0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » SABAHA UYANMAK

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
SABAHA UYANMAK
1686 Mesaj -
Sabah ezaný okunuyor. Etrafýn sessizliði yankýnýn büyümesine, çaðrýnýn en ücra yerlere kadar sokulmasýna ve vaktin hissedilmesine yardýmcý oluyor. Allah memleketimizi ezansýz býrakmasýn diye dua ediyor kimileri yataklarýndan doðrulurken, hiçbir ses duymadan uykunun derinliðinde geziyor kimileri, uykusunu bölen bu sese kýzýyor kimi ama söylenmeye cesaret edemiyor ve kimi uyanmýþ, yataðýnda bekliyor.
Faruk da duydu ezaný. Þimdi artýk hiç duymamýþ, hiç uyanmamýþ gibi yapmak, uykuya kaçmak olmaz. Kimi kandýrýyor? Bismillah deyip kalksa, þöyle güzel bir abdest alýp þeytaný bertaraf etse, namazýný kýlsa. Sonra yine devam eder uykusuna kaldýðý yerden. Ama kaldýðý yerden devam edemiyor ki. Uykusu bölündü mü bir daha öyle kolay uykuya dalamýyor. Sonra uykusuz uykusuz iþe gidecek, verimsiz olacak, oradaki insanlarýn da hakkýna girecek. Kul hakký her þeyden önemli; namazýn affý var ama kul hakkýnýn affý yok. O insanlarýn verdiði parayý çoluk çocuða yediriyor. Evlatlarýný hak etmediði para ile, haram lokma ile mi büyütsün? Haþa! Namaz önemli de bunlar önemli deðil mi? Nice Müslüman namaz kýlýyor da harama helale onun kadar dikkat etmiyor. Hak hukuk dinlemiyor. Ne oldu þimdi onlarýn namazý, boþ. Hem demiyor mu, bir mü’minin kalbini kýrdýysan bu kýldýðýn namaz deðil. Öyle insanlarýn kýldýðý namazdan ne olacak? Çok þükür kendisi o tiplerden deðil. Dürüstlüðüyle, hak hukuk bilirliðiyle, çalýþkanlýðýyla tanýnýyor çevresinde. Fakiri fukarayý da gözetiyor. Allah biliyor ya zekâtýný sadakasýný hiç ihmal etmiyor.
Uzaklardaki baþka camilerin ezan sesi duyuluyor hafif hafif. Aslýnda kalkýp namazýný kýlmasý gerek. Dört rekât, ne olacak. Kýsa surelerden okursa hemen biter. Gerçi diðer namazlarda da uzun sure okuduðu yok ya, sabah namazý ayrý. Uykuyla uyanýklýk arasý bir yerlerde kýlýyor namazý çoðu kez. Çocukken annesi mutlaka kaldýrýrdý sabah namazýna. Büyük bir sevinç ile uyanýr, kendisinin de artýk evin esas üyelerinden biri olduðunu düþünerek sevinir, kimsenin iliþmediði kardeþlerine acýyarak bakar, duyduðu gururu kendine saklardý. Soðuk sularla abdest alýr ve üþüyen her uzvunda onu kardeþlerinden ayýran bir yön bularak namaza hazýrlanýrdý. Elleri, kollarý, ayaklarý kendisinin deðilmiþçesine uzaklaþýr, bilmediði bir yerlerde, bilmediði iklimlerde ýsýnýr geri dönerdi. Ne kýsa gelirdi sabah namazý o vakitler. Uzatmak için her rekâtta kýsa surelerden birkaç tane okur, secdeleri de uzun tutarak içindeki huzuru çoðaltmaya çalýþýrdý. Babasý namazdan sonra Kur’an okur; fakat sabah okula gideceði için onun okumasýna izin vermezdi. Namazý kýlar kýlmaz yatmasý gerekirdi. Oysa bütün vakitlerden, o beyaz iplikle siyah ipliðin ayrýldýðý nokta gibi ayrýlan bu sabahlar Faruk’un gizli hazinesiydi. Herkes uyuyordu, kardeþleri, komþularý, arkadaþlarý… O, annesi ve babasý uyanýktý. Vaktin bütün sihrini toplayýp gizlice bölüþüyor, bunu birbirlerinden dahi sýr gibi saklýyor, hiç sözünü etmiyorlardý. Dile dökülmeyen, sabahýn yarý karanlýðýnda sözcüklerden saklanan bir mutluluk vardý. Neye elini atsa sabah namazýydý. Havlusu, yün çoraplarý, küçük seccadesi, banyonun ýþýðý, kardeþlerinin uyuyan yüzü, annesinin tatlý sesi, babasýnýn kýpýr kýpýr dudaklarý… Hepsi hepsi sabah namazý demekti. Belki bu kadar çok þeye karþýlýk geldiði için, namazýn nasýl ifade bulacaðýný bilmiyor; bu vaktin ellerine konan ýþýðýndan kimseye bahsetmiyordu. Vaktin hükümranlýðýný ele geçirmek demekti. Geceden sabaha geçiþe, güneþin herkesin kolay kolay rastlayamayacaðý bir salýnýmla geliþine, evdeki lambanýn odaya dolmaya baþlayan ýþýðýn gücüyle sönmesine, erkenin bereketine vakýf olmak demekti.
Uyku, günün bu ýssýz vaktinde kalbini hafifleten esintiye güç yetiremezdi. Yastýðýyla yorganýyla, onlarýn sýcaðýyla barýþýk bir esintiydi bu. Çocukken ve yeni yeni yeþertirken ötelere dair duyduklarýný, insan nasýl da umarsýzdýr dünyaya karþý. Onu dünyaya baðlayan þeylerin sayýca azlýðýndan çok henüz kök salmamýþ olmasý þanslý kýlar. Makamý mevkisi yoktur, çoluðu çocuðu, iþi gücü, karýsý patronu, malý mülkü yoktur. Dünya tam da layýk olduðu kadar bir deðere sahiptir. Bir sabah vakti, Faruk’un çocukluðu için onu namazdan alýkoyabilecek þeyler, kendisi gibi hayata uyanýrcasýna namaza uyanan anne babasý ve sýcak yataðýdýr. Dünya bu kadarcýk bir dairedir. Çapý namazýn yarýçapýný dahi bulamaz. Þimdi öyle mi ya? Geçen yýllar dünyasýný büyüttü de büyüttü. Namazý, bu büyüklük karþýsýnda þaþkýn ve güçsüz bir çocuk gibi çoðu zaman yine kendi mazisinden beslenerek hayatta kaldý. Kaç vakit, kaç namaz kaynayýp gitti gündelik telaþlarýn ömürlük yanýlgýsýnýn coðrafyasýnda. Namaz eski ve tanýdýk bir dosttu. Onu anlardý. Hatalarýný baðýþlardý. Sonra dönüp dolaþýp vardýðý yer yine seccadesinin yýpranmýþ yerlerinden çizdiði cennet haritasý deðil miydi? Bile bile yenilemiyordu seccadesini. Bu eskimiþlikten gizli bir gurur duyuyor; fakat bu gizlilik içine sýðmýyor olacak ki, dizlerini koyduðu yerlerden baþlayarak ömrünün âhirete uzanan yolunu çizen seccadeyi gözler önüne sermekte sakýnca görmüyordu.
Kendini yeterince emniyette hissetmediði zamanlarda, seccadesini serip üzerine oturuyor, kaç vakit namazýn eserinin nefsinde iz býrakmamýþ olmasýna içerliyordu. Hâlbuki iþte seccadesi ortadaydý. Kaç defa buluþmuþtu alný meleklerin kanatlarýyla, kaç kere selam vermiþti etrafýndakilere, kaç kere yenilemiþti bu kapýdan baþka yerde huzur bulamayacaðýnýn kaçýnýlmaz yeminini? Kaç vakit namazý diðer vakitle kesiþirken kendisi ezanlarý duymazlýktan gelmiþti? Aklýndan hýzla geçen surelere yetiþemeyen dilini ne kadar zorlamýþtý? Zaman kýymetliydi, yapýlacak iþler vardý, bir an önce namazý kýlýp hayatýn kalabalýðýndan nasibini almalýydý. Seccadesi kýldýðý ne çok namaza þahit, kýlmadýðý ne çoðuna hasretti. Olmuyordu. Her seferinde bundan sonra, alnýný secdede aklamadan güne baþlamamaya karar veriyor ve verdiðinden daha kolay þekilde alnýný karartan hayatýna geri dönüyordu. Allah rahman ve rahimdi. Kullar acizdi. Þeytan haindi. Nefis kaimdi. Bütün bu kuþatýlmýþlýk içinde kaçýrýlan namazlar belki de affedilirdi.
Önce, her þeyden önce, kendini kandýrmasýný öðreniyor insan. Çünkü biliyor bu sarsak hayatý bir yere dayamazsa dünya ile âhiret arasýnda bir yerlerde kalacak, hiçbir tarafa ait olamamaktan, arafta salýnýp durmaktan deliliðin sorumsuz serüvenine kaçacak ve bir daha geri dönüþü olmayacak. En iyisi dünyaya dalmýþken, âhireti için ezberine aldýðý birkaç sahneyi zihninde sürekli yineleyerek teselli bulmak; âhirette kaybolmuþken Allah’ýn “dünyadan da nasibini unutma” emrine uymak konusunda aceleci davranmak. Onu orta yaþlýlýðýn hafif güvenli telaþýna taþýyan þey sadece takvimlerin þaþmak bilmeyen ritmi deðil; bu gelgiti bir terazi bilen yanýlgýsý.
Ezan her yaþta ayný gelmiyor insanýn kulaðýna. Eskiden önce içine uðrar sonra kulaðýna deðerdi müezzinin sesi. Þimdi kulaðýna uðramadan önce zihninde, okunan makamýn bilgisini, sonra sesin güzel olup olmadýðýna dair estetik kaygýsýný yokluyor. Orta yaþlý bir ihtiyarýn med cezir temelli hayat görüþü bu yolculuðun seyrini deðiþtirmeye yanaþmýyor. Daha vaktin geçmesine var. Biraz daha uyusa. Tabi ki namazýný kýlacak. Kaçýrmak istemiyor. Seccadesiyle arasýný yapmak için ne zamandýr beklediði fýrsat belki bu sabah namazýnýn kýsa ömürlü rekâtlarýnda gizli. Böyle biraz daha uyuyayým dediði zamanlar, artýk kalkmasýnýn mümkün olmadýðýný çok iyi biliyor aslýnda ve bunu kendisinden baþak kimsenin bilmediðini. Kalkmak istediðine kendisini de inandýrarak bu tecrübenin belirgin ayak sesinden, halis niyetin cýlýz nefesine kaçýyor. Ezan sesi odayý doldurmuþ, bedenine uðramýþ, ruhunu yoklamýþken uyuyacak kadar da duyarsýz deðil. Kalkýp abdest alacak. Sahi, abdest almak zor geliyor insana. Uykusu iyice açýlýyor. Yoksa hemen kýlýverip kývrýlýr yataðýna. Allah biliyor ya abdestlerini de uykusunu fazla açmamaya fakat farzlarý da terk etmemeye özen göstererek alýyor. Hep böyle hassas dengelerin sarsýntýsýnda, ait olamamamýn eksikliðiyle yaþýyor. Ne abdeste ne uykuya, ne namaza ne þeytana, ne seccadeye ne yorgana yar oluyor. Oysa etrafýndakilere en çok da kendi hayatýnda baþarýyla kurulmuþ bu dengeden bahsediyor. Bahsettikçe daha çok inanýyor ideal Müslüman kimliðine. Ýnandýkça daha çok asýlýyor terazinin kefelerine. Asýldýkça artýyor yükü hayatýnýn; sabah namazlarý inancýndan taþýyor. Ya, aslýnda kalkýp abdest alsa açýlacak da, iþte daha vakit var ya, þimdi kalkmak istemiyor. Allah rahman ve rahim. Kullar yataklarýnda yaratandan merhamet, þeytandan insaf dileniyor. Vakit, Faruk’a aldýrmadan, onun kurduðu dengeyi çiðneyerek çocukluðunun dua yüklü ellerini arýyor. Büyüyünce namazdan sonra babasý gibi Kur’an okumak için, namaz vakti uykuya yenik düþen insanlardan olmamak için, kardeþlerinin, anne babasýnýn saðlýk ve selameti için duaya sýðýnan küçük ellerini. Dünya insanýn kalbine girmeyince avuçlarýnda da yer etmiyor. Eskisinden daha uzun olan tek ibadeti dualarý. Çünkü artýk istenecek daha çok þey var. Kahrolacak daha çok düþman, kazanýlacak daha çok savaþ, arzulanan daha çok makam, baðlanýlan daha çok insan. Duanýn gücüne inanýyor Faruk. Beþ yaþýndan otuz beþ yaþýna kadar korunan çok az þeyden biri rabbine açýlan ellerinin þekli oluyor.
Üniversite yýllarýnda, annesinin sesinden saatin ziline dönüþtü namaza uyandýran ses. Namaz, bazý sabahlar bir ibadetten ziyade ailesini hatýrlama töreniydi. Az gözyaþý dökmedi namaz sonrasý, tövbelerle annesine duyduðu özlem iç içe geçmiþken. Önceleri namaza kalkamadýðý sabahlarda hem Allah’a hem ailesine karþý dayanýlmaz bir utanç duyuyordu. Asla deðiþmeyeceðini sandýðý alýþkanlýklarýn yitiyor oluþu, hayatýn sarsýlmazlýðýna duyduðu güveni zedeliyor; boþalan yerleri neyle dolduracaðýný bilmemenin korkusu da bu güvensizliðe eklenince tekrar namazlarýna sarýlýyordu. Sanki namazý býrakýrsa, sabah namazý vaktinde uyumayý doðal karþýlamaya bir baþlarsa, dönüþü olmayan bir yolculuða çýkacaktý ve ailesiyle bu yolun hiçbir dönmecinde karþýlaþmayacaðý kesindi. Onlar bu vakitler çoktan namazlarýný kýlmýþ, uykunun insaný saygýyla sarmalayan sýcaklýðýnda yitmiþ olurlardý. Faruk namaz sonrasý uyunan uykularýn tadýný hiçbir þeye deðiþmeyeceði vakitleri, evden ayrýldýktan sonra bir yerlerde birilerine kaptýrmýþtý. Þimdi dönüp aramaya mecali yoktu. Her yeni gün sabah vakti ile baþlýyordu ve her sabahýn içinde o kýlsýn ya da kýlmasýn bir namaz saklýydý. Onu ya alýp ömrüne mal ederdin, ya unutup ömrünü talan.
Þimdi yýllarca yaðmaladýðý sabah namazlarýnýn delik deþik ettiði hayatýný baþkalarý için ambalajlarken, gençliðinden miras kalmýþ secde izlerinin parlaklýðýna baþvuruyor. Ýnsan dönüp dolaþýp hayatýný sabah vaktinden yeniden baþlatýyor. Yenilenen bu ömrün içinde yerini alan ilk tanýdýk ölüm oluyor. Hiçbir vakit kendini onun dairesinin dýþýna kaçýramýyor. Çünkü ölüm ömrü en ölümcül yerlerinden kavrýyor.
Namazýný kýlmak için yataðýnda doðruluyor Faruk. Ensesinde gezinen rüzgâr söylemese, ölüm korkusuyla hareket ettiðini nefesinden dahi saklayacak kadar kurnaz. Birdenbire kendine acýmasýzca yüklenmeye baþlýyor. Ölümün yanýna geçip, benliðini karþýsýna almak kolayýna gidiyor; güçlüler her daim kazanýyor. Utanmýyor musun rabbin rýzasýnýn güç yetiremediðini ölümün dürtüklemesiyle yapmaya? Onun sevgisiyle kalkamadýðýn namaza, toprak altýnda soluksuz kalmak korkusu gibi basit fizyolojik hesaplarýn aritmetiðiyle koþmaya? Nicedir bunca nimeti görmezden gelen nefsin, ölümü uyarýcý bir nimet olarak görüyor? Cehennem ölümün ardýnda adaletin muktezasý olarak bekleyen bir kapý olmayýnca, ne kadar da zor uykunun kapýsýný aralamak. Biraz önce vaktin ince hesabýný yapan zihnin þimdi kýlýnmayan bir namaz için kaç yýl cezanýn reva görüldüðünü hatýrlamaya çalýþýyor. Yorganýn sýcaklýðý, kaderin sonuna yaklaþtýkça soðuyan iklimden payýna düþeni alýyor. Bu durumda namaz kýlmaktan utanç duyuyor Faruk. Rabbim için kalkmadýðým namaza ölüm telaþýyla, cehennem korkusuyla hiç kalkmam diyor. Allah’tan utanýyor ve yorganý baþýna çekiyor. Hem rabbi rahman ve rahim hem de Faruk kul hakkýna dikkat ediyor, yoksullarý gözetiyor. Kalkýnca kaza edecek namazýný. Þimdi bu samimiyetsiz niyetle kýlmaktansa sonra kýlar, hatta hiç kýlmaz daha iyi. Yaratan onun niyetini biliyor.
Sabah namazýný kaçýranlardan olmamak için dua ederken aðlýyor on yaþlarýnda bir çocuk. Yorganý baþýna çekmiþ otuz beþinde bir adamýn nasibine bu yaþlardan tek damla dahi düþmüyor.


Ayþe Çokçevik
Gönderen: 17.10.2007 - 17:42
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  
1576 Mesaj -
Ezan her yaþta ayný gelmiyor insanýn kulaðýna. Eskiden önce içine uðrar sonra kulaðýna deðerdi müezzinin sesi. Þimdi kulaðýna uðramadan önce zihninde, okunan makamýn bilgisini, sonra sesin güzel olup olmadýðýna dair estetik kaygýsýný yokluyor. Orta yaþlý bir ihtiyarýn med cezir temelli hayat görüþü bu yolculuðun seyrini deðiþtirmeye yanaþmýyor.

Allah c.c. Razi Olsun...
Cok Güzel...
Sabah namazinin tadinda hangi vakitlik namaz vardir?....
Esselatu Hayrun Munen Nevm / Namaz uykudan hayirlidir.....

Gönderen: 17.10.2007 - 20:26
Bu Mesaji Bildir   SuMeYRa üyenin diger mesajlarini ara SuMeYRa üyenin Profiline bak SuMeYRa üyeye özel mesaj gönder SuMeYRa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
1463 Mesaj -
ah be þu sabah - yatsý -namazýnýn kadrini kýymetini bir öðrensek bence müslümanlýðýn

tadýna doyamacaðýz kalkmak zor beklemek zor hep þeytanýn azgýn nefsin istekleri

yat daha var kalkarsýn ayaklarý bir bakmýþsýn güneþ doðmuþ üstüne ........ az bekle

daha sonra kýlarsýn hele gece uzun daha var bir rehavet üstüste uyku bastýrmasý

hayde yatsý takla gece kalkarým hem tehecüt kýlarým gene ayný ayaklar ....bunlarý nerden

mi yazýyorum kendimden ben bunlarý çok ama çok yaþadým ALLAH"ým affet þu

fakiri aman yarabbim aman el aman.... hep istemiþimdir gidenlere gelenlerede

sorarým mekkede medinede sabah namazýnýn muhteþemliliðini hep istemiþim

dir o heycaný yaþamayý inþallah hayýrlýsýyla isteyelimde yaþarýz ...amin

selam ve dua ile...............................................
Gönderen: 17.10.2007 - 23:02
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1667 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
OTTOMAN (41), prof (62), hayall (41), Muratcan (54), gülsümm_ihl (34), veysih (44), hikbal (42), semaantep (46), Davut (54), AskCicegim (41), otman (42), ashinsan (46), berkantyusuf (43), yuce_soy (48), facay (59), SEKBAN (66), guleycan (48), çak&yacu.. (59), onuras (46), tarikceto (30), M.ÇELÝK (39), gurkansurat (54), tugral (54), ^EfsaNur^ (40), celal altunkayn.. (44), hamza290 (41), Tuana_Tulughan (49)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.83607 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.