0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » NE(ME) LAZIM? ...okumak lazım...

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
seyyahekim su an offline seyyahekim  
Konu icon    NE(ME) LAZIM? ...okumak lazım...
211 Mesaj -
Ne(me) Lazým ?
Osmanlý Ýmparatorluðu’nun en mükemmel yýllarýdýr; Garplýlarýn ‘Muhteþem Süleyman’ dedikleri Kanuni gibi padiþah, Ebussuud Efendi gibi þeyhülislâm, Sokullu gibi sadrazam, Sinan gibi mimar...
17.12.2007

Osmanlý Ýmparatorluðu’nun en mükemmel yýllarýdýr; Garplýlarýn ‘Muhteþem Süleyman’ dedikleri Kanuni gibi padiþah, Ebussuud Efendi gibi þeyhülislâm, Sokullu gibi sadrazam, Sinan gibi mimar, Yahya Efendi gibi âlim, Barbaros gibi amiral ve Bâki gibi þair… Bütün bu zirveler, zâbit zoruyla sýraya dizilmiþ neferler gibi deðil de büyük bir senfoninin keyfiyet planýný yansýtan notalar gibi saf ahenkle bir araya gelmiþ, üstün nizam tablosunun delaletidir.
Bu nizam tablosunun siyasetten ticarete, askeriyeden mimariye kadar madde ve manaya hâkim olduðu bir dönemde, Kanuni Sultan Süleyman yine de bir endiþe taþýmaktadýr: “Bu hal, bu gidiþ bir yerde tökezler mi? Devlet baþ aþaðý iniþe geçer mi?” diye, zihninde vehimler dolaþmaktadýr. Fikrine itimat ettiði, ayný zamanda da sütkardeþi olan meþhur âlim Þeyh Yahya Efendi’ye bir mektup gönderir ve: “Sen ilahi sýrlara vakýfsýn. Kerem eyle, bizi aydýnlat. Devletimizin akýbeti nasýldýr? Bir gün izmihlale uðrar mý? Bir devlet hangi halde çöker?” diye sorar. Þeyh Yahya Efendi’nin yanýtý çok kýsa olur: “Neme lâzým Sultaným!”
Topkapý Sarayý’nda mektubu hayretle okuyan Kanuni, bu cevaba fazlaca bir anlam veremez ve soluðu doðruca Yahya Efendi’nin Beþiktaþ’taki dergâhýnda alýr. Kanuni, “Ne olur sorumuzu ciddiye al, bizi geçiþtirme lütfen.” diye, Yahya Efendi’ye serzeniþte bulunur. Yahya Efendi, “Sultaným sizin sorunuzu ciddiye almamak hiç olur mu? Ben son derece ciddiye aldým ve size cevap yazdým.” der. Kanuni, “Lakin sadece neme lâzým yazmýþsýnýz. Sanki beni bu iþe karýþtýrma der gibi” deyince, Þeyh Yahya Efendi þu harikulade cevabý verir:
“Sultaným! Bir devlette zulüm yayýlsa, haksýzlýk þayi olsa, iþitenler görenler ‘Neme lâzým!’ deyip uzaklaþsa, koyunlarý kurtlar deðil de çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa, fakir fukaranýn feryadý arþa çýksa da bunu taþlardan baþkasý iþitmese, iþte o zaman devletin sonu görünür. Böyle bir durumda devletin hazinesi boþalýr, halkýn itimadý sarsýlýr. Asayiþe güven hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküþ de böylece mukadder hale gelir!”
Bu cevabý asýrlar önce Kanuni Sultan Süleyman Han’a veren ve onu buðulu gözlerle yolcu eden Þeyh Yahya Efendi, böylece bizi de yirmi birinci asýrda meçhul bir malumla baþ baþa býrakmýþ olur: “Neme lâzým” deðilse, peki ne lâzým?
Altý yüz sene hayatta kalmayý baþarmýþ, bunun en az üç yüz yýlýný da aþk, vecd, fetih ve hâkimiyetle dünyaya nizam saðlamýþ bir imparatorluðun anayurdunda; zamanýn hâkimi olduðu için mekânýn da fatihi olan ceddimizden sonra Anadolu’nun harim-i ismetinde þimdi ne lâzým?
Kahpeyle sahtenin saltanat kurduðu, yalnýz sözün deðil özün de yalama olduðu, maddi krizlerin bitiþiðinde ruhi intiharlarýn eþiðinden geçen insanoðluna, bu asýrda en çok ne lâzým?
Kuzunun baþýna kurdun býrakýldýðý, ticaretinden siyasetine hemen hemen her sahada kaos düzeni mimarlarýnýn zafer bayraklarýný dalgalandýrdýðý, dünyanýn zalim ve mazlum olmak üzere iki kutba ayrýldýðý bir zamanda, ne lâzým?!
Herhalde evvela “ne lâzým?” olduðunu dert etmek, düþünmek, bilmek lâzým.
Bize bilgisayar istatistikleri gibi kelle hesabý yapacak kuru akýlcýlar deðil, adam hesabý yapacak ulvi divaneler lâzým.
Dedesinden meccanen devþirdiði iman ruhunu laptop çantasýndaki cd’lerde saklayanlar deðil, Somuncu Baba’nýn fýrýnýnda fokur fokur kaynatanlar lâzým.
Günde beþ vakit beden eðitimi yapar gibi bir alýþkanlýkla, tespihteki keyfiyet diziliþinden bile ýrak bir anlayýþla, Allah’ýn huzurunda duranlar deðil; ruh þahlanýþý içinde maddi ve manevi saflarda aþk ile duranlar lâzým.
Sadece içerde ibadet ederken deðil; avludaki fikir ve aksiyon meydanýnda da saf tutan, safýný belli eden ve safýný terk etmeyen imanlar lâzým.
Mala mülke, paraya makama tamah edip saf bozan gafiller deðil; Ýbrahim Ethem Hazretleri gibi tacý tahtý suyun dibine batýran gaipler lâzým.
Ýslami ölçüleri, çocuk þiiri ezbercileri gibi tekrarlayanlar deðil; rahmet müjdecileri, aþk habercileri, dert bildiricileri ve hakikat nâracýlarý lâzým.
Ahiretini feda edip, birkaç yýllýk süfli bir ömrü yaþamayý zenginlik sayan hasisler deðil; fâni hayatý gözden çýkarýp, ulvi sonsuzluk kervanýna katýlan cömert tacirler lâzým.
Güneþi ceketinin astarý içinde kaybetmiþ, þekli ruhun önüne çýkarmýþ, “tekbir”den giyinen marka Müslümanlarý deðil; pazarlýksýz Allah ve Resûlu deyip “Tekbir” getirenler lâzým.
Ýslami moda, Ýslami falan, Ýslami filan tanýmlarýnýn zýrvalýktan öte hiçbir kýymetinin bulunmadýðýný, Ýslam’ý arkaya vagon yapýp kendi nefslerine uyduran ve çürütenlere karþý; Ýslam lokomotifinin ardýna takýlacak zihni billur, gözü kara, kalbi þirksiz akýncýlar lâzým.
Zulmü derece derece, eli, dili ve kalbiyle önlemek emrine karþý, iþi kalbe býrakan, zulme rýzanýn da zulüm olduðunun farkýnda olmayan kaný donuklar deðil; Yaradan’ýn yaratýlana þahdamarýndan daha yakýn olduðunu bilen, þahdamarýndaki kanýnýn alyuvarlarýndan dýþ dünyadaki hidrojene oksijen taþýyýp, suyu kabartan, köpürten, bentleri aþan ve setleri yýkan ab-ý hayatlar lâzým.
Bize mücerretleri anlama istidadýndan yoksun entelektüeller deðil; kalp kör olduktan sonra gözlerin görmesinde, elin yazmasýnda, dilin konuþmasýnda hiçbir fayda aramayan, ilmin müminin yitik malý olduðunu ve nerede bulursa almasý gerektiðini bilen ve bu bilinç seviyesiyle kucakladýðý her þeyi ‘nâr-ý beyzâ’ gibi kendi keyfiyetine çeviren mütefekkirler lâzým.
Ve tüm kemiyet hesaplarýný alt üst edercesine: Pîre bir mürid, söze bir kulak ve bütün dünyayý aydýnlatmaya da tek bir þafak lâzým! Aslýnda Mýsýr’ýn sultanlýðý için, Kenan kuyularýnda sadece tek bir Yusuf lâzým!

SERKAN BÝLGE \ GENÇ DERGÝSÝ ARALIK 2008
Gönderen: 09.12.2008 - 11:49
Bu Mesaji Bildir   seyyahekim üyenin diger mesajlarini ara seyyahekim üyenin Profiline bak seyyahekim üyeye özel mesaj gönder seyyahekim üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1576 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ustam54 (64), hacabdey (65), ahmet38 (39), selam olsun (45), cilali61 (51), Gülü Sevin (43), miraç51 (45), MaviPIRLANTA83 (41), raul (34), Yarali-BosnaM (49), Rahmetullah (42), ismail hakk&yac.. (36), minikkusum (35), tuna_boyu (39), sumeyya66 (58), Yasemin_88 (36), yaratilmis (45), sada (43), NETZERO (39), ademyorulmaz (39), tasarý (49), asude82 (42), crane (43), sead26 (44), sniper7754 (47), aydýn28 (61), m.tayfun (35), ReisBey (54), merveofset (45)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.82337 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.