0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » DENEME TAHTASI » İNTERNETIN KAYGAN ZEMINI

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
İNTERNETIN KAYGAN ZEMINI
1686 Mesaj -
Bilgisayarýn baþýndan kalktýðýnda, vakit gece yarýsýný çoktan geçmiþti. Bu, yine sabah uyuyakalmak ve iþe geç kalmak demekti. Ýþyerindeki bilgisayarda rahat davranamadýðýndan, evindeki bilgisayara da internet baðlatmýþtý. Hanýmý, hemen her gece devam eden ekran karþýsýndaki meþguliyetlerini iþiyle alâkalý sandýðýndan anlayýþla karþýlýyor; gecenin ilerleyen saatlerinde, oðluyla beraber yataða gidiyordu. Eþiyle aralarýndaki eski diyaloglardan eser kalmamýþtý. Bu saatte eþi ve çocuðu kaçýncý rüyadaydýlar kim bilir? Bir müddet her þeyden habersiz, mâsumâne uyuyan ailesini seyretti. Hanýmý önceleri olanlardan habersizken, zaman ilerledikçe bazý þeylerin farkýna varmýþtý.

Sabrediyor, dua ediyor, eþine bir þey hissettirmemeye çalýþýyordu. Yaptýklarýnýn eþi tarafýndan bilinmesi ihtimali, bir an için zihnini kapladý ve âniden bütün bedenini ateþ bastý. “Sanmam, fark etse tepki gösterirdi.” diyerek bu düþünceyi hemen kafasýndan sildi. Her geçen gün mutluluk atmosferi solukladýðý aile hayatýný, kendi elleriyle bozmakta olduðunu zaman zaman fark ediyordu. Bunu hissettiði zamanlarda kendisini, bin bir emek ve ihtimamla oluþturduðu, nâdide fidanlarý meyveye durduktan sonra söküp atan, divâne bir bahçývana benzetiyordu.

Vicdaný ve nefsi arasýnda yaþadýðý bu gel-gitler, ona içinde deðirmen taþlarýnýn döndüðü bir atmosfer yaþatýyordu. Günahlarýný daha ne kadar gizli sürdürebilecekti? Aslýnda pek gizli tarafý da kalmamýþtý. Günahlarýnýn herkes tarafýndan ayan beyan görüleceði günü ve oradaki hâlini düþündükçe, çelikten bir el kalbini alabildiðine sýkýyordu. Bütün piþmanlýðýna raðmen, zayýflayan iradesine her defasýnda yenik düþüyordu. Günahlar karþýsýnda vicdanýndan gelen her ikaz sinyali, onlardan zevk alan ve sürekli kötülüðe davet eden nefsi tarafýndan tesirsiz hâle getiriliyordu. ?eytanî bir tuzaða kýskývrak yakalanmýþtý. Belki de günahýnýn diyetini hiçbir þeyden haberi olmayan þu mâsum oðlu ödeyecekti. Ruhunun derinliklerinden gelen acý bir sýzý bütün bedenini sarstý. Onu kucaklayýp buralardan kaçýp gitmeyi istercesine yataða eðildi. Günahsýz, mâsum yavrusuna dokunmaya kýyamadý.
Zihnine hücum eden düþünceleri bertaraf etmek için, balkona çýktý. Gecenin karanlýðýnda semânýn yüzünde parlayan yýldýzlarý seyre koyuldu. Kaç defa kendi kendine söz verdiðini, sonra da zaaflarýna yenik düþtüðünü artýk sayamýyordu. Geceleri piþmanlýkla kývranýyor, sabaha “Artýk bu iþ bitti. Bir daha yapmayacaðým.” diye iþe gidiyor, bir müddet internete girmiyordu. Ama ilerleyen saatlerde gelen bir telefon, yine günah çukurlarýna yuvarlanmasýna yetiyordu. Piþmanlýk ve tevbelerinin tesiri, internete baðlanýp sohbete daldýðý anda sona eriyordu. Artýk sadece sohbetle yetinmeyip, sanal eðlence sitelerine, kumar oyunlarýna da girmeye baþlamýþtý. Her fýrsatta bir sürü zararlý site arasýnda dolaþýp duruyordu. Küçük bir taþýn kocaman bir camý paramparça daðýtmasý gibi, piþmanlýk ve tevbeyle ördüðü savunma duvarý paramparça oluveriyordu. Her þeye raðmen hâlâ vicdanýnýn derinliklerinde acý bir sýzý hissedebildiðine göre; kalb ve ruhunda derin yaralar açan günahlar, bazý lâtifelerini söndürememiþti. Bu ise hâlâ onun için bir kurtuluþ ümidi sayýlabilirdi.

Bu ümit ýþýðýný takip etmekten baþka çaresinin olmadýðýný hissediyordu. Yoksa bu güne kadar kazandýðý þeylerin tamamýný tüketme noktasýna geldiðinin farkýndaydý. Oysaki; sadâkâtli bir hanýmý, saadet gamzeden bir yuvasý vardý. Üstelik Allah bu mutlu yuvaya ayrý bir mutluluk daha katmýþ, onlara nur topu gibi evlât lütfetmiþti. Yetiþtiði çevre ve çalýþtýðý iþyeri de iyi insanlarla doluydu. Bugünlere kadar mânevî bir fanus içinde pek çok zararlý tecavüzlerden uzak kalabilmiþti. Hak ve hakikat hassasiyetini ön plânda tutan iþverenleri, hem maddî hem de mânevî yönden son derece ferah bir çalýþma ortamý saðlamýþlardý. Ýþyerinde internet gibi güzel ve faydalý bir teknolojiyle tanýþmak herkes gibi onu da heyecanlandýrmýþtý. Artýk dünyanýn bilgisi bir týklama mesafesi uzaðýndaydý. Ama maalesef zararlý filtre programlarýnýn konulmadýðý internetle tanýþan çoklarý gibi, onun da sanal âlemin büyüsüne kapýlmasý fazla sürmemiþti. Önceleri iþ hayatý ile ilgili olarak alýnýp verilen e-postalar, paylaþýlan dosyalar, çok geçmeden arkadaþlýk, dostluk, sevgi mesajlarý gibi sahalara kaymakta gecikmedi. Oysa iþ arkadaþlarýndan bazýlarý kendini defalarca uyarmýþtý. “Unutma sanal âlem demek, yalan âlem demektir. Bu âlemi sakýn gerçek hayatla karýþtýrma.” “Bu iþler buz tutmuþ nehir üzerinde yürümeye benzer. Her an kafa üstü yere çakýlabilirsin. Daha da kötüsü saðlam sandýðýn buzdan zeminin âniden kýrýlmasýyla dondurucu sulara gömülebilirsin.” “Her þeye raðmen bu âlemden istifade etmeyi düþünüyorsan, zararlý muhtevayý süzen filtre programlarýný bilgisayarýna yükleyerek çalýþ.” Bunlara pek kulak asmamýþtý. “Ne olacaktý ki birkaç yazýþmadan. Hem benim kendime güvenim tam. O kadar iradesiz biri miyim?” gibi kendine aþýrý güven ifade eden iç konuþmalarýn hiçbir hükmü kalmamýþtý, sanal âlemin çekiciliði karþýsýnda. Her günah gibi bu da âheste âheste esen bir meltem yumuþaklýðýyla nefsini okþayarak, onu âdeta bir anafor gibi içine çekti. Ne ‘çelik gibi’ deyip güvendiði iradesinden, ne de ‘dayanma azminden ve direnmesinden’ eser kalmýþtý. Kendini günahlardan zevk alan, onlarla ruhunu dinamitleyen sefîl bir sürüngen gibi görüyordu bazen. Piþmanlýklar kuþaðýnda muhasebesini yaptýðýnda bir an için vazgeçse de uzun sürmüyor, ilk fýrsatta tekrar günahlara dalmaktan kendisini alamýyordu. Yaldýzlý bir âvizenin elektrik kesilmesiyle karanlýklara gömülmesi gibi, artýk simasý da, kalb ve vicdanýndaki nurlardan parýltýlar yansýtmýyordu. Gecenin ayazý bütün bedenini titretince daldýðý düþüncelerden sýyrýlýp odaya girdi. Vakit sabaha yönelmiþti.

Yýllarca beraber yürüdüðü vefalý dostlarý hep yanýnda olmaya çalýþtýlar. sefkatli ve merhametli ellerini hiç çekmediler ondan. Bir yandan onun için dua ederken; diðer yandan da ýsrarla sohbetlere davetlerini sürdürdüler. Ama o, en son katýldýðý sohbet toplantýsýndan bu yana, ne kadar zaman geçtiðini bile hatýrlamýyordu. Onun süratle yanlýþ bir istikamete doðru yuvarlandýðýný sezen samimi arkadaþlarýnýn ýsrarlý taleplerini geri çevirmek için uyduracak mazereti kalmayýnca, o akþam sohbete katýlmayý kabul etti. Utana sýkýla gelse de, aslýnda vicdanýnýn derinliklerinde her zaman içten içe arzulamýþtý bu mânevî atmosferi. Halbuki günahlara bulaþmasýndan bu yana, suçluluk duygusu içinde hep kaçmýþtý. Sanki yaptýklarýný herkes biliyor da, onu hesaba çekecekler gibi hissediyordu. Gecenin ilerleyen vakitlerinde ruhu okunan nurdan hakikatlerin verdiði huzurla coþtukça, bu mânevî ortamý ne kadar özlediðini hissetti. Sohbet mevzuu sanki onun geliþi düþünülerek hazýrlanmýþ gibi, ruhunda derin dalgalanmalara sebep oluyordu. Günah kirleriyle katmerleþen kalbindeki kirlerin yumuþadýðýný, eridiðini ve içindeki güzelliklerin harekete geçtiðini hissetti.
“Ýç dýþa, dýþ içe bir çevrilsek, Hazreti Eyyüb’den (as) daha ziyade yaralý ve hastalýklý görüneceðiz. Çünkü iþlediðimiz her bir günah, kafamýza giren her bir þüphe, kalb ve ruhumuza yaralar açar. Hazreti Eyyüb Aleyhisselâm’ýn yaralarý, kýsacýk hayat-ý dünyeviyesini tehdit ediyordu. Bizim mânevî yaralarýmýz, pek uzun olan hayat-ý ebediyemizi tehdit ediyor... Evet günah kalbe iþleyip, siyahlandýra siyahlandýra tâ nur-u îmâný çýkarýncaya kadar katýlaþtýrýyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah istiðfar ile çabuk imha edilmezse, kurt deðil, belki küçük bir mânevî yýlan olarak kalbi ýsýrýyor. Meþru dairedeki lezzetler keyfe kâfi iken ve gayr-ý meþru dairede, bir zevk içinde binler elem bulunuyorken; bu hakikati görmezlikten gelme kalbi ölüme sürükler.”

Mânevî bir cerrah, günahlarla týkanan damarlarýný ustalýkla açmaya baþlamýþtý. Bu saadet atmosferinden bir daha hiç ayrýlmamaya karar verdi. Hele Kýrýk Testi’den dökülen þu mesajlar sanki doðrudan kendine hitap ediyordu: “Ýnsan bir aralýk tökezlese, günahlarla lâtifelerini soldursa bile, belli bir terbiye ve rehabilite ile kendi özüne yönelirse kalbî hayatýn asýl kaynaðý olan lâtifeler yeniden canlanýr. Gönülden gelen bir piþmanlýk ve ciddi bir tevbe ile sararan ve kurumaya yüz tutan lâtifeler yeniden yeþerir, boy atar ve meyve verir.” Evine dönerken vicdanýnda büyük bir ferahlýk hissediyordu. Ruhunu çevreleyen çelik kafesten kurtulmuþ gibiydi âdeta. Bu gece, bu sohbet, tökezlediði yerden kalkmasý için son þansý olmalýydý. Rahmet ve maðfiret kapýlarýnýn ardýna kadar açýldýðý, gecenin enginliðinde, seccadesine attý kendisini. Tevbe kurnalarýnýn altýna sýðýndý. Günahlarý cezalandýrmakta acele etmeyen Halîm bir Rabbi olduðu için ne kadar þükretse azdý. Günah üzere ölüp gitmek ve herkes için kaçýnýlmaz son olan ‘Büyük Buluþma’ gününe yüzü yerde çýkmak da vardý. Onun bu tevbesini gören eþi de, dualarýnýn kabul olduðunu görüp rahmeti sonsuz Yaratýcý’sýna gözyaþlarý içinde þükrediyordu.

“Kiþinin kendini yenilemesi ve bir iç onarým, yani, saptýrýcý düþünce ve davranýþlarla bozulan kalbî muvâzeneyi, yeniden düzene koyma uðrunda, ferdin Hakk’tan Hakk’a kaçmasý, daha doðrusu O’nun gazabýndan lûtfuna, hesabýndan rahmet ve inâyetine sýðýnmasýdýr.” diye de ifade edilen tevbe sayesinde vicdanî duygularý yeniden güç kazanmýþtý. Ertesi sabah, epeydir ihmal ettiði sabah namazýna da kalktý. Kendisini bir tüy kadar hafif ve kalben rahatlamýþ hissediyordu. Ýþyerindeki herkes o gün kendisindeki bu güzel deðiþikliði fark etmiþti. Yeniden güleç yüzlü, insanlara sevgi ve muhabbetle muamele eden, yani fýtratýnýn gereði bir hüviyete bürünmüþtü.

Sýzýntý Dergisi
Gönderen: 15.10.2007 - 21:28
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1069 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
(a.yasir) (57), alihaydar02 (48), cantanem (51), burakburak (52), FiLiZ-NL (48), sonsuzluk38 (54), zümrüdüanka (49), Rumeysa1980 (44), ruhneraz (51), EREN12 (60), cihat25 (67), sidika (49), bir dost (51), serdar81 (59), Gayemiz : ALLAH (36), ebu-abdurrahman (49), basrikaya (49), sahaf (51), [melike] (34), Eibo (), Sonofgavs (44), Fuat Özgürlük (58), Cueneyt88 (36), hüzünlü (45), burak_22 (40), alperen_66 (46), aliosmanpolat (44), islam_2005 (34), TuRkMeNkIzI__Mi.. (34), gunesm (54), moslem (34), mustafa karaba&.. (56), sivasli58 (42), yusuf_islam (34)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.66412 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.