*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - KURAN DA ADI GEÇEN PEYGAMBERLER VE VELİLER

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 907 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 23. Mayıs 2024 - 09:08

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » KURAN DA ADI GEÇEN PEYGAMBERLER VE VELİLER

önceki konu diğer konu

36 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	muhammed yusa

KURAN DA ADI GEÇEN PEYGAMBERLER VE VELİLER

944 Mesaj -

BÝR DERS OLARAK KABUL EDERSENÝZ ÇOK SEVÝNÝRÝZ SÝZDE KURANDA ADI GEÇEN PEYGAMBER VE VELÝLER HAKKINDA BÝZÝ BÝLGÝLENDÝRÝRSENÝZ ÝNÞALLAHU TEALA ÇOK HAYIRLI OLACAKTIR SELAM VE DUA ÝLE WESSELAM

HZ. ZÜLKARNEYN

Adý Kur'ân'da geçer. Allah ondan övgü ile bahsetmiþtir. Peygamber mi, yoksa veli mi olduðu ihtilâf konusu olmuþtur.

Zülkarneyn kelimesi Arapçadýr. Zü ve karneyn kelimelerinin birleþmesinden meydana gelmiþtir. Zü, sahip ve malik demektir. Karn ise, boynuz, perçem, tepe, zaman, güneþ anlamlarýna gelir. Karneyn, karn'ýn tesniyesi yani iki tanesi demektir. Buna göre Zülkarneyn kelimesi iki boynuz sahibi þeklinde tercüme edilir (el-Firuzabadî, el-Kamusu'l-Muhît, Kahire 1332, IV, 257 vd).

Zülkarneyn'in kim oluðu ve neden kendisine bu lakabýn takýldýðý konusu, eskiden beri tartýþmalý bir husus olarak devam etmiþtir. Kendisine Zülkarneyn denilmesi, alimler tarafýndan, baþýnýn iki yanýnda iki boynuza benzer çýkýntýlarýn bulunmasý, dünyanýn þark ve garbýný dolaþmasý, baþýnýn iki yanýnýn bakýrdan olmasý, örülmüþ iki deste saçý olmasý, Allah'ýn kendisine nur ve zulmeti musahhar kýlmasý (emrine vermesi), yürürken nurun önünden, zulmetin ise arkasýndan gelmesi, þecaatý dolayýsýyle bu lakabý almýþ bulunmasý, rüyasýnda gökyüzüne çýktýðýný ve güneþin iki tarafýna asýldýðýný görmesi anlamlarýnda yorumlanmýþtýr.

Zülkarneyn'in kim olduðu hususu da, çok farklý þekillerde yorumlanmýþtýr. Bilindiði gibi Zülkarneyn kelimesi onun esas adý deðil, lakabýdýr. Onun esas adý hakkýnda deðiþik görüþler ileri sürülmüþtür. Birçok kiþi, onun Büyük Ýskender (M.Ö 356-323) olduðunu iddia etmiþtir. Fakat Kur'ân'da söz konusu olan Zülkarneyn ile Büyük Ýskender'in vasýflarý birbirini tutmamaktadýr. Zülkarneyn, Allah'a inanan, dürüst bir hayat süren ve peygamber olduðu bile ileri sürülen bir kiþidir. Büyük Ýskender ise, tek tanrý inancýndan uzak, girdiði þehirleri yerle bir edecek kadar zalimve barbar bir insandý.

Bilhassa son devrin alimlerinin ekseriyeti ise, Zülkarneyn'in Ýran kralý Kisra (Hüsrev) olduðunu kabul etmiþlerdir. M.Ö altýncý asýrda imparatorluk kuran Kisra'nýn vasýflan, Kur'ân'da adý geçen Zülkarneyn'in vasýflarýna daha uygun düþmektedir. Nitekim Araplar Kisra'ya, Nûþirevan-ý Âdil demektedirler. Yine de Zülkarneyn'in gerçek adýný Allah bilir. Onun peygamber olup olmadýðýný ihtilaflýdýr. (er-Razî, Mefâtihu'l-Gayb, Mýsýr 1937, XXI,163, vd.; Ýbn Kuteybe, el-Maarif, Beyrut 1970, 25).

Zülkarneyn'in adý Kur'ân'da üç âyette geçmektedir:

" agla

Ey Muhammed), sana Zülkar neyn'den soruyorlar. De ki: Size ondan bir hatýra okuyacaðým. Biz yer yüzünde onun için saðlam bir mekan ve orada istediði gibi hareket edeceði yönetim hürriyeti hazýrladýk ve kendisine (muhtaç olduðu) her þeyden bir sebep verdik (ulaþmak istediði herþeye ulaþmanýn yolunu, aracýný verdik). O da (kendisini batý ülkelerine ulaþtýracak) bir yol tuttu. Nihayet güneþin battýðý yere ulaþýnca, onu, kara balçýklý bir gözede batar buldu. Onun yanýnda bir kavim buldu. Dedik ki: Ey Zülkarneyn, (onlara) ya azab edersin veya kendilerine güzel davranýrsýn (onlarý güzellikle yola getirirsin. Nasýl istersen öyle yaparsýn). Dedi: Kim haksýzlýk ederse, ona azap edeceðiz) sonra o, Rabb'ine döndürülecektir. O da ona görülmemiþ bir azab edecektir. Fakat inanýp iyi iþ yapan kimseye de en güzel mükâfat vardýr. Ona buyruðumuzdan kolay olaný söyleriz (kolay iþler yapmasýný emrederiz, zor iþlere koþmayýz onu). Sonra yine bir yol tuttu. Nihayet güneþin doðduðu yere ulaþýnca, onu, öyle bir kavim üzerine doðar buldu ki, onlara güneþin önünden (korunacak) bir siper yapmamýþtýk. Ýþte (Zülkarneyn) böyle (yüksek bir mevkie ve hükümranlýða sahip) idi. Onun yanýnda (daha) nice (hükümranlýk) bilgisi (tecrübesi ve vasýtasý göz kırpma

bulunduðu biz biliyorduk. Sonra yine bir yol tuttu. Nihâyet iki sed arasýna ulaþýnca, onlarýn önünde hemen hiç söz anlamayan bir kavim buldu. Dediler ki: Ey Zülkarneyn, Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde bozgunculuk yapýyorlar. Bizimle onlarýn arasýnda bir sed yapman için sana bir vergi verelim mi? Dedi ki: Rabb'imin beni içinde bulundurduðu (mal ve mülk, sizin vereceðinizden) daha hayýrlýdýr. Siz bana insan gücüyle yardým edin de, sizinle onlar arasýna saðlam bir engel yapayým. Bana demir kütleleri getirin. (Zülkarneyn) iki daðýn arasýný (demir kütleleriyle doldurup daðlarla) ayný seviyeye getirince, üfleyin dedi. Nihâyet o demir kütlelerini bir ateþ haline koyduðu zaman; getirin bana, üzerine erimiþ bakýr dökeyim, dedi. Artýk (Ye'cuc ve Me'cuc) onu ne aþabildiler ne de delebildiler. (Zülkarneyn) dedi: Bu, Rabb'imden (kullarýna) bir rahmettir. Rabb'imin va'di ge(lip Ye'cuc ve Me'cuc'un çýkmasý, yahut kýyametin kopmasý gerek)diði zaman, onu yerle bir eder. Þüphesiz, Rabb'imin va'di gerçektir" (el-Kehf, 18/83-98).

Bazý alimlerin rivayetine göre, Yahudilerden birkaç kiþi, Hz. Muhammed (s.a.s)'e gelerek Zülkarneyn'in kim olduðunu sormuþlar. Bunun üzerine bu âyetler nazil olmuþtur (en-Nisâburî, Esbâbu'n-Nuzûl, Mýsýr 1968, 75).

Diðer bir rivayette ise, Mekkeliler kitap ehli olan Yahudilere adam gönderip Hz. Muhammed (s.a.s)'i çetin bir sýnavdan geçirmek için, birkaç soru hazýrlayýp göndermelerini istemiþlerdi. Onlarda þu üç þeyden sormalarýný tavsiye etmiþler: Ruh, Ashab-ý Kehf ve Zülkarneyn Bunun üzerine ilgili âyetler inmiþtir (et-Taberî, Camiu'l-Beyân, Mýsýr 1373, XVI, 7).

Yukarýda meâli sunulan âyetlere göre, Zülkarneyn'in bazý özelliklerini þöyle sýralamak mümkündür. Zülkarneyn, üstün yeteneklere, geniþ kudret ve imkanlara sahipti. Bilgili, kültürlü, dünya coðrafyasýnýn önemli bir kýsmýný bilen ve ilâhî yardýma mazhar olan bir kiþiydi. Zalimlere hadlerini bildiren, onlarý cezalandýran, ahiret gününe kesin bir þekilde imân eden, ona göre hareket eden ve iyi ahlaklý dindar toplumlarý himâye eden bir zattý.

Zülkarneyn, Hakk'a karþý teslimiyet gösterir, her þeyi ilâhî emrin istikâmetine çevirmeye çalýþýrdý.

Hz. Ali'ye göre Zülkarneyn ne bir nebi, ne dg bir kraldý. Fakat Allah'ýn salih bir kulu idi. Allah onu sevmiþ ve o da Allah'ý sevmiþti (Ýbn Ýshâk, Kitabu'l-Mübtedâ ve'l-Meb'as ve'l-Meðazî, thk. Muhammed Hamidullah, Maðrib 1976

Gönderen: 26.04.2007 - 17:17

muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara

muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle

	muhammed yusa

Hz. HIZIR (a.s)

944 Mesaj -

Hz. Mûsâ döneminde yaþamýþ ve peygamber olmasý kuvvetle muhtemel, hikmet ve ilim sahibi bir þahsiyet.

Kur'ân-ý Kerîm'de, Hýzýr (a.s.)'ýn isminden açýkça bahsedilmez. Ancak Kehf Sûresi'nin 60-82. âyetlerinde yer alan Hz. Mûsâ ile ilgili kýssadan "Katýmýzdan kendisine bir rahmet verdiðimiz ve kendisine ilim öðrettiðimiz kullarýmýzdan bir kul..." (18/65) diye sözü edilen þahsýn Hýzýr (a.s.) olduðu anlaþýlmaktadýr. Çünkü bizzat Peygamber Efendimizden gelen sahîh hadislerde bu þahsýn Hýzýr olduðu açýkça belirtilmiþtir (bk. Buhârî, Ýlm 16, 44, Tefsîru'l-Kur'ân, Tefsîru Sûrati'l-Kehf 2-4; Müslim, Fedâil 170-174).

Bu rivayetlere göre bir gün Hz. Mûsâ Ýsrâil oðullarý arasýnda vaaz ederken ona kendisinden daha hikmet ve ilim sahibi kimsenin olup olmadýðý sorulmuþtu. Hz. Musâ: "Hayýr, yoktur!" diye cevap verince Cenâb-ý Hak bir vahiyle Hz. Mûsâ'yâ Mecme'u'l-Bahreyn'de (iki denizin kavuþum yerinde) kullarýndan salih bir kul olan el-Hadýr (Hýzýr)'ýn kendisinden daha âlim olduðunu bildirdi. Bunun üzerine Hz. Mûsâ hizmetinde bulunan genç bir delikanlý ile Hýzýr'ý bulmak üzere uzun bir yolculuða çýktý. Ýkisi, iki denizin birleþtiði yere ulaþýnca, yolculukta yemek üzere azýk olarak yanlarýna aldýklarý balýklarýný unutmuþlardý ve balýk bir delikten kayýp denizi boylamýþtý. Hz. Mûsâ oradan bir süre uzaklaþtýktan sonra yemek için delikanlýdan balýðý çýkarmasýný istediði zaman balýðýn denize dalýp kaybolduðunu fârkettiler. Hz. Mûsâ'nýn Hýzýr'ý bulmasýnýn alâmeti, bu balýðýn kaybolmasý olduðundan derhal oraya geri döndüler ve orada Hýzýr (a.s.)'ý buldular. Bundan sonra Hz. Mûsâ'nýn Hýzýr ile, Kehf Sûresi 66-82. âyetlerinde anlatýlan yolculuðu baþladý.

Hz. Mûsâ'nýn yolculuðunda azýk olarak taþýdýðý balýðýn Mecme'u'l-Bahreyn'de denize dalýp kaybolmasý, bazý rivayetlerde ve çeþitli Ýslâm milletlerinin folklorunda, bu arada Türk folklorunda da bu suyun âb-ý hayat olduðu, ölüleri bile canlandýran, içenleri ölümsüzleþtiren bir hayat iksiri olduðu þeklinde izah olunmuþ, burada balýðýn canlanýp denize dalmasý meselesinde bir peygamberin hayatýnýn ve Cenâb-ý Hakk'ýn kudretinin söz konusu olduðu unutulmuþtur. Buna baðlý olarak, Mecme'u'l-Bahreyn bölgesinde yaþayan birisi olarak Hýzýr (a.s.)'a da ölümsüzlük isnâd edilmiþ ve kendisine beþer üstü güçler ve yetkiler verilmiþtir.

Hýzýr aleyhisselâma verilen ilmin mahiyetini anlayabilmek için Musa (a.s.) ile olan yolculuðunu Kur'ân-ý Kerîm kýsaca þöyle anlatýr: Hýzýr (a.s.), yolculukta karþýlaþacaklarý olaylara Musa peygamberin sabredemeyeceðini kendisine hatýrlatmýþ ve O'ndan sabýr için söz almýþtýr (el-Kehf,18/66-70). Önce deniz sahilinde, yolculuk için bir gemiye binmiþlerdi. Hýzýr (a.s.) bir balta ile gemiyi delince kaptan tamir için geri dönmek zorunda kalmýþtýr. Musa (a.s.) sabredemeyip þöyle demiþtir: "Gemiyi, yolcularýný boðmak için mi deldin? Doðrusu çok kötü bir iþ yaptýn" (el-Kehf; 18/71). Yolculuðun sonunda, ilk bakýþta görünmeyen ve perde arkasý bilgi niteliðindeki sebebi Hýzýr (a.s.) þöyle belirtir: "O, deldiðim gemi, denizde çalýþan birkaç yoksulundu. Onu kusurlu yapmak istedim. Çünkü gemi yolculuða devam ederse, ileride her saðlam gemiye el koyan bir kral (deniz korsanlarý göz kırpma

vardýr" (el-Kehf, 18/79). Yolculuk sýrasýnda, diðer çocuklarla oynamakta olan bir çocuðu öldürdü. Musa (a.s.): "Kýsas olmadan, masum bir cana nasýl kýyarsýn? Doðrusu çok kötü bir iþ yaptým, dedi" (el-Kehf,18/74). Küçük çocuðun bu erken yaþta vefat ettirilme sebebi Hýzýr (a.s.) tarafýndan þöyle açýklandý: "Öldürdüðüm erkek çocuða gelince; onun anne ve babasý mü'min kimselerdi. Ýleride onlarý isyan ve inkâra sürüklemesinden korktuk istedik ki, Rableri bu ölen çocuk yerine kendilerine ondan daha temiz ve daha merhametli birini versin" (el-Kehf, 18/80,81). Burada Cenâbý Hak'kýn, anne-babanýn hayýrlý kimseler olmasý sebebiyle, ileride kendilerini üzecek, büyük sýkýntýlara sokacak bir çocuðu erken yaþta vefat ettirip, onun yerine daha hayýrlý bir evladýn verilmesinin, gerçekte o aile için " hayýr" olduðuna iþaret ediliyor.

Yolculuðun üçüncü merhalesi Kur'an'da þöyle anlatýlýr: "Musa ve salih kul yollarýna devam ettiler. Sonunda bir köye varýp, halkýndan yiyecek istediler. Halk ise onlarý misafir etmek istemedi. Musa ve salih kul, orada yýkýlmak üzere olan bir duvar gördüler, Salih kul hemen onu doðrultuverdi. Bunun üzerine Musa: "Ýsteseydin buna karþýlýk bir ücret alýrdýn, dedi. Salih kul þöyle dedi: Ýþte bu seninle benim aramýzýn ayrýlmasý demektir. Sabredemediðin þeylerin içyüzünü sana anlatacaðým" (el-Kehf, 18/77,78). Evi, ücretsiz tamir etmesini salih kul (hýzýr) þöyle açýklar: "Bu ev, Þehirde iki yetim çocuðun idi. Duvarýn altýnda kendilerine ait bir hazine vardý. Bunlarýn babalarý salih bir kimseydi. Rabbin, onlarýn rüþtlerine erip, hazinelerini bizzat kendilerinin çýkarmalarýný istedi. Bu Rabbinden bir rahmettir. Ben bunlarý kendiliðimden deðil, Allâh'ýn emriyle yaptým. Ýþte, sabredemediðin þeylerin içyüzü budur" (Kehf 18/82).

Bu hikmetlerle dolu yolculuktan, insanlarýn günlük hayatta karþýlaþtýklarý bir takým olaylarýn, bazan büyük felaketlerin bir görünen yüzünün bir de asýl perde arkasýnýn bulunduðu anlaþýlmaktadýr. Bazan þer olarak görülen olaylarýn arkasýndan büyük hayýrlarýn ortaya çýktýðý görülmektedir. Âyet-i Kerîmelerde þöyle buyurulur: "Hoþumuza gitmediði halde, savaþmak size farz kýlýndý. Belki de hoþumuza gitmeyen bir þey sizin için daha hayýrlýdýr. belki hoþunuza giden bir þey de sizin için daha kötüdür. Allah bilir siz ise bilmezsiniz (el Bakara, 2/216). "... Eðer karýlarýnýzdan hoþlanmýyorsanýz. olabilir ki, hoþunuza gitmeyen bir þeyde Allah, sizin için çok hayýr takdir etmiþtir. " (en-Nîsâ, 4/19). Rasûlullah (s.a.s.), Hýzýr (a.s.)'ýn ilmiyle ilgili olarak, gemi yolculuðu sýrasýndaki bir konuþmayý þöyle nakleder: "Bir serçe, denizden gagasýyla su alýp, gemiye konmuþtu. Hýzýr (a.s.) bunu Hz. Musa'ya göstererek þöyle dedi: Allâh'ýn ilmi yanýnda, benim ve senin ilmin, þu serçenin denizden eksilttiði su kadar bir þeydir" (Buhârî, Ýlm, 44, (el-Enbiyâ, 27, Tefsîru Sûre 18/2; Müslim, Fezâil, 180; Ahmet b. Hanbel, Müsned, II, 311, V, 118; bilgi için bk. Ýbn Kesîr, Tefsîru'l-Kur'âný'l-Azîm, Ýstanbul 1985, V,172-185).

Gönderen: 26.04.2007 - 17:24

	muhammed yusa

HZ YUNUS AS

944 Mesaj -

Adý Kur'ân'da geçen peygamberlerden biri.

Soyu, Bünyamin vasýtasýyla Ya'kûb (a.s)'a ve onun vasýtasýyla de Ýbrâhim (a.s)'a dayanmaktadýr. Bazý alimlerin naklettiðine göre, Ýsa (a.s) annesinin adýyla Ýsa b. Meryem diye anýldýðý gibi, Yûnus (a.s) da annesinin adýyla Yûnus b. Matta diye anýlmaktadýr. (Ýbn Sa'd, Tabakatü'l-Kübra, Beyrut 1957, I, 55). Buhârî'nin verdiði bilgiye göre ise, bu görüþ yanlýþtýr. Aslýnda Matta, Yûnus (a.s)'ýn annesinin deðil, babasýnýn adýdýr. Yani Yûnus (a.s), Yûnûs b. Matta diye anýlýnca, babasýnýn adýyla anýlmýþ olur (ez-Zebîdî, Sahihi Buhârî Muhtasarý Tecridi Sarih Tercemesi ve Þerhî, trc: Kamil Miras, Ankara, 1971, IX, 152).

Yûnus (a.s)'ýn Ya'kub (a.s)'ýn torunlarýndan olduðu, Kur'ân'da þöyle haber veriliþtir:

"Nûh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiðimiz gibi, sana da vahyettik. Nitekim Ýbrâhim'e, Ýsmail'e, Ýshâk'a, Yakub'a, torunlarýna, Ýsa'ya, Eyyûb'a, Yûnus'a, Harûn'a, Süleyman'a da vahyetmiþ ve Davud'a da Zebûr'u vermiþtik" (en-Nisâ, 4/163).

Bu âyette ifâde edildiði gibi Ýsâ (a.s), Eyyûb (a.s), Harun (a.s) ve Süleyman (a.s)'da Yunus (a.s) ile ayný soydan, Yakub (a.s)'ýn torunlarýndandýrlar.

Yûnus (a.s)'ýn nüfusu yüz bini aþkýn bir þehrin halkýna uyarýcý ve tevhide çaðrýcý bir peygamber olarak gönderildiði, Kur'ân'da þöyle geçmektedir:

"Ve onu yüz bin insana, ya da daha fazla olanlara peygamber gönderdik" (es-Saffat, 37/147).

O'nun peygamber olarak gönderildiði bu yerin Ninova þehri olduðu nakledilmiþtir. Ninova þehri, Dicle nehrinin kýyýsýnda, þimdiki Musul'un yerinde bulunmaktaydý. Bu beldenin insanlarý küfrün içinde bulunuyorlardý ve putlara tapmakta idiler. Yûnus (a.s) onlarý küfürden ve putperestlikten nehyetmek bir de onlara, küfürlerinden dolayý tevbe etmelerini, Yüce Allah'ýn varlýðýna ve birbirine inanmalarýný emretmek üzere gönderilmiþti (ez-Zemahþerî, el-Keþþâf, Kahire, t.y., V, 126; et-Taberî, Tarih, Mýsýr 1326, II, 42).

Yûnus (a.s)'ýn adý, Kur'ân'ýn çeþitli yerlerinde geçmekle berâber, Kur'ân'daki sûrelerden birine isim olarak verilmiþtir. Kur'an'ýn onuncu sûresinin adý, Yûnus sûresidir.

Yûnus (a.s) milletini otuz üç yýl Allah'a imân etmeye, küfürden kurtulmaya davet etti, tebliðde bulundu ve peygamberlik vazifesini yerine getirdi. Ancak sadece iki kiþi ona imân etti (Ýbn Esir, el-Kâmil, Beyrut 1965, I, 360; Sahihi Buhâri ve Tecridi Sarih Tercümesi, IX, 152).

Milletinin bu þekilde küfürde direnmesi ve imâna gelmemesi, Yûnus (a.s)'ýn zoruna gitti. Yüce Allah onun bu kýzgýnlýðýný ve bunun neticesinde milletini terketmeye kalkýþmasýný þöyle haber vermiþtir:

"Zünnûn (Yûnus)'a gelince, o, öf keli bir halde geçip gitmiþti. Bizim kendisini asla sýkýþtýrmayacaðýmýzý zannetmiþti. Nihâyet karanlýklar içinde; "Senden baþka hiç bir ilâh yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!" diye niyaz etti." (el-Enbiyâ, 21/87).

Bu âyette Yûnus (a.s)'dan Zünnûn diye bahsedilmiþtir. Zünnûn, balýk sahibi demektir. Kur'ân'ýn baþka bir yerinde de, Yûnus (a.s) bu lakabla anýlmýþtýr:

"Sen Rabbinin hükmünü sabýrla bekle. Balýk sahibi (Yunus) gibi olma. Hani, o dertli dertli Rabbine niyaz etmiþti" (el-Kalem, 68/48).

Hem bu âyette hem de yukarýdaki âyette Yûnus (a.s)'ýn sabretmemesine, Allah'ýn emri olmadan milletini terketmeye kalkýþmasýna iþâret edilmiþtir. Onun bu hali üzerine, Yüce Allah þöyle buyurmuþtu:

"O halde, peygamberlerden azim sahibi olanlarýn sabrettiði gibi sen de sabret" (el-Ahkâf, 46/35).

Allah'ýn müsaadesi olmadan Yûnus (a.s)'ýn ayrýlmaya kalkýþmasý, iyi netice vermemiþti. Ninova'dan ayrýlmak için bir gemiye binmiþti. Geminin batmaya yüz tutmasý üzerine, hafiflemesi için yolculardan birinin suya atýlmasý gerekti. Kimin suya atýlacaðýný tesbit için kur'a çekildi ve kur'a Yûnus (a.s)'a isâbet etti. Bu durum kur'ân'da þöyle haber verilmiþtir:

"Gemide onlarla karþýlýklý Kur'a çektiler de yenilenlerden oldu" (es-Saffat, 37/141).

Ýþin daha acýsý, Yûnus (a.s) denize atýldýktan sonra bir balýk onu yutmuþtu. Yüce Allah Kur'ân'da onun bu durumunu þöyle haber vermiþtir:

"Yûnus, (Rabbinden izinsiz olarak kavminden ayrýldýðý için) kendisi kötülüklerken, onu bir balýk yuttu" (es-Saffat, 37/142).

Burada Yûnus (a.s) hatasýný anlamýþ ve nefsini kýnamaya baþlamýþtý. Balýðýn karnýndaki karanlýklarda:

"Senden baþka ilâh yoktur. Sen eksikliklerden uzaksýn, yücesin. Ben zalimlerden oldum!" (el-Enbiyâ, 21/87) diye dua etmeye ve Allah'a yalvarmaya baþladý. Bu þekilde imân ve inançla Allah'a sýðýnmasý neticesinde, Yüce Allah onu affetmiþti (el-Maverdî, en-Nuketu ve'l-Uyûnu, Beyrut 1992, III, 465 vd). Yûnus (a.s)'ýn duasýnýn kabul edildiði ve Allah tarafýndan baðýþlandýðý, Kur'ân'da þöyle dile getirilmiþtir:

"Biz de onun duasýný kabul ettik ve onu tasadan kurtardýk. Ýþte biz, insanlarý böyle kurtarýrýz" (el-Enbiyâ, 21/88).

"Eðer tesbih edenlerden olmasaydý, (insanlarýn) yeniden diriltilecekleri güne kadar onun karnýnda kalýrdý" (es-Saffat, 37/143, 144).

Gücü her þeye yeten Yüce Allah, balýðýn karnýndaki Yûnus (a.s)'ý öldürmedi. Bir süre sonra balýk onu aðzý ile sahile býrakmýþtý. Onun kurtuluþ ve daha sonraki hafi, Kur'ân'da þöyle haber verilmiþtir:

" agla

Ama balýðýn karnýnda bizi andý, tesbih etti), biz de onu hasta bir halde aðaçsýz, boþ bir yere attýk ve üzerine (gölge yapmasý için) kabak türünden bir aðaç bitirdik" (es-Saffat, 37/145, 146).

Yûnus (a.s)'ýn Allah tarafýndan affedilmesi ve büyük bir tehlikeden kurtarýlmasý, Kur'ân'ýn baþka bir yerinde dile getirilmiþtir:

"Sen Rabb'inin hükmüne sabret, balýk sahibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, sýkýntýdan yutkunarak (Allah'a) seslenmiþti. Eðer Rabb'inden ona bir nimet yetiþmeseydi, yerilerek çýplak bir yere atýlýrdý. Fakat (böyle olmadý göz kırpma

, Rabb'i onun duasýný kabul etti de onu salihlerden kýldý" (el-Kalem, 68/8, 49, 50).

Yûnus (a.s)'ý bu sýkýntýlardan kurtaran Yüce Allah, onun milletine de neticede hidâyeti nasib etti. Onlar da sonunda Allah'a imân edip tevhid'e sarýldýlar. Onlarýn tevbe edip hakka dönüþlerini ifâde eden âyetin meâli þöyledir:

"Ýnandýlar, biz de onlarý bir süreye kadar geçindirdik" (es-Saffat, 37/148).

Yûnus (a.s)'ýn milletinin bu þekilde tevbe etmeleri, küfürden dönüp Allah'a inanmalarý, Allah tarafýndan övülmüþ, methedilmiþtir:

"Keþke (azabý gördükten sonra) inanýp da, inanmasý kendisine fayda veren bir memleket olsaydý! (Azabý gördükten sonra inanmak, hiç bir memlekete yarar saðlamamýþtýr). Yalnýz Yûnus'un kavmi, (azab henüz inmeden önce) inanýnca, dünya hayatýnda onlardan rezillik azabýný kaldýrmýþ ve onlarý bir süre daha yaþatmýþtýk" (Yûnus, 10/98).

Yûnus (a.s)'ýn faziletli bir insan olduðu, Yüce Allah tarafýndan þöyle haber verilmiþtir:

"Ýsmâil, el-Yesa', Yunus ve Lut'a da (yol gösterdik). Hepsi iyilerden idiler" (el-En'âm, 6/86).

Hz. Muhammed (s.a.v) de onu þöyle övmüþtür:

"Her kim ben Yûnus b. Mattâ'dan hayýrlýyým derse, yalan söylemiþtir" (Buhârî, Tefsiru süre 6, 4).

Yûnus (a.s) da, diðer peygamberler gibi, insanlarý küfrün þerrinden nehyetmiþ ve Allah'a imân etmeye davet etmiþtir. Ýnanan insanlar için, onun hayatýndan alýnacak çeþitli ibretler vardýr.

Gönderen: 26.04.2007 - 17:27

	VeRvO

567 Mesaj -

ÖNCELÝKLE BÖYLE BÝ KONU AÇTIÐINIZ ÝÇÝN ALLAH SÝZDEN RAZI OLSUN...
BÖYLELÝKLE BÝLDÝKLERÝMÝZÝ TEKRAR BÝLMEDÝKLERÝMÝZÝ ÖÐRENMÝÞ BULUNUYORUZ. sevinçli

MÜSADE EDERSENÝZ BENDE HZ. ADEMÝN HAYATINDAN BÝ KISMINI YAZAYIM...

Hz. Adem , yeryüzünde ilk insan ve ilk peygamber, bütün insanlarin babasi'dir.

Cesitli memleketlerden getirilen topraklari melekler su ile camur yapip, insan sekline koydular. Mekke ile Taif arasinda 40 yil yatip salsal oldu. Yani pismis gibi kurudu. Önce Muhammed aleyhisselamin nuru alnina kondu. Sonra Muharrem'in onuncu Cuma günü ruh verildi. Her seyin ismi ve faydasi kendisine bildirildi. Boyu ve yasi kesin olarak bildirilmedi. Allahü tealanin emri ile bütün melekler, Adem'e secde etti, ama Iblis (seytan) kibirlenip, bu emre karsi geldi ve secde etmedi : « Hani biz meleklere (ve cinlere): Adem'e secde edin , demistik. Iblis haric hepsi secde ettiler. O yüz cevirdi ve büyüklük tasladi, böylece kafirlerden oldu »Bakara, 34) . Hz. Adem 40 yasinda Firdevs adindaki Cennet'e götürüldü. Cennet'de yahut daha önce Mekke disinda uyurken, sol kaburga kemiginden Hz. Havva yaratildi. Allahü teala onlari birbirine nikah etti. Yasak edilen agactan unutarak ve Iblis'in oyununa gelerek önce Havva, sonra Adem aleyhisselam yedikleri icin Cennetten cikarildilar. Adem aleyhisselam Hindistan'da Seylan (Ceylon) adasina, Havva ise Cidde'ye indirildi. 200 sene aglayip yalvardiktan sonra , tövbe ve dualari kabul olup, hacca gitmesi emr olundu: «Sonra Rabbi onu seckin kildi; tevbesini kabul etti ve dogru yola yöneltti »Ta'ha, 122) . Arafat ovasinda Havva ile bulustu. Kabe'yi insaa etti.

Hz. Adem her sene hac yapardi. Arafat meydaninda veya baska meydanda , kiyamete kadar gelecek cocuklari belinden zerreler halinde cikarildi. «Ben sizin Rabbiniz degil miyim ?» diye soruldu. Hepsi «Evet » dedi. Sonra hepsi zerreler haline gelip, beline girdiler. Yahud belinden yalniz kendi cocuklari cikti. Sonra Sam'a geldiler. Burada cocuklari oldu. Neslinden 40.000 kisiyi gördü. 1500 yasinda iken cocuklarina peygamber oldu. Cocuklari cesitli dillerde konustu. Cebrail aleyhisselam 12 kere geldi. Oruc, her gün bir vakit namaz ve gusül abdesti emredildi. Kendisine kitap verilip, fizik, kimya, tip, eczacilik, matematik bilgileri ögretildi. Süryani, Ibrani ve Arabi diller ile kerpic üstüne cok kitap yazildi. Bir rivayete göre 2000 yasinda iken Cuma günü vefat etti. Hz.Havva 40 sene sonra vefat etti. Kabirlerinin Kudüs'de veya Mina da Mescid-i Hif'de veya Arafat'da oldugu rivayetleri vardir.

Hz. Adem 5 seyi ile bahtiyar olmustur:
1) Hatasini itiraf etmek
2) Pismanlik duymak
3) Nefsini kötülemek
4) Tevbeye devam etmek
5) Rahmetten ümidini kesmemek

Gönderen: 26.04.2007 - 17:53

	muhammed yusa

944 Mesaj -

katýldýðýn için Allah Razı Olsun

kardeþim inþallahutealal tüm duyarlý kardeþlerimizden bir þeyler öðrenmeye çalýþacaðýz bakalým ne kadar ilim edinirsek kardýr....
wesselam

Gönderen: 26.04.2007 - 18:18

	özgürahmet

selam hepinizin üzerine olsun

66 Mesaj -

sevgili ravda net sakinleri.burada birþeyler öðrenebilmenin mutluluðunu yaþýyoruz.arkadaþlarýmýz diðer peygamberleri yazdýlar.bizde mümkünse hz.zekeriyya peygamber ile yahya a.s mý yazmaya çalýþalým.
hz.zekeriya aleyhisselam rabbimize baðlýlýðý ile tanýnan ve hz.meryemin yakýn akrabasýdýr.putperest bir kavmi yola getirmeye çalýþtý.hepimizin bildiði þekilde aðaçta testere ile doðranarak þehit edildi.
hz.yahya aleyhisselam ise zekeriya aleyhisselamýn oðlu olup oda þehit peygamberlerimizdendir.hz.isa aleyhisselamla ayný devirde yaþadýlar.azgýn kavmine hidayet getirmek için çok uðraþtý.hasetçilerin iftirasýna kurban gitmiþtir.

Gönderen: 02.05.2007 - 16:00

	muhammed yusa

944 Mesaj -

Hz. Zekeriyyâ (a.s.); Hayatý ve Þahsiyeti

Zekeriyyâ (a.s.), Kur'ân'da adý geçen peygamberlerden biridir. Soyu Dâvud (a.s.)'a dayanmaktadýr. Kur'ân'da anýlan duâlarýndan (19/Meryem, 6) anlaþýldýðýna göre, soyu daha sonra Yâkub (a.s.)'a varmaktadýr (el-Kurtubî, Ahkâmu'l-Kur'ân, Kahire 1967, XI, 82; er-Razî, Mefâtihu'l-Gayb, Mýsýr 1937, V, 769).

Zekeriyyâ (a.s.) Ýsrâiloðullarýnýn peygamberi olduðu gibi, ayný zamanda onlarýn bilgini, reisi ve müþâviri, yani danýþmaný idi (es-Sa'l-ebî, el-Arâis, 1951, 372). Onun hakkýnda çeþitli âyet ve hadisler vardýr. Ebû Hureyre'nin naklettiðine göre, Hz. Muhammed (s.a.s.); "Zekeriyyâ (a.s.) marangoz idi" (Ahmed bin Hanbel, II/405) diyerek onun elinin emeði ile geçinen bir zanaat ehli olduðunu haber vermiþtir.

Zekeriyyâ (a.s.)'nýn hanýmý, Ýsa (a.s.)'nýn annesi Meryem'in teyzesi Ýþâ (Elizabeth) idi. Zekeriyyâ (a.s.) da, Meryem'e bakmakla meþgul oluyordu. Ona Beyt-i Makdis'te bir yer yapmýþtý. Onun odasýna her girdiðinde, yanýnda kýþ mevsiminde yaz meyvesini ve yaz mevsiminde de kýþ meyvesini buluyordu. Zekeriyyâ (a.s.), "Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?" diye sorunca, Meryem, "Allah tarafýndan" diye cevap veriyordu (el-Kurtubî, Ahkâmu'l-Kur'ân, IV, 69 vd.).

Zekeriyyâ (a.s.) Hz. Meryem'in yanýnda böyle yaz mevsiminde kýþ meyvesini ve kýþ mevsiminde de yaz meyvesini görünce, Meryem'e bu nimetleri veren, buna gücü yeten Yüce Allah, eþimin yaþý geçtiði halde, bize de hayýrlý bir evlât verebilir” þeklinde düþündü ve hayýrlý bir evladýn olmasý için Allah'a gizlice þöyle duâ etti: "Rabbim! Gerçekten kemiklerim zayýfladý, saçlarým aðardý, Rabbim! Sana yalvarmaktan dolayý herhangi bir þeyden mahrum kalmadým. Doðrusu, benden sonra yerime geçecek yakýnlarýmýn iyi hareket etmeyeceklerinden korkuyorum. Karým da kýsýrdýr. Katýndan bana bir oðul baðýþla ki, bana ve Yâkub oðullarýna mirasçý olsun! Rabbim! O'nun, Senin rýzâný kazanmasýný da saðla!" (19/Meryem, 4-6) "Ya Rabbi! Bana kendi katýndan temiz bir soy bahþet!" (3/Âl-i Ýmrân, 38) "Rabbim! Beni tek baþýma býrakma! Sen vârislerin en hayýrlýsýsýn." (21/Enbiyâ, 89)

Gücü her þeye yeten Yüce Allah, Zekeriyyâ (a.s.)'nýn duâsýný kabul etti ve O'na bir erkek evlât vereceðini müjdeledi: "Ey Zekeriyyâ! Sana Yahyâ isminde bir oðlaný müjdeliyoruz. Bu adý daha önce kimseye vermemiþtik" (19/Meryem, 7). "Mihrabda namaz kýlmaya durduðu sýrada, hemen melekler ona þöyle seslendi: ‘Haberin olsun! Allah sana Yahyâ adlý çocuðu müjdeliyor. O, Allah'tan gelen bir kelimeyi (Ýsâ'yý göz kırpma

tasdik edecek, milletinin efendisi olacak, nefsine hâkim bulunacak ve sâlihlerden bir peygamber olacaktýr" (3/Âl-i Ýmrân, 39).

Zekeriyyâ (a.s.), Allah'ýn verdiði bu müjdeye þaþtý, hayret etti. Çünkü kendisi de hanýmý da hayli yaþlý idiler. "Rabbim! Karým kýsýr, ben de son derece kocamýþken nasýl oðlum olabilir?" (19/Meryem, 8) diyerek, bu ilginç müjde karþýsýnda hayretini dile getirdi. Yüce Allah ona þöyle cevap verdi: "Rabbin böyle buyurdu. Çünkü bu Bana kolaydýr. Nitekim sen yokken, daha önce seni yaratmýþtým" (19/Meryem, 9).

Kur'ân'ýn baþka bir yerinde bu durum þöyle haber verilmiþtir: "Zekeriyyâ'nýn duâsýný kabul edip kendisine Yahyâ’yý bahþetmiþ, eþini de doðum yapacak hale getirmiþtik. Doðrusu onlar iyi iþlerde yarýþýyorlar, korkarak ve umarak Bize yalvarýyorlardý. Bize karþý gönülden saygý duyuyorlardý" (21/Enbiyâ, 90).

Yüce Allah'ýn bu güzel müjdesine son derece sevinen Zekeriyyâ (a.s.): "Rabbim! Öyle ise bana bir alâmet ver, dedi" (19/Meryem, 10). Allah ona þu cevabý verdi: "Alâmetin; üç gün, iþaretten baþka þekilde insanlarla konuþmamandýr. Rabbýný çok zikret, akþam sabah tesbih et!" (3/Âl-i Ýmrân, 41). Gün oldu, Zekeriyyâ (a.s.)'nýn nutku tutuldu. Mihrabdan çýktý ve milletine: "Sabah-akþam Allah'ý tesbih edin, diye iþârette bulundu" (19/Meryem, 11). Zamaný gelince, Zekeriyyâ (a.s.)'nýn oðlu Yahyâ (a.s.) dünyaya geldi.

Yukarýda görüldüðü gibi, Zekeriyyâ (a.s.) ile ilgili olarak zikredilen âyetlerin çoðu, duâ mahiyetindedir. O, çok duâ eden, Allah'ýn emir ve yasaklarýna riayet ederek tam bir teslimiyet içinde yaþayan yüce bir peygamberdi. Allah: "Zekeriyyâ, Yahyâ, Ýsa ve Ýlyas'a da (yol göstermiþtik). Hepsi sâlihlerden/iyilerden (idi)ler" (6/En'âm, 85) diyerek onu þâhit peygamberlerle birlikte anmýþtýr.

Zekeriyyâ (a.s.) bu þekilde ömrünü ibâdetle geçirdi. Daima insanlarý Yüce Allah'a inanmaya ve O'nun yolunda yürümeye çaðýrdý. fakat azmýþ olan, küfre dalan ve önünü görmeyecek kadar gözü dönenler, onu þehid ettiler (Taberî, et-Tarih, Mýsýr 1326, II, 16; Ahmet Cevdet Paþa, Kýsas-ý Enbiyâ, Ýstanbul 1966, I, 41). [1]

Zekeriyyâ (a.s.), Hz. Ýsa (a.s.)’nýn doðumundan önce Ýsrâiloðullarýna peygamber olarak gönderilmiþtir. Hz. Zekeriyyâ, Ýsrâiloðullarýný Allah’a dâvet etmeye ve baþlarýna gelmesi muhtemel Ýlâhî azapla korkutmaya baþladý. Çünkü Zekeriyyâ (a.s.); isyan ve azgýnlýðýn arttýðý, kötülüklerin yayýldýðý, günahlarýn çoðaldýðý ve Ýsrâiloðullarýný mânevî bozulmalar ve çözülmeler ile maddî sapmalarýn, azgýnlaþan þiddetli dalgalar halinde kapladýðý bir devrede peygamber olarak gönderilmiþti. Zira Ýsrâiloðullarý o kadar bozulmuþlardý ki, Allah’ý ve âhiret gününü unutmuþlardý. Allah da, onlarýn baþýna zorba ve zâlim hükümdarlarý ve vâlileri musallat etti. Bu hükümdarlar ile yöneticiler, yeryüzünde fesat çýkarýyorlar, tüyler ürperten suçlar iþliyorlar ve peygambere karþý hürmet ve dinin kutsallýðýna karþý ilgisiz davranýyorlardý. Çünkü onlarýn dini, þeytanýn kendilerine fýsýldadýðý þeylerden ve ibâdetleri de hevâlarýnýn isteklerinden ibâretti. Sâlih kimselere, takvâ sahiplerine ve peygamberlere musallat oluyorlar, hatta hiç çekinmeden onlarýn kanlarýný döküyorlardý. Zâlimlik ve zorbalýk yönünden bu hükümdarlar ile yöneticilerin en önde geleni, Hz. Zekeriyyâ’nýn oðlu Yahyâ’yý, sevgilisini memnun etmek için öldürülmesini ve baþýnýn bir tabak içerisinde kendisine sunulmasýný emreden Filistin vâlisi Herodes idi.

Hz. Zekeriyyâ (a.s.), birçok zâlim yönetici ve vâlilerle karþýlaþtý. Çünkü o sýrada Ýsrâiloðullarý; her türlü haksýzlýk, zorluk, eziyet ve sýkýntý içerisinde bulunuyordu. Bundan dolayý Ýsrâiloðullarýna gelen birçok eziyetten Hz. Zekeriyyâ da nasibini alýyordu. Öyle ki, sýkýntýlar ve musîbetler birbirini tâkip ediyordu.

Zekeriyyâ (a.s.), Süleyman (a.s.)’ýn soyundan olan Elisa(bet) ile evlendi. Elisa (Eþyâ göz kırpma

, Meryem (a.s.)’in annesi olan Hanne’nin kýzkardeþidir. Zekeriyyâ (a.s.) ile Elisa’dan Yahyâ (a.s.) doðmuþtur. Hz. Zekeriyyâ’nýn kemikleri zayýflamýþ, saçýna beyazlýk düþmüþ ve ezâ ile zorluklara tahammül edecek gücü kalmamýþtý. Buna raðmen Ýsrâiloðullarýnýn sapýtýp fitneye düþmesinden korkuyordu. Kendisinden sonra kavminin doðru yoldan sapmasýndan korktuðu ve yakýnlarýna güvenemediði için kavmini Allah yoluna çaðýracak birinin olmasýný arzu ediyordu. Ýþte bundan dolayý Rabbinden, ihtiyarlýðýnda kendine yardým edecek, risâleti teblið etmede kendisine halef olacak ve bu dünya hayatýnýn sýkýntýlarý içinde kendisini yalnýz býrakmayacak bir evlât vermesini istedi (21/Enbiyâ, 89-90; 3/Âl-i Ýmrân, 38). Zekeriyyâ (a.s.), Rabbinden bir çocuk istediðinde rivâyete göre 99 yaþýnda ve hanýmý da 98 yaþýnda idi.

Hz. Zekeriyyâ, sadece çocuklarý sevdiði ve baba olmayý arzuladýðý için evlât istemiþ deðildi. Rabbinden, Ýsrâiloðullarýný uyarma hususunda kendisine halef olacak ve kendisinin taþýdýðý dâvet yükünü üzerine alacak bir çocuk istemiþti. Çünkü Zekeriyyâ (a.s.), ölümünden sonra Ýsrâiloðullarýnýn din ile ilgili iþlerini câhil ve fâsýk liderlerin üstlenmesinden ve bu kimselerin Allah’ýn þeriatýna ve hükmüne uygun olmayan iþler yapmalarýndan korkuyordu. Ýþte bundan dolayý Rabbinden çocuk istedi. Bunun için de, gizliyi açýðý bilen ve duyan Rabbine, baþka kimsenin iþitemeyeceði þekilde gizlice seslenip, takvâ sahibi sâlih bir çocuk vermesini istedi. Allah da onun bu duâsýný kabul etti (19/Meryem, 1-9).

Ýsrâiloðullarýna gönderilen peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Ýsa (a.s.)’nýn doðumundan önce Ýlâhî dâveti açýklayýp yaymak için peygamber olarak seçilen Zekeriyyâ (a.s.) ve oðlu Yahyâ (a.s.), Hz. Ýsa’yý doðumundan delikanlý oluncaya kadar hep koruyup gözettiler. Ýncillerde geçtiði üzere, Zekeriyyâ ve Yahyâ (a.s.), göklerin melekûtunun/krallýðýnýn yaklaþmasýna yakýn bir dönemde peygamber olarak gönderilmiþlerdir.

Zekeriyyâ (a.s.) zamanýnda Þam ve Kudüs, Batlamyusçular’ýn elindeydi. Bunlar, Beyt-i Makdis’e hürmet ederler ve Ýsrâiloðullarýný hoþ tutarlardý. Bu kavmin ileri gelenleri, ibâdethâneden hiç dýþarýya çýkmazdý. Beyt-i Makdis’de gece-gündüz ibâdet ederlerdi. O zamanlar Ýsrâiloðullarý arasýnda bir peygamber yoktu. Kendilerine bir peygamber göndermesi için Allah’a ilticâ ettiler. Nihâyet, Zekeriyyâ (a.s.), Allah (c.c.) tarafýndan peygamber olarak gönderildi. Cenâb-ý Allah, Zekeriyyâ (a.s.)’ya risâlet görevini ve Ýsrâiloðullarýný sapýklýktan kurtarmasý için teblið görevi vermeden önce o, mâbedin (Beytü’l-Makdis’in) hizmeti için bir araya gelmiþ din adamlarýndan biri idi. Daha sonra onu Cenâb-ý Allah, peygamber olarak seçti.

Hz. Meryem’in babasý Ýmrân, Ýsrâiloðullarýnýn önderi, ileri geleni ve en büyük hahamlarý idi. Ýmrân ölünce, kýzý Meryem’in bütün sorumluluðunu, Meryem’in teyzesinin kocasý Hz. Zekeriyyâ üstlendi (3/Âl-i Ýmrân, 37).

Hz. Yahyâ, babasýnýn gözetiminde güzel bir hayat yaþadý. Daha sonra Yahyâ (a.s.) için asýl büyük fitne; ihtiyar ve onurlu babasý daha sað iken dalâlet ehli ve gazaba uðramýþ olanlarýn arzularýna kurban edilerek baþýnýn kesilmesi idi. Sâlih bir peygamber olan Hz. Zekeriyyâ’nýn ölümü de, zâlim vâlilerin elinde oldu. O da, þehidlik þerbetini, oðlunun içtiði bardaktan içti. Bazý tarihçilerin kaydettiðine göre Zekeriyyâ (a.s.), testereyle biçilerek þehid edilmiþtir. Bazý tarihçiler, onun azgýn yahûdiler tarafýndan taþlanarak þehid edildiðini ileri sürerler. Ýlâhî rýzâya sâdýk ve sâlih bir peygamber olarak yaþayan Zekeriyyâ (a.s.), zâlim ve azgýn yahûdiler tarafýndan hunharca þehid edilmiþtir. Zekeriyyâ (a.s.)’nýn kavmi tarafýndan nasýl þehid edildiði Kur’an’da ve hadislerde bildirilmemektedir. Bazý tarihçiler, onun þehid olmayýp normal yolla öldüðünü ileri sürerler. [2]

Zekeriyyâ (a.s.), ömrünü Allah’a ibâdet, O’na dâvet ve Kudüs’teki Beyt-i Makdis’e/Mescid-i Aksâ’ya hizmet uðrunda geçirmiþtir. Türbesi, Suriye’nin Halep þehrindedir.

ÝNÞALLAH OKUYORUZDUR sevinçli

Gönderen: 02.05.2007 - 16:05

	muhammed yusa

PEYGAMBERLER TARİHİ.... KURANDA HZ ZEKERİYYA

944 Mesaj -

Kur’ân-ý Kerim’de Zekeriyyâ (a.s.)

“Zekeriyyâ” ismi, Kur’ân-ý Kerim’de 7 yerde zikredilir: 3/Âl-i Ýmrân, 37, 37, 38; 6/En’âm, 85; 19/Meryem, 2, 7; 21/Enbiyâ, 89. Zekeriyyâ (a.s.)’nýn kýssasý, 3/Âl-i Ýmrân ve 19/Meryem sûrelerinde detaylý bir þekilde anlatýlmýþtýr. Özellikle Meryem sûresinin ilk 15 âyetinde geniþ bilgi verilmiþtir.

“Rabbi Meryem’e hüsn-i kabul gösterdi; onu güzel bir bitki olarak yetiþtirdi. Zekeriyyâ’yý da onun bakýmý ile görevlendirdi. Zekeriyyâ, onun yanýna, mâbede her giriþinde orada bir rýzýk bulur ve ‘Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?’ der; o da: ‘Bu, Allah tarafýndandýr, çünkü Allah, dilediðine sayýsýz rýzýk verir’ derdi.”

“Orada Zekeriyyâ, Rabbine duâ etti: ‘Rabbim! Bana tarafýndan hayýrlý bir nesil baðýþla. Sen, duâyý hakkýyla iþitensin.”

“Zekeriyyâ, mihrapta durmuþ namaz kýlarken melekler ona þöyle nidâ ettiler: ‘Allah sana, Kendisi tarafýndan gelen bir Kelime’yi tasdik edici, efendi, iffetli ve sâlihlerden bir peygamber olarak Yahyâ’yý müjdeler.”

“Zekeriyyâ, ‘Rabbim! dedi, bana ihtiyarlýk gelip çattýðýna, üstelik karým da kýsýr olduðuna göre benim nasýl oðlum olabilir?’ Allah þöyle buyurdu: ‘Öyle de olsa, Allah dilediðini yapar.”

“Zekeriyyâ: ‘Rabbim! (Oðlum olacaðýna dâir) bana bir alâmet ver’ dedi. Allah buyurdu ki: ‘Senin için alâmet, insanlara, üç gün, iþaretten baþka söz söylememendir. Ayrýca Rabbini çok zikret, sabah akþam tesbih et.” (3/Âl-i Ýmrân, 37-41)

“Zekeriyyâ, Yahyâ, Ýsa ve Ýlyâs’ý da (doðru yola iletmiþtik). Hepsi de sâlihlerden/iyilerden idi.” (6/En’âm, 85)

“Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd.

(Bu,) Zekeriyyâ kuluna Rabbinin rahmetinin yâdýdýr.

Hani o, gizli bir sesle Rabbine niyaz etmiþti:

‘Rabbim, dedi. Benim kendimde kemik yýprandý, baþ bembeyaz alev aldý. Ve ben, Rabbim, Sana (ettiðim) duâ sâyesinde bedbaht olmadým.

Doðrusu ben, arkamdan iþ baþýna geçecek olanlardan endiþe ediyorum. Karým da kýsýrdýr. Tarafýndan bana bir velî (oðul) ver.

Ki o bana vâris olsun; Ya’kub hânedânýna da vâris olsun. Rabbim, onu rýzâna lâyýk kýl!’

Allah þöyle buyurdu: ‘Ey Zekeriyyâ! Biz sana bir oðul müjdeleriz ki, onun adý Yahyâ’dýr. Daha önce ona kimseyi adaþ yapmadýk.’

‘Rabbim, dedi, karým kýsýr olduðu, ben de ihtiyarlýðýn son sýnýrýna vardýðým halde, benim nasýl oðlum olabilir?’

‘Öyledir’ Rabbin buyurdu. ‘O bana kolaydýr. Daha önce, sen hiçbir þey deðilken seni de yaratmýþtým’ dedi.

O, ‘Rabbim!’ dedi, ‘(çocuðum olacaðýna dâir) bana bir iþâret ver.’ Allah : ‘Sana iþâret, sapasaðlam olduðun halde üç gün insanlarla konuþ agla

a)mamandýr’ dedi.

Bunun üzerine Zekeriyyâ, ma’bedden kavminin karþýsýna çýkarak, ‘sabah akþam tesbihte bulunun’ diye onlara iþâret verdi.

‘Ey Yahyâ! Kitab’a (Tevrat’a) kuvvetle sarýl!’ (dedik) ve henüz sabî iken ona hikmet verdik.

Tarafýmýzdan ona kalp yumuþaklýðý ve temizlik de (verdik). O, çok sakýnan (takvâ sahibi) bir kimse idi.

Ana-babasýna iyilik ederdi; isyânkâr bir zorba deðildi.

Doðduðu gün, öleceði ve diri olarak kabirden kaldýrýlacaðý gün ona selâm olsun!” (19/Meryem, 1-15)

“Zekeriyyâ’yý da (an). Hani o, Rabbine þöyle niyaz etmiþti: ‘Rabbim! Beni yalnýz býrakma! Sen, vârislerin en hayýrlýsýsýn (her þey sonunda Senindir).

Biz, onun da duâsýný kabul ettik ve ona Yahyâ’yý verdik; eþini de kendisi için (çocuk doðurmaya) elveriþli kýldýk. Onlar (bütün bu peygamberler), hayýr iþlerinde koþuþurlar, ümit ve korkuyla Bize yalvarýrlardý; onlar, Bize derin saygý (huþû göz kırpma

duyarlardý.” (21/Enbiyâ, 89-90)

Gönderen: 02.05.2007 - 16:07

	özgürahmet

ALLAH RAZI OLSUN

66 Mesaj -

sevgili muhammed kardeþim allah cc. senden razý olsun benim bilemediðim yeri tamamlamýþsýn.teþekkür ederim.

Gönderen: 02.05.2007 - 16:09

	muhammed yusa

RE: ALLAH RAZI OLSUN

944 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý özgürahmet

sevgili muhammed kardeþim allah cc. senden razý olsun benim bilemediðim yeri tamamlamýþsýn.teþekkür ederim.

ECMEÝN ABÝM BENÝM rABBÝM SÝZDENDE RAZI OLSUN ÝNÞALLAH.... BURDA PEYGAMBERLER TARÝHÝNÝ HER GÜN BÝR PEYGAMBERÝ TANITMAKLA VE HAYATINI ANLATMAKLA GEÇÝRSEYDÝK ÇOK GÜZEL OLURDU.... ÝNÞALLAH KATILAN KARDEÞLERÝMÝZ ÇOÐALIRDA GÜZEL BÝR ÞEKÝLDE KONULAR ÝÞLERÝZ SELAM VE DUA ÝLE
WESSELAM

Gönderen: 02.05.2007 - 16:13

	VeRvO

567 Mesaj -

MAÞALLAH MUHAMMED ABÝ BAYAÐI YAZMIÞSIN sevinçli

OKUYORUZ ÝNÞALLAH
YANLIZ YALAN OLMASIN DAHA HZ.ZEKERÝYYA'NIN HAYATI KISMINI BUARADN
OKUMA FIRSATI BULAMADIM HENÜZ OKUYACAM ÝNÞALLAH göz kırpma

OKUDUKTAN SORA BENDE EKLEMEDE BULUNACAM ÝNÞALLAH göz kırpma

selametle

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son VeRvO tarafından, 03.09.2007 - 12:48 tarihinde.

Gönderen: 02.05.2007 - 16:22

	özgürahmet

kainatın dini islam olacak

66 Mesaj -

ALLAH indinde kabul edilen enson din islamdýr.ve bu dinin esaslarýnda kitaplara ve resullara da iman þarttýr.bizi diðer dinlerden ayýran en önemli özelliklerdendir.

Gönderen: 02.05.2007 - 16:27

	muhammed yusa

944 Mesaj -

Zekeriyyâ Ýle Ýlgili Âyet-i Kerimeler

A- “Zekeriyyâ” Ýsminin Geçtiði Âyet-i Kerimeler (Toplam 7 Yerde): 3/Âl-i Ýmrân, 37, 37, 38; 6/En’âm, 85; 19/Meryem, 2, 7; 21/Enbiyâ, 89.

B- Zekeriyyâ (a.s.) Ýle Ýlgili Âyet-i Kerimeler:

Zekeriyyâ (a.s.)’ya Peygamberlik Verilmiþtir: 6/En’âm, 85.

Zekeriyyâ (a.s.)’nýn Allah’tan Hayýrlý Nesil Ýstemesi ve Yahyâ (a.s.) Ýle Müjdelenmesi: 3/Âl-i Ýmrân, 38-39; 19/Meryem, 2-6; 21/Enbiyâ, 89-90.

Zekeriyyâ (a.s.), Kendisi Ýhtiyar, Karýsý da Kýsýr Olmasýna Raðmen Allah Ona Yahyâ’yý Verdi: 3/Âl-i Ýmrân, 40-41; 19/Meryem, 7-11.

Zekeriyyâ (a.s.)’nýn Beyt-i Makdis’te Hizmet Görevi: 3/Âl-i Ýmrân, 37.

ayetlerin dilinde hz zekeriyyayý bulabilirsiniz inþallah Kuraný Kerimde ....

vervo biraz kýzsam inþallah kýrýlmasýn.... sevinçli

hadi hz zekeriyyanýn hayatýný okuyamadýn iyide hz meryemin filmini hiçmi izlemedin.... hz meryem filmini izlemiþ olan kardeþlerimiz orda hz zekeriyyanýn hayatýndan bir kýsým alabilirler.....
wesselam

Gönderen: 02.05.2007 - 16:35

	özgürahmet

selam olsun şehid peygamberlere

66 Mesaj -

muhammed arkadaþým sayenizde bazý þeyleri tekrar yaþadýk.vervoyada kýrýlma.herkes izleyememiþtir.bizler peygamberlere ne kadar çok sahip çýkarsak o kadar daha ileri gideriz.
bizim yapmamýz gereken dinimizi en güzel þekilde yaþayabilmek,anlayabilmek ve anlatabilmek.bunlarý yaptýðýmýz müddetçe bizleri kimse yenemez.

Gönderen: 02.05.2007 - 16:41

	muhammed yusa

944 Mesaj -

Vervo kardeþim unutmadan burda yazmýyorum merak etme sevinçli

yanýmdaki arkadaþlarla her hafta bir peygamberin hayatýný konu olarak kendimize seçiyoruz.... her bir arkadaþ o hafta iþleyeceðimiz peygamber hakkýnda kaynaklar bulmak zorundadýr... o kaynaklarda o peygamberle ilgili özet çýkartacaktýr... hafta sonu ise tüm özetlerin tek özetini çýkarýp diskete kaydederiz ve kaydetiklerimizide paylaþtýrýrýz.... þu an o disket var elimde ama bu haftaki konumuz hz zekkeriya deðildi hz ishaktý ancak özgürahmet abim hz zekkeriya yazýnca ki hz zekeriyya ile hz yahyanýn konusunu daha önce iþlediðimizden disketen kopyalayýp yolladým.....hep birlikte inþallah daha çok faydalanacaðýz ama bu þekilde daðýnýk oluyor en kýsa zamanda toparlayýp daha güzel bir þekilde bu konularý iþlersek inanýn çok hayýrlý olacaktýr selam ve dua ile
wesselam

Gönderen: 02.05.2007 - 16:42

	VeRvO

567 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý muhammed yusa

Zekeriyyâ Ýle Ýlgili Âyet-i Kerimeler

A- “Zekeriyyâ” Ýsminin Geçtiði Âyet-i Kerimeler (Toplam 7 Yerde): 3/Âl-i Ýmrân, 37, 37, 38; 6/En’âm, 85; 19/Meryem, 2, 7; 21/Enbiyâ, 89.

B- Zekeriyyâ (a.s.) Ýle Ýlgili Âyet-i Kerimeler:

Zekeriyyâ (a.s.)’ya Peygamberlik Verilmiþtir: 6/En’âm, 85.

Zekeriyyâ (a.s.)’nýn Allah’tan Hayýrlý Nesil Ýstemesi ve Yahyâ (a.s.) Ýle Müjdelenmesi: 3/Âl-i Ýmrân, 38-39; 19/Meryem, 2-6; 21/Enbiyâ, 89-90.

Zekeriyyâ (a.s.), Kendisi Ýhtiyar, Karýsý da Kýsýr Olmasýna Raðmen Allah Ona Yahyâ’yý Verdi: 3/Âl-i Ýmrân, 40-41; 19/Meryem, 7-11.

Zekeriyyâ (a.s.)’nýn Beyt-i Makdis’te Hizmet Görevi: 3/Âl-i Ýmrân, 37.

ayetlerin dilinde hz zekeriyyayý bulabilirsiniz inþallah Kuraný Kerimde ....

vervo biraz kýzsam inþallah kýrýlmasýn.... sevinçli

estaðfurullah abi ne demek siz benim büyüðümsünz
ben 17 yaþýmdayým...siz benden tabii daha iyi bilirsnz

ben hz.meryem filmini izlediðimde allahu alem 14 yada 15 yaþýmda idim yani izlemiþtim...

ben hz. Zekeriyya'nýn hayatýný biliyorum zaten tabii bir sürü eksiðim var bende þimdi senin yazdýklarýný okuyordum abim göz kırpma

ama yazýmý eksik okumuþsun galiba

Alıntı
Orijýnalý vervo

YANLIZ YALAN OLMASIN DAHA HZ.ZEKERÝYYA'NIN HAYATI KISMINI BUARADN
OKUMA FIRSATI BULAMADIM HENÜZ OKUYACAM ÝNÞALLAH

buradan demiþim yani forumdaki sizin yazýnýzý kastetmiþtim...

selametle Güle Güle

Gönderen: 02.05.2007 - 16:42

	muhammed yusa

944 Mesaj -

Allah razý olsun vervo abim bu yaþta bu aþk maþaallah!! Rabbim zihin açýklýðý versin gençliðini bu aþkla bitirip cennette firdevsi izlemeyi nasip etsin abim....
wesselam

Gönderen: 02.05.2007 - 16:48

	özgürahmet

pardon o zaman

66 Mesaj -

sevgili muhammed arkadaþýmýz hz.ishak peygamberi yayýnlayacaðýný vede benim yazým üzerine zekeriyave yahya as.mý yazdýðýný bildirdi.o zaman benim pardon demem þart oldu.yayýn akýþýna ters gittiðim için.

Gönderen: 02.05.2007 - 16:48

	muhammed yusa

RE: pardon o zaman

944 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý özgürahmet

sevgili muhammed arkadaþýmýz hz.ishak peygamberi yayýnlayacaðýný vede benim yazým üzerine zekeriyave yahya as.mý yazdýðýný bildirdi.o zaman benim pardon demem þart oldu.yayýn akýþýna ters gittiðim için.

abim ben hz ishakýn hayatýný burda þuan yanýmda bulunan arkadaþlarla araþtýrmaktayým yani sanalda deðil sevinçli

öðrendiklerimi sanaldaki kardeþlerimlede paylaþmak istedim ama katýlým olmayýnca vazgeçtim... burdaki arkadaþlarýn tümü peygamberlerin hayatýndan bilgileri vardýr dedim ve konuyu kestim ama katýlanlar olursa inþallah devam edeceðim... daha önce iþlediðimiz konularý tekrar yazabilirim ama hergün bir peygamberi öðrenip herbirimiz o peygamber hakkýnda bildiklerimizi paylaþýrsak inþallahuteala daha faydalý olur sevinçli

wesselam

Gönderen: 02.05.2007 - 16:52

	VeRvO

RE: pardon o zaman

567 Mesaj -

o zaman muhammed abimiznde dediði gibi sýra sýra peygamberlerin hayatý yazýlsýn buraya...

sanýyorum muhammed abim zaten burada sýra sýra gidiyordu
ben HZ.ADEM(as)'in hayatýndan bi kýsmýný yazmakla sýrayý bozdum
galiba hakkýnýzý helal edin ÝNÞALLAH...

SELAMETLE Güle Güle

Gönderen: 02.05.2007 - 16:53

	özgürahmet

kimse yazmazsa katılım olmaz ki!

66 Mesaj -

sevgili arkadaþlar bu konular hepimizin bilmesi gereken konular.onun için bildiðimizi zannettiðimiz peygamberlerde dahi eksik bilgilerimiz elbet vardýr.onun için muhammed arkadaþýmýza çabalarýna devam etmesini vede bizlerinde destek olacaðýmýzý bilmesini istiyorum.

Gönderen: 03.05.2007 - 09:03

	VeRvO

RE: kimse yazmazsa katılım olmaz ki!

567 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý özgürahmet

sevgili arkadaþlar bu konular hepimizin bilmesi gereken konular.onun için bildiðimizi zannettiðimiz peygamberlerde dahi eksik bilgilerimiz elbet vardýr.onun için muhammed arkadaþýmýza çabalarýna devam etmesini vede bizlerinde destek olacaðýmýzý bilmesini istiyorum.

olmasýn özgür abi ,muhammed abi ve siz yazýn ben seve seve okurum göz kırpma

peygamber efendimiz(sas) islam dinini anlatýrken kaç kiþi katýlýyordu onunla ama o yine yýlmadý devam etti...

O(sas) BÝZÝM REHBERÝMÝZ DEÐÝLMÝ O(sas) BÝZE ÖRNEK GÖSTERÝLMEDÝMÝ
O HALDE BÝZÝM YAPMAMIZ GERKEN O'NUN GÝBÝ YAÞAMAK ve O'NUN GÝBÝ ÝSLAMI ANLATMAK ,YAYMAKTIR...

ALLAH'IN ÝZNÝ ÝLE EN KISA ZAMAN ÇOÐU KÝÞÝ KATILACAKTIR göz kırpma

MERAK ETMEYÝN ÝNÞALLAH göz kırpma

SELAMETLE... Güle Güle

Gönderen: 03.05.2007 - 09:32

	özgürahmet

vervo ya

66 Mesaj -

artýk buraya konuk toplayacaðýz inþallah.peygamberlerimizi takip etmek zaten hepimizin görevidir.HZ.ADEM AS.dan son peygamber HZ MUHAMMED MUSTAFA SAV.e kadar ki tüm peygamberler islam ahlaký üzerine gelmiþlerdir.

Gönderen: 03.05.2007 - 09:38

	muhammed yusa

944 Mesaj -

özgür abim vervo abim....

konumuz epey daðýldý inþallah birazdan disketim geldiðinde yeni konu açýp adem babamýzdan baþlayarak Kuraný Kerimde adý geçen tüm peygamber ve velilerin hayatlarýný anlatacaðýz .... ama sizde bir çalýþma yaparak deðiþik kaynaklardan daha deðiþik rivayetlerle bu peygamberler hakkýnda bilgi verirseniz çok güzel olur ....örneðin zülkarneyn peygamberin hala peygamber yada veli olduðu tam olarak açýklanmamýþtýr.... saðlam rivayetler bulursanýz inþallah öðreniriz....selam ve dua ile wesselam

Gönderen: 03.05.2007 - 09:51

	özgürahmet

inşaallah araştıralım

66 Mesaj -

inþaallah kardeþim bizde imkanlarýmýz ölçüsünde araþtýrma yapalým.bulabildiðimiz saðlam bilgileri taþýyalým

Gönderen: 03.05.2007 - 11:00

	özgürahmet

66 Mesaj -

arkadaþlar.muhammed arkadaþýmýzýn yaþý kaç bilmiyorum.hatta vervonunda.ben naçizane 34 yaþýndayým.burayý ve ravda netin diðer bölümlerini sýkça ziyaret etsek burasý daha þenlikli olacak gibi geliyor.

Gönderen: 03.05.2007 - 11:05

	VeRvO

RE:

567 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý özgürahmet

arkadaþlar.muhammed arkadaþýmýzýn yaþý kaç bilmiyorum.hatta vervonunda.ben naçizane 34 yaþýndayým..

ÖZGÜR ABÝ BENÝM YAZILARIMI OKUMUYORSUN GALÝBA sevinçli

BU KONUDA VE ÜST KISIMDA YAZMIÞIMKÝ göz kırpma

Alıntı
Orijýnalý VERVO
estaðfurullah abi ne demek siz benim büyüðümsünz
ben 17 yaþýmdayým...siz benden tabii daha iyi bilirsnz
..

SELAM VE DUA ÝLE Güle Güle

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son VeRvO tarafından, 03.09.2007 - 12:51 tarihinde.

Gönderen: 03.05.2007 - 12:01

	muhammed yusa

RE:

944 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý özgürahmet

arkadaþlar.muhammed arkadaþýmýzýn yaþý kaç bilmiyorum.hatta vervonunda.ben naçizane 34 yaþýndayým.burayý ve ravda netin diðer bölümlerini sýkça ziyaret etsek burasý daha þenlikli olacak gibi geliyor.

20 hazirannda 29 uma giriyorum özgür abim iki ay sonrada kýsmetse inþallahuteala baba oluyorum sevinçli

Gönderen: 03.05.2007 - 12:07

	özgürahmet

muhammed &verdo teşekkürler

66 Mesaj -

saðolun arkadaþlar burayý þimdilik 3ümüz þenlendireceðiz.arkamýzdan inþaallah diðer canlarda gelir umarým
bu arada muhammedin babalýðýný ve doðum gününü hayýrlara vesile olmasý dileði ile kutluyorum

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son özgürahmet tarafından, 03.05.2007 - 14:06 tarihinde.

Gönderen: 03.05.2007 - 14:05

	burcunur

635 Mesaj -

Hz. YÛSUF (a.s)

Kur'an'da ismi geçen Beni israil peygamberlerinden biri.

Hz. Yûsuf Kurân'da adi geçen peygamberlerden birisi olup, Yakub Peygamber'in ogludur. Nesebi Hz. ibrahim'e kadar varir (Kamil Miras, Tecrid Tercemesi, IX, 139).

Kur'ân-i Kerîm'de kendi adini tasiyan bir sûre vardir. Tamami 111 âyet olan bu sûrenin 98 âyeti (4-101) Hz. Yûsuf'tan bahseder. Bu âyetlerde anlatildigina göre Hz. Yûsuf'un hayat hikâyesi özetle söyledir:

Hz. Yûsuf'un on bir tane erkek kardesi vardi. Yûsuf fevkalâde güzel ve son derece zekî idi. Babalari Hz. Yakub en çok Yûsuf'u seviyordu. Bu sevgiyi agabeyleri kiskaniyorlardi.

Yûsuf (a.s) bir gece rüyasinda on bir yildizin, günes ve ayin kendisine secde ettiklerini gördü. Bu rüyayi babasina anlatti. Babasi rüyanin, Hz. Yûsuf'un büyük bir adam olacagina isaret oldugunu anladi ve Yûsuf'a rüyasini agabeylerine anlatmamasini tembihledi. Ancak, agabeyleri bundan haberdar oldular ve Yûsuf'u öldürüp bir yere atmayi planladilar. Babalarindan izin alarak, gezip eglenmek bahanesiyle Yûsuf'u alip kirlara,götürdüler. Onu bir kuyuya attilar, gömlegini da kana bulayarak, "Yûsuf'u kurt kapti" diye babalarina yalan söylediler.

Kuyunun yanindan geçmekten olan bir kafile Yûsuf'u buldu ve köle olarak satmak üzere alip, Misir'a götürdüler. Orada az bir fiyatla onu Azîz (maliye bakani)'e sattilar.

Azz'in hanimi Yûsuf'a göz koydu. Onu kendisiyle beraber olmaya çagirdi. Yûsuf (a.s) bunu kabul etmeyince, ona iftira edip kocasina sikayet etti ve hapse attirdi.

Hz. Yûsuf senelerce hapiste kaldi. Orada hükümdarin serbetçisi ve asçisi ile tanisti. Onlarin gördükleri dünyalarin yorumunu yapti. Birisinin, kurtulup efendisinin hizmetine devam edecegini, digerinin ise öldürecegini söyledi. Sonunda dedigi çikti. Hz. Yûsuf, kurtulana, kendisini efendisinin yaninda anmasini istedi.

Hükümdar bir gece rüyasinda yedi zayif inegin yedi semiz inegi yedigini ve yedi yesil basakla yedi kuru basak gördü. Bu rüyanin yorumunu yaptirmak istedi. Hz. Yûsuf'un rüya yorumu yaptigini ögrendi ve onu hapisten çikarip, rüyasini anlatti. Hz. Yûsuf, yedi sene bolluk olacagini, pesinden gelen yedi senenin ise kitlikla geçecegini söyledi. Bunun üzerine hükümdar, Hz. Yûsuf'u maliye bakanligina getirdi. Yûsuf (a.s) bolluk yillarinda bütün ambarlari zahire ile doldurttu; kitlik yillari gelince bu zahireyi halka dagitmaya basladi. Ayni kitlik, Hz. Yûsuf un babasinin memleketi olan Ken'an diyarinda da yasandi.

Yûsuf (a.s)'un kardesleri de zahire almak için iki kez Ken'an ilinden Misir'a geldi. Sonunda Yûsuf (a.s) kardeslerine kendini tanitti ve onlari affettigini belirterek, "Bugün azarlanacak degilsiniz, Allah sizi bagislar, o merhametlilerin merhametlisidir" (Yûsuf, 92) dedi. Yûsuf (a.s), babasi, annesi ve kardeslerinin tamamini Misir'a davet etti.

Ailesi Misir'a vardiginda Yûsuf (a.s) anne ve babasini tahta oturttu; diger onbir kardesi ise Hz. Yûsuf'un önünde egildiler. O zaman Yûsuf (a.s); "Babacigim, iste bu vaktiyle gördügüm rüyanin çikisidir; Rabbim onu gerçeklestirdi. seytan benimle kardeslerimin arasini bozduktan sonra, beni hapisten çikaran, sizi çölden getiren Rabbim, bana pek çok iyiliklerde bulundu. Dogrusu Rabbim, dilegine lütufkardir. O süphesiz, bilendir, hâkimdir" (Yûsuf,100) dedi. Bu sekilde israil ogullari, Filistin'den Misir'a gelip yerlesmis oldu. Bir süre sonra Yakub (a.s) vefat etti. Yûsuf (a.s), Allah Teâlâ'ya söyle münacatta bulundu: "Rabbim, bana hükümdarlik verdin, rüyalarin yorumunu ögrettin. Ey göklerin ve yerin yaratani! Dünya ve âhirette koruyanim sensin! Benim canimi, Müslüman olarak al! Ve beni iyilere kat!" (Yûsuf, 101). Yûsuf (a.s)'un hayat hikayesi Kur'ân-i Kerîm'de "Ahsenü'l-Kasas, Kissalarin en güzeli" ünvanini aldi. Pek çok olaylari içeren bu hayat hikâyesi için Allah Teâlâ söyle buyurdu: Ândolsun ki, Yûsuf ve kardeslerinin olayinda, soranlara nice ibretler vardir" (Yûsuf, 7).

Yûsuf (a.s)'un defnedildigi yer, rivâyetlere göre, Ibrahim (a.s)'in medfun bulundugu Kudüs yakinlarinda Halilü'r-Rahman kasabasindadir.

Gönderen: 03.05.2007 - 14:20

	burcunur

635 Mesaj -

arkadaþlar bende bir sýra olduðunu bilmiyordum hakkýnýzý helal edin

Gönderen: 03.05.2007 - 14:25

	MAHMUD DOGAN

244 Mesaj -

Gönderen: 03.05.2007 - 15:11

MAHMUD DOGAN üyenin diger mesajlarini ara

	muhammed yusa

RE:

944 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý burcunur

arkadaþlar bende bir sýra olduðunu bilmiyordum hakkýnýzý helal edin

muhammed abiye ahmed abiye ve vervoya teþekkürler paylaþýmlarýnýzý okuyorum inþAllah...

en çok ilgimi çekenlerden birisi zülkarneyn a.s.kuran da okumuþtum ama detaylý bilgimiz yoktu...

katýlým yok demiþsinizde ondan yazýyorum umarým sýryý bozmamýþýmdýr.
ha bu arada baba oluyomuþþunuz muhammed abi hayýrlý islam mucahidi olur inþAllah Allahým analý babalý büyütsün
selam ve dua ile...alýntý.....

burcunur bacým ve mahmud abim sýrayla gidiyoruz burda konu biraz daðýldýðý için büyük þahsiyetler forumundan hz ademle yeniden baþladýk.....günde bir peygamberin hayatýný nasipse inþallah iþleyeceðiz.... o gün iþlenilen peygamber hakkýnda bildiðinizi sizde bizimle paylaþýrsanýz çok memnun oluruz.... 124 bin peygamber ve veliden sadece 29 isim var kuraný kerimde.... günde bir peygamberin hayatýný ele alýrsak inþallah daha faydalý olur çünkü bir gün içinde bir kaç peygamberin hayatýný ele alýrsak bazý kardeþlerimiz sýk nete giremediklerinden dolayý okuyamayabilirler.... o nedenle inþallah bugün hz ademle yola çýktýk.... inþallahuteala yolumuza ýþýk olurlar aydýnlatýrlar bizi ....

baba olacaðým için hamd olsun çok mutluyum muhammed abim gün sayýyoruz iþte biiznillah 2 ay sonra bu sevinci yaþayacaðýz.... dualarýnýzý inþalla eksik etmezsiniz.... ayrýca temmenilerin içinde
Allah Razı Olsun

selam ve dua ile wesselam

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son muhammed yusa tarafından, 03.05.2007 - 15:34 tarihinde.

Gönderen: 03.05.2007 - 15:20

	özgürahmet

arkadaşlar tekrar merhaba

66 Mesaj -

HZ.ADEM aleyhisselamýn hayatý ve yaþadýklarý bizim için önemli bir dipnottur.ve insanlýðýn ilk atasý ve nübüvetin baþlangýç noktasýna HZ.MUHAMMED SAV ümmetinden salat ve selam olsun

Gönderen: 03.05.2007 - 15:35

	Cihan-63

582 Mesaj -

Muhammed kardes! burdaki yazilarini yeni gordum. Allah razi olsun cok guzel konu secmissin. Insallah bende isdifade edecegim ve araniza katilmaya calisacagim.

Bu arada hem 29 yasina girecekmissin ve hemde baba oluyormusssun. Rabbim sana uzun ve hayirli omurler nasip etsin islam yolunda yasamayi ve islam yolu uzere can vermeyi nasip etsin hem size hemde butun musluman kardeslerime. Ayrica dogacak olan cocugun da simdiden hayirli olsun. heyecanini anliyorum birazcik. Cunku benimde elini opsun iki cocugum var. dogduktan sonra inan ki is yerinde duramazsin biran once eve gidip cocugunu sevmeyi istersin. Ben bu duygulari yasadim ve halende yasiyorum. Insallah hayirli bir evlat olur. Simdiden tebrik ederim. Allah huzurlu ve mutlu duzeninizi hic bozmasin. saygilar.

Gönderen: 04.05.2007 - 19:08

	muhammed yusa

RE:

944 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý Cihan-63

Muhammed kardes! burdaki yazilarini yeni gordum. Allah razi olsun cok guzel konu secmissin. Insallah bende isdifade edecegim ve araniza katilmaya calisacagim.

Bu arada hem 29 yasina girecekmissin ve hemde baba oluyormusssun. Rabbim sana uzun ve hayirli omurler nasip etsin islam yolunda yasamayi ve islam yolu uzere can vermeyi nasip etsin hem size hemde butun musluman kardeslerime. Ayrica dogacak olan cocugun da simdiden hayirli olsun. heyecanini anliyorum birazcik. Cunku benimde elini opsun iki cocugum var. dogduktan sonra inan ki is yerinde duramazsin biran once eve gidip cocugunu sevmeyi istersin. Ben bu duygulari yasadim ve halende yasiyorum. Insallah hayirli bir evlat olur. Simdiden tebrik ederim. Allah huzurlu ve mutlu duzeninizi hic bozmasin. saygilar.

abim çok teþekkür ederim iyi ki varsýnýz ... sizde olmasanýz klavyenin baþýnda kriz geçireceðim sevinçli

abi dualarýn için allah tekrar razý olsun iki çocuk babasýnýz allah iki çocuðunuzuda size baðýþlasýn erkekse salih kýzsa saliha birer evlat olurlar inþallah.....
yarýn ki konumuz allahýn izni ile hz eyyüb olacak ama bu konuyu çok kýsa bir þekilde özetleyeceðim.... amaç baþka krdeþlerimizdende fikir alýp birþeyler öðrenebilmek.... inþallahuteala katýlým olur saygý savgi vede hürmetler benden abim allaha emanet ol
not: çocuklarýnda gözlerinden öperim sevinçli

wesselam

Gönderen: 04.05.2007 - 19:18

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 907 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
gülbeysah (40), emrebican (30), ali deutsch 22 (40), sueda05 (46), mevo (56), bulent661 (51), yasar1126 (51), nur20 (39), cedanza (47), Gülsah (46), abdullah_66 (38), Mehmet Ali AKKA.. (56), esmercadi (38), aiShwaRya (46), hkaba4601 (42), aribali67 (49), ibrahim20 (36), mikail yesiloz (47), ali esen (49), sEm@ (37), lazya (47), Hira (44), rahmetgulu (50), yozgat66nl (50), muzo69 (55), emrebeyzade (43), hikmet_69d (41), mesekkatli (43), memolituncay800 (39), kewinmars (37), selmani (52), lomiksa_x (61), puzzle (45)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.62556 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.