| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1885 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Çarşamba, 27. Kasım 2024 - 18:28

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor
1686 Mesaj -


Yýllar önceydi. Henüz iki-üç yaþlarýnda olan oðlum Furkan’a yeni açmýþ hercaileri yakýndan göstermek için eðilmek üzereydim ki, parkýn bekçisi bir hamlede yanýmýzda bitti: “Çiçekleri koparmak yasak!” Ýrkildim.. Eðilemedim. Dokunamadým çiçeðe. Koparmadým. Zaten koparmayacaktým ki. Dahasý, “Koparmazsan daha iyi olur!” demek üzereydim oðluma. “Yasssakkk!” korkusuyla deðil; “Yerinde kalsýn da, zikrine devam etsin..” ümidiyle koparamazdým. “Baþkalarýnýn da hakký var o güzelliði görmeye...” hakkaniyeti bekçinin hoyrat uyarýsýndan çok daha önce elimi çektirirdi çiçekten.



O an, kelimenin argo anlamýyla da gerçek anlamýyla da “kopmuþ” oldum. Çiçeði zaten koparmayacak olan ben, çiçek kopartmaktan zorla alýkonan biriyle ayný görüntüyü verdiðim için alýndým. Çiçek koparabilir adamlardan biri sanýlmak aðýrýma gitti. Çiçeði koparabilecek kadar eðildiðim halde bile çiçeði kopartmadýðýmý görebilecek kadar bekleseydi bekçi, kendimi gösterebilirdim. Sabretseydi, çiçekleri kopartabileceði halde koparmayan, bekçi görmediðinde bile çiçeklere dokunmayan bir adam da görebilecekti. Göremedi. Kaybetti. Beni de koparttý dalýmdan. Ýrademi budadý. *Tercihimi ezdi geçti.



Adem (as) ve biz oðullarý/ kýzlarý hep cennette kalsaydýk, hata etmeye fýrsat bulamayacaktýk. Melekler gibi. Ýndirilmeseydik dünyaya, günah iþlemeyecektik. Þeytanýn ayaðýmýza dolanmasýna izin verilmeseydi, ayaðýmýz hiç kaymayacaktý. Hepten “masum” kalacaktýk. Öyle mi? Çiçekleri koparmak elindeyken de koparmadýðýný gösterme fýrsatý verilmeyen benim kadar alýnýrdýk baþtan alýnmýþ bu karara. Þike utancýyla yaþardýk belki de cennette. Eli kolu baðlanmýþ bir adam olarak bir hazinenin baþýna konulduðumu düþünüyorum arada bir. Hemen yanýbaþýmda elleri serbest kalýr kalmaz çalmaya hevesli biri daha var. Oysa benim ellerim çözülse de çalmayacaðým. Sonuçta, fiilen ikimiz de çalmýyoruz. Ýkimiz de “çal-a-mý-yor-uz” çünkü. Çalmýyor iken çal-a-mýyor görünmek ne kadar da aðýrýma giderdi! Çalmadýðýmý gösterebilmem için çal-abil-iyor da olduðum bir özgürlük alaný tanýnmalýydý bana.



Çalabileceðimiz yerdir dünya. Çiçekleri koparabilecek kadar eðilebildiðimiz yerdir. Sýnanýrýz burada. Deneniriz. Elimize vurulmaz çiçekleri koparttýðýmýzda bile. Hatta bir kaç çiçeðin koparýlmasýný da göze alýr Bahçe Sahibi. Dilerse hiç koparmamamýzý garanti edebilir ama serbest býrakýr bizi. Ara sýra koparsak da kopardýðýmýz için piþman da olabileceðimiz fýrsatlar tanýr bize. “Hiç çiçek koparmýyor olsaydýnýz, çiçek koparýp da piþman olan ve bir daha çiçek koparmayacaðýna bile-isteye söz veren birileri olmanýzý daha çok isterdim” bile diyor.



Ýyi ki hata yapabiliyoruz dünyada. Hata yapabilir olduðumuz yerde tanýþýrýz kendimizle. Hata yapabilir olduðumuz halde, yapmamayý tercih ettiðimiz anda irademizle buluþuruz. Tercihimizle sýcak temasa geçeriz. Vicdanýmýzýn titreyiþini fark ederiz. Ýnsan yanýmýzla yüzleþiriz.



Tercihe izin verilmeyen yerde, baskýnýn hükmettiði alanda “insan” yoktur. Zorlamanýn ezdiði “kamusal alan”larda “insan”ýn var olabilirliði de iptal edilir. Zorlayan da zorlanan da “insan” olma fýrsatýný ilga eder. Mecbur tutulduðumuz demde “kendi kendinelik”imizi ortaya koyamayýz ki. Zorbalýðýn olduðu yerde, “deðer” üretemeyiz ki. Zorbalýk “hatadan dönmeye” fýrsat tanýnmaz. Hata etmeni baþtan engeller. “Ýyi”yi “kötü”ye tercih edecek özgürlük yoksa, “iyilik” üretilemez. “Zorla güzellik olmaz.” Zorla din de olmaz. “Borç”tur “din”. Minnet borcu. Hiç zorunlu olmadýðý halde seni yoktan var edene, hiç zorlanmadan, iç’inden gelerek, iç’ten isteyerek teþekkür edebilmen içindir bu ömür. Teþekkür de edebilsin diyedir teþekkür etmeyenlere de, teþekkür etmeyiþlerine de izin verilmesi.



Rabb-i Rahîmimiz, ister istemez kulluk etmemizi istiyor deðil; isteyerek ve güzellikle huzuruna gelmemizi istiyor. Baskýlanmýþ bir “insan”ý geçerli saymýyor. Ýradesiyle var olmasýný istiyor insanýn. Baský, baþýný örtmeye doðru da olsa, baþýný kapatmaya doðru da olsa, baþýný örtmek de isteyenlerin örtmek isteyemeyenlere baský yapabileceði ihtimaliyle baþýný örtmek de isteyenlere doðru da olsa, güzel deðildir, insanî deðildir. Dolayýsýyla, ve dobrasýyla “Ýslamî” deðildir.



Diyeceðim þu ki: Kanun zoruyla laik olduðumun sanýlmasý, “Çiçekleri kopartma!” uyarýsýyla çiçeklere dokunmadýðýmýn sanýlmasý kadar aðýrýma gidiyor. Müslümaným ben! Herkese ve her þeye “selâm” yakýnlýðý kazandýran Ýslam’ý bir tür taraftarlýða indirgemeye hevesli oryantalist icadý “Ýslamcý” etiketini üzerime yapýþtýrmýyorum, yakýþtýrmýyorum.



“Müslüman” laiklik taraftarý ya da karþýtý olmayacak kadar ilgisizdir lâiklikle. Laikliðe müstaðnidir o kadar. Baþkalarýna baský yapmayacak kadar merhametlidir o zaten. Farklý yaþayýþ biçimlerine müdahale etmeyecek kadar nezaketlidir o zaten. Bana merhameti ve nezaketi kazandýran Ýslam'ýn, Ýslam’dan uzakta yaþanan kabalýðýn ve zorbalýðýn önüne geçmek için konulmuþ laiklikle çerçevelenmesi aðýrýma gidiyor. Baþkalarýnýn hayatýna laiklik zoruyla karýþmadýðýmýn sanýlmasýný mümin olma izzetime yakýþtýramýyorum.



“Yassakkk!” sesini bir daha duymak istemiyorum Sayýn Rektörüm.



Senai Demirci

http://senaidemirci.net/yazilar.php?kategori=1&makaleid=2365
Gönderen: 12.03.2008 - 23:01
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1885 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
burcunur (42), jihad soldat (43), alpakman (34), kerbela_34 (41), SpedeR (47), eminilhan (47), Glkc (36), mujdatciftci (35), aklima gelmedi (34), meraladem (39), heval yunus (34), muhammet ali (38), sosyolog983 (41), agus (44), müslüman cocuk (37), nakirev (42), enime (42), furkan_^^ (49), guller (44), sahdamar (41), metin uzun (42), abdulsamet (55), negative (39), homurhomur (51), snibsirm (44), husamaygor (37), estor (63), caykarali61 (43), aLi_osman (36), Avci_55 (37)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.67528 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.