dexamethasone generique stromectol kamagra kaletra kaletra super kamagra suprax symmetrel synthroid bottle synthroid tadacip tadalift tadalis sx tadora tamec tamsunax tarivid tavanic tegretol telfast temovate tenoretic tenormin terbifil tetraseptine thorazine ticlid tildiem timisol timonil timoptic tirosint tofranil top avana topamax toramide torasem torasis torem trandate transannon trecator sc trental trial packs triatec
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » FİRAK VURDU CANEVİMDEN..

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
ebu_hanzala su an offline ebu_hanzala  
FİRAK VURDU CANEVİMDEN..
395 Mesaj -
Sustu kalem konuþmadý… Bin bir hicap, bin bir nedamet ve arla kýzardý kalem; bozardý kalem… Nasýl konuþsun kalem? Nerde o cüret ve þecaat; nerde o þevket ve keramet?...

Taþ kesildi kalem… Kalemi tutan elden can çekildi, kurudu kalem…

Kaleme hükmeden yürek titredi; durdu kalem…

Hani ya iþte, ne yapsýndý kalem?



Evvelki gün aþka yelken açmýþ, bir nebze de yol almýþtý gönül. Dün ise aþk kulesine merdiven dayamýþ, basamak coþmuþtu gönül.

Þimdi aþkýn sadedinde can taraða dayandý…

Zaman dondu kaldý, mekâný yeller aldý…

Aþkýn yangýný, her cana alev saldý…

Ýþte aþkýn mezbahanesinde, can çekiþmeliydi gönül.

Ama gönül mahcup ve ürkek, ölümle becayiþtedir er meydanýnda…

Kalem kýrýk, gönül derbeder, can tarumardýr aþk meydanýnda…

Keþke, canhýraþ yangýnlara göz kýrpmadan, atlayýverebilseydi gönül…

Keþke dehþete bulansa; yaralar kaplasa; kanlara boyansaydý gönül…

O zaman anlar mýydý, her mekânýn cennet olduðunu ve her anýn vuslat olduðunu, aslýnda.



Aþkýn deli narýna, gözyaþlarý saðanak olur, Mümin mazlumhanelerde…

Aþk oduna yanmayý, göze almasa da can, yine de yanar firak ateþlerinde… Çünkü suçludur, günahkârdýr, sefildir can.

Vuslat tahtýna yaklaþamaz; zira kirlidir, hordur, hakirdir can…

Sanýrdým öznesi benim aþka dair her cümlenin…

Zarfýydý gönlüm, vuslatýn her yüklemine…

Nedenler oysa hayat romaným, baþtan sona firaktan mürekkep… Ve ayrýlýk, benim lügatçemde her sözcüðün, nedendir karþýlýðý?



Tenhadayým… Yine tenhadayým… Ýsyankâr firardayým…

Efendisinden kaçan bir köleyim ve yanýyorum ýrak zemherilerde…

Ben kimim, nerdeyim? Bu yabancýlar da kim?

Neredesin ey Ýbrahim(as)’in duasý?

Ben ateþsiz yanýyorum, niye?... Ve neden Ýbrahim(as)’i yakmaz ateþ?...

Yoksa ateþ de mi anladý; aþkýmý sattýðýmý?

Sakýn bana ateþin, aþk olduðunu söylemeyin!... Yanarým yoksa…



Ben körpe bir neferiyim bu çelebi aþk kervanýnýn…

Çok fazla olmadý, kat ettiðim yol; ama asýrlarýn yükü var omzumda.

Ve ben kýtalarýn kirine bulandým, bu kadarcýk ömrümde…

Çamur yedim, bataklýk diplerinde… Kir yedim…

Hayat çürüttüm ve ayak sürüdüm mehtaplý bir gecede, aþk yollarýnda…

Bundandýr iþte, hüzün yüklü bir hamalým; çirkef asrýnýn ahtapot kollarýnda…



Dizimde uyuttuðum Yakup (as) hala aðlar Yusuf (as)’una; ben en öksüz ninnilerle baðrýmý paralarken.

Hayalimde hep vuslattýr gezip duran ama, Zekeriya (as)’nýn duasýna bile sýðmýyor günahlarým.

Ve deðince isyanýmýn közüne, avuçlarý Meryem (as)’in; o mübarek elleri yanýyor… ben, hepten yanýyorum…

Ne ki ben, batýk bir sandalým, Yunus (as)’un fýrtýnalý denizinde…

Ne ki ben, kayýp bir umudum, yarenler maðarasýnýn kuytu köþelerinde…

Öyle ki ben, cürmünü daðlara yüklemiþ; daðlarý da daðlara yüklemiþ; onlarý da belalý baþýna yüklemiþ, sefil bir yolcuyum, dünya gezegeninde

Ne aþk tanýyor beni, ne de ben tanýttým kendimi, bir tanýþma faslýnda, sevgiliye…

Öyle çaresizim iþte, þehrin izbe sokaklarýnda…

Öyle umarsýz, öyle aþksýzým iþte, firakýn netameli sahillerinde…

“ben annemin rahmine düþtüðüm günden beri”

Ne yanabiliyorum erkekçe aþkýmýn tandýrýnda, ne de yangýnsýz yaþayabiliyorum sevdanýn gülzarýnda…

Bilmem ki nasýlým, niceyim ben, sevgilinin nazarýnda?...

Ýþte bu benim; kýrýk sazým, yanýk avazýmla, periþan; firakýn ahu zarýnda…



Vuslat vermesen de ey yar; sebat ver bari!

Kýrýlmasýn mazlumlarýn artýk, her bahar umutlarý.

Mihrabi secdelere koyduðum alnýma, hicabýn izi düþtü.

Bin ahla kanayan yüreðimi koydum tevbe fýrýnýna.

Bir tevbelik nefes ver rabbim!

Ýçimdeki volkaný haykýracak bir ses ver!

Aþkýnda yanacak heves ver!

Her vuslatýn mekâný, âþýklarýn son duraðý, neþvedar bir Firdevs ver!

amin.
Gönderen: 25.01.2008 - 17:34
Bu Mesaji Bildir   ebu_hanzala üyenin diger mesajlarini ara ebu_hanzala üyenin Profiline bak ebu_hanzala üyeye özel mesaj gönder ebu_hanzala üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ebu_hanzala su an offline ebu_hanzala  
395 Mesaj -
“Þimdi bak Allah’ýn rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardýndan nasýl diriltiyor? Bunu yapan elbette ölüleri de öylece diriltecektir. O, her þeye hakkýyla kadirdir.” (Rum: 50)

“Ne suretle Allah’ý inkâr ediyorsunuz? Hâlbuki siz ölüler iken size hayat verip diriltti. Sonra sizi öldürecek, sonra yine hayat verecektir. Sonra O’na rücû edip gideceksiniz.” (Bakara: 28)

“...Kimdir ölüden diriyi, diriden ölüyü çýkaran?...” (Yunus: 31)

“Ölü iken, iman ile diriltip nura kavuþturduðumuz ve halk içinde o nur ile doðru yolda yürüyen kimse, inkâr karanlýklarý içinde kalýp da ondan hiç bir zaman çýkmayacak olan kimse gibi olur mu?...” (En’am: 122)

“Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin. Doðrusu onlar diridirler: Lakin siz farkýna varamazsýnýz.” (Bakara: 154)

.....

Ölüler þehrinde diriler, hayat reyhanlarý koklarken; diriler þehrinde ölüler dar, tenha, loþ sokaklarýn, kaldýrýmsýz, puslu, sisli yollarýnda hortlakça dolanýyorlardý...

Þu gözler önünde olup hiç kimseden gizli olmayan kâinatýn içinde, varolan yüzbinlerce hayat tarzý ile milyarlarca ferdin her birinin, kendi hayat tarzýnýn en mükemmel örneðini oluþturduðunu, aklýn var olduðu halde anlamýyor ve gözün var olduðu halde göremiyor isen demek ki ölüsün. Demek ki, diriler arasýnda gezinip diri taklidi yapan bir ölüsün.
Gönderen: 26.01.2008 - 16:26
Bu Mesaji Bildir   ebu_hanzala üyenin diger mesajlarini ara ebu_hanzala üyenin Profiline bak ebu_hanzala üyeye özel mesaj gönder ebu_hanzala üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ebu_hanzala su an offline ebu_hanzala  
395 Mesaj -
Ýþte böylesi inkârýn soysuzlarýna “diri” diyemiyoruz madem, o halde hayatý ve ölümü yeniden tanýmamýz lazým. Diriyi ve ölüyü birbirinden ayýrmamýz lazým.

Hayat nedir? Ölü kime denir? Gezinen ve hareket eden ölüler olur mu? Ve hareket etmeyen (görünürde) diriler var mý?

Yani, kendine diri diyen herkes gerçekten diri midir? Ve acaba, ölü diye bildiðimiz herkes gerçekten ölü müdür?

O halde deriz ki: “Hayat, þu varlýk sarayýnýn lambasý ve ýþýðý; þu yaratýlmýþlýk ikliminin atmosferi, oksijeni ve nefesi; þu kâinat denen þehrin yegane coþkusu, harareti, cümbüþü ve anlamý... Yani her þeyimiz, bütün sermayemiz ve bizi biz yapan özümüzdür hayat...

Kimi zaman taþ kesilir hayat... Kimi zaman da hayat kesilir taþlar. Bir çok canlýnýn aslý taþ ve toprak deðil miydi ki zaten?

Ve her hayat ölümün evladýdýr. Yani her ölüm doðurursa eðer hayat doðurur; her hayatýn ölüm doðurduðu gibi.

Ya da her ölüm, hayat kabiliyetlidir ve her hayat ölüme meftun.

Ölümsüz, ezeli, ebedi, benzersiz, misilsiz bir hayat sahibi var ki, O da tüm hayatlarýn sahibi, yaratýcýsý ve baðýþlayýcýsý; Mûhyi ve Mûmit sýfatlarýnýn maliki, Zat-ý Akdes Allah Tebarek ve Teala’dýr ki, hangimizin güzel davranacaðýný sýnamak için hayatý ve ölümü var etmiþtir:

“O ki, hanginiz amelce daha güzeldir, diye sizi imtihan etmek için ölümü ve hayatý yarattý. Ve O Aziz (kudreti daima üstün gelen)dir ve Ðafur (çok maðfiret eden)dir.” (Mülk: 2)

Þimdi sen, ya bahþedilen bu hayatýn ne olduðunu ve kimden olduðunu anlayýp kýymetini biliyor ve sevip sahip çýkýyorsundur; o zaman hakiki bir dirisin ve imtihan deresini selametle geçmektesindir.

Veya bu hayatý kýymetsiz, adi bir þey sanýp bir kenara atmýþ; ölüme ve yokluða terketmiþsin. Eðer böyle ise, gezinen bir ölüsün ve bir “mezar-ý müteharrike”sin ki, varsýn, ama yoksun. Yazýyor görünüyorsun ama, gerçekte ölüsün. Teneffüs ediyorsun ama, her bir nefeste ölüm soluyorsun. Bundan dolayý soludukça ölüyorsun.

Marifetullah okyanusunun kaptanlarý irfan mektebinin pirlerinin gözüyle bakarsak hayata ve ölüme; esrarýný bir nebzecik çözeriz belki bu gizem dolu muammalarýn. Hayatýn ne olduðunu tanýyabilirsek onlarýn gözüyle bizim de hayat lambamýz ýþýk verir belki önümüzde.

Bu pirlerimize göre hayat; kalbin, Allah-u Tealayý tanýyýp bilmesi ve onun zikriyle dolu bir zikirhane; fikriyle dolu bir fikirhane ve aþkýyla dolu bir dergah haline gelmesidir.

Öyle ise kalbiyle Allah arasýna perde giren kiþi ölü demektir. Ölümün derecesi ve derinliði bu perdelerin sayýsýna ve kalýnlýðýna baðlýdýr. Demek ki, kalbi ölenlerin diðer uzuvlarýnýn hareket ediyor oluþu, bir anlam ifade etmemektedir hakikat nokta-i nazarýnda.

O halde inkârcý bir adam, Allah-u Teala’nýn azamet ve kibriyasýný anlayýp kalbine bir ýþýk düþer de Allah’ýn lütfuyla iman ederse bir kâfir ölmüþ ve bir Mü’min dirilmiþ olur. Diðer bir tabir ile ölüm, hayat doðurmuþ olur.

Veya bir Mü’min kiþi, imanýna sahip çýkmaz ve kalbine hastalýk düþerse bu da küfre girmesine, mürted olmasýna yol açarsa bir Mü’min ölmüþ olur. Yani hayat, ölüm doðurmuþ olur.

Tabi ki biyolojik ölüm ve fiziki ölüm de vardýr. Bu kalbi ölümü, diðer ölümlerden ayýran þey, kalbi ölümde biyolojik ölüm gerçekleþmediði müddetçe tekrar dirilme imkâný ve ihtimalinin mevcut olmasýdýr. Çünkü Hz.Azrail (as) ruhlarý kabzedene kadar tevbe yollarý açýktýr ve diriliþ, her an söz konusudur.

Biyolojik ve fiziki ölümler ve hayat bulmalarýn sonsuz sayýda örneklerini sürekli müþahede etmekteyiz. Tohumun toprakta ölüp, filizin hayat bulmasý gibi.

Her ne kadar felsefeciler ve kelamcýlarýn bir kýsmý redetmiþse de: Hakikat Mektebinin üstadlarýndan öðreniyoruz ki, kâinatta ne var ne yok her þey, kendine özgü bir tarz ve model ile hayattardýr. Ki hayatýn maliki Rabb-ý Hayy-u Kayyum þöyle buyuruyor:

“Yedi gök ile yer ve bunlarda bulunan herkes O’nu tesbih eder. Ve O’na hamd ile tesbih etmeyen hiçbir þey yoktur. Fakat (siz) onlarýn tesbihlerini anlamazsýnýz. Þüphesiz ki O, Halim’dir, Ðafur’dur.” (Ýsra: 44)

Bu hayat mertebelerinin idrakini isteyenler, Peygamber Efendimiz (sav)’in hutbe verirken yaslandýðý hurma kütüðünün Peygamber ayrýlýðýna dayanamayýp bir deve gibi böðürerek feryat etmesi ve Kudüs’te Kubbet-üs Sahra’nýn altýnda bulunan Sahrat-ül Muallâka’nýn (Kaya Parçasýgöz kırpma, Peygamber miracýnýn cuþ-u huruþuyla cezbeye gelip semalara yükselmeye azmetmesi hikayelerini tahkik etsinler.

Konunun geniþliði ile beraber daðýlma endiþesi taþýdýðýmýz halde ölümü öldürenlere deðinmeden geçemeyeceðiz. Onlar Allah’a adanmýþ niþanlý koçlardýr: Zebihullah’týr onlar. Onlar için sonsuza deðin ölüm bitmiþtir artýk. Çünkü ölümsüz hayata doðmuþlardýr bir kere ve bu hayata da ölüm asla iliþemeyecektir.

Tüm bunlarla beraber söylemek gerekir ki, mutlak Hayy ve diri olan sadece Allah Tebarek ve Subhanehu’dur. O’na nazaran herkes ve herþey ölü hükmündedir. O diriltirse diriliriz. O öldürürse ölürüz. Onsuz ne hayat ne de memat vardýr. Tüm Kâinat ve Mü’minler O’nun himmeti, aþký ve emri ile diridir.

Hayat lambanýz ebediyyen ýþýldasýn (âmin).
Gönderen: 26.01.2008 - 16:28
Bu Mesaji Bildir   ebu_hanzala üyenin diger mesajlarini ara ebu_hanzala üyenin Profiline bak ebu_hanzala üyeye özel mesaj gönder ebu_hanzala üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 586 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
zübeyr b avvam (44), Eczaci (49), gedizli (58), bahceler (57), halit ceylan (54), fatihkalkan (35), enverpasa (42), zekikaya171 (61), la_tahzen (44), yasoldu32 (47), Muhtar67 (57), ecem_nrw (44), kocinomat (69), faki (40), gülüzar (54), BAHATTÝN (55), hizbullahadavet (53), mehman06 (53), nightdark35 (39), Mustafa Azi (45), sirine28 (46), serafettin ozer (63), MEVT (54), turk4life (44), MerveSena (54), ozcan41 (55), afacan45 (54), esencayli (), dervis67 (48), kalfa (48), HG58 (58), tatlarli (52), mkif (51), tontonamca (40), kokcu70 (54), ayfun28 (52), hacibelli (54), esin1709 (45), CeNTiLBoY (37), demir1972 (52), delicoban (54), furkan_2000 (43), mcolak19 (46), Hulya_ (41), zubeyda (46), bulent03 (47), askali34 (45), islamin_güllü (31), alptraum (39), Deniz_44 (46), mehdi (51), ISMAIL K (32), seherinyeli (63), muratsari (56), cennete_hasret (50), afgerger (26), allah_dostu (38), essedullah_01 (39), mkitis (74), arican (61), Hasan Þývgýn (63), ibaran (51), scorpion35 (54), 1yasemin1 (39), omertas (42), Turkmeneli (36), güle_hasret (38), IsLaMGüLü86 (38), ruz-igar (47), Abdillah99 (53), firdevs63 (48), Zekayi (57), heybethakan (46), mustafaaycicek1 (56), saba (50), incesu (45), KALYONCU (56), Zeyd Bin Hattab (46), cyildiz (), segam (51), BURAK_50 (40), hocca (60), bozkurt-1917 (57), czgoruc (48), skorpion34 (54), islam (60), yakanasan (38), denizeri52 (50), yeldan (46), Bilecikli Mahi (57), kirac (47), Erki (36), Pit_Pit (44), nurani (49), m.yavuz (40), cefa04 (), Nayim Güvenli (75), seyit duman (53), poyraz4 (45), ares2000 (47), nusretunsal76 (48), turka (51), byresul (45), Vatan25 (44), fatihuzan (47), charisma17 (36), fransa_agasi (), yanlizkurt01 (52), osman_acar (44), golgeadam (65), Mevra (38), abdullah__ (44), osmanacar (44), M.Emin 27 (54), turan_21 (39), zalimmemo25 (44), Celil Sonbahar (55), beddua (42), M.E.S 27 (54), serhatfb (33), sahbaz (52), ceppo (36), turgut_köksal (44), toprak_oruc (39), ahmetavþa.. (59), Garip Sý.. (50), Tubis38 (38), marcopolo (39), Yilmaz Bektas (62), fahreddin_ergin (33), ensar01 (48), davutsahin80 (44), Tarkan_74 (49), asanyakan (44)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55952 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.