838 Mesaj -
|
|
|
Bekleyenler var... Amansýz hastalýðýn pençesinde kývranýrken, hasta yataðýnda hayata tutunmak için bir umut bekleyenler, bir ses bekleyenler var... Gizli gizli Rabbine yakarýp, dualarýnýn bu seste yanký bulmasýný isteyenler...
Bir yolcuyu bekleyenler vardýr bazen, yada yola çýkmak için bekleyenler... Kabirde kýyameti bekleyenler var; ya cennet bahçesinde, ya da cehennem çukurunda… Bu ikincisinden Allah'a sýðýnýrýz.
Kabre girmek için sýra bekleyenler… acele etmeyin nasýl olsa sýra size de gelecek, kime gelmemiþ ki! Ölümü kendine yakýþtýramazken insanoðlu, nasýlda ansýzýn yakalanýveriyor hiç de beklemediði bir anda...
Þu hayata dair beklentileri olanlar, farklý beklentiler içine girenler… Hayatýn akýþý içerisinde, beklentilerinin hangi doðrultuda olduðunu iyi idrak etme temennisinde olmalýlar. O'nun, yani Yüce Yaratýcýnýn rýzasýnýn hangi iþlerde ve zamanlarda olduðunun bilinci içerisinde bir lütf-u ilahi olan þu mübarek "namaz" ve bu müstesna buluþmanýn "vaktini" beklerken, bu mübarek anlarýn bizlere kazandýracaðý manevi boyutunu, bir arýnma vesilesi yapanlara aþk olsun!
Abdullah b. Ömer (ra) anlatýyor: "Rasûlullah (sav) ile beraber akþam namazýný kýldýk. Cemaatin bir kýsmý gittiler, bir kýsmý da ibadete devam ettiler. Bir ara Rasûlullah (sav) nefes nefese, eteklerini sývamýþ, koþarak geldi ve þöyle buyurdu:
"Müjdeler olsun size! Rabbiniz göðün bir kapýsýný açtý. Kullarýma bakýn! Bir farz namazý kýldýktan sonra diðerine hazýr bekliyorlar" buyurarak, sizinle meleklere övünüyor." (Ýbn Mace)
Ýþte bu bekleyiþ, bu kutlu zaman dilimi, hayatýn gülistana döndüðü demlerdir. Rengarenk çiçeklerin, daðýlýp savrulan yapraklarýný bir araya topladýðý anlar, çorak topraklarýn suyu beklediði gibi… sonra, yaðmurun bardaktan boþanýrcasýna bir bahar akþamýnda topraða yansýmasý gibi… "ey bana Yüceler Yücesi Rabbimden lütfedilen muhteþem namaz seni bekliyorum" demeyi ne çok isterdim. Bu özlemimizi her iki namaz vakti arasýna sýðdýrmayý bahþetsin bize Yaratan.
Namaz, Müminin hakiki hürriyete kanatlanýþýný ifade eder. Her türlü maddi kayýtlardan ve prangalardan kurtuluþunu, maddi sýnýrlarýn ötesinde manevi âlemlere seyrini gerçekleþtirir. Mümin, bir ‘hayy’, ‘lâyemut’ (ölmez) ve Samed olan Allah'ýn huzuruna yükselirken, Namaz'la hakiki hürriyetin hazzýný yaþar...
Ya ezanlar... Þu mübarek ezanlar da birer hürriyet çaðrýsý deðil midir?Kollarýný semaya uzatmýþ muhteþem mabetlerden yankýlanan, günde beþ vakit "Allah-u Ekber!" nîdasýnýn ardýndan, vaktin geldiðinin ve bu kutlu davete icabet etmenin heyecanýný yaþarken… Her "hayyaale'l felâh” çaðrýsýnýn özünde, "dünya zindanýndan, günah bataklarýndan kurtuluþa geliniz!" davetini duyarýz an be an. Her namaz vaktinde yeni bir þevk ve neþve ile Hakka boyun eðmenin onurunu yaþar Müslümanlar…
Ýnsani ve ahlaki duygularýn ön plana çýktýðý bir maðfiret, bir baðýþlanma vesilesi ve kulluk gibi muhteþem bir payenin tezahürü bu bekleyiþler…
Günde beþ vakit Yaratýcý ile muhatap aný, insana varlýk idrakini tattýran, hayatýn ötesine pencereler açabilmemizi saðlayan ve gafletten uyanmaya sevkeden bu müstesna kutlu dakikalarý, her dem iþtiyakla bekleyenlerden oluruz inþaallah.
ZEKERÝYA MARAL
|