0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Kuran'a Ters Düşen Huraferlerden..

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
hidayete davet su an offline hidayete davet  
Kuran'a Ters Düşen Hurafelerden..
35 Mesaj -
ESAVRVB
Kardeþlerim sizlere Kurana ters olan bir hurafeyi sizlere anlatmak istiyorum inþallah.

KUR’ÂN’A TERS DÜÞEN HURAFELERDEN:
“LÂ ÝLÂHE ÝLLALLAH” DÝYEN CENNETE GÝRER.

Allah’a sonsuz hamd ve þükrederiz ki; bir defa daha Allah’ýn bir zikir sohbetinde, Allahû Tealâ bizleri birlikte kýldý. Konumuz, bir hurafeye dayalý. Dînimize yerleþmiþ olan hurafelerden bir tanesi de þudur: “Lâ ilâhe illallah Muhammeden resûlullâh, diyen kiþi mutlaka cennete girer.” Böyle deniliyor.
Kelime-i þahadet getirmek, hiç kimseyi Allah’ýn cennetine götüremez. Kelime-i þahadet getirenler, çok güzel bir þey söylemiþ olurlar, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’i anmýþ olurlar. “Lâ ilâhe illâllah Muhammeden resûlullâh” demek; “Allah’tan baþka ilâh yoktur. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz, O’nun Resûl’üdür.” demektir. Ama zaten sadece “Lâ ilâhe illallah” demeyi bile, cennete girmenin mutlak iþareti sayan bir zihniyet hâlâ yaþýyor.
Allahû Tealâ Kur’ân’ý indirmiþtir. Peygamber Efendimiz (S.A.V) zamanýnda, Kur’ân’dan baþka hiçbir yazýlý beyan yoktu. O, Allah’ýn kendisine indirdiði, kalbine yazdýðý Kur’ân-ý Kerim’i herkese okuyordu. Kalbine yazdýðý ve Allahû Tealâ’nýn, O’na kalbinden okuttuðu Kur’ân-ý Kerim’i…
Kur’ân-ý Kerim bütün kitaplarýn anasýdýr. Allahû Tealâ buyuruyor ki:

6/EN'AM-38: Ve mâ min dâbbetin fîl ardý ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min þey’in summe ilâ rabbihim yuhþerûn(yuhþerûne).
Ve yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve iki kanadýyla uçan kuþlardan ne varsa (4 ayaklýgöz kırpma hiçbir hayvan ve iki kanadýyla uçan hiçbir kuþ yoktur ki; sizin gibi ümmet olmasýnlar. Biz kitapta hiçbir þeyi eksik býrakmadýk. Sonra Rab’lerine haþrolunacaklar (olunurlar).

Herþeyi muhtevî olan Kur’ân-ý Kerim’de, bir insanýn, “Lâ ilâhe illallah” derse cennete gideceðine dair hiçbir iþaret mevcut deðildir. Tam aksine; eðer bir insan Allah’a ulaþmayý dilemezse, onun mutlaka cehenneme gideceði ifade buyrulmuþtur. Eðer bir insan ömür boyunca her gün yüzlerce defa “Lâ ilâhe illallah” derse ama Allah’a ulaþmayý dilemezse, o kiþinin gideceði yer cehennemdir.
Bir insanýn “Lâ ilâhe illallah Muhammeden resûlullâh” kelimelerini, sadece “Lâ ilâhe illallah” ya da “Lâ ilâhe illallah Muhammeden resûlullâh” þeklinde beraberce söylemesi zararlý bir þey midir? Asla zararlý bir þey deðildir. Çok güzeldir. Bu sözün, “Lâ ilâhe illallah Muhammeden resûlullâh” sözünün tekrar tekrar söylenmesinde fayda vardýr. Kiþiye derecat kazandýrýr. Ama bu kazandýðý derecelerle, hiç kimse Allah’ýn cennetine giremez. Çünkü bir kiþi Allah’a ulaþmayý dilemezse, kazandýðý bütün dereceler boþa gider. Ýþte Kehf Suresinin 103, 104 ve 105. âyet-i kerimeleri açýkça bir hususu ifade ediyor. Allahû Tealâ diyor ki:

18/KEHF-103: Kul hel nunebbiukum bil ahserîne a’mâlâaglaa’mâlen).
De ki: “Ameller açýsýndan en çok hüsrana uðrayanlarý size haber vereyim mi?”

18/KEHF-104: Ellezîne dalle sa’yuhum fîl hayâtid dunyâ ve hum yahsebûne ennehum yuhsinûne sun’âaglasun’an).
Onlar, dünya hayatýnda amelleri (çalýþmalarýgöz kırpma sapmýþ (kaybettikleri dereceler, kazandýklarý derecelerden daha fazla) olanlardýr. Ve onlar, güzel ameller iþlediklerini zannediyorlar.

18/KEHF-105: Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kýyameti veznâaglaveznen).
Ýþte onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na mülâki olmayý (ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaþmasýnýgöz kırpma inkâr ettiler. Böylece onlarýn amelleri heba oldu (boþa gitti). Artýk onlar için kýyâmet günü mizan tutmayýz.

Ýþte bir insan düþünelim; Allah’a ulaþmayý dilememiþ ama yüzlerce defa “Lâ ilâhe illallah Muhammeden resûlullâh” demiþ. Bu kiþinin bu sözü söylemesi çok güzel bir þeydir ama onu cennete ulaþtýrmasý ne yazýk ki mümkün deðildir. Peki söylenmesin mi? Çok söylensin. Ne kadar çok söylenirse, o kadar güzel olur. O kiþi derecat kazanýr. Ama o kazandýklarý derecelerin hepsi, Allah’a ulaþmayý dilemediði için boþa gider, heba olur.

Mademki Allahû Tealâ böyle söylüyor, Kehf-103, 104 ve 105’te bu muhteva yer almýþ, öyleyse Allah’a ulaþmayý dilemeyen bir insanýn kelime-i þahadet getirmesi, onu hiç bir zaman Allah’ýn cennetine ulaþtýramaz. Bu kiþi Allah’a ulaþmayý dilemedikçe, ne yazýk ki cehennemden kurtulamaz ve Allah’ýn âyetlerinden de gâfildir. Allah’a ulaþmayý dilemelidir ki; Allah’ýn cennetine girsin. Zaten dilemesi, Allah’ýn âyetlerinden gâfil olmadýðýnýn en güzel göstergesidir. Bugün 21. asýrda, 3. milenyumda (3. binyýlda) bütün insanlýða Allahû Tealâ’nýn emri; Allah’a, ruhlarýný ölmeden evvel ulaþtýrmalarý emridir. Hayattayken, þu dünya hayatýný yaþarken herkesin, ruhunu Allah’a ulaþtýrmasý, Allahû Tealâ tarafýndan kesin þekilde emredilmektedir.
Allahû Tealâ herkesin mutlak olarak saadete ulaþmasýný istiyor. Hadi gelin Kur’ân’a baþvuralým. Bakalým bir insan Allah’a ulaþmayý dilemezse cehennemden kurtulabilir mi? Nereye bakýyoruz? Yunus Suresinin 7 ve 8. âyetlerine bakýyoruz:

10/YUNUS-7: Ýnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki onlar, Bize ulaþmayý (hayatta iken ruhlarýný Allah’a ulaþtýrmayýgöz kırpma dilemezler. Dünya hayatýndan razý olmuþlardýr ve onunla doyuma ulaþmýþlardýr ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardýr.

10/YUNUS-8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
Ýþte onlarýn kazandýklarý (dereceler) gereðince varacaklarý yer ateþtir (cehennemdir).

Öyleyse Allah’ýn âyetlerinden gâfil olmaktan kurtulmak için, bir insanýn bilmesi lâzýmgelen ilk âyetler, bu âyetlerdir. Yunus Suresinin 7 ve 8. âyetleri, Allah’a ulaþmayý dilemenin mutlak zaruretini ifade eden âyetlerdir ve kiþinin cennete girebilmesi için yapmasý lâzýmgelen þey de açýk olarak ortaya çýkýyor: Allah’a ulaþmayý dilemek. Allah’ýn cennetine girecek olanlar, sadece Allah’a ulaþmayý dileyenlerdir.
Neden Allah’a ulaþmayý dileme kavramý unutulmuþtur? Çünkü iblis, bütün insanlarýn cehenneme gitmesini kesin þekilde kendisine hedef tayin etmiþtir. Allahû Tealâ’ya diyor ki:

7/A'RAF-16: Kâle fe bimâ agveytenî le ak'udenne lehum sýrâtekel mustekîm(mustekîme).
(Ýblis): “Bundan sonra, beni azdýrman sebebiyle, mutlaka Senin Sýratý Mustakîmin’e onlara karþý (mani olmak için) oturacaðým.” dedi.

7/A'RAF-17: Summe le âtiyennehum min beyni eydîhim ve min halfihim ve an eymânihim ve an þemâilihim, ve lâ tecidu ekserehum þâkirîn(þâkirîne).
Sonra, elbette onlara, önlerinden, arkalarýndan, saðlarýndan ve sollarýndan geleceðim ve onlarýn çoðunu þükredenlerden bulmayacaksýn.

Ne yazýk ki; insanlarýn çoðu bu sözün kurbaný olacaklardýr.
Herkes için, Allah ile olan iliþkilerinde mutlaka cennete girmek hedef alýnmalýdýr. Bunun için de yapýlmasý lâzýmgelen bir tek þey vardýr: Allah’a ulaþmayý dilemek. Gördük ki; kiþi dilemezse cehenneme gidiyor. Cennete girmenin yolu, Allah’a ulaþmayý dilemektir.
Ne kaybedersiniz ki... Allahû Tealâ, sizden sadece bir dilek istiyor. Diyeceksiniz ki: “Yarabbi, Ben ruhumu ölmeden evvel Sana ulaþtýrmak istiyorum.” Kalbinizden bir dilek, Allah’a doðru yükselecek. Ya da deyin ki: “Yarabbi, Senin bunca ermiþ evliyan var. Ben de o ermiþlerden birisi olmak istiyorum. Beni de ermiþlerinden birisi yap.” Bu da, ruhunuzu Allah’a ulaþtýrmak konusundaki temel talebinizi oluþturur. Bunun mânâsý, ruhunuzun Allah’a ulaþmasýný istiyorsunuz demektir. “Ermiþ evliya” demek; ruhunu hayatta iken Allah’a ulaþtýrmýþ evliya demektir.
Ýþte kiþi, hayatý boyunca hep “Lâ ilâhe illallah” desin, desin, desin ama Allah’a ulaþmayý dilemesin. Dilemezse ne olur? Dilemezse, takva sahibi olamaz. Dilemezse, þirkte kalýr. Allahû Tealâ Rum Suresinin 31. âyet-i kerimesinde, Allah’a ulaþmayý dilemeyen bir kiþinin þirkte kalacaðýný ve takva sahibi olamayacaðýný söylüyor. Takva sahibi olamayan kiþinin, Allah’ýn cennetine girmesi hiçbir þekilde mümkün deðildir. Allahû Tealâ diyor ki:

30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn.

30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâaglaþiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).
(O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar.

Görüyorsunuz ki; kelime-i þahadet, Allah’a ulaþmayý dilemeyen bir kiþi için tek baþýna bir cennet müjdesi saðlayamaz, o kiþiyi þirkten kurtaramaz ve o kiþiyi takva sahibi kýlamaz. Allah’ýn tekliði, Kur’ân-ý Kerim’in temelini teþkil eder. Kur’ân-ý Kerim ise, Hz. Ýbrâhîm’in hanif dînine, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in sahip olduðunu ifade ediyor. Rum Suresinin 30. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ buyuruyor ki:

30/RUM-30: Fe ekim vecheke lid dîni hanîfâaglahanîfen), fýtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkýllâh(halkýllâhi), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
Hanif olarak kendini dîn için ikame et, Allah’ýn hanif fýtratýyla ki; Allah, insanlarý hanif fýtratýyla yaratmýþtýr. Allah’ýn yaratmasýnda deðiþme olmaz. Kayyim olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaþayacak) dîn budur. Fakat insanlarýn çoðu bilmez.

Hanif dîni, Hz. Ýbrâhîm’in dînidir. Yani Allahû Tealâ: “Sen de hanifsin. Bütün insanlar da hanif fýtratýyla yaratýlmýþtýr. Allah’ýn dîninde deðiþiklik göremezsin.” diyor. Yani Allahû Tealâ, hem dîni sadece hanif dîni olarak yaratmýþtýr hem de bütün insanlarý hanif dînini yaþayabilecek olan özelliklerle donatmýþtýr. Kiþi, hanif dînini yaþayabilecek özelliklerin sahibi kýlýnýyor. Hanif dîninin özelliði budur. Hem dîn, kýyâmete kadar hanif dîni olarak kalacak hem de bütün insanlar hanif fýtratýyla; o tek dîni yaþayabilecek olan özellikle yaratýlacaklar.
Peygamber Efendimiz (S.A.V) hanif ise, o zaman Hz. Ýbrâhîm’in hanif dînine bakýyoruz. Neyi ifade ediyor?

Tek Allah’a inanmak.
Allah tektir ve hanif dîni, tek Allah’a inanmayý ifade ediyor. Bu, Hz. Ýbrâhîm’in hanif dîninin vahdet akîdesidir, Kur’ân-ý Kerim’in de vahdet akîdesidir.

Allah’a ulaþmayý dileyenlerin vücuda getirdiði tek bir fýrkayý oluþturmak.
Cehennemden kurtulabilenler, sadece Allah’a ulaþmayý dileyenlerdir. Öyleyse böyle bir müessese yoksa hiç kimsenin cehennemden kurtulmasý mümkün deðildir. Yani kiþi Allah’a ulaþmayý dilemiyorsa, o kiþi cehennemden kurtulamaz.

Teslim (Allah’a teslim olmak).
Ýnsanlarýn, Allah ile olan iliþkisinde hanif dîninin 3. faktörü de bu þekilde geliyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V) hanif olduðunu göre, Hz. Ýbrâhîm’in dîniyle mücehhez olduðuna göre, Kur’ân-ý Kerim hanif dîninin temel kitabýdýr. Baþka bir dîn de hiç olmamýþtýr. Hanif’in lügat mânâsý, “Allah’a teslim olmak” demektir. Zaten dînin Kur’ân-ý Kerim’deki adý da, “Ýslam” dînidir; Allah’a teslim olanlarýn dîni.
Teslim kelimesi, selâm kelimesi, selâmet kelimesi, müsellime kelimesi, müsellim kelimesi, müslim kelimesi, Ýslâm kelimesi, müslüman kelimesi, hepsi ayný kökten geliyor. Allah’a teslim olmak...
Ýþte Allahû Tealâ’nýn hepinizden istediði þey, kesinlikle bu dizayn içersindedir. Allahû Tealâ, hepinizin mutlak olarak Allah’a ulaþmayý dilemenizi istiyor. Elbette ne kadar çok “Lâ ilâhe illallah Muhammeden resûlullâh” derseniz, size o kadar faydalý olur. Ama kelime-i þahadet, Ýslâm’ýn 5 þartýndan bir tanesidir. Diðer 4 þartý da düþünelim; namaz kýlmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek.
Kelime-i þahadet getirmek, 5 temel þartýn 5.’sidir. Bir insan diðerlerini de yerine getirse; her gün 5 vakit namazýný kýlsa, her ramazan ayýnda orucunu tutsa, zekâtýný verse, hacca gitse ve bunlarla beraber bir günde birçok defa kelime-i þahadet de getirse, o kiþi Allah’ýn cennetine giremez. Kur’ân-ý Kerim bunu mümkün görmüyor.
Öyleyse Allahû Tealâ, bütün insanlarý aslýnda cennetine girmelerini dileyerek yaratmýþtýr. Ama serbest iradeyi de biz insanlara vermiþtir. Serbest irade sebebiyle herkes, dilediðini yapmakta serbesttir. Ýþte ya insanlar Allah’a ulaþmayý dilerler ya da dilemezler. Dilerlerse, gidecekleri yer mutlaka Allah’ýn cenneti olur. O zaman onlarýn bütün günahlarý örtülür, mürþidlerine ulaþtýklarý zaman da sevaba çevrilir. Onlar mutlaka Allah’ýn cennetine girerler. Neden? Mu’minun-102 ile 103 þöyle söylüyor:

23/MU'MÝNUN-102: Fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).
O zaman kimin mizaný (sevap tartýlarýgöz kırpma aðýr gelirse iþte onlar, felâha erenlerdir.

23/MU'MÝNUN-103: Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî cehenneme hâlidûn(hâlidûne).
Ve kimin mizaný (sevap tartýlarýgöz kırpma, hafif gelirse iþte onlar, nefslerini hüsrana düþürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardýr.


Allahû Tealâ, Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin amellerini boþa çýkarýyor. Allahû Tealâ Kehf-105’te buyuruyor ki:

18/KEHF-105: Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kýyameti veznâaglaveznen).
Ýþte onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na mülâki olmayý (ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaþmasýnýgöz kırpma inkâr ettiler. Böylece onlarýn amelleri heba oldu (boþa gitti). Artýk onlar için kýyâmet günü mizan tutmayýz.

Allahû Tealâ: “Kim Allah’a mülâki olmayý inkâr ederse, onlarýn amelleri boþa gider.” diyor.
Kiþinin amelleri boþa gitmiþse, kazandýðý bütün dereceler yok olmuþ demektir. Bu kiþinin kaybettiði dereceler, mutlaka kazandýðý derecelerin ötesindedir ve gideceði yer de kesinlikle cehennemdir.
Sözlerimize kulak verin. Biz hepinizin kurtuluþu için konuþuyoruz. Hepinizin gideceði yer Allah’ýn cenneti olmalý. Bunun için de yapmanýz lâzýmgelen kesin bir emir var: Ruhunuzu ölmeden evvel Allah’a ulaþtýrmayý dilemek. Dilediðiniz takdirde, þirkten de kurtulursunuz, cehennemden de kurtulursunuz, hüsranda olmaktan da kurtulursunuz, dalâletten de kurtulursunuz ve takva sahibi olursunuz. Bütün güzellikler, Allah’a ulaþmayý dilediðiniz taktirde gerçekleþecektir.
Hepinizin Allah yolunda, Allah’a ulaþmayý dileyerek baþarýyla yürümenizi, ruhunuzu Allah’a ulaþtýrmanýzý, sonra fizik vücudunuzu da nefsinizi de iradenizi de Allah’a teslim ederek Ýslâm’ýn bütün boyutlarýný yaþayarak irþad makamýna tayin edilmenizi, Yüce Rabbimizden dileyerek, sözlerimizi inþaallah burada bitirmek istiyoruz.

Allah razý olsun
Esavrvb


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son hidayete davet tarafından, 28.05.2007 - 09:26 tarihinde.
Gönderen: 28.05.2007 - 09:25
Bu Mesaji Bildir   hidayete davet üyenin diger mesajlarini ara hidayete davet üyenin Profiline bak hidayete davet üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1994 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Dildade (46), ergunsahin (48), cayeli (59), üsküdarli (52), veli efendi (61), semazen42 (45), zafle1 (65), enesaltundag (40), nurlu sabah (33), istanbul48 (46), DUA (44), Namik Demirkira.. (52), gostivar (58), harun99 (47), mustafa çevik (60), selahattin &cce.. (56), beyhude (40), Ask_Medresesi (41), esatsu (45), muharremþ.. (49), bahaaristani (41), Münichli (50), akbunar (60), t_u_g_b_a (39), muhsin13 (40), Rabia68 (57), hayrunnisa (44), tirenci (75), 3Hilal (61), VeYSeLoNe (50), MSaid41 (43), ilkim (43), t.c (32), El-Moro (40), Mustafa.H (55), burak65 (49), biricik_gul (36), _kartanesi_ (38), Eastanbull (37), E1yesa (45)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.44709 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.