*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 775 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 3. Haziran 2024 - 01:17

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » İntihar etmek

önceki konu diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Gönderen

Mesaj

	yoksun

		İntihar etmek

66 Mesaj -

kaynak ve daha fazlasi icin tiklayiniz

Sual: Düþmanýn iþkence ve tecavüzüne maruz kalacaðýný bilenin kendini ve yakýnlarýný öldürmesi veya acý duymamak için uyku hapý ile intihar etmesi günah mý?
CEVAP
Hastalýk ve dünya sýkýntýlarýndan kurtulmak için ölümü istemek caiz deðildir. Fakat dindeki fitneler sebebiyle ölüm istenebilir. Hadis-i þeriflerde buyuruldu ki:
(Ölümü istemeyin! Çünkü bir kiþi iyi ise, yaþadýkça iyiliði artar. Kötü ise, hatalarýndan dönüp doðru yola gelebilir.) [Buhari]

(Sýkýntýlardan dolayý ölümü istemeyin! Dayanamayan, "Ya Rabbi, hakkýmda yaþamak hayýrlý ise, yaþamayý, ölmek hayýrlý ise, ölümü nasip et!" desin!) [Buhari]

Düþmanýn her türlü iþkence ve tecavüzüne maruz kalacaðýný bilen kimsenin kendini ve yakýnlarýný öldürmesi caiz deðildir. Zorla tecavüze uðrayan günah iþlemiþ de olmaz. Ayrýca düþman elinde ölen þehid olur. Þehid olan kimse, ölüm acýsýný duymaz.

Hadis-i þerifte buyuruldu ki:
(Þehid, ölüm acýsý duymaz, kabirde üzülmez, kýyametin dehþeti, hesap, mizan, sýrat onu rahatsýz etmez, doðruca Cennete gider.) [Beyheki]

Genel olarak imansýz veya imaný zayýf olan intihar eder. Müslüman, intiharý düþünmez. Çünkü intihar, bir çare, bir kurtuluþ deðil, aksine tarifi imkansýz azaplara kendini atmak demektir.

Ölüm acýsý çok þiddetlidir
Ýntihar etmek, küfre yakýn çok büyük günah olduðu için, ölürken dayanýlmaz acýlara maruz kalýnýr. Ölüm acýsý, sanýldýðý gibi bir an deðildir. Ýntihar edince ahirette de daha büyük acýlara girilir. Ahiret sýkýntýlarý dünya sýkýntýlarý gibi deðildir. Çok aðýrdýr. Dünya sýkýntýlarýna dayanamayýp intihar eden, ölüm acýsýna ve ahiret sýkýntýlarýna nasýl dayanýr? Ýntihar eden, dirilene kadar intihar acýsýný duyar. Kendini öldürmek, baþkasýný öldürmekten daha büyük günahtýr.
Kur’an-ý kerimde mealen buyuruldu ki:
(Kendinizi öldürmeyiniz!) [Nisa 29]

Hadis-i þeriflerde de buyuruldu ki:
(Bir þeyle canýna kýyana, Cehennemde onunla azap edilir.) [Buhari]

(Ýple boðazýný sýkarak intihar eden, boðazý sýkýlarak azap görür. Herhangi bir býçakla intihar eden, Cehennemde býçaklanarak azap görür.) [Buhari]

Bir kâfir, uyku hapý içerek veya narkozla her tarafý uyuþturulduktan sonra da ölse, çok þiddetli olan ölüm acýsýný duyar. Hadis-i þeriflerde buyuruldu ki:
(Ölüm meleðini görmek, bin kýlýç darbesinden daha þiddetlidir.) [Ebu Nuaym]
(Ölüm acýsý çok þiddetli ise de, ölümden sonraki acýlara göre çok hafiftir.) [Ý.Ahmed]

Dirilene kadar ölüm acýsý duyulur. (Ý.Evzai)

Ýmam-ý Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(Ölmek felaket deðil, öldükten sonra baþýna gelecekleri bilmemek, tedbirini almamak felakettir.)

Narkozlu hasta, ameliyat acýsýný duymadýðý gibi, salih mümin de kurþun yaðmuruna tutulsa, vücudu dilim dilim dilinse ölüm acýsýný duymaz. Hz.Yusuf’un güzelliði karþýsýnda kendinden geçen kadýnlar, ellerini kestikleri halde farkýna varamadýlar. Ölüm meleðinin güzel suretini gören mümine Allahü teâlâ acý duyurmaz. Ýntihar etmek çok büyük günah ise de, intihar eden kâfir olmadýðý için cenaze namazý kýlýnýr. Hadis-i þerifte buyuruldu ki:
(Ýntihar etmiþ olsa da, her müslüman ölünün cenaze namazýný kýl!) [Deylemi]

Bizde, Tanzimat’tan sonra tek tük intihar olaylarý görülmeye baþladý. Müslümanlarýn çok olmasý intiharýn yaygýnlaþmasýný önlemiþtir. Ýntihar kelimesi, Tanzimat’tan önce yazýlan lügatlarda bile yoktu. Dinsizliðin ve inanç zayýflýðýnýn intihar üzerindeki etkisi büyüktür. Avrupa’da, hayat standardý yüksek olan yerlerde, intihar oraný daha yüksektir. Bu oran, kuzeye gidildikçe artýyor. Avrupa’daki intihar oraný Türkiye’dekinden 15-20 kat daha fazladýr. Mesela Fransa’da 100 bin kiþiden 44’ü intihar etmektedir. Ýntiharda Türkiye en alt sýralardadýr.

Eskiden Ýstanbul’da yýllarca kalmýþ olan araþtýrmacý Fransýz Dr. A. Bayer diyor ki:
(Batý ülkelerinde insanlarýn yalnýz kalmasý, hayattan nefret etmeye, hatta intihara yol açmaktadýr. Halbuki Müslüman Türkler arasýnda hiçbir zaman bu hâle tesadüf edilmez; medeni sayýlan milletlerde çok sýk görülen intiharý onlar bilmez. Müslümanlar, Allah’ýn kendilerine bahþettiði varlýða tecavüzün, Allah’a karþý gelmek olduðuna inandýklarý için, intiharý düþünmezler. Bunun için, intihar eden hiçbir Ýslam âlimi yoktur.)

Maalesef þimdiki bazý gençler, Avrupa'nýn her türlü kötülüðüne özeniyorlar. Ýntihar etmek de bunlardan birisidir.

Sual: Ýntihar eden veya öldürülen kimse, eceli ile ölmez mi?
CEVAP
Muteber kitaplarda diyor ki:
Öldürülen kimse de, eceliyle ölür, ömrü ortadan kesilmiþ olmaz. Ecel birdir. (Akâid-i Nesefi s.3, Cevheret-üt-tevhid 89. beyt, Avn-ül-mürid c.2 s.982, Bed-ul-emâli 62. beyt, Merah-ul-meâli s.209, Hediyyet-ül-mehdiyyin s.5, Nűr-ul-islâm s.246, Fýkhi ekber þerhi 334, Hadika c.1 s.265, Teftâzâni-Þerh-il-akâid s.211, Ithaf-ul-mürid s.213, Tenvir-ul-kulűb s.61, Berika s.233, Nuhbet-ül-leâli s.36, Hak dini Kur’ân dili c.2 s.1195)

Ecel deðiþir mi?
Ýntihar eden eceli ile ölmez diyorlar. Bu yanlýþtýr. Þeyh-ül-islam Ahmed bin Süleyman bin Kemal paþa buyuruyor ki:
(Rad suresindeki, (Allahü teâlâ, dilediðini siler. Dilediðini deðiþtirmez. Ümm-ül-kitab, Ondadýr) mealindeki âyette, levh-i mahfuz bildirilmektedir. Ümm-i kitab, ezeli olan kelam-ý Ýlahinin ismidir. Melekler, bunu anlayamaz. Zamanlý deðildir. Allahü teâlâdan baþka, kimse bilmez. Hiç yok olmaz. Levh-i mahfuzda deðiþiklik olur. Ýnsanýn, iþine göre, ömrü ve rýzký deðiþir. Ýyiler kötü, kötüler iyi olarak deðiþtirilebilir. Böylece biri ölümüne yakýn, iyi iþler yapýp, son nefeste iman ile gider. Bir baþkasý kötü amel iþler, imansýz gider. Bunun için, Resulullah her zaman, (Allahümme, ya mukallibelkulub, sebbit kalbi, ala dinik) duasýný okurdu. Hadis-i kudside, (Ýnsanlarýn kalbi Rahmanýn kudretindedir. Kalbleri, dilediði gibi çevirir) buyurulmuþtur. Yani, Celal ve Cemal sýfatlarý ile, kötüye ve iyiye çevirir. Levh-i mahfuza, kýyamete kadar gelecek insanlarýn iyileri, said olarak, kötüleri de, þaki olarak yazýldý.

Kader deðiþmez. Kaza, kadere uygun olarak meydana gelir. Kaza, her gün çok deðiþip, sonunda kadere uygun olunca, yaratýlýr. Kaza-i muallak þeklinde yaratýlacaðý yazýlmýþ olan bir þey, kulun iyi ameli ile deðiþip yaratýlmaz. Ýmam-ý Gazali hazretleri, (Kaza-i muallak, Levh-i mahfuzda yazýlýdýr. Eðer o kimse, iyi amel yapýp, duasý kabul olursa, o kaza deðiþir) buyurdu.

Hadis-i þerifte, (Kader, tedbir ile, sakýnmakla deðiþmez. Fakat kabul olan dua, o bela gelirken korur) buyuruldu. Duanýn belayý önlemesi de, kaza ve kaderdendir. Kalkan, oka siper olduðu gibi dua da, Allahü teâlânýn merhametinin gelmesine sebeptir. Bir hadis-i þerifte, (Kaza-i muallaký, hiçbir þey deðiþtiremez. Yalnýz dua deðiþtirir ve ömrü, yalnýz, ihsan, iyilik arttýrýr) buyuruldu. Allahü teâlânýn takdirinin, yani kaderin, Levh-i mahfuzda yazýlmasý kazadýr. Bir kimseye takdir edilen bela, kaza-i muallak ise, yani, o kimsenin dua etmesi de, takdir edilmiþ ise, dua eder, kabul olunca, belayý önler. (Ecel-i kaza)’yý da, iyilik etmek geciktirir.

Fakat, (Ecel-i müsemma) deðiþmez. Ecel-i kazaya bir misal verelim: Bir kimse, eðer iyi iþ yapar, yahut sadaka verir, hac ederse ömrü 60 yýl, bunlarý yapmazsa 40 yýl takdir edilmiþse, vakit tamam olunca, eceli bir an gecikmez. Birinin 3 gün ömrü kalmýþ iken akrabasýný, Allah rýzasý için ziyaret etmesi ile, ömrü 30 yýla uzar. 30 yýl ömrü olan da, akrabasýný terk ettiði için, ömrü 3 güne iner.

Takdir, ezelde Levh-i mahfuzda yazýlmýþtýr. Yani, Levh-i mahfuzda olacak deðiþiklikler ve ömürlerin artmasý ve kýsalmasý da, ezelde yazýlmýþtýr ki, buna kaza-i muallak denir. (Lübab-üt-te'vil)

Allahü teâlânýn kaderi [ezeldeki ilmi] nasýl ise, Levh-i mahfuzdaki deðiþiklikler, ona uygun olur.

Hz. Ömer yaralanýnca, Ka'bül-ahbar, “Ömer daha yaþamak isteseydi, dua ederdi. Çünkü onun duasý elbette kabul olur” buyurdu. Ýþitenler þaþýrýp, “(Ecel, bir an gecikmez ve vaktinden önce gelmez) mealindeki âyet-i kerimeye ne dersin” denilince, buyurdu ki: “Evet, ecel hazýr olunca, gecikmez. Fakat, ecel hasýl olmadan önce, sadaka ile, dua ile, iyi amel ile, ömür uzar. Fatýr suresinde, (Herkesin ömrü ve ömürlerin kýsalmasý yazýlýdýr) buyuruluyor.”) [Levh-il-mahfuz ve Ümm-ül-kitab]

Emali'deki, (Öldürülen kiþinin eceli, o anda, ömrü ortadan kesilmiþ deðildir) ifadesini Ahmed Asým efendi, (Öldürülen kimsenin [ve intihar edenin] o anda eceli gelmiþtir. Ömrü ortadan kesilmemiþtir. Herkesin eceli bir tanedir) þeklinde açýklamaktadýr. Öldürülen kimse, eceli geldiði için ölür. Fakat, bunu öldüren de, cezasýný görür. Ýntihar eden de eceli geldiði için ölür. Herkes, eceli gelince ölür. Araf suresi 34. âyetinde mealen, (Ecelleri gelince, onu azýcýk ileri-geri alamazlar) buyuruldu. Kiþi doðmadan önce, ne kadar yaþayacaðý takdir edilmiþtir. Kiþi, nerede ölür, tevbe ile mi ve tevbesiz mi, hangi hastalýktan, iman ile mi, imansýz mý gider, hepsi levh-i mahfuza yazýlmýþtýr.

Sual: (Ýntihar etmek benim kaderimde, alýnyazýmda var ise, günahý bana ait olmaz) demek doðru mu?
CEVAP
Bu çok yanlýþtýr. Ezeldeki takdir, yani alýnyazýsý, bir emir deðil, bir ilimdir. Kader, yani alýnyazýsý, Allahü teâlânýn ezeli ilmi ile, insanlarýn ve diðer yaratýklarýn yapacaðý iþleri bilmesi demektir. Kur'an-ý kerimde, (Allah her þeyi en iyi bilir) buyuruluyor. Allahü teâlâ da, ezeli ilmi ile, kullarýn kendi istekleri ile, günah veya sevap iþleyeceðini, ne kadar yaþayacaðýný ve intihar edip etmeyeceðini bilir. Onun bu bilmesi, kullarýn yaptýklarý iþlere zorla bir müdahale deðildir. Bu bakýmdan günah iþleyen de, intihar eden de, kendi isteði ile bunlarý yapmýþtýr.

Sual: Kader neleri içine alýr?
CEVAP
Kader her þeyi içine alýr. Kader, Allahü teâlânýn ezeli ilmi ile, insanlarýn ve diðer mahlukatýn yapacaðý iþleri bilmesi demektir. Eðer Allah, yarattýklarýnýn ne yapacaðýný bilmezse, bilmeyenden ilah olamaz. Ýlahýn her þeyi bilmesi, her þeye gücü yetmesi gerekir. Bilmeyen, gücü yetmeyen, muhtaç olan, ölebilen ilah olamaz. Allahü teâlâ herkesin ne yapacaðýný bilir. Kur'an-ý kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah her þeyi hakkýyla, en iyi bilir.) [Hucurat 16,18]

Onun bilmesi kullarýn yapacaðý iyi ve kötü iþlere tesir etmez. Mesela bir sene içinde güneþin ne zaman doðup, ne zaman batacaðý hesaplanarak takvimlere yazýlmýþtýr. Güneþ takvimlerde bildirilen saatte doðup, batar. Takvime öyle yazýldýðý için mi güneþ o saatlerde doðup batýyor? Takvime yazýlmasa da yine güneþ o saatlerde doðup batar. Ýþte Allahü teâlâ da, ezeli ilmi ile, kullarýn kendi istekleri ile, günah veya sevap iþleyeceðini, hastalanacaðýný, ne iþ yapacaðýný bilir. Fakat bu bilmesi, kullarýn yaptýklarý iþlere cebri bir müdahale deðildir.

Kaderi bilmeyenler
(Trafik kazasý kader deðildir. Ülkenin kaderini deðiþtireceðiz. Eceli gelmeden öldü göz kırpma

gibi þeyler söyleniyor.

“Ýnsan, yaratýlýþýnda boyunun uzunluðu ve saçýnýn renginde kadere hükmedemez. Fakat hür iradesiyle yaptýðý iþlerde kaderin rolü olmaz”,

“Emr-i ilahi gelmeden intihar eden, takdir-i ilahiyi deðiþtirdiði için Cehennemlik olur” deniyor.

Kimisi, “Kader utansýn” diyerek suçu kadere yüklüyor.
Kimi de, “Ýnsan kaderini kendi çizer” diyor.

Bunlarýn hepsi yanlýþtýr. Kaza ve kader konusu çok ince mesele olduðu için, birçok âlimin ayaðý kaymýþ ve çeþitli bid'at fýrkalarý meydana çýkmýþtýr. Âlimlerin bile dalâlete düþtüðü bu konularda, kaderden bahsetmek uygun olmaz. Sadece nakil yapýlýr. Peygamber efendimiz de, (Kaderden bahsedilince susunuz) buyuruyor.

Her Müslümanýn, Amentü’deki esaslarý tasdik edip inandýktan, hepsini beðendikten sonra, iþlediði günahlardan mesul olduðunu bilmesi kâfidir. Eceli gelmeden kimse ölmez. Trafik kazasýnda veya vurularak ölen de; eceli gelerek, kaderi ile ölmüþtür. Yani öldürülen veya kazada ölenin ömrü ortadan kesilmiþ olmaz. O anda eceli gelmiþtir, yani ömrü biterek ölmüþtür. Her insanýn bir tek eceli vardýr. Mutezile, (Ýnsan kendi kaderini kendi çizer. Ýnsanlarýn iþlerine Allah karýþmaz) der. Bu, çok yanlýþtýr. Kur'an-ý kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah her þeyin yaratýcýsýdýr.) [Zümer 62]
(Hayrý, þerri, imaný, küfrü de yaratan Allah’týr.) [Beydavi]

(Sizi de, yaptýðýnýz iþleri de yaratan Allah’týr.) [Saffat 96]
(Allah, onlarýn iþlediklerini ve iþleyeceklerini bilir.) [Bekara 255]

(Allah her þeyi bilir.) [Hucurat 16]
(Yaratan, sinelerde olanlarý da bilir. Yaratan hiç bilmez mi?) [Mülk 13,14]

Allahü teâlâ ezeli ilmi ile, kullarýnýn yapacaklarý iþleri bilir. Eðer Allah, yarattýklarýnýn ne yapacaðýný bilmezse, bilmeyenden ilah olamaz. Ýlahýn her þeyi bilmesi, her þeye gücü yetmesi gerekir. Bilmeyen, gücü yetmeyen, muhtaç olan, ölebilen ilah olamaz. Allahü teâlâ herkesin ne yapacaðýný bilir. Cebriyye fýrkasý da, (Allah her iþi zorla yaptýrýr. Ýnsan kaderine mahkumdur. Hiç kimse, iþlediði günahtan mesul deðildir) der. Bu da çok yanlýþtýr. Herkes yaptýðýndan mesuldür. Ýyilik eden mükafatýný, kötülük eden cezasýný görür. Zerre kadar hayýr ve þer iþleyen, karþýlýðýný alýr. (Tekvir 14, Zilzal 7,8)

Ýyi kimse, iyilik yapmak isterse, Allahü teâlâ, irade edip yaratýr. Böyle kimseden hep iyilik meydana gelir. Kötü kimse, kötülük yapmak isteyince, Allahü teâlâ da irade eder ve yaratýr. Böyle kimse, iyilik yapmak istemediði için bundan hep kötülük hasýl olur. Ýnsan irade-i cüziyyesini kullanarak iyilik yaratýlmasýný isterse sevap, kötülük yaratýlmasýný isterse günah kazanýr. Ýnsan günah iþlerse cezasýný, sevap iþlerse mükafatýný görür. Ýnsan yaptýðý iþleri kendi yaratmýyor. Ýrade-i cüziyye ile yapýlan iþlerin yaratýcýsý yani hayrýn ve þerrin yaratýcýsý Allahü teâlâdýr. Hayrýn ve þerrin Allah’tan olduðunu inkâr etmek, “Ýntihar eden takdir-i ilahiyi deðiþtirir” demek küfürdür. Allahü teâlâ, onun intihar edeceðini elbet bilir. (Yaratan hiç bilmez mi?) buyuruyor. Allah’ýn verdiði ömrü kimse deðiþtiremez. Allahü teâlâ buyurdu ki:
(Allah’ýn tayin ettiði vade gelince, artýk o ertelenmez.) [Nuh 3,4]
(Ölümü Allah’ýn iznine baðlý olmayan hiç kimse yoktur.) [Al-i Ýmran 145]

(Sizi yaratan, sonra ölüm zamanýný takdir eden ancak Odur.) [Enam 2]
(Her ümmetin bir eceli vardýr, gelince ne bir an geri kalýr, ne de bir an ileri gider.) [Araf 34]

Günah iþleyen kâfir olmaz
Sual: Mehdi olduðunu söyleyen biri, «Ýntihar etmek küfürdür. Nisa suresinin 29. âyetinde yazýyor. Kâfir olduðu için cenaze namazý da kýlýnmaz» diyor. Ýntihar eden dini inkâr etmiyor ki, niye küfür olsun? Sadece haram iþliyor. Amel imandan parça deðil ki. Bu mutezile itikadý deðil mi?
CEVAP
Evet, Mutezile inancý böyledir. Bu bâtýl inanç, sinsice Müslümanlar arasýnda yayýlmaya çalýþýlmaktadýr. Amel imandan parça deðildir. Yani günah iþleyen kâfir olmaz. Günah iþleyen kâfir olsaydý, yeryüzünde müslüman kalmazdý. Ýntihar edene kâfir denmez. Din kitaplarý diyor ki:

Þuuru yerinde iken intihar etmek, baþkasýný öldürmekten daha büyük günahtýr. (Berika)

Ýntihar eden kâfir olmadýðý için cenaze namazý kýlýnýr. (Dürer ve Gurer)

Bir hadis-i þerif meali þöyledir:
(Ýntihar etmiþ olsa da, her müslüman ölünün cenaze namazýný kýl!) [Deylemi]

Þimdi bildirilen âyete bakalým:
(Ey iman edenler, aranýzda karþýlýklý rýzaya dayanan ticaret hâli müstesna, mallarýnýzý, bâtýl [haksýz ve haram] yolla yemeyin ve nefslerinizi öldürmeyin. Elbette Allah size merhamet eder. Düþmanlýkla, zulüm ve tecavüz ile bu yasaklarý iþleyeni ateþe koyarýz; bu ise Allah’a çok kolaydýr.) [Nisa 29-30]

Burada faiz, kumar gibi bâtýl yollarla kazanç saðlayanlarýn da Cehenneme atýlacaðý bildiriliyor. Haram yoldan para kazanmak küfür deðil haramdýr. Haram iþleyenler elbette cezalandýrýlýr.

(Nefslerinizi öldürmeyin) âyeti için, tefsirlerde, (Birbirinizin canýna kýymayýn) demek olduðu bildiriliyor. Baþkasýnýn canýna kýymak da haramdýr, küfür deðildir. Sadece, müslümaný, müslüman olduðu için öldürmek küfürdür. Bu ise farklý þeydir. Müslümaný, müslüman olduðu için öldürmek ise Ýslam’a düþmanlýk olduðundan dolayý küfürdür.

Ýntihar ederken tevbe
Sual: Bir Müslüman Boðaz köprüsünden intihar etmek için kendini denize atarken piþman olup gerçekten tevbe etse, intihar günahýndan kurtulmuþ olur mu? Yahut zehir veya zehirli hap içse, sonra piþman olsa, ama hemen ölse, intihar günahýndan kurtulmuþ olur mu?
CEVAP
Yeis halindeki tevbenin kabulü hususunda ihtilaf edilmiþ ise de, muhtar kavle göre Müslümanýn tevbe etmesi sahih olur, fakat, kâfirin imana gelmesi sahih olmaz. (Dürr-ül muhtar)

Bir âyet-i kerime meali þöyledir:
(Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandýr.) [Bekara 37]

Bir hadis-i þerif meali de þöyledir:
(Ölmeden az bir süre önce, tevbe edenin tevbesi kabul olur.) [Ý. Ahmed]
kaynak ve daha fazlasi icin tiklayiniz

Gönderen: 03.08.2007 - 00:59

Pozisyon - İmzalar göster

önceki konu diğer konu

Mesajlar

Gönderen

Tarih

İntihar etmek

yoksun

03.08.2007 - 00:59

İntihar etmek

_ESaDuLLaH_

03.08.2007 - 10:58

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 775 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
KaRaGuL (47), kartal34 (65), Eranthe (32), PuGiPuGi (44), hagenli (54), 361isia (35), elif_su (33), hacý altýndemi.. (51), ottoma (55), kalbegidenyol (40), M--N_PARLAK (38), radiologi (55), Hasretim_islami (43), gokaycagri (37), zeytinn (44), Furkan 72 (48), Ebu.Hureyre42 (35), basis (50), Kübr@ (28), pusat_51 (35), Yagmur-Bey (42), Gülnihal_cnr (44), mayko22 (45), kengu (57), huseyinbagci85 (39), cilginim (39), haddab (41), alisert (53), sevketdagtekin (46), KuBrA_GuLnAr54 (35), elifsu (33), MaddeVeManeviya.. (124)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.58497 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.