| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1301 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 23. Aralık 2024 - 04:56

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » SAĞLIK & SPOR » KANSERE_KARŞI_NE_KADAR_TEDBİRLİYİZ

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
k_ali_te su an offline k_ali_te  
KANSERE_KARŞI_NE_KADAR_TEDBİRLİYİZ
534 Mesaj -
Her doktor öðrenciliði sýrasýnda Otto Warburg'un buluþunu öðrenir. 1930'lu yýllarda Warburg kanserin en temel biyokimyasal sebebini, yani saðlýklý bir hücreyi kanser hücresinden ayýran þeyin ne olduðunu bulmuþtur. Bu, o kadar önemli bir buluþtur ki, Otto Warburg'a Nobel ödülü kazandýrmýþtýr.

Otto Warburg'a göre kanserin bir temel sebebi vardýr. Bu da, vücudun normal hücrelerinin oksijenli solunumunun, oksijensiz - anaerobik- hücre solunumuyla yer deðiþtirmesidir.

Warburg'un buluþu bize baþka neleri anlatmaktadýr? Birincisi, kanser, normal hücrelerden çok farklý bir biçimde metabolize olmaktadýr. Normal hücreler oksijene ihtiyaç duyar; kanser hücreleri oksijenden kaçýnýr. Hiperbarik oksijen terapisi alternatif kanser tedavisi uygulayan kliniklerde kullanýlan bir yöntemdir.

Bu buluþun bize anlattýðý baþka bir þey de, kanserin bir mayalanma (fermantasyon) süreciyle metabolize olduðudur.

Kanserin metabolizmasý normal hücre metabolizmasýndan 8 kat daha fazladýr.

Yukarýda söylediðimiz her þeyi birleþtirirsek ortaya þu tablo çýkýyor: Vücut, kanseri beslemeye çalýþýrken mütemadiyen kapasitesinin üstünde çalýþýr. Kanser devamlý açlýktan ölmenin eþiðindedir ve vücuttan kendisini beslemesini talep etmektedir. Besin alýmý kesilirse kanser açlýktan ölmeye baþlar. Tabii kendisini beslemek için vücudun þeker üretmesini saðlayamazsa...

Proteinlerden þeker

Bu ziyan sendromuna kaþeksi denir. Kaþeksi vücudun proteinlerden (evet, doðru duydunuz, karbonhidratlardan veya yaðlardan deðil de, proteinlerden) " glükoneogenez (yeniden glükoz yapýmýgöz kırpma" iþlemiyle, þeker elde etmesidir. Bu þeker kanseri besler. Vücut sonunda, kanser hücresini beslemeye çalýþýrken kendisi açlýk çeker.

Þimdi, kanserin þekerle beslendiðini öðrenmiþken, onu þekerle beslemek mantýklý geliyor mu size? Yani karbonhidratlardan zengin bir diyet uygulamak?

Bugün, kansere karþý uygulanan birçok besin terapisi mevcuttur (iþe de yaramaktadýrlar) çünkü günün birinde birisi þeker ve kanser arasýndaki baðlantýyý görmüþtür. Bu terapilerde, karbonhidratlar bakýmýndan zengin gýdalara izin verilmez. Terapilerin hiçbirinde þekere de izin verilmez çünkü þeker kanseri beslemektedir.
Peki doktorunuz bu gerçekleri size neden söylemez? Kim bilir? Belki doktorunuz kanseri tedavi edecek kiþinin siz deðil, kendisi olduðunu düþünmektedir. Belki Otto Warburg'un buluþunu duymuþtur ama geri kalan parçalarý tamamlayamamýþtýr. Belki de beslenmeyle ilgili hiçbir þey öðrenmemiþtir. Aslýnda 1978'e kadar ABD'nin resmi kuruluþlarýndan biri, beslenmenin kanserle bir ilgisi olmadýðýný iddia etmekteydi!!!!
Kanser ve þeker baðlantýsýndan haberdar olanlar ise, dikkate deðer terapilerle ortaya çýktýlar. Bunlardan biri 'Laetrile'dir. Kaþeksili hastalarýn yüzde 50'den fazlasýnda glükoneogenez sürecini durduran hidrazin sülfat bunlardan bir diðeridir.

Bugün, Minnesota Üniversitesi kemoterapi alanýnda bir "akýllý bomba" üzerinde çalýþmaktadýr. Akýllý bomba diyebileceðimiz ilacýn üzerinde bir kaplama vardýr. Ýlaç, vücutta oksijensiz bir bölge ile karþý karþýya geldiðinde bu kaplamayý üzerinden atar. Kanseri yok etmek için kemoterapiyi serbest býrakýr. Çünkü, vücutta oksijensiz tek alan, kanserli bölgedir.

Kanser hücresini aç býrakmaya çalýþan besin terapileri de vardýr. Kanserin ne sevdiðini bilen hasta, bunlarý yemekten kaçýnýr. Kanser, çið yiyeceklerdense piþmiþ yiyecekleri sever. Piþirme iþlemi, besinlerdeki enzimleri ve vitaminleri yok etmektedir. Bir de, kanserin þeker sevdiðini aklýnýzdan çýkarmayýn. Kanserinizi sevmiyorsanýz, onu beslemeyin!

Þeker yerine tatlandýrýcý kullanmak çözüm deðil

Þeker yerine tatlandýrýcý kullanmayý düþünüyorsanýz, baþka bir tuzaða düþmüþ olursunuz. Tatlandýrýcýlarýn da vücuda ciddi zararlarý olduðu, yapýlan araþtýrmalarla kanýtlandý. Örneðin, Amerikan Gýda ve Ýlaç Dairesi (FDA), sakarin içeren her türlü gýda maddesinin üzerine "Saðlýða zararlýdýr. Hayvanlar üzerinde yapýlan testlerde kansere yol açmýþtýr." ibaresinin konmasýný þart koþtu. Aspartam ve sükraloz gibi diðer tatlandýrýcýlar da yan etkileri nedeniyle uzak durulmasý gereken gýdalar arasýnda. (Editörün notu: Ama maalesef hiç birinin üzerinde böyle bir ibare yok).

Kaynak: International Wellness Directory


Prof. Dr. Ahmet Aydýnýn yorumu



Þekerli gýdalar nasýl kansere neden olur?

Aslýnda Nobel Týp Odülünü alan Alman Otto Warburg yýllar önce (1931) kanser hücrelerinin saðlýklý hücrelerden farklý bir metabolizmasýnýn olduðunu (oksjenli metabolizma yerine oksijensiz metabolizma) ve þekerin kanserli hücreleri beslediðini göstermiþtir (1).

Aþýrý þekerli gýdalar yemek insülin direncine yani hiperinsülinizme yol açar. Hiperinsülinizm, insüline benzer büyüme faktörü (IGF) baðlayýcý protein-1 ve -2 (IGFBP-1 ve IGFBP-2) sentezini azaltarak serbest IGF-1 düzeyini artýrýr. Serbest IGF-1 hemen hemen bütün dokular için potent bir mitojeniktir. Yani hücre üremesini kontrolsüz bir þekilde artýrarak kansere neden olur (2-4).

Son iki yüzyýldýr þeker tüketimi nasýl arttý?



Ýngiltere'de 1815 de 5 kgcývarýnda olan kiþi baþýna yýllýk çay þekeri tüketimi 1970de 50 kg'ýn üzerine çýkmýþtýr (5). 1970-2000 yýllarý arasýnda ABD vatandaþlarý önceki yýllara oranla yýlda 100 litredaha fazla þekerli meþrubat tüketmiþlerdir.

Türkiye'deki durum da artýk çok farklý deðildir. Çocuðu ile büyüðü ile çýlgýnca þeker ve beyaz un kullanýlmaktadýr. Bütün bu bilgiler kanserlerin niçin arttýðýný göz önüne açýkça sermektedir.



Aþaðýdaki tedbirlerle kanserlerin en az üçte ikisi önlenebilir;

* Un ve þekerden kaçýnarak insülin direncini yenin.

* Hiçbir þekilde tatlandýrýcý ve tatlandýrýcý içeren ' light' hafif yiyecek ve içecek tüketmeyin.

* Katký maddesi ilave edilmiþ, paketlenmiþ gýdalarý yemeyin. Taþ devri diyetini uygulayýn.
* Bol taze sebze ve meyve yiyin

* Yeterli omega -3 alýn; ayçiçeði, mýsýr, soya, pamuk ve margarin gibi yaðlarý diyetinizden çýkartýn. Bunlarýn yerine zeytinyaðý ve doðal hayvani yaðlarý (tereyaðý, iç yaðý ve kuyruk yaðýgöz kırpma yiyin.

* Kefir, yoðurt, turþu, sirke, nar ekþisi ve boza gibi probiyotiklerden (faydalý mikroplar) zengin gýdalarla beslenin.

* Özgür dolaþan hayvanlarýn etini ve yumurtasýný yiyin.

* Pastörize sütlerden mümkün olduðunca kaçýnýn. Kutu sütü tüketmeyin. Mümkünse manda sütü kullanýn. Süt yerine süt ürünlerini (yoðurt, peynir) tercih edin.

* Günde iki diþ sarýmsak ve/veya 1 baþ kuru soðan tüketin.

* Günde 1-2 tatlý kaþýðý zerdeçal tozu tüketin

* Yeþil ve siyah çay tüketin (þekersiz!)

* Streslerden uzak durun

* Ýyi uyuyun.

* Çevresel toksinlerden ve sigaradan uzak durum.

* D vitamini düzeylerinizi yükseltmek için dengeli bir þekilde güneþlenin ya da D vitamini takviyesi alýn.

* Yeteri derecede egzersiz yapýn

* Aþýrý alkol kullanmayýn

* Ýþlenmiþ soya ürünü yemeyin.

* Yemekleri geleneksel yöntemler (buðulama, buharda piþirme) ile piþirin. Turbo fýrýnlar da kullanýlabilir.

* Hýzlý piþirme yöntemleri (mikrodalga gibi) besin kayýplarýna yol açar; ayrýca kanserojen olabilirler.

* Daha çok toprak (güveçgöz kırpma, cam ya da kalaylý bakýr kaplarý tercih edin. Emaye ve çelik tencere daha sonraki tercihlerdir.

* Teflon ve alüminyumu ise kesinlikle kullanmayýn.


Prof. Dr. Ahmet AYDIN
ÝÜ Cerrahpaþa Týp Fak.
Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý ABD
Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalý Baþkaný

FAYDALI BULDUGUM BÝR MAÝLÝ SÝZLERLE PAYLAÞMAK ÝSTEDÝM



En Büyük Zenginlik Saðlýk........
selam ve dua ile


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son k_ali_te tarafından, 19.01.2007 - 12:47 tarihinde.
Gönderen: 19.01.2007 - 12:45
Bu Mesaji Bildir   k_ali_te üyenin diger mesajlarini ara k_ali_te üyenin Profiline bak k_ali_te üyeye özel mesaj gönder k_ali_te üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
~HiLaLaY~ su an offline ~HiLaLaY~  
2765 Mesaj -
k_ali_te abim paylaþým çok güzel,

faydalý bilgiler teþekkürler


Allah Razı Olsun


Rabbim cümlemizi saðlýðýmýzdan ayýrmasýn

her türlü hastalýklardan muhafaza eylesin inþAllah...


Allah (c.c) emanet olunuz...


Sevgi Selam ve DUA ile...gül
Gönderen: 19.01.2007 - 12:59
Bu Mesaji Bildir   ~HiLaLaY~ üyenin diger mesajlarini ara ~HiLaLaY~ üyenin Profiline bak ~HiLaLaY~ üyeye özel mesaj gönder ~HiLaLaY~ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1301 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.68638 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.