0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » D U A L A R » İnsanların Dediği Gibi Değil, Allah'in Dedigi Gibi Din

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ônder23 su an offline Ônder23  
İnsanların Dediği Gibi Değil, Allah'in Dedigi Gibi Din
569 Mesaj -
Allah insanlara nasýl bir ahlaka sahip olmalarý, nasýl bir hayat yaþamalarý gerektiðini detaylý olarak bildirmiþtir. Gerçek din ahlaký, Allah'ýn emirlerinin eksiksiz olarak yerine getirilmesiyle yaþanýr. Ýnsanlarýn bir kýsmý ise bu ahlaký yaþamaktan þiddetle kaçýnýrlar. Tam olarak Allah'ýn hükümlerine teslim olmak istemez, kendi nefislerinin de tatmin olacaðý bir model oluþturmaya çalýþýrlar. Bunun için kendilerince bazý kurallar, prensipler oluþturur, dinin de bu prensiplere uygun olmasý gerektiðini düþünürler. Kendi kurallarý ve mantýk örgüleriyle uygun olduðu müddetçe din ahlakýný yaþamayý kabul ederler. Oysa bu çok büyük bir yanýlgý ve aldatmacadýr. Çünkü gerçek din ahlaký, insanlarýn dediði gibi deðil, Allah'ýn bildirdiði gibi yaþanan ahlaktýr.

Allah Kuran'da, kendi çarpýk mantýk örgülerine göre hareket eden ve Allah'ýn bildirdiði gibi yaþamayan insanlarýn yanýlgýlarýný þu þekilde haber vermektedir:

Size ne oluyor? Nasýl hüküm veriyorsunuz?
Yoksa (elinizde) ders okumakta olduðunuz bir kitap mý var?
Ýçinde, neyi seçip-beðenirseniz, mutlaka sizin olacak diye.
Yoksa sizin için üzerimizde kýyamete kadar sürüp gidecek bir yemin mi var ki siz ne hüküm verirseniz o, mutlaka sizin kalacak, diye.
Onlara sor: "Hangisi bunun savunuculuðunu yapacak? (Kalem Suresi, 36-40)

Ýnsanlarýn Dediðine Göre Hareket Edenlerin Çarpýk Zanlarý

Allah'ýn bildirdiði gibi deðil de insanlarýn dediði gibi yaþamak, söz konusu kiþilerin pek çok çarpýk ve sapkýn çýkarýmlarda bulunmalarýna neden olur. Örneðin Peygamberimiz (sav) döneminde yaþayan münafýklar, bu tarz çýkarýmlarla fitne ortamý meydana getirmeye çalýþmýþlar, müminleri hak yoldan uzaklaþtýrmayý hedeflemiþlerdir. Allah, münafýk ve müþrik ahlaklý insanlarýn bu çirkin özelliklerini þu þekilde bildirmiþtir:

Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafýk erkeklerle münafýk kadýnlarý ve müþrik erkeklerle müþrik kadýnlarý azaplandýrmasý için. O kötülük çemberi, tepelerine insin. Allah, onlara karþý gazablanmýþ, onlarý lanetlemiþ ve onlara cehennemi hazýrlamýþtýr. Varacaklarý yer ne kötüdür. (Fetih Suresi, 6)

Ayette de bildirildiði gibi kötü zanlarý, asýl olarak bu zannýn sahiplerine zarar vermiþ, Peygamberimiz (sav) ve sahabe ise Allah'ýn izniyle hep galip gelmiþlerdir. "Onlar hala cahiliye hükmünü mü arýyorlar?..." (Maide Suresi, 50) ayetiyle de bildirildiði gibi söz konusu kiþileri bu sonuca sürükleyen sebeplerden biri, Allah'ýn dediði gibi deðil, cahiliye hayatýnda öðrendikleri sapkýn mantýklara göre hareket etmek istemeleridir. Oysa Allah Kuran'da, "...Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah'tan daha güzel olan kimdir?" (Maide Suresi, 50) diye bildirmiþtir.

Kendi Ýstek ve Tutkularýný Ýlah Edinenler

Ýnsanlarý Allah'ýn bildirdiði gibi din ahlakýný yaþamaktan alýkoyan en önemli unsurlardan biri, akýl ve vicdanlarýyla deðil, nefisleriyle düþünmeleridir. Diðer bir deyiþle, kendi istek ve tutkularýna göre hareket etmeleridir. Bu da söz konusu insanlarýn hak olana deðil, batýl olana uymalarýna, hem kendilerine hem de çevrelerine maddi manevi büyük sýkýntýlar vermelerine neden olur. Allah Kuran'da, nefsin insanlarý hep kötülüðe yönlendirdiðini bildirmiþtir:

... Çünkü gerçekten nefis, -Rabbim'in kendisini esirgediði dýþýnda- var gücüyle kötülüðü emredendir. Þüphesiz, benim Rabbim, baðýþlayandýr,esirgeyendir. (Yusuf Suresi, 53)

Bir baþka ayette ise, insanlarýn kendi istek ve tutkularýna uymalarýnýn büyük belalara sebep olacaðý þöyle haber verilmiþtir:

Eðer hak, onlarýn heva (istek ve tutku)larýna uyacak olsaydý hiç tartýþmasýz, gökler, yer ve bunlarýn içinde olan herkes (ve herþey) bozulmaya uðrardý. Hayýr, Biz onlara kendi þan ve þeref (zikir)lerini getirmiþ bulunuyoruz, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar. (Müminun Suresi, 71)

Allah'ýn indirdiði din, insanlarýn yaratýlýþýna en uygun olanýdýr. Ýnsanlarýn kendi mantýk örgülerine, kültürlerine, birikimlerine göre yaptýklarý deðerlendirmeler ise çeþitli sýkýntýlara neden olur. Çünkü Kuran ahlakýný yaþamayan bir insan, herþeyin kendi nefsine uygun olmasýný ister. Ona göre önemli olan, nefsinin isteklerinin tatmin olmasýdýr, bu durumun ne gibi sonuçlar doðurabileceðini ise çoðunlukla düþünmez. Düþünse dahi, nefsi kendi istek ve tutkularýný ona daha önemli gösterir. Nefse göre hareket edildiðinde, kiþinin en çok kendisinin rahat etmesi, en çok kendisinin gözetilmesi gerekir. Kuran ahlakýný yaþamayan insanlarýn bu bitmek bilmeyen hýrslarý Kuran’da þu þekilde haber verilmiþtir:

Yoksa insana 'her arzu edip dilekte bulunduðu' þey mi var? (Necm Suresi, 24)

Nefsinin planladýðýnýn aksine bir durum geliþtiðinde de bu insanlarda çok fevri tepkiler oluþabilir. Öfke, küskünlük, duygusallýk gibi Kuran ahlakýna uygun olmayan davranýþlar gösterilebilir. Bu durum söz konusu insanlarýn bencil, sevgisiz, kibirli, insaniyetsiz olmalarýna neden olur. Bu insanlar en çok kendilerini severler. Yakýnlarýný, dostlarýný veya ailelerini sevdiklerini iddia ettiklerinde de, bu sevgi anlayýþýnýn muhakkak onlarýn nefislerine uygun olmasý gerekir. Yani, sevgilerinde Allah’ýn rýzasýný, rahmetini ve cennetini gözetmez, dünyevi birtakým beklentilere göre hareket ederler.

Tüm bunlarýn en baþta kiþinin kendisine zarar vereceði açýktýr. Sürekli nefsinin isteklerini yerine getirmeye çalýþan insan, kendisini yýpratan bir hýrsla yaþamanýn sýkýntýlarýný çeker. Güven, huzur, itidal yerine, sürekli endiþe, korku ve tedirginlikle yaþar. Sahip olduðu herþeyin Allah'ýn bir lütfu olduðunun bilinciyle hareket etmediði ve tevekkül etmediði için, sahip olduklarýný kaybetmekten ya da olaylarýn kendi istediði gibi geliþmeyeceðinden duyduðu korku ruh dengesini bozar.

Nefsine göre hareket eden insanlarýn en belirgin özelliklerinden biri de sevgilerinin çok yüzeysel olmasýdýr. Bu kiþilerin sevgileri birtakým yüzeysel deðerlere baðlýdýr. Bu deðerlerin eksilmesi ya da azalmasý sevgilerinin bir anda yok olmasýna neden olur. Sevgilerinde sadýk olmazlar. Kendilerine gösterilen sevgi ve ilgiyi de gereði gibi takdir edemezler. Çoðu zaman ailelerin evlatlarýndan gerekli ilgi ve anlayýþý görmemeleri, dostluklarýn rahatlýkla çözüme kavuþturulabilecek sorunlar nedeniyle bir anda sona ermesi bu durumun bilinen örneklerindendir. Þüphesiz bu, iman etmeyen insanlarýn yaþadýðý en büyük manevi belalardan biridir. Çünkü sevgi Allah'ýn insanlara çok güzel bir nimetidir. Ýnsan yaratýlýþý gereði, sürekli sevgi, merhamet, anlayýþ arayýþý içinde olur. Þartlar ne olursa olsun, ömrünün sonuna kadar güvenip sevebileceði dostlarý ve yakýnlarý olsun ister. Nefsine göre hareket eden, Kuran ahlakýna uygun düþünüp hareket etmeyen insanlar ise yaþamlarý boyunca bu nimetten mahrum kalýrlar. Sözde sevgi adýna, merhametin, acýmanýn, þefkatin, sabrýn, hoþgörünün olmadýðý, pek çok sýkýntýnýn yaþandýðý bir ortam meydana getirirler.

Kuran Ahlakýna Göre Gerçek Sevgi

Müminler ise en çok Allah'ý severler. Allah'ýn herþeyi bir hayýr ve güzellikle yarattýðýný, yaþadýklarý her anýn bir hikmetle geliþtiðini, kaderlerinde olaný seyrettiklerini bilerek davranýrlar. Allah'ýn kendilerine yaþattýðý her andan hoþnut olurlar. Rabbimiz'in verdiði tüm nimetlere gereði gibi þükrederler ve yalnýzca O'na dayanýp güvenir, sadece Allah'a tevekkül ederler. Ýman edenlerin gerçek dost ve yardýmcýsý Allah'týr. Müminlerin Allah'a olan sevgileri Kuran'da þöyle bildirilmiþtir:

Ýnsanlar içinde, Allah'tan baþkasýný 'eþ ve ortak' tutanlar vardýr ki, onlar (bunlarýgöz kırpma, Allah'ý sever gibi severler. Ýman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uðrayacaklarý zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah'ýn olduðunu ve Allah'ýn vereceði azabýn gerçekten þiddetli olduðunu bir bilselerdi. (Bakara Suresi, 165)

Dünyadaki varlýklarý severken de bunlarýn Allah’ýn tecellileri, yaratma sanatýndaki güzellikleri olduðunu bilerek severler. Sevgilerinde sabýrlý, hoþgörülü ve merhametlidirler. Acizlikler ve eksiklikler, karþýlarýndaki insana daha çok þefkat duymalarýna neden olur. Dünyadaki her güzelliðin pek çok eksiklikle beraber yaratýlmýþ olduðunu, gerçek güzelliðin ise ahirette var olacaðýný bilirler. Hayatlarýnýn her anýnda olduðu gibi, sevgilerinde de asýl olanýn ahiretteki yaþamlarý olduðunu unutmazlar.

Dünyadaki herþey kusurludur. Ahirette ise mükemmellik hakimdir. Ýnsan sürekli sevdikleriyle beraber olsa, en çok ilgiyi kendi görse, herþey istediði gibi olsa da bunlarýn hepsi sonludur. Ölümle birlikte yok olacaktýr. Ahiret hayatý ise sonsuzdur. Müminler dostluðun, arkadaþlýðýn, yakýnlýðýn tam anlamýyla ahirette yaþanacaðýný bilerek, dünyada en güzel ahlaký, en derin sevgiyi yaþamaya çalýþýrlar. Ahlaklarý güzelleþtikçe, kavrayýþlarýnýn ve anlayýþlarýnýn derinleþeceðini, dolayýsýyla her nimetten daha çok zevk alacaklarýný düþünerek, ahlaklarýna önem verirler. Beklentileri ve talepleri dünyevi deðildir.

Bu nedenle, iman etmeyen insanlarýn yaþadýklarý tedirginliklerden, korkulardan, güvensizliklerden uzaktýrlar. Çünkü isteklerini karþýlarýndaki insanýn deðil, Allah'ýn yerine getireceðini bilerek, sadece Allah'a yönelip dönerler. Allah'ýn istediði gibi bir hayat yaþadýklarýnda, Allah'ýn onlara en güzel karþýlýðý vereceðini umud ederler. Rabbimiz'in nimetlerinden biri olan sevgiyi de, bu mantýk ve bilinçle çok derin ve güzel yaþarlar. Kýsaca, Allah'ýn bildirdiði gibi yaþayanlarla, insanlarýn dediði gibi yaþayanlar arasýnda yaþamlarýnýn her anýnda derin farklýlýklar vardýr.

Allah Kuran'da nefsinin kötülüklerine uyanlarla, Allah'ýn emrine göre yaþayanlar arasýndaki bu büyük farklýlýðý þu þekilde bildirmiþtir:

Þimdi Rabbinden apaçýk bir belge üzerinde bulunan kimse, kötü ameli kendisine 'süslü ve çekici gösterilmiþ' ve kendi heva (istek ve tutku)larýna uyan kimseler gibi midir? (Muhammed Suresi, 14)

Sonuç

Gerçek din ahlakýný yaþamak, Allah'ýn bildirdiði ahlaký eksiksiz olarak yaþamak ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetine tam olarak uymakla mümkündür. Allah'ýn bildirdiði dýþýnda mantýk örgüleri kurmak, yorumlarda bulunmak insana her zaman kayýp getirir. Allah, "... Aralarýnda Allah’ýn indirdiðiyle hükmet ve sana gelen haktan sapýp onlarýn heva (istek ve tutku)larýna uyma..." (Maide Suresi, 48) ayetiyle müminlerin ölçüsünün ve rehberinin, Allah'ýn indirdiði hüküm olan Kuran ahlaký olduðunu bildirmiþtir. Bundan baþka yol arayanlarýn, doðruya ulaþmalarý mümkün deðildir.

Allah, "... (Güzel) Sonuç takva sahiplerinindir." (Kasas Suresi, 83) ayetiyle de Kendisi'nin emrettiði ahlaký yaþayanlarýn en güzel sonuca kavuþacaklarýný müjdelemiþtir. Allah'ýn izniyle müminler, hem dünyada hem de ahirette Rabbimiz'in müjdelediði gibi güzel bir hayat yaþarlar. Tüm bunlara raðmen kendi istek ve tutkularýna göre yaþamak isteyenlerin kavuþacaklarý sonuç ise, sapkýnlýktýr:

Buna raðmen sana icabet etmeyecek olurlarsa, artýk bil ki, onlar, gerçekten kendi heva (istek ve tutku)larýna uymaktadýrlar. Oysa Allah'tan bir kýlavuz (doðru yol gösterici) olmaksýzýn, kendi istek ve tutkularýna (hevasýna) uyandan daha sapýk kimdir? Þüphesiz Allah, zulmeden bir kavme hidayet vermez. (Kasas Suresi, 50)

Allah insanlara nasýl bir ahlaka sahip olmalarý, nasýl bir hayat yaþamalarý gerektiðini detaylý olarak bildirmiþtir. Gerçek din ahlaký, Allah'ýn emirlerinin eksiksiz olarak yerine getirilmesiyle yaþanýr.
Gönderen: 21.04.2007 - 22:43
Bu Mesaji Bildir   Ônder23 üyenin diger mesajlarini ara Ônder23 üyenin Profiline bak Ônder23 üyeye özel mesaj gönder Ônder23 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1378 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Yalvac (61), kmurrad (59), endulus (57), ercan_sw (51), erhanseyfi (64), B e t u l (52), h.t (62), zisan_gul (41), hasretkafesi (53), ahmetkb (52), mustakar01 (62), tövbekargenç (44), mekoc66 (56), ahmet_k22 (39), Abdullah-10 (57), maruf-1 (59), GuelSevdasi81 (43), inci-2 (61), maxsibilyan (45), enesny (42), ramadan48 (42), fatmaavci (62), FIRTINA 50 (56), kaptan67 (61), menzil38 (57), Hacer -72 (52), Guel (39), A H M E T (45), msk02 (47), Mehmet_Ank (63), yusufgezer (41), Aydýn Vu.. (55), Sezer (), oguzlarx27 (55), M.Riza Sekerli (54), kamanliadem (59), eva_maria (36), musab b. ümeyr (42), nurfatih (46), AhmetBayrak (56), ali öz (48), köln42 (58), xAhmetx (49), sadullahyusuf (40), abdülhamit (231), tigrisriver (45), sürmeli (41), enesertugrul (52), medsav (67), Turan64 (61), GCc_EEi (42), ahmetsait (44), alidogan1 (64), ayhanisik42 (51), sedi güngörmü&t.. (59), baha1903 (40), bünyan (59), Orbay1 (56), kaymakli-50 (58), cagri67 (52), HAKAN ERGÜT (50), ravda dostu (40), fatiha42&07 (54), mavipýna.. (59), efrailakcay (51), Bekir 38 (39), selva sehito&et.. (40), Mursid (60), turkish wolf (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.81982 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.