*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1694 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 16. Kasım 2024 - 22:57

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » AşKa DaiR

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	pembe_PAPATYA

AşKa DaiR

330 Mesaj -

Bir insan, hem de karþýsýndakinin gözünün içine baka baka "seni
seviyorum" der de, hâlâ kalbi nasýl durmaz bilemiyorum. Bu söz gerçek
adresini bulduðunda sanýrým o kalp "Küt" diye duruverir Allah muhafaza. Bu
söz o kadar ucuz deðil. Ýnsanlar birini býrakýp öbürünü alýrken, hatta
birini býrakmadan öteki ile beraber olurken, bir yandan da aþk'tan söz
ettiklerinde diyorum ki, ya ben çok ucuz bir duyguyu bütün hayatýma fon
yapmýþým, ya da insanlar aþký ayaða düþürmüþler, meþk'i aþk etmiþler. Ben,
gül verirken bile çekinirdim sevgilime, ola ki eline diken batar diye
uyarýrdým. Sevgilimin eline diken batsa, artýk dikeni düþman bilirdim ömür
boyu, sevgilimi incitti diye. Sevgimi anlatacak bir cümle bulmak için
sabahlara kadar düþünürdüm. Onun için nasýl tutuþtuðumu dile getirecek
kelimeleri bulamazdým da, dua ederdim ki, "Allah'ým beni ona, onu sevdiðim
gibi sevdir ki, aþkýmýn büyüklüðünü anlasýn." Görülüyor ki, gerçek aþkýn
içinde kesinlikle Allah var ve o kiþiye Allah'tan baþka kimse yardým
edemiyor.

Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslý, Tahir ile Zühre gibi, edebiyat
tarihine mal olmuþ aþk hikâyelerine baktýðým zaman, hepsinde ortak olan bir
özellik gördüm. Bu aþklarýn hepsinde de kiþi sevdiði ile zahiri olarak
beraber deðil. Hiç dokunamamýþ sevgilisine. Belki çok nadiren görebilmiþ
ayýn on dördü gibi parlayan güzel yüzünü ve hep ona kavuþma özlemi içinde
geçirmiþ bütün ömrünü. Sanki onunla beraber olduðu zaman bu aþk bitecekmiþ
gibi uzaktan sevmiþ hep. Kim bilir belki de hiç bitmeyen bir özlemi doyasýya
yaþamak için bilerek böyle devam ettirmiþ aþkýný. Bu aþký her an yüreðinde
ve bütün benliðinde kesintisiz yaþamak, onunla beraber olmaktan daha mutlu
etmiþ aþýðý sanki. Yani doyamamýþ onun güzelliklerine. Ýçinde onunla ilgili,
ona ait olan her þeye karþý bir özlem, bir merak kalmýþ hep. Hayal âlemini,
onunla olmayan beraberliklerle doldurmuþ ve hayalleri gerçekleþene kadar da
merakýný hep taze tutmuþ mecburen. Ve tabii ki hayalleri gerçekleþmeyince
destan oluvermiþ aþký. Neden olmasýn ki, neredeyse bir ömür boyu hep
sevgiliye kavuþma özlemi içinde tutuþmuþ yüreði. Ne pamuk ellerinden bir
defa tutabilmiþ, ne misk-u amber kokulu saçlarýný bir kez okþayabilmiþ, ne
de yaban gülü yanaklarýndan bir kez olsun öpebilmiþ mi ki bu aþký yok
sayabilsin. Ne demiþ âþýk, "sevda baþtan gitmiyor, sarýlýp yatmayýnca." Bu
ateþi ancak beraberlik söndüreceðine göre, bu aþk ömür boyu biter mi hiç.
Bitmez de destan olur yedi düvele. Sonra aðýzdan aðza ve her anlatanýn da
bire on kata kata anlattýðý bu aþk dilden dile dolaþýr durur ebedî.

Ne aþklar yaþanýyor günümüzde hala. Belki onlarýn aþklarýndan daha
büyüklerini yaþayanlar var aramýzda. O halde neden hiç biri destan olup
dilden dile dolaþmýyor biliyor musunuz.? Çünkü o aþklar, kitap olarak
yazýlmadan önce yýllar yýlý dilden dile dolaþtý durdu. Roman olmadan önce,
herkesin dilinde masal olmuþtu onlar zaten. Peki, þimdi neden böyle aþklara
rastlanmýyor derseniz, sanýrým bunun sebebi ahlaktýr. Hani her þeyin bir
adabý, bir ahlaký vardýr ya, iþte âþýk olmanýn da bir ahlaký vardýr.
Eskiden, âþýk olan kiþi, diðer bütün aþklara kapýlarýný kapatýrdý. Kalbine
onun sevgisinden baþka bir sevgi, onun aþkýndan baþka bir aþk, onun
hayalinden baþka bir hayal girmesine izin vermezdi. Ne yedi renkli nadide
bir çiçek ondan daha güzel, ne de yýldýzlarla dolu bir gökyüzü ona olan
aþkýndan daha derin olamazdý. Ahlaklarý buna izin vermezdi. Ýþtahlarý öylesi
deðildi, delikanlý gibiydi. Sözüne sadýktý âþýklar, söz namustu.
Dürüsttüler. Ölümüne severlerdi. Öylesine doluydu ki yürekleri sevgiliye
olan aþkla, kafasýný kaldýrýp da bakmazlardý bir baþkasýna. Kalplerindeki
sevgiliye olan muhabbetine bir zarar gelmesin diye, akýllarýna güzel olan
hiçbir þeyi komazlardý. Onlar için tek güzel, sevgili idi. Sevgiliye olan
aþklarý ile açlýk çekmezlerdi. Aylarca göremeseler birbirlerini, yýllarca
haber alamasalar bile, bilirlerdi birbirlerini hasretle beklediklerini, gece
gündüz isimlerini sayýkladýklarýný, ayný özlemle yanýp tutuþtuklarýný ve
hala sözlerinden dönmediklerini. Allah vardý onlarýn aþklarýnýn içinde.
Karþýlaþmalarý, kavuþmalarý, kavuþamamalarý hep Allah'ýn takdiri idi onlar
için. Her þeyden üstündü sevgilinin hatýrý. Sevgilinin bir gülümsemesi mutlu
olmak için, bir gözyaþý ise periþan olmalarý için yeterliydi. Onlarýn
aþklarýnda dünya ve içindekiler yoktu. Öylesine büyük olan aþklarýnýn içinde
adeta kendileri bile yoktu, sadece sevgili vardý. Onlar için sevgili, tek
olan ve yerine asla hiç kimseyi koyamayacaklarý yaþama gayeleri ve bu
hayattaki tek dostlarýydý.

Günümüzde de insanlar aþk yaþadýklarýný söylüyor. Fakat ne tür bir aþk
yaþadýklarýný sanýrým analiz etmekten acizler. Birisinin peþinden koþup da
elde edemediðinde, ondan daha büyük bir aþký rahatlýkla yaþayabilen bir
kiþi, aþk adýna ne söyleyebilir ki. Birisi ile dolu dulu bir aþk yaþadýðýný
söyleyen kiþinin sevgilisi ile ne yaþadýðýna baktýðýmýz zaman, onunla
cinsellikten baþka bir þey yaþamadýðýný ve bu aþksa eðer, evet, alabildiðine
yaþadýðýný görüyoruz. Þimdi, Yunus Emre de aþk yaþamýþ ve bu aþký ile o da
çöllere düþmüþtür. Üstelik Yunus Emre'nin aþký gerçek bir aþktý ve
olunabilecek olanlarýn en mükemmeline âþýk olmuþtu. O halde net olarak
görülüyor ki, aþký fiziksel olarak yaþamak ile manevi olarak yaþamak
arasýnda oldukça kalýn bir çizgi var. Hatta uçurum var desem mübalaða etmiþ
olmam. Gerçek aþk ile, âþýk olmak arasýnda çok fark var. Zira böylesine
iddialý bir aþk yaþadýðýný söyleyen kiþinin ilk fýrsatta aþkýný baþka
aþklara veya maddi unsurlara rahatlýkla satabildiklerini gördüðümüze göre,
gerçek aþkýn, çok sevilecek birisiyle karþýlaþmakla oluþmayýp, sonunda
aslýna rücu ettirilmesi muradý ile Allah vergisi bir duygu olduðunu, gerçek
aþkýn maneviyat olmadan gerçekleþmesinin mümkün olmadýðýný, gerçek aþkta
bedenin deðil, yüreðin tatmin olduðunu rahatlýkla söyleyebiliriz. Yýllar
süren bir beraberliði bir çift baþka göze veya son model bir arabaya
deðiþebilen nefsimizin, gerçek aþktan nasibi olduðunu söyleyebilmemiz
imkânsýzdýr. Gerçek aþk fedakârlýk ister. Nefsinden fedakârlýk, bedeninden
fedakârlýk, cebinden fedakârlýk, uykundan, miðdenden, her türlü eðlencenden
ve elbette bilfiil canýndan bile fedakârlýktýr. Ne diyordu Sezen Aksu bir
þarkýsýnda, "Aþk için ölmeli, aþk o zaman aþk."

Kerem'ler, Mecnun'lar, Tahir'ler… Onlarýn aþký gerçek aþktý iþte. Çünkü
onlar bu aþk vesilesi ile Allah'a âþýk oldular. Yunus Emre'nin aþký da böyle
baþlamýþtý. Yusuf'un aþký, Leyla'ya mecnun olan Kays'ýn aþký da böyle
baþlamýþtý. Ve onlar samimi olan aþklarý sebebi ile gerçek aþký buldular.
Allah aþkýný. O âþýklar ki, hiçbir sebep sevgililerinin kalplerini
kýrmalarýný baþaramadý, hiçbir hatalarýný yüzlerine vurdurmadý, hiçbir
özellikleri gözlerine kötü görünmedi. Burunlarýnýn ucunda çýkan bir
sivilceye bile güle bakar gibi bakmalarýný saðlayan gerçek bir muhabbet
beslediler yüreklerinde. Onlar yalnýzken de adeta sevgililerinin
yanýndaydýlar. Yerken onunla yediler, anlatýrken ona anlattýlar, dinlerken
onu dinlediler, uyurken onunla uyudular, sabah onunla kalktýlar aralarýnda
kilometreler varken bile. Yürekleri öylesine baðlýydý ki, malum olurlardý
birbirlerine. Tek bir güzel için, güzel olan her þeyden vaz geçip, hatýrý
için daðlarý delecek kadar her güçlüðe katlanacak büyük bir aþktý onlarýnki.
Karþýlaþtýklarýnda zaman dururdu, yürek dururdu, akýl dururdu, beden
dururdu, sadece gözler onu izlerdi. Artýk ne gerek vardý ki cennet
bahçesinin içinde çiçeklerden bahsetmeye. Yan yana geldiklerinde sevgilileri
deðil de, sanki güneþti gökyüzünden inip tüm güzelliði ve yakýcýlýðý ile
karþýlarýna dikilen. O anda artýk söze ne hacet, karþýlarýndaydý anlatýlmak
istenen o dað gibi Halil Ýbrahim ateþi. Hani o kimsenin bulamadýðý
kelimeleri yan yana getirip de söylenmek istenen sevgi sözleri.
Karþýsýndaydý artýk yaratýlmýþ ve yaratýlacak tüm çiçeklerden bir dal
koparýp da yaptýðý buket. Budur iþte. Aþk budur.

Gönül eðlendirmeyi, kaçamak yapmayý dolu dolu aþk yaþamak zanneden
kararmýþ yüreklere bir çift sözüm var. Sizler için çok üzülüyorum. Çünkü
sizin aþklarýnýz var. Benimse, aþkým. Bu dünyada yaþanmamasýnýn ne büyük bir
kayýp olduðunu bilmediðiniz o gerçek aþký artýk yaþayamadan göçüp
gideceksiniz. Geç kaldýnýz. Aþk cývatanýz yalama oldu. Ve aþka biraz
saygýnýz varsa, Allah aþkýna aþktan bahsetmeyin. Âþýk olanlarýn ve âþýk
olunanlarýn en mükemmeli olan Allah(cc), gerçek aþký yaþattýðý kullarýndan
eylesin bizleri.

Gönderen: 22.04.2008 - 08:41

pembe_PAPATYA üyenin diger mesajlarini ara

pembe_PAPATYA üyeyi arkadas listeme ekle

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1694 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sakir bayram (64), arabulan (55), ümit09 (53), hilalbaþa.. (44), ESÝLA (39), HiLaL90 (34), enes.gs (38), aksoy60 (40), Beste (46), gümüþta&#2.. (43), derdodertli (51), nurangurtekin (45), irfan temel (53), ismail_kutahya (37), Basel-Stadt (48), BLaCKHaPPY (47), haya (36), hesert (51), lütuf (39), köln72 (52), emretavsan (44), ahmet51 (47), ahmetpolat1983 (41), cansin18 (60), mizgin_islam (44), *HilaL* (39), ogretmen78 (45), mehmet70 (54), bluedream (42), Gül-i Ruhsar (37), Meral Cölkusu (44), Dünyali (52)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.98143 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.