hydroxychloroquine ivermektin kamagra fluvoxamine stromectol tricor trileptal triple trial pack trittico tryptizol tylenol ulcidine urispas uroxatral uvadex valif valtrex vaniqa vantin vaseretic vasotec ventolin inhaler ventolin vepesid veracim vermicidin vermox vesanoid vesdil viagra oral jelly viagra professional viagra soft viagra strips viagra sublingual viagra super active viagra super dulox force viagra super fluox force viagra super force viagra vibramycin vicard vigora virazole vistagan volmax cr
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » KURAN IŞIĞINDA TARİKATÇILIĞA BAKIŞ

önceki konu   diğer konu
5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
ebubera su an offline ebubera  
KURAN IŞIĞINDA TARİKATÇILIĞA BAKIŞ
133 Mesaj -
Bize Kur'an'ý gönderen Allah Teâlâ þöyle buyuruyor:
"Allah'a ve Peygambere inandýk boyun eðdik" derler. Sonra da bunun ardýndan içlerinden bir takýmý yan çizer.Bunlar inanmýþ kimseler deðillerdir. Aralarýnda bir karar versin diye Allah'a ve elçisine çaðýrýldýklarý zaman, içlerinden bir takýmý bundan yançizer. Ama hak kendilerinden yana olsa bu sefer ona içten baðlý çekinirler. Bunlarýn kalplerinde bir hastalýk mý var veya þüpheye mi düþtüler? Yoksa Allah'ýn ve elçisinin kendilerine haksýzlýk edeceðinden mi korkuyorlar? Hayýr, aslýnda onlar zalim kimselerdir." (Nur 24/47-50)
Bir Þeyh Efendi ve etrafýnda yer alan hocalarýn bazý görüþleri bana soruldu, yanlýþ buldum. Onlardan birine dedim ki; sizin bana ulaþan görüþlerinizde yanlýþlýklar buluyorum, bir araya gelelim de bunlarý bana izah edin. O da konuyu kendilerine yazýlý olarak iletmemi ve yapacaklarý bir hazýrlýktan sonra görüþmemizin uygun olacaðýný söyledi. Bunun üzerine onlara bir yazý gönderdim.
Altý ay sonra, baþta ÞeyhEfendi olmak üzere tarikatýn ileri gelen hocalarý ile Þeyh Efendi'nin odasýnda buluþtuk. O görüþmeyi küçük ilavelerle yazýlý hale getirdim. Bu yazý büyük birilgi gördü. Elden ele dolaþtý. Fotokopi ile çoðaltýldý. Bazý dergiler ve gazeteler kýsmen veya tümüyle bastýlar. Türkiye'de ve Avrupa'da bir kitapçýk þeklinde yayýmlayanlar oldu. Bunlarýn sayýsýnýn yüzbinleri geçtiði tahmin edilmektedir.
Elinizdeki kitapçýk o görüþmeye yeni ilaveler yapmak suretiyle hazýrlanmýþtýr. Bunun içerisinde birdeðil, bir kaç þeyhin görüþü vardýr. Þeyhlerin dýþýndakilerinin görüþleri ve bana zaman zaman yapýlan itirazlar da kitapçýkta yer almýþtýr.
Ýkinci baský yeniden gözdengeçirilmiþ ve Müslümanlarý Batýran Þirk bölümüne küçük bir ilave yapýlmýþtýr. Bu ilave, II. Abdulhamid'in ulema ile ilgili bazý söz ve tespitlerini ve Osmanlý Devleti'nin Birinci Dünya Savaþ'ýna girme kararý ile ilgili belgelerinde yer alan bir kýsým ifadeleri kapsamaktadýr.
Þeyhlerin görüþleri ÞEYH EFENDÝ , diðerleri MÜRÝT baþlýðý ile verilmiþtir. Bunlara cevabýmýz BAYINDIR baþlýðýný taþýmaktadýr.
Burada, Kur'an-ý Kerim'e açýkça aykýrý gördüðümüz hususlara yer verdik. Kendimize ait bir söz söylememeye gayret ettik. Ayet-i kerimeleri ve yer yer hadis-i þerifleri konuþturmaya çalýþtýk. Ama ne yaparsak yapalým, insan eseri kusursuz olmuyor. Hatalarýmýzý gösterirseniz, düzelteceðimizi ve bunu okuyucuya inþaallah ilan edeceðimizi ifade etmek isterim.
Birinci baský "Kur'an Iþýðýnda Tarikatçýlýk" adýyla çýkmýþtý. Bu isim kitabýn muhtevasýný tam yansýtmadýðýndan "Kur'an Iþýðýnda Tarikatçýlýða Bakýþ" diye deðiþtirilmiþtir.
Bu çalýþma yararlý olmuþtur.Saplantýlarýna ve menfaatlerine esir olmayanlar, her fýrsatta bunu ifade etmektedirler.
Cennet'e giden yol açýktýr, Cehennem'e giden yol da açýktýr. Ýnsanlara Cehenneme gitme hürriyetini veren Allah Teâlâ olduðu için o yol týkanamaz. Bizim yaptýðýmýz sadece geleceðinden endiþe duyanlarý Kur'an ile uyarmak ve bir öðüt vermektir.

Yüce Rabbim'den baþarý niyaz ederim.


Prof. Dr. A. BAYINDIR








1 – TASAVVUF
MÜRÝT -Her þeyden önce þunu öðrenelim. Sen tasavvufu kabul ediyor musun, etmiyormusun?
BAYINDIR -Bu, tasavvuftan ne kastedildiðine baðlýdýr. Tasavvuf, Kur’an ve Sünnete uygun olarak müslümanlýðý yaþamak için bir hocanýn etrafýnda bir araya gelmekse bunu güzel ve faydalý bulurum.
Þeyh Efendi bir öðretmen,bir yol gösterici, örnek bir insan olmaya çalýþmalýdýr. Ama tutar onu Allah ile kul arasýnda bir yere yerleþtirmeye, onu bir vesile ve vasýta kýlmaya, onun ruhaniyetinden yardým istemeye, manevi himmetinden yararlanmaya kalkýþýrsanýz aþýrýya kaçmýþ olursunuz. Bizim karþý çýktýðýmýz bu aþýrýlýklardýr. Kur’an ve sünnetin çizgisi dýþýna taþan aþýrýlýklarý kim,hangi ad altýnda yaparsa yapsýn kabul etmemiz söz konusu olamaz.
MÜRÝT -Bizim tasavvuf anlayýþýmýzý sana okuyayým.Ýmam Rabbanî Hazretleri Mektûbât’ýnda þöyle buyuruyor:
“Þunu bil ki, þeriatýn üç bölümü vardýr; ilim, amel ve ihlas. Bu üç bölümün hepsi gerçekleþmedikçe þeriat gerçekleþmez. Þeriat gerçekleþti mi, Hak Sübhanehû ve Teâlâ’nýn rýzasýnýn kazanýlmasý da gerçekleþir. Bu rýza öyle bir þeydir ki, dünya ve ahiret mutluluklarýnýn tamamýndan üstündür. “Allah’ýn bir rýzasý her þeyden büyüktür.” (Tevbe 9/72).Þeriat, dünya ve ahiretin tüm mutluluklarýný garantilemiþ olmaktadýr.Þeriatýn ötesinde ihtiyaç karþýlayacak bir istek kalmaz.
Tarikat ve hakikat ki, sufilerbunlarla öne çýkmýþlardýr, üçüncü bölümü oluþturan ihlasý olgunlaþtýrma hususunda þeriatýn emrindedirler. Bu iki þeyden her birinin gayesi þeriatý mükemmelleþtirmektir. Þeriatýn ötesinde bir þey yoktur. ”
BAYINDIR - Bu tasavvuf anlayýþýný kabul edebiliriz. Ama sizin ortaya koyduðunuz þeyler buna aykýrýdýr.
MÜRÝT - Bizim ona aykýrý bir þeyimiz yoktur.
BAYINDIR -Bizim karþý çýktýðýmýz, sadece Kur'an'a açýkca aykýrý olan þeylerdir. Eðer bunlar Hanefî, Þafiî, Mâlikî, Eþ‘ârî, Maturîdî gibi herhangi bir mezhebin görüþüne aykýrý olsaydý bunu gözümüzde büyütüp sert tavýr ortaya koymazdýk. Mütevâtir olmayan hadis-i þeriflere aykýrý bulsaydýk üzerinde bu kadar durmazdýk. Siz Kur‘an-ý Kerim’in çok açýk ifadelerine aykýrý þeyler söylüyorsunuz. Bunlar karþýsýnda susarsak hesap gününün tek yetkilisi olan Allah’a, bunun hesabýný veremeyiz.
2- KABÝR EHLÝNDEN YARDIM
Kabir ehli, kabirlerinde yatan ölülerdir
MÜRÝT -Þu hadisi kabul etmediðini söylemiþsin:
“Ýþlerinizde ne yapacaðýnýzý þaþýrdýðýnýzda kabir ehlinden yardým isteyiniz. ”
Bunun nesine karþý çýkýyorsun. Kabir ehlinden yardým istemek onlardan ibret almak demektir.
BAYINDIR -Öyleyse neden kabir ehlinden ibret alýn, denmiyor da onlardan yardým isteyin deniyor. Hadis diye uydurulmuþ o sözün Arapçasýnda “ ”istiânede bulunun, yani yardým isteyin, ifadesi geçer. Halbuki Fatiha suresinde "Yalnýz senden istiânede bulunuruz." anlamýnda “iyyâke nestaîn ” âyeti vardýr. Bu âyet, yardýmý tek bir yerden, yani yalnýz
Allah’tan dilememiz gereðini ifade eder. O zaman yukarýdaki sözle bu âyet açýkça çatýþmýyor mu?
Fatihayý her namazda okuyup bu anlamý hep zihnimizde diri tutmamýzýn bir sebebi yok mudur?
Yukarýdaki sözü Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem' e mal edenlerin yanýnda yer almak size aðýr gelmiyor mu? Hiç düþünmez misiniz, temel görevi Kur'an'ý anlatmak olan Hz. Muhammed'in Kur'an'a aykýrý bir sözü olur mu? Sonra bu sözü Hz. Muhammed'den duyan yok.Onunla birlikte ya da ondan sonra yaþayanlardan böyle bir söz söylemiþ olanyok. Bunu nakletmiþ sahih bir hadis kitabý da yok. Bunlarýn hiç biri yok.
Bunu size duyuralý çok oldu ama bu konuda siz de bir þey getiremediniz. Çünkü olmayan þey getirilemez.
MÜRÝT - Aclûnî'nin Keþf'ül-Hafâ adlý kitabýnda var ya. Onun kitabýnda olmasý bizim için yeterlidir. Aclûnî büyük bir hadis alimidir. O da Ýbn-i Kemâl'in el-Erbaîn'inden almýþ.
BAYINDIR - Aclûnî bu eserini, halk arasýnda hadis diye bilinen sözlerin doðrusu ile asýlsýz olanýný ortaya koymak için yazmýþtýr. Bu sebeple o kitapta çok sayýda uydurma hadis vardýr. Aclûnî,kitabýnýn baþýnda Hafýz ibn-i Hacer'in þu sözünü naklediyor: "Aslý olmayan hadisi kim nakletmiþse Buhârî'nin Sülasiyyat'ýnda rivayet ettiði,Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin þu sözünün kapsamýna girer : "Kim benden söylemediðim bir þeyi naklederse Cehennem'de oturacaðý yere hazýrlansýn. "
Sonra alfabetik olarak hazýrladýðý kitabýnda hadislerin kaynaklarýný veriyor. Ama bu sözle ilgili olarak sadece "Ýbn-i Kemal Paþa'nýn el-Erbaîn'inde böyle geçmiþtir."ifadesini kullanýyor. Ýbn-i Kemal Paþa'nýn bu eserine baktýðýmýzda da hadis diye söylediði o söz için hiçbir kaynak göstermediðini görüyoruz .Bu sebeple aslý astarý olmayan bu sözü hadis diye nakledenlerin "Cehennem'de oturacaklarý yere hazýrlanmalarý" gerekir.
MÜRÝT - Yaþayan bir insandan yardým istemiyor muyuz? Bir veli ölünce ruhu, kýnýndan çýkmýþ kýlýnç gibi olup ve daha çok yardým yapma imkaný elde eder. Bunlar bir çok tasarruflarda bulunurlar.
BAYINDIR - Yaþayan insandan yardým isteme konusuna biraz sonra geleceðiz. Ama veli ölünce ruhunun kýnýndan çýkmýþ kýlýnç gibi olduðunun Kur’an’dan ve Sünnetten bir dayanaðý var mýdýr? Hz. Muhammed de ölmüþtür. Onu hatýrladýðýmýzda ve kabrini ziyaret ettiðimizde ona salat ve selam getiririz. Yani Allah’ýn rahmeti ve ebedi mutluluk onun olsun deriz. Böylece Allah’tan, Peygamberimize olan ikramýný daha da artýrmasýný isteriz.Ama hiç bir duamýzda Hz. Muhammed'den bir isteðimiz olmaz. Çünkü o zaman Hýristiyanlarýn Hz. Ýsa’ya yaptýðýný biz Hz. Muhammed'e yapmýþ oluruz ki; bu, yoldan çýkmaktan baþka bir þey olmaz.
Ölmüþ bir velinin daha çok tasarrufta bulunduðunu, yani daha çok iþ çevirebildiðini ifade ettiniz. Bu konuda dayanaðýnýz nedir?
MÜRÝT - Bir veli ölünce ruhunun kýnýndan çýkmýþ kýlýnç gibi olduðunu söyleyen bazý büyük alimler var.
BAYINDIR - Ama her þeyi bilen Allah’ýn kitabýnda bunun böyle olmadýðýna dair açýk âyetler vardýr.
“Allah ölüm esnasýnda ruhlarý alýr, ölmeyenlerinkini de uykuda alýr.Ölümüne hükmettiðini tutar, ötekileri belli bir vakte kadar salýverir.” (Zümer39/42)
Bu âyete göre Allah, ölülerin ruhunu, belli bir yerde, berzah aleminde tutmaktadýr.
Kabirdekilerle ilgili olarak Allah Teâlâ þöyle buyuruyor:
“Dirilerle ölüler bir olmaz. Þüphesiz Allah dilediðine iþittirir. Ama sen kabirdekilere bir þey iþittiremezsin. ”(Fatýr 35/22 )
Hz. Ýsa aleyhisselamýn ahirette yapacaðý konuþmayý veren þu âyet üzerinde düþünmek gerekir.
“...Ýçlerinde bulunduðum sürece onlara þahittim. Beni vefat ettirince artýk onlar üzerine gözetleyici yalnýz sen oldun.Sen her þeyi görüp gözetirsin. ”(Mâide 5/117)
Büyük Peygamber Hz. Ýsa öldükten sonra ümmetinden habersiz oluyorsa, ölen bir velinin ruhunun kýnýndan çýkmýþ kýlýnç gibi olmasý nasýl kabul edilebilir?
Herhalde þu âyet konuya nokta koyacaktýr.
“Allah’ýn berisinden Kýyamete kadar kendisine cevap veremeyecek olana dua edenden daha sapýk kim olabilir? Oysaki bunlar onlarýn duasýndan habersizdirler. (Ahqâf46/5)
Bazý meâller, âyetlerde geçen dua kelimesini ibadet diye tercüme ederek garip bir tutum içine girmiþlerdir. Mesela bu âyette dua manasýna iki ifade vardýr. Bunlar ve kelimeleridir. Bu kelimeleri (ya'budu)ve (ibadet) diye tercüme etmek doðru olmaz.Çünkü Kur'an-ý Kerim'de o iki kelime de geçer. Her þeyi bilen ve yerli yerinekoyan Allah dileseydi burada o kelimeleri kullanýrdý. Örnek olarak Hasan Basri ÇANTAY 'ýn ayete nasýl meal verdiðine bakalým.
"Allah'ý býrakýp da kendisine kýyâmete kadar cevap veremeyecek kiþiye (nesneye) tapmakta olan kimseden daha sapýk kimdir? Halbuki bunlar, onlarýn tapmalarýndan da habersizdirler. "
Bu gibi mealleri okuyanlar,âyeti puta tapanlarla sýnýrlayacak ve yaþadýðý hayatla ilgilendirmeyecektir.
Arapça tefsirlerde duanýn ibadet manasýna olduðu ifade edilir.Bir Arap için böyle bir açýklamaya ihtiyaç vardýr. Çünkü Hz. Muhammed sallalahu aleyhi vesellem þöyle buyurmuþtur: “Dua ibadetin kendisidir.” “Dua ibadetin iliðidir, özüdür.” Arap o açýklamayý okuyunca duanýn ibadet demek olduðunu öðrenmiþ olur. Ama yukarýdaki meali okuyan bir Türk'ün böyle bir þeyi öðrenmesi imkansýzdýr. Bu bakýmýndan Türkçe meal yapanlarýn bu gibi hususlara dikkat etmesi gerekir.
Bu mealde, âyet metninde geçen " Allah'ýn dunundan" ifadesi "Allah'I býrakýp da..." þeklinde tercüme edilmiþtir. Bu tercüme de yanlýþ anlamalara yol açar. Yani bu tercümeden Allah'tan baþkasýna dua edenlerin Allah'ý büsbütün devre dýþý býraktýklarý anlaþýlabilir. Halbuki Allah'tan baþka velilere tutunanlar, onlarýn hep Allah'a çok yakýn olduðuna inanmýþlardýr. Hiç bir kâfir veya müþrik, hiç bir gayrimüslim Allah'ýn varlýðýný inkâr etmez. Ama Allah ile kendi arasýnda, yetkisi Allah tarafýndan verilmiþ bir kýsým aracýlarýn olduðunu kabul ederek Allah'a boyun eðer gibi onlara da boyun eðerler.
Ateistler Allah'ý inkar ettiklerini söylerler ama baþlarý daralýnca Allah'a sýðýnýrlar. Bu, onlarýn inkarda samimi olmadýklarýný gösterir.
MÜRÝT- Kabirlere giderek hastalýklarýna þifa bulanlar var. Bunlar en güvenilir zatlarýn aðzýndan anlatýlýyor, ona ne diyeceksin?
BAYINDIR- Benim bu gibi konularda bir þey söylememe gerek yok. Çünkü okuduðumuz ayetler bunun olamayacaðýný haykýrýyor.
MÜRÝT- Bir deðerli büyüðümüz bayram sohbetinde þöyle demiþ:
"Benim bir hemþirem(kýz kardeþim) vardý, yürüyemezdi. Adana'da o zaman bulunan bütün doktorlara gittik, dýþarýda hepsine gösterdik çare bulamadýlar. Nihayet bize dediler ki, Toroslar’da bir zatýn türbesi var, hastayý götürün orada bir gece durdurun.Allah'ýn izniyle o zatýn dua ve ruhaniyeti þifa vesilesi olur. Biz artýk her türlü týbbî ümidimiz kesildikten sonra oraya annemle birlikte hemþiremi sýrtýmýzda götürdük. Geceleyin hemþirem birden bir feryad etti. Annem, acaba aklýna, þuuruna bir þey mi oluyor, korkuyor mu? diye hemen yanýna fýrladý. Hemþirem halâ baðýrýyordu. "Ýyi oldum, iyi oldum, yürüyorum, aman Allah'ým" diye haykýrýyordu. Biz de hayretle yanýna vardýk. Sabahý beklemeden oradan döndük. Sýrtýmýzda götürdüðümüz hemþirem yürüyerek eve geldi. "
Bu deðerli zatýn sözü ve tecrübesi bizim için önemlidir. Bu konuda sen ne diyeceksin?
BAYINDIR- Kabir ehlinden yardým istenebileceði kabul edildikten sonra arkasýndan ister istemez böyle þeyler gelecektir. Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuyor mu ki, "Ýnsan ölünce ameli yani iþi biter. Üç kiþi bunun dýþýndadýr. Sadaka-i câriyesi olan, yararlanýlan bir ilim býrakan ve kendi için dua eden salih bir evladý olan. "
Sadaka-i câriye, cami, çeþme ve köprü gibi halkýn yararlandýðý þeylerdir. Bunlardan insanlar yararlandýkça bu þahsýn iþi devam etmiþ olur ve onun sevabýndan alýr.
Yararlanýlan ilim de sadaka-icâriye gibidir. Yaptýðý bir ilmî çalýþmadan insanlar yararlanýyorlarsa bu þahsýn iþi o konuda devam ediyor demektir ve bunun sevabýndan yararlanýr. Hayýrlý evlat da böyledir. Bunlarýn hepsi hayatta iken yaptýklarý iþlerin birer devamýdýr. Yoksa insan ölünce yapacaðý bir iþi kalmaz.
Anlattýðýnýz olayda "Allah'ýn izniyle o zatýn dua ve ruhaniyeti þifa vesilesi olur." Diye bir söz geçti. Ölülerin diriler için duacý olmalarý diye bir þey yoktur. Bu olabilseydi herkes hastasýný Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin kabrinegötürürdü. Her halde onun dua ve ruhaniyeti daha etkili olurdu.
Her türlü týbbî ümidin kesilmesinden sonra bir ölünün kabrine gidip ondan þifa beklemek akýl kârýmýdýr? Hiç düþünmez misiniz, dirilerin yapamadýðý þeyi ölüler nasýl yapar?
Allah Teâlâ þöyle buyuruyor:
“Dirilerle ölüler bir olmaz. Þüphesiz Allah dilediðine iþittirir. Ama sen kabirdekilere bir þey iþittiremezsin. ” (Fatýr35/22)
Aslý astarý olmayan iþleri halkýn deðer verdiði kiþilerin yapmasý, üstelik iyi bir þey yapmýþ gibi tutuponu insanlara anlatmasý ne kötü.
MÜRÝT- Ben bu zatýn doðru söylediðine bütün kalbimle inanýyorum. Sen þimdi bunun olmadýðýný mý iddia ediyorsun?
BAYINDIR- Benimkisi bir iddia deðildir, ayet ve hadislerin hükmüdür.
O hasta orada gerçekten þifa bulmuþ olabilir. Ama bir ölünün þifaya vesile sayýlmasý asla kabul edilemez. Dünyada sadece bu olay olmuyor ki, her türlü olaylar oluyor. Önemli olan bunlarýn doðru yorumunu yapmaktýr.
Aslýnda biz sýrat köprüsünü bu dünyada geçiyoruz. Yanlýþ bir yorum ayaðýmýzý kaydýrabilir. Mesela Kadirî tarikatýna mensup kiþiler vücutlarýna þiþ batýrýrlar. Bazýlarý bunu, o tarikata mahsus bir keramet sayar. Diðer taraftan Hintliler özel dini günlerinde vücutlarýna kýlýç saplarlar. Keser sapý kalýnlýðýndaki kamýþlarý bir yanaklarýndan sokup diðer yanaklarýndan çýkarýrlar. Eðer Kadirilerinki kerâmet ise bunun mucize sayýlmasý gerekir. Aslýnda her ikisinin de dinle bir ilgisi yoktur.Yanlýþ olan onu din ile ilgilendirmektir. Bu bir hipnoz olayýdýr. Hipnoz sayesinde bazý ameliyatlar uyuþturulmadan yapýlýyor da hasta bundan dolayý bir acý hissetmiyor. Ben televizyonda bu þekilde bir açýk beyin ameliyatý gördüm. Doktor ameliyatla meþgul iken hastaya, bir acý duyup duymadýðý soruluyor, o da gýdýklanma gibi bir þeyler hissettiðini ama acý duymadýðýný söylüyordu.
MÜRÝT -Öyleyse kabrin baþýnda þifa bulma olayýný da izah et.
BAYINDIR -Bakýn Kur'an-ý Kerim'de þeytan çarpmasýndan bahsedilir. Þöyle buyrulur:
"Faiz yiyenler, sersemliklerinden dolayý baþka deðil, sadece þeytan çarpmýþ kimseler gibi doðrulurlar." ( Bakara2/275)
Þeytan çarpmýþ kimselerin nasýl doðrulduðu bilindiði için ayette bunun izahý yapýlmamýþtýr. Þeytan çarpmasý elektrik çarpmasý gibi bir þeydir. Ýnsaný felç edebilir. Bazý organlar çalýþamaz hale gelebilir. Tam doðrulamaz, yürüyemez, sersem gibi olur. Týp bunaçare bulamaz.
O hanýmefendiyi de þeytan yani cin çarpmýþ olabilir. Çünkü þeytan cinlerin kâfir olanýdýr.
Þeytan onlarýn, bir kabir baþýna gelip, ölüden medet umduklarýný görünce hastayý býrakmýþ olabilir.Çünkü þeytan tecrübesiyle bilir ki kabir baþlarý insanlarýn duygu yüklü olduklarý yerlerdir.Onlar burada kolayca saptýrýlabilirler.
Þeytan insaný saptýrmak için her yolu kullanýr. Zira o, Allah'tan yetki alýnca þöyle demiþti:
“Ýþte senin beni azgýnlýða uðratmana karþýlýk andolsun ki, ben desenin doðru yolun üzerinde oturacaðým.Sonra önlerinden arkalarýndan, saðlarýndan sollarýndan onlara sokulacaðým. Sen de onlarýn pek çoðunu artýk sana þükreder bulamayacaksýn." (Araf7/16-17)
Mutlaka böyle olmuþtur demiyorum ama bu kuvvetli bir ihtimaldir. Fakat o ölünün dua ve ruhaniyeti ile þifa bulmanýn ihtimali yoktur.
Buna benzer konulara sýk sýk girilecektir. Vesile ve tevessül konusu da bunlardandýr.
Gönderen: 08.06.2008 - 21:32
Bu Mesaji Bildir   ebubera üyenin diger mesajlarini ara ebubera üyenin Profiline bak ebubera üyeye özel mesaj gönder ebubera üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 KURAN IŞIĞINDA TARİKATÇILIĞA BAKIŞ
ebubera 08.06.2008 - 21:32
 KURAN IŞIĞINDA TARİKATÇILIĞA BAKIŞ
ebubera 08.06.2008 - 21:32
 KURAN IŞIĞINDA TARİKATÇILIĞA BAKIŞ
ebubera 08.06.2008 - 21:33
 KURAN IŞIĞINDA TARİKATÇILIĞA BAKIŞ
ebubera 08.06.2008 - 21:33
 KURAN IŞIĞINDA TARİKATÇILIĞA BAKIŞ
ebubera 08.06.2008 - 21:34

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 267 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaDeCe_BeN (42), BaLiM (38), Kemaloglu (46), ziþan (46), kaan67 (56), vuslathasretiC (41), yasin24021986 (40), ali_celiker (43), karakartal69 (55), fatihoz (56), htdayi (47), SABIR74Köln (50), nur47 (56), arzuasu (37), yesil_sevda (41), Salman_Raduyew (43), hesna (36), gülbahçem (45), hakancem75 (48), kuzguncuk (44), a-rahmanonay (39), nefretim-var (42), 89_Komando (35), sarýgazi.. (47), Ömer36 (33), irfan özkan (57), zelihaaa (42), vuslat hasreti (41), Andalusia (42), yalcinkarakilic (49), polat505 (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53862 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.