*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1717 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 16. Kasım 2024 - 17:40

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Arkadaslar varmisiniz..?

önceki konu diğer konu

35 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	SuMeYRa

Arkadaslar varmisiniz..?

1576 Mesaj -

Esselamu aleykum

Deðerli Ravda sakinleri, varmýsýnýz sizlerle sahabe-i güzin'in hayatýný derinden araþtýrýp taniyalým.

Hz. Ömer r.a. Allah resulü s.a.v. in söyle buyurduðunu söylemiþtir:

"Ashabým yýldýzlar gibidir, hangisine uyarsanýz hidayeti bulursunuz."

Biz onlara uymak için olarýn hayatini iyi arastirmaliyiz ki, Allah resulü s.a.v. in sözüne tabii olalým...

Sizinle Soru cevap diyalogu þeklinde onlarý tanýmak için bir arastýrma yapalým inþaAllah.

Ben ilk güzide sahabenin kim olduðunu sorayým.

O hicretten önce islamla sereflendirilen ensarlardan..

Asil ismi Sammak..

Islam askerlerinin en cesur savasçýlarýndandý..
Uhud savaþýnda Rasûlullah,
üzerinde "korkaklýkta utanç, ileri gitmekte þeref var, kiþi korkaklýkla kaderden kurtulamaz" yazýlý bir kýlýcý eline alarak,
"bu kýlýcýn hakkýný kim verir?" diye sorduðunda bu sahabe o kýlýcý almakla þereflenmiþtir.
..
Bu sahabe kimdir?

Gönderen: 30.01.2007 - 20:43

	MeLiSSaNuR

498 Mesaj -

Cevap:
Ebu Dücane.. (r.a.)

Soru:
-Resulullah (s.a.v) in Mescidinde sadece ibadet ve ilimle mesgul olan..
-Eli acik, cömert..
-Hz. Osman'ýn sehid edilmesinden sonraki fitne olaylarýnda kösesine cekilen.. Halk onun bu halinden kendisine söz ettiklerinde Rasulullah (s.a.s.)'in su hadisini rivayet eden: "Fitneler cýkacak. O zamanda, oturanlar ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yürüyen kosandan daha hayirlidir. Kim dönüp bakmaya yönelirse, o da ona yönelir. Kim bir siginak veya korunak bulursa onunla korunsun"..
-Hz. Peygamber'den sonra kirkyedi yil yasamis, hadisleri halk arasýnda yaymakla mesgul olmustur..
-Sahabe icerisinde hadisi en iyi bilen, hadis almada ve rivayet etme hususunda üstün olan sahabe kimdir..?

Gönderen: 30.01.2007 - 21:19

	Enes_

302 Mesaj -

Cecap; Ebu Hureyre lakabýný ise, kedileri çok sevmesinden dolayý Hz. Muhammed'in (s.a.v) kendisini bir kez Ebu Hureyre" agla

kedilerin babasý göz kırpma

olarak çaðýrmasý ve kendisinin bu lakabý benimsemesi üzerine almýþtýr.
Hbu Hureyre,sahabeler arasýnda en çok hadis rivayet eden kiþidir.tam 5374 hadis rivayet etmiþtir.

Soru:Hz. Peygamber'e ilk iman edenlerden biri...
Ýslâm tarihinde unutulmaz yeri olan... aslen Habeþlidir

Mekkeli müþrikler onu, çoluk çocuðun oyuncaðý yapmýþlardý,
Onun kýzgýn kumlar üzerinde sýrtý yanar, göðsü yanar, bu müthiþ iþkence altýnda saatlerce kývranýrdý. Fakat dudaklarýnda daima þu sözler dökülürdü: "Allahu Ahad, Allahu Ahad", Onun bu durumu, müþrikleri bile hayrete düþürürdü...

vefatý yaklaþýnca, ölümün ýzdýrabýný, sevgililerine kavuþmasýndaki zevk ile mezcetmiþ; ömrünün son anlarýnda onun hastalýðýný gören zevcesi, teessüründen "ah ne acý" dedikçe, O: "Oh! ne tatlý!." diyor ve ekliyordu: "Yarýn sevgililerle, Muhammed (s.a.v.)ve arkadaþlarýyla buluþacaðým." diyordu... ?

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Enes_ tarafından, 30.01.2007 - 22:53 tarihinde.

Gönderen: 30.01.2007 - 22:50

	MeLiSSaNuR

498 Mesaj -

Cevap:

Bilal-i Habesi

Soru:

Cennetle müjdelenen on kisiden biri, islam'a giren ilk sekiz kisiden ve Hz. Ebubekir araciligiyla müslüman olan bes kisiden biridir. Ayrýca, halife secimini gerçeklestirmeleri icin olusturulan alti kisilik Ashabý Sura arasinda yer almýs meshur bir sahabedir..
Müslüman olunca, Resulullah (s.a.v.) onu kardes ilan etti..
Uhud günü Peygamber (s.a.v.)i kahramanca müdafaa etmis, O'na bir sey olmasin diye atilan oklara, indirilen kýlýc darbelerine karsý vücudunu siper etmistir. Sonucta bircok kýlýc ve ok yarasi almis, aldýgý yara neticesi bir kolu colak kalmis, yine Resulullah'i müdafaadan geri durmamistir..
Peygamber Efendimizin bacanagiydi..

Bu sahabe kimdir..?

Gönderen: 30.01.2007 - 23:40

	Feyzaa

239 Mesaj -

Musab Bin Umeyr
Peygamberimiz(s.a.v)e cok benziyordu onun icin sehit etmislerdi.

Gönderen: 31.01.2007 - 00:03

	Feyzaa

239 Mesaj -

Yanlis cevap verdim ama sorunuz sayesinde arastirdim buldum ögrenmis oldum Allah razi olsun
Bedir'den sonraki birçok savasa katIlmistir. Uhud günü Peygamber (s.a.v.)'i kahramanca müdafaa etmis, O'na bir sey olmasin diye atilan oklara, indirilen kiliç darbelerine karsi vücudunu siper etmistir. Sonuçta birçok kiliç ve ok yarasi almis, aldigi yara neticesi bir kolu çolak kalmis, yine Resulullah'i müdafaadan geri durmamistir (Ibn HIsam, a.g.e., II, 80; Ibnü'l Esîr, a.g.e., III, 86; el-Askalânî, a.g.e., III, 291).
Talha, Peygamber Efendimizin bacanagiydi. Hanimlarindan dört tanesi Resulullah (s.a.v.)'in zevcelerinin kiz kardesleriydi. Bunlardan Ümmü Gülsüm, Hz. Âîse'nin; Hamne, Zeynep bint Cahs'in; el-Fâria, Ümmü Habibe'nin ve Rukiyye, Ümmü Seleme'nin kizkardesi idi (el-Askalânî, a.g.e., III, 292).

Gönderen: 31.01.2007 - 00:24

	MeLiSSaNuR

498 Mesaj -

Evet dogru..
HZ. TALHA B. UBEYDULLAH (r.a)

Allah Razi olsun...

gül

Gönderen: 31.01.2007 - 00:27

	NeV-Ra

Misafir

Hayattayken Cennetle müjdelenen on sahabiden biri. Babasý Zeyd b. Amr olup, nesebi Ka'b da Rasûlüllah (s.a.s) ile birleþmektedir. Künyesi Ebul-A'ver'dir. Ebu Tür olarak da çaðrýlýrdý (Ýbnül-Esir, Üsdül-Ðâbe, II, 387). Annesi Fatýma binti Ba'ce'dir. Babasý Zeyd, Mekke müþriklerinin dinlerini akýl dýþý bularak cansýz putlara tapýnmanýn anlamsýzlýðý karþýsýnda gerçek dine ulaþmak için araþtýrma yapmaya baþlamýþ ve bunun için Suriye taraflarýna giderek yahudi ve hristiyan âlimleriyle görüþmelerde bulunmuþtu....

bu sahabemiz kimdir?

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son NeV-Ra tarafından, 31.01.2007 - 00:53 tarihinde.

Gönderen: 31.01.2007 - 00:50

	SuMeYRa

1576 Mesaj -

Allah c.c. hepinizden razi olsun güzel insanlar..

Cevap: Said Bin Zeyd (r.a.)
Ayrica: Kutlu Sahabe Hz. Ömer (r.a) da Said'in kýzkardeþi Atîke ile evli bulunmaktaydý.

Hz. Ömer, onlarýn yeni dine girdiklerini öðrendiði zaman son derece kýzmýþ ve yaptýklarýnýn hesabýný sormak için hemen evlerine gitmiþti.
Ancak olay Ömer (r.a)'ýn iman etmesi sonucunu doðuracak bir þekilde geliþmiþti.

Soru:

- Islami kabul edenlerden besinci,
- Iman ettiginde henüz 17 yasindaydi,

- Annesi müslüman olduðunu öðrendiginde, buna çok üzülmüþ ve oðlunu atalarýnýn dinine döndürebilmek için çareler aramaya baþlamýþtý.
Anne ogluna; eðer girdiði dinden dönmezse, yemeyip içmeyeceðine dair yemin etmiþti.

O annesine, bunu yapmamasýný, çünkü dininden dönmeyeceðini söyledi. Yeminini uygulamaya koyan annesi, bir zaman sonra açlýk ve susuzluktan bayýlmýþtý. Ayýldýðýnda oglu annesine;

"Senin bin tane canýn olsa ve bunlarý bir bir versen, ben yine de dinimden dönmeyeceðim"

demiþti.

Bu Sahabe-i Güzin kimdir?

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son SuMeYRa tarafından, 31.01.2007 - 15:23 tarihinde.

Gönderen: 31.01.2007 - 15:22

	Hasret

Admin

945 Mesaj -

cevap: SA'D B. EBI VAKKAS

soru:
Mekke'de yabancý bir adamdý. Annesi cariye ve babasý da Kureyþli deðildi. Bunun içindir ki, onun bu þehirde malý ve mülkü olmadýðý gibi, iktidar ve nüfuzu da yoktu. Annesi, Mahzumoðullarýnýn cariyelerindendi. Müslüman olunca efendileri çileden çýkmýþ ve ona türlü türlü iþkence ve cefalar çektirmiþlerdi. Fakat iman þuuru, ilk müslümanlarýn kalbinde o kadar derin bir þekilde yerleþmiþti ki, bunlar imanlarý yüzünden uðradýklarý her mihnet ve meþakkati nimet sayýyorlardý.

Ýslâm tarihinde ilk þehid bu sahabemizin annesi Sümeyye oldu.

kimdir bu sahabemiz?

Gönderen: 31.01.2007 - 21:34

	Yusuflu

428 Mesaj -

AMMÂR B. YÂSÝR

Müþriklerin büyük iþkencelerine duçar olan ilk sahabilerden biri. Adý Ammâr, künyesi Ebû Yakazan, babasý Yâsir, annesi Sümeyye idi. Kaynaklarda nesebi þöyle kaydedilir: Ammâr b. Yâsir b. Âmir b. Mâlik b. Kinâne b. Kays b. Hasin b. el-Vedim b. Sa'lebe b. Avf b. Hârise b. Âmir el-Ekber b. Yamð b. Anes b. Mâlik el-Anesi elKahtânî. (Ýbnü'l-Esîr, Üsdü'l-Gâbe,IV, I, 44).

Ammâr'ýn babasý, aslen Kahtanlý'ydý. Öz yurdu Yemen'di. Yâsir, Yemen'den çýkarak Mekke'ye geldi. Yanýnda oðullarý Hâris ve Mâlik de vardý. Burada Mahzumoðullarýnýn müttefiki oldu, Ebu Huzeyfe b. el-Muðîre el-Mahzûmî'nin cariyelerinden Sümeyye ile evlendi. Ýþte Ammâr, bu evlilikten doðmuþtur. Ebû Huzeyfe, Ammâr'ý çok severdi. Ýkisi adeta büyükbaba ve torun gibiydiler (Ýbn Sa'd, Tabakâtü'l-Kübrâ,III, 247).

Soru . . .

Sahâbe-i Kirâm'dan, Hz. Peygamber (s.a.s.) ile Akabe denilen yerde karþýlaþýp müslüman olan ilk Medinelilerden.

Ensâr ve Hazrec'in ileri gelenlerindendir. Ýslâm'ýn Medine'de yayýlmasýnda en büyük rolü oynadý. Hicret'ten bir süre sonra hastalanarak Bedir savaþýndan önce Þevvâl ayýnda vefât etti (H . I /M. 623).

Bu sahabemiz kimdir?

Gönderen: 31.01.2007 - 22:05

	zübeyr b avvam

RE:

205 Mesaj -

o ki ilk müslümanlardan idi
o ki þanlý tarihimizin ilk þehit evladý idi
o ki þehit kardeþlerinin abisi
o ki EFENDÝMÝZ (sav)'in fakihlerinden idi
o ki ashabýn ulemalarýndan idi
o ki asr'ý saadet'te bile fetvalar verendi
o ki SÜMEYYE ve YASÝR'in ciðer paresi
o ki din-i islama büyük hizmetler veren
o ki adýyla þanýyla AMMAR
o ki AMMAR B. YASÝR ÝDÝ

Gönderen: 31.01.2007 - 22:16

zübeyr b avvam üyenin diger mesajlarini ara

zübeyr b avvam üyeyi arkadas listeme ekle

	zübeyr b avvam

RE: RE:

205 Mesaj -

cevap:ES'AD BÝN ZÜRARE

soru : Evvelce iman ettiði halde, müslüman olduðunu gizler ve MEKKE'de oturarak Zemzem Sakalýðý hizmetini yapardý.
Bu sefer müslümanlýðýný ilan ederek ,çoluðu çocuðu ile birlikte çýkýp, Medine2ye gelirken yolda Ýslam ordusu ile karþýlaþtý ve yanýnda getirdiði eþyalarýný Medine'ye yollayýp kendisi Rasulü Ekrem ile birlikte Mekke'ye doðru yol aldý.
Efendimiz bundan çok memnun oldu ve "sen Muhacirlerin sonuncusu oldun "dedi.
Ayný zamanda Efendimiz(sav) yakýn birisidir.

Bu sahabe kimdir?

Gönderen: 31.01.2007 - 22:40

	SUHEDA1

120 Mesaj -

CEVAP: UMMU VARAKA

soru:Bu sahabenin babasi ölünce, amcasi Nevfel onun velâyetini üstlenmisti. Küçük yasta yetim kalan bu sahabeyi, annesi çok döverdi. Amcasi da onu savunur, dövmesine engel olmaya çalisirdi. Ancakbu sahabe büyüyüp müslüman olunca, ona karsi bu sevgisi öfkeye dönüstü. Öyle ki, Islâm'dan dönmesi için onu bir hasira baglayip asar ve ates yakarak dumanla ona iskence ederdi...
CENNETLE MUJDELENEN ON KISIDEN BIRIDIR!!!

BU SAHABE KIMDIR?

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son SUHEDA1 tarafından, 31.01.2007 - 23:28 tarihinde.

Gönderen: 31.01.2007 - 23:25

	Hasret

Admin

945 Mesaj -

cevap: ZÜBEYR BiN AVVAM

soru:

Seçkin ve meþhur sahabilerden biri. Ýran asýllý olup, Ýsfahan'ýn Cayy kasabasýnda doðmuþtur. Bir rivayete göre de doðum yeri Râmehürmüz'dur. Bu sahabemizin müslüman olmadan önceki ismi, Mabah b. Buzahþan'dýr.

Rasûlüllah (s.a.s) þöyle buyurmuþtur: "Cennet üç kiþiyi özler. Ali, Ammar ve (..bu sahabemiz..)" (Tirmizi, Menâkýb, 34).

Bu sahabemiz kimdir?

Gönderen: 01.02.2007 - 06:06

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

SELMAN-I FARÝSÝ Radýyallahü Anh.

Selman (r.a), ilim, fazilet ve zühd bakýmýndan Ashabýn en önde gelen simalarýndan birisi olup, Rasûlüllah (s.a.s)'e yakýnlýðýyla tanýnmaktadýr. Hz. Aiþe (r.an), þöyle demektedir:

"Bir çok geceler Selman (r.a) Rasûlüllah (s.a.s) ile yalnýz kalýrlardý. Bu beraberlik o kadar sürerdi ki Rasûlüllah (s.a.s) hanýmlarýndan birinin yanýna bile girmezdi"

Hz. Ali (r.a) onun hakkýnda; "Ona evvelkilerin ve sonrakilerin ilmi verilmiþtir. Onda bulunan bu ilme ulaþýlamaz" demiþtir. Baþka bir zaman da: "O bizim ehl-i beytimizdendir. Aranýzdaki konumu Lokman Hekim gibidir. Ýlk ve son kitabý okumuþtur. Sonu olmayan bir denizdir" demiþtir. Muaz (r.a) kendisine gelenlere ilmi, aralarýnda Selman (r.a)'ýn da bulunduðu dört kiþiden talep etmelerini söylemiþtir. Onun ilmi hakkýnda yapýlan övgüler Rasûlüllah (s.a.s)'in söylediði; "Selman ilme doyuruldu"hadisine dayanýr.

Efendimizce s.a.v. Ehli Beytten kabul edilen ve Kýyamete kadar sürecek olan (Sýddýkýyye-Nakþibendiyye-Müceddidiyye) Marifetullah ve Muhabbetullah Zincirinin üçüncü Halkasý

Soru: Kur'an'ý Kerim açýktan Mekkelilere hiç okunmamýþtý. Peygamberimiz (s.a.v.)'in teklifini kabul eden sahabe olup hiç korkmadan ve çekinmeden Kabe'nin yanýna vararak Kur'an'ý Azimüþþan'ýn Rahman suresini slogan atarcasýna Mekkeli müþriklere okuyan ve Bedir savaþýnda Ýslam düþmaný Ebu Cehli öldüren Görünüþ itibariyle zayýf bir sahabe olmasýna ragmen ilim deryasý ve Hanefi mezhebininde ilk zinciri olan sahabe kimdir?

Mesaj 2 kez düzenlendi. En son M.MasuM tarafından, 01.02.2007 - 06:47 tarihinde.

Gönderen: 01.02.2007 - 06:44

Üsve-i Hasene üyenin diger mesajlarini ara

Üsve-i Hasene üyeyi arkadas listeme ekle

	SuMeYRa

1576 Mesaj -

Cevap: Abdullah ibni Mesud.

Allah resulü s.a.v. Efendimiz " bana Kur'an oku" demisti Abdullah ibni Mesud (r.a.)'a.

"Ya Rasulallah! Kur'an sana indirilmisken SANA mi Kur'an okuyayim" demisti.
"O'nu baskalarindan dinlemeyi de severim" buyurmustu iki cihan serveri ve Ibni Mesut Nisa suresini okumus ve bir ayete gelmisti:
" Her ümmetten birer sahit, onlarin üzerine de Habibim Seni bir sahit olarakgetirdigimiz zamanonlarin hali nice olur"..
"Simdi yeter" demisti Sultanlar sultani s.a.v...

...
Soru:
- O, Müslüman oldugunda 31 yasinda, sahid edildiginde ise 37 yasinda idi.
- Kocaman cüsseli, uzun boylu, aydin bir yüze sahipti.
- Bedir Savasi'nda Rasulullah s.a.v. "Ey Ashab! Hazir misiniz?"
diye sordugunda ayaga kalkip söyle demisti:

" Seni hak dinle gönderen Allah'a hamd olsun ki, Sen bize su denizi gösterip dalarsan, biz de seninle birlikte dalariz. Allah'in bereketiyle yürüt bizi!"

Kimdir bu Sahabe?

Mesaj 2 kez düzenlendi. En son SuMeYRa tarafından, 01.02.2007 - 16:29 tarihinde.

Gönderen: 01.02.2007 - 16:24

	SUHEDA1

ARKADASLAR VARMISINIZ??

120 Mesaj -

CEVAP: SAD BIN MUAZ

SORU:Bu sahabe ilk Müslüman olanlardandýr. Ýkinci Habeþistan hicretine kadar Müslümanlýðýný gizledi. Sonra Habeþistana hicret eden kâfileye o da iþtirak etti. Habeþistandan dönüþünde, babasý tarafýndan hapsedilip, iþkence yapýlmýþ, Müslümanlýktan vazgeçmeye zorlanmýþtý. Bu yüzden çok þiddetli eziyet ve sýkýntýlara mâruz kaldý. Çâresiz kalarak babasýnýn sözüne uymuþ gibi göründü. Aslýnda, istemiyerek îmânýný gizlemiþti.
BU SAHABEMIZ KIMDIR?

Mesaj 2 kez düzenlendi. En son SUHEDA1 tarafından, 01.02.2007 - 19:22 tarihinde.

Gönderen: 01.02.2007 - 19:18

	SUHEDA1

120 Mesaj -

ARKADASLAR BU SAHABENIN KIM OLDUGUNU BULAMADINIZMI???

Gönderen: 02.02.2007 - 15:44

	muhammed_cubuk

270 Mesaj -

Allah razý olsun cümlenizden çok güzel bilgiler.. bu sahabe Abdullah Bin Süheyl dir.

Gönderen: 02.02.2007 - 16:34

muhammed_cubuk üyenin diger mesajlarini ara

muhammed_cubuk üyeyi arkadas listeme ekle

	Yusuflu

428 Mesaj -

ABDULLAH BÝN SÜHEYL

Bu sahabemizin hayatini ilk kez okudum cok ilgimi cekti bu yuzden tumuyle sizlerede aktarmak istedim . . .

Bedir'de babasýna karþý savaþan sahâbî:
ABDULLAH BÝN SÜHEYL

Abdullah bin Süheyl ilk Müslüman olanlardandýr. Ýkinci Habeþistan hicretine kadar Müslümanlýðýný gizledi. Sonra Habeþistana hicret eden kâfileye o da iþtirak etti. Habeþistandan dönüþünde, babasý tarafýndan hapsedilip, iþkence yapýlmýþ, Müslümanlýktan vazgeçmeye zorlanmýþtý. Bu yüzden çok þiddetli eziyet ve sýkýntýlara mâruz kaldý. Çâresiz kalarak babasýnýn sözüne uymuþ gibi göründü. Aslýnda, istemiyerek îmânýný gizlemiþti.

Peygamberimizin ve Müslümanlarýn çoðunluðu Medînede bir araya gelmiþler, gün geçtikçe güçlenmekte ve durumlarý iyiye doðru gitmekteydi.

Ýþine yaramýþtý

Mekke müþrikleri bunu bir türlü hazmedemiyorlar ve en kýsa zamanda, Müslümanlarý ve Ýslâmiyeti yok etmek istiyorlardý. Bu yüzden Bedir Muharebesine büyük bir intikam hýrsýyla hazýrlanmýþlardý. Bu Abdullah bin Süheylin iþine yaramýþtý. Bedeni müþrikler arasýnda ama, rûhu Resûlullah ve Müslümanlarla beraberdi. Þirk ve küfür ordusu arasýnda bulunmak istemiyordu ama, Resûlullaha kavuþmak için bir müddet sebredecekti.

Bu arada, babasý kendisini zaman zaman kontrol ediyor, fakat Abdullah bin Süheyl, iç dünyasýnda olup bitenleri, rûhunda yaþadýðý ve tattýðý lezzeti, babasýna ve etrafýndakilere aslâ hissettirmiyordu. Günler böyle geçti. Babasý, onda anormal bir durum, Ýslâmiyete dâir bir belirti görmediðinden, artýk onun hakkýnda þüphesi kalmamýþtý.

Hâlbuki o, onlarýn kirli ve insanlýktan uzak dünyasýndan, Resûlullahýn Cennet misâli huzûrlarýna, onun mübârek sohbetlerine, Müslümanlarýn o saâdet ve mutluluk dünyasýna nasýl kavuþacaðýnýn plânlarýný yapmaktaydý.

Abdullah bin Süheyl, sanki baþka âlemde yaþamakta, müþriklerden çok çok uzaklarda bulunmaktaydý. Onun durumundan, kimsenin haberi yoktu. Müþriklerin, Müslümanlardan birkaç misli fazla olan küfür ve þirk ordusu, Bedire varmýþ, bütün techizatý yerleþtirmiþ, muharebeye hazýr duruma gelmiþti. Karþýlýklý tek tek vuruþmalar bitmiþ, iki ordu birbirine girmiþti. Harp iyice kýzýþmýþtý.

Hakkýmda hayýrlý kýldý

Abdullah bin Süheyl için tam zamaný idi. Ýslâm ordusu saflarýna geçebilirdi. Fýrsatý kaçýrmadý ve Müslümanlarýn saflarýna katýldý. Böylece, günlerden beri hayâli ile yaþadýðý dünyanýn içine girmiþti. Þimdi baþka bir hava teneffüs etmeye baþlamýþtý. Bu, rûhlara hem gýda ve hem de þifâ olan bir hava idi. O, Allahü teâlânýn sevgilisinin yanýnda, onunla yan yana cihâd ediyordu. Ne büyük saâdetti. Kýyâmete kadar hayýrla, duâ ile anýlacaklarýn arasýna girmiþti.

Babasý Süheyl, onun bu hareketine çok kýzmýþ ve aðýr laflar söylemiþti. Abdullah ise babasýna, Allahü teâlâ bunu benim hakkýmda çok hayýrlý kýldý diye cevap verdi. Abdullah bu esnâda 27 yaþýnda idi.

Abdullah bin Süheyl artýk yerinde duramýyordu. Aslanlar gibi, þirk ordusunun üzerine atýldý. Sanki önceki Süheyl deðildi. Diðer Sahâbe-i kirâm gibi o da kahramanca savaþtý. Sonunda müþriklerin þirk ordusu periþan oldu. Abdullahýn babasý da esîr düþmüþ, daha sonra fidye ile kurtulmuþtu.

Abdullah bin Süheyl, Bedirden sonra Uhud ve Hendek gazâlarýna katýlmýþ, Hudeybiye antlaþmasýnda da hazýr bulunmuþtur. Fakat bu antlaþma sýrasýnda gördüðü manzara, onun kalbine bir hançer gibi saplanmýþ ve çok üzülmüþtü. Çünkü bu antlaþmada, Mekkeli müþrikleri, babasý Süheyl temsil etmiþ ve antlaþmaya Allahýn Resûlü ifâdesinin yazýlmasýna itiraz ederek demiþti ki:

- Biz senin Resûlullah olduðunu kabûl etseydik seninle savaþmazdýk.

Müslümanlarý üzmüþtü

Onun bu kaba hareketleri Abdullahý çok üzmüþtü. Resûlullah efendimiz, onun bütün þartlarýný kabûl etmiþti. Antlaþma imzalanmadan önce olan bir olay da, bütün Müslümanlarý üzmüþ, Resûlullah efendimiz de mahzûn olmuþtu.

Çünkü, Abdullah bin Süheylin küçük kardeþi Ebû Cendel Müslüman olmuþtu. Bu yüzden Mekkede zincire vurulup, hapsedilmiþti. Ancak bir yolunu bulup kaçmýþ, Hudeybiye antlaþmasý imzalanýrken, kendini Resûlullahýn mübârek ayaklarýnýn dibine atarak demiþti ki:

- Beni kurtar yâ Resûlallah!

Fakat müþriklerin temsilcisi olan babasý Süheyl oðlunu orada görünce, Ebû Cendeli boynundan tutup dedi ki:

- Yâ Muhammed! Antlaþmamýz üzerine bana geri çevireceðin insanlarýn ilki budur!

Resûlullah efendimiz, onu teslim etmek istememiþti. Bunun üzerine Süheyl diretti:

- O zaman antlaþmayý imzalamam!

Ancak Resûlullah bu antlaþmanýn yapýlmasýný, birçok sebepten dolayý istiyorlardý. Bütün taleplere raðmen, müþrikler tekliflerinden vazgeçmedi.

Ebû Cendelin, babasýna teslim edilirken söylediði sözler, bütün Müslümanlarýn gözlerini yaþartmýþtý. Baþlangýcý Müslümanlarýn aleyhine gibi görünen Hudeybiye antlaþmasý, daha sonra, Müslümanlarýn lehine netîce vermiþ, Allahü teâlâ Kurân-ý kerîmde bu antlaþmayý, Feth-i Mübîn diye vasýflandýrmýþtýr. Ebû Cendel hazretleri de, bilâhare kurtulmuþ, sað sâlim Medîneye dönmüþtür.

Hudeybiye antlaþmasýndan iki sene sonra, Abdullah bin Süheyl Mekkenin fethinde de bulundu. Mekke fethedilmiþ, öldürülecek olanlarýn listesi yapýlmýþtý. Bunlarýn arasýnda, Abdullah bin Süheylin babasý da vardý. Babasýna dayanamamýþtý.

Ben de þehîd olsaydým

Babasýnýn öldürülmemesi için teþebbüste bulundu. Durum Resûlullaha arz edildi. Resûlullah efendimiz Hz. Abdullahýn bu istirhâmýný kabûl etti. Babasýna bir emannâme verildi. Daha sonra babasý Süheyl bin Amr Müslüman oldu. Sahâbelik þerefine nâil oldu. O kadar ihlâslý bir Müslüman oldu ki, Resûlullahýn âhýrete teþrifleri sýrasýnda konuþmalarý ile, birçok kimsenin, dinden dönmesine mâni oldu.

Abdullah bin Süheyl, Yemâmede Cevaþ muharebesinde þehîd olmuþtu. Hz. Ebû Bekir, Kureyþ ve Mekkenin ileri gelenleriyle birlikte, oðlunun þehâdetinden dolayý, babasý Süheyle tâziyede bulunmuþlardý. Oðullarýna her türlü iþkenceyi daha önce yapmýþ olan Süheyl dedi ki:

- Keþke ben de þehîd olsaydým. Resûlullah efendimiz bana, þehîdin, âilesinden 70 kiþiye þefâat edeceðini bildirdi. Ben oðlumun benden önce kimseye þefâat etmiyeceðini umuyorum.

Soru ? Ýslâm ile þereflenen ve Ýslâm'a girdiði için müþrikler tarafýndan iþkence edilen ilk sahabelerden biri.

Ýslâm ile þereflenen ve Allah için iþkence edilen ilk müslümanlardan olan Sahabemiz müslüman olduðunu açýkladýðýnda ilk iþkence edilen sahabeler arasýnda idi. Ýlk Müslümanlar; Hz. Peygamber (s.a.s), Hz. Ebû Bekir, ......., Suheyb, Bilâl, Ammâr, Sümeyye (r. Anhûm)dir. Hz. Peygamber ve Ebû Bekir, kendi aileleri tarafýndan nisbeten korunmuþ ancak Mekkeli olmayan diðer dört kiþi müþrikler tarafýndan þiddet ve baský ile yýldýrýlmaya çalýþýlmýþtýr. Bu insanlar kýzgýn güneþ altýnda demir zýrhlar giydirilerek ölesiye iþkence edilmiþlerdir. Sahabemiz bu iþkencelere sabrederek kâfirlerin Hz. Peygamberin risâletini inkâr etmesini istemelerini reddetmiþtir ...

Onbeþ yaþýnda müslüman olmuþ bir insanýn dünyada kendisinden baþka beþ kiþi müslüman iken iþkencelere sabredebilmesi imanýnýn ve dine baðlýlýðýnýn en önemli göstergesidir. Altmýþüç yaþýnda bir ihtiyar iken ve acýlar içerisinde kývranýrken ölümüyle bir sünneti ihya etmeyi düþünmesi, onun Hz. Peygamber (s.a.s)'ýn sünnetine de ne kadar baðlý olduðunun en güzel delilidir.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Yusuflu tarafından, 03.02.2007 - 00:29 tarihinde.

Gönderen: 03.02.2007 - 00:27

	burcunur

635 Mesaj -

peygamberimizin azatlý kölesi hz zeyd ra

Gönderen: 03.02.2007 - 08:53

	burcunur

635 Mesaj -

soru:katýldýðý savaþlarda hep en önde bulunmuþtur.peygamberimiz haytta iken fetva verenlerden olmuþtur.dillere destan cömert"Rasûlullah (s.a.s.) söyle buyurmustu: "sirattan geçerken düser gibi oldu ama düsmedi." Hz. Âise'nin bu sözlerini haber alan ....... besyüz deve oldugu söylenen bu kervanini sirtindaki yüklerle birlikte tamamen Allah rizasi için bagIslâmisti. Develerin sirtindaki mallarin develerden çok daha degerli oldugu kaydedIlmektedir. Ashâbin en cömertlerinden biri oldugu bilinen ......... birçok gazvede ve özellikle Tebük gazvesinde Allah yolunda büyük infâklarda bulundugu bilinmektedir.
Ashâbtan Mugîre b. Su'be (r.a.)' den rivâyet edildigine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) çiktigi gazvelerin birinde yolda konaklamisken Ashâb'in bulundugu yerden biraz uzak bir noktaya çekilip hâcetini defederek abdest alip döndü. Rasûlullah ashâbinin yanina vardiginda ashâb ......... arkasinda namaza durmustu. Mugîre hemen gidip ......... Rasûlullah'in geldigini haber vermek Istediyse de Rasûlullah buna engel olmus....... arkasinda namazini kIlmisti. Böylece Hz. Peygamber'in Ilk defa arkasinda namaz kildigi kisi ........olmustur. Daha sonra da bilindigi gibi Rasûlullah hastaligi sirasinda Hz. Ebu Bekr'in arkasinda namaz kIlmisti.
soru:katýldýðý savaþlarda hep en önde bulunmuþtur.peygamberimiz haytta iken fetva verenlerden olmuþtur.dillere destan cömertliði vardýrbu sahabi kimdir
.

Mesaj 2 kez düzenlendi. En son burcunur tarafından, 03.02.2007 - 11:24 tarihinde.

Gönderen: 03.02.2007 - 09:11

	burcunur

635 Mesaj -

bu sorunun cevabýný bilmedinizmi soru çok kolay...

Gönderen: 03.02.2007 - 11:23

	tutkunadem

575 Mesaj -

ESSELAMU ALEYKUM
tam emin degilim ama cevap : hz. Ali (r.a)

soru : Aslen Habeþlidir. Anasýnýn adý Hamâme, babasýnýn adý Rebah, künyesi Abdullah'týr.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son { YE$iL BEYAZ } tarafından, 03.02.2007 - 11:40 tarihinde.

Gönderen: 03.02.2007 - 11:38

	Yusuflu

428 Mesaj -

Benim sorumun cevabi peygamberimizin azatlý kölesi hz zeyd ra (ZEYD B. HÂRÝSE) degildir

Gönderen: 03.02.2007 - 15:31

	Yusuflu

RE:

428 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý burcunur

soru:katýldýðý savaþlarda hep en önde bulunmuþtur.peygamberimiz haytta iken fetva verenlerden olmuþtur.dillere destan cömert"Rasûlullah (s.a.s.) söyle buyurmustu: "sirattan geçerken düser gibi oldu ama düsmedi." Hz. Âise'nin bu sözlerini haber alan ....... besyüz deve oldugu söylenen bu kervanini sirtindaki yüklerle birlikte tamamen Allah rizasi için bagIslâmisti. Develerin sirtindaki mallarin develerden çok daha degerli oldugu kaydedIlmektedir. Ashâbin en cömertlerinden biri oldugu bilinen ......... birçok gazvede ve özellikle Tebük gazvesinde Allah yolunda büyük infâklarda bulundugu bilinmektedir.
Ashâbtan Mugîre b. Su'be (r.a.)' den rivâyet edildigine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) çiktigi gazvelerin birinde yolda konaklamisken Ashâb'in bulundugu yerden biraz uzak bir noktaya çekilip hâcetini defederek abdest alip döndü. Rasûlullah ashâbinin yanina vardiginda ashâb ......... arkasinda namaza durmustu. Mugîre hemen gidip ......... Rasûlullah'in geldigini haber vermek Istediyse de Rasûlullah buna engel olmus....... arkasinda namazini kIlmisti. Böylece Hz. Peygamber'in Ilk defa arkasinda namaz kildigi kisi ........olmustur. Daha sonra da bilindigi gibi Rasûlullah hastaligi sirasinda Hz. Ebu Bekr'in arkasinda namaz kIlmisti.
soru:katýldýðý savaþlarda hep en önde bulunmuþtur.peygamberimiz haytta iken fetva verenlerden olmuþtur.dillere destan cömertliði vardýrbu sahabi kimdir
.

ABDURRAHMAN IBN AVF

(590 ? - 32/652)

Rasûlullah'in hayatta iken Cennetle müjdeledigi on sahâbîden ve Ilk müslümanlardan biri. Kureys* kabîlesinin Zühreogullarindan Hâris'in oglu olup Câhiliyye* devrinde asil adi Abdulkâ'be veya baska bir görüse göre Abdu Amr idi.

Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Erkam'in evindeki faaliyetlerine basladigi günlerde Islâm'a giren Abdurrahman'a bu ismi Rasûlullah vermistir. Ebû Muhammed künyesi ile taninan Abdurrahman'in annesi Sifâ binti Avf b. Adi'l-Hâris b. Zühre b. Kilâb idi. Rivâyete göre Abdurrahman 'Fil Olayi'ndan yaklasik yirmi yil sonra dünyaya gelmisti.

Abdurrahman b. Avf (r.a.) Ilk müslümanlardan olmasindan dolayi Kureys'in zâlim tutumuna dayanamayan ashâb ile birlikte Habesistan'a yapilan Iki hicrete de katIlmisti. Nihayet Rasûlullah, ashâbi Medine'ye hicret etmeye tesvik edince, o da diger ashâb ile birlikte hicret etmisti. Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine'de Ensâr ile Muhâcirler arasinda kardeslikler ilân edince Abdurrahman b. Avf ile Ensâr'dan Sa'd b. Rabî'i kardes ilân etmisti

Ensâr'in ileri gelenlerinden Sa'd b. Rabî' 'Din kardesi' Abdurrahman'a sunlari söylemisti:

"Benim bir hayli malim vardir. Bunun yarisini sana veriyorum. Ayrica Iki esim vardir. Bunlardan birini bosayacagim, iddeti bitince onu nikâhlarsin." Bu büyük âlicenaplik karsisinda Abdurrahman b. Avf kardesine sunlari söylüyordu:

"Cenâb-i Allah malini ve aileni sana mübarek eylesin. Senin bu davranisina karsi Allah ecrini versin. Sen yalniz bana çarsinin yolunu göster, benim için yeterlidir."

Abdurrahman b. Avf (r.a.) ticaret hayatini çok iyi bilen Kureys içinde büyüdügü için bu isin tam bir uzmani olarak Medine çarsisinda alisverise baslamis ve Allah ona büyük servet vermisti. Abdurrahman bu ticârî hayatini söyle anlatir:

"Cenâb-i Allah bana öyle bir nimet verdi ki, bir tasi bile bir yerden kaldirip baska yere koydugumda sanki altin oluveriyordu."

Abdurrahman b. Avf (r.a.) Hz. Peygamber (s.a.s.)'in bütün gazvelerine katIlmis ve Ilk Islâm cihad hareketinden en güzel sekilde nasibini almisti.

Soruyu Yesil Beyaz Kerdesim sormus oradan devam . . .

Gönderen: 03.02.2007 - 15:39

	SuMeYRa

v.a.s..

1576 Mesaj -

Allah Zül Celal hepinizden razý olsun..
Bilmediklerimi ayaklarýmýn altýna koysam baþým arþa deðer diyen meshep imamýmýz ne güzel söylemiþ...

Onlar kulluðun ASLINI yasamýþ güzide insanlar..
Onlarýn hayat tecrübelerinden, dirençlerinden örnek almalýyýz.. Hepsi birbirinden üstün..
Rahmetullahi aleyh..

Yesil beyaz kardeþimin sorduðu kutlu sahabe Bilal-i Habesi r.a.' dýr..

Onu anlatmak ne mümkünat..

O, yapýlan iþkencelere raðmen EHAD.. diyen..
O, Ezan-i Muhammedi din kardeþlerine güzel sesiyle yükselten..

O, Allah resulü s.a.v.'in vefatindan sonra nezaman ki eþhedu enne muhammedur rasulullah diyecekken dizlerini üzerinde duracak takati kalmayan insan..

Seher vakitlerinin sakiyan bülbülü BILAL..
Essalatu hayrun minen nevm diyen insan...
ve ve...

:( ağlar

Soru:
O, Peygamber'imizin ilk eþi Hz. Hatice validemizin dayýsý Kays Ýbni Zaide'nin oðludur.
Annesinin adý Atike binti Abdullah'tý.
O âmâ bir sabahe idi..
Ve cebrail onu cennetle müjdelemisti.
O, bir Kur'an asigi idi..

Bir gün Allah resulü s.a.v.'in yanina Kur'an'dan ayetler ögrenmek, efendimizin manevi atmosferinden istifade etmek icin gitmisti. Bu esnada da Resulullah, belki içlerinden birkaçý imana gelir ümidiyle Kureyþ müþriklerinin ileri gelenlerine canla baþla Ýslamý anlatmaktaydý.

O, meclise gelerek Peygamber'imize hitaben, "Ya Resulallah Allah'in sana öðrettiðinden bana da öðret" dedi.

Resulullah, müþriklerin üzerinde daha fazla durma gereði duyduðundan, onunla yeterince ilgilenememisti. Ve tam o sirada Allahu Telala'nin ikazi, (Abese Suresi 1., 10.)
nazil olmustu..

Bu hangi sahabdir?

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son SuMeYRa tarafından, 03.02.2007 - 17:20 tarihinde.

Gönderen: 03.02.2007 - 17:19

	SUHEDA1

120 Mesaj -

KARDESIM BEN BU SAHABENIN KIM OLDUGUNU BULAMADIM...

Gönderen: 06.02.2007 - 17:38

	SuMeYRa

1576 Mesaj -

Cevap:
ABDULLAH BÝN ÜMMÝ MEKTUM (R.A.) idi..

- O, ayni zamanda (Resulullah'a (s.a.v.) ilk iman edenlerinden idi.

- Efendi-miz'in (s.a.v.) ikinci müezzini idi.
Kendisi hafýz olmuþ, Kur'an-ý Ke-rim'in kýraatini öðretirdi.

- Evi, Mescid-i Nebevi'ye uzakta ve âmâ olmasýna raðmen daima namaza gelirdi.
Mescide gelirken Hz. Ömer (r.a.) yardým ederdi.

- O, Veda Haccý'nda Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hutbesini okurken, gür sesiyle hutbeyi tekrarladý..

- 636 (H. 15) senesinde vefat ettmiþtir. (Radýyallahu anh)
....

Arzu eden yeni bir soru sorabilir insaAllah..

Gönderen: 06.02.2007 - 18:13

	SUHEDA1

120 Mesaj -

ALLAH RAZI OLSUN KARDESIM.
YENI BIR SORU:
Bu sahabe Hz. Peygamber'le ilk kez nübüvvetin 11. yýlý Hac mevsiminde tanýþtý. Yanýndaki beþ Hazreçli ile birlikte Akabe'de Hz. Peygamber'le karþýlaþtý. Hz. Peygamber kim olduklarýný öðrenince kendileriyle biraz konuþmak istediðini söyledi. Razý olarak oturdular. Hz. Peygamber onlara kendisini tanýttý; Kur'an'dan bir bölüm (Ýbrahim, 14/35, 52) okudu. Hemen onun beklenen peygamber olduðunu anladýlar. Birbirlerine, "Biliniz ki, vâllâhi bu yahudilerin sizi kendisiyle korkuttuklarý peygamber olmalýdýr. Sakýn yahudiler ona inanmak ve tâbi olmakta sizi geçmesinler" diyerek müslümanlýðý kabul ettiler.Bu sahabe ile birlikte ilk müslüman olanlar Râfi b. Mâlik b. Aclân, Avf b. Hâris b. Rýfâ'a, Kutbe b. Âmir b. Hadide, Ukbe b. Âmir b. Nâbi ve Câbir b. Abdullâh b. Ri'âb idi ve bunlar Ýslâm'ýn Medineliler için öneminin de bilincindeydiler. Bunu Hz. Peygâmber'e "Biz kavmimizi hem birbirlerine karþý hem de kavmimizden olmayan bir kavme (yahudilere) karþý aralarýnda düþmanlýk ve kötülük olduðu halde geride býrakmýþ bulunuyoruz. Umulur ki Allah onlarý da senin sayende bir araya toplar" diyerek belirttiler. Hz. Peygamber ile bir yýl sonra yeniden buluþmak ve bu süre içinde Ýslâm'ý Medine'de yaymaya çalýþma sözü vererek ayrýldýlar.

BU SAHABE KIMDIR???

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son SUHEDA1 tarafından, 07.02.2007 - 15:41 tarihinde.

Gönderen: 07.02.2007 - 15:40

	YeSiLKuBBeM

7 Mesaj

Esselamu Aleyküm..

Cevap: ES'AD B. ZURÂRE (r.a)

Soru: Rasûlullah (s.a.s)'in, Kur'ân, fýkýh ve hadis ilimlerinde önde gelen ashâbýndan biri. Hazrec kabilesine mensuptur. Hicrî ikinci yýlda müslüman oldu. Vâkýdî'nin naklettiðine göre, ailesi içinde en son müslüman olandýr. Bu Sahabenin örtüyle örttüðü bir putu vardý. Kendisini Ýslâm'a dâvet eden dostu Ýbn Revâha bir gün putunu o evde yokken parçaladý ve gitti. O sahabe eve gelince önce çok kýzmýþ, sonra þöyle demiþtir: "Eðer putta bir hüner olsaydý, kendini koruyabilecekti. " Ve sonra Peygamber efendimize giderek müslüman oldu (Hâkim, el-Müstedrek, III, 336).

Bu sahabe önceleri ticaretle uðraþýrken müslüman olduktan sonra kendini tamamen zühd ve ibâdete vermiþtir. Þam fakihi diye meþhurdur. Kendisi bunu anlatýrken þöyle der: "Peygamber efendimiz risâletle geldikten sonra hem ticaret, hem ibadet yapmak istedim. Fakat ikisinin bir arada olamayacaðýný anlayýnca, ticareti býrakýp ibadete yöneldim."

Bu Sahabe kimdir?

Gönderen: 08.02.2007 - 07:53

YeSiLKuBBeM üyenin diger mesajlarini ara

	SUHEDA1

120 Mesaj -

CEVAP:HZ. EBU'D-DERDÂ

SORU:Sahâbî. Hz. Ali ile Muâviye arasýndaki savaþta meþhur "hakem olayý"nda hakemlik yapan bu sahabe Yemenlidir. Asýl adý Abdullah'týr. Ailesi ile birlikte Rasûlullah'ý görmeden Yemen'deyken iman etmiþtir. Rasûlullah'ýn yanýna gelmek üzere Yemen'den yola çýkan bu sahabe, Habeþistan'a gitmiþ ve orada Ca'fer b. Ebî Tâlib ve diðer müslümanlarla buluþmuþtur. Medine'ye ulaþtýklarýnda Hayber'in fethi tamamlanmýþtý. Rasûlullah bu sahabe'ye harbe katýlmýþ gibi ganimetten pay vermiþtir (Ýbnü'l-Esir, Üsdü'l-Ðâbe, II, 30, 235, 245).

Bu sahabe, Mekke'nin fethine ve Huneyn gazasýna katýlmýþtýr. Huneyn gazasýndan sonra Rasûlullah, Evtas vâdisinde toplanan Havazin kabilesini daðýtmaya Ebû Âmir'i gönderdi. Buradaki çarpýþmada yaralanan ve sonra þehid olan Ebû Âmir görevini bu sahabe'ye devretmiþti.Bu sahabe bunu Rasûlullah'a bildirdiði zaman Rasûlullah Ebû Âmir için dua etmiþti. Bu sahabe kendisi için de dua etmesini söylediðinde Rasûlullah, "Ya Rabbi, Abdullah b. Kays'ýn kusurlarýný affet ve onu kýyamet günü güzellikle kabul buyur" diye dua etmiþti.

Gönderen: 09.02.2007 - 23:30

	SUHEDA1

120 Mesaj -

ARKADASLAR CEVAP YOKMU!!!

Gönderen: 13.02.2007 - 19:43

	Yusuflu

428 Mesaj -

Selamun Aleykum Sadece isim yazip gecebilirim ama istiyorumki bu degerli buyuklerimizi sahabelerimizi yakindan taniyalim daha once okumayanlar okuyup bilgi sahibi olsun okuyanlarda hatirlamis olsun bu yuzden bu kadar uzun ekleme yapiyorum sabirla okumanizi istiyorum bunlar bizim icin paha bicilmez hazineler kiymetini bilelim ins.

EBÛ MUSA EL-EÞ'ARÎ

Sahâbî. Hz. Ali ile Muâviye arasýndaki savaþta meþhur "hakem olayý"nda hakemlik yapan Ebû Musa el-Eþ'ari, Yemenlidir. Asýl adý Abdullah'týr. Ailesi ile birlikte Rasûlullah'ý görmeden Yemen'deyken iman etmiþtir. Rasûlullah'ýn yanýna gelmek üzere Yemen'den yola çýkan Ebû Musa, Habeþistan'a gitmiþ ve orada Ca'fer b. Ebî Tâlib ve diðer müslümanlarla buluþmuþtur. Medine'ye ulaþtýklarýnda Hayber'in fethi tamamlanmýþtý. Rasûlullah Ebû Musa'ya harbe katýlmýþ gibi ganimetten pay vermiþtir (Ýbnü'l-Esir, Üsdü'l-Ðâbe, II, 30, 235, 245).

Ebû Musa el-Eþ'arî, Mekke'nin fethine ve Huneyn gazasýna katýlmýþtýr. Huneyn gazasýndan sonra Rasûlullah, Evtas vâdisinde toplanan Havazin kabilesini daðýtmaya Ebû Âmir'i gönderdi. Buradaki çarpýþmada yaralanan ve sonra þehid olan Ebû Âmir görevini Ebû Musa'ya devretmiþti. Ebû Musa bunu Rasûlullah'a bildirdiði zaman Rasûlullah Ebû Âmir için dua etmiþti. Ebû Musa kendisi için de dua etmesini söylediðinde Rasûlullah, "Ya Rabbi, Abdullah b. Kays'ýn kusurlarýný affet ve onu kýyamet günü güzellikle kabul buyur" diye dua etmiþti.

Hicrî 9. yýlda Tebük gazasý vuku buldu. Ebû Musa ve arkadaþlarý bu savaþa katýlmak için Rasûlullah'tan deve istediklerinde Rasûlullah onlara deve satýn aldý.

Tebük seferinden sonra Rasûlullah, Ebû Musa'yý Muaz b. Cebel ile birlikte Yemen'e tebliðe gönderdi. Onlarý yollarken þöyle dedi: "Kolaylaþtýrýnýz güçleþtirmeyiniz; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Sarhoþluk veren herþey haramdýr; içkiden menediniz" (Buhâri, Cihad, 164; Meðazî, 60;

Müslim, Cihad, 5). Yemen'in iki tarafýnda Muaz ile Ebû Musa Ýslâm'ý teblið ettiler ve sonra buluþtuklarý noktada aralarýnda bir mürtedin öldürülmesi konusunda þu tartýþma geçti: Muaz: "Ya Abdullah, Kur'an'ý nasýl okuyorsun?" Ebû Musa: "Gece ve gündüz azar azar okuyorum. Yani Kur'ân'dan okumak istediðimi bir hamlede okumuyorum. " Muaz da þöyle dedi: "Ben gecenin baþýnda uyuyorum, uykumu aldýktan sonra uyanýyorum ve Allah'ýn kitabýndan okuyacaðýmý okuyorum."

Yemen'de teblið görevini tamamlayan Ebû Musa, Vedâ Haccý'na katýldýktan sonra Medine'de yerleþti. Yemen'de ortaya çýkan Esvedu'l-Ansý adlý yalancý peygamber yüzünden oraya geri dönmediði anlaþýlmaktadýr. Hz. Ömer devrinde Hadramut'a gitti. Orada emirlik yaptý, ancak Irak'ýn fethine çýkan Ýslâm ordusuna katýlmak için emirliði býrakýp, orduya katýldý. Nusaybin'in fethiyle görevlendirildi ve burayý fethetti (Taberî, Târih, 2506). Sonra, Hz. Ömer onu Basra valiliðine tâyin etti. Valiliðinin ilk döneminde Menâzýr ve Susi illerini fethetti, Ýslâm devletine karþý isyan eden Hürmüzan'ý yendi. Hürmüzan'ýn kalesi Huzistan'daydý. O müslümanlara buradan saldýrýyordu. Buranýn saraylarý ve muazzam kaleleri vardý. Hürmüzan isyan ettikten sonra kaleyi tahkim edip, Ýranlýlarý müslümanlarýn aleyhinde kýþkýrtmýþtý. Ebû Musa ile onun ordusu Suster'de karþýlaþtýlar. Muhârebeyi müslümanlar kazandý ve Hürmüzan, kalesine çekildi. Hürmüzan Hz. Ömer'e teslim olmak þartýyla Medine'ye gönderildi (Taberî, 2518). Suster'den sonra Cünd-i Sabur ilini de teslim alan Ebû Musa, Huzistan'ý emin bir yer haline getirdi. Ýranlýlar Huzistan'ý kaybettikleri için intikam almak istedilerse de, Nihavend meydan savaþý diye meþhur muhârebede müslümanlarýn karþýsýnda yenilgiye uðradýlar. Fethedilen yerlerin taksimi meselesinde Basra ile Kûfe arasýndaki anlaþmazlýk sonucu Hz. Ömer topraklarý eþitçe paylaþtýrmýþ, ancak Kûfe valisi Ammar'ý azlederek, Ebû Musa'yý Kûfe'ye tâyin etmiþtir. Kûfelilerin ondan þikâyeti üzerine Ebû Musa tekrar Basra valiliðine getirildi. Kûfelilerin Ebû Musa'yý Hz. Ömer'e þu þekilde þikayet ettikleri zikredilmektedir: "Harp esirlerini karþýlýksýz tahliye etmektedir. Devlet ve hükümet iþlerini Ziyad b. Ebih'e vermiþtir. Hâtie adlý þâire binlerce dirhem daðýtmýþtýr. Evinde Ukayle adlý kadýný en mükemmel yemeklerle beslemekte, ona halkýn yediðini yedirmeyerek büyük masraf yapmaktadýr. "Bunlarý soruþturan Hz. Ömer, hiçbirinin doðru olmadýðýný öðrenince Ebû Musa'yý görevine iâde etti. Hicrî 23. yýlda Ebû Musa Ýsfahan'ýn fethine yardým etti, Basra'nýn susuzluðunu gidermek için 'Ebû Musa Kanalý' diye bir kanal yaptýrarak þehrin su problemini halletti. Hz. Ömer þehid edildikten sonra yerine geçen Hz. Osman zamanýnda altý yýl daha Basra valiliði yaptý. 29 hicrî yýlda halkýn þikâyeti üzerine Hz. Osman onu azletti ve yerine Abdullah b. Âmir'i atadý. Daha sonra H. 34 yýlýnda Kûfe'ye tayin edildi. Kûfe çok karýþýk bir þehirdi, fitne ve fesadla doluydu. Ebû Musa burada halký Rasûlullah'ýn sünnetine dâvet etmesine raðmen, Hz. Osman þehid edildikten sonra fitneler büyüyünce müslümanlar iki kampa ayrýlmýþlardý. Hz. Ali, oðlu Hz. Hasan'ý Ebû Musa'ya yollayýp yardým istedi. Ebû Musa Hasan'a þöyle dedi: "Rasûlullah'tan duydum: 'Öyle bir fitne kopacak ki, o zaman oturan ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden hayýrlýdýr' diyordu." Ammâr, Ebû Musa'ya "Herhalde bu hadisi yalnýz Ebû Musa biliyor" diye dil uzatýnca, Ebû Musa söyle konuþtu: "Ey insanlar, fitne çok fena birþeydir. Fitne karný aç, haris ve obur bir canavardýr. Ben size emrediyorum. Kýlýçlarýnýzý kýnlarýna sokunuz. Evlerinize çekiliniz. Biliniz ki, ben sizin iyiliðinizi istiyorum; siz de benim iyiliðimi isteyiniz. Ben sizi aldatmýyorum; siz de beni âldatmayýnýz. Bana itaat ediniz, dininizi de dünyanýzý da kurtarýrsýnýz. Bu fitnenin ateþinde onu, o ateþi yakanlar yanar." Fakat kimse onu dinlemedi. Ardýndan Cemel ve Sýffîn'de müslümanlar arasýnda kanlý çarpýþmalar yaþandý ve hakem olayý * meydana geldi.

Hakem olayýnda, hâdise ve çatýþmalarýn dýþýnda kaldýðý için Hz. Ali'nin temsilcisi olarak tayin edildi. Aslýnda Hz. Ali (r.a.), onun hakem olmasýna karþýydý, ancak kendisine tâbi olanlar Ebû Musa'da ýsrar edince, o da kabul etti. Ebû Musa'nýn savunduðu görüþ, fitnede iki tarafýn da haksýzlýðý ve Hz. Osman'ýn mazlum olarak katledildiði idi. Ebû Musa, Abdullah b. Ömer'in devlet baþkanlýðýna getirilmesini önerdi. Ancak Muâviye'nin hakemi Amr b. el-Âs bunu kabul etmedi. Ebû Musa, hilâfetin þûra ile, yani halkýn seçimine býrakýlmasý ile olmasýný istediði zaman iki taraf da bu teklifi kabul etti. Ali ile Muâviye'yi görevden azleden Ebû Musa, halkýn serbest iradesiyle halifeliðe yeni birinin seçileceðini sanýyordu. Oysa bilindiði gibi fitne tekrar ortaya çýkmýþtý (37/657). Ebû Musa'nýn hakem olayýnda sonuna kadar ümmetin çýkarý doðrultusunda hareket ettiði görülmektedir. Amr b. Âs, Ebû Musa'nýn kararýna uymamýþ, onu aldatarak fitneyi tekrar körüklemiþtir. Ebû Musa bu olaydan sonra Mekke'ye dönerek inzivâya çekilmiþtir.

Ebû Musa bir rivâyete göre Mekke'de, diðer bir rivâyete göre Kûfe'de vefât etti. Hicrî 42 veya 44, senelerinde vefât ettiði zikredilir (Tezkiretü'l-Huffâz, I, 21). Hastalýðý sýrasýnda feryad eden zevcesine Rasûlullah'ýn baðýrýp çaðýrarak aðlamayý yasakladýðýný hatýrlatmýþtýr (Müslim, 1, 18-19). Vasiyeti þöyledir: "Cenazemi süratle götürünüz. Peþimden kimse gelmesin, mezarýmda vücudumla toprak arasýna birþey konmasýn. Kabrimin üstüne bir türbe yapmayýnýz. Kadýnlar içinde saçýný-baþýný yolarak aðlayanlarý uzaklaþtýrýnýz. Bunu Rasûli Ekrem'den naklediyorum" (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 397).

Ebû Musa, valilik görevinde bulunmasýna raðmen daima fakirlik içinde yaþamýþtýr (Ýbnü'l-Esir, 111, 143). Ebû Musa ilmin yayýlmasýna ve deðer kazanmasýna özellikle önem vermiþ, halký ilme teþvik için hutbe okumuþtur. Rasûlullah'a en yakýn olanlardan biriydi ve ondan birçok þeyler öðrenerek baþkalarýna aktarmýþtýr. Rasûlullah zamanýnda fetvâ vermek için icâzet aldýðý söylenir (Tezkiretü'l-Huffâz, I, 21). Ebû Musa güzel sesiyle Kur'an okurken herkesi büyüler, Rasûlullah onu dinlerdi (Ýbn Sa'd, Tabakat,, IV/I, 80). Ebû Musa ayný zamanda muhaddistir. Üçyüzaltmýþ civarýnda hadis rivâyet etmiþtir. Buhâri ve Müslim elli hadisini müþterek nakleder. Ebû Musa hayatýnda her zaman Rasûlullah'ý örnek almýþtýr. Gördüðünü veya duyduðunu aynen tatbik etmek istemiþtir. Takvâya son derece önem veren Ebû Musa, hayâ ve temizliðe bilhassa düþkündü. "Hayâ imandan bir þubedir" demiþtir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 415). Hiçbir zaman servete, mala-mülke itibar etmedi. Ümmetin hayýr ve menfaatinden baþka bir þey düþünmedi. Fitnelerin dýþýnda kalmak istedi. Cemel ve Sýffîn muhârebelerinin dýþýnda kâldý. Fitneye karýþan kardeþi Ebû Rahm'e þöyle demiþtir: "Rasûlullah'tan þöyle dediðini duydum: 'Ýki müslüman kýlýçlarý ile karþýlaþacak olurlar da biri diðerini katlederse ikisi de cehennemlik olur'' (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 403). Oðlu Ebû Bürde bir gün aksýrdýðýnda babasýnýn kendisine "Yerhamükellah" dememesinin sebebini þöyle anlatýr: "Babam, Peygamber efendimiz'den, 'Herhangi biriniz aksýrdýðý zaman eðer elhamdülillah derse ona yerhamükellah deyin, demezse siz de yerhamükellah demeyin ' diye buyurduðunu duydum" (Buhâri, Edeb, 137). Kalabalýk bir cemaati vardý. Onlara Kur'ân dersi verirken þöyle derdi: "Kur'ân öyle bir þeydir ki, ona uyarsanýz sizin için ecir, uymazsanýz aðýrlýk ve yük olur. O halde ona uyunuz, o size uymasýn. Zira Kur'ân kendisine uyanlarý cennete götürür, uymayanlarý da yüzüstü cehenneme sürükler" (el-Hýlye, 1, 257).

Soru hakkimi isteyen bir arkadasim alabilir selametle . . .

Gönderen: 13.02.2007 - 21:11

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1717 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sakir bayram (64), arabulan (55), ümit09 (53), hilalbaþa.. (44), ESÝLA (39), HiLaL90 (34), enes.gs (38), aksoy60 (40), Beste (46), gümüþta&#2.. (43), derdodertli (51), nurangurtekin (45), irfan temel (53), ismail_kutahya (37), Basel-Stadt (48), BLaCKHaPPY (47), haya (36), hesert (51), lütuf (39), köln72 (52), emretavsan (44), ahmet51 (47), ahmetpolat1983 (41), cansin18 (60), mizgin_islam (44), *HilaL* (39), ogretmen78 (45), mehmet70 (54), bluedream (42), Gül-i Ruhsar (37), Meral Cölkusu (44), Dünyali (52)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.92349 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.