| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 618 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Çarşamba, 13. Ağustos 2025 - 19:21

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » !!!!!ZALİMİN ZULMÜNE BOYUN EĞMEYE DEVAM EDERSEK!!!!!!!

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
!!!!!ZALİMİN ZULMÜNE BOYUN EĞMEYE DEVAM EDERSEK!!!!!!!
944 Mesaj -
“(Yeryüzünde) fitne kalmayýncaya ve din (yalnýz) Allah'ýn oluncaya kadar onlarla savaþýn. Eðer vazgeçerlerse, artýk zulüm yapanlardan baþkasýna karþý düþmanlýk yoktur.” (1)

Yeryüzünde fitnenin, alabildiðince arttýðý bir asýrda yaþamaktayýz. Allah'ýn hakimiyyetinin gasb edildiði,inananlarýn aþaðýlandýðý zulüm çaðý...Küfrün zulmüne karþý sabýr zalimliktir. Zulme uðrayýpda hakkýný aramayan, zillete boyun eðen müstaz'aflar, zulmüne katlandýklarý zalimlerle ayný suçu icra ettiklerinin farkýna varmalýdýrlar.

Cerir b.Abdullah el-Beceli (r.a)'dan rivayet edildiðine göre Rasulullah (s.a.s) þöyle buyurur:

“Hiç bir kavim yoktur ki,içlerinde günah iþlenir, onlar günah iþleyenlerden daha güçlü (fenalýklardan)caydýrýcý üstünlüðe sahip olduðu halde (günahlarýgöz kırpma engellemez de Allah, onlarýn tümünü cezalandýrmaz. (Yani suçlularý ve onlara mani olmayanlarýn tümünü cezalandýrýr.)” (2)

Zira, Ýslam'daki sabýr tavsiyesi, zalimin zulmüne boyun eðerek,iþlenen günahlarý görmezlikten gelerek, zillet içerisinde yaþama hakkýný vermemektedir. Sabrýn gerçek mahiyeti, bugünün ümmetinde, rahatýna düþkün müslümanlar tarafýndan saptýrýlmýþtýr. Ýslam'ý bütün olarak anlayýp yaþamak lazým gelir. “Zalimler ne yaparsa yapsýn, biz sabredelim” anlayýþý bütünüyle Ýslam'a ters düþmektedir. Ýslam'a teslim olan müvahhid müslümanlara cihadýn her türlüsü farz kýlýnmýþtýr. Cihad vazifesi terk edildiði vakit, yaþanýlan hayat, zillete mahküm bir hayat olur çýkar. Halký müslüman olan ülkelerde, gayr-i Ýslami metod takib eden çaðýn taðutlarý tarafýndan yazýlan ve uygulanan, zulüm dolu kanunlara karþý tavýr koyamayan müslümanlarýn zillet içersinde yaþadýðý bilinmekte ve gözlenmektedir. Zalimin zulmüne karþý tavýr koyamamýþ ve boyun eðmiþ müslümanlar, bizzat kendi elleriyle zalimlerin koltuklarýný, saltanatlarýný, hayati çýkarlarýný saðlamlaþtýrmýþ olduklarýnýn farkýna varmalýdýrlar. Ümmeti þereflendiren, zilletten kurtarýp onurlandýran, yücelten cihad farizasýnýn terk edilmiþ olmasý, yeryüzündeki Ýslam ümmetinin, kavim kavim yok olmasýna, yerin dibine geçirilmesine sebeb olmaktadýr. Buna en yakýn örnek, Afganistan, Irak'týr. Allah'ýn indirdiði hükümlerle deðil, heva hevese dayalý kanunlarýyla hükmeden zalim yöneticilere karþý topyekün Rasulullah (s.a.s)'ýn metoduyla tavýr koyamayan, geçmiþte Cezayir, þimdi ise Irak halký... Baþlarýna gelenlere tüm dünya þahit. Cihadý terk eden, küfre karþý topyekün kýyam edemeyen kavimler adeta Rabb Allah (c.c) tarafýndan cezalandýrýlmýþtýr. Cihadý terk eden kavmin helake uðramasý, diriliþlerin gelecek nesillere kalmýþ olmasý, diðer toprak parçalarýnýn üzerinde yaþayan inanan kavimlere önemli, ibretli mesajlar vermektedir. Düþünmek ve ibretler çýkarmak gerek, dünyamýzý ve ahiretimizi kurtarmak için...

“...Bir kavim, içlerindeki(güzel hal ve ahlakýgöz kırpmadeðiþtirip bozuncaya kadar, Allah, þüphesiz ki, onun(halini) deðiþtirip bozmaz...” (3)

Ýçinde yaþamakta olduðumuz ülkenin geçmiþ tarihine uzandýðýmýzda, bu hali görmekteyiz. 1800'lerden itibaren baþlayan batýlýlaþma süreci, 1839 tanzimat,1856 islahat fermanlarý, 1876 birinci meþrutiyet, 1908 ikinci meþrutiyet gibi dönemeçlerden Osmanlý, Cumhuriyetin kurulmasýyla birlikte tam anlamýyla Ýslam'ý ve Allah (c.c)'ýn hükümlerini terketmeye yalanlamaya doðru geçiþ dönemi yaþamýþ ve gerçekleþmiþtir. Bu bozulmayla birlikte Cenab-ý Allah, 75 küsür yýl önce o kavmi götürmüþtür. Ýçeriden iman abidesi ümmetin bozulmasý, deðiþmesi, dýþarýdan batýlýlarýn haçlý seferleri, misyoner çalýþmalarý ümmetin sonunu hazýrlamýþ yaklaþýk 75-80 küsür yýldýr iþgal edilmiþ Ýslam topraklarýnda yaþayan müslümanlar belini doðrultamamýþ yeni bir ümmet, þahlanan hak arayan, dinine sahip çýkan ve adaleti saðlayan bir ümmet olunamamýþtýr. Evet, yýllardýr kendini bulamamýþ inananlar!.. Düþünebilmek, akledebilmek ve zalimlerin ahtopot gibi dört bir yandan sarmýþ kollarýný kýrabilmek... Ýþte taðutlarýn baþardýðý bu !... Bizleri, düþünemeyen, akledemeyen, cihad edemeyen kýsacasý yaþayan birer ölü haline getirmiþ olmalarýdýr. Dirilemeyen dolayýsýyla direnemeyen, acýnacak bir halde bulunan bir ümmet. Bedenen saðlam fakat kalben hasta müslümanlar! Allah'ýn helaký baþýmýza geldiði zaman piþman olmanýn bir faydasýda olmaz týpký Semud kavmi gibi...

Allah'ýn hududunu çiðneyen ve Rablerinden geleni yalanlayan Semud kavmi çaðýmýza önemli mesajlar akýtmaktadýr.

“Semud azgýnlýðý yüzünden yalanladý. En azgýnlarý ileri atýldýðýnda, Allah'ýn Peygamberi onlara: “Alah'ýn diþi devesi ve onun su hakký'' demiþti. Fakat onu yalanladýlar ve derken deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahlarý sebebiyle onlarý kýrýp geçirerek yerle bir etti...” (4)

“Allah'ýn devesi” denilen diþi deveyi, kavminin en azgýný olan Kudar ibn Salif'in kestiðini ve kavminin, o zalimin zulmüne ses çýkarmadan seyirci kalmasýný ayetlerle seyrediyoruz :

“Arkadaþlarýný çaðýrdýlar, o da sarýlarak onu kesti.” (5)

Salih peygamberi yalanlayan bir kavim, Allah'ýn kendilerini imtihan etmek ve denemek için gönderdiði diþi deveyi kesen ise, sadece bir kiþi. Bu azgýnýn,deveyi kesmesinden kasýt, Allah'ýn hududunu çiðnemek, Peygamberini de yalanlamaktý. Rasulullah (s.a.s)'ý yalanlayan ve ümmetine zulmeden Ebu Cehil'ler, As bin Vail'ler vs... gibi. Bugünde inananlara zulmeden baþ zalim taðutlar var fakat, bu zalimlerin zulmünü seyreden müslümanlar da bulunmakta.

Hz.Ebu Bekir(r.a) Rasulullah(s.a.s)'dan duyduðu þu Hadis-i Þerif'i bizlere iletmiþtir:

“Þüphesiz insanlar, kötü bir þeyi görüp de men 'etmedikleri zaman, Allah'ýn onlara umumi bir ceza vermesi çabuklaþýr (veya yakýnlaþýr.)”' (6)

Bir zalimin zulmüne seyirci kalýp ses çýkarmamak o topluluðu helake götürür, piþman olsalar dahi.

“Derken onu kestiler. Fakat piþman oldular.” (7)

Piþman oldular, ''engel olsaydýk, men etseydik, Allah'ýn devesine sahib çýksaydýk'' dercesine, ancak Rableri günahlarý sebebiyle onlarý kýrýp geçirerek yerle bir etti. Bugünün müslümanlarý Allah'ýn dinine sahip çýkmadýklarý, þeriatýmýz olan Ýslam nizamýný sahiplenmedikleri ve küfre karþý topyekün karþý koymadýklarý sürece, adeta ayný akýbet bizleri de beklemekte sanki...

Bir baþka Sure'de yine inananlara zulmeden hendek sahipleri karþýmýza çýkmaktadýr.

“Hazýrladýklarý hendekler tutuþturulmuþ ateþle doldurarak onun çevresine oturup iman eden kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptýklarý iþkenceleri seyredenlerin caný çýksýn!” (8 )

Ýþkence sahipleri... Deðiþen hiçbir þey yok, bugünün zalimi de ayný seyri farklý ortamlarda gerçekleþtirmektedir. Ýnananlarý hendeðe atarcasýna zindanlara týkmak ve iþkence yapmak... Ýyi bilinmelidir ki, bu dünyanýn zindanýndan daha þiddetlisi ve ebedi olaný ahirette hazýrlanmýþtýr.

“Biz, cehennemi kafirlere bir zindan yaptýk.” (9)

Bu zulümleri icra edenler de, ettirenler de, iþlenen amellerin hesabýnýn verileceði, vaad olunan kýyamet günü elbet hesaba çekileceklerdir. Fakat o iþkencelere uðrayan mü'min muvahhid müslümanlarý seyreden iþkence sahipleri var da, iþkenceye uðramadý diye umursamayan müslümanlar yok mu? ''Ýþkenceleri seyredenlerin caný çýksýn'' bedduasý, sadece, o iþkence yapanlar için geçerli de, o zulmü seyredenler ne kadar masum! Zindanlarda yatanlarýn dertleriyle dertlenmemek, ailelerine sahip çýkmamak, seyirci kalmak, mü'min kardeþinin derdini derdi bilmemek, ve rahat yaþantýlar müslümanýn kurtuluþu olabilir mi?

Rasulullah(s.a.s) Efendimiz, veda hutbesinde þöyle buyurmaktadýr: “Ne zulmediniz, ne de kendinize zulmettiriniz...” (10)

Yani ne zalim ol ne de mazlum... Zulüm kaldýrýldýðý gibi zulmetme de kaldýrýlmýþ, iman edenler bu kötü hasletten men edilmiþlerdir. Cenab-ý Allah azzeve celle, zalimleri dost edinmeden, Allah'ýn dinini hakim kýlma uðruna birbirlerine kenetlenen,kendi yolunda saf baðlayarak çarpýþanlarý sevmektedir. (11) Seyirci kalanlarý deðil, sabýr diyerek, sabrýn içeriðini saptýranlarý deðil... Bir mü'min ancak, Kelime-i Þehadet'i hakkýyla getirir ve bu dinin tekliflerine tavizsiz kusursuz uyar ve bu uðurda canýyla, malýyla, evladýyla, ilmiyle cihad eder, iþte o zaman baþýna gelen sýkýntýlara sabrederek yoluna devam eder.

Efendimiz (s.a.s) buyurdular ki: “(Siz müslümanlar,)zalimin kollarýndan tutup onu (batýldan)hakka çevirmedikçe ,hayýr (azabtan kurtulamaz ve mazur sayýlamazsýnýz.)” (12)

Bizmüslümanlar, hepimiz mes' ulüz, hakký hakim kýlmak üzere çalýþmadýðýmýz, ''Allah'ýn sözü en yüce olsun '' diye mücadele etmediðimiz sürece azabtan kurtulamayýz ve hiç bir mazeret de bulamayýz.

Ýslam milleti, Muhammed (s.a. s)ümmetinin baþýný, iman eden, Allah'ýn indirdikleriyle hükmeden ve cihad eden imamet makamýnýn çekmesi zaruridir. Din gününde hesaba çekilecek ümmet, þu Hadis-i Þerif'e kulak vermelidir.

Rasululah (s.a.s) buyurdular:

“Zalim, hain ve günahkar emirler iþ baþýna geleceklerdir. Kim onlarýn yalanlarýný doðrular ve onlara yardým ederse benden deðildir ve bende onlardan deðilim.Onlar cennetteki havuzun baþýnda su içmek için benimle beraber olmayacaklardýr. Kim onlarý doðrulamaz, onlarýn zulümlerine yardým etmez ise o, bendendir ben de ondaným. Böyle yapan kimse ise su içmek için havz-ý Kevser'de benimle beraber olacaktýr.” (13)

Zalim, hain, günahkar yöneticiler iþ baþýna geldiklerinde,onlarýn yalanlarýný, küfür zulümlerini doðrular ve onlara yardým ederse, yýkýlýp yakýlmasý gereken Mescd-i Dýrarlarý tamir eder saðlamlaþtýrýrsa, o Rasul-ü Ekrem (s.a.s)'den deðil, sevdikleri, razý olduklarý, yardým ettikleri, zalim, hain günahkar meliklerle haþr olmaya mahkum olacaklardýr.

Efendimizin sözü gayet anlaþýlýr ve net: “Kim onlarý doðrulamaz, onlarýn zulmüne yardým etmez ise o, bendendir, ben de ondaným.”

Giyim kuþamýmýza, yediðimize içtiðimize, kýblemize, Kabemize el atan egemen taðutlar, kalblerimize ve inançlarýmýza da el atmýþ ve ümmeti, Allah'(c.c)'ýn adýyla kandýrmak suretiyle kýblesini dahi deðiþtirmiþlerdir... Kabeyi tavaf eden müslüman gerçekte kýblesini Kabe'ye deðil, beyaz saraylara , dolarlara batýya çevirmiþtir de bilinçsizce Kabe'yi tavaf etmeye devam etmektedir. Oysa Kabe'nin Rabbi ve bütün alemlerin Rabbi, hüküm koyan hükmeden yöneten, nimetlendiren tek ilah'týr. Cahil (bilinçsiz) müslüman, Allah'dan baþka sahte ilahlarý Allah(c.c)'a þirk koþtuðunun da farkýnda deðildir.

“Onlar tuttular Allah'dan baþka bir takým ilahlar edindiler, umuyorlarlar ki, (sahte ilahlar tarafýndan) yardým olunacaklar. Ýlahlarýn yardýma güçleri yetmez. Onlar ise ilahlara karþý hazýr askerlerdir.” (14)

Zulme uðrayýp da hakkýný aramayan, zillete boyun eðen mus' taz'aflar, zulmüne katlandýklarý zalimlerle ayný suçu iþlediklerinin farkýna varmalýdýrlar, iþ iþten geçmeden...

Ahiret aleminde ise sonuç açýktýr.

“Toplayýnýz zulmedenleri ve onlara eþ olanlarý, Allah'tan baþka taptýklarýný da. Onlara cehennemin yolunu gösterin.” (15)
Ey Rabbimiz, Kahhar sýfatýndan Rahman sýfatýna sýðýnýyoruz, üzerimize rahmetini ve affýný yaðdýrmaný diliyoruz. Ümmete uyanýþ nasib eyle, Amin Vesselam

Dipnot:

(1) Bakara, 2/193. Enfal, 8/39
(2) Sünen-i ibn mace, Kitabu'l -Fiten, b. 20, Hds. 4009
(3) Rad,13/11
(4) Þems, 91/11-14
(5) Kamer, 54/29
(6) Sünen-i ibn Mace, Kitabu'l-Fiten, B.20, Hds. 4005
(7) Þuara,26/157
(8 ) Buruc,85/4-7
(9) Ýsra,17/8
(10) Veda hutbesi
(11) Bkz.Saff, 61/4
(12) Sünen-i ibn Mace, Kitabu'l-Fiten, B.20, Hds. 4006
(13) Tirmizi Kitabu'l -Fiten, B.61, Hds.2360 Ýmam Ahmed bin Hanbel,Müsned, C.3,sh.95
(14) Yasin, 36/74-75
(15) Saffat, 37/22-23.
Gönderen: 05.06.2007 - 22:06
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 618 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
murat aslan (39), fatihmehmet (46), can-deger (64), serkangulec (41), uveyiz (44), CENNET GULU_03 (29), ahmeteren (52), avsar (54), mustakim777 (46), v.kir87 (38), elif y (37), mervenur2086 (39), miray ece (39), elçin (39), abu_naar (50), adali39 (50), nurgulbilgic (40), lutf-ul ihlas (43), seyyid06 (44), siyah lale (40), 58sivas58 (35), zekirdek (41), nur banu (37), keremminnet (43), fatkke (42), bad_ree (38), kota (572), hasene (54), lazoglu kj (572), Yosungozlu (51), Aydin199351 (), tugba k (43), furkancan (41), ozsaral (43), Dervis1980 (45)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54394 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.