*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 2130 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 23. Kasım 2024 - 23:09

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » CUMA NAMAZI

önceki konu diğer konu

2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Ônder23

CUMA NAMAZI

569 Mesaj -

Cuma günü mü'minlerin bayramýdýr. Bu günü özel ve güzel gün haline getiren sadece bayram oluþu deðildir. Cuma gününde bir saat-i icabe vardýr. Ýcabe saati, dualarýn kabul edildiði, reddedilmediði saattir. Ýsteklerimizin Rabbimiz tarafýndan yerine getirildiði andýr. Ýþte Cuma gününü farklý bir gün haline getiren bir faktör de budur.
Nasýl ki, Kadir Gecesini diðer gecelerden farklý hale getiren bir makbuliyet varsa, Cuma gününü de farklý gün haline getiren bu icabe saatidir. Alimlerimiz bu saatin farklý zamanlar içerisinde olduðu yorumunu yaparken ekserisi, icabe saatinin ezan okunmasýyla namazýn bitimine kadar olan müddet içerisinde olduðunu söyler. Yani, icabe saati dýþ ezanla baþlayýp namaz bitimine kadar olan zaman içerisinde bir andýr.

Günümüzdeki Cuma tartýþmasýna istinaden Cuma namazýna tarihî olarak bir göz atalým:

Mekke devrinde Cuma namazý yoktu, zaten ibadetler, mükellefiyetler Medine devrinde baþlamýþtýr. Efendimizin Medine'ye hicret edeceði günlerde Medine'de sahabelerden Cuma namazý kýlanlarýn olduðunu görüyoruz. Cuma namazý farz olmadan evvel bu Cuma namazý kýlma olayý nereden kaynaklanýyor?

Bazý eserlerdeki ifadeye göre Medine'deki sahabeler bakýyorlar ki, Hýristiyanlarýn bayram günü Pazar günü, Yahudilerin tatil günü Cumartesi günü. Müslümanlar da, "Biz de Cuma gününü seçelim, Biz de Cuma günü toplanalým" diyorlar ve farz kýlýnmadan önce Medine'de Cuma günü Cuma namazý kýlýndýðý kaydý var. Bazýlarý, bunlar tavsiye üzerine kýlýnan namazlardýr, bazýlarý da Yahudi ve Hýristiyanlarýn toplandýðýný görünce Müslümanlar bizim de bir günümüz olsun diyerek onlara alternatif bir gün olarak toplanarak kýlýnan namazdýr diye yorum yapýyorlar. Her ne olursa olsun, karþýmýza çýkan þu: Baþtan beri Hýristiyanýn Pazar günü, Yahudinin Cumartesi günü, Müslümanýn da Cuma günü var.

Hýristiyanýn Pazar günü tatildir. Sabahtan akþama kadar çalýþmak yasaktýr. Yahudinin de Cumartesi günü tatildir, onlarda da çalýþmak yasaktýr. Hem de öylesine þiddetli bir yasak ki, Baþbakan Ýsrail'e gittiði gün Cumartesi'ne rastlayýnca otelin asansör düðmesine basmak bile bir nevi meþguliyet olacaðýndan asansör kullanamýyorlar, düðmeye basmýyorlar ve merdivenden çýkýyorlar. Yahudiler dinî tatil günleri olan Cumartesi günü dünya iþi yapmamaya bu kadar dikkat gösteriyorlar.

Ýslamiyette de Cuma günü. Kur'ân-ý Kerimde baþlý baþýna bir Cuma Suresi vardýr. Cuma namazý o kadar mühim, o kadar kuvvetli, o kadar büyüktür ki, Allahu Azimüþþan Kur'ân-ý Keriminde bir sure ile ilan ediyor. Rabbimiz âyet-i kerimede þöyle hitap ediyor: Ey iman edenler! Cuma günü namaz için ezan okunduðunda alýþveriþi býrakýn ve Allah'ýn zikrine koþun. Eðer bilseniz bu sizin için daha hayýrlýdýr. (Cuma Sûresi, 9}

Gerçi çatlak sesler çýkabilir, imaný zayýf olanlar itiraz edebilir. Bizim dünyevi iþe çalýþmamýz, kazanmamýz lazým, niye camiye gidelim diyenler, sizi aldatmak isteyenler olabilir. Fakat siz aldanmayýn, sizin için hayýrlý olan ezan okununca camiye koþmaktýr.

Camiye koþtuk, namazýmýzý kýldýk, sonra o gün akþama kadar tatil mi, iþimizi býrakacak mýyýz? Çünkü Hýristiyanlarda Pazar günü, Yahudilerde Cumartesi günü tümüyle tatil. Biz de Cuma gününü tümüyle tatil mi edeceðiz? Hayýr, öyle buyrulmuyor. Namaz kýlýndýðýnda yeryüzüne daðýlýp Allah'ýn lütfundan rýzkýnýzý arayýn. Allah'ý da çokça zikredin ki, kurtuluþa eresiniz. (Cuma Sûresi,10)

Herkes iþine gücüne koþsun, terketmesin, tatil yapmaya mecbur hissetmesin kendisini. Tatil yapma mecburiyeti yoktur. Tatil mecburiyeti, ezan okunduðu andan itibaren baþlar, namazýn kýlýnmasýyla biter. Buradan da görüldüðü gibi, Kur'ân-ý Kerimin emri, bizi bütün gün tatil yapmaya mecbur etmiyor.

Bu konuda teknik bir bilgi daha arzedeyim: Cuma namazýnýn farz kýlýndýðý ilk günlerde, evvela Cuma namazýnýn ilk sünneti kýlýnýyor, sonra da mescidin kapýsýnda ezan okunuyor ve o ezanla Cuma namazý kýlýnýyordu. Bu Efendimiz (a.s.m.) zamanýnda Hz. Ebubekir (r.a.) ve Hz. Ömer (r.a.) zamanýnda böyle devam etti. Fakat Hz. Osman zamanýna gelince cemaat o kadar çoðaldý ki, artýk o mescidin kapýsýnda sünnetten sonra okunan ezan, ancak cami içindeki cemaatin duyabileceði bir ezan oldu.

Bu defa, sünnetten sonra okunan ezan yerinde öylece ibka edildi, fakat Hz. Osman (r.a.) o zamanki ulemanýn da istiþaresinden sonra vakit girince önce dýþarýda yüksek bir yerde ezan okuttu, tâ etraftaki Müslümanlar duysunlar ve iþlerini býrakýp gelsinler. Bundan sonra iki defa ezan okunmaya baþlanmýþ oldu. Þu anda yine biz ayný þeyi tatbik ediyoruz. Namaz vakti girince dýþarýdan bir ezan okuyoruz. Bu, iþinde gücünde olanlarýn duyup da namaza gelmelerini hatýrlatan bir ezandýr. Bu ezanla alýþveriþ terkedilir, daha bir iþ yapýlmaz, herkes camiye gelir. Ýkinci ezan ise Peygamberimiz (a.s.m.) zamanýndan kalan, sünnet olan ezandýr.

Demek ki, ezan okununca iþi gücü býrakýp camiye gelmek ayetin icabýdýr, farzdýr. Yahudi ve Hýristiyanlar gibi bütün gün tatil yapýp iþi gücü býrakýlmaz. Sadece ezandan baþlayýp namaz bitinceye kadar iþ yapýlmaz.

Bu durumda dikkatimizi çeken hususlar þunlardýr: Ýþi gücü olanlar camiye gelecekler de, bir de gelemeyecek olanlar var. Diyelim ki, doktor ameliyat yapacak, nöbette insanlar var veya direksiyon baþýnda, vapurda seferde olanlar var. Onlann durumu ne olacak?

Bir insan birþeyi samimiyetle ele alýrsa onun çýkýþ yollarýný bilir ve çaresini de bulur. Ama bir insanýn maksadý o iþi çýkmaza sürüklemek, içinden çýkýlmaz hale getirmek ise, o iþi içinden çýkýlmaz hale getirebilir.

Þimdi bu konuyu kötü niyetle düþünenler, Yahudiler ve Hýristiyanlar gibi bütün gün tatil yapmaya mecbur olmadýðýmýz halde, dinimizin en güzel emirlerinden biri olan, sadece kýrk beþ dakikalýk bir tatille Cuma namazýný kýlmamýz âyet-i kerimeyle emrolunduðu halde, bu iþi çýkmaza sokmak istiyorlar ve diyorlar ki: Ýþi olan var, nöbette olan var, seferde olan var, bunlar nasýl gelsin?

Onlar hakkýnda zaten dinimiz hükmünü vermiþ. Ýslamda içinden çýkýlamayacak durum yoktur. Ýslâmda zor þey, izah imkaný olmayan þey yoktur. Yolculukta olanlar, nöbette olanlar, bulunduðu iþi terketmesi uygun olmayanlar, iþlerinin baþýnda devam ederler. Ezan okunduðu, herkes Cumayý kýldýðý halde onlar gelmeyip kýlmayabilirler. Sonra Cumanýn yerine öðle namazý vardýr. Ýþinin mecburiyetinden dolayý Cumaya gidemeyenler, öðle namazýný kýlarlar, böylece kýlamadýðý Cuma namazýnýn yerine öðle namazý kaim olur. Cumaya gitmiþ gibi olurlar. Görüyoruz ki, çaresizlik, izahsýzlýk yok. Dinimizde hüsn-ü niyetle bakýldýðý zaman zorluk yoktur.

Gönderen: 01.06.2007 - 12:15

	NurBahcesi

´´Cuma haftanın, ramazan yılın, hac ise ömrün ölçüsüdür."

2687 Mesaj -

[B]

Cuma gününün en kutsal unsuru, cuma namazýdýr. Cumanýn kulluk cihetiyle en mühim sýrrý da, mü’minlerin kalplerini birleþtirmesi ve dillerini bir kelimede cem’ etmesidir.

Cenâb-ý Hak, cuma gününü bayram olarak biz müslümanlara ihsan etmiþtir Buhari, Cuma 1; Müslim, Cum’a 19-23.

Nasýl Arafat’a çýkýlan Arefe günü, haccýn yümün ve bereketinin toplandýðý gündür; aynen öyle de cuma günü de haftanýn günleri içinde bir nokta-i beyzâdýr. Onun lekelenmesiyle diðer günler de o lekeden nasiplerini alýrlar

Hutbe esnasýnda boþ konuþan ve baþka þeylerle ilgilenen kiþi sevaptan mahrum kalýr; ancak cumaya ezandan önce gelen, mü’minleri rahatsýz etmeyen, hutbeyi sükûnet ve edep içinde dinleyen, namazý huþu ile kýlanýn bu namazý ise, bir önceki cumaya ve fazladan da üç güne kadar (iþlemiþ olduðu) günahlara keffarettir; zira Cenab-ý Hak: "Kim bir hayýr yaparsa bu kendisinden on misliyle kabul edilir." buyurmuþtur [En’am 6/160]

Gönderen: 01.06.2007 - 19:24

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 2130 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.03823 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.