfer (41), -Hilal- (35), melahatdemirci (52), elyesa80 (), dilruba81 (40), serendip (48), YaraliGönül (37), kadir_1479 (34), ozdas66 (58), mfm (23), GuL0 (35), yaz.gulu (51), resul535353 (34), ooocengizooo (53)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58507 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.